Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi

100 / 100

Diş apsesi, ağız sağlığı sorunları arasında en ciddi rahatsızlıklardan biri olup, hızlı bir şekilde tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Apseler, diş kökünde ya da diş eti dokusunda meydana gelen enfeksiyonlar sonucu oluşur ve ciddi ağrı, şişlik, hassasiyet gibi semptomlara neden olabilir. Diş apsesinin en temel belirtisi, keskin bir diş ağrısıdır ve bu ağrı, genellikle çiğneme sırasında şiddetlenir. Enfeksiyonun ilerlemesi durumunda ağız içinde şişlik, ateş ve hatta lenf bezlerinde büyüme gözlemlenebilir. Diş apsesi, çoğunlukla bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkar ve ağız hijyenine dikkat edilmemesi, çürük dişlerin tedavi edilmemesi gibi nedenlerle tetiklenir.

Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi

Diş apsesi, yalnızca ağız ve diş sağlığıyla sınırlı kalmaz, zamanında müdahale edilmediğinde enfeksiyonun vücuda yayılmasına ve sistemik sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde apseler, ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle diş apsesinin nedenlerini ve belirtilerini erken dönemde tanıyıp, tedavi sürecine vakit kaybetmeden başlanması büyük önem taşır. Diş apsesi ile ilgili bilgi eksikliği ise genellikle hastaların durumun ciddiyetini kavramamasına ve tedavi sürecini geciktirmesine neden olmaktadır.

Diş apsesinin tedavisi, enfeksiyonun boyutuna ve yayılım hızına göre değişkenlik gösterebilir. Bazı durumlarda sadece antibiyotik tedavisi yeterli olabilirken, ileri seviyedeki apselerde cerrahi müdahaleler gerekebilir. Tedavi sürecinde enfeksiyonun tamamen temizlenmesi, dişin korunması ya da gerekiyorsa dişin çekilmesi gerekebilir. Bu süreçte kişinin ağız sağlığına dikkat etmesi ve tedavi sonrasında ağız hijyenini ihmal etmemesi oldukça önemlidir.

Sonuç olarak, diş apsesi sadece ağız sağlığını değil, genel sağlığı da tehdit edebilecek ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle hem diş apsesinin nedenlerini anlamak hem de tedavi seçeneklerini bilmek, bireylerin bu tür sorunlarla karşılaştıklarında doğru adımlar atmaları açısından hayati öneme sahiptir. Şimdi, diş apsesi nedenlerini ve tedavi yöntemlerini daha detaylı olarak inceleyelim.

Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi

Diş Apsesi Nedenleri

Diş apsesi, genellikle ağızda biriken bakterilerin dişin iç yapısına sızarak iltihaplanmaya neden olması sonucu gelişir. Ancak, bu sürecin başlamasına ve ilerlemesine yol açan çeşitli faktörler bulunmaktadır. Aşağıda, diş apsesinin oluşumunda en sık karşılaşılan nedenler ve bu nedenlerin nasıl apseye yol açtığı daha detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

1. Diş Çürükleri (Karyes)

Diş çürüğü, ağız sağlığını tehdit eden en yaygın sorunlardan biridir ve diş apsesinin temel nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Diş çürüğü, plak olarak bilinen bakteri tabakasının diş minesine zarar vermesi sonucu gelişir. Plakta biriken bakteriler, şekerli ve asidik yiyeceklerle beslendiğinde diş minesini zayıflatan asitler üretir.

Diş çürüğü zamanla ilerleyerek mine tabakasını aşar ve dentin adı verilen daha yumuşak katmana ulaşır. Eğer bu aşamada çürük tedavi edilmezse, bakteriler dişin pulpa adı verilen sinir ve kan damarları içeren iç kısmına ulaşır. Bu durum enfeksiyona yol açar. Pulpa enfeksiyonu, genellikle şiddetli diş ağrısıyla kendini gösterir ve enfeksiyon ilerledikçe diş köküne yayılabilir, burada iltihaplanma ve apse oluşumu başlar. Özellikle uzun süre tedavi edilmeyen çürüklerde, diş köküne yayılan bakteriyel enfeksiyon, diş apsesine yol açarak hem diş hem de çevresindeki dokularda ciddi hasara neden olabilir.

2. Diş Travmaları

Diş travmaları, dişlerin çatlamasına, kırılmasına veya diş yapısında başka tür hasarlara yol açarak bakterilerin dişin derin tabakalarına girmesine neden olabilir. Özellikle spor kazaları, sert yiyeceklerin çiğnenmesi sırasında meydana gelen kırılmalar veya diş sıkma gibi alışkanlıklar sonucunda dişin yüzeyinde çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar, bakteriler için bir geçit görevi görür ve enfeksiyonun dişin iç kısımlarına yayılmasını kolaylaştırır.

Travmaların sonucunda diş sinirleri ve kan damarları zarar görebilir, bu da dişte enfeksiyonun gelişmesi için uygun bir ortam oluşturur. Kırık dişler ya da çatlaklar, genellikle diş apsesi oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında yer alır çünkü bu tür travmatik olaylar bakterilerin dişin daha derin yapılarına erişmesine neden olur. Bu durumda enfeksiyon, diş köküne hızla yayılabilir ve apse oluşumuna zemin hazırlar.

3. Periodontal (Diş Eti) Hastalıkları

Diş eti hastalıkları, diş apsesinin bir diğer önemli nedeni olarak öne çıkar. Periodontal hastalıklar, diş eti iltihaplanması (gingivitis) ile başlar ve tedavi edilmediği takdirde periodontitis gibi daha ileri aşamalara geçer. Periodontitis, diş eti ve dişi destekleyen kemik dokusunda ciddi hasara neden olan bir enfeksiyon türüdür.

Periodontitis geliştiğinde, diş eti çekilmesi meydana gelir ve diş kökleri açığa çıkar. Bu durumda bakteriler, diş eti ceplerine yerleşir ve burada çoğalarak diş köklerine kadar ulaşan enfeksiyonlara neden olur. Zamanla bu enfeksiyonlar apselere dönüşebilir. Diş eti hastalıkları, özellikle ağız hijyenine dikkat edilmemesi durumunda daha hızlı ilerler ve diş etiyle ilgili sorunlar yaşayan kişilerde diş apsesi oluşma riski çok daha yüksektir. Ayrıca, periodontitis sadece diş etini değil, diş kökünü de etkileyerek ciddi apse oluşumlarına yol açabilir.

4. Yetersiz Ağız Hijyeni

Ağız hijyenine yeterince önem verilmemesi, diş apsesi gelişimini hızlandıran bir diğer kritik faktördür. Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması, diş ipi kullanılmaması ve diş hekimi kontrollerine gitmemek, ağızda bakterilerin birikmesine neden olur. Özellikle diş yüzeyinde plak birikmesi, zamanla diş çürüklerine, diş eti iltihaplanmalarına ve nihayetinde apselere yol açabilir.

Yetersiz ağız hijyeni, dişlerin ve diş etlerinin doğal savunma mekanizmalarını zayıflatır. Bakteriler bu ortamda hızla çoğalarak enfeksiyon oluşturur. Ağız bakımının ihmal edilmesi, aynı zamanda diş etlerinde ve dişlerde meydana gelen küçük sorunların fark edilmemesine ve zamanla ciddi sağlık problemlerine dönüşmesine neden olur. Diş ve diş eti hastalıklarının önlenmesinde düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı ve profesyonel diş temizliği büyük önem taşır. Bu önlemler alınmadığında, diş apsesi gibi ciddi enfeksiyonlar kaçınılmaz hale gelir.

5. Daha Önce Yapılmış Diş Tedavilerinin Başarısız Olması

Bazı durumlarda daha önce yapılan diş tedavileri, özellikle kök kanal tedavileri, başarısız olabilir ve bu durum enfeksiyonun tekrar ortaya çıkmasına yol açabilir. Kök kanal tedavisi sırasında dişin içindeki enfekte olmuş sinir ve dokular temizlenir, ancak bazen tüm enfeksiyon tamamen ortadan kaldırılamayabilir. Bu tür durumlarda, enfeksiyon zamanla yeniden aktif hale gelir ve dişin kökünde apse oluşmasına yol açar.

Ayrıca, dolgu veya kuron gibi restoratif tedaviler sırasında yapılan hatalar da dişin düzgün bir şekilde korunamamasına ve bakterilerin dişin içine sızmasına neden olabilir. Bu tür tedavi hataları, özellikle tedavi sonrası dikkatli bir izleme yapılmadığında gözden kaçabilir ve apseye neden olan enfeksiyonlar gelişebilir.

6. Bağışıklık Sisteminin Zayıflığı

Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu durumlar, vücudun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini azaltır ve bu da diş apsesi gibi enfeksiyonlara karşı savunmasız kalınmasına yol açar. Bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler, vücudun normalde baş edebileceği bakteriyel enfeksiyonlara karşı daha hassas hale gelirler. Diyabet, HIV/AIDS, kanser tedavileri gibi kronik hastalıklar veya kemoterapi gibi tedaviler bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon riskini artırabilir.

Bu tür hastalıklar ve tedavi süreçleri, vücudun enfeksiyonlarla başa çıkma kapasitesini azalttığı için ağızda meydana gelen küçük bir enfeksiyon bile hızla apseye dönüşebilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, diş apsesi hızlı bir şekilde yayılabilir ve ciddi sistemik enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle bu tür risk gruplarında ağız hijyenine ve diş sağlığına ekstra özen gösterilmelidir.

Diş Apsesinin Belirtileri

Diş apsesi, birkaç belirgin semptom ile kendini gösterir ve bu belirtiler enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:

  1. Şiddetli Diş Ağrısı: Apsenin en belirgin semptomu şiddetli ve sürekli diş ağrısıdır. Bu ağrı, genellikle çiğneme sırasında artar ve geceleri daha şiddetli hissedilebilir.
  2. Diş Eti Şişliği: Apseli bölgede diş eti şişebilir ve bu şişlik genellikle ağrılıdır. Diş eti kızarabilir ve hassas hale gelebilir.
  3. Ağız Kokusu: Apsenin neden olduğu enfeksiyon, ağızda kötü bir kokuya yol açabilir. Bu koku, genellikle ağız hijyeninin sağlanmasıyla geçmez.
  4. Ateş: Enfeksiyonun yayılması durumunda vücut, ateşle tepki verebilir. Yüksek ateş, enfeksiyonun vücudun diğer bölgelerine yayılmaya başladığının bir işareti olabilir.
  5. Lenf Bezlerinde Şişlik: Boyun bölgesindeki lenf bezleri şişebilir ve hassaslaşabilir. Bu durum, vücudun enfeksiyonla savaşmaya çalıştığının bir göstergesidir.

Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi

Diş Apsesi Tedavisi

Diş apsesi tedavisi, apsenin büyüklüğüne, enfeksiyonun yayılma durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekillenir. Tedavi sürecinde temel amaç enfeksiyonun tamamen ortadan kaldırılması ve apsenin oluşturduğu ağrının hafifletilmesidir. Tedavi yöntemleri çeşitli olup, enfeksiyonun seviyesine göre cerrahi ya da cerrahi olmayan teknikler kullanılabilir. Şimdi diş apsesinin tedavisinde kullanılan yöntemleri daha ayrıntılı inceleyelim.

1. Antibiyotik Tedavisi

Antibiyotikler, diş apsesinin tedavisinde sık kullanılan ilaçlardır, ancak genellikle tek başına yeterli değildir. Antibiyotik tedavisi, apsenin yayılmasını önlemek, enfeksiyonu kontrol altına almak ve iltihabın azaltılması için kullanılır. Özellikle apsenin bulunduğu bölgedeki şişlik ve ağrıya hızlı bir rahatlama sağlayabilir. Fakat antibiyotikler, dişin içindeki iltihabın tamamen temizlenmesi için yeterli değildir. Bu nedenle, antibiyotik tedavisi genellikle kanal tedavisi veya cerrahi müdahale ile desteklenir.

Antibiyotikler özellikle aşağıdaki durumlarda reçete edilir:

  • Şiddetli enfeksiyon: Enfeksiyonun lenf düğümlerine ya da çevre dokulara yayıldığı durumlarda.
  • Bağışıklık sisteminin zayıf olması: Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda (örneğin diyabet, HIV/AIDS hastaları ya da kemoterapi görenler).
  • Cerrahi müdahale öncesi: Cerrahi müdahaleyi kolaylaştırmak için apsenin kontrol altına alınması gerektiğinde.

Antibiyotik tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar amoksisilin, metronidazol ya da bu ikisinin kombinasyonlarıdır. Ancak, antibiyotiklerin diş apsesini sadece geçici olarak rahatlatacağını ve enfeksiyonun tamamen ortadan kalkması için daha kalıcı bir tedaviye ihtiyaç duyulacağını unutmamak gerekir.

2. Kanal Tedavisi

Diş apsesinin tedavisinde en etkili yöntemlerden biri kanal tedavisidir (endodontik tedavi). Kanal tedavisi, enfekte olmuş diş dokusunu ve diş kökünde biriken iltihabı ortadan kaldırarak dişin kurtarılmasını sağlar. Bu tedavi sayesinde diş çekilmeden tedavi edilebilir ve hasta dişini kullanmaya devam edebilir.

Kanal tedavisinin aşamaları şunlardır:

  • Enfeksiyonun temizlenmesi: Dişin iç kısmındaki (pulpa) enfekte olmuş sinir ve damar dokusu çıkarılır. Diş kök kanallarındaki iltihap temizlenir.
  • Kök kanallarının doldurulması: Dişin enfekte olmuş kısmı temizlendikten sonra kök kanalları özel dolgu maddeleri ile doldurulur. Bu dolgu maddesi, gelecekte enfeksiyonun tekrar oluşmasını önler.
  • Dişin onarımı: Tedavi sonrasında diş, genellikle bir dolgu ya da kaplama ile korunur. Dişin yapısı güçlendirilir ve tekrar işlev kazanması sağlanır.

Kanal tedavisi, dişin çekilmesini önleyen etkili bir yöntem olup, apsenin neden olduğu ağrı ve enfeksiyonu hızlı bir şekilde ortadan kaldırır. Ancak enfeksiyon çok yaygınsa ya da diş kurtarılamayacak durumda ise, bu tedaviye başvurulmadan dişin çekilmesi gerekebilir.

3. Apsenin Drenajı (Cerrahi Müdahale)

Bazı durumlarda diş apsesinin cerrahi olarak boşaltılması (drenaj edilmesi) gerekebilir. Bu tedavi yöntemi, apsenin çok büyük olduğu ya da kanal tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir. Cerrahi drenaj sırasında, diş hekimi ya da cerrah apsenin bulunduğu bölgeyi keserek içeride biriken iltihaplı sıvıyı boşaltır. Apsenin boşaltılmasıyla birlikte hastanın ağrısı büyük ölçüde hafifler.

Cerrahi drenaj genellikle şu durumlarda uygulanır:

  • Büyük apseler: Eğer apsenin boyutu kanal tedavisi ile tedavi edilemeyecek kadar büyükse.
  • Enfeksiyonun yayılması: Enfeksiyon, diş kökünden çene kemiğine ya da yumuşak dokulara yayılmışsa.
  • Tekrar eden apseler: Tedaviye rağmen apse tekrar oluşuyorsa.

Cerrahi drenaj işlemi sırasında, bölge lokal anestezi ile uyuşturulur ve hekim iltihabı güvenli bir şekilde boşaltır. Bu işlem, genellikle bir antibiyotik tedavisi ile desteklenir ve apse bölgesinin iyileşme süreci takip edilir.

4. Diş Çekimi

Eğer diş apsesi çok ilerlemişse ve dişin kurtarılması mümkün değilse, diş çekimi gerekebilir. Diş çekimi, özellikle kök kanal tedavisinin yetersiz kaldığı ya da enfeksiyonun dişin kurtarılamayacak kadar zarar verdiği durumlarda başvurulan bir yöntemdir.

Diş çekimi işlemi şu durumlarda uygulanır:

  • Enfeksiyonun kontrol altına alınamaması: Dişin içinde veya kökünde yer alan enfeksiyon, tedavilere rağmen ilerlemeye devam ediyorsa.
  • Dişin yapısal olarak kurtarılamayacak kadar hasar görmesi: Aşırı derecede çürümüş ya da kırılmış dişlerin kurtarılması mümkün olmayabilir.
  • Tekrar eden apseler: Aynı dişin tekrar tekrar apse yapması durumunda çekim tercih edilebilir.

Diş çekimi, enfeksiyonun yayılmasını önleyerek apsenin tamamen iyileşmesine yardımcı olur. Ancak diş çekildikten sonra, boş kalan bölgenin implant, köprü ya da protez gibi yöntemlerle doldurulması önerilir. Bu, dişin işlevinin geri kazandırılması ve estetik sorunların önlenmesi açısından önemlidir.

5. Ağrı Kesiciler ve Destekleyici Tedaviler

Diş apsesi tedavisinde, semptomları hafifletmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak amacıyla ağrı kesiciler de kullanılabilir. Ağrı kesiciler, apsenin neden olduğu şiddetli ağrıyı hafifletebilir, ancak bu ilaçlar apsenin kök nedenini tedavi etmez. Bu nedenle, ağrı kesiciler sadece geçici bir rahatlama sağlar ve enfeksiyonun ortadan kaldırılması için mutlaka profesyonel bir tedaviye ihtiyaç vardır.

Ağrı kesiciler haricinde, bazı destekleyici tedaviler de apsenin iyileşme sürecini hızlandırabilir:

  • Ilık tuzlu su ile gargara yapmak: Enfekte olmuş bölgeyi temizlemeye yardımcı olabilir.
  • Soğuk kompres uygulamak: Şişliği azaltmak için etkili bir yöntemdir.
  • Ağız hijyenine dikkat etmek: Tedavi sırasında ve sonrasında dişlerin düzenli olarak fırçalanması ve diş ipi kullanılması, enfeksiyonun tekrar oluşmasını önler.

Diş Apsesinden Sonra İyileşme Süreci

Diş apsesi tedavisi sonrasında hastanın iyileşme süreci, uygulanan tedavi yöntemine bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin, kanal tedavisi ya da diş çekimi gibi cerrahi müdahaleler sonrasında birkaç gün içinde ağrı ve şişlik geçmeye başlar. Bu süreçte antibiyotikler ve ağrı kesiciler de hastanın iyileşme sürecini destekler.

Tedavi sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  • Ağız hijyenine dikkat edilmesi: İyileşme sürecinde ve sonrasında dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanımı ve ağız çalkalama suyu ile gargara yapılması büyük önem taşır.
  • Düzenli diş hekimi kontrolleri: Tedavi sonrasında enfeksiyonun tekrarlamaması için düzenli olarak diş hekimi kontrollerine gidilmelidir.
  • Beslenmeye dikkat edilmesi: Sert ve aşırı sıcak ya da soğuk yiyeceklerden kaçınarak diş ve diş etlerine zarar vermemeye özen gösterilmelidir.

Diş apsesi tedavisinde kullanılan yöntemlerin doğru bir şekilde uygulanması, apsenin tamamen iyileşmesi ve enfeksiyonun tekrar oluşmasının önlenmesi açısından kritik önem taşır. Özellikle antibiyotik tedavisi ve kanal tedavisi, apsenin kontrol altına alınmasında etkili rol oynar. Tedavi sürecinin başarıyla tamamlanması, hastanın genel sağlık durumu ve ağız hijyenine dikkat etmesiyle yakından ilişkilidir.

Diş Apsesinden Korunma Yolları

Diş apsesini önlemek, ağız hijyenine dikkat edilmesi ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmekle mümkündür. Korunma yöntemleri şunlardır:

  • Düzenli Diş Fırçalama ve Diş İpi Kullanımı: Günde en az iki kez diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak, ağızda biriken bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Yılda en az iki kez diş hekimi kontrolüne gitmek, çürüklerin ve diğer diş sorunlarının erken teşhis edilmesini sağlar.
  • Dengeli Beslenme: Şekerli ve asitli yiyeceklerden kaçınarak diş sağlığınızı koruyabilirsiniz.
  • Dişleri Travmalardan Koruma: Dişleri darbelere karşı korumak, çatlak ya da kırık oluşumunu önleyerek apsenin gelişme riskini azaltır.

Sonuç

Diş apsesi, erken teşhis edilip doğru tedavi edilmediğinde hem ağız sağlığını hem de genel sağlığı tehdit eden ciddi bir enfeksiyondur. Enfeksiyonun yayılması, özellikle çene kemiğine, sinüslere veya kana sıçrayarak sistemik komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, diş apselerinin tanı ve tedavisinde erken müdahale hayati öneme sahiptir. Düzenli diş kontrolleri ve hijyen alışkanlıkları, apselerin önlenmesi için temel bir rol oynar.

Tedavi sürecinde, apsenin yayılmasını engellemek ve enfeksiyon odağını ortadan kaldırmak amaçlanır. Basit vakalarda apse drenajı, antibiyotik tedavisi ve kanal tedavisi gibi yöntemlerle enfeksiyon kontrol altına alınabilirken, daha ileri durumlarda cerrahi müdahaleler gerekebilir. Tedavi tamamlandıktan sonra, enfeksiyonun tekrarlamaması için hastaların hijyen konusunda bilgilendirilmesi önemlidir.

Diş apsesi yalnızca lokal bir sorun gibi görünse de, sistemik sağlık üzerindeki potansiyel etkileri göz ardı edilmemelidir. Enfeksiyonun kan dolaşımına yayılması, endokardit veya sepsis gibi hayatı tehdit edici durumlara yol açabilir. Ayrıca, tedavi edilmeyen apseler kronikleşerek çene kemiğinde hasara ve diş kaybına neden olabilir. Bu nedenle, apsenin ciddiyetini kavramak ve tedaviyi aksatmamak büyük önem taşır.

Diş apsesinin önlenmesi için düzenli ağız bakımı alışkanlıkları kritik bir öneme sahiptir. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı, dengeli beslenme ve düzenli diş hekimi kontrolleri, ağız sağlığını korumanın yanı sıra diş apsesi gibi enfeksiyonların önüne geçebilir. Ayrıca, küçük diş çürüklerinin ihmal edilmemesi ve erken dönemde müdahale edilmesi enfeksiyonların önlenmesinde etkili olacaktır.

Sonuç olarak, diş apsesi yalnızca bir diş sorunu değil, genel sağlık üzerinde de ciddi riskler taşıyan bir enfeksiyondur. Erken tanı, etkili tedavi ve düzenli takip ile enfeksiyonun kontrol altına alınması sağlanabilir. Tedavi sonrası ağız hijyenine dikkat edilmesi, tekrarlayan enfeksiyonların önüne geçer ve ağız sağlığını korur. Sağlıklı ağız bakımı alışkanlıklarının benimsenmesi, hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından uzun vadede önemli bir kazanım sağlayacaktır.

Referanslar:

  1. Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi
  2. Hargreaves, K. M., & Cohen, S. (2011). Cohen’s Pathways of the Pulp. 10th Edition.
  3. Bergenholtz, G., Horsted-Bindslev, P., & Reit, C. (2003). Textbook of Endodontology.
  4. Ingle, J. I., & Bakland, L. K. (2002). Endodontics. 5th Edition.
  5. Grossman, L. I. (1991). Endodontic Practice. 11th Edition.
  6. Baumgartner, J. C., & Bakland, L. K. (2011). Antibiotics and the Endodontic Patient.
  7. Siqueira, J. F. (2003). Endodontic Infections: Concepts, Paradigms, and Perspectives.
  8. Walton, R. E., & Torabinejad, M. (2002). Principles and Practice of Endodontics. 3rd Edition.
  9. Trope, M. (1998). Regenerative Potential of Dental Pulp.
  10. Abbott, P. V. (2004). Classification, Diagnosis and Clinical Manifestations of Apical Periodontitis.
  11. Nair, P. N. R. (2006). On the Causes of Persistent Apical Periodontitis.
  12. https://scholar.google.com/
  13. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  14. https://www.researchgate.net/
  15. https://www.mayoclinic.org/
  16. https://www.nhs.uk/
  17. https://www.webmd.com/
Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi
Diş Apsesinin 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavisi

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !