Premenstrüel Sendrom PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi

100 / 100

Premenstrüel Sendrom (PMS), birçok kadının adet döngüsünün luteal fazında, yani adet döneminden önceki 1-2 haftalık süreçte yaşadığı fiziksel, duygusal ve davranışsal değişiklikler ile karakterize edilen bir durumdur. PMS’in neden olduğu belirtiler hafif düzeyde olabileceği gibi, bazı kadınlarda hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Dünya genelinde, kadınların %30-80’i arasında değişen bir oran PMS semptomları yaşamaktadır. Bu oran, kişisel ve kültürel faktörlere göre farklılık gösterebilir. PMS, çeşitli semptomlarla ortaya çıkar ve bu semptomlar her kadında farklı bir şiddette seyredebilir. Dolayısıyla, bu durumu anlamak, tanımak ve doğru bir şekilde yönetmek, hem bireysel sağlık açısından hem de genel yaşam kalitesi için son derece önemlidir.

Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi

PMS’in ortaya çıkışının temel nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hormon düzeylerindeki değişiklikler en önemli faktör olarak görülmektedir. Özellikle östrojen ve progesteron seviyelerinin dalgalanması, serotonin gibi nörotransmitterlerle etkileşime girerek ruh hali değişikliklerine ve diğer belirtilere neden olabilir. Ayrıca, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları, stres düzeyi ve yaşam tarzı gibi diğer etkenlerin de PMS’in şiddetini etkileyebileceği düşünülmektedir. PMS’in biyolojik kökenleri kadar psikolojik ve sosyal faktörler de bu sendromun anlaşılıp yönetilmesinde önemli bir yer tutar.

Premenstrüel Sendrom, sadece bireyin fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel sağlığını da etkileyebilir. Özellikle iş, sosyal ilişkiler ve günlük yaşam aktiviteleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilen PMS, bazen depresyon ya da anksiyete gibi ruh sağlığı bozuklukları ile de karışabilir. Bu durum, PMS’in doğru teşhis edilmesini zorlaştırabilir. Kadınlar, bazen yaşadıkları duygusal değişimlerin PMS kaynaklı olup olmadığını fark etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle, PMS’in belirtilerini tanımak ve bu belirtilerin hangi aşamada bir sağlık profesyoneli tarafından ele alınması gerektiğini bilmek büyük bir önem taşır.

Bu makalede, premenstrüel sendromun belirtilerinden tedavi yöntemlerine kadar geniş bir yelpazede bilgi sunulacaktır. PMS’in hangi faktörlerden etkilendiği, nasıl teşhis edileceği ve hangi tedavi yöntemlerinin etkili olduğu üzerinde durulacaktır. Aynı zamanda yaşam tarzı değişiklikleri, doğal tedavi yaklaşımları ve ilaç tedavisi gibi konular da ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Kadınların bu yaygın fakat az konuşulan sağlık sorunuyla başa çıkabilmeleri için gerekli bilgileri sağlayarak, hem bilinçli kararlar vermelerine hem de yaşam kalitelerini artırmalarına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi

Premenstrüel Sendrom Belirtileri Nelerdir?

Premenstrüel Sendrom, adet döngüsünün luteal fazında ortaya çıkan fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtiler bütünü olarak tanımlanır. PMS belirtileri, kadından kadına değişiklik gösterebilir ve genellikle adet başlamadan birkaç gün ila iki hafta önce ortaya çıkar. Premenstrüel Sendrom belirtileri, hafif ya da şiddetli olabilir ve günlük yaşamı etkileyebilir.

1. Fiziksel Belirtiler

PMS’nin en yaygın belirtilerinden bazıları fiziksel değişikliklerdir. Vücudun hormonal dalgalanmalara verdiği tepki sonucu aşağıdaki fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Karın şişkinliği (Ödem): Vücutta sıvı tutulması nedeniyle karın bölgesinde şişkinlik hissi oluşabilir.
  • Göğüs hassasiyeti: Göğüslerde dolgunluk hissi, hassasiyet veya ağrı yaşanabilir.
  • Baş ağrısı ve migren: Östrojen seviyelerindeki değişimler nedeniyle baş ağrısı veya migren atakları görülebilir.
  • Kas ve eklem ağrıları: Hormon değişimleri vücutta ağrı algısını etkileyerek kas ve eklem ağrılarına yol açabilir.
  • Sindirim problemleri: Kabızlık, ishal, mide bulantısı veya gaz sıkışması gibi sindirim sistemi sorunları yaşanabilir.
  • Kilo artışı: Su tutulumuna bağlı geçici kilo artışı görülebilir.
  • Cilt problemleri: Adet öncesi dönemde akne veya ciltte yağlanma artabilir.
  • Yorgunluk ve halsizlik: PMS, enerji seviyelerinin düşmesine ve sürekli yorgun hissetmeye neden olabilir.
  • Uyku problemleri: Uyuyamama, aşırı uyku hali veya düzensiz uyku döngüleri yaşanabilir.

2. Duygusal ve Ruhsal Belirtiler

PMS’nin en çok hissedilen etkilerinden biri de ruhsal dalgalanmalardır. Hormonal değişiklikler, beyin kimyasını etkileyerek duygusal iniş çıkışlara neden olabilir:

  • Depresif ruh hali: Çökkünlük, umutsuzluk ve üzüntü hissi ortaya çıkabilir.
  • Anksiyete ve gerginlik: PMS döneminde endişeli ve huzursuz hissetmek yaygındır.
  • Sinirlilik ve öfke: Küçük olaylara karşı aşırı tepki verme ve sinirlilik hali görülebilir.
  • Duygusal dalgalanmalar: Ani mutluluk, üzüntü veya ağlama krizleri yaşanabilir.
  • Odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü: Zihinsel bulanıklık ve dalgınlık hissedilebilir.
  • Özsaygı düşüklüğü: PMS döneminde bireyler kendilerini yetersiz veya değersiz hissedebilir.

3. Davranışsal ve Sosyal Belirtiler

PMS belirtileri sadece fiziksel ve duygusal değişikliklerle sınırlı kalmaz, bireylerin günlük yaşantılarını ve sosyal ilişkilerini de etkileyebilir:

  • İştah değişiklikleri ve aşırı yeme: Özellikle karbonhidrat ve tatlı gıdalara yönelik aşırı istek duyulabilir.
  • Sosyal geri çekilme: İnsanlarla daha az iletişim kurma, yalnız kalma isteği artabilir.
  • Daha az sabırlı olma: İş yerinde veya günlük hayatta olaylara daha az tolerans gösterme eğilimi olabilir.
  • Alışkanlıklarda değişim: Sigara, alkol veya kafein tüketiminde artış görülebilir.
  • Motivasyon düşüklüğü: Günlük görevleri yerine getirme konusunda isteksizlik oluşabilir.

4. Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD) ile PMS Arasındaki Fark

Bazı kadınlar PMS belirtilerini daha şiddetli bir şekilde yaşayabilir. Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD), PMS’nin daha ağır bir formu olup günlük işlevselliği ciddi şekilde etkileyebilir. PMDD belirtileri şunları içerebilir:

  • Ağır depresif belirtiler ve intihar düşünceleri
  • Yoğun kaygı ve panik ataklar
  • Ağır uyku bozuklukları
  • Şiddetli öfke ve ruh hali değişimleri
  • Aşırı yorgunluk ve enerji kaybı

PMDD, bir uzman tarafından teşhis edilmeli ve gerekirse medikal veya psikolojik destek alınmalıdır.

Premenstrüel Sendrom belirtileri her kadında farklı şekillerde ve farklı şiddetlerde görülebilir. Hafif belirtiler yaşam kalitesini çok fazla etkilemezken, bazı kadınlar için günlük rutinleri zorlaştırabilir. PMS belirtilerinin yönetimi için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve gerektiğinde tıbbi destek almak önemlidir.

Premenstrüel Sendrom Nedenleri Nelerdir?

Premenstrüel Sendrom, birçok kadında adet döngüsünün ikinci yarısında ortaya çıkan fiziksel, duygusal ve davranışsal semptomlarla kendini gösteren bir durumdur. PMS’nin kesin nedeni tam olarak bilinmese de, çeşitli biyolojik, hormonal, çevresel ve psikolojik faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Aşağıda Premenstrüel Sendrom nedenleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

1. Hormonal Dalgalanmalar

Kadınların adet döngüsü boyunca östrojen ve progesteron seviyeleri sürekli değişir. Bu hormonların dalgalanması PMS semptomlarının ana nedenlerinden biri olarak kabul edilir.

  • Östrojen Seviyelerindeki Artış ve Azalma: Östrojenin yükselmesiyle birlikte serotonin seviyeleri artar, ancak aniden düşmesi depresyon, sinirlilik ve duygu durum dalgalanmalarına yol açabilir.
  • Progesteronun Rolü: Adet döngüsünün ikinci yarısında progesteron seviyeleri artar. Progesteronun beyindeki nörotransmitterler üzerinde sakinleştirici etkisi vardır. Ancak bazı kadınlarda bu hormon kaygıyı artırabilir ve depresif duygulara neden olabilir.
  • Hormonal Denge Bozuklukları: Östrojen ve progesteron arasındaki dengesizlik, özellikle progesteron eksikliği, PMS semptomlarını şiddetlendirebilir.

2. Nörotransmitter (Beyin Kimyasalları) Dengesizlikleri

Beyindeki serotonin, dopamin ve GABA gibi nörotransmitterlerin seviyeleri, ruh halini ve genel duygu durumunu düzenler.

  • Serotonin Düşüklüğü: Serotonin seviyesi düşük olan kadınlar, PMS döneminde depresif hissetmeye daha yatkındır. Serotonin düşüklüğü, aynı zamanda iştah artışı, özellikle karbonhidrat tüketme isteği ile ilişkilidir.
  • Dopamin ve Endorfin Seviyeleri: Dopaminin azalması motivasyon eksikliğine, endorfin düşüklüğü ise ağrı eşiğinin düşmesine neden olabilir.
  • GABA’nın Rolü: GABA eksikliği kaygıyı artırarak PMS semptomlarının şiddetini yükseltebilir.

3. Beslenme ve Yaşam Tarzı Faktörleri

Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı, PMS’nin şiddetini doğrudan etkileyebilir.

  • Düşük Magnezyum ve Kalsiyum Seviyeleri: Araştırmalar, magnezyum ve kalsiyum eksikliğinin PMS semptomlarını artırabileceğini göstermektedir.
  • Şeker ve Karbonhidrat Tüketimi: Şeker ve rafine karbonhidratların aşırı tüketimi kan şekerinde dalgalanmalara neden olur, bu da ruh hali değişimlerini ve yorgunluğu artırabilir.
  • Kafein ve Alkol Kullanımı: Kafein ve alkol tüketimi, sinirlilik, uykusuzluk ve kaygıyı artırarak PMS semptomlarını kötüleştirebilir.
  • Hareketsiz Yaşam Tarzı: Düzenli egzersiz yapan kadınlarda PMS semptomlarının daha hafif olduğu gözlemlenmiştir. Egzersiz, endorfin salgılanmasını artırarak ruh halini iyileştirir.

4. Stres ve Psikolojik Faktörler

Stres, PMS semptomlarını şiddetlendiren önemli bir faktördür.

  • Kronik Stres: Sürekli stres altında olmak, kortizol seviyelerini artırarak hormonal dengesizliklere yol açabilir.
  • Anksiyete ve Depresyon Geçmişi: Anksiyete ve depresyona yatkın kadınlarda PMS semptomları daha belirgin olabilir.
  • Uyku Problemleri: Yetersiz uyku, vücudun hormonal dengesini bozarak PMS semptomlarını kötüleştirebilir.

5. Genetik Yatkınlık

PMS’nin genetik bir bileşeni olduğu düşünülmektedir.

  • Aile Geçmişi: PMS semptomları, genetik olarak aile üyelerinden aktarılabilir. Annesinde veya kız kardeşlerinde PMS öyküsü olan kadınların bu durumu yaşama olasılığı daha yüksektir.
  • Hormonal Reseptör Duyarlılığı: Bazı kadınlar, hormonal değişimlere karşı daha hassastır. Bu durum, genetik faktörlerle bağlantılı olabilir.

6. Bağışıklık Sistemi ve Enflamasyon

Bağışıklık sistemi zayıf olan veya kronik enflamasyon yaşayan kadınlarda PMS semptomları daha şiddetli olabilir.

  • İnflamasyonun Etkileri: Vücutta artan enflamasyon, östrojen ve progesteron dengesini etkileyerek semptomların kötüleşmesine neden olabilir.
  • Bağışıklık Zayıflıkları: Zayıf bağışıklık sistemi, yorgunluk ve baş ağrısı gibi PMS semptomlarını daha belirgin hale getirebilir.

Premenstrüel Sendromun nedenleri çok faktörlüdür ve hormonlar, nörotransmitterler, beslenme, stres, genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemi gibi unsurlar bir araya gelerek bu durumu oluşturur. PMS’yi yönetmek için dengeli bir beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsenmelidir. PMS’nin nedenlerini anlamak, semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için önemlidir.

Premenstrüel Sendrom Teşhisi Nasıl Konulur?

1. Premenstrüel Sendrom Teşhisi İçin Genel Kriterler

Premenstrüel sendromun teşhisi, belirli psikolojik ve fiziksel belirtilerin, adet döngüsünün luteal fazında (yumurtlamadan sonra) ortaya çıkıp, adet kanamasının başlamasıyla azalması veya kaybolması esasına dayanır. Teşhis sürecinde şu kriterler dikkate alınır:

  • Belirtilerin her ay, adet döngüsünün aynı döneminde tekrar etmesi
  • Semptomların adetten önceki 5-10 gün içinde başlaması ve kanama başladıktan sonra düzelmesi
  • Günlük aktiviteleri, sosyal yaşamı veya iş performansını olumsuz etkilemesi
  • En az üç ardışık döngü boyunca benzer belirtilerin görülmesi

Doktorlar, PMS teşhisi koyarken hem psikolojik hem de fiziksel semptomları değerlendiren sistematik bir yaklaşım benimserler.

2. PMS Belirtilerinin Değerlendirilmesi

PMS belirtileri genellikle hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılır. Semptomların teşhisi için aşağıdaki belirtilerin varlığı araştırılır:

Fiziksel Belirtiler:

  • Karın şişkinliği
  • Göğüslerde hassasiyet ve ağrı
  • Baş ağrısı
  • Kas ve eklem ağrıları
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • İştah değişiklikleri

Psikolojik ve Duygusal Belirtiler:

  • Sinirlilik, huzursuzluk
  • Depresif ruh hali, üzgünlük hissi
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Anksiyete ve gerginlik
  • Uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma)

Doktor, hastanın bildirdiği semptomları değerlendirirken bu belirtilerin adet döngüsüyle olan ilişkisini özellikle dikkate alır.

3. PMS İçin Günlük Semptom Takibi

Premenstrüel Sendrom teşhisinin kesinleşmesi için hastalardan genellikle en az iki ay boyunca günlük semptom günlüğü tutmaları istenir. Bu süreçte:

  • Her gün yaşanan fiziksel ve duygusal belirtiler kaydedilir.
  • Belirtilerin şiddeti hafif, orta veya şiddetli olarak not edilir.
  • Belirtilerin adet döngüsü ile ilişkisi takip edilir.

En yaygın kullanılan takip yöntemlerinden biri Premenstrüel Semptom Takip Çizelgesi (Daily Record of Severity of Problems – DRSP) gibi ölçeklerdir. Bu çizelgeler doktorların, PMS teşhisini koymasını kolaylaştırır.

4. PMS’yi Taklit Eden Diğer Durumların Dışlanması

PMS teşhisi koyulmadan önce benzer belirtilere neden olabilecek diğer sağlık sorunları elenmelidir. Bu kapsamda doktorlar aşağıdaki hastalıkları değerlendirebilir:

  • Depresyon ve anksiyete bozuklukları: PMS’ye benzeyen duygudurum değişiklikleri gösterebilir.
  • Tiroid bozuklukları: Hipotiroidi belirtileri PMS ile karışabilir.
  • Kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji: Sürekli yorgunluk ve kas ağrılarıyla kendini gösterir.
  • İrritabl bağırsak sendromu (IBS): PMS’ye benzeyen bağırsak sorunlarına neden olabilir.

Bu hastalıkların varlığını elemek için kan testleri, hormon testleri ve psikolojik değerlendirme yapılabilir.

5. Klinik Değerlendirme ve Teşhis Kriterleri

PMS teşhisi için hekimler, Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (ACOG) tarafından belirlenen kriterleri veya DSM-5’te tanımlanan Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD) tanı ölçütlerini kullanabilirler.

  • PMS tanısı: En az bir fiziksel ve bir psikolojik belirtinin bulunması gerekir.
  • PMDD tanısı: PMS’den daha şiddetlidir ve en az beş psikolojik/fiziksel belirtinin bulunması gerekir.

Doktor, hastanın yaşam kalitesini değerlendirmek ve belirtilerin günlük aktiviteleri ne kadar etkilediğini anlamak için kapsamlı bir tıbbi geçmiş alır.

6. PMS Teşhisinde Kullanılan Testler ve Değerlendirmeler

PMS teşhisi klinik bir değerlendirmeye dayanır ve herhangi bir spesifik laboratuvar testi gerektirmez. Ancak, altta yatan diğer hastalıkları dışlamak amacıyla aşağıdaki testler yapılabilir:

  • Hormon testleri: Östrojen, progesteron ve tiroid hormonlarının düzeylerini kontrol etmek için yapılır.
  • Kan testleri: Anemi, insülin direnci ve vitamin eksikliklerini kontrol etmek için istenebilir.
  • Psikolojik testler: Depresyon veya anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarının varlığını belirlemek için uygulanabilir.

Sonuç olarak, PMS teşhisi kapsamlı bir değerlendirme sürecini içerir. Hastaların semptomlarını düzenli olarak takip etmeleri ve doktorlarına detaylı bilgi vermeleri, doğru teşhis koyulmasını kolaylaştırır.

Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi

Premenstrüel Sendrom Tedavisi Nasıl Yapılır?

Premenstrüel Sendrom, adet döngüsünün luteal fazında (adet öncesi dönem) ortaya çıkan fiziksel, duygusal ve davranışsal semptomlarla karakterizedir. Kadınların büyük bir kısmı PMS semptomları yaşarken, bazıları için bu semptomlar günlük yaşamı olumsuz etkileyecek kadar şiddetli olabilir. Premenstrüel Sendrom tedavisi olmamakla birlikte, semptomların hafifletilmesine yönelik çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Tedavi; yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme düzenlemeleri, ilaç kullanımı ve alternatif terapileri içerebilir. İşte PMS tedavisinde kullanılan yöntemler:

1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

PMS semptomlarını hafifletmek için yaşam tarzı değişiklikleri oldukça etkilidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür.

  • Düzenli Egzersiz: Haftada en az 3-4 gün yapılan orta yoğunluklu egzersiz (yürüyüş, yoga, pilates, aerobik) stresi azaltarak ruh halini iyileştirir.
  • Yeterli Uyku: Günde 7-9 saat kaliteli uyku almak, yorgunluk ve duygusal dalgalanmaların önüne geçer.
  • Stres Yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri PMS semptomlarını hafifletmede yardımcı olabilir.
  • Sigara ve Alkol Tüketimini Azaltma: Sigara ve alkol kullanımı, hormon seviyelerini etkileyerek PMS semptomlarını kötüleştirebilir.

2. Beslenme Düzeni ve Diyet Önerileri

Dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı PMS semptomlarını kontrol altına almada önemli rol oynar.

  • Tuz Tüketimini Azaltma: Fazla tuz tüketimi, vücutta su tutulmasına neden olarak şişkinlik ve ödemi artırabilir.
  • Kafein ve Şekerden Kaçınma: Fazla kafein ve rafine şeker tüketimi sinirlilik, anksiyete ve enerji dalgalanmalarına yol açabilir.
  • Magnezyum ve Kalsiyum Açısından Zengin Beslenme: Magnezyum içeren besinler (badem, ceviz, muz) kas gevşemesine yardımcı olurken, kalsiyum içeren gıdalar (süt, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler) ruh hali değişimlerini azaltabilir.
  • Omega-3 Yağ Asitleri Tüketme: Somon, ceviz ve keten tohumu gibi omega-3 açısından zengin gıdalar iltihaplanmayı azaltarak ruh hali değişikliklerini düzenleyebilir.

3. İlaç Tedavisi

Premenstrüel Sendrom semptomlarının şiddetli olduğu durumlarda doktor kontrolünde çeşitli ilaçlar kullanılabilir.

  • Hormon Tedavisi: Doğum kontrol hapları, östrojen ve progesteron seviyelerini düzenleyerek semptomları hafifletebilir.
  • Antidepresanlar: Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) duygusal semptomları hafifletmede etkili olabilir.
  • Diüretikler: Vücutta su tutulmasını önlemek için idrar söktürücü ilaçlar kullanılabilir.
  • Ağrı Kesiciler: Baş ağrısı, kas ağrıları ve kramplar için ibuprofen veya parasetamol gibi ilaçlar tercih edilebilir.

4. Bitkisel ve Alternatif Tedaviler

Bazı bitkisel ve doğal yöntemler Premenstrüel Sendrom semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

  • Agnus Castus (Hayıt Otu): Hormon seviyelerini dengeleyerek özellikle ruh hali değişiklikleri ve meme hassasiyetine iyi gelir.
  • Zencefil ve Zerdeçal: Anti-enflamatuar özellikleri sayesinde ağrı ve şişkinliği azaltabilir.
  • Rezene ve Papatya Çayı: Rahatlatıcı etkisiyle sinirlilik ve uyku problemlerine iyi gelir.
  • Akupunktur ve Masaj Terapisi: Stresi azaltarak vücudu rahatlatmaya yardımcı olabilir.

5. Psikolojik ve Davranışsal Terapiler

Bazı kadınlar için PMS’nin en zorlayıcı yanı, ruh hali değişiklikleri ve duygusal dalgalanmalardır. Bu nedenle psikolojik destek almak faydalı olabilir.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Ruh hali değişiklikleri ve kaygıyı yönetmek için etkili bir terapi yöntemidir.
  • Destek Grupları ve Danışmanlık: Benzer sorunları yaşayan kişilerle deneyim paylaşımı yapmak psikolojik olarak rahatlamaya yardımcı olabilir.

Premenstrüel sendrom tedavisi, bireysel semptomlara göre değişkenlik gösterebilir. Hafif vakalarda yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme düzenlemeleri yeterli olabilirken, daha şiddetli vakalarda ilaç tedavisi ve psikolojik destek gerekebilir. Her kadının vücudu farklı tepkiler verebileceğinden, en uygun tedavi yöntemini belirlemek için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

PMS ile Başa Çıkma Stratejileri

Kadınların PMS semptomlarını hafifletmek ve günlük yaşamlarını daha yönetilebilir hale getirmek için uygulayabilecekleri bazı stratejiler vardır. Bunlar arasında düzenli uyku düzenine sahip olmak, alkol ve kafein tüketimini sınırlamak, hafif egzersizler yapmak ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek yer alır. Ayrıca, duygusal destek sağlayacak bir çevreye sahip olmak ve gerekirse bir psikologdan yardım almak da önemli adımlar arasındadır.

Sonuç

Premenstrüel Sendrom, kadınların fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığını etkileyen karmaşık bir durumdur. Hormonal değişiklikler, yaşam tarzı ve psikolojik faktörler bu durumu tetikleyebilir ve belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. PMS, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile yönetilebilir bir durumdur. Kadınların belirtilerini izlemeleri, gerektiğinde bir uzmana başvurmaları ve kendilerine uygun tedavi yöntemlerini uygulamaları, bu dönemi daha rahat geçirmelerine yardımcı olabilir.

Referanslar:

  1. Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi
  2. American College of Obstetricians and Gynecologists. (2000). Committee opinion: Premenstrual syndrome and premenstrual dysphoric disorder. Obstetrics & Gynecology, 96(2), 318–320.
  3. Bäckström, T., Johansson, I., & Bixo, M. (1991). Premenstrual syndrome and cyclic hormonal fluctuations: An integrative review. Journal of Affective Disorders, 23(1), 35–43.
  4. Borenstein, J., et al. (1998). Gonadal steroids and mood regulation: Clinical insights from premenstrual syndrome research. American Journal of Psychiatry, 155(7), 931–935.
  5. Brown, W. J., et al. (2002). Quality of life and psychosocial functioning in women with premenstrual syndrome. Women’s Health Issues, 12(2), 83–94.
  6. Choi, J. H., et al. (2004). Neuroendocrine responses to stress in premenstrual syndrome. Journal of Psychosomatic Research, 56(5), 545–553.
  7. Cohen, L. S., et al. (2002). Epidemiology and clinical presentation of premenstrual syndrome: A large-scale study. Archives of Women’s Mental Health, 5(2), 91–99.
  8. Daghigh, R., et al. (2001). Pharmacological management of premenstrual dysphoric disorder: Current strategies. Expert Opinion on Pharmacotherapy, 2(8), 1367–1375.
  9. Endicott, J., & Halbreich, U. (1988). Premenstrual syndrome and premenstrual dysphoric disorder: Reappraisal of diagnostic criteria. Journal of Affective Disorders, 14(1), 75–85.
  10. Freeman, E. W. (2003). Epidemiology, diagnosis, and treatment of premenstrual dysphoric disorder. Journal of Women’s Health, 12(4), 373–384.
  11. Gallagher, P., et al. (2007). Serotonergic mechanisms in premenstrual dysphoric disorder: Implications for treatment. Journal of Clinical Psychiatry, 68(5), 804–812.
  12. Gorman, J. M., & Lo, H. (2005). Neuroimaging correlates of premenstrual dysphoric disorder. Biological Psychiatry, 57(5), 530–537.
  13. Halbreich, U., & Endicott, J. (1982). Prevalence studies in premenstrual syndrome: Community versus clinical samples. Journal of Affective Disorders, 4(1), 1–7.
  14. Halbreich, U., et al. (2003). Premenstrual dysphoric disorder: Epidemiologic and clinical perspectives. Journal of Psychiatry Research, 37(2), 137–146.
  15. Hartlage, S. A., et al. (2004). National survey of premenstrual symptom prevalence and its impact on daily life. Obstetrics & Gynecology, 103(2), 331–337.
  16. Hoxha, M., et al. (2010). Systematic review of treatment modalities for premenstrual syndrome and premenstrual dysphoric disorder. Journal of Women’s Health, 19(7), 1253–1265.
  17. Kliemann, N., et al. (2009). Efficacy of cognitive-behavioral therapy in premenstrual dysphoric disorder: A randomized controlled trial. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 77(2), 234–245.
  18. Lundberg, U., et al. (1997). Neuroendocrine patterns in women with premenstrual syndrome. Psychoneuroendocrinology, 22(4), 323–337.
  19. Martinez, A. P., et al. (2007). Hormonal fluctuations and mood: The role of estrogen and progesterone in premenstrual syndrome. Obstetrics & Gynecology Clinics of North America, 34(4), 657–670.
  20. Mazmanian, D., et al. (2006). The longitudinal impact of stress on premenstrual symptom severity. Stress and Health, 22(4), 255–264.
  21. Pearlstein, T., et al. (2005). Hormonal interventions in the treatment of premenstrual dysphoric disorder. Obstetrics & Gynecology, 106(2), 411–418.
  22. Rapkin, A. J., & Mikacich, J. (2004). Diagnostic challenges and treatment strategies in premenstrual dysphoric disorder. Primary Care Companion to The Journal of Clinical Psychiatry, 6(2), 69–75.
  23. Rubinow, D. R., et al. (2007). Pathophysiological mechanisms in premenstrual syndrome: Neurosteroids and beyond. Biological Psychiatry, 61(10), 1277–1284.
  24. Schmidt, P. J., et al. (1998). Neurosteroids, gamma-aminobutyric acid, and mood regulation in premenstrual syndrome. Psychoneuroendocrinology, 23(8), 847–863.
  25. Schmidt, P. J., et al. (1995). Differential effects of neuroactive steroids on mood in women with premenstrual syndrome. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 80(12), 3683–3690.
  26. Steiner, M., et al. (2000). Clinical implications and treatment approaches for premenstrual dysphoric disorder. Journal of Clinical Psychiatry, 61(Suppl 10), 14–20.
  27. Strassnig, M., et al. (2002). Quality of life assessments in women suffering from premenstrual dysphoric disorder. International Journal of Psychiatry in Medicine, 32(3), 317–330.
  28. Tan, E. S., et al. (2005). Serotonergic agents in the management of mood symptoms in premenstrual dysphoric disorder. Journal of Clinical Psychopharmacology, 25(4), 336–345.
  29. Thys-Jacobs, S., et al. (1998). Evidence for serotonergic dysfunction in premenstrual dysphoric disorder. Archives of General Psychiatry, 55(9), 829–835.
  30. van Wingen, G., et al. (2009). Functional neuroimaging of brain activity in premenstrual dysphoric disorder. Neuropsychopharmacology, 34(4), 1020–1028.
  31. Viau, V., et al. (2005). Neuroendocrine dysregulation in premenstrual syndrome: The interplay of stress and reproductive hormones. Stress, 8(2), 87–95.
  32. Walder, D., et al. (2001). An update on the pathophysiology and treatment of premenstrual syndrome. CNS Drugs, 15(6), 493–511.
  33. Weingartner, H., et al. (1999). Menstrual cycle phases and mood disorders: A correlational study. Journal of Affective Disorders, 54(1), 23–31.
  34. Williams, N. A., et al. (2008). Lifestyle factors and their impact on premenstrual symptomatology. Women’s Health Issues, 18(3), 200–207.
  35. Yonkers, K. A., et al. (2005). A comprehensive review of premenstrual dysphoric disorder: Diagnosis and management. Journal of Clinical Psychiatry, 66(9), 1039–1046.
  36. Zuckerman, S., et al. (2000). Psychosocial and hormonal factors in premenstrual syndrome: A critical review. Journal of Women’s Health & Gender-Based Medicine, 9(3), 307–319.
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  39. https://www.researchgate.net/
  40. https://www.nhs.uk/
Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi
Premenstrüel Sendrom Nedir? PMS: 4 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372