Dil Ve Ağız Hastalıkları: 19 Hastalık Ve Tedavisi
Dil ve ağız hastalıkları, toplumun genellikle fark etmediği ancak sağlığımız üzerinde ciddi etkileri olan bir sağlık sorunudur. Bu hastalıklar sadece ağız ve diş sağlığını değil, genel sağlık durumunu da etkileyebilir. Örneğin, diş eti hastalıkları ve ağız kanserleri, tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıkları, diyabet ve hatta bazı kanser türleriyle bağlantılı olabilir. Bu nedenle, dil ve ağız sağlığının korunması ve bu hastalıklara karşı bilinçli olunması oldukça önemlidir. Ağız ve dil, beslenme, konuşma ve sindirim sisteminin başlangıç noktası olarak hayatımızda kritik bir role sahiptir. Bu nedenle, bu bölgelerde oluşabilecek herhangi bir sağlık problemi, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyebilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Dil Ve Ağız Hastalıkları: 19 Hastalık Ve Tedavisi
Dil ve ağız hastalıkları arasında en yaygın olanlar diş eti iltihapları, çürükler, ağız kokusu, aftlar, dil yaraları ve ağız kanserleridir. Bu hastalıklar, genellikle ağız hijyenine yeterince önem verilmemesi, sigara ve alkol kullanımı, yanlış beslenme ve genetik faktörler nedeniyle ortaya çıkar. Özellikle diş eti hastalıkları, erken dönemde tedavi edilmezse diş kayıplarına neden olabilir. Dil hastalıkları ise, genellikle dil üzerinde oluşan beyaz lekeler, dilde yanma ve acı hissi, tat duyusunda değişiklikler ve dil şişmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, ciddi bir sağlık probleminin habercisi olabileceği için ihmal edilmemelidir.
Ağız kanserleri ise, dil ve ağız hastalıkları arasında en tehlikeli olanlardan biridir. Genellikle ağız içinde ve dilin üzerinde oluşan anormal hücre büyümeleriyle karakterizedir. Erken teşhis edilmediği takdirde hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Bu kanser türünün en büyük risk faktörleri arasında tütün ve alkol kullanımı, HPV enfeksiyonu ve aşırı güneş ışığına maruz kalma yer alır. Bunun yanı sıra, ağız kanserleri bazı genetik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi sonucu da gelişebilir. Bu hastalık türüne karşı korunmanın en iyi yolu, düzenli doktor kontrolleri ve ağız içi muayenelerdir.
Bu makalede, dil ve ağız hastalıklarının belirtileri, nedenleri, korunma yolları ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ağız sağlığının genel sağlığımız üzerindeki etkileri ve bu konuda nelere dikkat etmemiz gerektiği üzerinde durulacaktır. Ayrıca, dil ve ağız hastalıklarının erken teşhis ve tedavi sürecinde yapılması gerekenler, bu hastalıkların nasıl önlenebileceği ve sağlıklı bir ağız yapısına sahip olmak için izlenmesi gereken yöntemler de kapsamlı bir şekilde açıklanacaktır. Her ne kadar dil ve ağız hastalıkları, hayatımızı doğrudan tehdit etmeyen problemler gibi görünse de, bu hastalıkların ihmal edilmesi durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır.
Yaygın Dil ve Ağız Hastalıkları
Bazıları yalnızca fark edilse de, birçok ağız ve dil problemi vardır.
1. Amalgam Dövme
Amalgam dövme, genellikle yaygın olarak kullanılan diş dolgularının bir yan etkisi olan bir dövme türüdür. Ağızda sık görülen bir renk değişikliğidir. Amalgam dövmeler genellikle bazı diş veya cilt rahatsızlıklarının semptomlarını tasvir eder. Çapı 0,5 inçten küçük, hafif gri veya siyah noktalar gibi görünürler ancak fark edilebilir herhangi bir semptom göstermezler.
2. Ağız Kokusu (Halitoz)
Ağız kokusu, yediğiniz yiyeceklerin çeşitliliği nedeniyle daha da kötüleşebilecek zayıf diş sağlığından kaynaklanır. Genellikle sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarından kaynaklanan diğer sağlık sorunlarının işaretlerini gösterebilir. Farklı tedavi türleri vardır.
3. Siyah Tüylü Dil
Siyah kıllı dil, ağızdaki bakteri veya mantarlardan kaynaklanır. Adından da anlaşılacağı gibi, tehlikeli olmasa da dil siyah ve tüylü görünür. Siyah kıllı dil genellikle HIV pozitif olan ve damar içi ilaç kullanan kişilerde görülür.
Çoğu zaman bu renk siyahtır. Ancak dil kahverengi, sarı, yeşil veya başka renklere dönüşebilir.
4. Aft
Aft genellikle yemek yemeyi ve konuşmayı zorlaştıran fitöz ülser olarak adlandırılır. Bu durum ağzınızda küçük bir açık yaradır. Hormonal farklılıklar nedeniyle kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Bunlar esas olarak şu şekilde sınıflandırılır:
- Küçük aftlar: Küçük aftlar 1 santimetreden küçüktür ve yılda en fazla dört kez ortaya çıkar.
- Büyük aftlar: Büyük aftlar iki haftadan fazla sürer.
- Herpetiform aft yaraları – Herpetiform aft yaraları, küçük ülserlerin birikmesi olarak gelişir.
5. Diş Boşlukları (Diş Kaviteleri)
Boşluk, diş çürümesinden kaynaklanan dişte derin veya küçük bir deliktir. Ağzınızdaki asitler diş minesini aşındırdığında çürükler gelişir. Çeşitli yüzeylerde gelişen birçok türde boşluk vardır:
- Pürüzsüz yüzey – Bu, diş minesini çözen ve sıklıkla dişler arasında gelişen, yavaş yavaş gelişen bir boşluktur.
- Çukur ve çatlak çürüğü – Çoğunlukla ergenlik döneminde başlayan bu çürükler, dişinizin çiğneme yüzeyinin üst kısmında görülür.
- Kök çürüğü: Tedavisi zor olan diş eti çekilmesi olan kişilerde kök çürüğü görülür.
6. Diş Apseleri
Diş Apsesi ağız, yüz, çene veya boğazın enfeksiyonu olarak görülen bir durumdur. Bu durum diş eti enfeksiyonu veya diş enfeksiyonu olarak başlar. Bunlar, uygun ve zamanında diş bakımına duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.
Çeşitli diş apseleri şunlardır:
- Periapikal: Bu, dişlerinizden birinin pulpasında bakteriyel bir enfeksiyon görüldüğünde meydana gelir.
- Periodontal: Diş etlerinizde bakteriyel enfeksiyon.
- Diş eti: Buna yiyecek parçacıkları veya diş etlerinize yapışan kırık bir diş neden olabilir.
7. Uçuklar
Uçuk, çoğunlukla dudağınızda veya ağzınızın çevresinde görülen bir durumdur. Yanaklarınızı, burnunuzu ve çenenizi etkileyebilecek sıvı dolu bir kabarcıktır. HSV-1 tipi virüs, uçukların çoğunun nedenidir.
8. Yontma Dişler
Diş minesinin bir kısmı kırıldığında diş kırılması meydana gelir. Genellikle ciddi bir sorun olmasa da daha büyük talaşlar kozmetik kaygılara ve bazen de ağrıya neden olabilir. Yakın zamanda bir dişinizde kırılma olduysa kırılan parçayla ne yapacağınız ve onu nasıl düzelteceğiniz konusunda yardıma ihtiyacınız olabilir. Bir seçenek, çipi bir bardak süt veya tükürüğün içine yerleştirmek ve hemen bir dişçiye gitmektir.
9. Lökoplaki
Lökoplaki, dil üzerinde, yanak içinde veya ağız tabanında beyaz, kırmızı veya gri lekelerle karakterize bir hastalıktır. Genellikle yaşlı erişkinlerde görülür. Lökoplaki genel olarak zararsız olsa da, ağız kanserine yakalanma riski vardır, bu da tanı koymayı ve bir doktordan uygun tedaviyi almayı zorunlu kılar.
Birkaç lökoplaki türü vardır:
- Homojen lökoplaki: Bu yamalar nispeten eşit bir renk ve dokuya sahiptir. Ancak genellikle kansere yol açmaz.
- Homojen olmayan lökoplaki: Bu yamalar daha düzensiz şekillidir ve beyaz veya kırmızı görünebilir. Homojen lökoplaki ile karşılaştırıldığında kansere ilerleme olasılığı daha yüksektir.
- Proliferatif verrüköz lökoplaki (PVL): PVL ile ilişkili yamalar küçük ve beyaz olup, inişli çıkışlı veya topaklı bir yüzeye sahiptir. Bu tip lökoplaki, etkilenen bireylerin %60’ından fazlasında öncelikle ağız kanserine dönüşür.
- Tüylü Lökoplaki: Tüylü lökoplaki, Epstein-Barr virüsünün neden olduğu beyaz, bulanık lekelerdir ve genellikle HIV veya AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi yetersiz olan bireyleri etkiler. Tüylü lökoplaki genellikle ağrısız ve kanserli değildir.
10. Liken Planus
Liken planus saçı, cildi, tırnakları, ağzı ve cinsel organları etkileyen bir hastalıktır. Liken planus ağız ve genital bölgelerde dantel gibi beyaz lekeler halinde ortaya çıkar ve ağrılı yaralara da eşlik edebilir. Bu durum ağrıya veya şiddetli kaşıntıya neden oluyorsa reçeteli ilaç gerekebilir.
11. “Yalancı” Şişlikler
Geçici lingual papillit olarak adlandırılan yalancı şişlikler dil üzerinde küçük şişliklerdir. Kırmızı veya beyaz olabilen bu şişlikler rahatsızlık ve ağrıya neden olabilir. Genellikle 2-3 gün içerisinde kendiliğinden düzelirler. Diyet seçimleri, dil travması ve stres gibi faktörler yalan çarpması gelişme olasılığını artırabilir.
12. Pamukçuk
Pamukçuk, Candida’nın aşırı çoğalmasının neden olduğu en yaygın mantar enfeksiyonudur. Ağız ve boğaz dahil olmak üzere vücudun çeşitli kısımlarında ortaya çıkabilir. Ağız pamukçukunda (orofaringeal kandidiyaz), dil ve yanaklarda süzme peynire benzeyen beyaz lezyonlar görülebilir. Pamukçuk tahrişe, ağız ağrısına ve kızarıklığa neden olabilir. Sağlık hizmeti sağlayıcıları pamukçuk’u antifungal ilaçlarla tedavi eder. Çoğu durumda, özellikle bağışıklık sistemi sağlıklıysa, pamukçuk tedaviye başladıktan birkaç hafta sonra düzelir.
13. Ağız Kanseri
Ağız veya boğaz dokularında kanserli hücrelerin gelişmesini ifade eder. Çoğu vakanın ağız, dil ve dudaklardaki skuamöz hücrelerden kaynaklandığı baş ve boyun kanserlerinden biri olarak sınıflandırılır. Erken aşamada tespit, hayatta kalma oranlarını artırmak için çok önemlidir. Sıklıkla boyundaki lenf bezlerine yayıldıktan sonra tespit edilir.
14. Coğrafi Dil
Coğrafi dil, dilin yüzeyini etkileyen, tehdit edici olmayan inflamatuar bir durumdur. Genellikle dil, papilla olarak bilinen, hassas kıl benzeri yapılar olan küçük, pembemsi beyaz yumrularla kaplıdır. Bu yamalar dile harita benzeri bir görünüm kazandırdığı için “coğrafi dil” terimi kullanılmaktadır. Genellikle bir yerde ortaya çıkarlar ve daha sonra dilin başka bir kısmına geçerler.
Coğrafi dilin görünümü endişe verici olsa da herhangi bir sağlık riski oluşturmaz. Enfeksiyon veya kanserle ilişkili değildir. Bazı durumlarda coğrafi dil rahatsızlığa neden olabilir ve baharat, tuz ve hatta tatlılar gibi belirli gıdalara karşı duyarlılığı artırabilir.
15. Ağız Ülseri
Ağzın içini kaplayan mukoza zarının kaybı veya bozulması anlamına gelir. Birincil neden genellikle yanağın içinin kasıtsız olarak ısırılması gibi kazara yaralanmadır.
Diğer nedenler şunlardır:
- Aftöz ülserasyon
- Bazı ilaçlar
- Ağızla ilgili deri döküntüleri
- Viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonları
- Kimyasallara maruz kalma
- Bazı tıbbi durumlar
İyileşmeyen bir ülserin ağız kanseri belirtisi olabileceğini unutmamak önemlidir. Genellikle bu ülserlerin çoğu zararsızdır ve tedavi gerektirmeden 10 ila 14 gün içinde bağımsız olarak iyileşir.
16. Ağız Kuruluğu
Tıbbi olarak kserostomi olarak bilinen ağız kuruluğu, tükürük bezlerinden yetersiz tükürük üretimi ve bunun sonucunda ağzımızda nem eksikliği ile karakterizedir. Ağız kuruluğu genellikle belirli ilaçların yan etkilerine, doğal yaşlanma süreçlerine veya kanser tedavisi için uygulanan radyasyon tedavisinin bir sonucu olarak açıklanabilir. Daha az görülen vakalarda, tükürük bezlerini doğrudan etkileyen durumlardan kaynaklanabilir.
Yetersiz tükürük ve ağız kuruluğu basit bir rahatsızlıktan genel sağlığı, diş sağlığını, iştahı ve yemekten alınan zevki önemli ölçüde etkilemeye kadar değişebilir. Tedavisi altta yatan nedene bağlıdır.
17. Aspirin Yanması
Bazı kişiler, diş ağrısını hafifletmek ve dişçi ziyaretlerinden kaçınmak için aspirin tabletlerini doğrudan etkilenen dişe ve bitişik ağız mukozasına yerleştirebilir. Bununla birlikte, aspirinin asidik olduğunu ve proteinler üzerindeki pıhtılaşma etkisinin, doğrudan uygulandığında çevredeki mukoza zarlarında ciddi kimyasal yanıklara yol açabileceğini unutmamak önemlidir. Aspirin, reçeteye ihtiyaç duymadan dünya çapında satılan en etkili reçetesiz ağrı kesicilerden biri olarak geniş çapta tanınmaktadır.
18. Diş Eti Hastalıkları
Diş eti hastalıkları, dişleri destekleyen dokularda iltihaplanma ve enfeksiyonla karakterizedir. Bu hastalıkların en yaygın türleri arasında gingivitis ve periodontitis yer alır. Gingivitis, diş etlerinin iltihaplanması ve kızarmasıyla kendini gösterir ve genellikle diş eti kanamaları ile fark edilir. Tedavi edilmediği takdirde, dişleri destekleyen kemik dokusunun yıkımına neden olan periodontitise ilerleyebilir. Periodontitis, diş kayıplarına ve hatta çene kemiği erimesine yol açabilir. Diş eti hastalıklarının başlıca nedeni, ağız hijyenine dikkat edilmemesi ve plak birikimidir.
19. Ağız İçinde Oluşan Enfeksiyonlar
Ağız içinde oluşan enfeksiyonlar arasında, kandida (mantar) enfeksiyonları ve viral enfeksiyonlar bulunur. Candida albicans, ağız içinde sıklıkla görülen bir mantar türüdür ve dil, yanak içi ve diş etlerinde beyaz lezyonlara neden olabilir. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde bu enfeksiyon daha sık görülür. Viral enfeksiyonlar arasında ise herpes simpleks virüsü (HSV) ile oluşan ağız yaraları bulunur. Bu yaralar, genellikle dudak ve ağız çevresinde ağrılı kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar.
Çözüm
Bazı yaygın ağız içi uygulamalar, nedenleri farklı olsa da her türlü problemi azaltabilir. Bu problemlerin tedavi edilebileceği çeşitli yollar vardır.
Dil ve Ağız Hastalıklarının Nedenleri
1. Yetersiz Ağız Hijyeni
Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması, diş ipi kullanılmaması ve ağız bakımına özen gösterilmemesi, dil ve ağız hastalıklarının başlıca nedenlerindendir. Ağız içinde biriken bakteriler, diş eti iltihaplarına ve diş çürüklerine yol açar. Ayrıca, dilin temizlenmemesi, dil üzerinde bakteri ve mantar birikimine neden olabilir.
2. Sigara ve Alkol Kullanımı
Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, diş etleri üzerinde olumsuz etkiler yaratır ve ağız kanserleri riskini artırır. Sigara, diş etlerine giden kan akışını azaltarak diş eti hastalıklarına zemin hazırlar. Alkol ise ağız içindeki mukozanın yapısını bozarak, bakteri ve virüslerin kolayca üremesine olanak tanır.
3. Yanlış Beslenme Alışkanlıkları
Dengeli ve sağlıklı beslenme, ağız sağlığı için oldukça önemlidir. Şekerli ve asitli gıdaların sık tüketimi, diş minesine zarar verir ve diş çürüklerine yol açar. Ayrıca, yetersiz vitamin ve mineral alımı, diş eti sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle C vitamini eksikliği, diş eti kanamalarına ve iltihaplanmalara neden olabilir.
4. Genetik ve Sistemik Hastalıklar
Genetik faktörler, diş eti hastalıklarına yatkınlığı artırabilir. Ayrıca, diyabet gibi sistemik hastalıklar, ağız sağlığını olumsuz etkiler. Diyabet hastalarında, diş eti hastalıkları daha sık ve daha şiddetli seyredebilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde de ağız içinde enfeksiyonlar daha sık görülür.
Dil ve Ağız Hastalıklarından Korunma Yolları
1. Düzenli Ağız Bakımı
Dişlerin günde en az iki kez fırçalanması, diş ipi kullanımı ve düzenli olarak ağız gargarası ile ağzın temizlenmesi, dil ve ağız hastalıklarından korunmada temel adımlardır. Ayrıca, dil temizliği de unutulmamalıdır. Dil yüzeyi, bakterilerin en çok biriktiği yerlerden biridir ve düzenli olarak temizlenmesi gerekir.
2. Sağlıklı Beslenme ve Su Tüketimi
Dengeli beslenme, diş ve diş eti sağlığını korur. Şekerli ve asitli gıdalardan kaçınmak, diş çürüklerini önler. Ayrıca, yeterli miktarda su tüketmek, ağız içinde bakteri birikimini engeller ve tükürük üretimini artırarak ağız sağlığını destekler.
3. Zararlı Alışkanlıklardan Kaçınma
Sigara ve alkol kullanımının sınırlandırılması, dil ve ağız hastalıkları riskini azaltır. Sigara içmek, diş eti hastalıklarının yanı sıra ağız kanserlerine de yol açabilir. Alkol ise, ağız içinde enfeksiyon ve tahriş riskini artırır.
4. Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri
Diş hekimi kontrolleri, ağız ve diş sağlığının korunması için oldukça önemlidir. Yılda en az iki kez diş hekimine görünmek, olası hastalıkların erken teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine olanak tanır. Ayrıca, ağız içinde oluşan küçük lezyonların ve yaraların düzenli kontrolü, ağız kanserlerinin erken teşhisinde kritik rol oynar.
Referanslar:
- Dil Ve Ağız Hastalıkları: 19 Hastalık Ve Tedavisi
- Scully, C., & Porter, S. (2000). Oral mucosal disease: Recurrent aphthous stomatitis. British Journal of Oral and Maxillofacial Surgery, 38(5), 368-377.
- Neville, B. W., Damm, D. D., Allen, C. M., & Chi, A. C. (2015). Oral and Maxillofacial Pathology. St. Louis, MO: Elsevier Health Sciences.
- Chi, A. C., Day, T. A., & Neville, B. W. (2015). Oral cavity and oropharyngeal squamous cell carcinoma. CA: A Cancer Journal for Clinicians, 65(5), 401-421.
- Lamster, I. B., & Grbic, J. T. (1995). Diagnosis of periodontal disease based on analysis of the host response. Periodontology 2000, 7(1), 83-99.
- Feller, L., & Lemmer, J. (2012). Necrotizing periodontal diseases in HIV-seropositive subjects: Pathogenesis and management. Periodontology 2000, 60(1), 149-157.
- Porter, S. R., Mercadante, V., & Fedele, S. (2018). Oral manifestations of systemic disease. British Dental Journal, 225(6), 457-466.
- Eversole, L. R. (2000). Clinical outline of oral pathology: Diagnosis and treatment. BC Decker Inc., Hamilton.
- Petersen, P. E., & Ogawa, H. (2012). The global burden of periodontal disease: Towards integration with chronic disease prevention and control. Periodontology 2000, 60(1), 15-39.
- Reichart, P. A., & Philipsen, H. P. (2005). Oral erythroplakia—A review. Oral Oncology, 41(6), 551-561.
- Belibasakis, G. N., et al. (2019). Oral biofilms and chronic diseases: Impact on systemic health. Current Opinion in Clinical Nutrition & Metabolic Care, 22(6), 451-457.
- Napenas, J. J., & Brennan, M. T. (2013). Diagnosis and management of oral candidiasis. Dental Clinics of North America, 57(4), 725-742.
- Lodi, G., et al. (2010). Interventions for treating oral lichen planus: Corticosteroid therapy. Cochrane Database of Systematic Reviews, (7).
- Harris, C. S., et al. (2008). Oral melanoma: A review of the literature. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology, and Endodontology, 105(6), 735-742.
- Regezi, J. A., Sciubba, J. J., & Jordan, R. C. K. (2016). Oral Pathology: Clinical Pathologic Correlations. St. Louis, MO: Elsevier.
- Kuo, C. F., et al. (2015). Sjögren’s syndrome and the risk of periodontal disease: A nationwide population-based cohort study. Rheumatology, 54(5), 897-902.
- Holmstrup, P., Plemons, J. M., & Meyle, J. (2003). Non-plaque-induced gingival lesions. Journal of Clinical Periodontology, 30(Suppl. 3), 8-15.
- Vieira, A. R., et al. (2014). Genetics of periodontal disease. Periodontology 2000, 64(1), 157-167.
- Bascones-Martínez, A., et al. (2012). Diabetes and periodontitis: A bidirectional relationship. Medicina Oral, Patologia Oral y Cirugia Bucal, 17(6), e902-e908.
- Lalla, E., & Papapanou, P. N. (2011). Diabetes mellitus and periodontitis: A tale of two common interrelated diseases. Nature Reviews Endocrinology, 7(12), 738-748.
- Carranza, F. A., & Newman, M. G. (2011). Carranza’s Clinical Periodontology. St. Louis, MO: Elsevier.
- Williams, M. C., et al. (2004). Oral cancer: Risk factors, prevention, and detection. Oncology Reports, 11(6), 1657-1663.
- Leuci, S., et al. (2015). Candida-associated denture stomatitis. Oral Diseases, 21(4), 335-341.
- Chen, X. M., et al. (2009). Oral lichen planus: Update on etiology and treatment. Autoimmunity Reviews, 8(7), 600-605.
- Pihlstrom, B. L., Michalowicz, B. S., & Johnson, N. W. (2005). Periodontal diseases. The Lancet, 366(9499), 1809-1820.
- Ramfjord, S. P. (1959). Indices for prevalence and incidence of periodontal disease. Journal of Periodontology, 30(1), 51-59.
- Eke, P. I., et al. (2012). Prevalence of periodontitis in adults in the United States: 2009 and 2010. Journal of Dental Research, 91(10), 914-920.
- Singh, S., & Young, A. (2017). Temporomandibular joint disorders: Assessment and management. British Journal of Hospital Medicine, 78(6), 356-359.
- Shear, M., & Speight, P. M. (2007). Cysts of the Oral and Maxillofacial Regions. Blackwell Munksgaard.
- Wright, J. T., et al. (2019). Amelogenesis imperfecta: Diagnosis and treatment considerations. Frontiers in Pediatrics, 7, 224.
- Lingen, M. W., et al. (2008). Pathways to oral cancer—Intervention opportunities. Advances in Dental Research, 21(1), 59-63.
- Horst, J. A., et al. (2011). Dental caries: Biological factors and therapeutic options. Journal of Clinical and Experimental Dentistry, 3(1), e47-e55.
- Rugg-Gunn, A. J. (2013). Fluoride and dental caries: A complicated relationship. Dental Update, 40(4), 289-295.
- Prasad, S., & Ehrlich, A. (2012). Oral cavity and systemic health: A review. Journal of Family Medicine and Primary Care, 1(1), 55-59
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/