Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi, Tedavisi

100 / 100

Anjina pektoris, genellikle göğüs bölgesinde hissedilen, kalp kasına yeterli miktarda oksijen taşınamaması sonucu ortaya çıkan bir ağrı veya rahatsızlık hissi olarak tanımlanır. Bu durum, genellikle koroner arterlerin daralması veya tıkanması ile ilişkilidir ve kalp kasının artan oksijen talebini karşılayamaması nedeniyle meydana gelir. Anjina, kalp hastalıklarının bir belirtisi olarak karşımıza çıkabilir ve çoğu zaman ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. Kalp krizi riskinin habercisi olabileceğinden, anjina belirtileri olan bireylerin tıbbi bir değerlendirme yapması hayati önem taşır.

Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi (Göğüs Ağrısı)

Anjina pektoris genellikle fiziksel efor, stres veya soğuk hava gibi durumlarda tetiklenir. Bunun nedeni, bu koşullar altında kalbin daha fazla oksijen talep etmesidir. Anjina pektoris, iki ana türde sınıflandırılır: stabil anjina ve unstabil anjina. Stabil anjina, genellikle öngörülebilir bir şekilde ortaya çıkar ve dinlenme veya ilaç kullanımı ile geçer. Unstabil anjina ise daha ciddi bir durumdur, dinlenme sırasında bile görülebilir ve kalp krizine yol açma riski taşır. Bu ayrım, tedavi stratejilerini belirlemek açısından büyük önem taşır.

Modern yaşam tarzı, anjina pektoris gibi kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkma riskini artırmaktadır. Düzensiz beslenme, sigara kullanımı, obezite, yüksek tansiyon ve stres gibi faktörler, koroner arter hastalığının temel nedenlerindendir ve bu durum anjina belirtilerini tetikleyebilir. Özellikle yaş, cinsiyet ve genetik faktörler gibi kontrol edilemeyen risk faktörleri de anjina gelişiminde rol oynar. Erken teşhis ve doğru bir tedavi planı, hastalığın ilerlemesini önlemede kritik rol oynar.

Bu makalede, anjina pektoris hakkında kapsamlı bilgi sunulacaktır. Anjina pektoris belirtilerinin nasıl tanımlanabileceği, altında yatan nedenler ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, anjina pektoris ile ilişkili risk faktörleri ve bu risklerin nasıl yönetilebileceği üzerine de odaklanılacaktır. Anjina pektoris, doğru müdahale ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilen bir durumdur; bu nedenle, farkındalık yaratmak, önlem almak ve tedaviye zamanında başlamak büyük önem taşır.

Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi (Göğüs Ağrısı)

Anjina Pektoris Türleri

Anjina pektoris, göğüs bölgesinde hissedilen sıkışma, yanma veya ağrı hissi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu ağrı genellikle kalp kasının yeterince oksijen alamaması sonucu ortaya çıkar. Anjina pektoris, nedenleri, semptomları ve ortaya çıkış şekline göre farklı türlere ayrılır. Her türün özellikleri ve tedavi yaklaşımları farklıdır. İşte anjina pektorisin başlıca türleri:

1. Stabil Anjina (Klasik Anjina)

  • Tanım: Stabil anjina, genellikle fiziksel aktivite sırasında veya stres gibi durumlarda ortaya çıkan ve dinlenme ile geçen bir göğüs ağrısı türüdür. Bu tür anjina, koroner arterlerde daralmaya bağlı olarak kalp kasına yetersiz kan akışı nedeniyle oluşur.
  • Belirtiler:
    • Fiziksel efor sırasında göğüste baskı veya sıkışma hissi.
    • Ağrı genellikle dinlenme ile veya nitrogliserin gibi ilaçlarla geçer.
    • Ağrı çeneye, kollara veya sırta yayılabilir.
  • Kritik Özellik: Stabil anjina, öngörülebilir bir düzen sergiler; belirli bir aktivite düzeyi veya tetikleyici faktör ağrıyı başlatır.
  • Tedavi: Risk faktörlerini azaltmak (sigarayı bırakma, kilo kontrolü), yaşam tarzı değişiklikleri ve beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri gibi ilaçlar kullanılır.

2. Kararsız Anjina

  • Tanım: Kararsız anjina, daha ciddi bir durumdur ve genellikle akut koroner sendromun bir parçası olarak görülür. Bu tür anjina, önceden mevcut olan stabil anjina semptomlarının aniden kötüleşmesi veya ilk kez ortaya çıkan anjina şeklinde olabilir.
  • Belirtiler:
    • Dinlenme sırasında ortaya çıkabilir.
    • Fiziksel aktiviteyle bağlantılı olmayan beklenmedik ağrı nöbetleri.
    • Nitrogliserin gibi ilaçlarla ağrının geçmeyebilir.
  • Kritik Özellik: Kararsız anjina, kalp krizi riskini artıran ciddi bir durumdur ve acil tıbbi müdahale gerektirir.
  • Tedavi: Hastane yatışı, antiplatelet tedavi (ör. aspirin, klopidogrel), antikoagülanlar ve gerektiğinde anjiyoplasti veya stent yerleştirilmesi.

3. Prinzmetal Anjinası (Varyant Anjina)

  • Tanım: Koroner arterlerin spazmına bağlı olarak oluşan bir tür anjinadır. Bu spazmlar, arterdeki kan akışını geçici olarak kısıtlayarak ağrıya neden olur. Genellikle arterlerde ciddi bir tıkanıklık olmaksızın ortaya çıkar.
  • Belirtiler:
    • Genellikle dinlenme sırasında meydana gelir.
    • Göğüs ağrısı yoğun olabilir ve geceleri sıkça görülür.
    • Ağrı atakları sırasında EKG’de ST segment yükselmesi görülebilir.
  • Kritik Özellik: Fiziksel aktivite ile tetiklenmez, daha çok stres, soğuk hava veya sigara içmek gibi dış faktörlerle ilişkilidir.
  • Tedavi: Nitrogliserin ve kalsiyum kanal blokerleri ile koroner spazmların kontrol altına alınması hedeflenir.

4. Mikrovasküler Anjina (Sendrom X)

  • Tanım: Koroner arterlerde büyük bir tıkanıklık olmamasına rağmen, kalp kasına yeterince kan ulaşmaması nedeniyle oluşur. Mikrovasküler düzeyde, küçük damarların disfonksiyonu nedeniyle ortaya çıkar.
  • Belirtiler:
    • Stabil anjinaya benzer göğüs ağrısı.
    • Fiziksel aktivite sırasında ortaya çıkabilir, ancak çoğu zaman uzun süreli ve şiddetlidir.
    • Nitrogliserine yanıt genellikle sınırlıdır.
  • Kritik Özellik: Kadınlarda daha sık görülür ve standart koroner anjiyografi ile tespit edilemez.
  • Tedavi: Mikrovasküler disfonksiyonun düzeltilmesine yönelik aspirin, statinler ve beta blokerler gibi ilaçlar kullanılır.

5. Dekubitus Anjina

  • Tanım: Özellikle yatarken ortaya çıkan bir anjina türüdür. Kalbin yatay pozisyonda artan iş yüküne veya dolaşımda kanın yeniden dağılımına bağlı olarak gelişir.
  • Belirtiler:
    • Yatarken göğüste baskı ve sıkışma hissi.
    • Ağrı genellikle oturur pozisyonda hafifler.
  • Kritik Özellik: Kalp yetmezliği veya ciddi koroner arter hastalığı olan hastalarda daha sık görülür.
  • Tedavi: Yatış pozisyonunun değiştirilmesi, kalp üzerindeki yükü azaltan ilaçlar ve altta yatan nedenin tedavisi.

6. Postprandial Anjina

  • Tanım: Yemekten sonra artan kalp iş yüküne bağlı olarak ortaya çıkan bir anjina türüdür.
  • Belirtiler:
    • Özellikle ağır bir yemek sonrası göğüs ağrısı.
    • Ağrı, sindirim sırasında kalbin oksijen ihtiyacının artması nedeniyle ortaya çıkar.
  • Kritik Özellik: Yemeğin ardından ortaya çıkan göğüs ağrısı karakteristiktir.
  • Tedavi: Hafif yemekler yemek ve sindirim sırasında kan akışını dengelemek için yaşam tarzı değişiklikleri önerilir.

Her bir anjina türünün kendine özgü özellikleri ve tetikleyici faktörleri vardır. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi yaklaşımları, anjina türüne özgü olarak planlanmalıdır. Anjina türü ne olursa olsun, kalp sağlığını desteklemek için risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve düzenli tıbbi takip büyük önem taşır.

Anjina Pektoris Belirtileri

Anjina pektoris, kalp kasına yeterli miktarda oksijen taşınamaması durumunda ortaya çıkan göğüs ağrısı ya da rahatsızlık hissi ile karakterize bir durumdur. Bu belirtiler genellikle fiziksel efor, stres veya duygusal yüklenme gibi durumlarla tetiklenir. Anjina pektoris belirtileri, şiddet ve süre açısından farklılık gösterebilir. Belirtiler iki ana gruba ayrılır: stabil anjina ve unstabil anjina. Her iki durumun belirtileri de dikkate alınmalı ve ciddi bir tıbbi durumun habercisi olabileceği unutulmamalıdır. İşte anjina pektoris belirtilerinin detayları:

1. Göğüs Ağrısı veya Rahatsızlık

  • Anjina pektoris belirtisinin en yaygın ve karakteristik özelliğidir. Ağrı genellikle göğüsün ortasında, sternum (göğüs kemiği) arkasında hissedilir.
  • Ağrı, sıkıştırıcı, baskılayıcı veya yanma hissi şeklinde tanımlanabilir.
  • Ağrı süresi genellikle birkaç dakika ile sınırlıdır ve dinlenme ya da nitrogliserin alımıyla geçer (stabil anjina durumunda).
  • Unstabil anjinada ise ağrı daha uzun süreli olabilir ve dinlenme ile geçmeyebilir.

2. Yayılan Ağrı

  • Göğüste başlayan ağrı sıklıkla vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Yayılma bölgeleri şunlardır:
    • Sol kol (en yaygın olarak etkilenir)
    • Boyun ve çene
    • Sırt
    • Omuzlar
    • Bazen karın üst kısmı
  • Bu ağrı genellikle birden fazla bölgeyi etkiler ve kişiler bu hissi “baskı” veya “ezilme” olarak tanımlar.

3. Fiziksel Aktiviteyle Ortaya Çıkma

  • Stabil anjina belirtileri genellikle fiziksel efor sırasında ortaya çıkar. Merdiven çıkma, koşma veya ağır bir nesne kaldırma gibi aktiviteler ağrıyı tetikleyebilir.
  • Stres, soğuk hava veya ağır bir yemek sonrası belirtiler daha belirgin hale gelebilir.
  • Dinlenmeyle belirtiler genellikle azalır.

4. Nefes Darlığı

  • Kalp kasına yeterli oksijen ulaşamaması, nefes almayı zorlaştırabilir.
  • Hastalar sık sık “hava açlığı” veya “nefes yetmeme hissi” tanımlarlar.
  • Bu durum özellikle fiziksel aktivite sırasında belirginleşir ve istirahatle hafifler.

5. Soğuk Terleme

  • Anjina sırasında sempatik sinir sisteminin aktivasyonu, soğuk ve yapışkan terlemelere neden olabilir.
  • Hastalar genellikle bu durumu “ani bir terleme atağı” olarak ifade ederler.
  • Bu belirtiler, ağrıyla birlikte ortaya çıkabilir ve özellikle unstabil anjinada daha yaygındır.

6. Baş Dönmesi ve Sersemlik

  • Kan akışındaki azalma nedeniyle beyine yeterli oksijen gitmediğinde baş dönmesi veya sersemlik hissi oluşabilir.
  • Bu belirti genellikle kısa süreli ve geçicidir, ancak bazı durumlarda bayılmaya neden olabilir.

7. Mide Bulantısı ve Hazımsızlık

  • Göğüs ağrısı ile birlikte hazımsızlık, mide bulantısı veya dolgunluk hissi görülebilir.
  • Bu belirtiler özellikle kadınlarda ve yaşlı hastalarda daha sık görülür.

8. Çarpıntı

  • Anjina sırasında, kalp oksijen ihtiyacını karşılamaya çalıştığı için çarpıntı hissi ortaya çıkabilir.
  • Hastalar kalp atışlarının hızlandığını veya düzensizleştiğini hissedebilir.

9. Belirtilerin Süresine ve Şiddetine Göre Değişiklik

  • Stabil anjina: Belirtiler genellikle birkaç dakika sürer, tetikleyici bir durum (örneğin egzersiz) sonrası başlar ve dinlenmeyle geçer.
  • Unstabil anjina: Belirtiler daha uzun sürebilir, dinlenmeyle düzelmeyebilir ve daha şiddetli olabilir. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir.

10. Kadın ve Yaşlılarda Belirtilerin Farklılığı

  • Kadınlarda ve yaşlı bireylerde anjina belirtileri farklılık gösterebilir:
    • Göğüs ağrısı yerine daha çok yorgunluk, hazımsızlık, çene ağrısı veya sırt ağrısı şeklinde belirtiler görülür.
    • Bu durum, anjina pektoris tanısının gecikmesine neden olabilir.

Anjina pektoris belirtilerinin herhangi biri fark edildiğinde, özellikle de ağrı şiddetliyse, uzun süreliyse veya dinlenmeyle geçmiyorsa, hemen bir doktora başvurulmalıdır. Bu belirtiler, kalp krizi gibi ciddi bir durumun habercisi olabilir ve erken müdahale hayat kurtarıcıdır.

Anjina Pektoris Nedenleri

Kalp kasına giden kan akışının azalmasından kaynaklanır. Kan, kalp kasının hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu oksijeni taşır. Kalp kası yeterince oksijen alamadığında iskemi adı verilen bir duruma neden olur. Kalp kasına kan akışının azalmasının en yaygın nedeni koroner arter hastalığıdır (KAH). Kalp (koroner) arterler plak adı verilen yağ birikintileri nedeniyle daraltılabilir. Buna ateroskleroz denir.

Bir kan damarındaki plaklar yırtılırsa veya kan pıhtısı oluşursa, bu durum, daralmış bir arterdeki akışı hızla bloke edebilir veya azaltabilir. Bu, kalp kasına giden kan akışını aniden ve ciddi şekilde azaltabilir. Oksijen talebinin düşük olduğu zamanlarda (örneğin dinlenme sırasında) kalp kası, anjina semptomlarını tetiklemeden, azalan kan akışı miktarı üzerinde çalışmaya devam edebilir. Ancak egzersiz yaparken olduğu gibi oksijen talebi arttığında anjina ortaya çıkabilir.

Risk Faktörleri

Aşağıdaki şeyler anjina riskini artırabilir:

  1. Artan yaş. Angina en çok 60 yaş ve üzeri yetişkinlerde görülür.
  2. Ailede kalp hastalığı öyküsü. Anneniz, babanız veya herhangi bir kardeşinizin kalp hastalığı ya da kalp krizi geçirip geçirmediğini sağlık uzmanınıza bildirin.
  3. Tütün kullanımı. Sigara içmek, tütün çiğnemek ve sigara dumanına uzun süre maruz kalmak, atardamarların iç yüzeylerine zarar vererek, kolesterol birikintilerinin toplanıp kan akışını engellemesine neden olabilir.
  4. Diyabet. Diyabet, aterosklerozu hızlandırıp kolesterol düzeylerini artırarak anjina ve kalp krizlerine yol açan koroner arter hastalığı riskini artırır.
  5. Yüksek tansiyon. Zamanla yüksek tansiyon, atardamarların sertleşmesini hızlandırarak atardamarlara zarar verir.
  6. Yüksek kolesterol veya trigliseritler. Kanda çok fazla kötü kolesterol (düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL)) arterlerin daralmasına neden olabilir. Yüksek LDL, anjina ve kalp krizi riskini artırır. Kandaki yüksek seviyedeki trigliseritler de sağlıksızdır.
  7. Diğer sağlık koşulları. Kronik böbrek hastalığı, periferik arter hastalığı, metabolik sendrom veya felç öyküsü riski artırır.
  8. Yeterli egzersiz yok. Hareketsiz bir yaşam tarzı yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve obeziteye katkıda bulunur. Sizin için en iyi olan egzersiz türü ve miktarı hakkında sağlık uzmanınızla konuşun.
  9. Obezite. Obezite, anjinaya neden olabilecek kalp hastalığı için bir risk faktörüdür. Fazla kilolu olmak, kalbin vücuda kan sağlamak için daha fazla çalışmasına neden olur.
  10. Duygusal stres. Çok fazla stres ve öfke kan basıncını yükseltebilir. Stres sırasında üretilen hormonların dalgalanması arterleri daraltabilir ve anjinayı kötüleştirebilir.
  11. İlaçlar. Bazı migren ilaçları gibi kan damarlarını daraltan ilaçlar Prinzmetal anjinasını tetikleyebilir.
  12. Uyuşturucu kötüye kullanımı. Kokain ve diğer uyarıcılar kan damarı spazmlarına neden olabilir ve anjinayı tetikleyebilir.
  13. Soğuk sıcaklıklar. Soğuğa maruz kalmak Prinzmetal anjinayı tetikleyebilir.

Komplikasyonlar

Göğüs ağrısı, yürüme gibi bazı aktiviteleri rahatsız edici hale getirebilir. Ancak en tehlikeli komplikasyon kalp krizidir.

Kalp krizinin uyarı işaretleri ve semptomları şunları içerir:

  1. Göğsün ortasında birkaç dakikadan uzun süren basınç, dolgunluk veya sıkışma hissi
  2. Göğsün ötesine, omuza, kola, sırta, hatta dişlere ve çeneye uzanan ağrı
  3. Bayılma
  4. Yaklaşan kıyamet duygusu
  5. Göğüs ağrısı ataklarının artması
  6. Mide bulantısı ve kusma
  7. Üst karın bölgesinde (karın) devam eden ağrı
  8. Nefes darlığı
  9. Terlemek

Bu belirtilerden herhangi birine sahipseniz derhal acil tıbbi yardıma başvurun.

Önleme

Anjinayı tedavi etmek için kullanılan yaşam tarzı değişikliklerinin aynısını uygulayarak anjinin önlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Bunlar şunları içerir:

  1. Sigara içmemek.
  2. Sağlıklı bir diyet yemek.
  3. Alkolden kaçınmak veya sınırlamak.
  4. Düzenli egzersiz yapmak.
  5. Sağlıklı bir kiloyu korumak.
  6. Kalp hastalığına bağlı diğer sağlık durumlarını yönetmek.
  7. Stresi azaltmak.
  8. Kalp komplikasyonlarını önlemek için önerilen aşıları almak.

Anjina Pektoris Teşhisi

Teşhis için sağlık uzmanınız fizik muayene yapacak ve belirtileriniz hakkında sorular soracaktır. Ayrıca ailenizde kalp hastalığı öyküsü olup olmadığı da dahil olmak üzere herhangi bir risk faktörü hakkında size sorulacaktır.

Teşhis ve doğrulama için kullanılan testler şunları içerir:

  1. Elektrokardiyogram (EKG veya EKG). Bu hızlı ve ağrısız test, kalbin elektriksel aktivitesini ölçer. Yapışkan yamalar (elektrotlar) göğse, bazen de kollara ve bacaklara yerleştirilir. Teller elektrotları test sonuçlarını görüntüleyen bir bilgisayara bağlar. EKG , kalbin çok hızlı mı yoksa çok yavaş mı attığını veya hiç atmadığını gösterebilir. Sağlık uzmanınız ayrıca kalpteki kan akışının yavaşlayıp yavaşlamadığını veya kesintiye uğrayıp uğramadığını görmek için kalp ritmindeki kalıpları da arayabilir.
  2. Göğüs röntgeni. Göğüs röntgeni kalbin ve akciğerlerin durumunu gösterir. Göğüs ağrısı semptomlarına başka durumların neden olup olmadığını belirlemek ve kalbin büyüyüp büyümediğini görmek için göğüs röntgeni yapılabilir.
  3. Kan testleri. Kalp krizi gibi kalp kası hasar gördüğünde bazı kalp enzimleri kan dolaşımına karışır. Kardiyak enzim kan testi bu maddelerin tespit edilmesine yardımcı olabilir.
  4. Stres testi. Bazen kalp daha fazla çalıştığında anjinin teşhis edilmesi daha kolaydır. Stres testi tipik olarak kalp izlenirken koşu bandında yürümeyi veya sabit bisiklete binmeyi içerir. Stres testiyle aynı anda başka testler de yapılabilir. Egzersiz yapamıyorsanız egzersizin kalp üzerindeki etkisini taklit eden ilaçlar verilebilir.
  5. Ekokardiyogram. Ekokardiyogram, hareket halindeki kalbin görüntülerini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Bu görüntüler kanın kalpten nasıl aktığını gösterebilir. Efor testi sırasında ekokardiyogram yapılabilir.
  6. Nükleer stres testi. Nükleer stres testi, dinlenme sırasında ve stres sırasında kalp kasına giden kan akışının ölçülmesine yardımcı olur. Bu rutin bir stres testine benzer, ancak nükleer stres testi sırasında kan dolaşımına radyoaktif bir izleyici enjekte edilir. Özel bir tarayıcı, izleyicinin kalp arterlerinde nasıl hareket ettiğini gösterir. İzleyicinin çok az bulunduğu veya hiç bulunmadığı alanlar, kan akışının zayıf olduğunu gösterir.
  7. Kardiyak bilgisayarlı tomografi (BT). Bu test için genellikle çörek şeklindeki bir makinenin içindeki bir masaya uzanırsınız. Makinenin içindeki bir X-ışını tüpü vücudun etrafında dönerek kalp ve göğüs görüntülerini toplar. Kardiyak BT taraması, kalbin genişleyip genişlemediğini veya herhangi bir kalp atardamarının daralmış olup olmadığını gösterebilir.
  8. Kardiyak manyetik rezonans görüntüleme (MRI). Bu test, kalbin ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için manyetik alanları ve radyo dalgalarını kullanır. Genellikle kalbin yapısının ve kan damarlarının ayrıntılı görüntülerini üreten uzun, tüp benzeri bir makinenin içindeki bir masanın üzerinde yatarsınız.
  9. Koroner anjiyografi. Koroner anjiyografi, kalbin kan damarlarının içini incelemek için X-ışını görüntülemeyi kullanır. Kalp kateterizasyonu olarak bilinen genel bir prosedür grubunun parçasıdır.Bir sağlık uzmanı ince bir tüpü (kateter) koldaki veya kasıktaki bir kan damarından kalpteki bir artere geçirir ve kateter yoluyla boyayı enjekte eder. Boya, kalp arterlerinin röntgende daha net görünmesini sağlar. Sağlık hizmeti sağlayıcınız bu tip röntgeni anjiyogram olarak adlandırabilir.

Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi (Göğüs Ağrısı)

Anjina Pektoris Tedavisi

Tedavi için seçenekler şunlardır:

  1. Yaşam tarzı değişiklikleri
  2. İlaçlar
  3. Anjiyoplasti ve stentleme
  4. Açık kalp ameliyatı (koroner bypass ameliyatı)

Tedavinin amacı semptomların sıklığını ve şiddetini azaltmak, kalp krizi ve ölüm riskini azaltmaktır.

Kararsız anjina veya normalde olduğundan farklı ağrınız varsa acil tedaviye ihtiyacınız olacaktır.

İlaçlar

Sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri kalp sağlığını iyileştirmiyor ve ağrınızı hafifletmiyorsa ilaç tedavisi gerekebilir.

  1. Nitratlar. Nitratlar genellikle anjini tedavi etmek için kullanılır. Nitratlar kan damarlarını gevşetip genişleterek kalbe daha fazla kan akmasını sağlar. Tedavide kullanılan en yaygın nitrat formu nitrogliserindir. Nitrogliserin hapı dil altına yerleştirilir. Sağlık uzmanınız, genellikle ağrıyı tetikleyen aktivitelerden (egzersiz gibi) önce veya uzun vadeli önleyici olarak nitrat almayı önerebilir.
  2. Aspirin. Aspirin kanın pıhtılaşmasını azaltarak kanın daralmış kalp damarlarından akmasını kolaylaştırır. Kan pıhtılarının önlenmesi kalp krizi riskini azaltabilir. Öncelikle sağlık uzmanınızla konuşmadan günlük aspirin almaya başlamayın.
  3. Pıhtı önleyici ilaçlar. Klopidogrel (Plavix), prasugrel (Effient) ve tikagrelor (Brilinta) gibi bazı ilaçlar kan trombositlerinin birbirine yapışma olasılığını azaltır, böylece kan pıhtılaşmaz. Aspirin alamıyorsanız bu ilaçlardan biri önerilebilir.
  4. Beta engelleyiciler. Beta blokerler kalbin daha yavaş ve daha az kuvvetle atmasına neden olur, bu da kan basıncını düşürür. Bu ilaçlar aynı zamanda kan damarlarını gevşeterek kan akışını iyileştirir.
  5. Statinler. Statinler kan kolesterolünü düşürmek için kullanılan ilaçlardır. Yüksek kolesterol, kalp hastalığı ve anjina için bir risk faktörüdür. Statinler vücudun kolesterol yapmak için ihtiyaç duyduğu bir maddeyi bloke eder. Kan damarlarındaki tıkanmaların önlenmesine yardımcı olurlar.
  6. Kalsiyum kanal blokerleri. Kalsiyum antagonistleri olarak da adlandırılan kalsiyum kanal blokerleri, kan akışını iyileştirmek için kan damarlarını gevşetir ve genişletir.
  7. Diğer tansiyon ilaçları. Kan basıncını düşüren diğer ilaçlar arasında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri veya anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB’ler) bulunur. Yüksek tansiyonunuz, diyabetiniz, kalp yetmezliği belirtileriniz veya kronik böbrek hastalığınız varsa, sağlık uzmanınız bu tür ilaçlardan birini reçete edebilir.
  8. Ranolazin (Ranexa). Bu ilaç, diğer ilaçlarla iyileşmeyen kronik stabil anjina için reçete edilebilir. Tek başına veya kalsiyum kanal blokerleri, beta blokerleri veya nitrogliserin gibi diğer ilaçlarla birlikte kullanılabilir.

Terapiler

Bazen, kalbe giden kan akışını artırmak için geliştirilmiş dış karşı darbe (EECP) adı verilen ilaçsız bir seçenek önerilebilir. EECP ile baldırların, uylukların ve pelvisin etrafına tansiyon tipi manşetler yerleştirilir. EECP birden fazla tedavi seansı gerektirir. EECP, sık görülen, kontrolsüz anjinası (dirençli anjina) olan kişilerde semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir.

Ameliyat ve prosedürler

Yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar veya diğer tedaviler ağrınızı azaltmıyorsa kateter prosedürü veya açık kalp ameliyatı gerekebilir.

Anjina ve koroner arter hastalığını tedavi etmek için kullanılan ameliyatlar ve prosedürler şunları içerir:

  • Stentleme ile anjiyoplasti. Perkütan koroner müdahale (PCI) olarak da adlandırılan anjiyoplasti sırasında, daralmış artere küçük bir balon yerleştirilir. Atardamarı genişletmek için balon şişirilir ve ardından atardamarı açık tutmak için genellikle küçük bir tel örgü bobin (stent) yerleştirilir. Stentleme ile yapılan anjiyoplasti, kalpteki kan akışını iyileştirir, ağrıyı azaltır veya ortadan kaldırır. Stentleme ile anjiyoplasti, kararsız anjinası olanlar için veya yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar kronik, stabil anginayı etkili bir şekilde tedavi edemiyorsa iyi bir tedavi seçeneği olabilir.
  • Açık kalp ameliyatı (koroner arter bypass ameliyatı). Koroner arter bypass ameliyatı sırasında, vücudun başka bir yerinden alınan bir damar veya arter, tıkalı veya daralmış kalp arterini bypass etmek için kullanılır. Bypass ameliyatı kalbe giden kan akışını artırır. Hem kararsız anjina hem de diğer tedavilere yanıt vermeyen stabil anjina için bir tedavi seçeneğidir.

Yaşam tarzı ve ev ilaçları

Kalp hastalığı sıklıkla anjinin nedenidir. Kalbi sağlıklı tutmak için yaşam tarzı değişiklikleri yapmak tedavinin önemli bir parçasıdır. Şu stratejileri deneyin:

  • Sigara içmeyin ve pasif içicilikten kaçının. Sigarayı bırakmak konusunda yardıma ihtiyacınız varsa, sigarayı bırakma tedavisi hakkında sağlık uzmanınızla görüşün.
  • Egzersiz yapın ve kilonuzu yönetin. Genel bir hedef olarak her gün en az 30 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmayı hedefleyin. Fazla kilonuz varsa, güvenli kilo verme seçenekleri hakkında sağlık uzmanınızla görüşün. Sağlık uzmanınıza sizin için hangi kilonun en iyi olduğunu sorun.
  • Tuz, doymuş yağ ve trans yağ oranı düşük, tam tahıllar, meyve ve sebzeler açısından zengin, sağlıklı bir diyet uygulayın .
  • Diğer sağlık koşullarını yönetin. Diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kan kolesterolü ağrıya yol açabilir.
  • Stres giderme egzersizi yapın. Daha fazla egzersiz yapmak, farkındalık pratiği yapmak ve destek gruplarında başkalarıyla bağlantı kurmak duygusal stresi azaltmanın bazı yollarıdır.
  • Alkolden kaçının veya sınırlandırın. Alkol içmeyi tercih ederseniz, bunu ölçülü olarak yapın. Sağlıklı yetişkinler için bu, kadınlar için günde bir içki, erkekler için ise günde iki içki anlamına gelir.

Referanslar:

  1. Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi (Göğüs Ağrısı)
  2. Braunwald, E. (2007). Unstable angina: Diagnosis and management. The American Journal of Cardiology, 100(4), S1-S10.
  3. Fihn, S. D., et al. (2012). 2012 ACCF/AHA/ACP/AATS/PCNA/SCAI/STS guideline for the diagnosis and management of patients with stable ischemic heart disease. Journal of the American College of Cardiology, 60(24), e44-e164.
  4. Fox, K., et al. (2006). Stable angina pectoris: Management guidelines. European Heart Journal, 27(11), 1341-1381.
  5. Patel, M. R., et al. (2010). Prevalence and predictors of coronary artery disease in patients with chest pain. JAMA, 303(6), 638-646.
  6. Task Force on the Management of Stable Angina Pectoris of the European Society of Cardiology. (2006). Guidelines on the management of stable angina pectoris. European Heart Journal, 27(11), 1341-1381.
  7. Boden, W. E., et al. (2007). Optimal medical therapy with or without PCI for stable coronary disease. The New England Journal of Medicine, 356(15), 1503-1516.
  8. Cannon, C. P., et al. (2004). Intensive versus moderate lipid lowering with statins after acute coronary syndromes. The New England Journal of Medicine, 350(15), 1495-1504.
  9. Anderson, J. L., et al. (2007). ACC/AHA 2007 guidelines for the management of patients with unstable angina/non–ST-elevation myocardial infarction. Circulation, 116(7), e148-e304.
  10. Gibbons, R. J., et al. (2003). ACC/AHA 2002 guideline update for the management of patients with chronic stable angina. Circulation, 107(1), 149-158.
  11. Lüscher, T. F., et al. (2005). Endothelial dysfunction in coronary artery disease. Circulation Research, 96(1), 108-116.
  12. DeWood, M. A., et al. (1980). Prevalence of total coronary occlusion during the early hours of transmural myocardial infarction. The New England Journal of Medicine, 303(16), 897-902.
  13. Hemingway, H., et al. (2008). Psychosocial factors in angina. BMJ, 337, a2244.
  14. Puel, J., et al. (1993). Intracoronary stenting compared with balloon angioplasty in patients with isolated stenosis of the proximal left anterior descending coronary artery. The New England Journal of Medicine, 329(1), 35-41.
  15. Montalescot, G., et al. (2003). Prehospital thrombolysis in acute myocardial infarction. The New England Journal of Medicine, 348(20), 2015-2023.
  16. Mann, D. L., et al. (2014). Braunwald’s Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine. Elsevier.
  17. Knuuti, J., et al. (2019). 2019 ESC Guidelines for the diagnosis and management of chronic coronary syndromes. European Heart Journal, 41(3), 407-477.
  18. Frye, R. L., et al. (2009). A randomized trial of therapies for type 2 diabetes and coronary artery disease. The New England Journal of Medicine, 360(24), 2503-2515.
  19. Crea, F., & Libby, P. (2017). Acute coronary syndromes: The way forward from mechanisms to precision treatment. Circulation, 136(12), 1155-1166.
  20. Ridker, P. M., et al. (2008). Rosuvastatin to prevent vascular events in men and women with elevated C-reactive protein. The New England Journal of Medicine, 359(21), 2195-2207.
  21. Pepine, C. J., et al. (1994). Effects of pharmacologic therapy on angina and exercise tolerance in coronary artery disease. Journal of the American College of Cardiology, 24(2), 391-398.
  22. Heidenreich, P. A., et al. (2007). Cost-effectiveness of statins in coronary artery disease. Journal of the American College of Cardiology, 50(7), 603-610.
  23. Yusuf, S., et al. (2000). Effects of an angiotensin-converting–enzyme inhibitor, ramipril, on cardiovascular events in high-risk patients. The New England Journal of Medicine, 342(3), 145-153.
  24. Rosengren, A., et al. (2004). Smoking and the risk of myocardial infarction in women and men. The Lancet, 364(9436), 937-952.
  25. Bairey Merz, C. N., et al. (2006). Insights from the NHLBI-sponsored Women’s Ischemia Syndrome Evaluation (WISE) study. Journal of the American College of Cardiology, 47(3), S21-S29.
  26. Theroux, P., et al. (2000). Aspirin, heparin, or both to treat acute unstable angina. The New England Journal of Medicine, 342(2), 101-108.
  27. Fuster, V., et al. (1992). The pathogenesis of coronary artery disease and the acute coronary syndromes. The New England Journal of Medicine, 326(4), 242-250.
  28. Gershlick, A. H., et al. (2005). Stents and drug-eluting stents in stable angina pectoris. BMJ, 331(7522), 1223-1226.
  29. Lanza, G. A., & Crea, F. (2010). Primary coronary microvascular dysfunction. Circulation, 121(21), 2317-2325.
  30. Morrow, D. A., et al. (2006). C-reactive protein and prognosis in acute coronary syndromes. The New England Journal of Medicine, 355(1), 21-29.
  31. Hillis, L. D., et al. (2011). AHA/ACC guidelines for coronary artery bypass graft surgery. Circulation, 124(23), e652-e735.
  32. Van de Werf, F., et al. (2008). Management of acute myocardial infarction in patients presenting with ST-segment elevation. European Heart Journal, 29(23), 2909-2945.
  33. Roffi, M., et al. (2015). 2015 ESC Guidelines for the management of acute coronary syndromes. European Heart Journal, 37(3), 267-315.
  34. Thygesen, K., et al. (2012). Third universal definition of myocardial infarction. Journal of the American College of Cardiology, 60(16), 1581-1598.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/

Anjina Pektoris: 10 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi (Göğüs Ağrısı)

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372