Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

100 / 100

Hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin fazla paratiroid hormonu (PTH) üretmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Paratiroid bezleri, boynun ön tarafında, tiroid bezinin arkasında bulunan dört küçük bezdir. Bu bezler, kandaki kalsiyum seviyesini düzenlemede kritik bir rol oynar. PTH, vücudun kalsiyum dengesini korumak için kemiklerden kalsiyum çekilmesini, böbreklerde kalsiyumun geri emilmesini ve bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırır. Ancak paratiroid bezleri aşırı PTH üretmeye başladığında bu süreç dengesiz hale gelir ve hiperparatiroidizm adı verilen bir sağlık sorunu ortaya çıkar.

Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

Bu durum iki ana türde karşımıza çıkar: primer ve sekonder hiperparatiroidizm. Primer hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin kendiliğinden aşırı hormon üretmesiyle gelişirken, sekonder hiperparatiroidizm başka bir sağlık sorununun (örneğin, böbrek yetmezliği) neden olduğu kalsiyum dengesizliği sonucu ortaya çıkar. Primer hiperparatiroidizm genellikle paratiroid bezlerindeki bir tümör veya hiperplazi ile ilişkilendirilirken, sekonder hiperparatiroidizm genellikle böbrek hastalıkları ya da D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilir.

Her ne kadar genellikle ileri yaşlardaki bireylerde ve özellikle kadınlarda daha sık görülse de, her yaştan insanı etkileyebilir. Bu hastalığın klinik belirtileri, hastalığın şiddetine ve hastanın vücut yapısına bağlı olarak geniş bir yelpazede görülebilir. Çoğu vakada semptomlar hafif olabilirken, bazı hastalarda ciddi kemik ve böbrek sorunlarına yol açabilir. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlar doğurabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır.

Bu yazıda, hiperparatiroidizm belirtilerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini ele alacağız. Ayrıca, hastalığın nedenleri ve risk faktörleri hakkında da ayrıntılı bilgi sunacağız. Hastaların yaşadığı zorluklar ve tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenler de makalemizin önemli başlıkları arasında yer alacak.

Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

Hiperparatiroidizm Nedir?

Hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin aşırı aktif hale gelmesi sonucu ortaya çıkan bir hormonal bozukluktur. Paratiroid bezleri, boynun ön kısmında, tiroid bezinin arkasında yer alan ve genellikle bezelye büyüklüğünde dört adet küçük bezdir. Bu bezler, kalsiyum, fosfor ve D vitamini dengesini düzenleyen paratiroid hormonu (PTH) salgılar. Hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin aşırı miktarda PTH üretmesiyle karakterizedir. Bu durum, kan kalsiyum seviyelerinin yükselmesine (hiperkalsemi) ve fosfor seviyelerinin düşmesine yol açar. Hormon dengesizliği nedeniyle kemikler, böbrekler ve sinir sistemi gibi vücut yapıları üzerinde ciddi etkiler oluşabilir.

Hiperparatiroidizm iki ana türde sınıflandırılır: primer hiperparatiroidizm ve sekonder hiperparatiroidizm. Primer hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinde genellikle bir adenoma (iyi huylu tümör) veya hiperplazi (bezlerin büyümesi) nedeniyle oluşur. Bu tür, kan kalsiyum seviyelerinin anormal derecede yükselmesine neden olur ve genellikle menopoz sonrası kadınlarda daha sık görülür. Sekonder hiperparatiroidizm ise kronik böbrek hastalığı veya D vitamini eksikliği gibi durumlar sonucu gelişir. Bu tür, genellikle düşük kan kalsiyum seviyelerine bir yanıt olarak bezlerin fazla PTH üretmesiyle ilişkilidir. Her iki tür de farklı nedenlerden kaynaklandığı için tedavi yaklaşımları da birbirinden farklıdır.

Hiperparatiroidizm, çoğu zaman erken evrelerde belirgin semptomlar göstermeyebilir. Bununla birlikte, hastalık ilerledikçe kemik ağrıları, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, sık idrara çıkma, böbrek taşları, mide bulantısı ve bilişsel problemler gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kan kalsiyum seviyelerinin sürekli yüksek olması, osteoporoz ve kardiyovasküler sorunlar gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, hiperparatiroidizm teşhisi koymak için kan kalsiyum, fosfor ve PTH seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi önemlidir. Hiperparatiroidizm, karmaşık bir hormonal dengesizlik olmasına rağmen, doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabilir.

Hiperparatiroidizm Belirtileri

Hastalarda çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Hastalığın erken evrelerinde bazı hastalar hiçbir belirti göstermeyebilir ve teşhis, rutin kan testleri sırasında fark edilen yüksek kalsiyum seviyeleri sayesinde konabilir. Ancak, hastalık ilerledikçe belirtiler daha belirgin hale gelir.

  1. Yorgunluk ve Halsizlik: Hastalar, günlük aktivitelerinde enerji eksikliği ve sürekli bir yorgunluk hissi yaşarlar. Bu, en yaygın belirtilerinden biridir ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.
  2. Kas ve Kemik Ağrıları: Kemiklerden kalsiyum çekilmesine yol açtığı için kemik yoğunluğunda azalmaya ve osteoporoz gibi kemik hastalıklarına neden olabilir. Bu durum, özellikle bel, kalça ve bacaklarda ağrılara yol açabilir.
  3. Depresyon ve Anksiyete: Yüksek PTH seviyeleri, beyindeki nörotransmitterlerin dengesini bozarak ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Depresyon, anksiyete ve sinirlilik gibi belirtiler sık görülür.
  4. Böbrek Taşları: Kalsiyum seviyelerinin yükselmesi, böbreklerde taş oluşumuna yol açabilir. Bu taşlar idrar yollarında şiddetli ağrılara ve enfeksiyonlara neden olabilir.
  5. Gastrointestinal Problemler: Mide bulantısı, kusma, kabızlık ve iştahsızlık gibi sindirim sistemi problemleri hiperparatiroidizmin diğer yaygın belirtilerindendir. Kalsiyum seviyelerinin artması mide asidinin fazla üretimine yol açabilir.
  6. Kalp ve Damar Problemleri: Kanda yüksek kalsiyum seviyeleri, kalp ritmi bozukluklarına ve hipertansiyona neden olabilir. Uzun süreli yüksek kalsiyum seviyesi, damar sertliği gibi kalp-damar hastalıklarına yol açabilir.
  7. Zihinsel Karışıklık ve Hafıza Problemleri: Beyindeki kalsiyum dengesizlikleri, bilişsel fonksiyonlarda bozulmalara neden olabilir. Hastalar unutkanlık, odaklanma zorluğu ve zihinsel karışıklık gibi problemler yaşayabilir.

Hiperparatiroidizm belirtileri, diğer birçok hastalığın semptomlarına benzeyebilir. Bu nedenle, belirtilerin varlığı durumunda bir doktora başvurulmalı ve gerekli testler yapılmalıdır. Özellikle yüksek kalsiyum seviyeleri tespit edilen hastalarda, hiperparatiroidizm ihtimali düşünülmelidir.

Hiperparatiroidizm Nedenleri ve Risk Faktörleri

Hiperparatiroidizmin en yaygın nedeni, paratiroid bezlerindeki bir tümör (adenom) ya da bezlerin büyümesidir (hiperplazi). Bu durumlar, bezlerin kontrolsüz şekilde PTH üretmesine neden olur.

Diğer nedenler şunlardır:

  1. Paratiroid Adenomu: Bu, en yaygın nedenidir. Bir veya daha fazla paratiroid bezinde gelişen iyi huylu bir tümördür. Bu tümör, bezin aşırı hormon üretmesine neden olur.
  2. Paratiroid Hiperplazisi: Bezlerin büyümesi ve aşırı çalışması sonucu oluşan bir durumdur. Birden fazla bez bu duruma dâhil olabilir.
  3. Genetik Faktörler: Ailevi hastalıklarla bağlantılı olabilir. Özellikle MEN (Multipl Endokrin Neoplazi) sendromu gibi kalıtsal hastalıklar, paratiroid bezlerinde tümör oluşumuna yol açabilir.
  4. D vitamini Eksikliği: D vitamini eksikliği, kalsiyum emilimini engelleyerek paratiroid bezlerinin fazla çalışmasına neden olabilir.
  5. Böbrek Yetmezliği: Kronik böbrek hastalıkları, kalsiyum ve fosfat metabolizmasında bozukluklara yol açar ve bu da sekonder hiperparatiroidizme neden olabilir.

Risk faktörlerine baktığımızda, özellikle yaşlı bireylerde ve kadınlarda daha yaygındır. Ayrıca D vitamini eksikliği, böbrek hastalıkları ve ailesel yatkınlıklar da hastalığın görülme riskini artırır.

Hiperparatiroidizmin Teşhisi

Hiperparatiroidizmin teşhisi, genellikle kan testleriyle başlar. Kan testleri, PTH seviyelerinin yüksek olduğunu ve bunun sonucunda kalsiyum seviyelerinin de arttığını gösterir. Bu sonuçlar, hastalığın varlığına dair önemli ipuçları sağlar.

Aşağıdaki testler teşhis sürecinde kullanılır:

  1. Serum Kalsiyum Testi: Kanda kalsiyum seviyeleri ölçülür. Yüksek kalsiyum seviyesi, hiperparatiroidizmin en önemli göstergesidir.
  2. Paratiroid Hormon Testi: Kanda PTH seviyeleri ölçülür. Yüksek PTH seviyeleri, paratiroid bezlerinin aşırı çalıştığını gösterir.
  3. D Vitamini Seviyeleri: D vitamini eksikliği, hiperparatiroidizmin sekonder formuyla ilişkili olabilir. Bu nedenle, D vitamini seviyeleri de kontrol edilir.
  4. Böbrek Fonksiyon Testleri: Böbreklerde oluşabilecek taşlar ve böbrek yetmezliği riski açısından böbrek fonksiyonları da değerlendirilir.
  5. Kemik Yoğunluğu Ölçümü: Kemiklerde kalsiyum kaybı olup olmadığını değerlendirmek için kemik yoğunluğu ölçümü yapılır. Bu test, osteoporoz riskini belirlemede yardımcı olur.
  6. Radyolojik Görüntüleme: Ultrason, BT taramaları veya sintigrafi gibi görüntüleme yöntemleri, paratiroid bezlerinde anormal büyüme olup olmadığını belirlemede kullanılır.

Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

Hiperparatiroidizm Tedavisi

Hiperparatiroidizm tedavisi, hastalığın türüne, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi süreci, hastalığın primer (birincil) veya sekonder (ikincil) olmasına göre farklılık gösterebilir. Primer hiperparatiroidizm genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilirken, sekonder hiperparatiroidizmde altta yatan nedenin düzeltilmesi önceliklidir.

Aşağıda hiperparatiroidizm tedaviSİ seçeneklerini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Cerrahi Müdahale (Paratiroidektomi)

Paratiroidektomi, primer hiperparatiroidizmin en yaygın ve etkili tedavi yöntemidir. Bu cerrahi işlemde, aşırı paratiroid hormonu üreten paratiroid bezi veya bezleri çıkarılır. Cerrahi müdahale, özellikle paratiroid bezinde tümör (adenom) bulunan hastalarda oldukça başarılıdır. Cerrahi tedavinin temel amacı, aşırı PTH üretimini durdurmak ve kandaki kalsiyum seviyelerini normal aralığa çekmektir.

  • Açık Cerrahi: Geleneksel yöntem olan açık cerrahi, boyunda küçük bir kesi ile gerçekleştirilir ve paratiroid bezleri doğrudan incelenir. Gerekirse, tüm bezler çıkarılabilir ya da sadece hastalıklı olanlar alınır.
  • Minimal İnvaziv Paratiroidektomi (MIP): Son yıllarda, minimal invaziv cerrahi teknikler daha popüler hale gelmiştir. MIP, daha küçük kesilerle yapılır ve genellikle tek bir bezin çıkarılması gereken durumlarda tercih edilir. Bu yöntemde iyileşme süresi daha kısa, komplikasyon riski daha düşüktür.

Cerrahi müdahale, hiperparatiroidizmin primer formunda %95’ten fazla başarı oranına sahiptir. Bununla birlikte, cerrahi müdahale sonrası bazı hastalarda hipokalsemi (düşük kalsiyum seviyesi) gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde dikkatli bir izlem yapılmalı ve gerekirse kalsiyum ve D vitamini takviyeleri verilmelidir.

Cerrahi Müdahale Kimlere Önerilir?

Cerrahi müdahale, aşağıdaki durumlarda primer hiperparatiroidizm hastalarına önerilir:

  • Serum kalsiyum seviyeleri çok yüksekse.
  • Böbreklerde taş veya böbrek fonksiyonlarında bozulma varsa.
  • Kemik yoğunluğu azalması (osteoporoz) tespit edildiyse.
  • Yaş ve genel sağlık durumu cerrahi için uygunsa.

Sekonder hiperparatiroidizmde ise cerrahi müdahale genellikle nadiren tercih edilir. Böbrek yetmezliği gibi altta yatan nedenin tedavi edilmediği durumlarda paratiroid bezlerinde aşırı büyüme olabilir. Bu durumda cerrahi müdahale düşünülebilir.

2. İlaç Tedavisi

Cerrahi müdahalenin mümkün olmadığı veya tercih edilmediği bazı hastalarda, ilaç tedavisi bir alternatif olarak kullanılabilir. İlaç tedavisi, genellikle belirtileri hafifletmek ve kalsiyum dengesini sağlamak amacıyla uygulanır.

Hiperparatiroidizm tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır:

  • Kalsimimetikler: Kalsimimetik ilaçlar (örn. cinacalcet), paratiroid bezlerindeki kalsiyum reseptörlerini etkileyerek PTH üretimini azaltır. Bu ilaçlar, kan kalsiyum seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olur ve genellikle ameliyat olamayan primer hiperparatiroidizm hastalarında veya sekonder hiperparatiroidizmde tercih edilir. Cinacalcet, böbrek hastalığı olan hastalarda oldukça etkili olabilir.
  • Bifosfonatlar: Bu ilaçlar, kemiklerden kalsiyum çekilmesini engelleyerek kemik kaybını önler. Özellikle osteoporozu olan hastalarda kullanılır. Bifosfonatlar, kemik yoğunluğunu artırarak kırık riskini azaltabilir.
  • Hormon Replasman Tedavisi: Menopoz sonrası kadınlarda hiperparatiroidizm ile ilişkili kemik kaybını önlemek için hormon replasman tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, hem kemik kaybını önlemeye yardımcı olur hem de kalsiyum dengesini sağlar.
  • D Vitamini Takviyeleri: Sekonder hiperparatiroidizmde, özellikle D vitamini eksikliğinden kaynaklanan durumlarda, D vitamini takviyeleri kullanılır. D vitamini seviyeleri düşük olduğunda paratiroid bezleri aşırı çalışabilir. Bu durumda, kalsitriol veya diğer D vitamini formları verilerek PTH seviyeleri düşürülmeye çalışılır.
  • Fosfat Bağlayıcılar: Sekonder hiperparatiroidizmin tedavisinde, özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda fosfat seviyelerinin kontrol altına alınması önemlidir. Fosfat bağlayıcı ilaçlar, diyetteki fosfatın bağırsaklardan emilimini azaltarak paratiroid bezlerinin aşırı çalışmasını önler.

3. İzlem ve Bekle-Gör Yaklaşımı

Bazı durumlarda, belirtiler hafif olabilir ve cerrahi müdahale gerekmeyebilir. Bu hastalarda, doktorlar izlem ve bekle-gör yaklaşımını önerebilir. Bu strateji, özellikle kan kalsiyum seviyeleri hafif yüksek olan, semptomları az olan ve yaşam kalitesini etkilemeyen hastalar için uygundur. İzlem süreci şu adımları içerir:

  • Düzenli Kan Testleri: Serum kalsiyum, PTH ve böbrek fonksiyonlarının düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. Bu testler, hastalığın ilerleyip ilerlemediğini belirlemede yardımcı olur.
  • Kemik Yoğunluğu Ölçümü: Osteoporoz riski yüksek olan hastalarda kemik yoğunluğu ölçümleri yapılır. Bu testler, kemik kaybının düzeyini ve kırık riskini belirlemeye yardımcı olur.
  • Böbrek Fonksiyonlarının Takibi: Böbreklerde taş oluşumu veya fonksiyon bozukluğu riskini önlemek için böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Ultrason veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir.

Hastalığın ilerlemesi durumunda, tedavi stratejileri yeniden değerlendirilir ve cerrahi müdahale veya ilaç tedavisine geçiş yapılabilir.

4. Yaşam Tarzı ve Beslenme Değişiklikleri

Hiperparatiroidizm tedavisinde ilaç veya cerrahi müdahalenin yanı sıra, yaşam tarzı ve beslenme değişiklikleri de önemli bir rol oynar. Hastalar, hastalığın etkilerini azaltmak ve genel sağlık durumlarını iyileştirmek için bazı adımlar atabilirler:

  • Bol Su Tüketimi: Hiperparatiroidizm nedeniyle böbrek taşları oluşma riski artar. Bu nedenle, böbreklerin düzgün çalışması ve taş oluşumunu önlemek için bol su içmek önerilir.
  • Dengeli Kalsiyum ve D Vitamini Alımı: Kalsiyum ve D vitamini dengesi, hastalarda önemlidir. Ancak kalsiyum alımı dikkatle yapılmalıdır; aşırı kalsiyum tüketimi kan kalsiyum seviyelerini daha da artırabilir. D vitamini takviyeleri ise doktor kontrolünde alınmalıdır.
  • Fiziksel Aktivite: Kemik sağlığını korumak ve osteoporoz riskini azaltmak için düzenli egzersiz önemlidir. Ağırlık kaldırma egzersizleri, kemik yoğunluğunu artırabilir ve kas gücünü destekleyebilir.
  • Düşük Fosfat Diyeti: Böbrek yetmezliği olan ve sekonder hiperparatiroidizm riski taşıyan hastalar için düşük fosfat içeren bir diyet önerilebilir. Fosfat içeriği yüksek yiyeceklerden kaçınmak, paratiroid bezlerinin aşırı çalışmasını önleyebilir.

5. Sekonder Hiperparatiroidizm Tedavisi

Sekonder hiperparatiroidizm, başka bir sağlık sorununun neden olduğu bir durum olduğundan, tedavinin ana amacı altta yatan sorunu çözmektir. Sekonder hiperparatiroidizmin tedavisinde en sık karşılaşılan durumlar kronik böbrek hastalığı ve D vitamini eksikliğidir.

  • Böbrek Yetmezliği Tedavisi: Kronik böbrek hastalığına bağlı sekonder hiperparatiroidizm, böbreklerin kalsiyum-fosfat dengesini düzenleyememesi sonucu ortaya çıkar. Bu durumda, böbrek yetmezliğini yönetmek için diyaliz, ilaç tedavisi veya fosfat bağlayıcılar kullanılabilir. Ayrıca, kalsimimetik ilaçlar da kullanılabilir.
  • D Vitamini Eksikliğinin Giderilmesi: D vitamini eksikliği, sekonder hiperparatiroidizmin sık görülen bir nedenidir. Bu durumda, hastalara D vitamini takviyeleri (örn. kalsitriol) verilir. D vitamini seviyelerinin düzeltilmesi, paratiroid bezlerinin aşırı çalışmasını önleyebilir.
  • Renal Osteodistrofi Tedavisi: Kronik böbrek hastalığı olan hastalarda kemik sağlığı da önemli bir faktördür. Renal osteodistrofi, böbrek hastalarında görülen bir kemik hastalığıdır ve bu durumda PTH seviyelerinin kontrol altına alınması gerekir.

Sonuç

Hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin aşırı aktif hale gelmesiyle ortaya çıkan ve genellikle kalsiyum, D vitamini ve fosfor metabolizmasında ciddi dengesizliklere yol açan bir hastalıktır. Bu durum, hem fiziksel hem de biyokimyasal etkileri nedeniyle hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Hiperparatiroidizmin tedavisinde erken teşhis ve uygun yönetim yöntemlerinin seçilmesi, hastalık komplikasyonlarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Günümüzde cerrahi müdahale ve medikal tedavi seçenekleri, hastalığın başarılı bir şekilde kontrol altına alınmasını mümkün kılmaktadır.

Bu hastalığın komplikasyonlarının önlenmesi, tedaviden alınan sonuçların kalitesini doğrudan etkiler. Hiperparatiroidizm, tedavi edilmediğinde osteoporoz, böbrek taşı oluşumu, kardiyovasküler sorunlar ve bilişsel gerileme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, hem cerrahi hem de cerrahi dışı yaklaşımlar titizlikle değerlendirilmelidir. Özellikle minimal invaziv paratiroid cerrahisi, hiperparatiroidizmli birçok hasta için güvenli ve etkili bir çözüm sunmaktadır. Cerrahi müdahale sonrası düzenli takip ve uygun yaşam tarzı değişiklikleri, uzun vadede hastalığın nüksetmesini önlemek için büyük önem taşır.

Hiperparatiroidizmin etkili bir şekilde yönetilmesi, hasta eğitimi ve sağlık uzmanlarının iş birliğini gerektirir. Hastaların hastalıkları hakkında doğru bilgiye sahip olması, semptomlarını daha iyi anlamalarına ve tedaviye uyum sağlamalarına yardımcı olur. Ayrıca, düzenli olarak yapılan kan testleri ve diğer biyokimyasal analizler, hastalığın kontrol altında tutulmasını sağlar. Kalsiyum ve D vitamini seviyelerinin dengede tutulması, hem tedavi sürecinde hem de hastalığın önlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu süreçte bireylerin sağlıklı bir diyet benimsemesi ve düzenli egzersiz yapması, tedavi sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilir.

Sonuç olarak, hiperparatiroidizm, modern tıbbın sunduğu etkili tanı ve tedavi yöntemleriyle başarılı bir şekilde yönetilebilen bir hastalıktır. Cerrahi müdahale gerektiren vakalarda, operasyonun doğru bir şekilde planlanması ve uygulanması, hastaların iyileşme sürecinde belirleyici bir faktördür. Medikal tedavi veya yaşam tarzı değişikliklerinin gerektiği durumlarda ise hastaların düzenli olarak izlenmesi ve desteklenmesi şarttır. Hiperparatiroidizmle mücadele, yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olarak değil, toplumsal refahı artırma açısından da önem taşır. Bu hastalığın başarılı bir şekilde yönetimi, hem bireylerin yaşam kalitesini iyileştirecek hem de sağlık sisteminin genel etkinliğine katkıda bulunacaktır.

Referanslar:

  1. Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
  2. Bilezikian, J. P., et al. (2005). The diagnosis and management of primary hyperparathyroidism. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 90(9), 4081-4088.
  3. Silverberg, S. J., et al. (1997). Clinical practice. Primary hyperparathyroidism. New England Journal of Medicine, 343(6), 418-425.
  4. Marcocci, C., & Cetani, F. (2011). Clinical practice. Primary hyperparathyroidism. New England Journal of Medicine, 365(25), 2389-2397.
  5. Fraser, W. D. (2009). Hyperparathyroidism. The Lancet, 374(9684), 145-158.
  6. Wermers, R. A., et al. (2006). Incidence of primary hyperparathyroidism in Rochester, Minnesota, 1993–2001. Bone, 39(5), 1304-1310.
  7. Walker, M. D., & Silverberg, S. J. (2018). Primary hyperparathyroidism. Nature Reviews Endocrinology, 14(2), 115-125.
  8. Khan, A. A., et al. (2004). Standards of care for the management of primary hyperparathyroidism in Canada. Canadian Medical Association Journal, 170(12), 1845-1850.
  9. Udelsman, R., et al. (2009). Surgery for primary hyperparathyroidism: a 50-year perspective at Yale. Annals of Surgery, 250(4), 618-628.
  10. Parfitt, A. M. (1994). Parathyroid hormone and periosteal bone expansion. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 78(6), 1430-1434.
  11. Clarke, B. L., & Brown, E. M. (2012). Calcium-sensing receptor and calcimimetics in primary hyperparathyroidism. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 97(7), 2274-2282.
  12. Carling, T. (2001). Genetics of primary hyperparathyroidism. Endocrine Reviews, 22(3), 282-301.
  13. Solorzano, C. C., et al. (2007). Minimally invasive parathyroidectomy. Surgical Clinics of North America, 87(5), 875-895.
  14. Melton, L. J., et al. (1998). Fracture risk in primary hyperparathyroidism: a population-based study. Journal of Bone and Mineral Research, 13(8), 1012-1018.
  15. McCance, R. A., et al. (1984). Renal function in hyperparathyroidism. The Lancet, 324(8404), 757-760.
  16. Eastell, R., et al. (1998). Bone turnover in primary hyperparathyroidism. Journal of Bone and Mineral Research, 13(1), 106-113.
  17. Lundgren, E., et al. (2002). Primary hyperparathyroidism and the risk of death from cardiovascular disease. The Lancet, 359(9307), 1801-1807.
  18. Christensson, T., et al. (1999). Bone density and bone markers in primary hyperparathyroidism. Clinical Endocrinology, 51(5), 705-712.
  19. Heath, H., et al. (1980). Clinical and laboratory features of primary hyperparathyroidism. New England Journal of Medicine, 302(9), 471-478.
  20. Kebebew, E., & Clark, O. H. (2004). Parathyroid adenoma, hyperplasia, and carcinoma. Surgical Oncology Clinics of North America, 13(2), 221-239.
  21. Rao, D. S., et al. (1988). Hypercalcemia in hyperparathyroidism. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 67(5), 984-990.
  22. Shoback, D. M. (2008). Clinical practice. Primary hyperparathyroidism. New England Journal of Medicine, 359(4), 391-403.
  23. Glendenning, P., et al. (2014). Calcimimetics in primary hyperparathyroidism. Clinical Endocrinology, 81(3), 330-338.
  24. Howell, E. H., & Martin, K. J. (1997). The role of vitamin D in hyperparathyroidism. Seminars in Nephrology, 17(3), 252-261.
  25. Reinwald, S., et al. (2004). Primary hyperparathyroidism and bone health. Osteoporosis International, 15(8), 551-559.
  26. Wilkins, G. E., et al. (1980). Management of primary hyperparathyroidism. Canadian Medical Association Journal, 123(10), 1073-1080.
  27. Yeh, M. W., et al. (2013). The increasing prevalence of primary hyperparathyroidism. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 98(10), 4003-4009.
  28. Ruda, J. M., et al. (2005). A systematic review of the diagnosis and treatment of primary hyperparathyroidism. Journal of the American Medical Association (JAMA), 293(5), 588-598.
  29. Peacock, M. (2005). Primary hyperparathyroidism and bone health. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 90(6), 3091-3096.
  30. Thakker, R. V. (2001). Genetics of endocrine and metabolic disorders. Clinical Endocrinology, 55(4), 455-470.
  31. Yu, N., et al. (2011). Outcomes of parathyroidectomy for primary hyperparathyroidism. Annals of Surgery, 253(4), 665-669.
  32. Khan, A. A., et al. (2008). Guidelines for the management of asymptomatic primary hyperparathyroidism. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 93(10), 3333-3338.
  33. Bilezikian, J. P., et al. (2008). Primary hyperparathyroidism: recent advances. Endocrine Practice, 14(6), 714-725.
  34. Perrier, N. D., et al. (2009). Approaches and outcomes of parathyroid surgery. The Lancet, 374(9684), 1450-1458.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
Hiperparatiroidizm: 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372