Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)

95 / 100

Tükürük bezi iltihabı, ağız içi salgı bezlerinde enfeksiyon ya da iltihaplanma durumunun meydana gelmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır. Bu bezler, ağzımızın çeşitli bölgelerinde yer alan ve tükürük üretiminden sorumlu olan önemli yapılardır. Tükürük, sindirime yardımcı olurken aynı zamanda ağız içi dokularının nemli kalmasını sağlar ve bakteri oluşumunu önler. Ancak, tükürük bezlerinin iltihaplanmasıyla birlikte bu işlevlerde bozulmalar meydana gelir ve hasta rahatsızlık hisseder. Özellikle yaşlı bireylerde daha yaygın olarak görülen bu durum, farklı yaş gruplarında ve sağlık durumlarına bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir.

Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)

Tükürük bezi iltihaplanmalarının sebepleri genellikle enfeksiyonlar, tükürük kanallarında meydana gelen tıkanıklıklar veya kronik rahatsızlıklardan kaynaklanabilir. Stres, kötü ağız hijyeni, bağışıklık sistemindeki zayıflamalar ya da tükürük bezlerinde taş oluşumu gibi faktörler, iltihaplanmayı tetikleyici unsurlar arasında yer alır. Bakteriyel enfeksiyonlar başta olmak üzere, viral enfeksiyonlar da tükürük bezi iltihaplanmalarına yol açabilir. Özellikle kabakulak gibi viral enfeksiyonlar bu duruma yol açabilen yaygın nedenlerdendir.

Tükürük bezi iltihabı, tıbbi literatürde “sialadenit” olarak da bilinir ve bu terim, enfeksiyon veya enflamasyon anlamına gelen “adenit” ve tükürük bezlerini ifade eden “sial” terimlerinin birleşiminden oluşmuştur. Sialadenit, akut veya kronik şekilde ortaya çıkabilir. Akut iltihaplanmalar ani başlangıçlı ve genellikle şiddetli semptomlarla seyrederken, kronik vakalar zamanla ilerler ve daha hafif belirtilerle kendini gösterebilir. Kronik vakalarda, sık tekrarlayan enfeksiyonlar ve kalıcı doku hasarı gibi komplikasyonlar da görülebilir.

Tedavi edilmediğinde, tükürük bezi iltihabı ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Özellikle enfeksiyonun yayılması durumunda, iltihap çevre dokulara ve lenf bezlerine de sıçrayabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Modern tıbbın sunduğu çeşitli tedavi seçenekleri ile bu rahatsızlığın kontrol altına alınması mümkündür. Ancak tükürük bezi iltihabının kesin tedavi süreci, altta yatan nedene ve enfeksiyonun şiddetine göre değişkenlik göstermektedir.

Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)

Tükürük Bezi İltihabı Nedenleri

Tükürük bezi iltihabı belirtileri, bir dizi farklı faktör nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu faktörler arasında en yaygın olanlar şunlardır:

  • Bakteriyel ve Viral Enfeksiyonlar: Tükürük bezlerinde en sık görülen enfeksiyonlar bakteriyel kökenlidir. Genellikle stafilokok veya streptokok bakterileri bu enfeksiyonlara neden olur. Bunun yanı sıra, kabakulak gibi viral enfeksiyonlar da tükürük bezlerinin iltihaplanmasına yol açabilir. Kabakulak, çocuklarda sık görülen bir hastalık olmasına rağmen, yetişkinlerde de şiddetli enfeksiyonlara sebep olabilir.
  • Tükürük Taşı (Sialolitiazis): Tükürük bezlerinde kalsiyum birikimi sonucunda taş oluşabilir ve bu taşlar tükürük kanallarını tıkayarak iltihaba neden olabilir. Tükürük taşı olan kişilerde, özellikle yemek yedikten sonra tükürük bezlerinde şişlik ve ağrı gibi belirtiler ortaya çıkar.
  • Ağız Hijyeninin Kötü Olması: Yetersiz ağız hijyeni, tükürük bezlerinin enfeksiyon kapma riskini artırır. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları, bakterilerin tükürük bezlerine yayılmasına yol açabilir.
  • Bağışıklık Sistemi Problemleri: Bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde tükürük bezlerinde enfeksiyon gelişme riski daha yüksektir. Özellikle HIV/AIDS gibi hastalıklar, tükürük bezlerinin enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açabilir.
  • Kronik Hastalıklar: Sjögren sendromu gibi otoimmün hastalıklar, vücudun bağışıklık sisteminin tükürük bezlerine saldırmasına neden olarak kronik iltihaplanmalara yol açabilir. Bu tip hastalıklar, tükürük bezlerinin fonksiyonlarını bozar ve zamanla kalıcı hasara neden olabilir.

Tükürük Bezi İltihabının Belirtileri

Tükürük bezi iltihabının belirtileri, enfeksiyonun türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak en sık karşılaşılan semptomlar şunlardır:

  • Ağrı ve Şişlik: Tükürük bezlerinde ağrı ve şişlik, tükürük bezi iltihabının en yaygın belirtilerinden biridir. Bu şişlik genellikle çene altında, kulak önünde ya da boyunda hissedilir.
  • Ağız Kuruluğu: İltihaplanma nedeniyle tükürük üretimi azalır, bu da ağız kuruluğuna yol açar. Ağız kuruluğu, konuşma ve yutma zorluğuna neden olabilir.
  • Kötü Tat ve Ağız Kokusu: Tükürük bezlerinde enfeksiyon olduğunda, ağızda kötü tat ve kötü ağız kokusu ortaya çıkabilir. Enfeksiyonun ilerlemesiyle birlikte bu belirtiler daha da şiddetlenebilir.
  • Ateş ve Halsizlik: Özellikle bakteriyel enfeksiyonlarda, vücut enfeksiyonla savaşırken ateş ve genel halsizlik görülebilir. Bu belirtiler, vücudun iltihaba karşı verdiği yanıtın bir parçasıdır.
  • Tükürükte İrin: Şiddetli enfeksiyon vakalarında, tükürükle birlikte irin akıntısı da görülebilir. Bu durum, enfeksiyonun ciddi bir boyutta olduğunun işareti olabilir.

Teşhis

Tükürük bezi iltihabının teşhisi, genellikle hastanın belirtilerine dayanarak yapılır. Doktor, tükürük bezlerinde şişlik, ağrı ve diğer belirtileri değerlendirdikten sonra fiziksel muayene yapar. Bunun yanı sıra, enfeksiyonun türünü belirlemek amacıyla ek testler de gerekebilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

  • Ultrason: Tükürük bezlerindeki taşları veya tıkanıklıkları görmek için ultrason görüntüleme sıkça kullanılır. Bu yöntem, non-invaziv olduğu için teşhis sürecinde ilk tercih edilen testlerden biridir.
  • BT (Bilgisayarlı Tomografi) Tarama: Enfeksiyonun yayılımını ve tükürük bezlerinin durumunu daha ayrıntılı görmek için BT taraması yapılabilir. Özellikle şiddetli vakalarda bu tarama yöntemi, doktorlara daha fazla bilgi sağlar.
  • Biyopsi: Eğer tükürük bezinde kronik iltihaplanma veya tümör şüphesi varsa, biyopsi yapılabilir. Bu işlem, bezdeki hücrelerin mikroskop altında incelenmesi amacıyla küçük bir doku örneği alınarak gerçekleştirilir.

Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)

Tükürük Bezi İltihabı Tedavisi

Tükürük bezi iltihabının (sialadenit) tedavisi, iltihaplanmanın nedeni, enfeksiyonun şiddeti ve kişinin genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tedavi süreci; enfeksiyona neden olan bakteri ya da virüslerin ortadan kaldırılması, tıkanıklıkların giderilmesi ve semptomların hafifletilmesi gibi hedeflere odaklanır.

Aşağıda, tükürük bezi iltihabında kullanılan çeşitli tedavi yöntemleri detaylandırılmaktadır:

1. Antibiyotik Tedavisi

Bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu tükürük bezi iltihaplanmalarında, antibiyotik tedavisi genellikle ilk tercih edilen yöntemdir. Antibiyotikler, enfeksiyona neden olan bakterilerin büyümesini ve yayılmasını engelleyerek iltihabın kontrol altına alınmasını sağlar. En sık kullanılan antibiyotik türleri arasında amoksisilin, klavulanik asit, seftriakson ve klindamisin yer alır. Antibiyotik tedavisi şu durumlarda kullanılır:

  • Stafilokok Enfeksiyonları: Tükürük bezi iltihabının en yaygın sebebi olan stafilokok bakterileri, antibiyotiklere oldukça duyarlıdır.
  • Streptokok Enfeksiyonları: Streptokok bakterileri de benzer şekilde antibiyotik tedavisiyle etkili bir şekilde tedavi edilebilir.
  • Enfeksiyonun Yayılmasını Önleme: Enfeksiyon lenf düğümlerine veya çevre dokulara yayılmaya başladığında, antibiyotik kullanımı daha da önem kazanır.

Antibiyotik Tedavi Süresi: Tedavi genellikle 7-14 gün süresince devam eder ve belirtiler ortadan kalktıktan sonra da ilaç kullanımına devam edilmesi önerilir. Bu, enfeksiyonun tamamen ortadan kalkmasını sağlamak için önemlidir.

2. Viral Enfeksiyonlara Yönelik Tedavi

Tükürük bezi iltihabı bazen viral enfeksiyonlardan, özellikle kabakulak virüsünden kaynaklanabilir. Kabakulak, tükürük bezlerinin şişmesine ve iltihaplanmasına yol açabilir. Viral kökenli iltihaplanmalar, bakteriyel enfeksiyonların aksine antibiyotiklerle tedavi edilmez. Bunun yerine, semptomları hafifletmeye yönelik destekleyici tedaviler uygulanır:

  • Ateş ve Ağrı Kontrolü: Ateşi düşürmek ve ağrıyı hafifletmek için ibuprofen ya da parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanılır.
  • Dinlenme: Vücudun enfeksiyonla daha etkili bir şekilde savaşabilmesi için yeterli dinlenme oldukça önemlidir.
  • Sıvı Tüketimi: Dehidrasyonu önlemek ve tükürük üretimini artırmak için bol miktarda sıvı tüketimi teşvik edilir. Özellikle su ve taze meyve suları önerilir.

Viral enfeksiyonların çoğu kendi kendine iyileşme eğilimindedir ve hastaların çoğu birkaç hafta içinde tamamen düzelir. Ancak şiddetli vakalarda, hastaneye yatış ve daha ileri tedavi gerekebilir.

3. Tükürük Taşlarının Tedavisi (Sialolitiazis)

Tükürük bezlerinde taş oluşumu (sialolitiazis), iltihaplanmanın yaygın nedenlerinden biridir. Tükürük taşları, bezlerdeki tükürük akışını tıkayarak enfeksiyona neden olabilir. Taşların tedavisi için kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Hidratasyon ve Tükürük Akışının Artırılması: Bol sıvı tüketimi ve ağız kuruluğunu önlemek için tükürük üretimini artıran ekşi şekerler ya da sakız çiğneme önerilir. Bu yöntemler, küçük taşların tükürük akışıyla doğal yollardan dışarı atılmasını sağlayabilir.
  • Sıcak Kompres ve Masaj: Tükürük bezlerine sıcak kompres uygulanması ve bezlerin nazikçe masaj yapılması, taşların yer değiştirmesine ve tükürük akışının düzelmesine yardımcı olabilir.
  • Tükürük Kanallarının Genişletilmesi: Küçük taşlar tükürük kanallarını tıkıyorsa, doktorlar bu kanalları genişletmek için özel aletler kullanabilir. Bu sayede taşlar manuel olarak çıkarılabilir.
  • Endoskopik Cerrahi: Daha büyük taşlar için minimal invaziv cerrahi yöntemler kullanılarak tükürük kanallarına ulaşılır ve taşlar çıkarılır. Endoskopik cerrahi, açık ameliyatlara kıyasla daha az invazivdir ve daha kısa iyileşme süresi sunar.
  • Ekstrakorporeal Şok Dalga Litotripsi (ESWL): Büyük ve sert taşların kırılması için şok dalgaları kullanılır. Bu yöntemle taşlar küçük parçalara ayrılır ve doğal yollarla dışarı atılmaları sağlanır.

4. Cerrahi Müdahale

Bazı vakalarda, özellikle tükürük bezlerinde büyük taşlar veya tümörler söz konusu olduğunda, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale şu durumlarda uygulanır:

  • Büyük Taşların Çıkarılması: Taşların boyutu çok büyükse ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermiyorsa, açık cerrahi müdahale ile taşlar alınabilir.
  • Kronik Tükürük Bezi Enfeksiyonları: Kronikleşmiş vakalarda, enfekte olmuş veya hasar görmüş tükürük bezinin bir kısmının ya da tamamının çıkarılması gerekebilir. Bu işlem “parotidektomi” veya “submandibulektomi” olarak adlandırılır ve parotis veya submandibular tükürük bezleri üzerinde gerçekleştirilir.
  • Tümöral Yapılar: Tükürük bezinde iyi huylu veya kötü huylu tümörler varsa, bunların çıkarılması için cerrahi müdahale gereklidir. Tümörün yayılımına bağlı olarak, çevredeki lenf düğümlerinin de alınması gerekebilir.

Cerrahi müdahale sonrası iyileşme süreci, müdahalenin büyüklüğüne ve enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak değişir. Cerrahi sonrası bakımda, doktorların önerilerine uygun şekilde antibiyotik tedavisi ve düzenli kontroller oldukça önemlidir.

5. Destekleyici Tedaviler

Tükürük bezi iltihabında belirtileri hafifletmek için destekleyici tedaviler kullanılabilir. Bu tedaviler enfeksiyonun yayılmasını engellemez ancak hastanın rahatsızlık hissini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırabilir:

  • Sıcak Kompresler: Şişliği ve ağrıyı hafifletmek için tükürük bezlerine sıcak kompres uygulanabilir. Bu yöntem özellikle tıkalı tükürük kanallarının açılmasına yardımcı olabilir.
  • Ağrı Kesiciler: Hafif ila orta şiddette ağrılar için parasetamol veya ibuprofen gibi ağrı kesiciler kullanılabilir. Ayrıca bu ilaçlar, inflamasyonu da azaltarak semptomların hafiflemesine katkıda bulunur.
  • Tükürük Üretimini Artıran Gıdalar: Ekşi şekerler, sakız veya limon gibi tükürük salgısını artıran yiyecek ve içecekler tüketilebilir. Bu yöntem, bezlerin temizlenmesine ve tıkanıklıkların giderilmesine yardımcı olabilir.
  • Bol Sıvı Alımı: Dehidrasyonu önlemek ve tükürük üretimini artırmak amacıyla bol sıvı tüketimi önerilir. Özellikle su içmek, tükürük bezlerinin daha verimli çalışmasına yardımcı olur.

6. Kronik ve Otoimmün Hastalıkların Tedavisi

Tükürük bezi iltihabı, Sjögren sendromu gibi otoimmün hastalıklar nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bu tip hastalıklarda bağışıklık sistemi tükürük bezlerine saldırır ve bezlerde kalıcı hasar oluşturur. Sjögren sendromu gibi kronik hastalıkların tedavisinde genellikle şu yöntemler kullanılır:

  • Kortikosteroidler: İltihabı baskılayarak bağışıklık sistemini düzenleyen kortikosteroid ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, bezlerdeki hasarı azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olur.
  • Bağışıklık Sistemini Baskılayan İlaçlar: Otoimmün hastalıkların yönetiminde, bağışıklık sistemini baskılayan diğer ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaçlar, bağışıklık hücrelerinin tükürük bezlerine saldırmasını engeller.
  • Yapay Tükürük: Ağız kuruluğu yaşayan hastalarda, yapay tükürük ürünleri kullanılarak semptomlar hafifletilebilir. Bu ürünler, ağız içi nemlendirici spreyler veya jeller şeklinde olabilir.

Tedaviye Genel Bakış

Tükürük bezi iltihabının tedavisinde, hastanın genel sağlık durumu ve iltihaplanmanın altında yatan neden göz önünde bulundurularak kişiye özel bir yaklaşım benimsenir. Hafif vakalarda konservatif yöntemlerle (sıvı alımı, ağrı kesici, sıcak kompres) tedavi yapılabilirken, daha şiddetli vakalarda antibiyotikler, cerrahi müdahale veya otoimmün tedaviler gibi daha agresif yöntemler gerekebilir.

Tükürük bezi iltihabı, doğru ve zamanında tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında gecikmeden bir sağlık profesyoneline başvurulması büyük önem taşır. Tedaviye ek olarak, ağız hijyenine dikkat etmek ve düzenli tükürük üretimini sağlamak için bol sıvı tüketmek de iltihabın önlenmesine katkıda bulunur

Tükürük Bezi İltihabından Korunma Yolları

Tükürük bezi iltihabından korunmak için, ağız sağlığına dikkat etmek büyük önem taşır. İyi bir ağız hijyeni sağlamak, dişleri düzenli olarak fırçalamak ve diş ipi kullanmak, bakteriyel enfeksiyonların önlenmesinde etkili olabilir. Ayrıca, yeterli miktarda su içmek ve dengeli bir beslenme düzenine sahip olmak da tükürük bezi sağlığını korumak için önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve minerallerin alınması, vücudu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirebilir.

Sonuç

Tükürük bezi iltihabı, doğru tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Belirtiler fark edildiğinde, hızlıca bir uzmana başvurmak ve gerekli tedavileri uygulamak büyük önem taşır. Modern tıp, bu hastalığın tedavisinde çeşitli yöntemler sunmakta ve çoğu durumda olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Tükürük bezlerinin sağlığını korumak için ağız hijyenine dikkat etmek ve düzenli olarak diş doktoru kontrollerine gitmek ise bu tür sorunların önlenmesinde etkili olacaktır.

Referanslar:

  1. Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)
  2. Eveson JW, Cawson RA. “Salivary Gland Diseases.” Churchill Livingstone, 1992.
  3. Ellis GL, Auclair PL. “Tumors of the Salivary Glands.” AFIP Atlas of Tumor Pathology, 2008.
  4. Gleeson MJ, Cawson RA. “Surgical Pathology of the Salivary Glands.” Saunders, 1998.
  5. Gnepp DR. “Diagnostic Surgical Pathology of the Head and Neck.” Saunders, 2009.
  6. Seifert G. “Histological Typing of Salivary Gland Tumours.” Springer-Verlag, 1991.
  7. Triantafyllou A, Williams DM. “Salivary Gland Pathology.” Wiley-Blackwell, 2011.
  8. Vuhahula E. “Salivary Gland Neoplasms in Africa.” Journal of Oncology, 2006.
  9. Speight PM, Barrett AW. “Salivary gland tumours.” Diagnostic Histopathology, 2009.
  10. Williams MD. “Salivary gland neoplasms overview.” World Health Organization Classification of Tumours, 2005.
  11. Bradley PJ. “Salivary gland disorders.” Cambridge University Press, 2016.
  12. Regezi JA, Sciubba JJ. “Oral Pathology: Clinical Pathologic Correlations.” Saunders, 2003.
  13. Kaugars GE. “Salivary Gland Tumors in Children.” Journal of Pediatric Surgery, 1989.
  14. Batsakis JG. “Salivary Gland Neoplasia: An Overview.” Journal of Laryngology and Otology, 2000.
  15. Colella G. “Benign and Malignant Tumors of Salivary Glands.” Oral Oncology, 2004.
  16. Thielker J. “Recent Advances in Salivary Gland Pathology.” Advances in Anatomy, 2011.
  17. https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/15749-sialadenitis-swollen-salivary-gland
  18. https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/salivary-gland-infection-sialadenitis
  19. https://emedicine.medscape.com/article/882358-treatment
  20. https://www.uptodate.com/contents/salivary-gland-swelling-evaluation-and-diagnostic-approach

 

Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)
Tükürük Bezi İltihabı (Sialadenit)
Sağlık Bilgisi Paylaş !