Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması

100 / 100

Diş sağlığı, bireylerin genel yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. Ağız ve diş sağlığı sorunları arasında diş kaybı, yalnızca estetik açıdan değil, aynı zamanda fonksiyonel olarak da ciddi problemlere yol açar. Konuşma bozuklukları, çiğneme zorlukları ve estetik kaygılar gibi çeşitli sorunlara neden olan diş eksiklikleri, farklı tedavi seçenekleri ile giderilebilir. Diş köprüleri, diş kaybı yaşayan bireylerin fonksiyonel ve estetik ihtiyaçlarını karşılayan en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir. Bu tedavi, hem pratik olması hem de uzun süreli çözüm sunması nedeniyle diş hekimleri tarafından sıklıkla tercih edilir. Ancak köprülerin türleri, uygulama süreçleri ve uygunluk kriterleri hakkında bilinçli seçim yapmak, hastalar için oldukça önemlidir.

Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)

Diş köprüleri, kaybedilen dişlerin yerine farklı materyaller kullanarak yeni dişlerin yerleştirilmesini sağlar. Eksik dişlerin yerine kullanılan bu yöntem sayesinde hastalar, doğal dişlerine oldukça yakın bir fonksiyona ve estetiğe kavuşur. Bununla birlikte, diş köprüsü tedavisinin başarısı, köprü türünün doğru seçilmesi ve hastanın ağız yapısına uygun şekilde uygulanmasıyla ilişkilidir. Diş köprüsü seçimi, yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda çene yapısı, dişlerin konumu ve hastanın ağız sağlığı gibi birçok faktöre göre belirlenir. Bu yüzden, köprü tedavisi öncesinde diş hekiminin detaylı bir muayene yapması ve hastanın ihtiyaçlarına uygun tedavi planı hazırlaması önemlidir.

Diş köprüleri, eksik dişlerin çevresindeki sağlam dişlerin desteği ile uygulanır ve farklı materyallerden üretilebilir. Altın, porselen, zirkonyum veya metal destekli seramik gibi çeşitli malzemeler kullanılarak hazırlanan köprüler, farklı avantajlar sunar. Hangi köprünün tercih edileceği, tedavi amacına, hastanın bütçesine ve estetik beklentilerine göre değişiklik gösterebilir. Diş köprüleri sadece tek bir diş kaybı durumunda değil, birden fazla diş eksikliği durumunda da uygulanabilir. Böylece, ağız fonksiyonlarının ve estetiğin yeniden kazandırılması amaçlanır.

Diş köprüsü tedavisinde önemli bir diğer husus, hastaların tedavi süreci ve sonrası için bilinçli olmasıdır. Diş köprülerinin ömrü, hastanın ağız hijyenine dikkat etmesine, düzenli kontrollerini aksatmamasına ve doğru bakımı sağlamasına bağlıdır. Aynı zamanda, her diş köprüsü türü farklı kullanım ömrüne ve bakım gereksinimlerine sahip olabilir. Bu makalede, farklı diş köprüsü türleri ve bu tedavi yöntemlerinin detayları ele alınacak, hasta ve hekim açısından en doğru seçimin nasıl yapılacağına dair bilgi verilecektir.

Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)

Diş Köprüsü Türleri

Diş köprüleri, diş kayıplarını telafi etmek amacıyla kullanılan farklı yöntem ve materyallerle çeşitlenmiştir. Her köprü türü, hastanın ağız yapısına, estetik beklentilerine ve bütçesine göre farklı avantajlar sunar. Bu bölümde, her köprü türü daha kapsamlı şekilde ele alınacak ve avantajlarının yanı sıra dezavantajları detaylandırılacaktır.

1. Geleneksel Diş Köprüsü

Geleneksel köprüler, iki sağlam dişin destek olarak kullanılmasıyla yerleştirilir. Eksik dişin bulunduğu bölgenin her iki yanındaki dişler küçültülür ve üzerine kron kaplanır. Bu kronlar, eksik dişin yerini alacak yapay diş ile birleştirilir. Porselen veya metal destekli seramik gibi malzemelerle üretilen bu köprüler, dayanıklı ve uzun ömürlü çözümler sunar.

Kullanım Alanları:

  • Arka azı dişlerindeki kayıplarda yaygın olarak kullanılır.
  • Birden fazla diş kaybı durumunda uygundur.

Avantajları:

  • Yüksek dayanıklılık sunar.
  • Hem çiğneme fonksiyonunu hem de estetik görünümü geri kazandırır.
  • Uygulama süresi görece kısadır.

Dezavantajları:

  • Destek dişlerin küçültülmesi gerekir, bu da sağlıklı diş dokusunun kaybına yol açabilir.
  • Metal destekli modeller, zamanla diş eti sınırında koyulaşma yaratabilir.
  • Ağız hijyenine özen gösterilmezse diş eti hastalıkları gelişebilir.

2. Maryland (Kanatlı) Köprü

Maryland köprüleri, genellikle estetiğin ön planda olduğu ön dişlerde kullanılır. Bu köprülerde, eksik dişin arkasına yerleştirilen porselen ya da metal kanatlar, komşu dişlerin arkasına yapıştırılarak sabitlenir. Geleneksel köprülere göre daha az müdahale gerektirir. Destek dişlerde küçültme yapmaya gerek olmaması bu yöntemi öne çıkarır.

Kullanım Alanları:

  • Tek diş kayıplarında, özellikle ön dişlerde kullanılır.
  • Genç hastalarda minimal müdahale gerektiren tedaviler için idealdir.

Avantajları:

  • Destek dişlerin yapısına zarar vermez.
  • Estetik açıdan tatmin edici bir çözüm sunar.
  • Tedavi süreci daha hızlıdır ve ağrısızdır.

Dezavantajları:

  • Çiğneme kuvvetlerine karşı dayanıklılığı sınırlıdır.
  • Metal kanatlar, zamanla ön dişlerin arkasında renklenme yapabilir.
  • Sadece belirli diş kayıplarında kullanıma uygundur.

3. Serbest (Cantilever) Köprü

Cantilever köprüler, sadece bir taraftaki destek diş üzerine yerleştirilen köprülerdir. Eksik dişin olduğu bölgeye yakın tek bir dişin küçültülerek kron yapılması ile uygulanır. Ancak, yük tek bir tarafa bindiği için fazla baskı altındaki dişlerde kırılma veya aşınma riski yüksektir. Bu nedenle, arka azı dişlerinde kullanılması önerilmez.

Kullanım Alanları:

  • Özellikle ön dişlerde tek taraflı destek gerektiren durumlarda kullanılır.

Avantajları:

  • Geleneksel köprüye göre daha az müdahale gerektirir.
  • Tek diş kayıplarında hızlı bir çözüm sunar.
  • Destek dişlerin sağlıklı yapısını büyük ölçüde korur.

Dezavantajları:

  • Tek taraflı baskı nedeniyle destek dişin zarar görme riski yüksektir.
  • Azı dişlerinde kullanıldığında dayanıklılığı düşüktür.
  • Zamanla gevşeme ve düşme riski vardır.

4. Zirkonyum Diş Köprüsü

Zirkonyum köprüler, hem estetik hem de fonksiyonel özellikleriyle modern diş hekimliğinde önemli bir yer edinmiştir. Zirkonyum, metal içermeyen ancak metaller kadar dayanıklı bir malzemedir. Alerjik reaksiyonlara neden olmaması, biyolojik uyumunun yüksek olması ve doğal diş rengine çok yakın olması nedeniyle estetik kaygıların ön planda olduğu durumlarda sıklıkla tercih edilir.

Kullanım Alanları:

  • Ön dişlerde ve estetik beklentisi yüksek hastalarda kullanılır.
  • Metal alerjisi olan hastalar için uygundur.
  • Dayanıklı yapısıyla arka dişlerde de tercih edilebilir.

Avantajları:

  • Doğal diş renginde olup estetik açıdan tatmin edicidir.
  • Alerji riski yoktur.
  • Dayanıklı, hafif ve uzun ömürlüdür.
  • Diş etiyle uyum sağlar ve diş eti problemleri riskini azaltır.

Dezavantajları:

  • Diğer köprü türlerine göre maliyeti daha yüksektir.
  • Uygulama süreci diğer köprülere göre daha karmaşıktır.

5. Metal Destekli Seramik Köprü

Bu köprü türünde, dayanıklılığı artırmak amacıyla iç kısımda metal kullanılırken, dış yüzey porselen ile kaplanır. Böylece hem sağlamlık sağlanır hem de estetik bir görünüm elde edilir. Ancak, metal destek zamanla diş eti sınırında koyu renklenmelere neden olabilir.

Kullanım Alanları:

  • Arka dişlerde yüksek çiğneme basıncına dayanıklı çözümler için uygundur.

Avantajları:

  • Dayanıklıdır ve uzun yıllar kullanılabilir.
  • Çiğneme kuvvetine karşı dirençlidir.

Dezavantajları:

  • Metal alerjisi olan kişiler için uygun değildir.
  • Zamanla estetik sorunlara neden olabilir.

6. Geçici Diş Köprüleri

Geçici köprüler, kalıcı köprü yerleştirilmeden önce dişlerin korunması amacıyla kullanılır. Bu köprüler, genellikle akrilik malzemeden üretilir ve kalıcı çözüm sunmaz. Tedavi süreci boyunca dişlerin görünümünü ve fonksiyonunu geçici olarak sağlamak amacıyla kullanılırlar.

Kullanım Alanları:

  • Köprü hazırlanırken, kalıcı tedavi öncesinde geçici koruma sağlar.

Avantajları:

  • Tedavi sürecinde estetik kaygıları giderir.
  • Geçici kullanım için uygundur ve kolayca çıkarılabilir.

Dezavantajları:

  • Kırılgan olup uzun süreli kullanıma uygun değildir.
  • Çiğneme fonksiyonları sınırlıdır.

7. İmplant Destekli Köprü

Bu köprü türü, eksik dişlerin yerine yerleştirilen dental implantlar üzerine sabitlenir. İmplant destekli köprüler, diş köprüleri arasında en dayanıklı ve uzun ömürlü seçeneklerden biridir. Eksik diş sayısı fazla olduğunda veya aralıklı diş kayıplarında tercih edilir.

Kullanım Alanları:

  • Birden fazla diş kaybı olan durumlarda tercih edilir.
  • Çene kemiği erimesini önlemek amacıyla implantlarla desteklenir.

Avantajları:

  • Dayanıklılığı yüksektir ve uzun ömürlüdür.
  • Diş kökü işlevini görerek kemik kaybını önler.
  • Çiğneme fonksiyonunu tamamen geri kazandırır.

Dezavantajları:

  • Yüksek maliyetlidir.
  • Tedavi süreci uzun ve karmaşıktır.
  • İmplant yerleştirme ameliyatı gerektirir.

Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)

Diş Köprüsü Tedavisi Süreci

Diş köprüsü tedavisi, hastanın ağız yapısına uygun köprünün seçilmesi, hazırlanması ve yerleştirilmesini kapsayan bir dizi adımdan oluşur. Bu sürecin her aşamasında doğru teşhis ve planlama yapılması, tedavinin başarısını artırır. Ayrıca, hastanın tedavi süreci boyunca hijyen kurallarına uyması ve düzenli kontrol yaptırması, köprünün uzun ömürlü olmasını sağlar. Aşağıda, diş köprüsü tedavisinin her adımı detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

1. Muayene ve Tedavi Planlaması

Diş köprüsü tedavisinin ilk ve en önemli adımı, diş hekiminin eksik dişlerin olduğu bölgeyi detaylı olarak muayene etmesidir. Hekim, eksik dişlerin sayısını, kalan dişlerin durumunu, çene yapısını ve diş etlerinin sağlığını inceler. Aynı zamanda, çene eklem problemleri gibi ağız yapısıyla ilgili durumlar da değerlendirilir.

Bu aşamada yapılan işlemler:

  • Röntgen çekimi: Çene kemiği ve diş köklerinin durumu değerlendirilir.
  • Klinik muayene: Destek olarak kullanılacak dişlerin sağlığı ve pozisyonu incelenir.
  • Tedavi planlaması: Hangi köprü türünün kullanılacağı ve hangi malzemelerin tercih edileceği belirlenir.
  • Bütçe değerlendirmesi: Hasta ile tedavi maliyeti, alternatif tedavi seçenekleri ve ödeme planları görüşülür.

Önemli Not: Eğer hastanın diş eti hastalığı veya çene kemiği erimesi gibi sorunları varsa, öncelikle bu sorunların tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde köprünün uzun vadede başarısız olma riski artar.

2. Ölçüm ve Destek Dişlerin Hazırlanması

Köprünün yerleştirileceği alanın doğru ölçülmesi, köprünün ağızda tam uyum sağlaması açısından kritik öneme sahiptir. Geleneksel ve cantilever köprülerde destek olarak kullanılacak dişlerin küçültülmesi gerekir. Bu işlem sırasında, diş hekiminin hassas çalışması ve destek dişlerin doğal yapısına zarar vermemesi önemlidir.

Bu aşamada yapılan işlemler:

  • Destek dişlerin küçültülmesi: Dişler, kron kaplamasına uygun hale getirilir.
  • Geçici köprülerin yerleştirilmesi: Destek dişler küçültüldükten sonra, işlem tamamlanana kadar geçici köprüler kullanılır. Bu sayede hem estetik görünüm korunur hem de diş hassasiyeti önlenir.
  • Ağız ölçüsü alınması: Hassas ölçüm malzemeleri kullanılarak ağız yapısının birebir ölçüsü çıkarılır. Bu ölçüler laboratuvara gönderilir ve köprü burada hazırlanır.

3. Laboratuvar Süreci ve Köprünün Hazırlanması

Diş köprüsünün laboratuvarda hazırlanması, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Diş teknisyenleri, hastadan alınan ölçülere uygun olarak köprüyü tasarlar ve üretir. Malzeme seçimi, köprünün estetiğini ve dayanıklılığını belirleyen faktörlerden biridir. Porselen, zirkonyum veya metal destekli seramik gibi farklı materyaller kullanılarak köprüler üretilir.

Bu aşamada yapılan işlemler:

  • Kalıp hazırlığı: Ölçüler baz alınarak köprünün kalıbı hazırlanır.
  • Malzeme seçimi ve işlenmesi: Porselen, metal veya zirkonyum gibi malzemeler tercih edilir.
  • Deneme köprüsü: Hazırlanan köprü öncelikle ağızda denenir ve gerekli uyum kontrolü yapılır.

Bu aşamada herhangi bir uyumsuzluk tespit edilirse, köprü laboratuvarda yeniden düzenlenir. Tam uyum sağlandıktan sonra kalıcı olarak ağıza yerleştirilmeye hazır hale getirilir.

4. Köprünün Yerleştirilmesi

Köprü yerleştirilirken diş hekiminin hem estetik hem de fonksiyonel açıdan doğru pozisyonu sağlaması önemlidir. Köprünün ağıza yerleştirilmesi sırasında lokal anestezi uygulanabilir. Destek dişlerin üzerine oturtulan köprü, güçlü bir yapıştırıcı kullanılarak sabitlenir. Hekim, köprünün yüksekliğini ve uyumunu kontrol eder, gerekirse küçük düzeltmeler yapar.

Bu aşamada yapılan işlemler:

  • Geçici köprü çıkarılır.
  • Kalıcı köprü yerleştirilir ve sabitlenir.
  • Uyum ve yükseklik kontrol edilir.
  • Hastaya kullanım ve bakım talimatları verilir.

5. Tedavi Sonrası Kontroller ve Bakım

Köprü tedavisinin başarısı, hastanın tedavi sonrasında ağız bakımına dikkat etmesine ve düzenli kontrollerini aksatmamasına bağlıdır. İlk birkaç hafta içinde hastanın köprüye alışması zaman alabilir. Bu dönemde diş hekimi, köprünün uyumunu ve hasta konforunu değerlendirmek için kontrol randevuları düzenler.

Tedavi sonrası yapılması gerekenler:

  • Ağız hijyenine özen gösterilmelidir: Köprünün altına kaçan yiyecek artıkları diş eti sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle diş ipi ve arayüz fırçalarının kullanımı önemlidir.
  • Düzenli diş hekimi kontrolleri: İlk 6 ayda bir kontrol yapılmalı, ilerleyen yıllarda yıllık kontrollerle devam edilmelidir.
  • Diş gıcırdatma ve sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır: Köprülerin zarar görmemesi için dikkatli olunmalıdır.

6. Tedavi Sürecinde Karşılaşılabilecek Sorunlar ve Çözümleri

Diş köprüsü tedavisi sırasında veya sonrasında bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar, erken fark edilip tedavi edilmezse köprünün başarısını olumsuz etkileyebilir.

Olası sorunlar ve çözümleri:

  • Diş eti hassasiyeti: İlk birkaç gün içinde diş eti hassasiyeti görülebilir. Tuzlu suyla gargara veya diş hekiminden önerilen ağız bakım ürünleri kullanılarak bu durum giderilebilir.
  • Köprüde gevşeme veya çıkma: Köprü tam olarak sabitlenmemişse gevşeyebilir. Bu durumda hemen diş hekimine başvurulmalıdır.
  • Köprü altında çürük oluşumu: Yetersiz hijyen, destek dişlerde çürümeye neden olabilir. Bu nedenle köprü altının temizlenmesi büyük önem taşır.

7. Köprülerin Ömrü ve Değişim Süreci

Diş köprüleri, uygun bakım yapıldığı takdirde 10-15 yıl arasında sorunsuz kullanılabilir. Ancak zamanla köprüde aşınmalar veya renk değişiklikleri meydana gelebilir. Destek dişlerde sorun oluşursa köprünün değiştirilmesi gerekebilir. İmplant destekli köprülerde bu süre daha da uzayabilir.

Köprülerin ömrünü uzatmak için:

  • Günlük ağız bakımı ihmal edilmemelidir.
  • Aşırı sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
  • Diş hekimi kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır.

Diş Köprüsü Tedavisinin Avantajları ve Dezavantajları

Köprü tedavisi, diş kayıplarını gidermede oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak, her tedavi yönteminde olduğu gibi, diş köprülerinin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu bölümde, diş köprüsü tedavisinin olumlu ve olumsuz yönlerini ele alacağız.

Avantajları:

  • Estetik Görünüm: Diş köprüleri, diş eksikliklerini estetik açıdan rahatsızlık vermeden gidermeye yardımcı olur. Özellikle ön dişlerde uygulanan köprüler, hastaların özgüvenini artırır.
  • Çiğneme Fonksiyonunun Geri Kazanılması: Diş köprüleri, çiğneme fonksiyonunun tekrar kazanılmasını sağlar ve bu sayede hastaların beslenme alışkanlıkları üzerinde olumlu etkiler yaratır.
  • Konuşma Sorunlarının Giderilmesi: Eksik dişler, bazı hastalarda konuşma bozukluklarına yol açabilir. Diş köprüleri, bu sorunların önüne geçerek hastaların daha net konuşmalarını sağlar.
  • Uzun Ömür: Uygun bakım yapıldığı takdirde, diş köprüleri uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde kullanılabilir.

Dezavantajları:

  • Destek Dişlerin Zarar Görmesi: Geleneksel ve Cantilever köprülerde, destek dişlerin küçültülmesi gerektiği için sağlıklı dişlerin zarar görme riski bulunmaktadır.
  • Yüksek Maliyet: Özellikle zirkonyum ve implant destekli köprüler, diğer köprü türlerine göre daha maliyetlidir.
  • Kırılma Riski: Cantilever ve Maryland köprüleri, büyük baskıya maruz kaldıklarında kırılabilir veya destek dişin zarar görmesine neden olabilir.

Ağız Bakımı ve Diş Köprülerinin Uzun Ömürlü Olması İçin Öneriler

Diş köprüsü tedavisi sonrasında, ağız hijyenine dikkat edilmesi, köprünün uzun ömürlü olması için kritik bir öneme sahiptir. Diş köprüsü kullanırken dikkat edilmesi gereken başlıca noktalar şunlardır:

  • Düzenli Fırçalama ve Diş İpi Kullanımı: Diş köprüsünün etrafında biriken yiyecek artıklarının temizlenmesi için düzenli olarak diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak gereklidir. Özellikle köprü altındaki boşlukların temizlenmesi, köprünün sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlar.
  • Ağız Gargarası Kullanımı: Antibakteriyel ağız gargaraları, köprünün etrafındaki bakteri oluşumunu engelleyerek diş eti sağlığını korur.
  • Sert Gıdalardan Kaçınma: Sert gıdalar, köprüye zarar verebilir. Bu nedenle, özellikle cantilever ve Maryland köprü kullanan hastaların bu tür gıdalardan kaçınması önerilir.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Diş köprüsü tedavisi sonrasında, düzenli diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemelidir. Bu kontroller sırasında, köprünün durumu değerlendirilir ve gerekli bakımlar yapılır.

Sonuç

Diş köprüleri, eksik dişlerin giderilmesi için kullanılan en etkili ve yaygın yöntemlerden biridir. Hastalar hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük faydalar elde ederler. Köprüler, yalnızca kaybedilen dişlerin boşluklarını doldurmakla kalmaz, aynı zamanda konuşma ve çiğneme gibi temel fonksiyonların yeniden kazanılmasını sağlar. Bu yönüyle diş köprüleri, hem kısa vadeli ihtiyaçları karşılar hem de uzun vadeli bir çözüm sunar. Ancak her hasta için uygun köprü türünün belirlenmesi, tedavi sürecinin başarısı açısından kritik önem taşır. Çene yapısı, eksik diş sayısı ve ağız sağlığı gibi faktörler göz önünde bulundurularak, en uygun köprü türünün seçilmesi gerekir. Bu nedenle her tedavi planı kişiselleştirilmeli ve hastanın beklentileriyle uyumlu olmalıdır.

Diş köprüsü tedavisinin başarısında, hasta ve diş hekiminin iş birliği oldukça önemlidir. Hekim tarafından yapılan doğru teşhis ve planlama, tedavinin sağlam ve kalıcı olmasını sağlar. Hastanın ise tedavi sürecinde ve sonrasında ağız hijyenine özen göstermesi, köprünün kullanım ömrünü doğrudan etkiler. Köprülerin altında biriken plaklar ve yiyecek artıkları, hem köprü yapısına hem de diş etlerine zarar verebilir. Bu yüzden, hastaların diş fırçalama ve diş ipi kullanımını ihmal etmemesi, düzenli aralıklarla diş hekimi kontrollerini aksatmaması şarttır. Uygun bakım yapılmadığı takdirde köprülerin dayanıklılığı azalabilir ve yeniden müdahale gerektiren sorunlar ortaya çıkabilir.

Sonuç olarak, diş köprüleri eksik dişlerin yerine getirilmesinde estetik ve fonksiyonel çözümler sunarken, tedavi sürecinin uzun vadede başarıya ulaşması için dikkat edilmesi gereken pek çok unsur vardır. Köprü tedavisi, kişinin yaşam kalitesini artırarak günlük hayatta yaşanan zorlukların önüne geçer. Ancak bu başarı, doğru köprü türünün seçimi, kaliteli malzeme kullanımı, düzenli bakım ve hasta-hekim iş birliğine bağlıdır. Diş köprüleri uzun ömürlü bir tedavi yöntemi olarak bilinse de, her hastanın durumu farklıdır ve tedavi kişiye özel planlanmalıdır. Bu doğrultuda, diş köprüsü yaptırmayı düşünen bireylerin bilinçli olarak hareket etmesi, hekimin önerilerini dikkatle takip etmesi ve ağız sağlığını korumak için gerekli önlemleri alması büyük önem taşır.

Referanslar:

  1. Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)
  2. Rosenstiel, S. F., Land, M. F., & Fujimoto, J. (2016). Contemporary Fixed Prosthodontics. Elsevier Health Sciences.
  3. Shillingburg, H. T. (2012). Fundamentals of Fixed Prosthodontics. Quintessence Publishing.
  4. Goodacre, C. J., & Spolnik, K. J. (1995). The prosthodontic management of endodontically treated teeth. Journal of Prosthetic Dentistry.
  5. Tan, K., Pjetursson, B. E., & Lang, N. P. (2004). A systematic review of the survival and complication rates of fixed partial dentures (FPDs). Clinical Oral Implants Research.
  6. Raigrodski, A. J. (2004). Contemporary materials for posterior fixed prosthodontics. Dental Clinics of North America.
  7. Zarone, F., & Ferrari, M. (2017). Prosthetic management of complex cases using zirconia-based frameworks. Journal of Esthetic and Restorative Dentistry.
  8. McLaren, E. A., & Giordano, R. (2005). Zirconia-based ceramics: material properties, aesthetics, and clinical guidelines. Journal of Prosthetic Dentistry.
  9. Pjetursson, B. E., Tan, K., & Lang, N. P. (2004). Long-term survival of fixed dental prostheses. Journal of Prosthetic Dentistry.
  10. Fayyad, M. A., & Jamani, K. D. (1996). Effect of cantilever length on the stress distribution in cantilever bridges. Journal of Oral Rehabilitation.
  11. Libby, G., Arcuri, M. R., & LaVelle, W. E. (1997). Longevity of fixed partial dentures. Journal of Prosthetic Dentistry.
  12. Dumbrigue, H. B., & Esquivel-Upshaw, J. F. (2003). Preference of dental practitioners in selecting anterior prosthetic materials. Journal of Esthetic and Restorative Dentistry.
  13. Örtorp, A., & Jemt, T. (2008). Clinical experiences with all-ceramic cantilever bridges. Journal of Oral Rehabilitation.
  14. Brägger, U., & Lang, N. P. (2001). Risk factors for bridge failure. Journal of Clinical Periodontology.
  15. Chiche, G. J., & Pinault, A. (1994). Esthetics of Anterior Fixed Prosthodontics. Quintessence Publishing.
  16. Walton, T. R. (2015). Clinical outcomes of conventional fixed partial dentures. International Journal of Prosthodontics.
  17. Behr, M., & Leibrock, A. (2000). Clinical and technical outcomes of fixed partial dentures with different framework designs. International Journal of Prosthodontics.
  18. Kelly, J. R., & Benetti, P. (2011). Ceramic materials in dentistry. Journal of the American Ceramic Society.
  19. Koutayas, S. O., & Kern, M. (1999). All-ceramic restorations: A clinical approach. Journal of Prosthetic Dentistry.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)
Diş Köprüsü Türleri, Diş Köprüsü Tedavisinin 7 Aşaması (Dental Bridges)

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !