100 / 100

Kalp, insan vücudunun en hayati organlarından biridir ve sağlıklı çalışması, genel sağlık ve yaşam kalitesi için kritik öneme sahiptir. Normalde, kalp ritmi düzenli bir elektriksel uyarı sistemi tarafından kontrol edilir. Ancak, bu sistemde ortaya çıkabilecek sorunlar kalp ritmini düzensiz hale getirebilir ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Atriyal fibrilasyon (AF), en yaygın kalp ritim bozukluklarından biridir ve dünya çapında milyonlarca insanı etkiler. Bu durumun belirtileri, nedenleri, tanısı ve tedavi seçenekleri konusunda farkındalık yaratmak, hastaların ve sağlık profesyonellerinin bu ciddi durumla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

Sağlık Bilgisi İçeriği

Atriyal Fibrilasyonun 14 Belirtisi Ve Güncel Tedavisi

Atriyal fibrilasyon, kalbin üst odacıkları olan atriyumların düzensiz ve genellikle hızlı bir şekilde kasılmasıyla karakterize edilir. Bu anormal kasılmalar kalbin etkin şekilde kan pompalamasını zorlaştırır ve bazen kan pıhtılarının oluşumuna yol açabilir. Pıhtılar, kalpten ayrılıp beyne ulaşarak felç gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, atriyal fibrilasyonun erken teşhisi ve uygun tedavisi, potansiyel komplikasyonların önlenmesinde hayati öneme sahiptir.

Atriyal fibrilasyonun görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Genç nüfusta nadir görülse de, 65 yaş üstü bireylerde ve belirli risk faktörlerine sahip kişilerde AF gelişme olasılığı önemli ölçüde yüksektir. Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları ve alkol kullanımı gibi faktörler atriyal fibrilasyon gelişim riskini artıran başlıca etmenler arasında yer alır. Genetik yatkınlık da bazı bireylerde AF riskini artırabilir.

Bu makalede atriyal fibrilasyonun belirtilerini, nedenlerini, tanı yöntemlerini ve modern tıbbi tedavi seçeneklerini inceleyeceğiz. Ayrıca, önleme stratejileri ve yaşam tarzı değişikliklerinin, atriyal fibrilasyonun yönetimindeki rolü üzerinde duracağız. Kalp sağlığını korumanın önemi, bu tür ritim bozukluklarının görülme sıklığının artması nedeniyle günümüzde daha fazla ön plana çıkmaktadır.

Atriyal Fibrilasyon Belirtileri (AFib, AF)

Atriyal fibrilasyon, genellikle düzensiz ve hızlı kalp atışlarına neden olan yaygın bir kalp ritim bozukluğudur. Belirtiler hastadan hastaya farklılık gösterebilir; bazı kişilerde hiçbir belirti görülmezken, diğerlerinde ciddi semptomlar ortaya çıkabilir. İşte atriyal fibrilasyonun en yaygın ve detaylı belirtileri:

1. Çarpıntı (Palpitasyonlar)

Çarpıntı, atriyal fibrilasyonun en yaygın belirtisidir. Hastalar genellikle kalbin “titrediğini” veya “kanat çırpması” gibi çırpındığını hissederler. Bu his, genellikle hızlı, düzensiz ve kuvvetli kalp atışları şeklinde tanımlanır. Çarpıntılar birkaç saniye ile birkaç saat sürebilir ve bazen kısa aralıklarla tekrarlayabilir.

2. Yorgunluk ve Halsizlik

Atriyal fibrilasyon sırasında kalp, kanı etkili bir şekilde pompalayamaz, bu da vücudun oksijenlenmesini zorlaştırır. Yeterli oksijen taşınmadığında, kişi sürekli bir yorgunluk ve halsizlik hissi yaşar. Bu belirti, genellikle fiziksel aktivite sırasında daha belirgin hale gelir, ancak istirahat halindeyken de devam edebilir.

3. Nefes Darlığı

AF’nin neden olduğu düzensiz kalp atışları, kan dolaşımının yavaşlamasına yol açar ve akciğerlerde sıvı birikimine sebep olabilir. Bu durum, nefes almayı zorlaştırır ve kişi genellikle hızlı bir şekilde nefes alıp verme ihtiyacı hisseder. Nefes darlığı, özellikle fiziksel aktivite sırasında veya gece yatarken ortaya çıkabilir.

4. Baş Dönmesi ve Bayılma

Kalbin düzensiz atması sonucunda beyne giden kan akışı azalabilir. Bu durumda kişi baş dönmesi hissedebilir ve ciddi vakalarda bayılma görülebilir. Bu belirtiler, özellikle kalbin çok hızlı veya çok yavaş attığı durumlarda ortaya çıkar. Bayılma, kalp yetmezliği veya başka ciddi sorunlara işaret edebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir.

5. Göğüs Ağrısı

Atriyal fibrilasyon sırasında göğüs ağrısı yaşanabilir. Bu belirti, genellikle kalbin düzgün çalışmaması ve yeterli oksijenin taşınmaması nedeniyle ortaya çıkar. Göğüs ağrısı, özellikle kalp krizi gibi daha ciddi durumların habercisi olabileceğinden, tıbbi değerlendirme gerektirir. Göğüs ağrısı, sıkıştırıcı ve baskılayıcı bir ağrı şeklinde tarif edilir.

6. Hızlı Yorgunluk (İstirahatte Bile)

Bazı hastalar, normal günlük aktiviteler sırasında bile hızla yorulduklarını hissederler. Bu durum, atriyal fibrilasyonun kalbin pompalama kapasitesini düşürmesinden kaynaklanır. Bu belirti, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve sürekli bir yorgunluk hissine yol açabilir.

7. Anksiyete ve Stres

Atriyal fibrilasyonun belirtileri genellikle anksiyete ve stresle karışabilir. Kalp atışlarındaki düzensizlikler ve hızlanma hissi, bazı hastalarda endişe duygusunu tetikleyebilir. Çoğu zaman bu, kişinin AF atağını fark etmeden stres nedeniyle çarpıntı yaşadığını düşünmesine neden olabilir.

8. Hafif İdrar Artışı

Atriyal fibrilasyon atağı sırasında, kalp ritmi düzensizleştiğinde vücut strese girer ve böbrekler bu duruma yanıt olarak daha fazla idrar üretir. Bu, kişinin atriyal fibrilasyon sırasında normalden daha fazla idrara çıkmasına neden olabilir.

9. Hızlı ve Düzensiz Nabız

Atriyal fibrilasyonun bariz bir belirtisi de bilekten ölçülen hızlı ve düzensiz nabızdır. Normalde bir nabız düzenli ve belirli bir ritimde atarken, AF sırasında düzensiz ve ani hızlanmalar hissedilir. Bu durum, bir uzman tarafından değerlendirildiğinde AF’nin tanısında önemli bir işaret olabilir.

10. Egzersiz Kapasitesinde Azalma

Atriyal fibrilasyonu olan hastalar genellikle eskiden rahatça yapabildikleri fiziksel aktiviteleri yaparken zorlanırlar. Bu azalan kapasite, kalbin verimli çalışamaması ve oksijen taşınmasının yetersiz olması ile ilişkilidir. Kişi, egzersiz yaparken ani bir şekilde durma ihtiyacı hissedebilir ve dinlenmeden devam edemez.

11. Gece Terlemeleri

Bazı kişilerde atriyal fibrilasyon atakları sırasında gece terlemeleri görülebilir. Bu, vücudun kalp ritminin düzensizliğine karşı verdiği tepki olabilir ve genellikle aniden uyanmaya ve yoğun bir terleme hissine yol açar.

12. Uyku Sorunları

Atriyal fibrilasyonu olan kişilerde uykusuzluk ve uyku kalitesinde azalma gözlemlenebilir. Nefes darlığı, kalp atışlarının düzensizliği ve gece terlemeleri gibi belirtiler, kişinin gece boyunca sık sık uyanmasına ve uyku bölünmesine neden olabilir.

13. Halsiz ve Zayıf Hissetme

AF sırasında kanın yeterince pompalanamaması, kişinin genel olarak halsiz ve zayıf hissetmesine yol açabilir. Bu belirti, özellikle daha ileri yaştaki bireylerde ve altta yatan başka kalp problemleri olan kişilerde daha belirgindir.

14. Nabızda Atlamalar

Kişi, nabzının atlamış gibi olduğunu veya bir vuruşun ‘kaybolduğunu’ hissedebilir. Bu belirti, atriyal fibrilasyonun kalbin elektriksel sistemindeki bozukluğunun bir yansımasıdır.

Bu belirtilerin şiddeti ve kombinasyonu kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Atriyal fibrilasyon belirtileri yaşıyorsanız, bu durumun ciddi sonuçları olabileceğinden bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir.

Atriyal Fibrilasyon Nedenleri

Atriyal fibrilasyonun nedenleri, çeşitli faktörlerin kombinasyonu ile ortaya çıkabilir ve çoğu zaman altta yatan kalp hastalıkları ve diğer sistemik bozukluklarla ilişkilidir. Bu bölümde atriyal fibrilasyonun nedenlerini daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

1. Kalp İle İlgili Nedenler

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon): Yüksek tansiyon, atriyum duvarlarında stres ve kalınlaşmaya neden olarak kalbin elektriksel sisteminde bozulmalara yol açabilir. Bu durum, atriyumların kasılma yeteneğini zayıflatarak düzensiz kalp atışlarına zemin hazırlar.
Koroner Arter Hastalığı: Koroner arterlerin daralması veya tıkanması sonucu kalp kasına yeterince kan gitmemesi, kalp dokusunda hasara ve atriyal fibrilasyonun başlamasına neden olabilir.
Kalp Yetmezliği: Kalbin etkili bir şekilde kan pompalayamaması, atriyumlarda kan birikimine ve gerilmeye yol açarak AF riskini artırır. Kalp yetmezliği ve atriyal fibrilasyon, birbirini tetikleyebilen durumlardır.
Kapak Hastalıkları: Özellikle mitral kapak darlığı veya yetersizliği, atriyumların genişlemesine ve düzensiz elektriksel aktiviteye neden olabilir. Kapak hastalıkları olan hastalarda atriyal fibrilasyon görülme oranı daha yüksektir.
Doğuştan Kalp Hastalıkları: Bazı kişilerde atriyal fibrilasyonun nedeni, kalbin yapısal anomalilerinden kaynaklanabilir. Doğuştan kalp kusurları, atriyal dokuların elektriksel uyarı sistemini bozarak ritim bozukluklarına yol açabilir.

2. Sistemik ve Metabolik Nedenler

Tiroid Bozuklukları: Özellikle hipertiroidizm (tiroid bezinin aşırı aktif olması), kalbin hızını ve ritmini artırarak atriyal fibrilasyonu tetikleyebilir. Tiroid hormonlarının fazlalığı, kalp üzerindeki uyarıcı etkisini artırarak AF’ye neden olabilir.
Diyabet: Diyabet, kan damarlarının yapısını ve işlevini bozarak kalp hastalıkları riskini artırır. Diyabetik bireylerde atriyal fibrilasyon görülme olasılığı, kan şekeri dengesizliği ve ilişkili komplikasyonlar nedeniyle daha yüksektir.
Obezite: Aşırı kilo, kalbin üzerindeki yükü artırır ve atriyumlarda genişlemeye yol açabilir. Obezite ayrıca metabolik sendrom ve inflamatuar süreçleri tetikleyerek atriyal fibrilasyon riskini artırır.
Elektrolit Dengesizlikleri: Potasyum, kalsiyum ve magnezyum seviyelerindeki dengesizlikler kalbin elektriksel aktivitesini etkileyerek AF’yi tetikleyebilir.

3. Yaşam Tarzı ve Çevresel Faktörler

Aşırı Alkol Tüketimi: “Holiday Heart Syndrome” olarak bilinen, aşırı alkol tüketiminin neden olduğu geçici atriyal fibrilasyon atakları, alkolün kalp üzerindeki toksik etkisinden kaynaklanır. Alkol, atriyumlarda elektriksel uyarıların düzensiz hale gelmesine neden olabilir.
Sigara Kullanımı: Sigaranın kalp ve damarlar üzerindeki zararlı etkileri, atriyal fibrilasyon riskini artırabilir. Sigara, oksidatif stres ve inflamasyon aracılığıyla kalp dokusunda hasar oluşturabilir.
Kafein ve Uyarıcı Maddeler: Yüksek miktarda kafein ve bazı enerji içecekleri, kalbin elektriksel aktivitesini uyararak çarpıntılara ve atriyal fibrilasyona neden olabilir.
Stres ve Anksiyete: Kronik stres ve yüksek düzeyde anksiyete, sempatik sinir sistemini aktive ederek kalp hızının ve ritminin bozulmasına yol açabilir. Psikolojik faktörler, atriyal fibrilasyon ataklarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

4. Genetik ve Ailevi Faktörler

Atriyal fibrilasyonun genetik bir bileşeni de bulunmaktadır. Ailede atriyal fibrilasyon geçmişi olan bireylerin, bu rahatsızlığı geliştirme olasılığı genetik yatkınlık nedeniyle daha yüksektir. Genetik araştırmalar, bazı genlerin mutasyonlarının kalbin elektriksel uyarı sisteminde düzensizliklere neden olabileceğini göstermektedir. Bu tür genetik faktörler, bazen tek başına atriyal fibrilasyon nedeni olabilir ya da diğer risk faktörleriyle birleşerek hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

5. Akciğer ve Solunum Yolu İle İlgili Nedenler

Obstrüktif Uyku Apnesi (OUA): Uyku sırasında hava yolunun tıkanması, kalbin oksijen alımını azaltarak ritim bozukluklarına neden olabilir. Uyku apnesi, atriyal fibrilasyonun en önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilir ve bu hastalarda AF riski belirgin şekilde yüksektir.
Kronik Akciğer Hastalıkları: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi durumlar, kalbin atriyumlarına fazladan yük bindirerek ritim bozukluklarına yol açabilir. Akciğer hastalıklarının neden olduğu oksijen azlığı, kalbin elektriksel aktivitesini olumsuz etkiler.

6. Enfeksiyonlar ve İltihabi Durumlar

Enfeksiyonlar: Bazı bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, özellikle kalp kasına saldırarak miyokardit gibi iltihabi durumlara neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar, kalbin elektriksel iletim sistemini bozarak atriyal fibrilasyonu tetikleyebilir.
İnflamasyon ve Otoimmün Hastalıklar: Vücutta genel bir inflamasyon olduğunda, kalp kası ve atriyumlar da etkilenebilir. Otoimmün hastalıklar veya sistemik inflamatuar yanıtlar, kalpte elektriksel bozukluklara ve atriyal fibrilasyon gelişimine katkıda bulunabilir.

7. Cerrahi Müdahaleler ve Tıbbi Prosedürler

Ameliyatlar: Özellikle kalp cerrahisi geçiren hastalarda atriyal fibrilasyon riski yüksektir. Cerrahi sırasında veya sonrasında kalbin elektriksel sistemi etkilenebilir.
Diğer Tıbbi Müdahaleler: Kardiyoversiyon, kalp kateterizasyonu ve diğer invaziv prosedürler, bazı durumlarda atriyal fibrilasyon ataklarını tetikleyebilir.

Risk Faktörleri

Atriyal fibrilasyon riskini artırabilecek şeyler şunlardır:

Yaş. Yaşlandıkça risk artar.
Kafein, nikotin veya yasa dışı uyuşturucu kullanımı. Kafein, nikotin ve amfetamin ve kokain gibi bazı yasa dışı uyuşturucular kalbinizin daha hızlı atmasına neden olabilir. Bu maddelerin kullanımı daha ciddi aritmilerin gelişmesine yol açabilir.
Çok fazla alkol içmek. Çok fazla alkol içmek kalpteki elektrik sinyallerini etkileyebilir. Bu, atriyal fibrilasyon riskini artırabilir.
Vücut mineral seviyesindeki değişiklikler. Kanda bulunan ve elektrolit adı verilen potasyum, sodyum, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller kalbin atmasına yardımcı olur. Bu maddelerin çok düşük veya çok yüksek olması durumunda düzensiz kalp atışları meydana gelebilir.
Aile öyküsü. Bazı ailelerde atriyal fibrilasyon riskinde artış meydana gelir.
Kalp sorunları veya kalp ameliyatı. Koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalığı ve doğumda mevcut olan kalp sorunları AFib riskini artırır . Kalp krizi veya kalp ameliyatı öyküsü de kişinin bu duruma yakalanma olasılığını artırır.
Yüksek tansiyon. Yüksek tansiyona sahip olmak koroner arter hastalığına yakalanma riskini artırır. Zamanla yüksek tansiyon kalbin bir kısmının sertleşmesine ve kalınlaşmasına neden olabilir. Bu, kalp atışı sinyallerinin kalpten geçme şeklini değiştirebilir.
Obezite. Obeziteye sahip kişilerde atriyal fibrilasyon gelişme riski daha yüksektir.
Diğer uzun vadeli sağlık koşulları. Diyabetiniz, kronik böbrek hastalığınız, akciğer hastalığınız veya uyku apneniz varsa AFib alma olasılığınız daha yüksek olabilir .
Bazı ilaçlar ve takviyeler. Reçeteli bazı ilaçlar ve reçetesiz satın alınan bazı öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları düzensiz kalp atışlarına neden olabilir.
Tiroid hastalığı. Aşırı aktif tiroid bezine sahip olmak düzensiz kalp atışı riskini artırabilir.

Komplikasyonlar

Kan pıhtıları atriyal fibrilasyonun tehlikeli bir komplikasyonudur. Kan pıhtıları felce neden olabilir.

Yaşlandıkça AFib kaynaklı felç riski artar. Diğer sağlık koşulları da AFib nedeniyle felç riskini artırabilir. Bu koşullar şunları içerir:

Yüksek tansiyon.
Diyabet.
Kalp yetmezliği.
Bazı kalp kapak hastalığı türleri.

Atriyal fibrilasyonu olan kişilerde kan pıhtılarını ve felçleri önlemek için genellikle kan sulandırıcı ilaçlar reçete edilir.

Önleme

Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri kalp hastalığı riskini azaltabilir ve atriyal fibrilasyonu önleyebilir. İşte bazı temel kalp-sağlıklı ipuçları:

Yüksek tansiyonu, yüksek kolesterolü ve diyabeti kontrol edin.
Sigara içmeyin veya tütün kullanmayın.
Tuz ve doymuş yağ oranı düşük bir diyet yiyin.
Sağlık ekibiniz aksini söylemediği sürece haftanın çoğu gününde günde en az 30 dakika egzersiz yapın.
İyi uykular. Yetişkinler günde 7 ila 9 saat hedeflemelidir.
Sağlıklı bir kiloyu koruyun.
Stresi azaltın ve yönetin.

Atriyal Fibrilasyon Teşhisi

Atriyal fibrilasyonunuz olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Başka bir nedenden dolayı sağlık kontrolü yapıldığında bu durum tespit edilebilir.

AFib’i teşhis etmek için sağlık uzmanı sizi muayene eder ve tıbbi geçmişiniz ve belirtileriniz hakkında sorular sorar. Kalp hastalığı veya tiroid hastalığı gibi düzensiz kalp atışlarına neden olabilecek durumları araştırmak için testler yapılabilir.

Testler

Atriyal fibrilasyonu teşhis etmeye yönelik testler şunları içerebilir:

Kan testleri. Kan testleri, kalbi veya kalp atışını etkileyebilecek sağlık durumlarını veya maddeleri araştırmak için yapılır.
Elektrokardiyogram (EKG veya EKG). Bu hızlı ve ağrısız test, kalbin elektriksel aktivitesini ölçer. Elektrot adı verilen yapışkan yamalar göğse, bazen de kollara ve bacaklara yerleştirilir. Teller elektrotları test sonuçlarını yazdıran veya görüntüleyen bir bilgisayara bağlar. EKG , kalp ritmini ve kalbin ne kadar yavaş veya hızlı attığını gösterebilir. Atriyal fibrilasyonun teşhisi için ana testtir.
Holter monitörü. Bu küçük, taşınabilir EKG cihazı kalbin aktivitesini kaydeder. Düzenli aktivitelerinizi yaparken bir veya iki gün giyilir.
Olay kaydedici. Bu cihaz Holter monitörüne benzer ancak yalnızca belirli zamanlarda, birkaç dakika boyunca kayıt yapar. Genellikle yaklaşık 30 gün boyunca giyilir. Belirtileri hissettiğinizde genellikle bir düğmeye basarsınız. Bazı cihazlar düzensiz kalp ritmi tespit ettiğinde otomatik olarak kayıt yapar.
İmplante edilebilir döngü kaydedici. Bu cihaz kalp atışını üç yıla kadar sürekli olarak kaydeder. Aynı zamanda kardiyak olay kaydedici olarak da adlandırılır. Cihaz, günlük aktivitelerinizi yaparken kalbinizin nasıl attığını gösteriyor. AFib bölümünün ne sıklıkta olduğunu görmek için kullanılabilir . Bazen kalp sorunu riski yüksek olanlarda nadir görülen AFib ataklarını bulmak için kullanılır . Örneğin açıklanamayan bir felç geçirdiyseniz buna ihtiyacınız olabilir.
Ekokardiyogram. Atan kalbin görüntülerini oluşturmak için ses dalgaları kullanılır. Bu test kanın kalp ve kalp kapakçıklarından nasıl aktığını gösterebilir.
Egzersiz stres testleri. Bu testler genellikle kalp izlenirken koşu bandında yürümeyi veya sabit bisiklette pedal çevirmeyi içerir. Testler kalbin egzersize nasıl tepki verdiğini gösteriyor. Egzersiz yapamıyorsanız, egzersizde olduğu gibi kalp atış hızınızı artıran ilaçlar verilebilir. Bazen stres testi sırasında ekokardiyogram yapılır.
Göğüs röntgeni. Göğüs röntgeni akciğerlerin ve kalbin durumunu gösterir.

Atriyal Fibrilasyon Tedavisi

Atriyal fibrilasyon tedavisinin amacı kalp atışını sıfırlamak, kontrol etmek ve kanın pıhtılaşmasını önlemektir.

Tedavi şunlara bağlıdır:

Ne kadar süredir AFib oluyorsunuz ?
Belirtileriniz.
Düzensiz kalp atışının nedeni.

Atriyal fibrilasyon tedavisi şunları içerebilir:

İlaç.
Kalp ritmini sıfırlamaya yönelik tedaviye kardiyoversiyon adı verilir.
Cerrahi veya kateter prosedürleri.

Siz ve sağlık ekibiniz birlikte sizin için en iyi tedavi seçeneğini tartışırsınız. Atriyal fibrilasyon tedavi planınızı takip etmek önemlidir. AFib iyi kontrol edilmezse felç ve kalp yetmezliği gibi başka komplikasyonlara yol açabilir.

İlaçlar

Atriyal fibrilasyon tedavisi aşağıdakileri yapacak ilaçları içerebilir:

Kalp atışının hızını kontrol edin.
Kalp ritmini geri yükleyin.
AFib’in tehlikeli bir komplikasyonu olan kan pıhtılarını önleyin .

Kullanılabilecek ilaçlar şunları içerir:

Beta engelleyiciler. Bu ilaçlar kalp atış hızının yavaşlamasına yardımcı olur.
Kalsiyum kanal blokerleri. Bu ilaçlar kalp atış hızını kontrol eder ancak kalp yetmezliği veya düşük tansiyonu olan kişilerin bu ilaçlardan kaçınması gerekebilir.
Digoksin. Bu ilaç istirahat halindeki kalp atış hızını kontrol edebilir, ancak aktivite sırasında o kadar iyi olamaz. Çoğu insanın kalsiyum kanal blokerleri veya beta blokerler gibi ek veya alternatif ilaçlara ihtiyacı vardır.
Kalp atış hızını ve ritmini kontrol eden ilaçlar. Anti-aritmik olarak da adlandırılan bu ilaç türü idareli olarak kullanılır. Kalp atış hızını kontrol eden diğer ilaçlara göre daha fazla yan etkiye sahip olma eğilimindedirler.
Kan incelticiler. Antikoagülanlar olarak da adlandırılan bu ilaçlar kan pıhtılarının önlenmesine ve felç riskinin azaltılmasına yardımcı olur. Kan incelticiler arasında warfarin, apixaban, dabigatran, edoxaban ve rivaroxaban bulunur. Varfarin kullanıyorsanız ilacın etkilerini izlemek için düzenli kan testleri yaptırmanız gerekecektir.

Kardiyoversiyon tedavisi

Atriyal fibrilasyon semptomları rahatsız ediciyse veya bu ilk AFib atağıysa, doktor kardiyoversiyon adı verilen bir prosedür kullanarak kalp ritmini sıfırlamayı deneyebilir.

Kardiyoversiyon iki şekilde yapılabilir:

Elektriksel kardiyoversiyon. Kalp ritmini sıfırlamaya yönelik bu yöntem, göğüs üzerine yerleştirilen kaşıklar veya yamalar aracılığıyla kalbe elektrik şoku gönderilerek yapılır.
İlaç kardiyoversiyonu. Damardan veya ağızdan verilen ilaçlar kalp ritmini sıfırlamak için kullanılır.

Kardiyoversiyon genellikle hastanede planlanmış bir prosedür olarak yapılır. Ancak acil durumlarda yapılabilir. Planlanmışsa, işlemden birkaç hafta önce warfarin (Jantoven) gibi kan sulandırıcı bir ilacın alınması gerekebilir. İlaç kan pıhtılaşması ve felç riskini azaltır.

Elektriksel kardiyoversiyondan sonra, gelecekteki atriyal fibrilasyon ataklarını önlemek için yaşam boyu kalp ritmini kontrol edecek ilaçlara ihtiyaç duyulabilir. AFib ilaçla bile geri dönebilir.

Cerrahi veya kateter prosedürleri

AFib ilaç veya diğer tedavilerle iyileşmezse kalp ablasyonu adı verilen bir prosedür gerekli olabilir. Bazen ablasyon ilk tedavidir.

Kardiyak ablasyon, kalpte küçük yara izleri oluşturmak için ısı veya soğuk enerjiyi kullanır. Yara izleri düzensiz kalp sinyallerini bozar ve tipik bir kalp atışını yeniden sağlar. Doktor, kateter adı verilen esnek bir tüpü, genellikle kasıklarınızdaki bir kan damarı yoluyla kalbinize sokar. Birden fazla kateter kullanılabilir. Kateterin ucundaki sensörler soğuk veya ısı enerjisini uygular.

Daha az yaygın olarak, açık kalp ameliyatı sırasında ablasyon neşter kullanılarak yapılır.

Kardiyak ablasyonun birkaç türü vardır. Atriyal fibrilasyonu tedavi etmek için kullanılan tip, spesifik semptomlarınıza, genel sağlığınıza ve başka bir kalp ameliyatı geçirip geçirmediğinize bağlıdır.

Atriyoventriküler (AV) düğüm ablasyonu. Elektrik sinyal bağlantısını yok etmek için genellikle AV düğümündeki kalp dokusuna ısı enerjisi uygulanır . Bu tedaviden sonra ömür boyu kalp piline ihtiyaç duyulur.
Labirent prosedürü. Doktor, kalbin üst odacıklarında yara dokusundan bir desen veya labirent oluşturmak için ısı veya soğuk enerji veya neşter kullanır. Skar dokusu elektrik sinyali göndermez. Yani labirent, atriyal fibrilasyona neden olan başıboş kalp sinyallerine müdahale ediyor.Labirent desenini oluşturmak için neşter kullanılıyorsa açık kalp ameliyatı gereklidir. Buna cerrahi labirent prosedürü denir. Koroner arter baypas ameliyatı veya kalp kapakçığı onarımı gibi başka bir kalp ameliyatına ihtiyaç duyanlarda tercih edilen AFib tedavisidir.
Hibrit atriyal fibrilasyon ablasyonu. Bu terapi ablasyonu ameliyatla birleştirir. Uzun süredir devam eden kalıcı atriyal fibrilasyonun tedavisinde kullanılır.

Atriyal fibrilasyon kalp ablasyonundan sonra geri dönebilir. Böyle bir durumda başka bir ablasyon veya kalp tedavisi önerilebilir. Kalp ablasyonu sonrasında felçleri önlemek için ömür boyu kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyaç duyulabilir.

AFib’iniz varsa ancak kan inceltici alamıyorsanız, sol üst kalp odasındaki küçük bir keseyi kapatmak için bir prosedüre ihtiyacınız olabilir. Ek olarak adlandırılan bu kese, AFib ile ilgili pıhtıların çoğunun oluştuğu yerdir. Bu işleme sol atriyal eklentinin kapatılması denir. Bir kapatma cihazı, bir kateter aracılığıyla keseye nazikçe yönlendirilir. Cihaz yerine yerleştirildikten sonra kateter çıkarılır. Cihaz kalıcı olarak kalır. Sol atriyal eklentinin kapatılması ameliyatı, başka bir kalp ameliyatı geçiren AFib’li bazı kişiler için de bir seçenektir.

Yaşam Tarzı Ve Ev İlaçları

Kalp-sağlıklı bir yaşam tarzını takip etmek, atriyal fibrilasyona yol açabilecek durumların önlenmesine veya tedavi edilmesine yardımcı olabilir. Kalp sağlığını iyileştirmek için aşağıdaki değişiklikler önerilir:

Sağlıklı yiyecekler ye. Bol miktarda meyve, sebze ve tam tahılları tercih edin. Şekeri, tuzu ve doymuş yağları sınırlayın.
Egzersiz yapın ve aktif kalın. Düzenli fiziksel aktivite, kalp hastalığı için tüm risk faktörleri olan diyabet, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Haftanın çoğu günü 30 ila 60 dakika fiziksel aktivite yapmaya çalışın. Sizin için en iyi olan egzersiz miktarı ve türü hakkında sağlık ekibinizle konuşun.
Sigara içmeyin. Sigara içmek kalp hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Sigarayı bırakmak konusunda yardıma ihtiyacınız varsa sağlık ekibinizle konuşun.
Sağlıklı bir kiloyu koruyun. Aşırı kilolu olmak kalp hastalığı riskini artırır. Kilo konusunda gerçekçi hedefler belirlemek için bakım sağlayıcınızla konuşun.
Kan basıncını kontrol edin. 18 yaş ve üzerindeyseniz en az iki yılda bir kan basıncınızı kontrol ettirin. Kalp hastalığı açısından risk faktörleriniz varsa veya 40 yaşın üzerindeyseniz daha sık kontrollere ihtiyacınız olabilir. Yüksek tansiyonunuz varsa, tedavi planınızı belirtildiği şekilde takip edin.
Kolesterolünüzü kontrol ettirin. Sağlık ekibinize ne sıklıkla kolesterol testine ihtiyacınız olduğunu sorun. Yüksek kolesterolü kontrol altına almak için yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar önerilebilir.
Alkolü sınırlayın. Aşırı içki içmek (erkekler için iki saatte beş, kadınlar için dört içki içmek) atriyal fibrilasyon riskini artırabilir. Bazı insanlarda daha düşük miktarda alkol bile AFib’i tetikleyebilir .
İyi uyku alışkanlıkları edinin. Yetersiz uyku, kalp hastalığı ve diğer kronik durumların riskini artırabilir. Yetişkinler günde 7 ila 9 saat uyku almayı hedeflemelidir.

Düzenli sağlık kontrollerinin yapılması da önemlidir. AFib semptomlarınız kötüleşirse sağlık ekibinize bildirin .

Referanslar:

Atriyal Fibrilasyonun 14 Belirtisi Ve Güncel Tedavisi

Sağlık Bilgisi Paylaş !