Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo

95 / 100

Pozisyonel baş dönmesi, birçok insanın hayatının bir noktasında yaşadığı yaygın bir tıbbi sorundur. Tıp literatüründe “Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo” (BPPV) olarak bilinen bu durum, özellikle başın ani hareketleri sırasında ortaya çıkan, kısa süreli ve yoğun bir dönme hissiyle karakterizedir. Genellikle ciddi bir sorun olarak görülmese de, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve bireylerin günlük aktivitelerini yerine getirmelerini zorlaştırabilir. Bu baş dönmesi atakları, bazen sadece birkaç saniye sürse bile, tekrarlayan vakalarda kişinin iş ve sosyal hayatını önemli ölçüde kısıtlayabilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV

Bu yazıda, pozisyonel baş dönmesinin temel nedenlerine, bu durumun nasıl teşhis edildiğine ve hangi tedavi yöntemlerinin etkili olduğuna dair detaylı bir inceleme yapacağız. Ayrıca, baş dönmesini tetikleyebilecek risk faktörlerine de değinerek, BPPV’den korunma yollarını araştıracağız. Bu rahatsızlık her ne kadar genellikle yaşlı bireylerle ilişkilendirilse de, genç yaş grubundaki insanlarda da sıkça rastlanmaktadır. Bu nedenle, özellikle risk altındaki grupların bu durumla nasıl başa çıkabileceğine dair ipuçları da sunacağız.

Baş dönmesi genel anlamda vücudun denge sisteminin bir sorunu olarak tanımlanabilir. Bu sistem, iç kulakta bulunan denge organları, gözler ve beyin arasındaki kompleks etkileşimlerle kontrol edilir. BPPV durumunda ise sorun genellikle iç kulaktaki kristallerin yerinden oynaması sonucu ortaya çıkar. Bu kristallerin yer değiştirmesi, baş hareketleri sırasında anormal sinyallerin beyne iletilmesine neden olur ve bu durum, şiddetli baş dönmesi atakları olarak kendini gösterir. Bu yüzden, pozisyonel baş dönmesi çoğunlukla iç kulak problemleriyle ilişkilendirilir, ancak diğer nörolojik ve tıbbi durumlar da göz ardı edilmemelidir.

Dünya genelinde milyonlarca insan, hayatlarının bir döneminde pozisyonel baş dönmesiyle karşılaşmıştır. Yapılan araştırmalar, özellikle 60 yaş üzeri bireylerin yüzde 30’undan fazlasının BPPV semptomları gösterdiğini ortaya koymuştur. Ancak, bu baş dönmesi türü her yaşta ortaya çıkabilir ve uygun tedavi yöntemleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Erken teşhis ve doğru tedavi, baş dönmesi ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmada kritik bir rol oynar. Makalemizde, BPPV’nin nasıl tanımlandığı, hangi semptomlarla kendini gösterdiği ve bu durumla nasıl başa çıkılabileceği üzerine ayrıntılı bilgiler vereceğiz.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV

Pozisyonel Baş Dönmesi Belirtileri

Pozisyonel baş dönmesi belirtileri, başın ani hareketleriyle tetiklenen kısa süreli ve yoğun dönme hissidir. Bu dönme hissi genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir ve genellikle başın belirli pozisyonlarına bağlı olarak ortaya çıkar. Örneğin, yatakta dönmek, aşağıya bakmak ya da yukarıya doğru bakmak gibi baş hareketleri bu hissi tetikleyebilir. BPPV’nin belirtileri arasında şunlar sayılabilir:

  • Kısa süreli dönme hissi: BPPV hastaları genellikle kısa süreli, ancak şiddetli baş dönmesi atakları yaşarlar. Bu ataklar genellikle birkaç saniye sürer ve belirli baş hareketleriyle tetiklenir.
  • Dengesizlik: Baş dönmesi atakları sırasında denge kaybı yaşanabilir. Bu da düşme riskini artırabilir.
  • Bulantı: Şiddetli baş dönmesi atakları genellikle mide bulantısına neden olabilir. Bazı hastalar, baş dönmesi atakları sırasında kusma yaşadıklarını da bildirmişlerdir.
  • Göz hareketlerinde anormallik: BPPV’ye bağlı baş dönmesi atakları sırasında gözlerde istemsiz hızlı hareketler (nistagmus) görülebilir.

Bu belirtiler genellikle tehlikeli olmasa da, hastaların günlük aktivitelerini yapmalarını zorlaştırabilir. Özellikle iş ya da araç kullanma gibi odaklanma gerektiren görevler sırasında baş dönmesi atakları tehlikeli olabilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi Nedenleri

Pozisyonel baş dönmesi nedenleri, iç kulaktaki otolit kristallerinin yerinden oynamasıdır. Bu kristaller, normalde iç kulakta dengeyi sağlamak için belirli bir bölgede bulunur. Ancak, bazen travma, yaşlanma veya ani baş hareketleri gibi durumlar nedeniyle bu kristaller yerinden çıkar ve yarım daire kanallarına geçer. Bu durum, baş hareketleri sırasında denge sistemine yanlış sinyaller gönderilmesine neden olur ve bu da baş dönmesi ataklarına yol açar. Bu ataklar genellikle kısa sürer, ancak tekrar edici olabilir.

  • Yaşlanma: BPPV’nin en sık görülen nedeni yaşlanmadır. Yaşlandıkça, iç kulakta bulunan kristaller daha hassas hale gelir ve yerlerinden oynama riski artar.
  • Travma: Baş bölgesine alınan darbeler de pozisyonel baş dönmesine neden olabilir. Özellikle kafa travmaları sonrası iç kulaktaki yapıların zarar görmesi sonucu kristaller yer değiştirebilir.
  • Uzun süreli yatma: Bazı insanlar uzun süre aynı pozisyonda yatarken bu durumu deneyimleyebilir. Özellikle yoğun bakım hastalarında bu durum sıkça görülmektedir.
  • Kulak Enfeksiyonları: Geçirilmiş kulak enfeksiyonları, iç kulakta hasara neden olabilir ve BPPV’yi tetikleyebilir.

Pozisyonel baş dönmesi genellikle herhangi bir altta yatan ciddi bir hastalığa işaret etmez. Ancak, nadiren de olsa, nörolojik rahatsızlıklar ya da beyin tümörleri de baş dönmesi semptomlarına neden olabilir. Bu yüzden, semptomların şiddeti ve süresi dikkate alınarak bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

Risk Faktörleri

İyi huylu paroksismal pozisyonel vertigo en sık 50 yaş ve üzeri kişilerde görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. BPPV ayrıca kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Kafa travması veya kulağınızın denge organlarındaki herhangi bir bozukluk sizi BPPV’ye karşı daha duyarlı hale getirebilir .

Komplikasyonları

BPPV rahatsız edici olmasına rağmen nadiren komplikasyonlara neden olur. BPPV’nin baş dönmesi sizi dengesiz hale getirebilir ve bu da sizi daha fazla düşme riskine sokabilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi Teşhisi

Pozisyonel baş dönmesinin teşhisi genellikle klinik değerlendirme ile yapılır. Bir kulak burun boğaz uzmanı ya da nörolog, hastanın semptomlarını değerlendirerek baş dönmesinin pozisyonel olup olmadığını belirler. Bunun için bazı testler yapılır. En yaygın kullanılan testlerden biri Dix-Hallpike testidir. Bu test sırasında, hasta başı belirli bir açıyla döndürülürken hızlıca yatırılır ve bu hareket sırasında baş dönmesi ve göz hareketleri gözlemlenir. Eğer BPPV var ise, bu test sırasında hastada baş dönmesi tetiklenir.

Diğer tanı yöntemleri şunlardır:

  • Göz hareketi testleri (nistagmus): Baş hareketleri sırasında gözdeki istemsiz hareketler BPPV’nin göstergesi olabilir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Nadiren de olsa, doktorlar baş dönmesinin diğer nedenlerini dışlamak için MRG isteyebilirler.

Erken teşhis, pozisyonel baş dönmesinin tedavisinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, baş dönmesi atakları yaşayan kişilerin bir uzmana başvurarak gerekli testleri yaptırmaları önerilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV

Pozisyonel Baş Dönmesi Tedavisi

Pozisyonel baş dönmesinin en yaygın tedavi yöntemi, iç kulaktaki kristallerin yerini düzeltmeye yönelik manevralardır. Bu manevralar, genellikle bir uzman eşliğinde yapılır ve oldukça etkilidir. En sık kullanılan manevralardan biri Epley manevrasıdır. Bu manevra sırasında, başın belirli pozisyonlara getirilmesiyle iç kulaktaki kristallerin yerinden çıkmış olan bölgeden tekrar orijinal yerlerine dönmeleri sağlanır.

Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Epley Manevrası: BPPV tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Başın belirli pozisyonlarda hareket ettirilmesiyle iç kulaktaki kristallerin doğru yere yerleşmesi sağlanır.
  • Brandt-Daroff Egzersizleri: Bu egzersizler, hastaların evde kendi başlarına uygulayabileceği egzersizlerdir. Belirli baş hareketleriyle kristallerin yer değiştirmesi amaçlanır.
  • Vestibüler Rehabilitasyon: Bazı hastalar, denge problemlerini düzeltmek için vestibüler rehabilitasyon programlarına yönlendirilir. Bu programlar, vücudun denge sistemini yeniden eğitmeye yardımcı olur.
  • Cerrahi müdahale: Çok nadir durumlarda, eğer diğer tedavi yöntemleri başarısız olursa, cerrahi müdahale gerekebilir.

Tedavi sürecinde hastaların sabırlı olması önemlidir. Özellikle egzersizler ve manevralar düzenli olarak uygulanırsa, baş dönmesi atakları büyük ölçüde azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir.

Kanalitin Yeniden Konumlandırılması

Doktorunuzun ofisinde gerçekleştirilen kanalit yeniden konumlandırma prosedürü, başınızı konumlandırmak için birkaç basit ve yavaş manevradan oluşur. Amaç, parçacıkları iç kulağınızın sıvı dolu yarım daire şeklindeki kanallarından, kulağınızdaki otolit organlardan birini barındıran küçük, torba benzeri açık bir alana (giriş) taşımaktır; burada bu parçacıklar sorun yaratmaz ve daha kolay emilir.

Herhangi bir semptom veya anormal göz hareketi durduktan sonra her pozisyon yaklaşık 30 saniye tutulur. Bu prosedür genellikle bir veya iki tedaviden sonra işe yarar.

Doktorunuz muhtemelen size prosedürü kendi başınıza nasıl gerçekleştireceğinizi öğretecektir, böylece gerekirse bunu evde yapabilirsiniz.

Cerrahi Alternatif

Kanalit yeniden konumlandırma prosedürünün işe yaramadığı nadir durumlarda doktorunuz cerrahi bir işlem önerebilir. Bu prosedürde, iç kulağınızın baş dönmesine neden olan kısmını engellemek için bir kemik tıkacı kullanılır. Tıkaç, kulağınızdaki yarım daire şeklindeki kanalın parçacık hareketlerine veya genel olarak kafa hareketlerine yanıt vermesini engeller. Kanal tıkama ameliyatının başarı oranı %90 civarındadır.

Yaşam Tarzı ve Ev İlaçları

Pozisyonel baş dönmesi ile ilişkili baş dönmesi yaşıyorsanız şu ipuçlarını göz önünde bulundurun:

  • Düşme ve ciddi yaralanmalara yol açabilecek dengenizi kaybetme ihtimaline karşı dikkatli olun.
  • Yukarıya bakmak gibi belirtileri ortaya çıkaran hareketlerden kaçının.
  • Başınızın döndüğünü hissettiğinizde hemen oturun.
  • Gece kalkıyorsanız iyi bir aydınlatma kullanın.
  • Düşme riskiniz varsa stabilite için bastonla yürüyün.
  • Belirtilerinizi etkili bir şekilde yönetmek için doktorunuzla yakın işbirliği içinde çalışın.

Pozisyonel baş dönmesi başarılı tedaviden sonra bile tekrarlayabilir. Tedavisi olmasa da fizik tedavi ve ev tedavileriyle durum kontrol altına alınabilir.

Baş Dönmesi Ataklarını Azaltmanın Yolları

Pozisyonel baş dönmesi ataklarını azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir. Öncelikle, ani baş hareketlerinden kaçınmak ve başı yavaş hareket ettirmek atakların tetiklenmesini önleyebilir. Ayrıca, uyku sırasında başı biraz yukarıda tutarak yatmak da faydalı olabilir. Diğer önleyici tedbirler şunlar olabilir:

  • Baş hareketlerini kısıtlayın: Ani baş hareketlerinden kaçınmak, baş dönmesi ataklarının önlenmesine yardımcı olabilir.
  • Yüksek yastık kullanın: Uyurken başınızı yüksek tutmak, kristallerin yerinden oynamasını önleyebilir.
  • Bol su için: Vücudun hidrasyon seviyesini yüksek tutmak, baş dönmesi semptomlarını hafifletebilir.

Pozisyonel baş dönmesi tedavi edilebilir bir durumdur ve uygun tedavi ile semptomlar büyük oranda kontrol altına alınabilir. Baş dönmesi yaşayan kişilerin bir uzmana başvurarak uygun tedavi planını takip etmeleri önemlidir.

Sonuç

Pozisyonel baş dönmesi, özellikle yaşlı bireylerde sıkça görülen ancak her yaş grubunu etkileyebilecek bir durumdur. Bu rahatsızlık, iç kulaktaki kristallerin yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkar ve ani baş hareketleriyle tetiklenen kısa süreli dönme hissi ile karakterizedir. Neyse ki, Epley manevrası gibi etkili tedavi yöntemleri ile semptomlar büyük ölçüde azaltılabilir. Baş dönmesi ataklarının sıklığını azaltmak için bazı önleyici tedbirler almak da mümkündür. Erken teşhis ve tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynar. Bu nedenle, baş dönmesi yaşayan kişilerin profesyonel yardım alması önerilir.

Referanslar:

  1. Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV
  2. Baloh, R. W. (1998). “Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” New England Journal of Medicine, 339(15), 1137-1147.
  3. von Brevern, M., et al. (2007). “Epidemiology of Benign Paroxysmal Positional Vertigo: A Population-Based Study.” Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 78(7), 710-715.
  4. Fife, T. D., et al. (2008). “Practice Parameter: Therapies for Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” Neurology, 70(22), 2067-2074.
  5. Parnes, L. S., et al. (2003). “Diagnosis and Management of Benign Paroxysmal Positional Vertigo (BPPV).” CMAJ, 169(7), 681-693.
  6. Epley, J. M. (1992). “The Canalith Repositioning Procedure: For Treatment of Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 107(3), 399-404.
  7. Hilton, M., & Pinder, D. K. (2014). “The Epley (Canalith Repositioning) Manoeuvre for Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” Cochrane Database of Systematic Reviews, (12).
  8. Herdman, S. J., & Tusa, R. J. (2012). “Vestibular Rehabilitation: Protocols and Programs.” Otolaryngologic Clinics of North America, 43(3), 491-508.
  9. Bhattacharyya, N., et al. (2008). “Clinical Practice Guideline: Benign Paroxysmal Positional Vertigo (Update).” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 139(5 Suppl 4), S47-S81.
  10. Hornibrook, J. (2011). “Benign Paroxysmal Positional Vertigo (BPPV): History, Pathophysiology, Office Treatment and Future Directions.” International Journal of Otolaryngology, 2011.
  11. Nuti, D., et al. (2014). “Benign Paroxysmal Positional Vertigo and Its Variants.” Audiology Research, 4(1), e8.
  12. Kim, J. S., & Zee, D. S. (2014). “Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” New England Journal of Medicine, 370(12), 1138-1147.
  13. Hain, T. C., & Uddin, M. (2003). “Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” Clinical Neurophysiology, 114(1), 91-103.
  14. Bertholon, P., et al. (2006). “Horizontal Canal Benign Paroxysmal Positional Vertigo: Clinical and Therapeutic Aspects.” Neurology, 66(5), 705-710.
  15. Von Brevern, M. (2015). “Vestibular Migraine or Migraine-related Vertigo.” Current Pain and Headache Reports, 19(6), 26.
  16. Agrawal, Y., et al. (2013). “Epidemiology of Dizziness and Balance Disorders in the United States: A Population-based Study.” Journal of Clinical Neurology, 9(4), 342-348.
  17. Neuhauser, H. K. (2007). “The Epidemiology of Dizziness and Vertigo.” Handbook of Clinical Neurology, 137, 67-82.
  18. Büki, B., et al. (2012). “Vestibular Testing in Benign Paroxysmal Positional Vertigo.” Journal of Vestibular Research, 22(2), 87-93.
  19. Cohen, H. S., & Kimball, K. T. (2005). “Increased Prevalence of Benign Paroxysmal Positional Vertigo in Osteoporosis.” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 132(5), 656-661
  20. https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/11858-benign-paroxysmal-positional-vertigo-bppv
  21. https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/benign-paroxysmal-positional-vertigo-bppv
  22. https://www.betterhealth.vic.gov.au/health/conditionsandtreatments/benign-paroxysmal-positional-vertigo-bppv
  23. https://www.webmd.com/brain/benign-paroxysmal-positional-vertigo

 

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV
Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, BPPV
Sağlık Bilgisi Paylaş !