Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi

100 / 100

Bel soğukluğu, tıbbi literatürde gonore olarak bilinen, Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Dünya genelinde en sık rastlanan enfeksiyonlardan biridir ve her yıl milyonlarca yeni vaka bildirilmektedir. Bu hastalık genellikle cinsel temas yoluyla bulaşır, ancak doğum sırasında anneden bebeğe de geçebilir. Gonore, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık sorunlarına neden olmasının yanı sıra, dünya çapında büyük bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilir. Tedavi edilmezse, üreme sağlığı üzerinde kalıcı hasara yol açabilir ve diğer ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır.

Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi

Gonore enfeksiyonu, hem erkeklerde hem de kadınlarda farklı belirtilerle kendini gösterir. Erkeklerde genellikle idrar yaparken yanma, penis ucundan gelen akıntı gibi belirtiler ortaya çıkarken, kadınlarda enfeksiyon sıklıkla asemptomatik olabilir. Kadınlarda belirtiler ortaya çıktığında ise vajinal akıntı, idrar yaparken ağrı ve pelvik ağrı gibi semptomlar görülebilir. Ancak bu semptomlar başka enfeksiyonlarla da karışabilir, bu da teşhisi zorlaştırabilir. Bu sebeple cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) konusunda bilinçli olmak ve düzenli testler yaptırmak büyük önem taşır.

Gonore enfeksiyonu yalnızca üreme organlarını değil, aynı zamanda ağız, boğaz, göz ve rektum gibi vücudun diğer bölgelerini de etkileyebilir. Bu durum, enfeksiyonun cinsel temasın türüne bağlı olarak vücudun farklı bölgelerinde de yayılabileceğini göstermektedir. Özellikle oral seks yoluyla boğazda gonore gelişebilir ve bu durum boğaz ağrısı veya yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ayrıca, rektal gonore de anal seks ile bulaşabilir ve genellikle rektal ağrı, kaşıntı veya kanama gibi belirtilere neden olur. Bu yüzden cinsel aktivite şekline bakılmaksızın korunma önlemleri alınmalıdır.

Son yıllarda gonore tedavisinde antibiyotik direnci, ciddi bir sorun haline gelmiştir. Neisseria gonorrhoeae bakterisi, çeşitli antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir ve bu da enfeksiyonun tedavisini zorlaştırmaktadır. Antibiyotik direnci, yalnızca tedavi başarısızlıklarına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda enfeksiyonun daha geniş bir kitleye yayılma riskini de artırır. Bu nedenle, dünya genelindeki sağlık otoriteleri, gonore tedavisinde antibiyotik kullanımının dikkatli bir şekilde yönetilmesini ve yeni tedavi yöntemlerinin araştırılmasını önermektedir.

Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi

Bel Soğukluğu Nedir?

Bel soğukluğu, tıbbi adıyla gonore, Neisseria gonorrhoeae adlı bir bakterinin neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Bu bakteri, üreme yollarının nemli bölgelerinde, özellikle rahim ağzı, üretra ve rektumda çoğalarak enfeksiyona yol açar. Gonore, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir ve genellikle korunmasız cinsel temas yoluyla bulaşır. Ayrıca enfekte bir annenin doğum sırasında bebeğine geçmesiyle de yayılabilir. Bel soğukluğu, dünya genelinde yaygın bir halk sağlığı sorunu olup, cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında önemli bir yer tutar.

Gonore, enfekte bireylerin çoğunda belirgin semptomlara neden olabilirken, bazı kişilerde sessiz ilerleyebilir. Erkeklerde genellikle üretrada yanma, ağrılı idrara çıkma ve penisten yoğun, sarımsı bir akıntı gibi belirtiler görülür. Kadınlarda ise vajinal akıntı, alt karın bölgesinde ağrı ve adet düzensizlikleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, kadınlarda semptomlar hafif seyredebileceği için teşhis edilmesi daha zor olabilir. Bel soğukluğu tedavi edilmediğinde, kadınlarda pelvik inflamatuar hastalık (PID), erkeklerde epididimit gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, enfeksiyonun kan dolaşımına yayılması (dissemine gonokok enfeksiyonu) nadir de olsa hayatı tehdit edebilir.

Bel soğukluğu, etkili antibiyotiklerle tedavi edilebilen bir enfeksiyon olmasına rağmen, antibiyotik direnci nedeniyle tedavi süreci giderek daha karmaşık hale gelmektedir. Korunmasız cinsel ilişki ve çoklu partner durumu, enfeksiyonun yayılmasında önemli bir rol oynar. Bu nedenle, bel soğukluğunun önlenmesi için düzenli cinsel sağlık kontrolleri yapılması, güvenli cinsel ilişki yöntemlerinin kullanılması ve hastalığa ilişkin farkındalığın artırılması büyük önem taşır. Gonore, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir, ancak tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, enfeksiyon belirtilerine dikkat etmek ve şüpheli durumlarda tıbbi yardım almak hayati önem taşır.

Gonore Enfeksiyonunun Bulaşma Yolları

Gonore, esas olarak korunmasız cinsel temas yoluyla bulaşan bir enfeksiyondur. Neisseria gonorrhoeae bakterisi, genital, anal ve oral cinsel ilişki sırasında bulaşır ve vücudun çeşitli bölgelerinde enfeksiyona yol açabilir. En yaygın bulaşma yolları ve risk faktörleri aşağıda detaylandırılmıştır:

1. Vajinal Seks

Vajinal seks sırasında gonore bakterisi, enfekte kişinin vajinal sıvıları veya semen yoluyla karşı tarafa bulaşır. Bu temas sırasında bakteriler üretraya, servikse veya diğer genital bölgelere geçebilir. Erkeklerde enfeksiyon, genellikle idrar yoluna yerleşirken; kadınlarda enfeksiyon serviks, rahim ve fallop tüplerine ulaşarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kadınlarda enfeksiyonun asemptomatik olması, hastalığın fark edilmeden yayılma riskini artırır.

2. Anal Seks

Korunmasız anal seks, gonore bakterisinin rektumda enfeksiyon oluşturmasına neden olabilir. Bu tür bulaşmada bakteriler rektum mukozasına yerleşir ve burada enfeksiyona neden olur. Rektal gonore, genellikle kaşıntı, kanama, ağrı ve iltihaplı akıntı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bazı durumlarda semptomlar çok hafif olabilir, bu da enfeksiyonun fark edilmesini zorlaştırır.

3. Oral Seks

Oral seks yoluyla gonore, boğazda (faringeal gonore) enfeksiyona neden olabilir. Bu durumda enfeksiyon, genellikle boğaz ağrısı, bademcik iltihabı ve yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Ancak boğazdaki gonore vakalarının birçoğu asemptomatiktir, bu da hastalığın fark edilmeden başka kişilere bulaşma riskini artırır. Oral seksin hem aktif hem de pasif tarafında enfeksiyon riski bulunmaktadır.

4. Anneden Bebeğe Bulaşma

Gonore enfeksiyonu, hamilelik sırasında enfekte anneden doğum sırasında bebeğe bulaşabilir. Bu durumda en yaygın olarak neonatal konjonktivit (göz enfeksiyonu) ortaya çıkar. Yenidoğanda gonoreye bağlı göz enfeksiyonu, ciddi görme kaybına ve hatta körlüğe neden olabilir. Bu nedenle, hamilelik sürecinde gonore testi yaptırmak ve gerekirse doğumdan önce tedavi almak oldukça önemlidir.

5. Semptom Göstermeyen Kişilerden Bulaşma

Gonore, özellikle kadınlarda ve bazen erkeklerde semptom göstermeden ilerleyebilir. Bu durumda enfekte kişi, farkında olmadan başkalarına enfeksiyon bulaştırabilir. Semptom göstermeyen taşıyıcılar, enfeksiyonun yayılmasında büyük bir rol oynar. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmayan ve düzenli test yaptırmayan kişiler arasında bu tür bulaşma daha yaygındır. Bu yüzden düzenli cinsel sağlık taramaları ve partnerlerin bilgilendirilmesi, gonore yayılımını önlemede kritik rol oynar.

6. Cinsel Oyuncaklar

Gonore, enfekte cinsel oyuncakların paylaşılması yoluyla da bulaşabilir. Bu durum, bakterilerin bir kişiden diğerine geçmesine neden olabilir. Cinsel oyuncakların paylaşılması durumunda temizlenmeden kullanılması enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle, cinsel oyuncaklar her kullanım sonrası uygun şekilde temizlenmeli veya oyuncakları kullanan kişiler arasında prezervatif gibi koruyucu önlemler alınmalıdır.

7. Temas Yoluyla Bulaşma (Nadir)

Gonore, doğrudan cinsel temas dışında çok nadiren de olsa enfekte olmuş vücut sıvılarının göz gibi hassas bölgelere temas etmesiyle bulaşabilir. Bu durum genellikle enfekte olmuş bir kişinin elleriyle gözlerine dokunmasıyla gerçekleşebilir. Gonore enfeksiyonu gözde ciddi iltihaplanmalara neden olabilir ve tedavi edilmediğinde kalıcı görme sorunlarına yol açabilir. Ancak, bu tür bulaşma oldukça nadirdir ve genellikle cinsel yolla bulaşma yolları daha yaygındır.

Bulaşma Riskini Artıran Faktörler

Gonore enfeksiyonuna yakalanma riskini artıran çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler enfeksiyonun yayılmasını hızlandırabilir ve korunma önlemlerinin önemini artırır:

  1. Korunmasız cinsel ilişki: Prezervatif kullanılmayan vajinal, anal veya oral cinsel ilişki gonore enfeksiyonuna yakalanma riskini büyük ölçüde artırır.
  2. Birden fazla cinsel partner: Farklı partnerlerle korunmasız ilişkiye giren kişilerde gonore riski daha yüksektir.
  3. Cinsel yolla bulaşan hastalık geçmişi: Daha önce cinsel yolla bulaşan bir hastalık geçirmiş olmak, gonore enfeksiyonuna karşı daha hassas hale getirebilir.
  4. Partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıması: Eğer cinsel partnerde gonore gibi bir enfeksiyon varsa, bulaşma riski yüksektir.

Gonore Enfeksiyonundan Korunma

Gonore gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmanın en etkili yolları arasında güvenli cinsel ilişki uygulamaları, düzenli sağlık kontrolleri ve enfekte kişilerle cinsel temasın sınırlandırılması yer alır. Korunma yöntemleri şu şekilde özetlenebilir:

  1. Prezervatif kullanımı: Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmak, bakterilerin bulaşmasını önler ve gonore riskini önemli ölçüde azaltır.
  2. Düzenli sağlık taramaları: Cinsel olarak aktif bireyler, özellikle birden fazla partneri olanlar, düzenli olarak cinsel yolla bulaşan hastalıklar için test yaptırmalıdır.
  3. Partnerlerin bilgilendirilmesi: Gonore teşhisi konmuş bireylerin cinsel partnerlerini bilgilendirmeleri ve partnerlerinin de test yaptırmalarını sağlamaları, enfeksiyonun yayılmasını engeller.
  4. Cinsel oyuncakların temizliği: Cinsel oyuncaklar her kullanım sonrası uygun şekilde temizlenmeli veya prezervatif gibi koruyucu önlemler alınmalıdır.

Sonuç olarak, gonore enfeksiyonunun bulaşmasını önlemek için korunma önlemlerine dikkat edilmesi ve cinsel sağlık bilincinin artırılması büyük önem taşır. Özellikle semptom göstermeyen vakaların farkında olunması ve düzenli testlerle enfeksiyonların erken tespit edilmesi, enfeksiyonun yayılmasını kontrol altına almanın en etkili yollarından biridir.

 

Gonore Enfeksiyonu Belirtileri ve Teşhis Yöntemleri

Gonore enfeksiyonu, kadınlarda ve erkeklerde farklı belirtiler gösterebilir. Ancak bazı vakalarda hastalık belirti vermeden de seyredebilir. Bu, teşhisi zorlaştırabilir ve enfeksiyonun yayılma riskini artırır. Erkeklerde ve kadınlarda ortaya çıkan belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

Erkeklerde Belirtiler

  1. İdrar yaparken yanma hissi
  2. Penis ucundan beyaz, sarı veya yeşil renkli akıntı
  3. Testislerde ağrı veya şişlik
  4. Boğazda gonore varsa, boğaz ağrısı

Kadınlarda Belirtiler

  1. Vajinal akıntının artması
  2. İdrar yaparken yanma veya ağrı
  3. Adet dönemleri arasında kanama
  4. Karın alt bölgesinde ağrı

Teşhis yöntemleri arasında en yaygın olarak idrar testi ve genital bölgeden alınan sürüntü örneklerinin laboratuvar analizleri yer alır. Bunun yanı sıra, boğaz veya rektumdan alınan sürüntü örnekleri de test edilebilir. Düzenli cinsel sağlık kontrolleri, özellikle korunmasız cinsel ilişkiye girenler için önemlidir.

Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi

Gonore Enfeksiyonu Tedavisi ve Antibiyotik Direnci

Gonore enfeksiyonunun tedavisi, genellikle antibiyotiklerle yapılır ve başarılı sonuçlar elde edilir. Ancak, son yıllarda ortaya çıkan antibiyotik direnci nedeniyle tedavi süreçleri daha karmaşık hale gelmiştir. Neisseria gonorrhoeae bakterisinin, özellikle bazı antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesi, bu enfeksiyonun tedavisinde zorluklara neden olmuştur. Bu bölümde gonore tedavisinin detaylarına, kullanılan ilaçlara ve antibiyotik direncinin yönetimine odaklanacağız.

Gonore Tedavisinde Kullanılan Antibiyotikler

Gonore enfeksiyonunu tedavi etmek için birkaç farklı antibiyotik türü kullanılmaktadır. Antibiyotik tedavisi, enfeksiyonu kontrol altına almak ve bakteriyi yok etmek için esastır. Bununla birlikte, Neisseria gonorrhoeae bakterisinin farklı antibiyotiklere karşı direnç geliştirdiği bilinmektedir. En yaygın kullanılan antibiyotik tedavi seçenekleri şunlardır:

  1. Ceftriaxone:
    Günümüzde gonore tedavisinde en yaygın olarak kullanılan antibiyotiktir. Ceftriaxone, üçüncü nesil bir sefalosporin antibiyotiktir ve gonoreye neden olan bakterilere karşı yüksek etkinlik gösterir. Genellikle kas içine (intramüsküler) tek doz olarak uygulanır. Standart tedavi dozu 500 mg‘dır. Ceftriaxone, diğer antibiyotiklerle birlikte kullanılabilir ya da tek başına yeterli olabilir.
  2. Azithromycin:
    Ceftriaxone ile birlikte kullanılan ikinci bir antibiyotiktir. Bu antibiyotik kombinasyonu, tedavi başarısını artırmak ve bakterinin direnç geliştirme olasılığını azaltmak için önerilmektedir. Azithromycin genellikle ağızdan alınan tek doz olarak verilir. Ancak, bazı dirençli suşlar nedeniyle Azithromycin’in tek başına kullanımı önerilmemektedir.
  3. Doxycycline:
    Bazı durumlarda, özellikle chlamydia enfeksiyonu gibi gonore ile birlikte diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar varsa, tedaviye Doxycycline eklenebilir. Doxycycline genellikle 7 gün boyunca ağızdan alınır ve geniş spektrumlu bir antibiyotik olarak etkili olabilir.

Güncel Tedavi Protokolleri

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer sağlık otoriteleri, gonore enfeksiyonunun tedavisi için güncellenmiş tedavi protokolleri önermektedir. Bu protokoller, antibiyotik direncinin yayılmasını önlemek ve tedavi başarısını en üst düzeye çıkarmak amacıyla düzenlenmiştir. Güncel tedavi kılavuzları genellikle şu şekilde özetlenebilir:

  • Tek Doz Ceftriaxone (500 mg, intramüsküler) + Tek Doz Azithromycin (1 g, oral)
    Bu tedavi protokolü, yaygın olarak kullanılan ve etkinliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Özellikle antibiyotik direncine karşı etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak, bazı ülkelerde veya bölgelerde bakterilerin bu tedaviye direnç geliştirdiği rapor edilmiştir.
  • Ceftriaxone Alternatifleri
    Eğer hastada ceftriaxone alerjisi varsa ya da bu antibiyotiğe erişim mümkün değilse, diğer antibiyotik seçenekleri değerlendirilebilir. Bu durumlarda gentamicin veya spectinomycin gibi alternatif antibiyotikler kullanılabilir.

Tedavi Sonrası Takip ve Yeniden Test

Gonore tedavisinin başarıyla sonuçlandığından emin olmak için tedavi sonrasında bazı takip prosedürleri uygulanır:

  • Tedavi Sonrası Test:
    Hastalar genellikle tedaviden 7 ila 14 gün sonra yeniden test edilmelidir. Bu testler, enfeksiyonun tamamen iyileşip iyileşmediğini ve bakterinin vücuttan tamamen temizlenip temizlenmediğini kontrol eder. Özellikle antibiyotik direncine sahip gonore vakalarında bu testler önemlidir.
  • Partnerlerin Bilgilendirilmesi ve Tedavisi:
    Gonore teşhisi konan bir kişinin cinsel partnerleri de enfeksiyon riski altındadır. Bu nedenle, partnerler bilgilendirilmeli ve onların da test edilip tedavi edilmesi sağlanmalıdır. Bu, enfeksiyonun tekrar yayılmasını önlemek için önemlidir.

Antibiyotik Direnci ve Tedavi Zorlukları

Antibiyotik direnci, gonore tedavisindeki en büyük zorluklardan biridir. Neisseria gonorrhoeae bakterisi, zaman içinde farklı antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir. Özellikle penisilin, tetrasiklin ve fluorokinolonlar gibi antibiyotikler artık gonore tedavisinde etkili değildir. Bu nedenle, günümüzde gonore tedavisinde kullanılabilecek antibiyotik seçenekleri sınırlıdır.

Antibiyotik Direnci Gelişiminin Nedenleri:

  • Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı: Hastaların antibiyotik tedavilerini doktorun önerdiği şekilde tamamlamamaları, bakterilerin direnç geliştirmesine yol açabilir.
  • Yanlış tedavi protokolleri: Yanlış antibiyotik kullanımı veya bakterinin dirençli olduğu bir antibiyotiğin kullanılması tedavi başarısızlığına neden olabilir.
  • Global yayılma: Antibiyotik direncine sahip gonore suşları, dünya genelinde yayılmakta ve enfeksiyonların tedavisini zorlaştırmaktadır.

Antibiyotik Direncine Karşı Stratejiler

Antibiyotik direncine karşı çeşitli önleyici stratejiler geliştirilmektedir:

  1. Yeni Antibiyotik Araştırmaları:
    Antibiyotik direncine sahip Neisseria gonorrhoeae bakterisini tedavi etmek için yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi gerekmektedir. Birçok araştırmacı, bu alanda yeni ilaçlar geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir.
  2. Çift Antibiyotik Kullanımı:
    Antibiyotik direncine karşı en etkili yöntemlerden biri, iki farklı antibiyotiğin birlikte kullanılmasıdır. Bu tedavi yaklaşımı, bakterinin direnç geliştirmesini zorlaştırabilir ve tedavi başarısını artırabilir.
  3. Aşı Geliştirme Çalışmaları:
    Gonore enfeksiyonuna karşı etkili bir aşı henüz mevcut olmasa da, bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Bir aşı geliştirildiğinde, enfeksiyonun yayılmasını büyük ölçüde azaltmak mümkün olabilir.
  4. Düzenli Test ve Tarama Programları:
    Cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını önlemek için düzenli testler ve tarama programları önemlidir. Özellikle yüksek riskli gruplar için bu testler, enfeksiyonların erken tespit edilmesini ve uygun tedaviye başlanmasını sağlar.

Tedavi Edilmemiş Gonore Enfeksiyonunun Komplikasyonları

Tedavi edilmeyen gonore enfeksiyonu, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hem erkekler hem de kadınlar için uzun vadede önemli komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlar şunlardır:

  • Kadınlarda Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID):
    Gonore, tedavi edilmezse kadınlarda pelvik inflamatuar hastalığa yol açabilir. PID, üreme organlarının iltihaplanmasına ve kısırlığa neden olabilir. Ayrıca, dış gebelik ve kronik pelvik ağrı riski de artar.
  • Erkeklerde Epididimit:
    Tedavi edilmemiş gonore, erkeklerde testislerin etrafındaki tüplerde iltihaplanmaya neden olabilir. Bu durum, sperm üretimini etkileyebilir ve kısırlığa yol açabilir.
  • Yenidoğanlarda Göz Enfeksiyonu:
    Doğum sırasında gonore taşıyan annelerden bebeklere geçen enfeksiyon, yenidoğanlarda ciddi göz enfeksiyonlarına yol açabilir. Tedavi edilmezse bu enfeksiyon körlükle sonuçlanabilir.
  • Kan Dolaşımı Enfeksiyonu (Dissemine Gonokokal Enfeksiyon):
    Gonore enfeksiyonu, kan dolaşımına yayılarak eklemlerde, deride ve organlarda ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Bu durum, nadir görülse de hayati tehlike oluşturabilir.

Korunma Yolları ve Önleyici Tedbirler

Gonore enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu, cinsel ilişki sırasında kondom kullanmaktır. Bunun yanı sıra, cinsel partnerlerin düzenli olarak test yaptırmaları ve enfeksiyon riskini en aza indirecek önlemler almaları da önemlidir. Koruyucu önlemler şunlardır:

  • Kondom kullanımı: Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmak, enfeksiyonun bulaşma riskini büyük ölçüde azaltır.
  • Düzenli testler: Cinsel aktif bireyler, özellikle birden fazla partnerleri varsa, düzenli olarak gonore ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar için test yaptırmalıdır.
  • Cinsel partnerin bilgilendirilmesi: Gonore teşhisi konmuş kişilerin cinsel partnerlerini bilgilendirmeleri ve onların da test yaptırmalarını sağlamak, enfeksiyonun yayılmasını engeller.

Sonuç

Gonore enfeksiyonu, dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Cinsel yolla bulaşan bu hastalık, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve antibiyotik direnci nedeniyle tedavisi daha zor hale gelmektedir. Bu yüzden korunma önlemleri, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri büyük önem taşır. Aynı zamanda cinsel sağlık bilinci geliştirilerek, gonore ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılması önlenebilir.

Referanslar:

  1. Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi
  2. Unemo, M., & Shafer, W. M. (2014). Antimicrobial resistance in Neisseria gonorrhoeae in the 21st century: Past, evolution, and future. Clinical Microbiology Reviews, 27(3), 587-613.
  3. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). (2015). Gonorrhea – CDC fact sheet.
  4. World Health Organization (WHO). (2016). Global Health Sector Strategy on Sexually Transmitted Infections, 2016-2021.
  5. Hook, E. W., & Handsfield, H. H. (2008). Gonococcal infections in the adult. Sexually transmitted diseases (4th ed.).
  6. Tapsall, J. W. (2001). Antimicrobial resistance in Neisseria gonorrhoeae. WHO Western Pacific Region Global Surveillance of Gonococcal Antimicrobial Resistance.
  7. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). (2013). Cephalosporin-resistant Neisseria gonorrhoeae public health response plan.
  8. Farley, T. A., Cohen, D. A., & Elkins, W. (2003). Asymptomatic sexually transmitted diseases: The case for screening. Preventive Medicine, 36(4), 502-509.
  9. Workowski, K. A., & Berman, S. (2010). Sexually transmitted diseases treatment guidelines. Morbidity and Mortality Weekly Report, 59, 1-110.
  10. Tabrizi, S. N., et al. (2011). The efficacy of screening for Chlamydia and gonorrhea in young women. International Journal of STD & AIDS, 22(6), 336-338.
  11. Miller, W. C., & Ford, C. A. (2004). Screening for gonorrhea and chlamydia. Journal of Adolescent Health, 34(4), 333-337.
  12. Holmes, K. K., et al. (2008). Sexually Transmitted Diseases (4th ed.). McGraw-Hill.
  13. Lewis, D. A. (2010). The Gonococcus fights back: Antimicrobial resistance in Neisseria gonorrhoeae. Sexually Transmitted Infections, 86(6), 415-421.
  14. Kirkcaldy, R. D., et al. (2019). Neisseria gonorrhoeae antimicrobial resistance in a national sample. Journal of Infectious Diseases, 220(2), 288-297.
  15. Wi, T., et al. (2017). Antimicrobial resistance in Neisseria gonorrhoeae: Global surveillance and response. Bulletin of the World Health Organization, 95(1), 137-154.
  16. Schaefer, A. M., & Geisler, W. M. (2012). Gonorrhea treatment updates. Infectious Disease Clinics, 26(2), 359-368.
  17. Dayan, L., & Stary, A. (2014). Management of gonorrhea in the era of multidrug resistance. BMC Infectious Diseases, 14(1), 341.
  18. Fuertes de Vega, I., et al. (2021). Molecular mechanisms of Neisseria gonorrhoeae resistance to antibiotics. Antibiotics, 10(7), 814.
  19. Tanaka, M., et al. (2022). Recent advances in the treatment of gonorrhea: An update. Clinical Infectious Diseases, 74(5), 891-899.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi
Bel Soğukluğu: Gonore Enfeksiyonunun 8 Belirtisi, Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372