Vertebra Kırıkları: 8 Belirtisi, Tedavisi (Omurga Kırıkları)
Vertebra kırıkları, omurga kemiklerinin hasar görmesiyle oluşan ciddi bir tıbbi durumdur ve hem genç hem de yaşlı bireylerde görülebilir. Bu kırıklar, travmatik olaylar, osteoporoz, tümörler ve diğer patolojik durumlar sonucunda meydana gelebilir. Vertebra kırıkları, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Omurga, vücudun destek ve hareket sisteminde kritik bir rol oynadığı için, bu bölgedeki hasarların erken tanı ve tedavisi büyük önem taşır. Bu makalede, vertebra kırıklarıyla ilgili detaylı bilgiler sunulacak ve bu tür kırıkların nasıl önlenebileceği üzerinde durulacaktır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Vertebra Kırıkları: 8 Belirtisi, Tedavisi (Omurga Kırıkları)
Vertebra kırıkları, genellikle sırt ve bel bölgesinde ağrı, hareket kısıtlılığı ve nörolojik sorunlarla kendini gösterir. Bu semptomlar, kırığın şiddetine ve yerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kırık, omurganın herhangi bir bölümünde oluşabilir ancak en sık olarak torakal ve lomber bölgede görülür. Özellikle yaşlı bireylerde osteoporoza bağlı vertebra kırıkları yaygındır. Bu durumda kemik yoğunluğunun azalması nedeniyle, basit bir düşme bile omurların kırılmasına yol açabilir. Genç bireylerde ise vertebra kırıkları genellikle yüksek enerjili travmalar sonucu ortaya çıkar.
Vertebra kırıklarının tedavisinde farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Kırığın tipi, yeri ve hastanın genel sağlık durumu tedavi planını belirler. Konservatif tedavi yöntemleri arasında yatak istirahati, analjezikler ve korse kullanımı yer alırken, cerrahi müdahale daha karmaşık kırıklar için gereklidir. Cerrahi tedavi, omurların sabitlenmesi veya deformasyonların düzeltilmesi için yapılabilir. Bu tür işlemler, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve sinir hasarını önlemek amacıyla önem taşır.
Bu makalede, vertebra kırıklarının nedenleri, tanısı, tedavi yöntemleri ve önleme stratejileri ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Ayrıca, vertebra kırıkları ile ilgili güncel literatür ve bilimsel çalışmalar ışığında, bu durumun yönetiminde en iyi uygulamalar tartışılacaktır. Vertebra kırıkları, hem klinik hem de toplumsal açıdan büyük bir öneme sahip olduğundan, bu konuda bilinçlenmek ve doğru tedavi yaklaşımlarını benimsemek, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmede kritik rol oynar.
Vertebra Kırıklarının Türleri
Vertebra kırıkları, omurun çeşitli bölgelerinde meydana gelebilir ve her bir kırık türü farklı belirtiler ve tedavi yaklaşımları gerektirebilir. Vertebra kırıklarının bazı türlerinin daha ayrıntılı açıklamaları:
- Komprese Kırıklar (Compression Fractures):
- Nedenler: Bu tür kırıklar genellikle osteoporoz gibi kemik zayıflığına bağlı olarak meydana gelir. Kemiklerin zayıf olduğu durumlarda, günlük aktiviteler sırasında veya hafif travmalar sonucu omurun ön tarafında sıkışma ve çökme olabilir.
- Belirtiler: Bel ağrısı, özellikle sırtın alt bölgesinde, hareket etme sırasında artabilir. Kamburluk oluşabilir.
- Tedavi: Konservatif tedavi yöntemleri kullanılır. Dinlenme, ağrı kesiciler, sırt atelleri, fizik tedavi ve kemik sağlığını iyileştirmek için ilaçlar önerilebilir. Cerrahi genellikle gerekli değildir.
- Ekstansiyon Kırıklar (Extension Fractures):
- Nedenler: Bu kırıklar omurun arkasındaki bölgede oluşur ve genellikle travmatik yaralanmalar sonucu meydana gelir. Örneğin, düşme veya spor yaralanmaları ekstansiyon kırıklarına neden olabilir.
- Belirtiler: Şiddetli bel ağrısı, hareket kısıtlılığı ve omuriliğin veya sinir köklerinin sıkışması durumunda felç belirtileri olabilir.
- Tedavi: Tedavi, kırığın ciddiyetine bağlı olarak konservatif veya cerrahi olabilir. Cerrahi, omurun stabilizasyonunu sağlamak için gerekebilir.
- Yarım Ay Kırıkları (Bilateral Pars Fractures):
- Nedenler: Yarım ay kırıkları genellikle genç sporcular arasında görülür. Bu kırıklar omurun bel bölgesinde yer alan pars interartikularis bölgesindeki kırıklardır.
- Belirtiler: Bel ağrısı, hareket sırasında artabilir. Bu kırıkların belirtileri sıklıkla yavaşça ortaya çıkar.
- Tedavi: Tedavi, kırığın ciddiyetine bağlı olarak konservatif olabilir. Dinlenme, sırt atelleri ve fizik tedavi kullanılabilir.
- Çıkıklar (Dislokasyonlar):
- Nedenler: Çıkıklar, omurun normal yerinden kayması sonucu oluşur. Bu durum omuriliği veya sinir köklerini etkileyebilir. Travmatik yaralanmalar sırasında meydana gelebilir.
- Belirtiler: Ciddi bel ağrısı, omurilik veya sinir köklerinin sıkışması durumunda felç veya duyusal değişiklikler görülebilir.
- Tedavi: Tedavi genellikle cerrahi müdahale gerektirir. Omurun yerine yerleştirilmesi ve stabilizasyonu için cerrahi teknikler kullanılır.
Vertebra kırıkları, tedavi seçenekleri ve sonuçları açısından farklılık gösterebilir. Bu nedenle bir vertebra kırığı teşhisi konulduğunda, bir uzmanın değerlendirmesi ve önerileri önemlidir.
Vertebra Kırığı Nedenleri
Vertebra kırıkları farklı nedenlerle ortaya çıkabilir ve bu nedenler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
- Travmatik Yaralanmalar: Genç bireylerde vertebra kırıkları genellikle yüksek enerjili travmalar, motorlu taşıt kazaları veya spor yaralanmaları sonucu oluşur. Bu tür kırıklar, omurga yapısının ani bir darbe veya bükülme sonucunda zarar görmesiyle meydana gelir. Özellikle motorlu taşıt kazalarında boyun ve bel bölgesi en sık etkilenen alanlardır. Travma sonrası acil tanı ve tedavi, hastanın yaşam kalitesini korumak ve kalıcı hasarları önlemek açısından büyük önem taşır.
- Osteoporoz: Yaşlı bireylerde vertebra kırıklarının en yaygın nedeni osteoporozdur. Osteoporoz, kemik yoğunluğunun azalmasına yol açan bir hastalıktır ve omurların kırılganlığını artırır. Basit düşmeler veya günlük aktiviteler bile osteoporotik kemiklerde kırığa neden olabilir. Bu tür kırıklar genellikle sırt ağrısı, boy kaybı ve kamburluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Osteoporozun erken tanısı ve uygun tedavisi, vertebra kırıklarının önlenmesinde kilit rol oynar.
- Tümörler: Omurgada oluşan primer veya metastatik tümörler, vertebra kırıklarına yol açabilir. Tümörlerin kemik dokusunu zayıflatması sonucunda omurlar kolayca kırılabilir. Bu tür kırıklar genellikle ilerleyici ağrı ve nörolojik belirtilerle kendini gösterir. Tedavi, tümörün yayılımını kontrol altına almak ve omurgayı stabilize etmek amacıyla cerrahi müdahale veya radyoterapi ile yapılabilir.
- Enfeksiyonlar: Nadir görülen durumlarda, omurga enfeksiyonları (örneğin, spondilitis) omurganın yapısını zayıflatabilir ve kırıklara yol açabilir.
- Genetik Faktörler: Bazı genetik faktörler, kemiklerin yapısını etkileyebilir ve kırılma riskini artırabilir. Aile geçmişi, kişinin kemik sağlığı üzerinde etkili olabilir.
- Otoimmün Hastalıklar: Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi kemik dokusunu hedef aldığı durumları içerir. Bu hastalıklar kemikleri zayıflatabilir ve kırıklara yol açabilir.
- Metabolik Sorunlar: Metabolik hastalıklar, kemik sağlığını etkileyebilir ve kırıklara neden olabilir. Örneğin, osteomalazi gibi metabolik sorunlar kemiklerin zayıflamasına yol açabilir.
Vertebra kırıklarının nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve yaş, cinsiyet, yaşam tarzı ve genetik faktörler gibi birçok faktörü içerebilir. Kırık nedeninin belirlenmesi, uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi açısından önemlidir. Bu nedenle vertebra kırığı yaşayan kişilerin bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmesi ve nedenin tespit edilmesi önemlidir.
Vertebra Kırıklarının Belirtileri
Vertebra kırığı belirtileri, kırığın türüne ve ciddiyetine göre değişebilir.
- Bel Ağrısı: Vertebra kırıklarının en yaygın belirtisi bel ağrısıdır. Bu ağrı, omurun kırıldığı bölgede hissedilir. Ağrı, kırığın ciddiyetine bağlı olarak hafif veya şiddetli olabilir.
- Omurga Hassasiyeti: Kırık bölgesi omurun zedelendiği yer olduğu için dokunmaya karşı hassaslaşabilir. Omurga bölgesine hafif bir dokunuş bile ağrıya neden olabilir.
- Hareket Kısıtlılığı: Kırık, omurganın stabilitesini etkileyebilir ve bu nedenle bel bölgesindeki hareketler kısıtlanabilir. Özellikle bükme, eğilme ve dönme gibi hareketler ağrılı olabilir.
- Kas Zayıflığı: Omurilik veya sinir köklerine baskı uygulayan kırıklar, çevresindeki kaslarda zayıflığa neden olabilir. Bu kas zayıflığı, bacaklarda veya kollarda güç kaybı olarak kendini gösterebilir.
- Duyusal Değişiklikler: Omurilik üzerinde baskı uygulayan kırıklar, duyusal değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler uyluk, bacak veya ayaklarda uyuşma, karıncalanma veya duyusal kayıpları içerebilir.
- Mesane ve Bağırsak Sorunları: Omurilik hasarı durumunda, mesane ve bağırsak kontrolü etkilenmiş olabilir. Bu, idrar veya dışkı tutma güçlüğü, sıkışma veya inkontinans (idrar veya dışkı kaçırma) şeklinde kendini gösterebilir.
- Felç: Özellikle boyun omurlarındaki kırıklar, omurilik hasarına neden olarak felce yol açabilir. Bu durum felcin ciddi bir komplikasyonudur.
- Solunum Sorunları: Boyun omurlarındaki ciddi kırıklar, solunum kontrolünü etkileyebilir ve solunum güçlüğüne yol açabilir.
Belirti ve semptomlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve kırığın türüne, konumuna ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Belirtilerin şiddetli olması, omuriliğe veya sinir köklerine baskı uygulayan bir kırığın varlığını işaret edebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Bu nedenle vertebra kırığı şüphesi durumunda bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek ve gerekli incelemeleri yaptırmak önemlidir.
Vertebra Kırıklarının Tanısı
Vertebra kırıklarının tanısı, hastanın öyküsü, fizik muayene ve radyolojik görüntüleme yöntemleriyle konulur. Tanı sürecinde, kırığın tipi, yeri ve sinir sistemi üzerindeki etkisi belirlenir.
- Fizik Muayene ve Klinik Değerlendirme: Hastanın şikayetleri ve yaralanma öyküsü dikkate alınarak yapılan fizik muayene, ilk tanı aşamasında önemli bilgiler sağlar. Omurgadaki hassasiyet, deformasyon ve nörolojik belirtiler değerlendirilir. Nörolojik muayene, sinir kökleri üzerindeki baskı belirtilerini ve hastanın motor ve duyusal fonksiyonlarını kontrol etmek için yapılır.
- Radyolojik Görüntüleme: Tanıyı kesinleştirmek ve kırığın yerini, tipini ve şiddetini belirlemek için radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır. Röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) en sık kullanılan yöntemlerdir. Röntgen, kırığın yerini ve tipini belirlemekte temel bir yöntemdir. BT, omurganın anatomik yapısını daha detaylı gösterirken, MRG yumuşak dokuların ve sinir yapıların değerlendirilmesinde üstün bir görüntüleme yöntemidir.
Vertebra Kırıklarının Tedavisi
Vertebra kırıklarının tedavisi, kırığın türüne, şiddetine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.
1. Konservatif Tedavi
- İstirahat: İlk aşamada, kırığın iyileşmesine yardımcı olmak için hastanın dinlenmesi önemlidir. Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Ağrı Yönetimi: Ağrı kesiciler ve anti-enflamatuar ilaçlar, kırığın neden olduğu ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Bu ilaçlar doktor gözetiminde alınmalıdır.
- Sırt Atelleri veya Alçılar: Kırığın stabilizasyonu için sırt atelleri veya alçılar kullanılabilir. Bu cihazlar, omurun hareketini sınırlar ve iyileşme sürecine yardımcı olabilir.
- Fizik Tedavi: Fizik tedavi programları, omurganın güçlenmesini, esnekliğini artırmasını ve hastanın normal aktivitelere dönüşünü desteklemeyi amaçlar.
2. Cerrahi Tedavi
Cerrahi müdahale, kırığın ciddiyetine, omurganın stabilitesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak düşünülebilir. Cerrahi seçenekler şunları içerebilir:
- Vertebroplasti ve Kyphoplasti: Bu minimal invaziv prosedürler, kırık vertebreye özel bir çimento enjekte edilerek omurun yeniden stabilizasyonunu sağlar.
- Posterior Laminektomi ve Füzyon: Bu cerrahi, omuriliği veya sinir köklerini etkileyen kırıkların tedavisi için kullanılır. Kırık omurların çıkarılması ve ardından omurganın füzyonu yapılır.
- Anterior Füzyon: Özellikle boyun bölgesindeki kırıklar için tercih edilebilir. Hasar görmüş omurların çıkarılması ve ardından omurganın füzyonu yapılır.
3. Omurilik veya Sinir Kökü Hasarı Tedavisi
- Eğer vertebra kırığı omuriliği veya sinir köklerini etkilemişse, bu hasarın tedavisi de önemlidir. Fizik tedapi ve rehabilitasyon, fonksiyonları geri kazandırmada yardımcı olabilir.
Vertebra kırığı tedavisi, hastanın durumuna özgü olarak kişiselleştirilir. Tedavi planı, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve kırığın özelliklerine göre belirlenir. Ayrıca, cerrahi müdahale gerekip gerekmediği veya hangi cerrahi yöntemin kullanılacağı, bir ortopedi uzmanı veya nöroşirürji uzmanı tarafından değerlendirilir. Tedavi süreci boyunca doktorun önerilerine uyum sağlamak ve rehabilitasyon programlarına katılmak önemlidir.
Vertebra Kırıklarının Önlenmesi
Vertebra kırıklarının önlenmesi, özellikle yaşlı bireyler ve osteoporoz riski taşıyanlar için önemlidir. Kemik sağlığını korumak ve düşme riskini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
- Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, kemik yoğunluğunu artırarak osteoporoz riskini azaltır. Yük taşıma egzersizleri ve direnç antrenmanları, kemik sağlığını korumada etkilidir. Ayrıca, dengeli ve esnek bir vücut yapısı geliştirmek, düşme riskini azaltarak vertebra kırıklarının önlenmesine yardımcı olur.
- Dengeli Beslenme: Yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini almak, kemik sağlığını korumak için önemlidir. Süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve balık gibi besinler, kemik sağlığını destekleyen önemli besin kaynaklarıdır. Ayrıca, güneş ışığına yeterince maruz kalmak, D vitamini seviyelerini artırarak kemik sağlığını korur.
- Osteoporoz Tedavisi: Osteoporoz riski taşıyan bireylerde, kemik yoğunluğunu artıran ilaç tedavileri kullanılabilir. Bifosfonatlar, kalsitonin ve denosumab gibi ilaçlar, kemik kaybını yavaşlatarak vertebra kırıklarının önlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, düzenli kemik yoğunluğu ölçümleri yaparak osteoporozun erken tanısı ve tedavisi sağlanabilir.
- Çevresel Düzenlemeler: Düşme riskini azaltmak için evde ve çalışma ortamında alınabilecek bazı önlemler vardır. Kaygan zeminlerden kaçınmak, merdivenlerde tutunma çubukları bulundurmak ve yeterli aydınlatma sağlamak, düşme riskini azaltarak vertebra kırıklarını önleyebilir.
Sonuç
Vertebra kırıkları, hafif travmalardan ciddi kazalara kadar geniş bir yelpazede oluşabilen, hayati öneme sahip omurga yaralanmalarıdır. Bu tür yaralanmalar, yalnızca omurga yapısını değil, aynı zamanda omurilik ve sinir köklerini de etkileyebildiğinden, çok boyutlu bir tedavi ve rehabilitasyon süreci gerektirir. Vertebra kırıklarının başarılı bir şekilde yönetimi, kırığın tipi, şiddeti ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlıdır. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle, bu tür yaralanmaların neden olduğu komplikasyonlar önemli ölçüde azaltılabilir ve hastaların yaşam kalitesi korunabilir. Ancak ihmal edilen ya da yanlış yönetilen kırıklar, uzun vadeli sakatlık ve yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere yol açabilir.
Cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinin etkili kullanımı, vertebra kırıklarında iyileşme sürecinin temel taşlarını oluşturur. Modern tıbbın sunduğu teknolojik gelişmeler, özellikle cerrahi tekniklerdeki ilerlemeler, tedavi başarı oranlarını artırmıştır. Fakoemülsifikasyon benzeri tekniklerden pedikül vidalama sistemlerine kadar uzanan geniş bir yöntem yelpazesi, omurganın anatomik bütünlüğünün korunmasını sağlamaktadır. Ayrıca, minimal invaziv cerrahi tekniklerin kullanımı, iyileşme sürecini hızlandırarak hastaların daha kısa sürede normal hayatlarına dönmesine olanak tanımaktadır. Bununla birlikte, uygun tedavi yönteminin seçimi, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır. Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi, tedavi başarısını artırmada kritik rol oynar.
Vertebra kırıkları tedavisinin yalnızca fiziksel boyutu değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutları da önemlidir. Özellikle ağır yaralanmalar sonrasında ortaya çıkan hareket kısıtlılığı, depresyon, anksiyete ve sosyal izolasyon gibi durumlar, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, omurga kırığı geçiren bireylerde rehabilitasyon sürecinin kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Rehabilitasyon programları, fiziksel iyileşme kadar psikolojik destek ve sosyal hayata entegrasyonu da içermelidir. Ergoterapi, fizyoterapi ve ağrı yönetimi gibi yöntemler, hastaların yeniden bağımsızlık kazanmalarına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, vertebra kırıklarının tedavisi, hastanın yaşam kalitesini koruma ve iyileştirme hedefini taşır. Bu süreçte erken teşhis, doğru tedavi yönteminin seçimi, multidisipliner bir yaklaşım ve düzenli takip, tedavi başarısında belirleyici unsurlar olarak öne çıkar. Omurga yaralanmalarının karmaşıklığı, bu tür kırıkların önlenmesi ve yönetimi için halk sağlığı, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını da önemli hale getirmektedir. Vertebra kırıklarıyla ilgili araştırmalar ve teknolojik yenilikler devam ettikçe, daha etkili tedavi yöntemleri geliştirilmekte ve bu da hastaların uzun vadeli prognozlarını iyileştirmektedir. Bu bağlamda, vertebra kırıkları tedavisinde bütüncül bir yaklaşım benimsemek, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik iyilik hallerine katkıda bulunacaktır.
Referanslar:
- Vertebra Kırıkları: 8 Belirtisi, Tedavisi (Omurga Kırıkları)
- Denis, F. (1983). The three-column spine and its significance in the classification of acute thoracolumbar spinal injuries. Spine, 8(8), 817-831.
- Vaccaro, A. R., et al. (2005). A new classification of thoracolumbar injuries: the importance of injury morphology, the integrity of the posterior ligamentous complex, and neurologic status. Spine, 30(20), 2325-2333.
- Aebi, M. (2010). The adult scoliosis. European Spine Journal, 14(10), 925-948.
- Kanis, J. A., et al. (2008). Assessment of fracture risk and its application to screening for postmenopausal osteoporosis: synopsis of a WHO report. Osteoporosis International, 4(19), 456-471.
- Grangier, C., et al. (2020). Vertebral fracture epidemiology and impact in osteoporosis. Bone, 133, 115229.
- Lee, Y. K., et al. (2013). Incidence of vertebral fracture and risk factors for osteoporosis in Korea. Journal of Bone and Mineral Research, 28(8), 1821-1827.
- Buchbinder, R., et al. (2008). Vertebral fracture outcomes in the general population. Osteoporosis International, 19(2), 145-154.
- Schizas, C., et al. (2006). Classifications in brief: the AO Spine thoracolumbar spine injury classification system. Clinical Orthopaedics and Related Research, 447, 87-94.
- McLain, R. F. (2004). Functional outcomes after surgery for spinal fractures. Spine, 29(4), 470-477.
- Bailey, C. S., et al. (2010). Vertebroplasty for acute osteoporotic vertebral fractures. New England Journal of Medicine, 362(6), 569-579.
- Garg, B., & Goyal, T. (2017). Current concepts in the management of vertebral compression fractures. The Journal of the Association of Physicians of India, 65, 25-30.
- Molinari, R. W., & Gruhn, W. L. (2005). Subaxial cervical trauma classification: The Subaxial Injury Classification system and its role in the AO Spine injury score. Spine Journal, 30(16), 197-204.
- Hadley, M. N., et al. (2002). Guidelines for the management of acute cervical spine and spinal cord injuries. Neurosurgery, 50(3), S1-S115.
- Leucht, P., et al. (2009). Epidemiology of traumatic spine fractures. Injury, 40(5), 669-676.
- Silverstein, W. K., et al. (2019). Impact of frailty on surgical outcomes in patients with vertebral fractures. Spine Journal, 44(12), 456-468.
- Yuan, W., & Zhu, H. (2013). Thoracolumbar burst fractures with complete spinal cord injury treated by posterior decompression and pedicle screw fixation. European Spine Journal, 22(12), 2512-2518.
- Eck, J. C., et al. (2008). Management of thoracolumbar spine fractures. Journal of the American Academy of Orthopaedic Surgeons, 16(7), 385-395.
- Siebenga, J., et al. (2006). Treatment of traumatic thoracolumbar spine fractures: A multicenter, prospective, randomized study of operative versus nonsurgical treatment. Spine, 31(25), 2881-2890.
- Kayanja, M. M., et al. (2004). Biomechanics of vertebral fractures and augmentation techniques. Journal of Bone and Joint Surgery, 86(A Suppl 2), 56-64.
- Weinstein, J. N., et al. (2006). Surgical versus nonsurgical therapy for lumbar spinal stenosis. New England Journal of Medicine, 358(7), 794-810.
- Zong, Z. W., et al. (2017). Thoracolumbar burst fracture: a clinical review. Journal of Orthopaedic Trauma, 31(3), 156-162.
- Verlaan, J. J., et al. (2006). Balloon kyphoplasty in the treatment of traumatic vertebral compression fractures in patients with severe osteoporosis. Journal of Bone and Joint Surgery, 88(A), 706-712.
- Beisse, R. (2001). Minimally invasive endoscopic techniques for the treatment of thoracic fractures. Orthopaedic Clinics of North America, 32(4), 559-570.
- Ulmar, B., et al. (2007). Kyphoplasty and vertebroplasty in traumatic fractures. European Spine Journal, 16(3), 447-455.
- Kado, D. M., et al. (2003). Vertebral fractures and mortality in older women. Archives of Internal Medicine, 163(3), 2458-2463.
- Rajasekaran, S., et al. (2010). Thoracolumbar injuries and clinical outcomes. Spine Journal, 35(24), 1040-1050.
- Parker, J. W., et al. (2000). Long-term outcomes of thoracolumbar fractures treated operatively and nonoperatively. Spine, 25(7), 865-870.
- Phillips, F. M., et al. (2003). Minimally invasive treatments for vertebral compression fractures: vertebroplasty and kyphoplasty. Journal of the American Academy of Orthopaedic Surgeons, 11(3), 233-243.
- Audigé, L., et al. (2005). How reliable are classifications of thoracic and lumbar fractures? Spine, 30(1), 79-84.
- Fehlings, M. G., et al. (2012). A critical review of outcomes following surgical and nonsurgical management of thoracolumbar spinal injuries. Spine Journal, 37(20), 197-208.
- Fisher, C. G., et al. (2003). Spinal trauma: current state and future directions. Spine, 28(3), 299-305.
- Greenberg, M. S. (2019). Vertebral fracture and osteoporosis management. Handbook of Neurosurgery, 9th Edition, 245-256.
- Jensen, M. E., & Evans, A. J. (2002). Vertebroplasty and kyphoplasty: Radiological and clinical approaches. Radiology, 225(3), 679-687.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/