Video – Dil Altı Bağı Nedir? Dil Altı Bağı Tedavisi
Dil, vücudun önemli organlarından biridir. İnsanlar yemek yemek, konuşmak ve nefes almak gibi yaşamsal faaliyetleri dil yardımıyla gerçekleştirirler. Ancak bazı kişilerde dil altı bağı (ankiloglossi) adı verilen anatomik bir farklılık bulunur. Bu durum, dilin alt kısmında yer alan bağın normalden kısa ya da kalın olması anlamına gelir. Bebeklerde, çocuklarda ve hatta yetişkinlerde bu durum ortaya çıkabilir. Dil altı bağı, bireyin konuşmasını, emme refleksini ve hatta ağız hijyenini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle ankiloglossi’nin önemi ve tedavi seçenekleri her geçen gün daha fazla dikkat çekmektedir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Dil Altı Bağı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? (Ankiloglossi)
Dil altı bağı, doğumdan itibaren fark edilebilen bir durumdur. Özellikle bebeklerin emme zorlukları yaşadığı durumlarda, sağlık profesyonelleri dil altı bağını kontrol ederler. Bazı bebeklerde bu durum belirgin şekilde anlaşılırken, bazı bebeklerde daha hafif seyredebilir. Ankiloglossi, dilin hareketlerini sınırlayarak emme refleksini zorlaştırır ve bu da annenin süt verimliliğini olumsuz etkileyebilir. Anne-bebek ilişkisi, beslenme sırasında oluşabilecek sorunlar nedeniyle olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, bebeklerde emzirme zorluğu, gaz sancıları, kilo alamama gibi problemler de görülebilir.
Çocukluk döneminde, konuşma gelişiminde bazı problemler yaşanabilir. Dilin tam hareket edememesi nedeniyle bazı seslerin çıkarılmasında zorluklar olabilir. Bu durum, dil altı bağının tedavi edilmediği durumlarda sosyal ve psikolojik problemlere yol açabilir. Özellikle konuşma bozuklukları yaşayan çocuklar, okul hayatında arkadaşlarıyla iletişim kurmada güçlük çekebilirler. Bu da özgüven kaybına neden olabilir. Bu nedenle, dil altı bağının erken teşhisi ve tedavisi, bireyin sosyal hayatında daha sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi açısından oldukça önemlidir.
Yetişkinlerde ise ankiloglossi genellikle yaşam kalitesini etkileyen bir problem haline gelebilir. Konuşma, yemek yeme ve ağız hijyeni gibi günlük aktiviteler ankiloglossi etkisiyle zorlaşabilir. Özellikle ağız hijyeninin tam sağlanamaması diş eti problemlerine ve ağız kokusuna yol açabilir. Bu da sosyal ilişkilerde rahatsız edici bir durum oluşturur. Yetişkinlerde dil altı bağı ameliyatıyla düzeltilebilir ve bu sayede dilin işlevselliği normal hale getirilebilir. Ancak, ameliyatın gerekliliği ve tedavi seçenekleri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Gürtuna’nın resmi YouTube kanalıdır.
https://www.youtube.com/channel/UCEpIYMIKw_wmvwTCOzEtpPA/_g?sub_confirmation=1
Dil Altı Bağı Neden Oluşur?
Ankiloglossi, genellikle genetik bir durum olarak kabul edilir. Bazı bebekler, dil altı bağıyla doğarlar ve bu durum, ailesel bir yatkınlıktan kaynaklanabilir. Aynı ailede birden fazla kişide dil altı bağının görülmesi yaygındır. Bunun yanı sıra, doğum öncesi gelişim sırasında dil altı bağının fazla sıkı kalması ve yeterince gevşememesi de ankiloglossiye yol açabilir.
Cinsiyet fark etmeksizin her bireyde görülebilir, ancak erkek bebeklerde daha sık rastlandığı bilinmektedir. Aynı zamanda, bazı çalışmalara göre, dil altı bağının prematüre bebeklerde daha sık görüldüğü belirtilmektedir. Hamilelik sırasında yaşanan bazı komplikasyonlar ve annenin sağlık durumu da bu durumu etkileyebilir. Örneğin, hamilelikte yetersiz beslenme ya da belirli ilaçların kullanımı, riski artırabilir.
Ankiloglossi Belirtileri Nelerdir?
Ankiloglossi belirtileri, yaş grubuna göre değişiklik gösterebilir. Bebeklerde, dil altı bağı genellikle emme zorluğu şeklinde kendini gösterir. Bebek, dilini serbestçe hareket ettiremediği için meme ucunu tam kavrayamaz ve bu da beslenme zorluklarına yol açar. Bunun sonucunda bebekte kilo alamama, sık sık ağlama ve gaz sancıları gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, annenin de emzirme sırasında meme ucu ağrısı çekmesi, dil altı bağının bir işareti olabilir.
Çocukluk döneminde ise konuşma bozukluklarına neden olabilir. Çocuk, bazı sesleri çıkarmakta zorlanabilir ve bu da konuşma geriliği olarak kendini gösterebilir. Özellikle “r”, “l”, “t”, “d” gibi seslerin çıkarılması, dilin hareketini gerektirdiği için ankiloglossi olan çocuklarda bu seslerin tam ve doğru bir şekilde çıkarılması zor olabilir. Ayrıca, dilin dişlerin arasına sıkışması nedeniyle diş gelişimi de olumsuz etkilenebilir.
Yetişkinlerde ise dil altı bağının en yaygın belirtilerinden biri ağız hijyenini sağlama zorluğudur. Dil, ağız içinde serbestçe hareket edemediği için dişlerin arka kısımlarının temizlenmesi zorlaşır ve bu da diş eti hastalıklarına neden olabilir. Ayrıca, bu bireyler, dilini dışarı çıkaramama veya yukarı kaldıramama gibi fiziksel zorluklar yaşayabilirler. Bu da özellikle yemek yerken ve konuşurken zorluklara yol açabilir.
Dil Altı Bağı Teşhisi Nasıl Yapılır?
Dil altı bağı teşhisi genellikle bir pediatrist ya da diş hekimi tarafından yapılır. Bebeklik döneminde ankiloglossi fark edilmesi, emme problemleri yaşayan bebeklerin muayenesi sırasında mümkün olabilir. Hekim, dilin altındaki bağın kısa ya da kalın olduğunu gözlemleyerek teşhis koyabilir. Bu teşhis, genellikle görsel bir inceleme ile yapılır, ancak bazı durumlarda daha detaylı incelemeler gerekebilir.
Çocukluk ve yetişkinlik döneminde ise dil altı bağı teşhisi, konuşma terapisti ya da diş hekimi tarafından konulabilir. Dil hareketlerinin kısıtlı olması, konuşma bozuklukları ya da ağız hijyen problemleri yaşayan bireylerde bu durum daha belirgin hale gelir. Hekim, dilin hareketlerini inceleyerek ankiloglossi varlığını tespit edebilir. Ayrıca, bazı durumlarda konuşma terapisti ile birlikte çalışarak dil altı bağının bireyin konuşma yeteneği üzerindeki etkilerini değerlendirebilir.
Dil Altı Bağı Tedavisi
Dil altı bağı tedavisi, duruma ve bireyin yaşına göre değişiklik gösterebilir. Bebeklerde genellikle cerrahi müdahale gerekmeyen hafif vakalarda, emme problemleri düzeltilmeye çalışılır. Ancak, ankiloglossi ciddi bir soruna yol açıyorsa, frenotomi adı verilen basit bir cerrahi işlemle dil altındaki bağ kesilir. Bu işlem, lokal anestezi altında yapılabilir ve iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Bebekler genellikle işlem sonrasında hemen emmeye başlayabilirler ve herhangi bir sorun yaşamazlar.
Çocuklarda ve yetişkinlerde ise dil altı bağı tedavisi daha karmaşık olabilir. Frenotomi işlemi yine uygulanabilir, ancak bazı durumlarda daha ileri düzeyde cerrahi müdahaleler gerekebilir. Bunun yanı sıra, konuşma terapisi de bu bireyler için önemli bir tedavi seçeneğidir. Konuşma terapisti, dilin hareket kabiliyetini artırmak için çeşitli egzersizler önerebilir ve bireyin konuşma yeteneğini geliştirmeye yardımcı olabilir.
Dil altı bağı tedavisinde erken teşhis ve müdahale, bireyin yaşam kalitesini artırmak için oldukça önemlidir. Özellikle bebeklik döneminde yapılan frenotomi işlemi, çocuğun ileride yaşayabileceği konuşma ve beslenme sorunlarını önleyebilir. Tedavi edilmeyen vakalar, ilerleyen yaşlarda daha ciddi sorunlara yol açabilir ve bu da bireyin yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Beslenme Zorlukları ve Dil Altı Bağı
Dil altı bağı olan bebekler, emme ve beslenme sırasında zorlanabilirler. Bu durum, hem anne hem de bebek için stresli bir süreç haline gelebilir. Bebek, meme ucunu tam kavrayamadığı için yeterli miktarda süt alamayabilir. Bu da bebeğin kilo almasını engelleyebilir ve büyüme gelişiminde geriliğe yol açabilir. Ayrıca, anne de emzirme sırasında meme ucunda ağrı hissedebilir ve emzirme süreci daha sancılı hale gelebilir.
Ankiloglossi tedavi edilmediği takdirde, bebekte gaz sancıları ve sindirim problemleri de ortaya çıkabilir. Bebek, emme sırasında yeterince süt alamadığı için hava yutabilir ve bu da gaz sancılarına neden olabilir. Bu nedenle, dil altı bağı teşhis edildiğinde, emzirme sürecinin daha rahat geçebilmesi için tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.
Konuşma Bozuklukları ve Dil Altı Bağı
Dil altı bağı, özellikle çocukluk döneminde konuşma gelişimini olumsuz etkileyebilir. Dil, ağız içinde serbestçe hareket edemediği için bazı seslerin çıkarılması zor olabilir. Bu da çocuğun konuşma yeteneğini kısıtlayabilir ve sosyal hayatında zorluklar yaşamasına neden olabilir. Özellikle “r”, “l”, “t”, “d” gibi seslerin çıkarılması dilin hareketini gerektirdiği için bu çocuklarda bu seslerin doğru bir şekilde çıkarılması zor olabilir.
Konuşma bozuklukları, ankiloglossi olan çocukların okul hayatında da sorunlar yaşamasına yol açabilir. Arkadaşlarıyla iletişim kurmada zorlanan çocuklar, özgüven kaybı yaşayabilir ve bu da sosyal izolasyona yol açabilir. Bu nedenle, ankiloglossi olan çocuklarda erken teşhis ve konuşma terapisi oldukça önemlidir.
Referanslar:
- Dil bağı nedir? Belirtileri ve ameliyatı!
- Messner, A. H., & Lalakea, M. L. (2002). The effect of ankyloglossia on speech in children. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 127(5), 539-545.
- Edmunds, J., Miles, S., & Fulbrook, P. (2011). Tongue-tie and breastfeeding: A review of the literature. Breastfeeding Review, 19(1), 19-26.
- Coryllos, E., Watson Genna, C., & Salloum, A. C. (2004). Congenital tongue-tie and its impact on breastfeeding. AAP News, 19(1), 1-6.
- Amir, L. H., James, J. P., & Donath, S. M. (2006). Reliability of the Hazelbaker Assessment Tool for Lingual Frenulum Function. International Breastfeeding Journal, 1, 3.
- O’Callahan, C., Macary, S., & Clemente, S. (2013). The effects of frenotomy on breastfeeding. Journal of Human Lactation, 29(1), 58-62.
- Suter, V. G., & Bornstein, M. M. (2009). Ankyloglossia: Facts and myths in diagnosis and treatment. Journal of Periodontology, 80(8), 1204-1209.
- Ballard, J. L., Auer, C. E., & Khoury, J. C. (2002). Ankyloglossia: Assessment, incidence, and effect of frenuloplasty on the breastfeeding dyad. Pediatrics, 110(5), e63-e63.
- Hogan, M., Westcott, C., & Griffiths, M. (2005). Randomized, controlled trial of division of tongue-tie in infants with feeding problems. Journal of Paediatrics and Child Health, 41(5-6), 246-250.
- Kupietzky, A., & Botzer, E. (2005). Ankyloglossia in the infant and young child: Clinical suggestions for diagnosis and management. Pediatric Dentistry, 27(1), 40-46.
- Mills, N., Keough, N., Geddes, D., & Pransky, S. (2019). Defining the anatomy of the neonatal lingual frenulum. Clinical Anatomy, 32(6), 824-835.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/