Angelman Sendromu Nedir? 4 Belirtisi, Tanısı, Tedavisi
Angelman Sendromu, nöro-gelişimsel bir bozukluk olup, ilk olarak 1965 yılında İngiliz çocuk nöroloğu Dr. Harry Angelman tarafından tanımlanmıştır. Bu sendrom, genetik mutasyonlar sonucu ortaya çıkan bir durumdur ve bireylerde ciddi gelişimsel gecikmelere, motor becerilerde bozukluklara, konuşma yetersizliğine ve tipik bir mutlu yüz ifadesine yol açar. Angelman Sendromu, nadir görülen genetik bozukluklardan biridir; her 12.000 ila 20.000 doğumda bir meydana gelir. Bu bozuklukla doğan çocuklar, genellikle doğum anında sağlıklı görünürler ancak gelişimsel gecikmeler ve diğer semptomlar bebeklik döneminde belirginleşir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Angelman Sendromu Nedir? 4 Belirtisi, Tanısı, Tedavisi
Angelman Sendromu’na sahip bireylerde en yaygın özelliklerden biri, mutlu ve neşeli bir ruh halidir. Bu bireyler sıklıkla gülümser, kahkaha atar ve sosyal olarak dışa dönük davranışlar sergilerler. Ancak, bu mutluluk hali ağır gelişimsel gecikmeler ve nörolojik sorunlarla birlikte gelir. Zihinsel engeller, kas kontrolü problemleri ve konuşma yetisinde ciddi bozukluklar, bu sendromun karakteristik özellikleri arasında yer alır. Sendromun ortaya çıkışı, genellikle 1-3 yaşları arasında belirginleşir, çünkü bu dönemde çocukların gelişiminde gerilikler daha açık hale gelir.
Angelman Sendromu, genellikle kromozom 15’teki UBE3A geninin mutasyonu veya silinmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu gen, beyinde belirli proteinlerin düzenlenmesinden sorumlu olup, UBE3A geninde meydana gelen bozukluklar beynin normal gelişimini engeller. Sonuç olarak, bireyin bilişsel yetenekleri, motor fonksiyonları ve dil becerileri olumsuz etkilenir. Angelman Sendromu’nun anlaşılmasında genetik araştırmalar büyük ilerlemeler kaydetmiş olmasına rağmen, hala bu hastalığın tam anlamıyla tedavi edilmesi mümkün değildir.
Angelman Sendromu hakkında yapılan bilimsel araştırmalar, genetik bozuklukların nasıl ortaya çıktığını ve bireyleri nasıl etkilediğini anlamak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu yazıda, Angelman Sendromu’nun belirtileri, nedenleri, tanısı ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Amacımız, bu nadir görülen genetik bozukluğu daha yakından tanıyarak, hem sağlık profesyonellerine hem de bu konuda bilgi arayan bireylere yol göstermektir.
Angelman Sendromu Nedir?
Angelman Sendromu, nöro-genetik bir bozukluk olup genellikle gelişimsel gecikmeler, konuşma eksikliği, hareket bozuklukları ve karakteristik bir mutlu davranış profili ile kendini gösterir. Sendrom, ilk kez 1965 yılında İngiliz pediatrist Dr. Harry Angelman tarafından tanımlanmıştır. Genetik kökenli bir rahatsızlık olan Angelman Sendromu, genellikle 15. kromozomdaki UBE3A genindeki hatalardan veya bu genin eksikliğinden kaynaklanır. UBE3A geni, sinir sisteminde kritik rol oynayan bir proteini üretir ve bu genin işlev bozukluğu, beynin gelişim ve fonksiyon süreçlerinde aksaklıklara yol açar. Bu bozukluk çoğu zaman genetik mirasla ilişkili değildir; genellikle rastgele meydana gelen genetik değişiklikler sonucunda oluşur. Ancak nadiren, sendrom ebeveynlerden gelen genetik anormallikler yoluyla geçebilir.
Angelman Sendromu olan bireyler genellikle dikkat çeken fiziksel ve davranışsal özelliklere sahiptir. Tipik olarak, mutlu ve gülümseyen bir yüz ifadesi, sık sık kahkaha atma, hiperaktivite, uyku sorunları ve denge ile hareket koordinasyonunda belirgin zorluklar görülür. Bu bireyler konuşma becerilerinde ciddi sınırlamalar yaşarken, alıcı dil becerileri (anlama yetisi) genellikle daha iyi seviyededir. Epilepsi nöbetleri, düşük kas tonu (hipotoni), hafif düzeyde kafa büyüklüğü (mikrosefali) ve karakteristik yüz hatları da yaygın belirtiler arasındadır. Angelman Sendromu yaşam boyu süren bir durumdur ve tedavisi yoktur, ancak erken müdahale, fizik tedavi, konuşma terapisi ve özel eğitimle yaşam kalitesinin artırılması mümkündür.
Angelman Sendromu Belirtileri
Angelman Sendromu, çeşitli fiziksel, nörolojik ve davranışsal belirtilerle kendini gösteren kompleks bir genetik bozukluktur. Bu belirtiler genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilir, ancak bazı durumlarda tanı konulması gecikebilir. Belirtiler bireyden bireye farklılık gösterebilir, ancak Angelman Sendromu’na özgü birkaç ana özellik sıklıkla görülür.
1. Nörolojik ve Gelişimsel Belirtiler
Angelman Sendromu olan bireylerde nörolojik ve gelişimsel bozukluklar oldukça yaygındır. Bu belirtiler yaşamın erken dönemlerinden itibaren fark edilebilir ve genellikle aşağıdaki şekilde kendini gösterir:
- Gelişimsel Gecikme: Angelman Sendromu olan çocuklarda motor becerilerin (oturma, yürüme gibi) ve bilişsel yetilerin gelişimi beklenenden daha yavaş ilerler. Çoğu çocuk 6-12 aylıkken gelişimsel gecikme belirtileri göstermeye başlar.
- Konuşma Eksikliği veya Kısıtlılığı: Konuşma becerileri ciddi şekilde etkilenir. Angelman Sendromu olan bireyler, çok az kelime kullanabilir veya hiç konuşamayabilirler. Ancak alıcı dil yetileri, yani diğer insanların söylediklerini anlama kapasiteleri genellikle daha gelişmiştir.
- Epileptik Nöbetler: Epilepsi, Angelman Sendromu’nun sık görülen bir belirtisidir. Bu nöbetler genellikle 2-3 yaşından itibaren başlar ve bireyin nörolojik gelişimini olumsuz etkileyebilir. EEG (elektroensefalogram) sonuçlarında da tipik olarak belirgin anormallikler gözlenir.
- Denge ve Koordinasyon Problemleri: Ataksi adı verilen hareket bozuklukları yaygındır. Bu durum, yürürken veya ayakta dururken denge sorunlarına yol açar. Ayrıca, ince motor becerilerde de (örneğin, bir objeyi kavrama) zorluklar yaşanır.
2. Fiziksel Belirtiler
Angelman Sendromu’nun fiziksel belirtileri, genellikle diğer genetik bozukluklardan ayırt edilmesine yardımcı olan karakteristik özellikleri içerir:
- Mikrosefali (Küçük Kafa Yapısı): Çocukluk döneminde kafa büyüklüğünün yaşıtlarına göre daha küçük olması sıkça görülür. Bu durum, genellikle yaşamın ikinci yılına kadar belirginleşir.
- Tipik Yüz Özellikleri: Angelman Sendromu’na sahip bireylerin yüz ifadelerinde bazı karakteristik özellikler bulunur. Genellikle geniş bir ağız, seyrek dişler, belirgin çene hattı ve kalkık burun bu özellikler arasında yer alır.
- Kas Tonusu Sorunları: Bebeklik döneminde hipotoni (düşük kas tonusu) sık görülür, ancak ilerleyen yıllarda spastisite (kas sertliği) veya hipermetropi (artmış kas hareketliliği) gibi durumlarla yer değiştirebilir.
- Uyku Bozuklukları: Angelman Sendromu olan bireylerde uyku düzeni oldukça problemli olabilir. Azalmış uyku süresi ve sık uyanmalar yaygındır, ancak bu durum genellikle yaş ilerledikçe bir miktar düzelebilir.
3. Davranışsal Belirtiler
Angelman Sendromu’na sahip bireylerin davranışsal özellikleri, hastalığın en dikkat çekici yönlerinden biridir. Bu belirtiler, sendromun karakteristik tanımlanmasına önemli katkı sağlar:
- Mutlu ve Neşeli Davranışlar: Angelman Sendromu olan bireyler genellikle sürekli mutlu bir ifadeye sahiptir. Kahkaha atma ve gülümseme, bu bireylerde sıklıkla gözlemlenen bir davranış şeklidir.
- Hiperaktivite: Sendrom, genellikle yüksek enerji seviyesi ve kısa dikkat süresi ile karakterizedir. Bu durum, çocukluk döneminde daha belirgin olabilir.
- Ellerde Sürekli Hareket: Angelman Sendromu olan bireyler, elleriyle sürekli çırpma veya ovuşturma gibi tekrarlayan hareketler sergileyebilir.
- Sosyal İlişkilerde Güçlü Yönler: Konuşma eksikliğine rağmen, Angelman Sendromu olan bireyler genellikle sosyal etkileşimlerde oldukça başarılıdır. Çoğu zaman insanlara karşı sıcak, sevecen ve ilişki kurmaya açık bir tutum sergilerler.
4. Diğer Belirtiler
Angelman Sendromu’nun bazı nadir ve spesifik belirtileri de vardır:
- Hipopigmentasyon: Angelman Sendromu’na sahip bireylerde cilt, saç ve gözlerde pigment eksikliği görülebilir. Bu durum, özellikle sendromun genetik nedenine bağlı olarak ortaya çıkar.
- Beslenme Problemleri: Bebeklik döneminde yetersiz emme refleksi veya yemek yeme zorlukları gibi problemler yaygın olabilir.
- Aşırı Tükürük Salgılama ve Dili Dışarı Çıkartma: Bazı bireylerde ağız kaslarının kontrolüne bağlı olarak aşırı salya üretimi ve dilin sık sık dışarıda olması gözlemlenebilir.
Angelman Sendromu belirtileri, her bireyde farklı şiddet ve kombinasyonlarda görülebilir. Bu nedenle, semptomların erken tanınması ve bireysel ihtiyaçlara göre özel tedavi ve destek planlarının oluşturulması büyük önem taşır. Multidisipliner bir yaklaşımla, belirtilerin kontrol altına alınması ve bireyin yaşam kalitesinin artırılması mümkündür.
Angelman Sendromu Nedenleri
Angelman Sendromu, kromozom 15 üzerinde bulunan UBE3A geninin işlevini kaybetmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu gen, sinir hücrelerinde proteinleri parçalayan ve düzenleyen bir enzimin üretiminden sorumludur. Beyin hücreleri arasında sağlıklı bir iletişim sağlanabilmesi için bu enzimin normal bir şekilde çalışması gerekmektedir. UBE3A genindeki işlev bozukluğu, sinir hücrelerinin gerektiği gibi çalışamamasına ve nörolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
Genellikle Angelman Sendromu, UBE3A geninin anneden miras alınan kopyasında meydana gelen bir mutasyonla ilişkilidir. Bu genin annenin kromozomundan gelen kopyası, beynin belirli bölgelerinde aktiftir, ancak babadan gelen kopyası bu bölgelerde pasif durumdadır. Dolayısıyla, annenin kopyasında bir sorun olduğunda, UBE3A geninin işlevi bozulur ve bu da Angelman Sendromu’na yol açar.
Angelman Sendromu’nun dört ana genetik nedeni vardır:
- Kromozomal Silinme: Kromozom 15’in anneden miras alınan kısmında UBE3A geninin de bulunduğu bölgenin silinmesidir. Bu, sendromun en yaygın nedenidir ve vakaların yaklaşık %70’inde görülür.
- UBE3A Gen Mutasyonu: Anneden alınan UBE3A genindeki mutasyonlar, bu genin düzgün çalışmamasına neden olur.
- Uniparental Disomi: Birey, her iki kromozom 15 kopyasını da babasından miras aldığında bu durum ortaya çıkar. Normalde bir kopya anneden, bir kopya babadan alınmalıdır.
- İmprinting Bozukluğu: Kromozom 15 üzerinde, hangi genin aktif olacağını belirleyen bir mekanizmanın bozulmasıyla meydana gelir.
Angelman Sendromu Tanısı
Angelman Sendromu tanısı, genellikle çocuğun gelişimsel sorunlarının fark edilmesiyle başlayan bir süreçtir. Bu sendrom, doğumda genellikle belirgin belirtiler göstermese de, bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimsel gecikmeler dikkat çekmeye başlar. Ailelerin veya çocuk doktorlarının fark ettiği ilk işaretler, oturma, emekleme, yürüme gibi motor gelişim basamaklarındaki gecikmeler ve konuşma eksiklikleri olabilir. Tanının doğrulanabilmesi için klinik değerlendirmeler, genetik testler ve belirli semptomların gözlemlenmesi gereklidir.
- Klinik Değerlendirme ve Belirtiler: Angelman Sendromu’nun tanısında en önemli adım, fiziksel ve davranışsal özelliklerin değerlendirilmesidir. Çocuğun sürekli gülümseyen yüz ifadesi, sık sık kahkaha atması, hiperaktivite, hareket koordinasyonu bozuklukları ve konuşma yeteneğinin ciddi derecede sınırlı olması gibi özellikler tanıyı yönlendiren ipuçlarıdır. Ayrıca, uyku düzeninde bozukluklar ve nöbet geçirme öyküsü gibi belirtiler, doktorların sendromdan şüphelenmesine neden olabilir.
- Genetik Testler: Angelman Sendromu tanısının kesinleşmesi genetik testlerle sağlanır. Bu testler, 15. kromozomdaki UBE3A genindeki anormallikleri araştırır. Tanıda kullanılan başlıca genetik testler arasında şunlar yer alır:
- Moleküler Testler: DNA metilasyon testi, UBE3A geninin anne kaynaklı olup olmadığını ve genin işlevsel olup olmadığını kontrol eder. Angelman Sendromu vakalarının yaklaşık %80-85’inde bu testler genetik bir anormallik tespit eder.
- Fluorescent In Situ Hybridization (FISH): Kromozomlardaki eksiklikleri ve yapısal bozuklukları tespit etmek için kullanılır.
- Gen Dizileme: Nadir görülen mutasyonları veya diğer genetik değişiklikleri belirlemek için yapılan bir testtir.
- Ayrıcı Tanı: Angelman Sendromu, Rett Sendromu, otizm ve diğer genetik sendromlarla karıştırılabilir. Bu nedenle, benzer belirtileri gösteren diğer durumları ekarte etmek için detaylı bir değerlendirme gereklidir. Özellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda görülen hiperaktivite ve sosyal etkileşim özellikleri, Angelman Sendromu ile karıştırılabilir. Ancak Angelman Sendromu’nda epilepsi ve belirgin motor koordinasyon sorunlarının varlığı, ayırt edici kriterlerdir.
Angelman Sendromu tanısının erken konulması, çocuğun ihtiyaçlarına yönelik özel bir tedavi planının hazırlanması için büyük önem taşır. Erken teşhis sayesinde aileler, gerekli eğitim ve terapi programlarına yönlendirilerek çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarma şansı bulabilir. Ayrıca genetik danışmanlık, ailelere sendromun nedenleri, genetik geçiş ihtimali ve diğer çocuklarda görülme riski hakkında bilgi sağlar.
Angelman Sendromu Tedavisi
Angelman Sendromu genetik bir bozukluk olduğu için doğrudan bir tedavisi yoktur; ancak, semptomların yönetilmesi ve bireyin yaşam kalitesinin artırılması için bir dizi destekleyici tedavi uygulanabilir. Bu tedavi yaklaşımları, genellikle multidisipliner bir ekibin koordinasyonunu gerektirir ve bireyin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilir. Tedavi planı; fiziksel, zihinsel ve davranışsal semptomların hafifletilmesi ve bireyin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefler.
1. İlaç Tedavisi
Angelman Sendromu’nun en yaygın semptomlarından biri olan epileptik nöbetlerin kontrol altına alınması için antiepileptik ilaçlar kullanılır. Nöbetlerin türüne ve şiddetine bağlı olarak ilaç seçimi yapılır ve düzenli takiplerle ilaç dozu ayarlanır. Epilepsi yönetimi, bireyin günlük yaşamını kolaylaştırmak için kritik bir adımdır. Uyku sorunları da Angelman Sendromu’nda sık görüldüğünden, melatonin veya başka uyku düzenleyici ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca, hiperaktivite ve dikkat problemleri için bazı durumlarda davranışsal terapilere ek olarak ilaç tedavisi uygulanabilir.
2. Terapi ve Rehabilitasyon
Fiziksel, dilsel ve zihinsel gelişimi desteklemek için çeşitli terapiler büyük önem taşır:
- Fizik Tedavi: Denge ve hareket bozukluklarını iyileştirmek için fizik tedavi uygulanır. Kas güçsüzlüğü ve hareket koordinasyonu sorunları olan bireylerde, yürüme, oturma ve denge sağlama gibi temel motor beceriler üzerinde çalışılır.
- Konuşma Terapisi: Angelman Sendromu’nda konuşma becerileri genellikle sınırlı olduğundan, iletişim yeteneğini geliştirmek için konuşma terapisi uygulanır. İşitsel anlama genellikle daha iyi olduğu için işaret dili, resimli iletişim kartları veya elektronik iletişim cihazları gibi alternatif yöntemler kullanılabilir.
- Ergoterapi: Günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirme becerisini artırmayı hedefleyen ergoterapi, bireylerin daha bağımsız bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir.
- Davranışsal Terapiler: Hiperaktivite, odaklanma güçlüğü ve olası uyum sorunlarının yönetimi için davranışsal terapiler önemli bir yere sahiptir.
3. Eğitim ve Sosyal Destek
Angelman Sendromu olan bireylerin eğitimi, özel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Özel eğitim programları, bireylerin öğrenme potansiyellerini artırmayı ve sosyal becerilerini geliştirmeyi hedefler. Bu süreçte sabır ve bireysel farklılıklara saygı önemlidir. Erken müdahale programları, özellikle küçük yaşlarda daha etkili sonuçlar sağlayabilir. Ayrıca, sosyal destek grupları ve aile danışmanlığı, hem bireylerin hem de ailelerin bu süreçte yalnız hissetmemesini sağlar.
4. Beslenme ve Genel Sağlık Yönetimi
Angelman Sendromu olan bireylerde genellikle yutma güçlüğü ve yemek yeme sırasında koordinasyon sorunları görülebilir. Bu durum, bireyin beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Diyetisyenler tarafından önerilen özel beslenme planları, bireyin sağlıklı büyüme ve gelişimini destekleyebilir. Ayrıca, kemik sağlığını korumak için D vitamini ve kalsiyum takviyeleri önerilebilir, çünkü bu bireylerde kemik yoğunluğunda azalma riski bulunur.
5. Araştırma ve Gelecek Perspektifleri
Genetik tedavi alanındaki gelişmeler, Angelman Sendromu tedavisi için umut vaat etmektedir. Özellikle, genetik düzenleme teknolojileri (CRISPR-Cas9 gibi) ve gen tedavisi üzerine yapılan çalışmalar, UBE3A geninin işlevselliğini artırmayı hedeflemektedir. Bununla birlikte, şu anda bu yöntemler deneysel aşamada olup, klinik uygulamalara dönüşmesi zaman alacaktır.
Sonuç
Angelman Sendromu, genetik kökenli nadir bir nöro-gelişimsel bozukluk olarak bireylerin yaşamını önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Bu sendrom, fiziksel, zihinsel ve davranışsal alanlarda geniş bir yelpazede semptomlarla kendini gösterir. Özellikle konuşma becerilerindeki ciddi kısıtlamalar, motor koordinasyon sorunları ve epilepsi nöbetleri, bireyin günlük yaşamında karşılaştığı başlıca zorluklardandır. Ancak, bu bireylerin dikkat çeken mutlu ve neşeli doğası, sosyal uyumlarını ve çevreyle etkileşimlerini güçlendirebilir. Bu nedenle Angelman Sendromu, sadece fiziksel belirtileri değil, aynı zamanda bireyin çevresel etkileşimlerini ve yaşam kalitesini de göz önünde bulundurarak ele alınmalıdır.
Sendromun tedavisi bulunmamakla birlikte, erken teşhis ve müdahale, bireylerin potansiyelini en üst seviyeye çıkarmada kritik öneme sahiptir. Fizik tedavi, konuşma terapisi, özel eğitim ve davranışsal destek programları, bireylerin fiziksel ve bilişsel gelişimini destekleyebilir. Ayrıca, epilepsi ve uyku sorunları gibi spesifik semptomlar uygun tıbbi tedaviyle kontrol altına alınabilir. Bu süreçte, ailelerin ve bakıcıların desteklenmesi de büyük önem taşır. Angelman Sendromu ile yaşayan bireylerin aileleri, çeşitli eğitim ve destek gruplarından faydalanarak, bu zorlu süreçte bilgi ve dayanışma sağlayabilir.
Sonuç olarak, Angelman Sendromu yaşam boyu süren bir durum olmasına rağmen, doğru destek ve tedavi yaklaşımlarıyla bireylerin yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Toplumda bu sendrom hakkında farkındalık yaratmak, hem bu bireylerin kabul görmesine hem de ihtiyaç duydukları özel desteğin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca, genetik araştırmaların ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, Angelman Sendromu’nun daha iyi anlaşılması ve yönetilmesi için umut vadetmektedir. Bu alanda ilerleyen çalışmalar, gelecekte daha etkili tedavi ve destek yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayabilir.
Referanslar:
- Angelman Sendromu Nedir? 4 Belirtisi, Tanısı, Tedavisi
- Williams, C. A. (2010). “Angelman Syndrome: Consensus for Diagnostic Criteria.” American Journal of Medical Genetics Part A, 56(4), 342-349.
- Lossie, A. C., Whitney, M. M., & Driscoll, D. J. (2001). “Genetic and Epigenetic Mechanisms in Angelman Syndrome.” Developmental Medicine & Child Neurology, 43(4), 268-275.
- Buiting, K. (2010). “Prader-Willi and Angelman Syndromes.” American Journal of Medical Genetics Part A, 154C(3), 365-376.
- Chamberlain, S. J. (2014). “RNF2/PCGF1 H2A Ubiquitylation in Angelman Syndrome Pathogenesis.” Human Molecular Genetics, 23(15), 4115-4123.
- Dagli, A. I., & Tan, W. H. (2015). “Clinical Features of Angelman Syndrome Resulting from UBE3A Mutations.” Journal of Pediatric Genetics, 54(5), 389-398.
- Kishino, T., Lalande, M., & Wagstaff, J. (1997). “UBE3A/E6-AP Mutations in Angelman Syndrome.” Nature Genetics, 15(1), 70-73.
- Larsen, J., & Miller, M. T. (2018). “UBE3A and Autism: Beyond the Maternal Epigenome.” Epigenomics, 10(3), 365-381.
- Mabb, A. M., & Zylka, M. J. (2014). “Angelman Syndrome: Insights into Genomic Imprinting and Neurodevelopment.” Trends in Neurosciences, 37(6), 292-300.
- Sahoo, T., & Beaudet, A. L. (2006). “Uniparental Disomy and Imprinting Disorders.” American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics, 142C(4), 320-325.
- Wagstaff, J. (1998). “Angelman Syndrome.” Current Opinion in Pediatrics, 10(6), 621-629.
- Van Buggenhout, G., & Fryns, J. P. (2009). “Angelman Syndrome.” European Journal of Human Genetics, 17(2), 136-143.
- Tan, W. H., Bird, L. M., & Ellaway, C. J. (2011). “Angelman Syndrome: Clinical Profile and Therapeutic Management.” Orphanet Journal of Rare Diseases, 6, 47.
- Williams, C. A., & Beaudet, A. L. (2006). “Molecular Epigenetics and Angelman Syndrome.” Nature Genetics, 12(2), 121-127.
- Jiang, Y. H., & Liu, Q. (2014). “Epigenetic Dysregulation in Angelman Syndrome and Related Disorders.” Epigenomics, 6(3), 343-353.
- Yamada, K., & Tanaka, T. (2015). “UBE3A Gene and Its Role in Neurological Disorders.” Nature Reviews Genetics, 16(3), 194-207.
- Smith, A., & Dipple, K. M. (2019). “Prader-Willi and Angelman Syndrome: Mechanisms of Imprinting and Clinical Features.” The Journal of Pediatrics, 207, 203-208.
- Grier, M. D., & Carson, R. P. (2017). “Angelman Syndrome and Epilepsy.” Epilepsy Research, 134, 19-24.
- Peters, S. U., & Sahoo, T. (2010). “Cognitive and Behavioral Characteristics of Angelman Syndrome.” Developmental Neurorehabilitation, 13(3), 131-136
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/