Hepatit C Belirtileri, 7 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi
Hepatit C, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve karaciğer fonksiyonlarında ciddi bozulmalara neden olabilen viral bir enfeksiyondur. Hepatit C virüsü (HCV), esas olarak kan yoluyla bulaşır ve genellikle uzun yıllar boyunca semptom göstermeden ilerleyebilir. Bu nedenle birçok kişi, enfeksiyonun farkında olmadan virüsü taşımaya devam eder. Her ne kadar son yıllarda HCV’ye karşı önemli tıbbi ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, bu enfeksiyon halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, dünya çapında 70 milyondan fazla insan kronik Hepatit C enfeksiyonu ile yaşamaktadır ve her yıl yaklaşık 400.000 kişi bu virüsle ilişkili komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Hepatit C Belirtileri, 7 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi
Hepatit C, hepatit virüsleri arasında en tehlikelilerinden biri olarak kabul edilir, çünkü tedavi edilmediği takdirde ciddi karaciğer hasarına yol açabilir. Karaciğer sirozu, karaciğer kanseri ve karaciğer yetmezliği gibi yaşamı tehdit eden durumlar, bu virüsün en ciddi sonuçları arasında yer alır. Virüs, başta intravenöz uyuşturucu kullanımı, steril olmayan tıbbi ekipmanlar ve enfekte kan ürünleri ile bulaşsa da, kan yoluyla bulaşan diğer yollar da risk teşkil edebilir. Hastalığın doğası gereği, uzun süreli ve semptomsuz ilerlemesi, teşhisin gecikmesine ve tedavi seçeneklerinin daralmasına neden olabilir. Ancak, son yıllarda geliştirilen yeni antiviral tedaviler, Hepatit C’nin tedavisinde devrim niteliğinde bir rol oynamıştır.
Hepatit C, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, dünya genelinde bu virüsle mücadelede birçok zorluk bulunmaktadır. En büyük sorunlardan biri, enfeksiyonun çoğunlukla asemptomatik olması nedeniyle birçok insanın virüsü taşıdığını bilmemesidir. Ayrıca, sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu bölgelerde teşhis ve tedavi olanaklarına erişim kısıtlıdır. Bu nedenle, birçok insan enfeksiyonun farkında olmadan yıllarca yaşamını sürdürebilir ve virüsü başkalarına bulaştırabilir. Sağlık otoriteleri ve uzmanlar, bu virüsün yayılmasını durdurmak için hem farkındalığın artırılmasına hem de etkili tarama ve tedavi programlarının uygulanmasına ihtiyaç olduğunu belirtmektedir.
Son yıllarda, antiviral tedavi protokollerindeki gelişmeler sayesinde Hepatit C’nin tamamen tedavi edilmesi mümkün hale gelmiştir. Özellikle doğrudan etkili antiviraller (DAA) adı verilen ilaçlar, virüsün vücuttan tamamen temizlenmesini sağlayarak hastaların iyileşme şansını büyük ölçüde artırmıştır. Bununla birlikte, bu tedavilere erişim her ülkede eşit değildir. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde bu ilaçlara erişim, maliyetler ve sağlık altyapısındaki yetersizlikler nedeniyle sınırlıdır. Bu durum, dünya genelinde Hepatit C’ye karşı mücadeleyi zorlaştırmaktadır ve bu konudaki farkındalık, politika değişiklikleri ve uluslararası işbirliği hayati önem taşımaktadır.
Hepatit C Virüsü: Bulaşma Yolları ve Risk Faktörleri
Hepatit C, esas olarak enfekte kanın sağlıklı bir kişinin kan dolaşımına girmesi yoluyla bulaşır. En yaygın bulaşma yolu, enjeksiyon uyuşturucu kullanıcılarının steril olmayan iğneler paylaşmasıdır. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, sağlık sistemlerinin zayıf olduğu yerlerde daha yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkar. Bununla birlikte, kan nakli, diyaliz tedavisi gören hastalar ve tıbbi prosedürlerde steril olmayan ekipman kullanılması da Hepatit C bulaşmasına yol açabilir. Önceden, 1990’lı yıllardan önce, kan ürünlerinin rutin olarak taranmadığı dönemlerde, kan nakilleri de önemli bir bulaşma kaynağıydı.
Cinsel yolla bulaşma riski düşüktür, ancak korunmasız cinsel ilişkiye giren ve birden fazla partneri olan kişilerde bu risk artmaktadır. Aynı zamanda, HIV enfeksiyonu gibi diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları olan kişilerde de Hepatit C’nin cinsel yolla bulaşma riski daha yüksek olabilir. Hepatit C’nin anneden bebeğe geçişi de nadir olmakla birlikte mümkündür. Özellikle hamilelik sırasında yüksek viral yük taşıyan annelerde bu risk daha fazladır.
Diğer bir önemli risk grubu ise sağlık çalışanlarıdır. Kanla temas eden sağlık profesyonelleri, özellikle steril olmayan iğne batmaları ve kesici aletlerle yaralanma riski altındadır. Ayrıca, dövme ve piercing işlemleri sırasında steril olmayan malzemelerin kullanılması da bir başka bulaşma yoludur. Dünya genelinde bu tür işlemler sırasında gerekli hijyen önlemlerinin alınmadığı yerlerde, Hepatit C bulaşma riski önemli ölçüde artar.
Sonuç olarak, Hepatit C’nin bulaşma yolları çeşitli olsa da, ortak payda her zaman kan yoluyla bulaşmanın en yaygın yol olduğudur. Bu nedenle, kan teması riski taşıyan durumlarda sterilizasyon ve güvenli uygulamaların önemi büyüktür.
Hepatit C Nedenleri
Hepatit C virüsü (HCV) temel olarak kan yoluyla bulaşır. Enfekte kanın başka bir kişinin dolaşımına girmesi virüsün yayılması için yeterlidir. Modern sağlık hizmetlerinin gelişmiş olduğu ülkelerde kan tarama prosedürleri ve hijyenik önlemler bulaşma riskini azaltmış olsa da, hala bazı gruplar yüksek risk altındadır. Hepatit C’nin yaygın bulaşma yolları ve risk faktörleri aşağıda detaylandırılmıştır.
1. Enjeksiyon Yolu ile Uyuşturucu Kullanımı
- Paylaşılan iğneler: Uyuşturucu kullanan kişiler arasında steril olmayan enjeksiyon malzemelerinin paylaşılması virüsün yayılmasına neden olur. Bu, dünyada Hepatit C bulaşmasının en yaygın yollarından biridir.
- Riskli davranışlar: İntravenöz uyuşturucu kullanımının yaygın olduğu topluluklarda enfeksiyon oranları yüksektir.
2. Kan Nakli ve Organ Nakli
- Geçmişte yapılan nakiller: 1990 öncesinde yapılan kan ve organ nakillerinde yeterli tarama yapılamadığı için Hepatit C bulaşma riski daha yüksekti.
- Gelişmiş tarama prosedürleri: Günümüzde kan bankalarında HCV taramaları yapılmaktadır, ancak bazı ülkelerde bu süreç tam olarak uygulanamamaktadır.
3. Tıbbi Müdahaleler ve Sağlık Hizmetleri
- Sterilizasyon yetersizlikleri: Yetersiz sterilizasyona sahip sağlık merkezlerinde yapılan ameliyatlar, diş tedavileri veya enjeksiyonlar bulaşma riski taşır.
- Gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmetleri: Gelişmiş sağlık hizmetlerine erişimi sınırlı olan bölgelerde enfeksiyon oranları daha yüksektir.
4. Dövme ve Piercing
- Steril olmayan ekipman: Hijyenik olmayan koşullarda yapılan dövme ve piercing işlemleri sırasında virüs bulaşabilir. Özellikle sterilizasyon kurallarına uyulmayan salonlar büyük risk taşır.
- El yapımı ekipman: Özellikle evde yapılan dövme ve piercing işlemlerinde bulaşma riski daha yüksektir.
5. Anneden Bebeğe Bulaşma
- Doğum sırasında bulaş: Enfekte annelerden doğum sırasında bebeğe virüs bulaşabilir. Bu risk, doğum sırasında annenin kanıyla bebeğin temas etmesi durumunda ortaya çıkar.
- Emzirme: Hepatit C virüsü anne sütü ile bulaşmaz, ancak emzirme sırasında meme ucu kanıyorsa bulaş riski bulunabilir.
6. Cinsel Yolla Bulaşma
- Düşük risk: Hepatit C’nin cinsel yolla bulaşma riski düşük olsa da, korunmasız cinsel ilişki sırasında enfekte kanın temas etmesiyle bulaşma meydana gelebilir.
- Yüksek risk grupları: Özellikle birden fazla partneri olan veya HIV pozitif bireylerde cinsel yolla bulaşma riski artmaktadır.
7. Kanla Temas Eden Kişisel Eşyalar
- Tıraş bıçakları ve diş fırçaları: Kanla temas edebilecek kişisel eşyaların paylaşılması bulaşma riski taşır.
- Hijyen kurallarına uyulmaması: Ortak kullanılan tırnak makası gibi eşyalar da enfekte kanın bulaşmasına neden olabilir.
Hepatit C virüsü, öpüşme, tokalaşma, aynı kaptan yemek yeme gibi günlük sosyal temaslarla bulaşmaz. Ancak, kanla doğrudan temas eden durumlarda dikkatli olunması gerekmektedir. Bu nedenle, enfeksiyonun yayılmasını önlemek için sterilizasyon önlemleri ve riskli davranışlardan kaçınmak büyük önem taşır.
Hepatit C Belirtileri
Hepatit C enfeksiyonu, kişinin bağışıklık sistemine ve virüsün vücuttaki ilerleyişine göre farklı belirtilerle kendini gösterebilir. Enfeksiyonun akut ve kronik evrelerinde semptomlar değişiklik gösterir. Akut Hepatit C genellikle enfeksiyondan sonraki ilk 6 ayda gelişirken, kronik Hepatit C enfeksiyonu uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebilir ve ciddi karaciğer hastalıklarına yol açabilir. Aşağıda her iki evreye ait detaylı belirtiler ele alınmıştır.
Akut Hepatit C Belirtileri
Akut Hepatit C enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %70-80’i belirti göstermeden bu evreyi atlatır. Bununla birlikte, bazı kişilerde hafif veya orta şiddette belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler genellikle soğuk algınlığı veya grip benzeri semptomlarla karıştırılabilir. Akut belirtiler şu şekildedir:
- Yorgunluk ve halsizlik: Vücuttaki enerji seviyesi düşer ve kişi kendini sürekli olarak yorgun hisseder.
- İştahsızlık ve kilo kaybı: Yemek yeme isteğinde azalma olur ve kişinin günlük besin alımı azalır.
- Mide bulantısı ve kusma: Sindirim sistemi etkilenerek mide bulantısı ve zaman zaman kusma ortaya çıkabilir.
- Karın ağrısı: Özellikle karaciğerin bulunduğu sağ üst karın bölgesinde rahatsızlık hissi ve ağrılar oluşur.
- Sarılık: Enfeksiyon karaciğer fonksiyonlarını bozduğu için bilirubin seviyesi artar, ciltte ve göz aklarında sararma meydana gelir.
- Koyu renkli idrar ve açık renkli dışkı: Karaciğerin safra üretimindeki bozulma, idrarın koyulaşmasına ve dışkının soluk bir renge dönüşmesine yol açar.
- Kas ve eklem ağrıları: Virüsün vücuttaki etkisi nedeniyle bazı hastalarda kas ve eklem ağrıları ortaya çıkabilir.
Akut Hepatit C belirtileri genellikle hafif seyreder ve birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelebilir. Ancak, bazı durumlarda akut enfeksiyon kronikleşebilir ve hastalık yıllarca belirti vermeden devam edebilir.
Kronik Hepatit C Belirtileri
Hepatit C’nin kronikleşmesi durumunda enfeksiyon yavaş yavaş karaciğer dokusunda hasara yol açar. Kronik Hepatit C, hastaların büyük bir kısmında yıllarca belirti vermeden ilerlediği için “sessiz enfeksiyon” olarak da adlandırılır. Belirtiler ortaya çıktığında ise genellikle karaciğerin hasar görmeye başlamasıyla ilişkilidir. Kronik Hepatit C belirtileri şunlardır:
- Sürekli yorgunluk ve halsizlik: Kronik enfeksiyonun en yaygın belirtisi tükenmişlik hissidir. Kişi uykusunu almış olsa bile yorgun hisseder.
- Beyin sisi (konsantrasyon güçlüğü): Kronik Hepatit C hastalarında hafıza problemleri ve dikkat eksikliği gibi bilişsel zorluklar yaşanabilir.
- Ciltte kaşıntı ve döküntüler: Karaciğer fonksiyonlarının bozulması, vücutta toksik maddelerin birikmesine neden olarak ciltte kaşıntıya yol açar.
- Karın bölgesinde şişlik ve asit birikimi: Karaciğerin zarar görmesi sonucu karında sıvı birikimi meydana gelir (asit).
- Karaciğerin sertleşmesi (siroz): İlerlemiş kronik enfeksiyonlarda karaciğer dokusunda sertleşme ve büzüşme görülür.
- Kilo kaybı ve iştahsızlık: Virüsün etkisiyle sindirim problemleri ve beslenme bozuklukları ortaya çıkabilir.
- Karaciğer yetmezliği belirtileri: Gelişmiş siroz ve karaciğer fonksiyon bozuklukları, bilinç kaybı, sarılık ve koma gibi durumlara neden olabilir.
- Karaciğer kanseri: Tedavi edilmeyen kronik Hepatit C vakalarında uzun vadede karaciğer kanseri gelişme riski yüksektir.
Hepatit C Tanısı
Hepatit C tanısında erken teşhis büyük önem taşır. Hastalık uzun yıllar belirti vermeden ilerleyebildiği için risk altındaki kişilerin düzenli taramalardan geçmesi önerilmektedir. Tanı sürecinde kullanılan farklı testler, enfeksiyonun varlığını, virüsün türünü ve karaciğerdeki hasar seviyesini belirlemek için uygulanır. Aşağıda bu testler detaylı olarak açıklanmıştır.
Anti-HCV Antikor Testi
- İlk tarama testi: Bu test, kişinin Hepatit C virüsüne karşı antikor geliştirip geliştirmediğini kontrol eder. Virüsle temas eden bireylerin vücudu antikor üretir ve bu antikorlar enfeksiyondan uzun yıllar sonra bile kanda tespit edilebilir.
- Pozitif sonuç: Anti-HCV testi pozitif çıkarsa, kişi virüsle temas etmiştir. Ancak bu durum, enfeksiyonun aktif olduğu anlamına gelmez. Daha ileri testlerle aktif enfeksiyonun varlığı araştırılmalıdır.
HCV RNA Testi (PCR Testi)
- Aktif enfeksiyonu tespit etmek: HCV RNA testi, kişinin kanında aktif virüsün bulunup bulunmadığını doğrudan belirler. Bu test, virüsün genetik materyalini (RNA) tespit eder ve enfeksiyonun halen devam ettiğini gösterir.
- Viral yük ölçümü: HCV RNA testi, ayrıca kanda ne kadar virüs bulunduğunu (viral yük) da belirleyebilir. Viral yük, tedavi sürecinin etkinliğini izlemek için önemli bir göstergedir.
Genotip Testi
- Tedavi planlaması için kritik: Hepatit C virüsünün farklı genotipleri (alt tipleri) vardır ve bu genotipler tedaviye verilen yanıtı etkileyebilir. Bu nedenle, tedavi planlamasında HCV’nin genotipi belirlenir. Genotip 1 en yaygın olanıdır, ancak diğer genotipler de farklı bölgelerde sık görülür.
Karaciğer Fonksiyon Testleri
- ALT ve AST Enzimleri: Bu enzimlerin kanda yüksek seviyelerde bulunması, karaciğer hasarının bir işareti olabilir. Karaciğer fonksiyon testleri, enfeksiyonun karaciğer üzerindeki etkisini izlemek için önemlidir.
- Bilirubin Seviyesi: Sarılığa neden olan bilirubin seviyesi, karaciğerin safra üretimi üzerindeki etkisini gösterebilir.
Karaciğer Biyopsisi ve Görüntüleme Yöntemleri
- FibroScan (Elastografi): Karaciğer dokusundaki sertleşmeyi (fibrozis) ve siroz oluşumunu tespit etmek için kullanılan non-invaziv bir yöntemdir.
- Karaciğer biyopsisi: Gerekli görüldüğünde küçük bir karaciğer dokusu alınarak incelenir. Bu yöntem, karaciğerin hasar durumunu ayrıntılı olarak ortaya koyar.
- Ultrason ve MR: Görüntüleme yöntemleri, karaciğerdeki yapısal değişiklikleri ve olası tümör gelişimlerini kontrol etmek amacıyla kullanılır.
Tanı sürecinde, doktorlar hem laboratuvar testlerinin hem de görüntüleme yöntemlerinin sonuçlarını birlikte değerlendirir. Erken teşhis, tedavi sürecinin daha başarılı geçmesini sağlar ve enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir.
Hepatit C Tedavisi
Hepatit C tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler yaşanmış, özellikle direkt etkili antiviral ilaçlar (DAA) sayesinde hastalığın tedavi oranları önemli ölçüde artmıştır. DAA ilaçları, virüsün çoğalmasını engelleyerek enfeksiyonu %95’in üzerinde başarıyla tedavi eder. Tedavi süresi, enfeksiyonun şiddetine ve virüsün genotipine bağlı olarak değişir. Aşağıda Hepatit C tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yöntemler detaylandırılmıştır.
Direkt Etkili Antiviral İlaçlar (DAA)
DAA ilaçları, virüsün çoğalmasını sağlayan proteinleri hedef alarak virüs yükünü hızla düşürür. DAA tedavisi, yan etkileri az ve tedavi süresi kısa olan etkili bir yöntemdir.
- Sofosbuvir: HCV RNA polimerazını inhibe ederek virüsün çoğalmasını engeller. Genellikle Ledipasvir veya Velpatasvir ile birlikte kullanılır.
- Ledipasvir: Sofosbuvir ile birlikte kullanılarak virüsün hücreler içinde çoğalmasını engeller. Özellikle Genotip 1 için etkilidir.
- Velpatasvir: HCV’nin tüm genotipleri için etkili olan geniş spektrumlu bir ilaçtır. Sofosbuvir ile kombine tedavi olarak yaygın şekilde kullanılır.
- Glecaprevir ve Pibrentasvir: Bu kombinasyon, daha kısa sürede tedavi sağlamak için kullanılır ve birçok genotipe karşı etkilidir.
Tedavi Süresi ve Takibi
- 8 ila 12 hafta süren tedavi: Çoğu hasta için tedavi süresi 8-12 hafta arasında değişir. Ancak, karaciğer hasarının ileri seviyede olduğu durumlarda süre uzayabilir.
- Düzenli kontrol ve viral yük testi: Tedavi sırasında ve sonrasında viral yük testleri yapılarak enfeksiyonun tamamen ortadan kalkıp kalkmadığı izlenir.
Tedavi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Alkol ve sigara kullanımı: Alkol, karaciğer hasarını artırdığı için tedavi sürecinde ve sonrasında alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Sigara da tedavi başarısını olumsuz etkileyebilir.
- İlaçların düzenli kullanımı: İlaçların önerilen dozlarda ve düzenli olarak alınması tedavi başarısı için kritik öneme sahiptir.
- Sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı: Karaciğeri desteklemek için dengeli beslenme ve düzenli egzersiz önerilir.
Yan Etkiler ve Tedaviye Yanıt
- Hafif yan etkiler: Tedavi sırasında bazı hastalarda baş ağrısı, halsizlik, bulantı veya kas ağrıları gibi hafif yan etkiler görülebilir.
- Tedaviye dirençli vakalar: Nadiren de olsa bazı vakalarda virüs, tedaviye direnç gösterebilir. Bu durumda alternatif ilaç kombinasyonları veya ek tedavi stratejileri uygulanır.
Karaciğer Nakli Gerektiren Durumlar
Tedaviye geç kalınmış veya karaciğer sirozu ve kanseri gelişmiş hastalarda karaciğer nakli gerekebilir. Ancak, nakil yapılan hastaların enfeksiyonu tekrar yaşamaması için nakil sonrası antiviral tedaviye devam edilmesi gerekir.
Tedavi Başarısının İzlenmesi ve Yeniden Bulaşma Riski
Tedavi sonrasında HCV RNA testi ile enfeksiyonun ortadan kalkıp kalkmadığı kontrol edilir. Tam tedavi sağlansa bile, özellikle riskli davranışlarda bulunan bireylerin yeniden enfekte olma ihtimali vardır. Bu nedenle, koruyucu önlemler almak büyük önem taşır.
Önleme ve Korunma Yöntemleri
Hepatit C enfeksiyonunu önlemenin en etkili yolu, virüsün bulaşma yollarını anlamak ve bu yolları kesmekten geçer. Kanla bulaşan bir enfeksiyon olduğu için, sterilizasyon ve hijyen kurallarına uymak büyük önem taşır. Sağlık hizmetlerinde kullanılan tüm ekipmanların steril olması, kan ürünlerinin titizlikle test edilmesi ve enfeksiyon riski taşıyan kişilere yönelik tarama programlarının uygulanması gerekmektedir. Ayrıca, uyuşturucu kullanıcılarına yönelik harm reduction programları, temiz iğne ve şırınga sağlama gibi önleyici önlemler de virüsün yayılmasını engelleyebilir.
Korunma konusunda en önemli adımlardan biri, risk gruplarındaki kişilerin düzenli olarak test edilmesidir. Özellikle uyuşturucu kullananlar, kan nakli yapılanlar, dövme yaptıranlar ve sağlık çalışanları gibi risk altındaki bireylerin düzenli olarak Hepatit C testi yaptırmaları önerilir. Böylece, enfeksiyon erken evrede teşhis edilip tedavi edilebilir.
Hepatit C için bir aşı bulunmamaktadır. Bu nedenle, virüsün bulaşmasını önlemek için alınacak bireysel ve toplumsal önlemler büyük önem taşır. Sağlık eğitimi programları, farkındalık kampanyaları ve virüsle ilgili doğru bilgilendirme ile toplumun bilinçlendirilmesi, Hepatit C’nin yayılmasını durdurmak için önemli bir adımdır.
Referanslar:
- Hepatit C Belirtileri, 7 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi
- World Health Organization (WHO). (2017). Global Hepatitis Report.
- Thomas, D. L. (2019). “Global Elimination of Chronic Hepatitis.” New England Journal of Medicine.
- Centers for Disease Control and Prevention (CDC). (2020). Hepatitis C Information for the Public.
- Pawlotsky, J. M. (2016). “Hepatitis C Virus Resistance to Direct-Acting Antiviral Drugs.” Gastroenterology.
- Gower, E. et al. (2014). “Global epidemiology and genotype distribution of the hepatitis C virus infection.” Journal of Hepatology.
- Hajarizadeh, B. et al. (2013). “Hepatitis C virus infection epidemiology and transmission.” Journal of Viral Hepatitis.
- Lauer, G. M., & Walker, B. D. (2001). “Hepatitis C virus infection.” New England Journal of Medicine.
- Lavanchy, D. (2011). “Epidemiology of hepatitis C.” Liver International.
- Manns, M. P., et al. (2017). “Hepatitis C virus infection.” Nature Reviews Disease Primers.
- Chen, S. L., & Morgan, T. R. (2006). “The natural history of hepatitis C virus infection.” International Journal of Medical Sciences.
- Liang, T. J., & Ward, J. W. (2018). “Hepatitis C in the United States.” New England Journal of Medicine.
- European Association for the Study of the Liver (EASL). (2018). EASL Recommendations on Treatment of Hepatitis C.
- Petruzziello, A. et al. (2016). “Global epidemiology of hepatitis C virus infection: An up-date of the distribution and circulation of hepatitis C virus genotypes.” World Journal of Gastroenterology.
- Feld, J. J., & Hoofnagle, J. H. (2005). “Mechanisms of action of interferon and ribavirin in treatment of hepatitis C.” Nature.
- Strickland, G. T. (2006). “Hepatitis C: Epidemiology and Transmission.” Hepatology.
- Shepard, C. W., Finelli, L., & Alter, M. J. (2005). “Global epidemiology of hepatitis C virus infection.” The Lancet Infectious Diseases.
- Klevens, R. M. et al. (2006). “Epidemiology of Acute Hepatitis C.” American Journal of Public Health.
- Poynard, T. et al. (2003). “Rates and risk factors of liver fibrosis progression in patients with chronic hepatitis C.” Journal of Hepatology.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/