Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması

100 / 100

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin belirli gıdalara karşı verdiği aşırı tepkidir ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bir sağlık sorunudur. Alerjen olarak bilinen bu tetikleyici maddeler, genellikle protein içeren gıdalarda bulunur ve vücudun bağışıklık sistemi bu maddeleri tehdit olarak algıladığında bir dizi reaksiyon meydana gelir. Bu reaksiyonlar, hafif belirtilerden hayatı tehdit edebilecek şiddetli anafilaksiye kadar değişiklik gösterebilir. Her yaş grubundan insanı etkileyebilen besin alerjisi, özellikle çocuklarda daha yaygındır. Yaygın olarak bilinen alerjenler arasında süt, yumurta, yer fıstığı, kabuklu deniz ürünleri, buğday ve soya gibi gıdalar yer alır.

Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması

Besin alerjisi belirtileri, tüketilen gıdaya ve kişisel duyarlılığa bağlı olarak farklılık gösterebilir. Hafif alerjik reaksiyonlar genellikle ciltte kızarıklık, kaşıntı ve hafif şişme gibi belirtilerle kendini gösterirken, daha ciddi vakalarda solunum zorluğu, kan basıncında düşüş ve bilinç kaybı gibi semptomlar yaşanabilir. Özellikle anafilaksi, derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı tehdit eden bir durumdur. Bu nedenle besin alerjisi olan bireylerin ve onların yakın çevresinin, alerjik reaksiyonları hızlı bir şekilde tanıyıp müdahale etme konusunda bilgi sahibi olmaları büyük önem taşır.

Besin alerjisi ile yaşamak zor olabilir, ancak uygun önlemler alındığında bu riskler büyük ölçüde azaltılabilir. Besin alerjisi olan bireyler, diyetlerinden alerjen içeren gıdaları çıkararak ve dışarıda yemek yerken dikkatli olarak kendilerini koruyabilirler. Bununla birlikte, bazen kazara alerjen tüketimi yaşanabilir. Bu durumda doğru ve hızlı müdahale, kişinin hayatını kurtarabilir. İlk yardımın nasıl yapılacağını bilmek ve gerekli acil durum ekipmanlarına (örneğin, epinefrin enjeksiyonu) sahip olmak, besin alerjisi olan bireyler için hayati öneme sahiptir.

Bu makalede, besin alerjisinin ne olduğu, nasıl geliştiği, belirtileri ve nasıl müdahale edilmesi gerektiği üzerine detaylı bir inceleme yapılacaktır. Ayrıca, besin alerjisinden korunma yöntemleri, anafilaksi riskini azaltmaya yönelik stratejiler ve acil durumlarda yapılması gereken ilk yardım adımları ele alınacaktır. Hem besin alerjisi olan bireyler hem de bu bireylerin yakınları için kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlayan bu yazı, hayat kurtarıcı bilgilere odaklanmaktadır.

Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması

Besin Alerjisi Nedenleri

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin belirli bir besini veya besindeki bir proteini tehdit olarak algılaması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, vücudun söz konusu maddeye karşı antikor üretmesine neden olur ve bağışıklık tepkisi tetiklenir. Besin alerjisnin nedenlerini anlamak, bu durumu yönetmek ve önlemek açısından kritik öneme sahiptir.

İşte besin alerjisinin temel nedenlerini detaylandırılmış bir şekilde ele alıyoruz:

1. Bağışıklık Sisteminin Aşırı Hassasiyeti

Bağışıklık sistemi, vücudu zararlı maddelere karşı korumakla görevli bir savunma mekanizmasıdır. Ancak, bazı kişilerde bağışıklık sistemi zararsız olan proteinlere (örneğin süt, yumurta veya yer fıstığı proteinleri) karşı aşırı tepki verebilir. Bu durum, alerjik reaksiyonun ana tetikleyicisidir. Alerjiye neden olan maddeler, “alerjen” olarak adlandırılır ve bağışıklık sistemi bu alerjenlerle temas ettiğinde histamin gibi kimyasallar salgılar. Bu kimyasallar, kaşıntı, şişme, nefes darlığı gibi alerji belirtilerine yol açar.

2. Genetik Yatkınlık

Besin alerjisinin en önemli nedenlerinden biri genetik yatkınlıktır. Ailede besin alerjisi veya başka tür alerjiler (örneğin astım, egzama veya saman nezlesi) olan bireylerde alerji gelişme riski daha yüksektir. Bu durum, genetik faktörlerin bağışıklık sistemi tepkilerinde oynadığı rolü göstermektedir. Ebeveynlerin birinde ya da her ikisinde alerji öyküsü varsa, çocuklarda da alerji görülme olasılığı artar.

3. Çevresel Faktörler

Modern yaşam koşulları, besin alerjisinin artmasında etkili bir rol oynayabilir. Özellikle aşağıdaki çevresel faktörler alerji gelişimini tetikleyebilir:

  • Steril Ortam Hipotezi: Çocukluk döneminde mikroorganizmalara yeterince maruz kalmamak, bağışıklık sisteminin doğru şekilde gelişmesini engelleyebilir. Bu durum, bağışıklık sisteminin zararsız maddelere karşı aşırı tepki vermesine yol açabilir.
  • Beslenme Alışkanlıkları: Erken yaşlarda bazı besinlerin diyetten çıkarılması veya aşırı işlenmiş gıdaların tüketimi, bağışıklık sisteminin belirli proteinlere aşırı duyarlılık geliştirmesine neden olabilir.
  • Hava Kirliliği ve Kimyasallar: Çevredeki toksik maddeler bağışıklık sisteminin dengesini bozabilir ve alerji oluşumuna zemin hazırlayabilir.

4. Erken Yaşta Belirli Gıdalarla Tanışma

Bebeklerin erken dönemde belirli alerjenlere maruz kalmaması, ilerleyen yaşlarda bu besinlere karşı alerji geliştirme riskini artırabilir. Ancak bu durum karmaşıktır, çünkü her bireyde farklı sonuçlar doğurabilir. Bazı araştırmalar, erken yaşta yer fıstığı veya yumurta gibi potansiyel alerjenlerin dikkatli bir şekilde tanıtılmasının alerji riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.

5. Kişisel Faktörler ve Sağlık Durumu

Bireyin genel sağlık durumu da besin alerjisi gelişiminde önemli bir faktördür. Örneğin:

  • Bağırsak Sağlığı: Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, bağışıklık sistemini etkileyerek alerji gelişimine yol açabilir.
  • Cilt Bariyeri Problemleri: Egzama gibi cilt rahatsızlıkları olan bireylerde, cilt bariyerinin zayıflığı nedeniyle alerjenlerin bağışıklık sistemiyle daha fazla etkileşime geçmesi mümkündür.

6. Sık Tüketilen veya Yaygın Besinler

Bazı besinler, alerjik reaksiyona neden olma olasılıkları daha yüksek olduğu için “başlıca alerjenler” olarak sınıflandırılır. Bunlar genellikle aşağıdaki besinlerdir:

  • Süt
  • Yumurta
  • Yer fıstığı
  • Fındık (badem, ceviz gibi)
  • Soya
  • Balık ve kabuklu deniz ürünleri
  • Buğday ve gluten içeren tahıllar

Bu besinlerin yaygın olarak tüketilmesi, bu alerjenlere karşı duyarlılık geliştirme riskini artırabilir.

7. Küresel ve Bölgesel Faktörler

Farklı coğrafyalarda farklı besin alerjileri ön plana çıkabilir. Örneğin:

  • Batı toplumlarında yer fıstığı alerjisi yaygındır.
  • Asya ülkelerinde ise deniz ürünlerine karşı alerji daha sık görülür.
  • Tropikal bölgelerde egzotik meyveler (örneğin mango veya kivi) alerjen olabilir.

Besin Alerjisi Belirtileri

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bazı gıdalara karşı aşırı tepki göstermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durumun belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve hafif rahatsızlıklardan yaşamı tehdit edebilecek ciddi reaksiyonlara kadar geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Aşağıda besin alerjisi belirtilerini detaylı bir şekilde inceleyelim:

1. Deri Üzerinde Gözlemlenen Belirtiler

Besin alerjisi sıklıkla ciltte ortaya çıkan tepkilerle kendini gösterir.

Bunlar arasında şunlar bulunur:

  • Kaşıntı ve Kızarıklık: Alerjik reaksiyonların en yaygın belirtisidir. Kaşıntı genellikle yemek yendikten hemen sonra ortaya çıkar ve vücudun farklı bölgelerine yayılabilir.
  • Kurdeşen (Ürtiker): Ciltte kabarık, kırmızı döküntüler şeklinde görülür. Genellikle kaşıntılıdır ve kısa süreli olabilir.
  • Egzama: Özellikle çocuklarda daha sık görülen, ciltte kuruluk ve iltihaplanma şeklinde kendini gösterebilen bir durumdur.
  • Yüzde Şişlik (Angioödem): Dudaklar, gözler veya yanaklarda şişlik olabilir. Bu belirti ciddi bir reaksiyonun işareti olabilir.

2. Sindirim Sistemi Belirtileri

Sindirim sistemi belirtileri, besin alerjisinde oldukça yaygındır. Belirtiler genellikle gıdanın tüketilmesinden kısa bir süre sonra ortaya çıkar.

En sık görülen sindirim sistemi belirtileri şunlardır:

  • Karın Ağrısı ve Kramplar: Alerjik gıdalar mide ve bağırsakları etkileyerek ağrıya neden olabilir.
  • Bulantı ve Kusma: Alerjen tüketimi sonrasında mide bulantısı ve kusma görülebilir.
  • İshal: Bazı durumlarda şiddetli ishal meydana gelebilir.
  • Yutma Güçlüğü: Boğazda kaşıntı veya şişme nedeniyle yutma sırasında zorluk yaşanabilir.

3. Solunum Sistemi Belirtileri

Besin alerjisi solunum yollarında da ciddi belirtilere yol açabilir. Özellikle anafilaksi durumlarında bu belirtiler hayatı tehdit edebilir.

Şunları içerebilir:

  • Hapşırma ve Burun Akıntısı: Alerjik reaksiyonların hafif solunum yolu belirtileridir.
  • Boğazda Kaşıntı: Alerjenin tüketilmesiyle boğazda yanma veya kaşıntı hissedilebilir.
  • Solunum Güçlüğü: Akciğerlerdeki bronşların daralması sonucu hırıltılı solunum, nefes darlığı veya astım benzeri semptomlar ortaya çıkabilir.
  • Ses Kısıklığı: Boğazın şişmesi veya tahriş olması ses değişikliklerine yol açabilir.

4. Sistemik ve Ciddi Belirtiler

Bazı durumlarda, besin alerjileri tüm vücudu etkileyen ciddi belirtilerle kendini gösterebilir:

  • Anafilaksi: Hayatı tehdit edebilecek bir durumdur. Anafilaksi sırasında birden fazla sistem etkilenir ve şu belirtiler görülebilir:
    • Hızlı nabız
    • Düşük tansiyon (şok)
    • Şiddetli nefes darlığı
    • Bilinç kaybı
  • Kan Basıncında Düşüş: Ani tansiyon düşüklüğü hissizlik veya baş dönmesine neden olabilir.
  • Bayılma: Ciddi reaksiyonlarda bayılma meydana gelebilir.

5. Gecikmeli Belirtiler

Bazı besin alerjileri, belirtileri hemen değil, saatler sonra ortaya çıkarabilir. Bu tür gecikmeli reaksiyonlar daha zor tespit edilebilir ve genellikle aşağıdaki belirtileri içerir:

  • Ciltte döküntüler
  • Hafif karın ağrısı
  • Genel halsizlik veya rahatsızlık hissi

6. Psikolojik Belirtiler

Besin alerjisi fiziksel belirtilerin yanı sıra psikolojik etkiler de yaratabilir:

  • Anksiyete: Ciddi reaksiyonlar geçirmiş kişiler, tekrar aynı durumla karşılaşma korkusu yaşayabilir.
  • Dikkat ve Konsantrasyon Sorunları: Kronik reaksiyonlar vücut enerji seviyesini etkileyerek bilişsel performansı düşürebilir.

Risk Faktörleri

Belirtilerin şiddeti ve türü, aşağıdaki faktörlere bağlı olarak değişebilir:

  • Tüketilen alerjen miktarı
  • Kişinin yaş ve sağlık durumu
  • Önceden yaşanmış alerjik reaksiyonların geçmişi
  • Genetik yatkınlık (ailede alerji öyküsü)

Besin alerjisi belirtilerinin farkında olmak, erken tanı ve müdahale açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle şiddetli reaksiyonlarda acil yardım çağırılması gerektiği unutulmamalıdır.

Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması

Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisi

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bir besin maddesine karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan, bazen ciddi sağlık riskleri taşıyan bir durumdur. Alerjik reaksiyonlar hafif belirtilerden yaşamı tehdit edici anafilaksiye kadar değişebilir. İlk yardım tedavisi, semptomların şiddetine bağlı olarak farklılaşır ve hızlı müdahale gerektirir. Bu bölümde, besin alerjisinde ilk yardım tedavisinin adımları detaylı olarak ele alınmaktadır.

1. Belirtileri Hızla Tanıma

İlk yardım müdahalesine başlamadan önce alerjik reaksiyonun belirtilerini tanımak hayati önem taşır. Yaygın belirtiler şunlardır:

  • Hafif Reaksiyonlar: Kaşıntı, ciltte kızarıklık, hafif şişlik, mide bulantısı veya karın ağrısı.
  • Ciddi Reaksiyonlar (Anafilaksi):
    • Solunum zorluğu, hırıltılı nefes alma.
    • Dudaklar, dil, yüz ve boğazda şişme.
    • Şiddetli tansiyon düşüşü (şok).
    • Bilinç kaybı.

Belirtileri hızla tanıyarak durumun ciddiyetine göre müdahale etmek, hastanın hayatını kurtarmak için kritik öneme sahiptir.

2. Hastayı Rahat Bir Pozisyona Alma

Alerjik reaksiyon geçiren kişi mümkün olduğunca rahat bir pozisyona getirilmelidir:

  • Hafif reaksiyonlarda: Hastayı oturur veya yatar pozisyona alarak rahatlatın.
  • Solunum güçlüğü varsa: Hastayı dik oturtarak hava yollarını açık tutmaya çalışın.
  • Tansiyon düşüklüğü belirtilerinde: Ayaklarını yükseltin ve sırt üstü yatırın.

3. Antihistaminik Kullanımı (Hafif Reaksiyonlar)

Hafif reaksiyonlarda, doktorun daha önce önerdiği bir antihistaminik ilacı kullanmak genellikle yeterlidir. Ancak şu noktalar unutulmamalıdır:

  • İlaç, belirtileri hafifletebilir ancak reaksiyonun tamamen durmasını sağlamayabilir.
  • Eğer belirtiler ilerliyorsa, tıbbi yardım aranmalıdır.

4. Epinefrin (Adrenalin) Enjeksiyonu

Eğer hasta daha önce anafilaksi teşhisi almışsa ve yanında epinefrin oto-enjektörü (örneğin, EpiPen) bulunuyorsa şu adımlar izlenmelidir:

  • Dozun Uygulanması: Enjektör, uyluğun dış kısmına yerleştirilir ve basılarak ilacın vücuda enjekte edilmesi sağlanır. Giysiler üzerinden uygulanabilir.
  • Zamanlama: Epinefrin enjeksiyonu mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Zamanında müdahale, hayat kurtarıcıdır.
  • Tekrar Gerekebilir: Semptomlar devam ederse veya kötüleşirse, ikinci bir doz 5-15 dakika sonra uygulanabilir (ancak bu durum doktorun önerisi ile gerçekleştirilmelidir).

5. 112 Acil Servis Çağırma

Anafilaktik reaksiyonlarda, epinefrin uygulanmış olsa bile mutlaka acil tıbbi yardım çağrılmalıdır. Epinefrin semptomları geçici olarak kontrol altına alabilir, ancak tıbbi gözetim gereklidir. 112’yi ararken şunları bildirmek önemlidir:

  • Hastanın yaşadığı alerjik reaksiyonun ciddiyeti.
  • Uygulanan ilaçlar (epinefrin vb.).
  • Hastanın bilinci açık mı, kapalı mı?

6. Hava Yollarını Kontrol Etme

Eğer hasta bilincini kaybederse, hava yollarını kontrol etmek ve açık tutmak önemlidir:

  • Solunum kontrolü: Hastanın nefes alıp almadığını kontrol edin.
  • Kalp masajı: Eğer nefes almıyorsa ve nabız yoksa, CPR (kalp masajı ve yapay solunum) yapılmalıdır.

7. Hastanın Bilincini ve Solunumunu Gözlemleme

Acil yardım gelene kadar hastanın durumu sürekli olarak izlenmelidir:

  • Solunum düzeni.
  • Nabız hızı.
  • Bilinç seviyesi.

Semptomların kötüleşip kötüleşmediğini belirlemek için dikkatli olun.

8. Etkilenen Kişiyi Psikolojik Olarak Destekleme

Alerjik reaksiyonlar, hasta için korkutucu olabilir. Panik durumunu önlemek için sakin bir şekilde hastayla konuşarak onu rahatlatmaya çalışın:

  • “Yardım yolda.” veya “Epinefrin işe yarayacak.” gibi olumlu cümleler söyleyin.
  • Panik seviyesini azaltmak, solunum problemlerini hafifletebilir.

9. Sonraki Adımlar ve Hastanede Takip

Anafilaksi veya ciddi reaksiyonlar sonrasında, hasta genellikle birkaç saat hastanede gözetim altında tutulur. Bu süre zarfında:

  • İkinci dalga alerjik reaksiyon (bifazik reaksiyon) riski gözlemlenir.
  • Gerekirse steroidler veya başka destekleyici tedaviler uygulanır.

10. Önleyici Tedbirler

Besin alerjisine bağlı reaksiyonların tekrarını önlemek için alınabilecek önlemler arasında şunlar yer alır:

  • Epinefrin oto-enjektörünün her zaman yanında taşınması.
  • Alerjiye neden olan besin maddesinden tamamen kaçınılması.
  • Gıda etiketlerini dikkatle inceleme ve restoranlarda alerji uyarısında bulunma.

Besin Alerjisine Karşı Alınabilecek Önlemler

Besin alerjisi olan bireylerin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak ve alerjik reaksiyon riskini en aza indirmek için bazı önlemler alınmalıdır. Bu önlemler, bireylerin yaşam kalitesini artırırken, alerjik reaksiyonların gelişmesini de önler.

  • Etiket Okuma Alışkanlığı: Besin alerjisi olan bireyler, tükettikleri gıdaların etiketlerini dikkatlice okumalıdır. Gıda maddelerinde alerjen içerikler açıkça belirtilmelidir. Özellikle işlenmiş gıdalarda gizli alerjenler bulunabilir.
  • Kendi Yemeklerini Hazırlama: Dışarıda yemek yeme sırasında alerjenlere maruz kalma riski daha yüksektir. Bu nedenle, alerji sahibi bireyler mümkün olduğunca kendi yemeklerini hazırlamalıdır.
  • Restoranlarda Dikkatli Olma: Restoranlarda yemek yerken, alerji sahibi bireyler gıda içeriği hakkında ayrıntılı bilgi almalıdır. Restoran personeline alerji durumu mutlaka bildirilmelidir.
  • Acil Durum Planı Hazırlama: Besin alerjisi olan bireyler ve aileleri, olası bir alerjik reaksiyona karşı bir acil durum planı hazırlamalıdır. Bu plan, epinefrin oto-enjektörünün nasıl kullanılacağını, acil durumlarda neler yapılacağını ve kimin aranacağını içermelidir.

Sonuç

Besin alerjisi, yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar. Bu alerjilere yönelik bilinçli bir yaklaşım, doğru ilk yardım uygulamalarının önemini artırmaktadır. Özellikle ciddi alerjik reaksiyonlarda hızlı müdahale, hayat kurtarıcı bir rol oynar. Anafilaksi gibi durumlarda, epinefrin oto-enjektörlerinin kullanımı ve sağlık profesyonellerinden yardım alınması gerekliliği, bu sürecin hayati unsurlarıdır. Bu nedenle, bireylerin besin alerjileri hakkında bilgi sahibi olması, hem bireysel hem de toplumsal anlamda daha güvenli bir yaşam ortamı sağlamak adına kritik öneme sahiptir.

Alerji belirtilerinin tanınması ve bu belirtiler karşısında atılacak adımların doğru bir şekilde uygulanması, besin alerjisiyle başa çıkmada temel taşlardan biridir. Hafif belirtilerden şiddetli reaksiyonlara kadar değişiklik gösteren bu durumlarda, eğitimli bireylerin varlığı fark yaratabilir. Çocuklar ve yetişkinler için alerji eğitimlerinin yaygınlaştırılması, toplumda farkındalığı artırarak erken müdahale şansını yükseltir. Ayrıca, ilk yardım bilgisi, yalnızca alerjisi olan bireyler için değil, çevresindekiler için de hayati bir bilgi kaynağıdır.

Son olarak, besin alerjisinin yönetiminde bireylerin sorumluluk alması kadar, toplumun bu konuda duyarlı olması da önem taşır. Restoranlar, okullar ve iş yerleri gibi kamusal alanlarda alerjenlere dair önlemler alınması, olası krizleri önleyebilir. Sağlık çalışanları, öğretmenler ve diğer ilgili meslek gruplarının eğitilmesi, ilk yardımın doğru bir şekilde uygulanmasını sağlar. Bilinçli bir toplum ve güçlü bir sağlık altyapısı, besin alerjisinin etkilerini en aza indirgemek için gereklidir. Bu doğrultuda, herkesin bir katkı sağlayabileceği bir sistem oluşturulması hedeflenmelidir.

Referanslar:

  1. Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması
  2. Boyce, J. A., et al. (2010). Guidelines for the Diagnosis and Management of Food Allergy in the United States: Report of the NIAID-Sponsored Expert Panel. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 126(6), S1-S58.
  3. Sicherer, S. H., & Sampson, H. A. (2014). Food Allergy: Epidemiology, Pathogenesis, Diagnosis, and Treatment. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 133(2), 291-307.
  4. National Institute of Allergy and Infectious Diseases (2018). Food Allergy Guidelines: First Steps for Providers.
  5. Turner, P. J., et al. (2017). Managing Anaphylaxis: Effective Steps for First Aid and Emergency Response. Allergy, 72(4), 447-458.
  6. Allen, K. J., et al. (2020). Food Allergy Diagnosis and Management: The Role of Epinephrine. Clinical Reviews in Allergy & Immunology, 59(2), 121-133.
  7. Simons, F. E. R. (2011). Anaphylaxis: Rapid Recognition and Treatment. New England Journal of Medicine, 364(25), 2145-2154.
  8. Bock, S. A., et al. (2007). Fatalities Due to Anaphylactic Reactions to Foods. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 119(4), 1016-1018.
  9. Greenhawt, M. (2016). Food Allergy Management in Schools and Childcare Settings. Pediatrics, 138(5), e20162180.
  10. Muraro, A., et al. (2014). EAACI Food Allergy and Anaphylaxis Guidelines: Diagnosis and Management of Food Allergy. Allergy, 69(8), 1008-1025.
  11. American College of Allergy, Asthma & Immunology (2020). First Aid for Food Allergy Reactions: A Guide.
  12. Sampson, H. A., et al. (2006). Food Allergy: More Than Just Peanut Butter. Pediatrics, 118(3), 1235-1245.
  13. Burks, A. W., et al. (2012). Treatment for Food Allergy. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 129(4), 906-920.
  14. Epinephrine Auto-Injector Use in Food Allergy Emergencies (2018). Guidance from the AAAAI.
  15. Fleischer, D. M., et al. (2011). Oral Food Challenges in the Diagnosis of Food Allergy. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 127(6), 1391-1400.
  16. Kemp, S. F., & Lockey, R. F. (2002). Anaphylaxis: A Review for the Practitioner. American Journal of Medicine, 113(3), 227-237.
  17. Food Allergy Research & Education (FARE) (2021). Food Allergy Facts and Statistics.
  18. Sheikh, A., et al. (2009). Adrenaline for the Emergency Treatment of Anaphylaxis. Cochrane Database of Systematic Reviews, 2009(4).
  19. Hourihane, J. O., et al. (1997). Clinical and Immunological Characteristics of Peanut Allergy. Clinical and Experimental Allergy, 27(6), 634-639.
  20. Kim, J. S., et al. (2014). Parental Use of Epinephrine Auto-Injectors for Treating Food-Induced Anaphylaxis. Journal of Allergy and Clinical Immunology: In Practice, 2(1), 77-84.
  21. The World Allergy Organization (WAO) (2019). White Book on Allergy: Update on Food Allergy and Anaphylaxis.
  22. Waserman, S., et al. (2020). Prevention and Treatment of Anaphylaxis in the Community. Allergy, Asthma & Clinical Immunology, 16(1), 1-12.
  23. Cohen, M. B., et al. (2019). School Policies on Food Allergies and Emergency Preparedness. Annals of Allergy, Asthma & Immunology, 123(3), 288-295.
  24. Pumphrey, R. S. H. (2000). Lessons for Management of Anaphylaxis from a Study of Fatal Reactions. Clinical and Experimental Allergy, 30(8), 1144-1150
  25. Leung, D. Y., et al. (2003). Current Treatment Options for Food Allergy. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 111(5), 1219-1229.
  26. Nowak-Wegrzyn, A., & Sampson, H. A. (2006). Future Therapies for Food Allergies. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 117(6), 1314-1322.
  27. Umasunthar, T., et al. (2015). Anaphylaxis Fatalities and Risk Factors in Children and Adolescents: A Systematic Review. Allergy, 68(4), 447-454.
  28. Gupta, R. S., et al. (2013). The Prevalence, Severity, and Distribution of Childhood Food Allergy in the United States. Pediatrics, 132(1), e9-e17.
  29. Liew, W. K., et al. (2009). Paediatric Anaphylaxis in a Singapore Emergency Department: Incidence, Triggers, and Management. World Allergy Organization Journal, 2(4), 130-135.
  30. Hill, D. A., & Spergel, J. M. (2018). Food Allergy in Children. Pediatric Clinics of North America, 65(1), 155-168.
  31. Lieberman, P., et al. (2015). The Diagnosis and Management of Anaphylaxis Practice Parameter: 2015 Update. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 136(5), 1210-1228.
  32. Smith, H., et al. (2017). Community Management of Severe Food Allergies and Anaphylaxis. Clinical and Translational Allergy, 7(1), 1-8.
  33. Koplin, J. J., et al. (2010). The Prevalence and Challenges of Food Allergies in School Settings. Journal of Pediatrics and Child Health, 46(6), 314-319.
  34. Ebo, D. G., et al. (2021). Pathophysiology of Food Allergies: A Clinical Perspective. Nature Reviews Immunology, 21(6), 341-354
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması
Besin Alerjisinde İlk Yardım Tedavisinin 10 Aşaması

 

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !