Memede Kitle ve Sertlik: Meme Kitlelerinin Tedavisi 2
Meme sağlığı, kadınlar için hayati bir öneme sahip olup, erken teşhis hayat kurtarabilir. Memede oluşan kitle veya sertlik, çoğu kadının karşılaşabileceği endişe verici durumlardan biridir. Bu kitleler genellikle iyi huylu olsa da, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, meme kitleleri konusunda bilinçli olmak ve düzenli kontrolleri ihmal etmemek önemlidir. Meme dokusunda fark edilen her türlü anormallik, erken aşamada tespit edildiğinde başarılı tedavi şansını artırır. Peki, memede sertlik ve kitleler ne anlama gelir, hangi durumlarda tehlike işareti olarak değerlendirilmelidir?
Sağlık Bilgisi İçeriği
Memede Kitle ve Sertlik: Meme Kitleleri
Meme dokusu doğal olarak heterojendir, yani farklı yoğunluklarda doku bölgeleri içerir. Bu nedenle, meme dokusunda fark edilen bir sertlik veya kitle her zaman kötü huylu bir tümör anlamına gelmez. Özellikle kadınların adet döngüsü sırasında hormonların etkisiyle memede geçici sertlikler ya da şişlikler oluşabilir. Ancak bu değişikliklerin süresinin uzaması ya da memede kalıcı bir sertlik hissedilmesi, mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Bu yazıda, memede kitle ve sertliklerin nedenlerine, belirtilerine ve tedavi seçeneklerine dair detaylı bilgiler sunacağız.
Kadınların büyük bir çoğunluğu, hayatlarının bir döneminde memelerinde bir sertlik ya da kitle fark edebilir. Bu kitlelerin çoğu, özellikle menopoz öncesi dönemde olan kadınlar için, iyi huyludur. Yani kanserle ilişkili değildir ve tedavi gerektirmez. Bununla birlikte, meme kanseri dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biridir ve bu nedenle meme sağlığı konusunda bilinçlenmek büyük bir öneme sahiptir. Meme kitlelerinin ayırıcı tanısı, tehlikeli durumların erkenden tespit edilmesine olanak tanır.
Bu makalede, meme kitlelerinin türleri, nedenleri ve tedavi seçeneklerine odaklanarak kadınların bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmasını hedefliyoruz. Ayrıca, hangi belirtilerle karşılaşıldığında doktora başvurulması gerektiği ve erken teşhisin önemi de vurgulanacaktır. Unutulmamalıdır ki, meme sağlığı yalnızca kadınlar için değil, nadir de olsa erkekler için de önemlidir. Bu yazıyı okuduktan sonra memenizde fark ettiğiniz değişikliklere daha bilinçli yaklaşabilecek ve gerekli olduğunda bir sağlık profesyoneline başvurabileceksiniz.
Meme Kitlelerinin Nedenleri
Memede hissedilen kitlelerin birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler arasında hormonal değişiklikler, enfeksiyonlar, kist oluşumu veya meme kanseri gibi durumlar yer alır.
İşte memede kitle oluşumunun en sık rastlanan nedenleri:
- Fibroadenomlar: Genellikle genç kadınlarda görülen bu iyi huylu tümörler, meme dokusundaki glandüler ve bağ dokusunun aşırı büyümesinden kaynaklanır. Fibroadenomlar genellikle ağrısızdır ve sınırları net olan, hareketli kitleler şeklinde hissedilir. Bu tür kitleler genellikle zararsızdır, ancak büyüdüklerinde cerrahi olarak çıkarılmaları gerekebilir.
- Meme Kistleri: Meme kistleri, içi sıvı dolu keseciklerdir. Genellikle hormonal değişikliklerle ilişkili olarak ortaya çıkarlar ve menstrüasyon öncesi dönemde daha belirgin hale gelirler. Meme kistleri çoğu zaman zararsızdır, ancak büyük ve ağrılı hale geldiklerinde müdahale gerekebilir.
- Fibrokistik Değişiklikler: Hormonların etkisiyle meme dokusunda meydana gelen fibrokistik değişiklikler, kitlelerin ve sertliklerin en yaygın nedenlerinden biridir. Bu durum, adet döngüsü sırasında memede hassasiyet ve şişliklerle karakterizedir. Fibrokistik meme değişiklikleri kanserle ilişkili değildir, ancak düzenli doktor kontrolü gerektirebilir.
- Lipomlar: Yağ dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörler olan lipomlar, yumuşak ve ağrısız kitlelerdir. Genellikle cerrahi müdahale gerektirmezler, ancak estetik kaygılar ya da hızlı büyüme gösterdiklerinde çıkarılmaları düşünülebilir.
- Meme Kanseri: En ciddi meme kitlelerinden biri meme kanseridir. Meme kanseri kitleleri genellikle sert, düzensiz kenarlara sahip ve ağrısızdır. Bu tür kitleler zamanla büyüyebilir ve çevre dokulara yayılabilir. Erken teşhis, meme kanseri tedavisinde hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, memede fark edilen her türlü kitle, doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Memede Kitle Belirtileri
Memede kitle fark edilmesi durumunda dikkat edilmesi gereken bazı belirtiler vardır. Bu belirtiler, kitlelerin nedenini anlamak için önemli ipuçları sağlar ve hangi durumların acil müdahale gerektirdiğini belirlemeye yardımcı olur. Aşağıda, memede kitle veya sertlikle ilişkili olabilecek belirtiler sıralanmıştır:
- Meme dokusunda ele gelen sertlik veya yumru
- Memede büyüme ya da şişlik
- Meme başında çekilme veya içe doğru çökme
- Meme başından anormal akıntılar
- Meme cildinde kızarıklık, soyulma veya kalınlaşma
- Memede ağrı ya da rahatsızlık hissi
Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir sağlık profesyoneline başvurmak büyük önem taşır. Özellikle meme kanseri riski taşıyan kişilerde, erken teşhis hayat kurtarıcı olabilir.
Meme Kitlelerinin Teşhisi
Memede kitle tespit edilmesi durumunda, teşhis için bir dizi test ve inceleme yapılabilir. Bu testler, kitlelerin yapısını ve kaynağını belirlemek için kullanılır. En yaygın kullanılan teşhis yöntemleri şunlardır:
- Fiziksel Muayene: Doktor, memeyi elle muayene ederek kitleyi ve diğer anormallikleri tespit edebilir. Muayene sırasında kitlelerin boyutu, yapısı, hareketliliği ve hassasiyeti değerlendirilir.
- Mammografi: X-ray teknolojisi kullanılarak memenin görüntülenmesini sağlayan mammografi, özellikle meme kanseri taramalarında kullanılan önemli bir teşhis aracıdır. Mamografide, meme dokusundaki kitlelerin boyutu ve konumu net bir şekilde görülebilir.
- Ultrasonografi: Ses dalgalarıyla yapılan ultrasonografi, özellikle genç kadınlarda meme dokusunun daha yoğun olduğu durumlarda kullanılır. Kistin sıvı dolu mu, katı mı olduğu gibi detaylar ultrason ile tespit edilebilir.
- Biyopsi: Kitlelerin kötü huylu olup olmadığını belirlemek için biyopsi yapılır. Biyopsi sırasında, kitleden alınan doku örneği mikroskop altında incelenir. Biyopsi, meme kanserinin kesin teşhisini sağlayan en güvenilir yöntemdir.
Meme Kitlelerinin Tedavisi
Meme kitlelerinin tedavisi, kitlelerin nedenine, büyüklüğüne ve türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Memede kitle tespit edilmesi durumunda tedavi, kitlelerin türüne, nedenine, büyüklüğüne, hastanın genel sağlık durumuna ve kitlelerin kanserli olup olmadığına bağlı olarak değişir. Tedavi planı, genellikle bir veya daha fazla tedavi yönteminin kombinasyonunu içerebilir.
Meme kitlelerinin tedavisine dair detaylar aşağıda açıklanmıştır.
1. İzleme ve Takip
Bazı memede kitleler, özellikle iyi huylu (benign) olanlar, tedavi gerektirmeyebilir. Bu kitleler genellikle tehlikeli olmadıkları için doktorlar, sadece düzenli olarak izlenmesini tavsiye ederler. İzleme süreci, kitlelerin zamanla büyüyüp büyümediğini ya da herhangi bir değişiklik olup olmadığını anlamak için düzenli muayeneleri ve görüntüleme testlerini içerir.
Uygulama Alanı:
- Fibroadenomlar: Fibroadenomlar genellikle genç kadınlarda görülür ve küçük boyutlu, hareketli, iyi huylu tümörlerdir. Bu kitlelerin tedavi edilmesi çoğu zaman gerekli değildir, ancak doktor düzenli takip önerir.
- Meme Kistleri: Küçük meme kistleri de izleme yoluyla takip edilebilir. Eğer kist ağrısız ve küçükse, çoğu zaman kendiliğinden kaybolabilir.
Takip Süreci:
- 6-12 ayda bir düzenli muayene ve ultrason veya mammografi gibi görüntüleme testleri ile kontrol edilir.
2. Cerrahi Müdahale
Bazı kitleler büyüdüğünde veya potansiyel bir risk oluşturduğunda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi yöntemler, kitlelerin çıkarılması amacıyla uygulanır ve kanserli ya da kanser riski taşıyan kitleler için yaygın bir tedavi seçeneğidir.
Cerrahi Yöntemler:
- Lumpektomi (Meme Koruyucu Cerrahi): Sadece tümörlü dokunun ve çevresindeki küçük bir miktar sağlıklı dokunun çıkarıldığı bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, kanserli kitleler için sıkça kullanılır ve meme dokusunun büyük bir kısmının korunmasını sağlar. Lumpektomi genellikle erken evrede meme kanseri olan kadınlar için tercih edilir.
- Mastektomi: Memenin tamamının alındığı bir cerrahi işlemdir. Kanserli kitleler büyükse, tüm meme dokusunun çıkarılması gerekebilir. Mastektomi, özellikle meme kanseri teşhisi konan hastalarda uygulanır. Farklı türleri mevcuttur:
- Basit Mastektomi: Tüm meme dokusunun alındığı işlem.
- Radikal Mastektomi: Meme dokusu, çevresindeki kaslar ve lenf bezlerinin alındığı daha geniş çaplı bir cerrahi işlem.
- Cilt Koruyucu Mastektomi: Cilt ve meme başı korunarak meme dokusunun çıkarıldığı yöntem. Bu, rekonstrüktif cerrahi (meme yeniden yapımı) için uygundur.
- Sentinel Lenf Düğümü Biyopsisi ve Diseksiyonu: Meme kanseri olan hastalarda, kanserin yayılıp yayılmadığını kontrol etmek amacıyla lenf düğümlerine biyopsi yapılabilir. Eğer kanser lenf düğümlerine yayılmışsa, bu düğümlerin bir kısmı ya da tamamı çıkarılabilir.
3. İğne Aspirasyonu ve Drenaj
Meme kistlerinin tedavisinde, genellikle cerrahi müdahaleye gerek kalmaz. Kistlerin tedavisinde kullanılan iğne aspirasyonu, içi sıvı dolu kistlerin boşaltılması işlemidir.
Uygulama Alanı:
- Basit Meme Kistleri: Sıvı dolu kistler büyükse veya ağrılı hale geldiyse, iğneyle boşaltılarak semptomlar hafifletilebilir. Bu işlem, lokal anestezi altında yapılır ve çoğu zaman hızlı ve ağrısızdır. Kistler yeniden dolarsa, tekrar aspirasyon gerekebilir.
4. Radyoterapi (Işın Tedavisi)
Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili X-ışınlarının kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Genellikle cerrahi müdahaleden sonra, kalan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla uygulanır. Meme koruyucu cerrahi (lumpektomi) sonrası yaygın olarak kullanılır, ancak bazı mastektomi vakalarında da uygulanabilir.
Uygulama Alanı:
- Cerrahi sonrası, meme kanserinin tekrarlama riskini azaltmak için kullanılır.
- Lenf düğümlerine veya çevre dokulara yayılan kanser hücrelerinin tedavisinde tercih edilir.
Yan Etkiler: Radyoterapinin yan etkileri arasında ciltte kızarıklık, yorgunluk ve tedavi alanındaki ciltte renk değişikliği olabilir. Yan etkiler genellikle geçicidir ve tedavi sonrası azalır.
5. Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaçların kullanıldığı bir tedavi şeklidir. Meme kanseri tedavisinde cerrahi öncesi tümörün küçültülmesi için (neoadjuvan kemoterapi) veya cerrahi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek için (adjuvan kemoterapi) uygulanabilir. Kemoterapi, vücuda yayılan kanser hücrelerini de hedef alır.
Uygulama Alanı:
- İleri evre meme kanseri
- Agresif veya yüksek risk taşıyan meme kanseri türleri
Yan Etkiler:
- Yorgunluk, bulantı, saç dökülmesi, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi yaygın yan etkiler görülebilir. Kemoterapi yan etkileri, tedavi sonlandığında genellikle geçicidir, ancak bazı durumlarda uzun vadeli yan etkiler de olabilir.
6. Hormon Tedavisi (Endokrin Tedavi)
Meme kanserlerinin bazıları hormon duyarlıdır, yani östrojen ve progesteron gibi hormonların etkisi altında büyürler. Hormon tedavisi, bu hormonların kanser hücreleri üzerindeki etkisini bloke ederek çalışır. En sık kullanılan hormon tedavi ilaçları tamoksifen ve aromataz inhibitörleridir.
Uygulama Alanı:
- Hormon Reseptör Pozitif Meme Kanseri: Eğer kanser hücreleri östrojen veya progesteron reseptörlerine sahipse, hormon tedavisi etkili olabilir. Bu tedavi, özellikle menopoz sonrası kadınlar için yaygın olarak kullanılır.
- Tamoksifen: Genellikle premenopozal kadınlar için tercih edilir ve östrojenin meme kanseri hücrelerine bağlanmasını engeller.
- Aromataz İnhibitörleri: Menopoz sonrası kadınlarda tercih edilen bu ilaçlar, vücutta östrojen üretimini azaltır.
Yan Etkiler: Sıcak basması, kemik incelmesi, eklem ağrısı gibi yan etkiler olabilir. Ancak hormon tedavisi, özellikle hormon duyarlı kanserlerde uzun süreli başarı sağlar.
7. Hedefe Yönelik Tedavi (Targeted Therapy)
Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesine ve çoğalmasına yol açan spesifik molekülleri hedef alan bir tedavi şeklidir. Meme kanseri tedavisinde en bilinen hedefe yönelik tedavi, HER2 pozitif meme kanseri olan hastalar için kullanılan Trastuzumab (Herceptin) adlı ilaçtır. Bu ilaç, HER2 proteinini hedef alarak kanser hücrelerinin büyümesini durdurur.
Uygulama Alanı:
- HER2 Pozitif Meme Kanseri: Hedefe yönelik tedavi, bu tür kanserlerin büyümesini ve yayılmasını durdurabilir.
Yan Etkiler:
- Hedefe yönelik tedavi genellikle diğer tedavi yöntemlerine göre daha az yan etkiye sahiptir. Ancak bazı hastalarda kalp fonksiyonlarında değişiklikler görülebilir.
8. İmmünoterapi
İmmünoterapi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle savaşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Meme kanserinde daha yeni bir tedavi yaklaşımı olan immünoterapi, özellikle ileri evre meme kanseri vakalarında uygulanır.
Uygulama Alanı:
- İleri evre veya metastatik meme kanseri olan bazı hastalar
- Genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanır
Yan Etkiler: Bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale gelmesiyle ilişkili yan etkiler olabilir, ancak bu yan etkiler genellikle kontrol altına alınabilir.
Tedavi Seçiminin Önemi
Meme kitlelerinin tedavisi, bireye özgü bir yaklaşımla belirlenir. Kitlelerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığı, büyüklüğü, hastanın yaşı, sağlık durumu ve aile öyküsü gibi faktörler tedavi planının oluşturulmasında önemlidir. Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarında tedavi seçenekleri daha geniş olurken, ileri evrelerde daha kapsamlı tedavi yöntemleri gerekebilir. Tedavi sırasında doktor, hasta ile birlikte en uygun yöntemi belirler ve süreci yakından takip eder.
Sonuç olarak, meme kitlelerinin tedavisi geniş bir yelpazeye yayılır ve bu süreç bireyin ihtiyaçlarına göre şekillenir. Tedavi sürecinde düzenli kontroller, tedaviye uyum ve yaşam tarzı değişiklikleri hastanın iyileşme şansını artıran faktörlerdir.
Önleme ve Erken Teşhis
Meme kanseri ve diğer meme kitlelerinin erken teşhisi, başarılı bir tedavi sürecinin temelini oluşturur. Kadınların düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaları ve yılda en az bir kez doktor kontrolüne gitmeleri önerilir. Ayrıca, 40 yaşından sonra her kadının mammografi çektirmesi büyük önem taşır. Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarının büyük bir çoğunluğu, başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Beslenme ve yaşam tarzı da meme sağlığı üzerinde doğrudan etkili olabilir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Aşağıda, meme sağlığını korumak için alınabilecek önlemler sıralanmıştır:
- Düzenli Kendi Kendine Meme Muayenesi: Kadınlar, her ay düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yaparak memede oluşabilecek kitleleri erken fark edebilirler. Kendi kendine muayene, memenin doğal yapısını tanımak ve olası değişiklikleri zamanında tespit etmek için önemlidir.
- Sağlıklı Beslenme: Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengin bir diyet, vücut genelinde kanser riskini azaltabilir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar meme sağlığına olumlu katkıda bulunur. İşlenmiş gıdalardan, şekerden ve aşırı yağdan kaçınmak da önemlidir.
- Alkol ve Sigaradan Kaçınma: Aşırı alkol tüketimi ve sigara içmek, meme kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alır. Özellikle sigara, vücuttaki serbest radikal seviyesini artırarak kanser hücrelerinin oluşmasına zemin hazırlayabilir.
- Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmak, hormon dengesini koruyarak meme kanseri riskini azaltabilir. Düzenli fiziksel aktivite, hem meme sağlığı hem de genel vücut sağlığı için büyük önem taşır.
- Doğum Kontrol Yöntemlerine Dikkat: Uzun süreli hormon tedavileri veya doğum kontrol hapları, bazı durumlarda meme kanseri riskini artırabilir. Bu tür ilaçlar kullanmadan önce doktor tavsiyesi almak, olası riskleri en aza indirebilir.
Memede Kitle Fark Eden Kadınlar İçin Öneriler
Memede kitle fark edilmesi durumunda, bazı adımların takip edilmesi büyük önem taşır. Öncelikle, panik yapmadan bir uzmana başvurmak en doğrusudur. Memede kitlelerin çoğu iyi huylu olabilir, ancak kesin teşhis için mutlaka tıbbi değerlendirme gerekir. Aşağıda, memesinde kitle fark eden kadınlar için öneriler sıralanmıştır:
- Doktora Başvurun: Memede fark edilen her türlü kitle ya da sertlik, doktor tarafından değerlendirilmelidir. Bir kitleyi erken fark etmek, tedavi şansını artırır ve olası komplikasyonları önler.
- Randevu Alırken Belirtileri Detaylandırın: Doktor randevusu alırken, fark edilen kitleyle ilgili tüm belirtileri paylaşmak önemlidir. Kitle ne zaman fark edildi, boyutu nasıl değişti, ağrı var mı gibi sorulara yanıt hazırlamak, doktorun doğru teşhis koymasına yardımcı olabilir.
- Düzenli Kontrolleri İhmal Etmeyin: Özellikle fibrokistik meme değişiklikleri ya da iyi huylu kitleler tespit edilen kadınlar, düzenli doktor kontrolü yaptırmalıdır. Doktorun önerdiği aralıklarla yapılacak kontroller, kitlenin büyüme eğiliminde olup olmadığını takip etmek açısından önemlidir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri Yapın: Meme sağlığı için beslenme, egzersiz ve stres yönetimi gibi alanlarda yapılacak iyileştirmeler, genel sağlık durumunu da olumlu etkiler. Sigara içiyorsanız bırakmak, alkol tüketimini sınırlamak ve sağlıklı bir diyet benimsemek, meme kanseri riskini azaltabilir.
Erkeklerde Meme Kitleleri
Meme kitleleri sadece kadınlarda değil, erkeklerde de görülebilir. Her ne kadar meme kanseri kadınlarda çok daha yaygın olsa da, erkeklerde de nadiren görülebilir. Erkeklerde meme kitlelerinin büyük bir kısmı jinekomasti adı verilen meme dokusunun iyi huylu büyümesinden kaynaklanır. Ancak erkeklerde de meme kanseri riski bulunduğu için, memede fark edilen herhangi bir kitle ciddiye alınmalı ve bir uzmana başvurulmalıdır.
Erkeklerde görülen meme kitlelerinin nedenleri şunlar olabilir:
- Jinekomasti: Hormon dengesizliklerinden kaynaklanan jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun aşırı büyümesine neden olabilir. Genellikle ağrısızdır ve bir tedavi gerektirmez. Ancak estetik kaygılar ya da ağrı gibi belirtiler varsa, cerrahi müdahale düşünülebilir.
- Meme Kanseri: Erkeklerde nadir de olsa görülen meme kanseri, genellikle sert ve ağrısız bir kitle şeklinde ortaya çıkar. Erkeklerde meme kanseri risk faktörleri arasında ileri yaş, ailede meme kanseri öyküsü ve bazı genetik mutasyonlar yer alır.
Sonuç
Memede kitle ve sertlik fark edilmesi, hem kadınlar hem de erkekler için önemli bir sağlık sorunu olabilir. Meme dokusundaki her türlü değişiklik erken teşhis edildiğinde, tedavi şansı artar ve olası komplikasyonlar önlenebilir. Bu nedenle, kendi kendine meme muayenesi yapmak, düzenli doktor kontrollerine gitmek ve risk faktörlerine karşı bilinçli olmak büyük önem taşır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, meme sağlığını korumanın temel yollarından biridir.
Meme kitleleri konusunda bilinçli olmak, sadece fiziksel sağlığı değil, psikolojik sağlığı da korur. Belirtileri erken fark etmek, endişe ve kaygıyı azaltabilir, kişinin sağlık durumunu daha iyi yönetmesine olanak tanır. Unutmayın, meme sağlığınız sizin elinizde ve düzenli olarak yapacağınız kontroller hayatınızı kurtarabilir.
Referanslar:
- Memede Kitle ve Sertlik: Meme Kitleleri
- Love, Susan M., M.D. Dr. Susan Love’s Breast Book. Da Capo Press, 2015.
- Harris, Jay R., et al. Diseases of the Breast. Wolters Kluwer, 2014.
- Sabel, Michael S. Molecular Oncology of Breast Cancer. Springer, 2007.
- Schnitt, Stuart J., and Laura C. Collins. Biopsy Interpretation of the Breast. Wolters Kluwer, 2017.
- Bleyer, Archie, and H. Gilbert Welch. Effect of Three Decades of Screening Mammography on Breast-Cancer Incidence. The New England Journal of Medicine, 2012.
- American Cancer Society. Breast Cancer Facts & Figures 2019-2020. American Cancer Society, 2019.
- National Comprehensive Cancer Network. NCCN Clinical Practice Guidelines in Oncology: Breast Cancer. 2020.
- Fisher, Bernard, et al. Twenty-Year Follow-up of a Randomized Trial Comparing Total Mastectomy, Lumpectomy, and Lumpectomy Plus Irradiation for the Treatment of Invasive Breast Cancer. The New England Journal of Medicine, 2002.
- Anderson, Benjamin O., et al. Guideline Implementation for Breast Healthcare in Low-Resource Settings. Cancer, 2008.
- Jemal, Ahmedin, et al. Global Cancer Statistics 2011. CA: A Cancer Journal for Clinicians, 2011.
- Cummings, Steven R., et al. Tamoxifen for the Prevention of Breast Cancer: Report of the National Surgical Adjuvant Breast and Bowel Project P-1 Study. Journal of the National Cancer Institute, 1998.
- Dowsett, Mitch, et al. Meta-Analysis of Breast Cancer Outcomes in Adjuvant Trials of Aromatase Inhibitors Versus Tamoxifen. Journal of Clinical Oncology, 2010.
- Harbeck, Nadia, et al. Primary Therapy of Early Breast Cancer: Evidence, Controversies, Consensus: Breast Care. Springer, 2019.
- National Cancer Institute. Breast Cancer Treatment (PDQ®)–Patient Version. 2020.
- Lakhani, Sunil R., et al. WHO Classification of Tumours of the Breast. IARC, 2012.
- Elston, Christopher W., and Ian O. Ellis. Pathological Prognostic Factors in Breast Cancer I. The Value of Histological Grade in Breast Cancer: Experience from a Large Study with Long-Term Follow-Up. Histopathology, 1991.
- Giuliano, Armando E., et al. Sentinel Lymphadenectomy and Axillary Dissection in Breast Cancer: Results from NSABP B-32 Randomized Phase III Trial. Journal of Clinical Oncology, 2010.
- Veronesi, Umberto, et al. A Randomized Comparison of Sentinel-Node Biopsy with Routine Axillary Dissection in Breast Cancer. The New England Journal of Medicine, 2003.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/