Serebral Palsi Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
Serebral Palsi (SP), motor becerilerin gelişimini etkileyen ve doğumdan önce, doğum sırasında ya da doğumdan sonra beyin hasarının bir sonucu olarak ortaya çıkan kalıcı bir nörolojik bozukluktur. Çoğunlukla kas kontrolü ve koordinasyonunu etkileyen bu durum, aynı zamanda kas tonusu, duruş ve denge gibi motor beceriler üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir. Serebral Palsi’nin şiddeti bireyler arasında büyük farklılıklar gösterebilir; bazı kişiler hafif motor problemleri yaşarken, diğerleri tamamen bağımsız hareket yeteneğini kaybedebilir. Serebral Palsi, ilerleyici bir hastalık olmamakla birlikte, zamanla komplikasyonlar gelişebilir ve bireyin yaşam kalitesi üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Serebral Palsi Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Türleri Ve Tedavisi
Serebral Palsi, dünya genelinde en sık görülen çocukluk çağı motor bozukluklarından biri olarak bilinir ve her 1000 canlı doğumdan yaklaşık 1 ila 4 çocuğu etkiler. Bu durum, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilir. Serebral Palsi’nin altında yatan nedenler genellikle doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğum sonrasında beyin hasarıyla ilişkilendirilse de, her vakada kesin nedenlerin belirlenmesi zor olabilir. Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkenler de bu bozukluğun gelişiminde rol oynayabilir.
SP, geniş bir spektrumda fiziksel ve nörolojik semptomlarla kendini gösterebilir. Bu semptomlar arasında kas zayıflığı, spastisite (kas sertliği), istemsiz hareketler ve koordinasyon problemleri sayılabilir. Bazı bireyler konuşma, görme, işitme ve zihinsel gelişim gibi diğer alanlarda da zorluklarla karşılaşabilir. Bu geniş yelpazede belirtiler, her hastanın durumunun bireysel olarak ele alınması gerektiğini gösterir. Bu nedenle, Serebral Palsi’li bireyler için erken teşhis ve çok yönlü bir tedavi planı son derece önemlidir.
Serebral Palsi’nin tedavisi, semptomların kontrol altına alınmasına ve bireyin yaşam kalitesinin artırılmasına odaklanır. Tedavi seçenekleri arasında fizyoterapi, mesleki terapi, konuşma terapisi ve cerrahi müdahaleler yer alır. İlaçlar da spastisiteyi azaltmak ve kas kontrolünü iyileştirmek için kullanılabilir. Son yıllarda, kök hücre tedavisi ve diğer yenilikçi yaklaşımlar da bu hastalık için umut vaat eden tedavi yöntemleri arasında sayılmaktadır. Ancak her birey için en uygun tedavi yaklaşımı, multidisipliner bir ekip tarafından detaylı bir değerlendirme sonrasında belirlenmelidir.
Serebral Palsi Nedir?
Serebral Palsi (SP), erken çocukluk döneminde beyin gelişiminde meydana gelen hasar veya anormal gelişim nedeniyle ortaya çıkan nörolojik bir durumdur. Genellikle doğum öncesi, doğum sırasında veya doğumdan hemen sonra meydana gelen olaylarla ilişkilendirilen SP, bireyin hareket, duruş ve kas koordinasyonunu etkiler. Beyindeki motor kontrol merkezlerinde meydana gelen bu hasar kalıcıdır, ancak ilerleyici değildir; yani zamanla kötüleşmez. SP’nin belirtileri hafif kas zayıflığından ciddi fiziksel engellere kadar geniş bir yelpazede görülebilir ve bireyin günlük yaşam becerilerini önemli ölçüde etkileyebilir.
Serebral Palsi, beynin motor kontrolü sağlayan bölgelerinde oluşan bir bozukluk olduğu için, durumun şiddeti ve belirtileri bireyden bireye değişiklik gösterir. Bazı bireyler yalnızca hafif bir koordinasyon sorunu yaşarken, diğerleri tamamen bağımsız hareket edemeyebilir. SP’nin temel semptomları arasında kas sertliği (spastisite), kas tonusunda dengesizlik, istemsiz hareketler ve koordinasyon sorunları yer alır. Ayrıca bazı durumlarda konuşma, görme, işitme ve bilişsel işlevler gibi motor kontrol dışındaki alanlar da etkilenebilir. Bu nedenle SP yalnızca fiziksel bir durum değil, aynı zamanda bireyin genel nörolojik ve fonksiyonel sağlığını etkileyen bir rahatsızlıktır.
Serebral Palsi’nin nedenleri arasında genetik faktörler, hamilelikte geçirilen enfeksiyonlar, oksijen yetersizliği (hipoksi), erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi risk faktörleri bulunur. Ayrıca doğum sonrası beyin enfeksiyonları veya kafa travmaları da SP’ye yol açabilir. SP’nin kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, fiziksel, mesleki ve konuşma terapileri gibi yöntemlerle bireylerin yaşam kalitesi artırılabilir. Erken teşhis ve doğru müdahaleler, bireylerin motor becerilerinde iyileşmeler sağlamak ve bağımsız bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmak açısından büyük önem taşır.
Serebral Palsi Türleri
Serebral Palsi (SP), beyin hasarının türüne ve beyindeki etkilediği alanlara bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkar. Bu sınıflandırma, bireylerin motor becerilerindeki farklı bozuklukları anlamayı ve tedavi planlarını kişiselleştirmeyi kolaylaştırır. Serebral Palsi türleri genellikle kas tonusu, hareket koordinasyonu ve vücuttaki etkilenme bölgelerine göre kategorize edilir. Ana türler şunlardır:
1. Spastik Serebral Palsi
Spastik Serebral Palsi, SP’nin en yaygın türüdür ve tüm vakaların yaklaşık %70-80’ini oluşturur. Bu tür, kasların sertleşmesi ve aşırı kas tonusu (spastisite) ile karakterizedir. Kaslardaki sertlik, hareketlerin kısıtlanmasına ve ağrılı kasılmalara neden olabilir. Spastik Serebral Palsi genellikle şu alt kategorilere ayrılır:
- Spastik Hemipleji/Hemiparezi: Vücudun yalnızca bir tarafını (örneğin sağ kol ve sağ bacak) etkiler. Genellikle el ve kol, bacaktan daha fazla etkilenir. Bu türde yüz kasları genellikle etkilenmez ve çocuklar bir tarafı diğerine göre daha yavaş kullanır.
- Spastik Diparezi/Diparezi: Alt ekstremiteleri (bacakları) daha fazla etkiler, kollar genellikle daha az etkilenir. Yürüme zorlukları yaygındır ve bacak kaslarındaki sertlik sıklıkla “makas yürüme” adı verilen bir duruma yol açabilir.
- Spastik Kuadripleji/Kuadriparezi: Vücudun tüm dört ekstremitesini etkiler. Bu tür genellikle en ciddi olanıdır ve kollar, bacaklar, yüz kasları ve hatta dil dahil tüm kas gruplarını etkileyebilir. Genellikle konuşma ve yutma zorlukları görülür.
2. Diskinetik Serebral Palsi
Diskinetik Serebral Palsi, istemsiz hareketlerin ve kas tonusundaki dalgalanmaların görüldüğü bir türdür. Bu hareketler genellikle düzensiz, ani ve bazen tekrar eden şekilde ortaya çıkar. Diskinetik tür, beynin bazal gangliyon adı verilen bölgesindeki hasarlardan kaynaklanır ve şunları içerir:
- Atetoz: Yavaş, kıvrımlı ve istemsiz hareketler ile karakterizedir. Genellikle eller, kollar, yüz ve dil gibi bölgeleri etkiler.
- Koreoatetoid: Hem hızlı, ani hareketlerin (kore) hem de yavaş, kıvrımlı hareketlerin (atetoz) bir kombinasyonu olarak görülür.
- Distoni: Kasların ani sertleşmesi ya da gevşemesiyle oluşan anormal pozisyonlar ortaya çıkar. Bu durum belirli kas gruplarını etkileyebilir ya da tüm vücuda yayılabilir.
Diskinetik türde konuşma ve yüz ifadelerinde kontrol zorlaşabilir. Ayrıca, istemsiz hareketler yoğun olduğunda günlük aktiviteleri gerçekleştirmek zorlaşabilir.
3. Ataksik Serebral Palsi
Ataksik Serebral Palsi, denge ve koordinasyon sorunları ile karakterizedir ve serebellum adı verilen beynin bölgesindeki hasardan kaynaklanır. Bu tür SP, motor hareketlerde titremeler (tremor), denge kaybı ve motor becerilerde zorluklarla kendini gösterir.
- Denge Problemleri: Yürüme sırasında geniş bir ayak açıklığı (taban açıklığı) kullanmak yaygındır.
- İnce Motor Becerilerde Zorluklar: Yazı yazma veya bir nesneyi kavrama gibi hassas hareketlerde sorunlar sık görülür.
- Titreme: Hedefe yönelik hareketlerde (örneğin bir bardağı tutmaya çalışırken) ellerde ya da kollarda titreme olabilir.
Ataksik türde zihinsel fonksiyonlar genellikle daha az etkilenir, ancak motor becerilerin sınırlı olması bireyin günlük hayatını önemli ölçüde zorlaştırabilir.
4. Karışık Tip Serebral Palsi
Bazı bireylerde birden fazla Serebral Palsi türü aynı anda görülebilir. Bu durum, “Karışık Tip Serebral Palsi” olarak adlandırılır. En yaygın kombinasyon, spastik ve diskinetik türlerin bir arada görüldüğü durumlardır. Örneğin, kas sertliği (spastisite) ile istemsiz hareketler (diskineziler) bir arada görülebilir.
Karışık tip SP, beynin birden fazla bölgesinin hasar görmesi sonucu ortaya çıkar ve belirtiler genellikle daha karmaşıktır. Tedavi süreci de bu nedenle daha çok yönlü bir yaklaşım gerektirir.
5. Hipotonik Serebral Palsi
Hipotonik Serebral Palsi, kas tonusunun azaldığı (hipotoni) ve kasların gevşek olduğu bir türdür. Bu durum, kasların direnç göstermeden aşırı esnek hale gelmesiyle kendini belli eder. Hipotonik bireyler genellikle başlarını dik tutmakta, oturmakta veya ayakta durmakta zorluk çekerler.
Hipotonik SP’de motor gelişim gecikir ve kas zayıflığı nedeniyle hareketlerde koordinasyon eksikliği yaygın olarak görülür. Zamanla kas tonusu artabilir ve hipotonik bireyler spastik belirtiler geliştirebilir.
Hangi Tür Daha Yaygındır?
En yaygın görülen tür, spastik Serebral Palsi’dir, özellikle de spastik diparezi. Ancak hangi türün görüleceği, beynin hasar gören bölgesine ve hasarın şiddetine bağlıdır. Bireyin motor becerileri, kas tonusu ve genel sağlığı, SP türünün teşhisinde belirleyici rol oynar.
Serebral Palsi Nedenleri
Serebral Palsi’nin nedenleri karmaşık ve çeşitlidir. Beynin gelişimi sırasında meydana gelen bir hasar, genellikle motor becerileri kontrol eden bölgeleri etkileyerek bu bozukluğa yol açar. Beyin hasarının nedeni ise çeşitli içsel ve dışsal faktörlerden kaynaklanabilir:
- Prenatal Faktörler: Gebelik sırasında fetüsün beyin gelişimini etkileyen enfeksiyonlar (örneğin sitomegalovirüs, toksoplazmoz), annenin preeklampsi gibi tıbbi durumları ve plasenta sorunları serebral palsi riskini artırabilir.
- Perinatal Faktörler: Doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar da Serebral Palsi’ye yol açabilir. Örneğin, doğumda oksijen eksikliği (hipoksi), uzun süren doğum, prematüre doğum ve düşük doğum ağırlığı önemli risk faktörleri arasındadır.
- Postnatal Faktörler: Doğum sonrası bebeklik döneminde meydana gelen menenjit, kafa travması veya şiddetli sarılık gibi durumlar da beyin hasarına ve dolayısıyla Serebral Palsi’ye neden olabilir.
Serebral Palsi Belirtileri
Serebral Palsi’nin belirtileri, beynin hangi kısmının etkilendiğine ve hasarın şiddetine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Genellikle yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan bu belirtiler şunları içerebilir:
- Kas sertliği (spastisite) veya zayıflığı
- İstem dışı kas hareketleri
- Kas tonusunda anormallikler (hipotoni veya hipertonik)
- Koordinasyon ve denge sorunları
- Motor gelişiminde gecikmeler (örneğin, yürümeye başlama ya da emekleme gibi gelişim basamaklarının gecikmesi)
- İnce motor becerilerde zorluklar (örneğin, yazı yazma, düğme ilikleme)
- Konuşma ve yutma güçlükleri
- Görme, işitme ve zihinsel gelişim sorunları
Belirtilerin şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve zamanla değişiklik gösterebilir. Bu nedenle erken teşhis ve müdahale, belirtilerin yönetilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Serebral Palsi Tanısı
Serebral Palsi’nin tanısı, genellikle çocuğun motor becerilerinde yaşanan gecikmelerin fark edilmesiyle başlar. Pediatristler ve nörologlar, çocuğun gelişimsel ilerlemesini dikkatle izler ve şüpheli durumlarda ileri görüntüleme tekniklerine (örneğin, beyin MR’ı) başvurabilirler. Ayrıca çocuğun motor becerilerini değerlendirmek için fiziksel muayeneler ve özel testler yapılır.
Serebral Palsi Tedavisi
Serebral Palsi tedavisi, bireyin durumuna ve semptomlarının şiddetine göre farklılık gösterebilir. Bu tedavi süreci, bozukluğun kendisini tamamen iyileştirmeye yönelik olmasa da, semptomların yönetilmesi, bireyin fonksiyonel becerilerinin iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik bir dizi müdahale içerir. SP, bireysel olarak değişiklik gösteren bir spektrumda bulunduğu için her hasta için özel bir tedavi planı geliştirilmesi gerekmektedir. Tedavi yaklaşımları genellikle multidisipliner bir ekip tarafından koordine edilir ve aşağıdaki temel yöntemleri içerebilir:
1. Fizyoterapi
Fizyoterapi, Serebral Palsi tedavisinin temel taşı olarak kabul edilir. Bu terapi türü, bireyin hareket yeteneğini, kas gücünü, esnekliğini ve denge kontrolünü artırmayı hedefler. Özellikle erken yaşlarda başlandığında, fizyoterapi çocuğun motor gelişimini desteklemek ve motor becerilerinin geri kazanılmasını sağlamak açısından çok önemlidir.
- Egzersizler: Kasların güçlenmesini sağlamak, kas tonusunu dengelemek ve hareket açıklığını artırmak amacıyla özel egzersizler uygulanır. Bu egzersizler, hastanın yaşına ve motor becerilerinin düzeyine göre uyarlanır.
- Yürüme Cihazları ve Ortezler: Fizyoterapi sürecinde, yürümeyi ve dengeyi geliştirmek için yürüteçler, tekerlekli sandalyeler veya ayak bileği desteği gibi cihazlar kullanılabilir. Ortezler, özellikle eklemleri desteklemek ve deformiteleri önlemek amacıyla önemli rol oynar.
- Hidroterapi: Su içinde yapılan egzersizler, kasların gevşemesine ve hareketlerin kolaylaştırılmasına yardımcı olabilir. Su direncinin düşük olması, hastaların su içinde daha rahat hareket etmesine olanak tanır.
2. Mesleki Terapi (Ergoterapi)
Mesleki terapi, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık kazandırmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu terapi, bireyin motor becerilerini geliştirmenin yanı sıra, günlük yaşamda karşılaşabileceği zorlukları aşması için gerekli stratejileri öğretir.
- İnce Motor Becerilerin Geliştirilmesi: Yazı yazma, düğme ilikleme, kaşık kullanma gibi el becerilerini geliştirmeye yönelik egzersizler yapılır.
- Adaptif Cihazlar: Günlük aktiviteleri kolaylaştırmak için hastanın kullanabileceği özel cihazlar veya araçlar tanıtılır. Örneğin, özel kaşıklar, bilgisayar klavyeleri veya tekerlekli sandalyeler bireyin bağımsızlığını artırabilir.
3. Konuşma ve Dil Terapisi
Serebral Palsi’li bireylerde sıklıkla görülen konuşma bozuklukları, dil terapisi ile yönetilebilir. Bu terapiler, dil ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik çeşitli teknikleri içerir.
- Sesli İletişim: Bireylerin daha etkili konuşma ve ses çıkarma becerilerini kazanmaları hedeflenir. Dil terapistleri, hastaların seslerini daha net ve anlaşılır hale getirmek için ağız ve dil kasları üzerinde çalışır.
- Alternatif İletişim Yöntemleri: Bazı bireyler için konuşma yeterince etkili olmadığında, alternatif ve destekleyici iletişim (AAC) yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler, tabletler, iletişim panoları veya göz izleme cihazları gibi teknolojilerle bireylerin iletişim kurmasına yardımcı olabilir.
4. İlaç Tedavisi
Serebral Palsi’li bireylerde kas sertliği, ağrı ve istemsiz hareketler gibi semptomlar görülebilir. Bu tür semptomları hafifletmek için çeşitli ilaç tedavileri uygulanır. İlaçlar, kas tonusunu düzenlemeye ve semptomları kontrol altına almaya yardımcı olur.
- Kas Gevşeticiler: Spastisiteyi (kas sertliği) hafifletmek için kullanılan en yaygın ilaçlardan biridir. Baklofen, Diazepam ve Dantrolen gibi ilaçlar, kaslardaki sertliği azaltarak hastaların daha rahat hareket etmesine olanak sağlar.
- Botoks (Botulinum Toksini): Botoks enjeksiyonları, aşırı kas gerginliğini geçici olarak hafifletmek amacıyla belirli kaslara uygulanır. Genellikle spastisiteyi azaltmak ve hareket açıklığını artırmak için kullanılan bu tedavi, sınırlı bir süre etkili olur ve düzenli olarak tekrarlanması gerekebilir.
- Anti-epileptik İlaçlar: Serebral Palsi’li hastaların yaklaşık %30’u epilepsi ile karşı karşıya kalabilir. Bu durumda nöbetleri kontrol altına almak için anti-epileptik ilaçlar kullanılır.
5. Cerrahi Müdahaleler
Bazı Serebral Palsi hastalarında spastisite, eklem deformiteleri veya kas kısalmaları gibi ciddi fiziksel problemlerin yönetimi için cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi seçenekleri, hastanın durumuna ve fonksiyonel hedeflerine göre belirlenir.
- Ortopedik Cerrahi: Spastik kasların uzatılması veya kas-iskelet sistemindeki deformitelerin düzeltilmesi amacıyla yapılan ameliyatlardır. Kas transferleri, tendon uzatma veya kemik düzeltme operasyonları ortopedik cerrahi müdahaleler arasında yer alır. Bu ameliyatlar, özellikle eklem sertliği ve ağrı gibi durumları hafifletmeye yönelik uygulanır.
- Selektif Dorsal Rizotomi (SDR): Bu prosedürde, omurilikteki belirli sinir lifleri kesilir. Sinirlerin kesilmesi, kaslardaki aşırı gerginliği ve spastisiteyi azaltır. SDR, özellikle alt ekstremitelerde ciddi spastisite yaşayan ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen hastalar için etkili bir seçenek olabilir.
- Kasılmaları Önlemek İçin Tendon Transferi: Kasların yanlış hizalanması durumunda kasların uzatılması ve tendonların transfer edilmesi gerekebilir. Bu, hastaların daha dengeli ve koordineli hareket etmelerine olanak sağlar.
6. Kök Hücre Tedavisi
Son yıllarda kök hücre tedavisi, Serebral Palsi için umut verici bir seçenek olarak gündeme gelmiştir. Kök hücreler, hasar gören beyin dokularının yenilenmesi potansiyeline sahip olup, araştırma aşamasında olan bu tedavi yöntemi hala deneme ve gelişim sürecindedir.
- Mezenkimal Kök Hücreler: Bu kök hücreler, vücudun çeşitli dokularında bulunan ve kendini yenileme yeteneğine sahip hücrelerdir. Serebral Palsi’de, bu hücrelerin beynin hasar gören bölgelerinde yeniden yapılanmayı teşvik ettiği düşünülmektedir. Ancak bu tedavi yöntemi hâlâ klinik deney aşamasında olup, yaygın bir tedavi olarak kullanılmadan önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
7. Diğer Destekleyici Tedaviler
Serebral Palsi tedavisinde, bireyin genel sağlığını desteklemek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla diğer alternatif tedavi yaklaşımları da kullanılabilir:
- Hidroterapi: Su içinde yapılan egzersizler, hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatlama sağlayabilir. Su, vücudu desteklediği için hareketleri kolaylaştırır ve spastisiteyi azaltır.
- Hippoterapi (At Terapisi): At sırtında yapılan fiziksel terapi, kas tonusunu iyileştirmeye, dengeyi artırmaya ve koordinasyonu geliştirmeye yardımcı olabilir. Hayvan terapisi, çocukların sosyal becerilerini ve özgüvenini de artırabilir.
- Akupunktur: Bazı durumlarda ağrıyı hafifletmek ve kas sertliğini azaltmak amacıyla tamamlayıcı tedavi olarak akupunktur kullanılabilir. Ancak bu tedavi yöntemi hakkında daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır.
8. Psikolojik Destek ve Danışmanlık
Serebral Palsi, hem hastalar hem de aileleri için önemli duygusal ve psikolojik zorluklar yaratabilir. Bu nedenle, psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır.
- Bireysel Psikoterapi: Hastanın duygusal durumunu yönetmesine yardımcı olabilir. Özellikle engellilik ile başa çıkmak, kaygı ve depresyon gibi duygusal zorluklarla mücadele etmek için psikoterapi etkili bir yöntemdir.
- Aile Danışmanlığı: Serebral Palsi’li bir çocuğa sahip olmak, aile için büyük bir duygusal ve fiziksel yük olabilir. Aile danışmanlığı, ebeveynlerin ve diğer aile üyelerinin bu süreçle başa çıkmasına yardımcı olur ve güçlü bir destek ağı oluşturur.
Serebral Palsi İle Yaşamak: Aile ve Sosyal Destek
Serebral Palsi’li bir çocuk yetiştirmek, aileler için çeşitli zorluklar içerebilir. Ancak, doğru tedavi ve destekle bu zorlukların üstesinden gelmek mümkündür. Aileler için psikolojik danışmanlık, sosyal hizmetler ve destek grupları önemli birer kaynak olabilir. Ayrıca, engellilik hakları ve eğitim olanakları hakkında bilgi sahibi olmak da ailenin yaşam kalitesini artırabilir.
Serebral Palsi’li bireyler, sosyal hayata katılımda engellerle karşılaşsalar da, uygun destek ve imkanlar sunulduğunda bağımsız bir yaşam sürdürebilirler. Eğitim, iş olanakları ve sosyal aktiviteler bu süreçte önemli rol oynar. Toplumda farkındalığın artırılması ve engelli bireylerin ihtiyaçlarına duyarlı olunması, bu bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesinde kritik bir adımdır.
Sonuç
Serebral Palsi, beyin hasarına bağlı olarak gelişen ve motor becerileri etkileyen kalıcı bir bozukluktur. Her bireyde farklı şiddet ve semptomlarla kendini gösteren bu durum, erken teşhis ve kişiye özel tedavi yaklaşımları ile yönetilebilir. Fizyoterapi, mesleki terapi, konuşma terapisi ve ilaç tedavileri, hastaların semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitelerini artırmak için yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Toplumda Serebral Palsi farkındalığının artırılması ve ailelere verilen desteğin güçlendirilmesi, bu bireylerin hayata daha etkin bir şekilde katılmalarına olanak tanıyacaktır.
Referanslar:
- Serebral Palsi Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Türleri Ve Tedavisi
- Bax M, Goldstein M, Rosenbaum P. “Proposed definition and classification of cerebral palsy, April 2005.” Dev Med Child Neurol.
- Rosenbaum P, Paneth N, Leviton A, et al. “A report: the definition and classification of cerebral palsy April 2006.” Dev Med Child Neurol.
- Blair E, Watson L. “Epidemiology of cerebral palsy.” Semin Fetal Neonatal Med.
- Novak I, McIntyre S, Morgan C, et al. “A systematic review of interventions for children with cerebral palsy: state of the evidence.” Dev Med Child Neurol.
- Ashwal S, Russman BS, Blasco PA, et al. “Practice parameter: diagnostic assessment of the child with cerebral palsy: report of the Quality Standards Subcommittee of the American Academy of Neurology and the Practice Committee of the Child Neurology Society.” Neurology.
- Stanley F, Blair E, Alberman E. “Cerebral palsies: epidemiology and causal pathways.” Clin Perinatol.
- Himmelmann K, Uvebrant P. “The panorama of cerebral palsy in Sweden. Prevalence and recent trends.” Acta Paediatr.
- Graham HK, Selber P. “Musculoskeletal aspects of cerebral palsy.” J Bone Joint Surg Br.
- Sanger TD, Delgado MR, Gaebler-Spira D, et al. “Classification and definition of disorders causing hypertonia in childhood.” Pediatrics.
- Oskoui M, Coutinho F, Dykeman J, et al. “An update on the prevalence of cerebral palsy: a systematic review and meta-analysis.” Dev Med Child Neurol.
- Graham HK, Rosenbaum P, Paneth N, et al. “Cerebral palsy.” Nat Rev Dis Primers.
- Colver A, Fairhurst C, Pharoah PO. “Cerebral palsy.” Lancet.
- Gormley ME, Efird JT, Walker F. “Functional outcomes in young adults with cerebral palsy.” J Pediatr Rehabil Med.
- Krigger KW. “Cerebral palsy: an overview.” Am Fam Physician.
- Palisano R, Rosenbaum P, Walter S, et al. “Development and validation of a Gross Motor Function Classification System for children with cerebral palsy.” Dev Med Child Neurol.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/