Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni

100 / 100

Diş eksikliği tedavisi, hem estetik hem de fonksiyonel problemler yaratabilecek önemli bir ağız sağlığı sorunudur. Eksik dişler, bireylerin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyebildiği gibi, zamanla daha ciddi sağlık problemlerine de yol açabilir. Dişlerin kaybı, özellikle çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını bozarken, estetik açıdan da özgüven kaybına neden olabilir. Bu durum, sadece ağız sağlığını değil, genel sağlığı da tehdit eder hale gelebilir. Diş eksikliği, farklı yaş gruplarında görülse de, daha çok ileri yaşlardaki bireylerde sıklıkla rastlanır. Ancak, genç bireylerde de travma, diş çürükleri veya diş eti hastalıkları gibi nedenlerle diş kaybı yaşanabilmektedir. Günümüzde diş eksikliğini tedavi etmek için pek çok farklı yöntem bulunmaktadır. Bu tedaviler, kaybedilen dişlerin yerini doldurmak, estetik görünümü geri kazandırmak ve çiğneme fonksiyonlarını iyileştirmek amacıyla uygulanır.

Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, diş eksikliği tedavisinde sunulan seçenekler de çeşitlenmiş ve hastalar için daha konforlu çözümler sunulmaya başlanmıştır. Diş hekimleri, hastaların ihtiyaçlarına göre en uygun tedavi yöntemini seçmekte ve bu sayede uzun vadeli başarılı sonuçlar elde etmektedir. Bununla birlikte, diş eksikliği tedavilerinde kullanılan materyallerin kalitesi de önemli ölçüde artmış, böylece daha doğal ve dayanıklı sonuçlar elde edilebilir hale gelmiştir. Diş kaybı tedavisi, sadece eksik dişi tamamlamakla kalmaz, aynı zamanda komşu dişlerin ve genel ağız sağlığının korunmasını da sağlar. Örneğin, diş eksikliği tedavi edilmediğinde, komşu dişler boşluğa doğru kayabilir, bu da kapanış sorunlarına ve dişlerin aşınmasına neden olabilir.

Diş eksikliği tedavisinde önemli olan bir diğer faktör ise, tedavi sürecinin bireyin yaşam kalitesine olan etkisidir. Modern tedavi yöntemleri, hastaların günlük yaşamlarına hızlı bir şekilde dönmelerine olanak tanırken, aynı zamanda uzun süreli konfor sunar. Diş eksikliği yaşayan bireylerin büyük bir kısmı, yemek yeme, konuşma ve sosyal ortamlarda bulunma konusunda kendilerini kısıtlanmış hissederler. Ancak, implantlar ve protezler gibi tedavi seçenekleri, bu kısıtlamaları ortadan kaldırarak hastaların özgüvenlerini yeniden kazanmalarını sağlar. Ayrıca, tedavi sonrası dişlerin bakımı da son derece önemlidir; bu nedenle hastalar, diş hekimlerinin önerilerine uyarak tedavi sonuçlarını uzun süre koruyabilirler.

Son olarak, diş eksikliğinin estetik yönü de üzerinde durulması gereken bir konudur. Eksik dişler, yüz şeklini ve gülüş estetiğini olumsuz etkileyebilir. Bu da bireylerin sosyal ilişkilerinde ve psikolojik durumlarında sorunlara yol açabilir. Estetik kaygılar, özellikle ön dişlerdeki eksikliklerde daha belirgin hale gelir. Neyse ki, günümüzde kullanılan tedavi yöntemleri, estetik açıdan son derece başarılı sonuçlar sunar. İmplantlar ve zirkonyum kaplamalar, doğal diş görünümüne en yakın sonuçları sağlayarak hastaların estetik beklentilerini karşılar. Bu sayede diş eksikliği tedavi edilerek, hem sağlık hem de estetik açıdan tatmin edici sonuçlar elde edilebilir.

Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni

Diş Eksikliği Nedenleri

Diş eksikliği birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir ve bazen birkaç farklı etkenin bir araya gelmesiyle daha hızlı gelişir. Diş kayıplarına yol açan temel nedenler aşağıda detaylandırılmıştır:

1. Periodontal Hastalıklar (Diş Eti Hastalıkları)

Periodontal hastalıklar, diş kaybının en yaygın nedenlerinden biridir. Plak birikimiyle başlayan diş eti iltihapları (gingivitis), tedavi edilmediğinde daha ileri seviyelere geçer ve periodontitis olarak bilinen diş eti hastalığına dönüşür. Bu durumda dişleri çevreleyen kemik ve yumuşak doku zarar görür. Periodontitis, dişlerin kökleri etrafındaki kemiğin erimesine ve sonuç olarak dişlerin gevşeyip düşmesine neden olabilir. İleri vakalarda hastalar dişlerini kaybetmeden önce yoğun ağrı ve şişlik gibi belirtiler yaşarlar.

2. Travmalar ve Yaralanmalar

Fiziksel darbeler ve kazalar, özellikle spor aktiviteleri sırasında ya da trafik kazalarında diş kayıplarına yol açabilir. Özellikle ön dişler, darbelere daha açık olduğu için travma sonucu kaybedilebilir. Aynı zamanda kırık dişler, tedavi edilmediği durumlarda enfeksiyon riskini artırır ve dişin çekilmesine sebep olabilir.

3. Diş Çürükleri ve Tedavi Edilmemiş Enfeksiyonlar

Ağız hijyenine yeterince dikkat edilmediğinde dişlerin yüzeyinde bakteri birikimi artar ve zamanla bu durum çürüklere neden olur. Çürük dişler, tedavi edilmediğinde enfekte olur ve dişin yapısını ciddi anlamda zayıflatır. Bazı durumlarda enfeksiyon diş köküne kadar yayılabilir, bu da kanal tedavisi gibi işlemlerle çözülemezse dişin çekilmesini gerektirebilir.

4. Genetik Faktörler ve Doğumsal Eksiklikler

Bazı bireylerde diş eksiklikleri genetik olarak görülür. Anodonti olarak adlandırılan durum, doğuştan bazı dişlerin eksik olması anlamına gelir. Ayrıca hipodonti ve oligodonti gibi diğer doğumsal diş eksikliği türleri, kalıcı dişlerin hiç çıkmaması veya yetersiz sayıda çıkmasıyla karakterizedir. Bu durum, bireyin küçük yaşlardan itibaren protez veya implant gibi çözümlere yönelmesini gerektirebilir.

5. Yaşlanma ve Aşınma

Yaş ilerledikçe dişlerin yapısı ve destekleyici dokuları zayıflar. Uzun yıllar boyunca dişlere uygulanan basınç ve aşınmalar, zamanla dişlerin kırılmasına ve kaybına neden olabilir. Ayrıca yaşlı bireylerde ağız kuruluğu gibi durumlar diş sağlığını daha da olumsuz etkileyebilir. Yaşlanmayla birlikte bağışıklık sistemi de zayıfladığı için diş eti hastalıkları daha sık görülür ve tedavi edilmezse diş kayıplarına yol açar.

6. Yanlış Beslenme ve Ağız Hijyenine Dikkat Etmeme

Şekerli ve asitli yiyeceklerin aşırı tüketimi diş minesinin zayıflamasına neden olur. Diş minesi zayıfladığında bakteriler kolayca dişin iç yapısına ulaşır ve çürüklere yol açar. Bununla birlikte, düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi ağız hijyeni alışkanlıklarının eksik olması, ağızda bakteri ve plak birikimini artırarak hem çürüklerin hem de diş eti hastalıklarının oluşumunu hızlandırır.

7. Hormonel Değişiklikler ve Sistemik Hastalıklar

Hamilelik, menopoz ve ergenlik dönemleri gibi hormonal değişikliklerin yaşandığı süreçlerde diş ve diş eti sağlığı olumsuz etkilenebilir. Özellikle hamilelikte hormonal değişiklikler, diş etlerinde şişme ve kanamaya neden olarak diş kayıplarına zemin hazırlar. Ayrıca diyabet ve osteoporoz gibi kronik hastalıklar da diş kaybı riskini artırır.

Diş Eksikliğinin Yol Açtığı Sorunlar

Diş eksikliği, yalnızca estetik görünüm üzerinde olumsuz bir etki yaratmaz, aynı zamanda genel sağlık ve yaşam kalitesini de önemli ölçüde etkiler. Aşağıda, eksik dişlerin yol açabileceği temel sorunlar detaylı olarak ele alınmıştır:

1. Çiğneme ve Sindirim Problemleri

Dişler, besinlerin parçalanması ve öğütülmesinde kritik bir rol oynar. Eksik dişler çiğneme fonksiyonunu olumsuz etkiler ve yiyeceklerin yeterince küçük parçalara ayrılmamasına neden olur. Bu durum, sindirim sistemine ekstra yük bindirir ve mide problemlerine yol açabilir. Ayrıca, düzgün çiğnenmeyen besinler sindirim sürecini yavaşlatarak hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlara neden olabilir.

2. Konuşma Bozuklukları

Özellikle ön dişlerin eksikliği, belirli seslerin doğru çıkarılmasını zorlaştırır. Dişler, konuşma sırasında dil ve dudakların doğru pozisyon almasını sağlar. Eksik dişler, bazı kelimelerin veya harflerin doğru telaffuz edilememesine ve konuşmanın netliğinin bozulmasına neden olabilir. Bu durum, bireyin sosyal hayatında özgüven kaybına da yol açabilir.

3. Yüz Estetiğinde Bozulma ve Yüz Çökmesi

Dişler, yüz yapısının şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle yanak ve dudak bölgelerindeki dişlerin kaybı, yüz yapısında çökme ve sarkmalara yol açar. Bu durum, bireyin daha yaşlı görünmesine sebep olabilir. Eksik dişler nedeniyle çene kemiği zamanla erimeye başlar ve bu durum yüzün yapısal dengesini bozarak estetik problemlere yol açar.

4. Ağız Hijyeninin Bozulması ve Diş Çürükleri

Eksik dişler, ağız içindeki dişlerin yer değiştirmesine ve dişler arasında boşluklar oluşmasına neden olabilir. Bu boşluklar, bakteri ve plak birikimi için ideal ortamlar yaratır. Diğer dişlerin kaymasıyla birlikte dişler düzgün hizalanmaz ve temizlenmesi zor alanlar oluşur. Bu durum, kalan dişlerin sağlığını da olumsuz etkileyerek yeni çürüklerin ve diş eti hastalıklarının gelişmesine yol açar.

5. Psikolojik Etkiler ve Sosyal Hayat Üzerindeki Olumsuzluklar

Diş eksikliği, bireylerin özsaygı ve özgüvenlerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle ön dişlerin kaybı, bireylerin gülümsemekten kaçınmalarına ve sosyal ortamlarda kendilerini rahat hissetmemelerine neden olur. Bu durum, zamanla sosyal izolasyona ve depresyona yol açabilir. Ayrıca estetik kaygılar, bireylerin iş hayatında ve özel ilişkilerinde olumsuzluklara neden olabilir.

6. Çene Kemiği Erimesi (Kemik Rezorpsiyonu)

Eksik dişlerin yerine yeni dişler yerleştirilmediğinde çene kemiği zamanla erimeye başlar. Bu durum, ağız ve yüz yapısının dengesini bozarak estetik problemlere yol açar. Ayrıca çene kemiğindeki erime, implant gibi tedavi seçeneklerinin uygulanmasını zorlaştırır ve tedavi sürecini daha karmaşık hale getirir.

7. Dengeli Beslenmenin Bozulması

Diş eksikliği, bireylerin bazı yiyecekleri tüketmekten kaçınmalarına neden olabilir. Sert ve lifli gıdaların tüketilememesi, dengeli beslenmeyi zorlaştırır ve bireyin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Örneğin, meyve ve sebze tüketiminin azalması vitamin eksikliklerine yol açarak bağışıklık sistemini zayıflatabilir.

Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni

Diş Eksikliği Tedavisi

Diş eksikliği tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler diş implantları, köprü protezler ve hareketli protezlerdir. Bu yöntemlerin her biri farklı hasta ihtiyaçlarına göre uygulanır. Aşağıda bu tedavi yöntemlerinin detayları, avantajları, dezavantajları ve hangi durumlarda tercih edildikleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

1. Diş İmplantları

Modern diş hekimliğinde en popüler ve etkili diş eksikliği tedavi yöntemlerinden biridir. İmplantlar, çene kemiğine yerleştirilen titanyum vidalar ile doğal diş kökünün yerini alır ve üzerine yerleştirilen protez diş ile eksik dişin fonksiyonel ve estetik açıdan tamamlanması sağlanır.

Diş İmplantı Süreci
  • Değerlendirme ve Planlama: İlk adımda diş hekiminiz tarafından eksik diş bölgesinin detaylı bir değerlendirmesi yapılır. Çene kemiğinin kalınlığı, yüksekliği ve yoğunluğu gibi faktörler dikkate alınarak, implantın yerleştirilip yerleştirilemeyeceği belirlenir. Eğer çene kemiği yeterli değilse, kemik grefti gibi ek prosedürlere ihtiyaç duyulabilir.
  • Cerrahi Yerleştirme: Uygun bir planlama yapıldıktan sonra, lokal anestezi altında implant vidaları çene kemiğine yerleştirilir. İmplantın kemikle kaynaşması (osseointegrasyon) için genellikle 3 ila 6 ay beklenir. Bu süre zarfında çene kemiği implantın etrafında büyüyerek onu sabitler.
  • Abutment ve Protez Yerleştirme: İmplant kemikle kaynaştıktan sonra, üzerine diş eti seviyesi üzerinde kalacak bir abutment adı verilen ara parça yerleştirilir. Daha sonra bu parçanın üzerine, hastaya özel hazırlanan porselen veya zirkonyumdan yapılmış diş protezi yerleştirilir.
Diş İmplantlarının Avantajları
  • Uzun Ömürlü ve Dayanıklı: Doğru bakım ile ömür boyu kullanılabilir.
  • Doğal Görünüm: İmplantlar doğal diş görünümüne ve hissine en yakın çözümü sunar.
  • Çene Kemiği Korunması: Diş eksikliği nedeniyle oluşabilecek çene kemiği erimesini engeller. Çene kemiği, diş implantının çevresine yerleşerek doğal formunu korur.
  • Diğer Dişlere Zarar Vermez: Komşu dişler kesilmeden veya küçültülmeden eksik diş tedavisi yapılabilir.
Diş İmplantlarının Dezavantajları
  • Maliyet: Diğer tedavi yöntemlerine göre daha maliyetlidir.
  • Cerrahi Müdahale: İmplant yerleştirme cerrahi bir işlem olduğu için iyileşme süreci gerektirir.
  • Zaman Alıcı: İmplantın yerleştirilmesi ve iyileşme süreci genellikle birkaç ay sürebilir.

2. Köprü Protezler

Bir veya daha fazla diş eksikliğinin tedavisinde kullanılan sabit protezlerdir. Bu yöntem, eksik dişin iki yanındaki doğal dişlerin destek alınarak yapılır. Destek dişler küçültülerek köprünün yerleştirilmesine olanak tanınır. Diş eksikliğine kısa vadeli ve estetik bir çözüm sunar.

Köprü Protez Süreci
  • Hazırlık: Köprü protez uygulanacak dişlerin iki yanındaki doğal dişler küçültülür. Bu işlem, dişlerin üzerine protezin yerleştirilebilmesi için gereklidir.
  • Geçici Köprü: Kalıcı protez hazırlanırken hastaya geçici bir köprü takılır. Bu sayede çiğneme ve konuşma fonksiyonları geçici olarak korunur.
  • Kalıcı Protez Yerleştirme: Hastaya özel olarak hazırlanan köprü protez, destek dişlere yapıştırılır ve eksik diş bölgesi doldurulur.
Köprü Protezlerin Avantajları
  • Estetik Çözüm: Diş eksikliğini kısa sürede estetik bir şekilde çözebilir.
  • Sabittir: Hareket etmez, hastaya sabit bir çözüm sunar.
  • Ekonomik: İmplantlara kıyasla daha uygun maliyetlidir.
Köprü Protezlerin Dezavantajları
  • Destek Dişlerin Aşındırılması: Eksik dişin her iki yanındaki sağlıklı dişlerin kesilmesi gerekebilir. Bu durum, zamanla destek dişlerin zarar görmesine neden olabilir.
  • Çene Kemiğine Etkisi Yoktur: Diş implantlarından farklı olarak, köprü protezler çene kemiğini desteklemez. Bu durum, eksik dişin olduğu bölgede çene kemiği kaybına yol açabilir.
  • Dayanıklılık: Özellikle komşu dişlerin aşırı kullanımı nedeniyle zamanla aşınabilir ve değiştirilmesi gerekebilir.

3. Hareketli Protezler

Diş eksikliğini tedavi etmek için çıkarılabilir bir çözüm sunar. Bu protezler tam veya kısmi olarak uygulanabilir. Tam protezler tüm dişlerini kaybetmiş bireyler için uygundur, kısmi protezler ise sadece bazı dişlerini kaybetmiş kişilerde kullanılır. Ekonomik olması nedeniyle sıkça tercih edilen bir yöntemdir.

Hareketli Protez Süreci
  • Ölçü Alma: İlk adımda, hastanın ağzının ve eksik dişlerin olduğu bölgelerin ölçüsü alınır. Bu ölçülere göre hastaya özel protez hazırlanır.
  • Protez Yerleştirme: Protez hazırlandıktan sonra hastaya yerleştirilir. Hareketli protezler çıkarılabilir olduğu için hastalar tarafından günlük temizlik işlemleri kolayca yapılabilir.
Hareketli Protezlerin Avantajları
  • Uygun Maliyetli: Diğer sabit tedavi yöntemlerine göre daha ekonomik bir çözümdür.
  • Esneklik: Hastalar protezi istedikleri zaman çıkarabilir ve temizleyebilirler.
  • Daha Az Cerrahi Müdahale: İmplantlara kıyasla cerrahi bir işlem gerektirmez, dolayısıyla iyileşme süreci daha hızlıdır.
Hareketli Protezlerin Dezavantajları
  • Konfor Eksikliği: Bazı hastalar için protezlerin sabit olmaması, konfor açısından sorun yaratabilir. Protezlerin zamanla ağıza uyumu azalabilir ve hareket edebilir.
  • Ağız İçi Yaralar: Ağızda baskı yaratarak zamanla diş etlerinde tahrişe ve yara oluşumuna neden olabilir.
  • Fonksiyonel Kısıtlamalar: Sabit diş çözümlerine göre hareketli protezler ile çiğneme ve konuşma daha zor olabilir.

Diş Eksikliği Tedavisinde Diğer Yöntemler

Yukarıdaki başlıca tedavi yöntemlerine ek olarak, bazı durumlarda daha özel çözümler de gerekebilir. Örneğin:

  • Mini İmplantlar: Çene kemiği hacminin yetersiz olduğu durumlarda tercih edilen daha küçük boyutlu implantlardır. Genellikle hareketli protezlerin sabitlenmesine yardımcı olmak için kullanılır.
  • All-on-4 İmplant Tekniği: Tüm dişlerini kaybetmiş hastalar için kullanılan bu teknikte, dört adet implant üzerine sabit protez yerleştirilir. Bu yöntem, daha hızlı bir iyileşme süreci ve daha az implant sayısı ile tüm ağız diş eksikliğini tedavi eder.

Hangi Tedavi Yöntemi Kimler İçin Uygundur?

Hangi tedavi yönteminin tercih edileceği, bireyin yaşına, genel sağlık durumuna, çene kemiği yapısına ve bütçesine bağlı olarak değişir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına göre en uygun yöntemi belirler. Genel olarak:

  • İmplantlar: Genç ve orta yaşlı, kemik yapısı uygun olan bireyler için ideal bir çözümdür. Uzun ömürlü ve estetik sonuçlar sunar.
  • Köprü Protezler: İmplant yapılmasının mümkün olmadığı veya ekonomik olarak daha uygun bir çözüm arayan hastalar için tercih edilir.
  • Hareketli Protezler: Ekonomik bir çözüm arayan veya tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı bireyler için uygundur.

Diş Eksikliği Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Diş eksikliği tedavisinde başarılı sonuçlar elde etmek için dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır. Tedavi süreci boyunca ağız hijyenine dikkat etmek, tedavi sonrası bakım yapmak ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek büyük önem taşır. Diş eksikliği tedavisi sonrası, dişlerin bakımının ihmal edilmesi, tedavi edilen bölgede yeni problemler yaşanmasına neden olabilir.

  • Ağız Hijyeni: Tedavi süreci boyunca ve sonrasında, ağız hijyenine dikkat edilmesi önemlidir. Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanımı ve ağız çalkalama suları ile temizlik yapılması önerilir.
  • Düzenli Kontroller: Diş eksikliği tedavisi sonrası, belirli aralıklarla diş hekimi kontrollerine gitmek gereklidir. Diş hekiminin önerdiği kontroller, tedavi sonuçlarının kalıcılığı açısından önemlidir.
  • Beslenme: Özellikle implant tedavisi sonrası, yumuşak ve besleyici yiyecekler tüketmek tedavi sürecine olumlu katkı sağlar.

Sonuç

Diş eksikliği, estetik kaygıların yanı sıra çiğneme ve konuşma gibi temel fonksiyonları da etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Eksik dişlerin yol açtığı sorunlar sadece ağız sağlığıyla sınırlı kalmaz; sindirim sisteminden psikolojik duruma kadar birçok alanda etkisini gösterir. Modern diş hekimliği, her bireyin ihtiyacına uygun çeşitli tedavi seçenekleri sunarak bu problemlerin önüne geçmeyi amaçlar. İmplant, köprü ve protez gibi tedavi yöntemleriyle hem fonksiyonel hem de estetik çözümler sağlanabilir. Ancak hangi tedavi yönteminin seçileceği, diş hekiminin yönlendirmeleri doğrultusunda hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenmelidir.

Diş kayıplarının tedavi edilmemesi durumunda zamanla çene kemiği erimesi, ağız hijyeninin bozulması ve yüz estetiğinde bozulmalar gibi daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle erken müdahale, hem tedavi başarısını artırır hem de daha büyük sorunların oluşmasını önler. Diş eksikliği olan bireylerin düzenli diş hekimi kontrollerine gitmeleri ve eksik dişleri tamamlamak için gerekli adımları atmaları büyük önem taşır. Tedavi süreci, yalnızca dişlerin yerine konmasıyla bitmez; tedavi sonrasında düzenli bakım ve kontrollerin devam ettirilmesi de sağlıklı bir ağız yapısını korumak için şarttır.

Sonuç olarak, diş eksikliği problemlerini önlemek ve tedavi etmek, bireylerin hem sağlıklarını hem de yaşam kalitelerini iyileştirmede kilit bir rol oynar. Sağlıklı bir ağız yapısına sahip olmak, dengeli beslenmenin yanı sıra özgüvenli bir sosyal yaşantının da ön koşuludur. Düzenli diş kontrolleri, ağız hijyenine özen gösterme ve erken tedaviyle diş kayıplarının önüne geçmek mümkündür. Diş eksikliği yaşayan bireylerin profesyonel destek alarak uygun tedavi yöntemine yönelmeleri, hem fiziksel hem de psikolojik sağlık açısından uzun vadede fayda sağlayacaktır.

Referanslar:

  1. Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni
  2. Misch, C. E. (2014). Dental Implant Prosthetics. St. Louis: Elsevier Health Sciences.
  3. Dawson, P. E. (2007). Functional Occlusion: From TMJ to Smile Design. St. Louis: Mosby.
  4. Greenberg, M. S., & Glick, M. (2010). Burket’s Oral Medicine. Hamilton: BC Decker Inc.
  5. Fonseca, R. J. (2017). Oral and Maxillofacial Surgery. Philadelphia: Elsevier.
  6. Feine, J. S., & Lund, J. P. (2006). Evidence-based Implant Dentistry. Hanover: Quintessence Publishing.
  7. Zarb, G. A., & Hobkirk, J. A. (2013). Prosthodontic Treatment for Edentulous Patients. St. Louis: Elsevier Health.
  8. Lang, N. P., & Lindhe, J. (2015). Clinical Periodontology and Implant Dentistry. Oxford: Wiley-Blackwell.
  9. Shillingburg, H. T. (2012). Fundamentals of Fixed Prosthodontics. Chicago: Quintessence Publishing.
  10. Tarnow, D. P. (2014). The Single Implant. Chicago: Quintessence Publishing.
  11. Wheeler, R. C. (2010). Dental Anatomy, Physiology and Occlusion. Philadelphia: W.B. Saunders.
  12. Slot, D. E., et al. (2011). Effects of Dental Implants on Periodontal Health: A Review. Journal of Clinical Periodontology.
  13. Scully, C. (2016). Scully’s Medical Problems in Dentistry. London: Churchill Livingstone.
  14. Preshaw, P. M. (2018). Periodontal Disease and Overall Health. Springer.
  15. Bartold, P. M., & Van Dyke, T. E. (2013). Host Modulation in Periodontal Therapy. Hoboken: Wiley-Blackwell.
  16. Carranza, F. A. (2014). Carranza’s Clinical Periodontology. Philadelphia: Elsevier Health.
  17. Rosen, P. S. (2020). The Global Implant Dentistry Handbook. Springer.
  18. Nunn, M. E. (2003). Periodontal Disease and Quality of Life. Journal of Periodontology.
  19. Tarnow, D. (2008). Complications in Implant Dentistry: Prevention and Management. Mosby.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni
Diş Eksikliği Tedavisi Ve Diş Eksikliğinin 7 Nedeni

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !