Dil Yutmasında İlk Yardım Tedavisinin 6 Adımı
Dil yutması, birçok insanın yanlış bildiği ve yanlış anladığı acil tıbbi durumlar arasında yer almaktadır. Toplum arasında sıkça duyulan ve yanlış yorumlanan “dil yutması” terimi, aslında fizyolojik olarak bir insanın dilini tamamen yutması anlamına gelmez. Bunun yerine, genellikle bir kazadan veya travmadan sonra dilin hava yolunu kısmen ya da tamamen tıkamasıyla meydana gelen bir durumdur. Dilin geri kayarak nefes borusunu tıkaması, nefes almayı zorlaştırabilir ya da tamamen engelleyebilir. Bu durum, özellikle spor müsabakalarında ve trafik kazalarında yaygındır ve müdahale edilmediğinde hayati tehlikeye yol açabilir. Bu yazıda, dil yutması olarak bilinen durumun ne olduğunu, nasıl geliştiğini, bu duruma nasıl müdahale edilmesi gerektiğini ve ilk yardım konusunda bilinmesi gereken temel adımları detaylı bir şekilde ele alacağız.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Dil Yutmasında İlk Yardım Tedavisinin 6 Adımı
Dil yutması terimi, günlük dilde sıkça yanlış anlaşılmakta ve bu da acil durumlarda hatalı müdahalelere neden olabilmektedir. Gerçek şu ki, dilin tamamen yutulması anatomik olarak imkansızdır; ancak bir kaza ya da travma sonrasında dilin geriye doğru kayması sonucu hava yolu tıkanabilir. Özellikle bilincini kaybeden bireylerde, kas tonusu kaybı nedeniyle dilin gevşemesi ve hava yolunu tıkaması riski artmaktadır. Dilin bu şekilde hava yolunu tıkaması sonucunda beyne oksijen gitmez ve müdahale edilmezse kalıcı hasar veya ölümle sonuçlanabilecek bir durum ortaya çıkabilir. Bu yüzden dil yutmasında doğru ilk yardım uygulamaları son derece hayati bir öneme sahiptir.
İlk yardım bilgisi, özellikle acil durumlarda hayat kurtarıcı olabilir. Dil yutması gibi bir durumda, müdahale eden kişinin ne yapması gerektiğini iyi bilmesi büyük önem taşır. Yanlış yapılan bir müdahale, kişinin solunum yolunu daha da kapatarak durumu kötüleştirebilir. Bu nedenle, özellikle sporcular, antrenörler, öğretmenler ve ebeveynler gibi belirli meslek gruplarındaki bireylerin bu konuda bilinçli olması gerekmektedir. Dil yutması vakalarında saniyeler bile kritik olabilir ve bu durumda ilk yardımın etkinliği, doğru müdahaleye bağlıdır. Peki, böyle bir durumda ne yapılmalı? Hangi adımlar hayati öneme sahiptir?
Dil yutması durumunda uygulanacak ilk yardım, temel solunum yollarının açılması ve kişinin nefes almasını sağlamaya yönelik olmalıdır. Hava yolunun tıkanması, birkaç dakika içinde geri dönüşü olmayan beyin hasarlarına neden olabilir, bu yüzden olay anında hızlı ve doğru bir şekilde hareket etmek gerekir. Bu yazıda dil yutmasının ne olduğu, hangi durumlarda ortaya çıkabileceği, hangi semptomlarla kendini gösterebileceği ve bu gibi vakalarda uygulanması gereken ilk yardım yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğiz. Aynı zamanda, dil yutması vakalarına müdahale sırasında en sık yapılan hatalar ve bu hatalardan nasıl kaçınılacağına da değineceğiz.
Dil Yutması Nedir?
Dil yutması, kişinin bilincini kaybetmesi veya kas kontrolünü yitirmesi sonucunda dilin geriye doğru kayarak hava yolunu tıkaması durumudur. İnsan dilinin yapısı gereği, dil kökü soluk borusunun girişine oldukça yakın bir konumdadır. Normal şartlarda, dil kaslarının kasılması hava yolunu açık tutar ve dil, nefes almayı engellemez. Ancak bilinç kaybı, bayılma veya şiddetli travma durumlarında kaslar gevşer ve dil, geriye doğru kayarak soluk borusunu tıkayabilir. Bu durumda beyne oksijen gitmez ve birkaç dakika içinde kalıcı beyin hasarları oluşabilir.
Dil Yutması Belirtileri
Dil yutması, hava yolunun kısmen ya da tamamen tıkanmasıyla ilişkili olduğundan, semptomlar ciddi ve hayati risk taşıyabilir. Bu semptomlar, kişinin solunum yeteneğini doğrudan etkiler ve zamanında müdahale edilmediğinde geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir. Dilin hava yolunu tıkadığı durumlarda, semptomlar çok belirgin olabilir; ancak bilinç kaybı yaşayan bir kişide bu belirtileri fark etmek zor olabilir. Bu nedenle, dil yutması vakalarında semptomları iyi tanımak ve hızlı bir şekilde fark etmek, doğru müdahale açısından oldukça önemlidir. Semptomlar genellikle kişinin nefes alma kabiliyetindeki değişikliklerle başlar ve hızla kötüleşebilir.
1. Nefes Alamama ve Solunum Zorluğu
Dil yutması durumunda ilk ve en dikkat çekici semptom, kişinin nefes almakta zorlanması ya da hiç nefes alamamasıdır. Dilin geriye kayarak soluk borusunu tıkaması, havanın akciğerlere ulaşmasını engeller. Bu durumda, kişi nefes alamadığı için elleriyle boğazını tutma, öksürmeye çalışma ya da panik halinde nefes almaya çalışır gibi tepkiler gösterebilir. Eğer dil tamamen hava yolunu tıkamışsa, kişi tamamen soluksuz kalır. Hava yolunun kısmen tıkandığı durumlarda ise kişi hırıltılı bir şekilde nefes almaya çalışabilir. Bu hırıltı, nefes alırken duyulan bir ıslık sesi gibi olabilir ve dilin hava yolunu kısmen engellediğini gösterir.
2. Morarma (Siyanoz)
Dil yutması sonucunda hava yolu tıkanırsa, akciğerlere yeterli miktarda oksijen ulaşamaz. Bu durum vücudun oksijensiz kalmasına neden olur ve kısa süre içinde siyanoz adı verilen morarma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Özellikle dudaklar, yüz ve tırnaklar gibi vücudun uç bölgelerinde morarma gözlemlenir. Morarma, kanın oksijen taşıma kapasitesinin azalması nedeniyle oluşur ve oksijen eksikliğinin ciddi bir göstergesidir. Dil yutması vakalarında siyanoz, genellikle müdahale edilmesi gereken kritik bir evreyi işaret eder ve zaman kaybetmeden hava yolunun açılması gereklidir. Morarma aynı zamanda beyin ve diğer organların da oksijen yetersizliğinden zarar görmeye başladığının bir işareti olabilir.
3. Bilinç Kaybı
Dil yutması vakalarında, yeterli oksijen alınamaması nedeniyle kişi kısa süre içinde bilincini kaybedebilir. Oksijen eksikliği, beynin düzgün çalışmasını engeller ve kişi bayılabilir. Bilinç kaybı, genellikle birkaç dakika içinde gerçekleşir ve bu, acil müdahale edilmesi gerektiğini gösteren bir diğer önemli semptomdur. Bilinç kaybı, dilin tamamen hava yolunu tıkaması ve beynin oksijen ihtiyacının karşılanamaması sonucu oluşur. Bu noktada yapılacak müdahaleler, kişinin hayatını kurtaracak nitelikte olabilir. Bilinç kaybı yaşayan bir kişi, çevresinden gelen uyarılara tepki vermez ve acil olarak baş-çene pozisyonuna getirilip hava yolu açılmalıdır.
4. Solunumun Durması
Dil yutması vakalarında en ileri aşama, kişinin solunumunun tamamen durmasıdır. Dilin hava yolunu tamamen kapatması durumunda, beyne giden oksijen kesilir ve kişi nefes alamaz hale gelir. Solunum durması, birkaç dakika içinde kalp durmasına ve ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, bu semptom gözlemlendiğinde derhal kalp masajı ve yapay solunum gibi ilk yardım uygulamalarına başlanmalıdır. Solunumun durması, vücuttaki organların oksijen alamaması ve işlevlerini yerine getirememesi anlamına gelir. Bu durum, kişinin hayatını tehdit eden en ciddi semptomlardan biridir ve saniyeler içinde müdahale edilmesi gerekmektedir.
Bu belirtilerin her biri, dil yutması durumlarında ortaya çıkabilecek ciddi ve hayatı tehdit eden sorunlardır. Bu semptomları tanımak ve acil durumlarda nasıl müdahale edileceğini bilmek, hayat kurtarıcı olabilir.
Dil Yutmasında İlk Yardım Adımları
Dil yutması gibi acil müdahale gerektiren durumlarda, doğru ve hızlı bir şekilde ilk yardım uygulamak hayati öneme sahiptir. Bu bölümde, dil yutması vakasında uygulanacak ilk yardım adımlarını daha detaylı bir şekilde ele alacağız. İlk yardım adımları, kişinin bilinç durumu, nefes alıp alamadığı ve hava yolunun ne ölçüde tıkandığına göre farklılık gösterebilir. Bu adımların her biri, hava yolunu açmak ve kişinin nefes almasını sağlamak için titizlikle takip edilmelidir.
1. Bilinci Kontrol Etme ve Yardım Çağırma
Dil yutması vakalarında ilk yapılması gereken şey, kişinin bilincinin yerinde olup olmadığını kontrol etmektir. Bilinç kontrolü, kişinin çevreye ve sesli uyarılara tepki verip vermediği ile anlaşılabilir. Eğer kişi bilinçsizse, durumu değerlendirip acilen profesyonel yardım çağırmak gereklidir. Bu aşamada yapılacaklar:
- Seslenme ve hafifçe sarsma: Kişiye yüksek sesle hitap ederek bilinci kontrol edilebilir. “İyi misin?”, “Beni duyabiliyor musun?” gibi sorular sorulabilir. Tepki yoksa, kişinin omzuna hafifçe dokunularak sarsılabilir.
- Yardım çağırma: Eğer kişi tepki vermiyorsa veya nefes almakta zorlanıyorsa, derhal 112 acil yardım hattı aranmalıdır. Yardım çağrılırken, olay yeri adresi net bir şekilde açıklanmalı, kişinin durumu ve bilincinin kapalı olduğu bilgisi verilmelidir.
- Yardımcı kişi bulma: Eğer çevrede başka insanlar varsa, bir kişiden acil durum ekiplerini aramasını isteyebilir ve bu süreçte müdahaleye başlayabilirsiniz.
2. Hava Yolunun Açılması
Bilinçsiz olan ve nefes almakta zorlanan bireylerde, dil geriye kayarak hava yolunu tıkayabilir. Bu durumu engellemek için hava yolunu açmaya yönelik baş-çene pozisyonu uygulanmalıdır. Hava yolunun açılması, dilin geriye kaymasını önleyerek hava yolunu açık tutar. Bu pozisyonun doğru uygulanması, kişinin nefes alıp alamadığını kontrol etmek açısından da önemlidir.
- Baş-çene pozisyonu nasıl uygulanır?
- Kişinin yanına diz çökün.
- Bir elinizle başın üzerine, diğer elinizle çeneye tutunun.
- Çeneyi hafifçe yukarı kaldırın ve başı geriye doğru eğin.
- Bu hareket, dilin hava yolunu tıkamasını engelleyerek nefes almayı kolaylaştırır.
- Nelere dikkat edilmeli?
- Baş-çene pozisyonunu uygularken başı aşırı derecede geriye eğmemek önemlidir. Aşırı eğilme, boyun omurlarına zarar verebilir.
- Eğer kişi bir kazaya bağlı olarak yaralandıysa ve omurga zedelenmesi şüphesi varsa, boyun hareketlerini minimumda tutarak dikkatli bir şekilde hareket edilmelidir.
3. Solunum Kontrolü
Hava yolunun açılmasının ardından, kişinin nefes alıp almadığı hızlı bir şekilde kontrol edilmelidir. Bunun için gözle, kulakla ve elle yapılabilecek bir dizi kontrol yöntemi bulunmaktadır. Bu kontrollerin hızlı ve dikkatli bir şekilde yapılması, hayati önem taşır. Eğer kişi nefes almıyorsa, hemen yapay solunuma başlanmalıdır.
- Solunum kontrolü nasıl yapılır?
- Dinleyin: Kişinin ağız veya burun bölgesine yakın bir şekilde eğilin ve nefes alıp almadığını dinleyin. Nefes sesi duyuluyorsa, kişi nefes alıyor demektir.
- Gözlemleyin: Kişinin göğüs kafesine bakarak nefes alıp almadığını gözlemleyin. Göğüs kafesi yükselip iniyorsa, kişi nefes alıyordur.
- Hissedilmiyorsa: Eğer ne bir nefes sesi duyuluyor ne de göğüs kafesinde bir hareket görülüyorsa, kişi nefes almıyor olabilir.
- Hangi adımları izlemek gerekiyor?
- Nefes almıyorsa, hemen yapay solunum başlatılmalıdır.
- Eğer kişi nefes alıyorsa ancak bilinçsizse, kurtarıcı pozisyona getirilmesi gerekir (bu adım daha sonra açıklanacaktır).
4. Yapay Solunum (Ağızdan Ağıza Solunum)
Kişinin nefes almadığı tespit edilirse, derhal yapay solunum yapılmalıdır. Dil yutması vakalarında dilin hava yolunu tıkaması sonucunda solunum durabilir. Bu durumda ağızdan ağıza solunum, kişinin akciğerlerine oksijen sağlamanın en etkili yollarından biridir.
- Yapay solunum nasıl yapılır?
- Kişinin başı geriye yatırılarak hava yolu açık tutulmalıdır.
- Bir el burunu kapatırken, ağız iyice açılır.
- Kendi ağzınızı kişinin ağzına sıkıca yerleştirin.
- Yavaşça ve derin bir nefes verin. Bu esnada kişinin göğsünün yükselip yükselmediğini kontrol edin. Eğer göğüs yükselmiyorsa, hava yolu tam olarak açık olmayabilir.
- İki nefes verme işlemi tamamlandıktan sonra göğsün her seferinde normale dönüp dönmediğini gözlemleyin.
- Yapay solunum sırasında kişi nefes almaya başlamazsa veya göğüs kafesi hala hareketsizse, müdahaleye devam edilmelidir.
- Göğsün yükselmemesi durumunda ne yapılmalı?
- Hava yolunun tamamen tıkalı olup olmadığını kontrol edin.
- Baş-çene pozisyonunun doğru şekilde uygulandığından emin olun.
- Hala göğüs kafesi hareket etmiyorsa, derhal acil yardım ekiplerine haber verilmelidir.
5. Kurtarıcı Pozisyon (Yan Yatış Pozisyonu)
Kişi nefes almaya başlamış, ancak bilinci hala kapalıysa, kurtarıcı pozisyon verilmelidir. Bu pozisyon, kişinin dilinin tekrar geriye kaymasını ve hava yolunu tıkamasını engellemek için kullanılan etkili bir tekniktir. Aynı zamanda solunum yolundaki salgıların veya kusmanın dışarı akmasını sağlar.
- Kurtarıcı pozisyon nasıl verilir?
- Kişiyi yavaşça bir yana çevirin.
- Alt kolu düz bir şekilde yere yerleştirin, üst kolu ise başın altına destek olacak şekilde bükün.
- Üstteki bacağı dizden bükerek vücut stabil hale getirilir. Bu sayede kişi, yan yatma pozisyonunda dengede kalır.
- Baş hafifçe aşağıya eğik olmalıdır ki, eğer kusma veya tükürük birikmesi olursa, hava yolunu tıkamadan dışarı çıkabilsin.
- Nelere dikkat edilmeli?
- Kişinin boynuna dikkat edilmelidir. Eğer boyunda bir travma şüphesi varsa, hareketsiz tutulmalıdır.
- Kişinin solunumu sürekli olarak izlenmelidir. Nefes alıp verme düzenli değilse veya solunum durursa, hemen tekrar yapay solunuma başlanmalıdır.
6. Tıbbi Yardım Gelene Kadar Yapılması Gerekenler
Tıbbi yardım çağrıldıktan sonra yapılacak en önemli şey, kişinin durumu stabil tutmaya çalışmak ve sürekli izlemektir. Bu süreçte yapılması gerekenler şunlardır:
- Kişiyi sıcak tutun: Kişinin vücut ısısını korumak, şok gelişimini önlemek için önemlidir. Üzerine bir battaniye veya ceket örtülebilir.
- Solunumu izleyin: Kişinin nefes alışverişi, bilinci yerine gelene kadar sürekli izlenmelidir. Eğer nefes almada herhangi bir aksama olursa, tekrar yapay solunuma başlanmalıdır.
- Sakin kalın: Acil durumlarda panik yapmak, doğru müdahaleyi engelleyebilir. Sakin ve soğukkanlı kalmaya çalışarak adımları sistematik bir şekilde uygulamak hayati önem taşır.
Dil Yutmasında İlk Yardımın Önemi
Dil yutması vakalarında saniyeler bile kritik olabilir. Hızlı ve doğru bir müdahale, kişinin hayatını kurtarabilir veya ciddi beyin hasarlarını önleyebilir. Bu nedenle, özellikle bilinç kaybı yaşanan travmalarda dil yutmasının farkında olmak ve ilk yardım adımlarını uygulamak büyük bir önem taşır. Eğitimli ve bilinçli bireyler, bu gibi vakalarda daha etkili ve güvenli müdahaleler yapabilir.
Dil Yutmasında İlk Yardım Sırasında Yapılan Hatalar
Dil yutmasında yapılan en yaygın hata, kişinin ağzına bilinçsizce bir cisim sokmaya çalışmaktır. Bu durum, kişinin hava yolunu daha fazla tıkayabilir ve ciddi yaralanmalara yol açabilir. Bunun yerine, yukarıda belirtilen adımların doğru bir şekilde uygulanması hayati önem taşır. Ayrıca, kişi nefes alamıyorsa, panik yapmak durumu daha da kötüleştirebilir. Soğukkanlı bir şekilde hareket etmek ve doğru müdahaleleri yapmak gereklidir.
Dil Yutmasında İlk Yardım Bilincinin Yaygınlaştırılması
Toplumda dil yutması ve ilk yardım konularında farkındalık oluşturmak, hayat kurtarıcı olabilir. Özellikle spor salonları, okullar, iş yerleri gibi toplu alanlarda çalışanların ilk yardım eğitimi alması zorunlu hale getirilmelidir. İlk yardım bilgisine sahip kişilerin sayısı arttıkça, bu tür acil durumlarda müdahale süreleri kısalacak ve daha fazla hayat kurtarılacaktır.
Sonuç
Dil yutması, özellikle spor aktiviteleri, travmalar ya da nörolojik rahatsızlıklar esnasında ortaya çıkabilen ve acil müdahale gerektiren tehlikeli bir durumdur. Bu durumda, dilin hava yolunu tıkaması nedeniyle kişinin nefes alamaması ve boğulma riski vardır. Dolayısıyla, hızlı ve bilinçli bir ilk yardım müdahalesi hayat kurtarıcı olabilir. Erken fark edilip doğru şekilde müdahale edilen vakalarda, kişinin hayati tehlikesi ortadan kalkar ve kalıcı bir sağlık sorunu yaşanmaz. Aksi takdirde, oksijen eksikliğine bağlı olarak ciddi beyin hasarları ve ölümler meydana gelebilir.
Dil yutmasında ilk yardımın temel amacı, kişinin hava yolunu açmak ve solunumun normale dönmesini sağlamaktır. Özellikle spor karşılaşmalarında veya bayılma durumlarında dilin geriye kaçması yaygındır. Bu tür vakalarda ilk müdahaleyi yapacak kişilerin soğukkanlı olması ve doğru teknikleri uygulaması önemlidir. Hızlıca kişinin çene pozisyonu değiştirilerek dilin hava yolundan çekilmesi ya da başın geriye itilmesi gibi yöntemlerle solunum yolu açılabilir. İlk yardımda kullanılan bu temel yöntemlerin bilinmesi ve uygulanması, profesyonel sağlık ekipleri gelene kadar kişinin hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırır.
Toplumda dil yutma vakalarına karşı farkındalık oluşturulması ve ilk yardım eğitimi verilmesi kritik bir gerekliliktir. İlk yardım eğitimi, bireylerin bu tür acil durumlara nasıl müdahale edileceğini öğrenmelerini sağlar ve paniğe kapılmadan doğru adımlar atmaları için gerekli donanımı kazandırır. Bu durum yalnızca bireysel sağlığı değil, toplumsal güvenliği de artırır. Okullarda, spor kulüplerinde ve iş yerlerinde ilk yardım eğitiminin yaygınlaştırılması, dil yutma gibi ciddi durumların olumsuz sonuçlarının önlenmesinde büyük rol oynar.
Sonuç olarak, dil yutması acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur ve doğru ilk yardım teknikleri ile hayati riskler önlenebilir. Dil yutma vakalarında bilinçli müdahale, kişiyi hayata bağlayan en önemli faktördür. Bu nedenle, her bireyin temel ilk yardım bilgisine sahip olması büyük önem taşır. Yaygın ve etkili ilk yardım eğitimiyle birlikte, toplumsal bilinç artırılarak bu tür durumlarda daha fazla hayat kurtarılabilir. İlk yardımın önemini kavramak ve bu konudaki bilgi eksikliklerini gidermek, daha güvenli bir toplum inşa edilmesine katkı sağlar.
Referanslar:
- Dil Yutmasında İlk Yardım Tedavisinin 6 Adımı
- American Red Cross. (2011). First Aid/CPR/AED Participant’s Manual. StayWell.
- American Heart Association. (2020). 2020 Guidelines for CPR and Emergency Cardiovascular Care. Circulation, 142(Suppl_2), S337-S357.
- Cushing, W. (1909). Concerning a definite regulatory mechanism of the vaso-motor centre which controls blood pressure during cerebral compression. Bulletin of the Johns Hopkins Hospital, 20, 290-292.
- Berlac, P. A., & Olsen, N. V. (2012). Prehospital treatment of airway emergencies. Scandinavian Journal of Trauma, Resuscitation and Emergency Medicine, 20(1), 31.
- Koster, R. W., et al. (2010). European Resuscitation Council Guidelines for Resuscitation 2010: Section 2. Adult basic life support and use of automated external defibrillators. Resuscitation, 81(10), 1277-1292.
- Perkins, G. D., et al. (2015). European Resuscitation Council Guidelines for Resuscitation 2015: Section 2. Adult basic life support and automated external defibrillation. Resuscitation, 95, 81-99.
- Eich, C., et al. (2010). Airway management with the laryngeal mask in trauma patients. The Journal of Emergency Medicine, 39(2), 166-172.
- Covvey, J. R., & Butterworth, K. C. (2020). A review of clinical and resuscitative management of airway obstruction. American Journal of Emergency Medicine, 38(10), 2129-2135.
- Marik, P. E. (2001). Aspiration pneumonitis and aspiration pneumonia. New England Journal of Medicine, 344(9), 665-671.
- Smith, C. E., & Walls, R. M. (2015). Airway Management. In Walls, R. M., Murphy, M. F. (Eds.), Manual of Emergency Airway Management (5th ed.). Philadelphia, PA: Wolters Kluwer.
- Gabbott, D. A., et al. (2010). The use of cuffed oropharyngeal airways in airway emergencies. Resuscitation, 81(10), 1275-1276.
- Shuster, M., et al. (2015). International Consensus on Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care Science With Treatment Recommendations: Part 4: Airway. Circulation, 132(Suppl_1), S82-S93.
- Nunn, J. F. (2000). Nunn’s Applied Respiratory Physiology (5th ed.). Oxford: Butterworth-Heinemann.
- Schmidt, A. R., et al. (2019). New developments in airway management during cardiopulmonary resuscitation. Resuscitation, 144, 43-49.
- Dinsmore, J., & Burns, B. (2014). Emergency Airway Management: A Practical Guide. Cambridge: Cambridge University Press.
- Cook, T. M., & MacDougall-Davis, S. R. (2012). Complications and failure of airway management. British Journal of Anaesthesia, 109(1), i68-i85.
- Lienhart, H., et al. (2005). European Resuscitation Council Guidelines for Resuscitation 2005: Section 4. Adult advanced life support. Resuscitation, 67(Suppl_1), S39-S86.
- Porth, C. M. (2011). Pathophysiology: Concepts of Altered Health States (9th ed.). Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/