Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi

100 / 100

Kafa içi basınç (intrakraniyal basınç, İKB), beyin dokusu, kan ve beyin omurilik sıvısının (BOS) toplam hacmi tarafından belirlenen bir parametredir. Bu parametrenin normal seviyelerin üzerine çıkması, ciddi nörolojik ve oftalmolojik sonuçlara yol açabilir. Özellikle göz siniri üzerinde oluşan baskı, optik sinirin hasar görmesine ve optik atrofi adı verilen bir duruma neden olabilir. Optik atrofi, görme kaybının başlıca nedenlerinden biridir ve erken teşhis edilmediğinde geri dönüşümsüz sonuçlar doğurabilir. Kafa içi basınç artışı ile ilgili çeşitli nedenler olabilir, bu da optik sinir üzerinde mekanik baskıya, beslenme bozukluklarına veya her ikisine birden yol açabilir. Dolayısıyla bu konu, multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur.

Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi

Kafa içi basınç artışı (İKB) genellikle beyinde meydana gelen patolojik durumlarla ilişkilendirilir. Beyin tümörleri, travmatik beyin hasarları, hidrosefali gibi durumlar, İKB artışının başlıca nedenlerindendir. Bu basınç artışı, beyin dokusu ve beyin omurilik sıvısının hacminin artmasıyla bağlantılıdır ve intrakraniyal boşluk içinde sınırlı bir hacme sahip olan göz siniri gibi yapılar üzerinde ciddi baskı oluşturur. Bu baskı, optik sinir başının ödemi olan papil ödemine yol açar ve bu durum, zamanla optik atrofiye dönüşebilir. Optik sinirin zarar görmesi sonucunda, hastalarda kademeli olarak görme kaybı, görme bulanıklığı ve sonuç olarak tamamen körlük gelişebilir.

Optik atrofi, sinir hücrelerinin ölümüne bağlı olarak ortaya çıkan bir durumu ifade eder. Sinir hücrelerinin ölümü, genellikle göz sinirine ulaşan kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi sonucunda meydana gelir. Bu süreç, kafa içi basıncın kronik olarak yüksek olduğu durumlarda hızlanır. Optik sinir atrofi, sadece görme kaybıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda ışık algısının bozulması ve görme alanı kayıpları gibi çeşitli semptomlar da gösterir. Bu nedenle, kafa içi basınç artışına bağlı optik atrofinin erken teşhisi ve tedavisi, hastaların yaşam kalitesini korumada kritik bir öneme sahiptir. Tedavi edilmediğinde optik sinirde geri dönüşümsüz hasar oluşabilir.

Optik atrofinin tedavi edilebilmesi için, kafa içi basınç artışının nedeni doğru bir şekilde belirlenmelidir. İKB artışına neden olan faktörlerin tanımlanması ve buna uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, optik atrofinin ilerlemesini durdurabilir veya yavaşlatabilir. Cerrahi müdahaleler, ilaç tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri, İKB’nin kontrol altına alınmasında yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Bu yazıda, kafa içi basınç artışına bağlı optik atrofinin nedenleri, belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bu hastalığın erken teşhisi ve müdahalesi, hastaların yaşam kalitesini artırma ve görme yetilerini koruma açısından hayati önem taşımaktadır.

Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi

Kafa İçi Basınç Artışının Nedenleri

Kafa içi basınç artışı, genellikle beyinde oluşan patolojik süreçlerle ilişkilidir. Bu artışın birden çok nedeni olabilir ve genellikle üç ana faktörden biri veya birkaçı rol oynar: beyin dokusunun hacmindeki artış, beyin omurilik sıvısının artışı veya kan hacmindeki artış.

  1. Beyin Tümörleri: Kafa içi basınç artışının en yaygın nedenlerinden biri beyin tümörleridir. Beyindeki tümörler, kitle etkisi yaratarak intrakraniyal boşlukta ekstra bir hacim oluşturur. Bu durum, BOS’un drenajını engelleyebilir ve beyin dokusu üzerindeki basıncı artırabilir.
  2. Hidrosefali: Beyin omurilik sıvısının fazla üretimi veya yetersiz drenajı, kafa içi basınç artışına neden olabilir. Hidrosefali, BOS’un normalden fazla birikmesine bağlı olarak kafa içinde baskı yapmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, optik sinir üzerine direkt basınç uygulayarak görme yetisini etkileyebilir.
  3. Travmatik Beyin Hasarları: Kafa travması sonucunda beyin dokusunda kanama veya ödem oluşabilir. Kanama, intrakraniyal boşlukta kan hacmini artırarak İKB’yi yükseltebilir. Ayrıca, ödem de beyin dokusunun şişmesine yol açarak kafa içi basıncı artırır.
  4. Enfeksiyonlar ve İnflamasyonlar: Beyin zarlarını etkileyen menenjit gibi enfeksiyonlar veya beyin dokusunu etkileyen ensefalit, beyin omurilik sıvısında artışa ve inflamasyona yol açarak İKB’nin yükselmesine neden olabilir.
  5. Venöz Drenaj Bozuklukları: Beyinden kanın geri dönüşünü sağlayan venöz yolların tıkanması veya daralması, kafa içi basınç artışına yol açabilir. Bu durum özellikle kronik kafa içi basınç artışı vakalarında gözlemlenir.

Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi Belirtileri ve Mekanizması

Optik atrofi, optik sinirin beslenmesinin bozulması sonucunda sinir hücrelerinin dejenerasyonu ve ölümüne bağlı olarak ortaya çıkar. Bu durumda, sinir lifleri beyinden gelen görüntü sinyallerini retinaya iletemez ve görme kaybı oluşur. Optik atrofinin belirtileri genellikle yavaş gelişir, ancak kafa içi basınç artışına bağlı vakalarda bu süreç hızlanabilir.

  1. Görme Kaybı: Optik atrofi, genellikle kademeli ve ilerleyici bir görme kaybına neden olur. Hastalar başlangıçta sadece bulanık görme veya azalmış görme keskinliği yaşayabilirken, ilerleyen aşamalarda tam görme kaybı oluşabilir.
  2. Renk Algısında Bozulma: Optik sinir hasar gördüğünde, renk algısı da bozulabilir. Hastalar özellikle parlak renkleri algılamada zorluk çekebilir.
  3. Görme Alanı Kaybı: Optik atrofi, hastaların görme alanında kör noktalar oluşmasına neden olabilir. Bu durum, günlük aktiviteleri ciddi şekilde zorlaştırabilir.
  4. Işığa Karşı Aşırı Hassasiyet: Bazı hastalarda, ışığa karşı aşırı duyarlılık görülebilir. Bu durum, gözün parlak ışık kaynaklarına karşı toleransının azalmasıyla kendini gösterir.

Kafa içi basınç artışı, optik sinir üzerine mekanik baskı uygulayarak sinir hücrelerinin hasar görmesine neden olur. Bu baskı, optik sinirin kanlanmasını ve beslenmesini engeller. Sonuç olarak, sinir hücreleri yeterince oksijen ve besin alamadığı için ölür. Bu süreç, sinir liflerinin atrofiye uğramasına ve optik atrofiye yol açar. Tedavi edilmezse, bu durum geri dönüşümsüz görme kaybıyla sonuçlanabilir.

Tanı Yöntemleri

Kafa içi basınç artışına bağlı optik atrofi, klinik belirtiler ve çeşitli tanı yöntemleri kullanılarak teşhis edilebilir. İleri görüntüleme teknikleri ve oftalmolojik testler, bu durumu doğrulamak için yaygın olarak kullanılır.

  1. Göz Muayenesi: Optik atrofinin ilk belirtileri genellikle göz muayenesi sırasında tespit edilir. Oftalmoskopi ile optik sinir başı incelenir ve papil ödemi varlığı gözlemlenebilir.
  2. Görme Alanı Testleri: Görme alanındaki kayıpları tespit etmek için yapılan testler, optik atrofinin boyutunu ve etkisini belirlemeye yardımcı olur. Bu testler, hastanın görme alanında oluşan kör noktaları ve daralmaları ölçer.
  3. MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme): MRG, kafa içi basıncın nedenini belirlemek ve beyin dokusundaki anormallikleri tespit etmek için kullanılır. Beyin tümörleri, kanamalar veya hidrosefali gibi durumlar MRG ile net bir şekilde görüntülenebilir.
  4. Lomber Ponksiyon: Beyin omurilik sıvısı basıncını doğrudan ölçmek için lomber ponksiyon yapılabilir. Bu test, İKB artışının boyutunu ve nedenini anlamaya yardımcı olur.
  5. Elektrofizyolojik Testler: Görsel uyarılmış potansiyeller (VEP), optik sinir fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Bu test, optik sinirin beyne sinyalleri ne kadar iyi ilettiğini ölçer ve sinir hasarını değerlendirmede önemlidir.

Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi

Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi Tedavisi

Kafa içi basınç artışına bağlı optik atrofi tedavisi, üç ana yaklaşımdan oluşur: kafa içi basıncın düşürülmesi, optik sinire yönelik spesifik tedaviler ve destekleyici tedaviler. Bu tedavi yöntemleri, kafa içi basıncın artış nedenine ve optik sinir üzerindeki hasarın derecesine göre değişiklik gösterir. Tedavinin amacı, öncelikle kafa içi basıncı düşürerek optik sinirin üzerindeki baskıyı hafifletmek ve daha fazla hasarı önlemektir. Bununla birlikte, optik sinir hasarı geri döndürülemez bir aşamaya ulaşmışsa, tedavi sadece ilerlemeyi durdurmak için uygulanır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, sonuçlar o kadar başarılı olur.

1. Cerrahi Tedavi Yöntemleri

Kafa içi basıncın artışına neden olan patolojik süreçlerin cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi, genellikle en etkili ve hızlı sonuç veren yaklaşımdır. Özellikle tümörler, hidrosefali gibi yapısal anormallikler ve kanamalara bağlı basınç artışı durumlarında cerrahi müdahaleler zorunlu olabilir.

  • Beyin Tümörü Ameliyatı: Beyinde yer kaplayan tümörlerin optik sinir ve diğer sinir yapıları üzerindeki basıncı azaltmak amacıyla cerrahi olarak çıkarılması, kafa içi basıncı önemli ölçüde düşürebilir. Tümörlerin yerleşimi, boyutu ve tipi cerrahinin türünü belirler. Bazı vakalarda tamamen tümörün çıkarılması mümkün olmayabilir, ancak basıncın hafifletilmesi bile optik sinir üzerindeki baskıyı azaltarak görme yetisinin korunmasına yardımcı olabilir.
  • Şant (Ventriküloperitoneal Şant) Takılması: Hidrosefali vakalarında, beyin omurilik sıvısının beyin içinde birikmesi kafa içi basıncı artırır. Bu basıncı azaltmak için şant adı verilen ince bir tüp, beyin omurilik sıvısını beyinden başka bir vücut boşluğuna (genellikle karın boşluğu) yönlendirmek için yerleştirilir. Ventriküloperitoneal şant ameliyatı, sıvı drenajını kolaylaştırarak basıncı normal seviyelere düşürür ve optik sinirin hasar görmesini önler.
  • De-kompresyon Cerrahisi: Bazı durumlarda, kafa içi basıncın hızla azaltılması için kafatasının bir kısmı geçici olarak çıkarılabilir. Bu işlem, özellikle beyin ödemi veya kanama nedeniyle ani basınç artışı yaşayan hastalarda uygulanır. Cerrahi olarak yapılan dekompresyon, basıncı hafifleterek sinir yapılarının korunmasına yardımcı olabilir.
  • Lumboperitoneal Şant: Beyin omurilik sıvısının drenajını iyileştirmek için omurilikten karın boşluğuna bir şant takılabilir. Bu yöntem, kafa içi basınç artışıyla ilişkili olarak özellikle idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (IIH) vakalarında etkili olabilir.

2. İlaç Tedavileri

İlaç tedavisi, özellikle kafa içi basınç artışının altında yatan sebebin cerrahi müdahale gerektirmediği ya da hastanın cerrahi müdahaleye uygun olmadığı durumlarda kullanılır. İlaçlar, genellikle kafa içi basıncın azaltılması, inflamasyonun kontrol altına alınması ve beyin omurilik sıvısı üretiminin düşürülmesi amacıyla verilir.

  • Diüretikler: Diüretik ilaçlar (örneğin, Asetazolamid) beyin omurilik sıvısının üretimini azaltarak kafa içi basıncı düşürmeye yardımcı olur. Asetazolamid, intrakraniyal hipertansiyonun tedavisinde en yaygın kullanılan diüretiklerden biridir ve özellikle idiyopatik intrakraniyal hipertansiyonu (IIH) olan hastalarda etkili sonuçlar verir. Diğer diüretikler olan Furosemid de sıvı dengesinin sağlanmasında etkili olabilir.
  • Steroidler: Deksametazon gibi kortikosteroidler, kafa içi basıncın artmasına neden olan beyin ödemini ve inflamasyonu azaltmada kullanılır. Özellikle beyin tümörü veya travmatik beyin hasarına bağlı ödem vakalarında steroid tedavisi basıncı hafifletebilir ve sinir yapıları üzerindeki baskıyı azaltabilir.
  • Mannitol: Mannitol, osmotik diüretik olarak bilinir ve beyin ödemini azaltarak hızlı bir şekilde kafa içi basıncı düşürmek amacıyla kullanılır. Akut kafa içi basınç artışı durumlarında mannitol infüzyonu etkili bir şekilde intrakraniyal basıncı azaltır.
  • Karbonik Anhidraz İnhibitörleri: Bu ilaçlar (örneğin Topiramat) beyin omurilik sıvısı üretimini azaltarak intrakraniyal basıncı düşürür. Özellikle idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon vakalarında kullanılmaktadır.

3. Optik Sinir Rehabilitasyonu

Optik atrofi geri dönüşümsüz sinir hasarına neden olduğunda, görme yetisinin iyileştirilmesi mümkün olmasa da hastaların yaşam kalitesini artırmak ve kalan görme yetilerini korumak için rehabilitasyon programları devreye girer. Optik sinir rehabilitasyonu, özellikle hastalığın ilerlediği ancak görme kaybının henüz tam olarak gerçekleşmediği vakalarda fayda sağlar.

  • Görme Rehabilitasyonu: Bu programlar, görme kaybı yaşayan hastaların günlük aktivitelerini sürdürmelerine yardımcı olacak teknikler ve araçlar içerir. Büyüteçler, özel okuma cihazları ve ekran büyütme yazılımları gibi yardımcı cihazlar kullanılabilir.
  • Ergoterapi: Görme kaybı yaşayan hastalar, ergoterapi yoluyla günlük yaşam aktivitelerini daha bağımsız bir şekilde sürdürebilirler. Ergoterapi, hastaların ev ve iş ortamlarını daha güvenli hale getirmek ve görme kaybının yarattığı zorluklarla başa çıkmak için stratejiler geliştirmelerini sağlar.
  • Psikolojik Destek: Özellikle ciddi görme kaybı yaşayan hastalarda psikolojik destek, depresyon ve kaygıyı azaltmak için kritik bir rol oynar. Görme yetisini kaybeden bireylerin hayatlarındaki bu büyük değişiklikle başa çıkabilmeleri için psikolojik danışmanlık ve destek grupları önerilebilir.

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hastalığın tedavisi sırasında ve sonrasında, kafa içi basıncı kontrol altında tutmak için yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Bu değişiklikler, hem hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir hem de tedavinin etkinliğini artırabilir.

  • Kilo Kontrolü: Özellikle idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon vakalarında kilo kaybı, kafa içi basıncı azaltmada önemli bir rol oynar. Aşırı kilolu hastaların %5-10 oranında kilo kaybetmeleri, beyin omurilik sıvısı üretimini azaltarak basıncı düşürebilir.
  • Tuz Tüketiminin Azaltılması: Vücutta sıvı birikimini artıran aşırı tuz tüketimi, kafa içi basıncı yükseltebilir. Bu nedenle hastaların tuz alımını sınırlamaları önerilir.
  • Düzenli Egzersiz: Hafif ve düzenli fiziksel aktivite, genel sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlayarak kafa içi basıncı kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Yüksek yoğunluklu egzersizlerden kaçınılmalıdır, çünkü bu tür aktiviteler kafa içi basıncı artırabilir.
  • Uyku Düzeni: Uyku apnesi olan hastalarda, gece boyunca oksijen seviyesi düştüğünde kafa içi basınç artabilir. Bu nedenle uyku düzeninin iyileştirilmesi ve gerekiyorsa uyku apnesi tedavisinin uygulanması önemlidir.

5. Alternatif Tedavi Yöntemleri

Bazı hastalar için cerrahi ve ilaç tedavilerine ek olarak, tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri düşünülebilir. Bu yöntemler, kafa içi basıncın düşürülmesi ve semptomların hafifletilmesi amacıyla kullanılabilir, ancak her zaman hekim gözetiminde uygulanmalıdır.

  • Akupunktur: Akupunktur, bazı hastalarda kafa içi basınç artışına bağlı baş ağrısı ve semptomların hafifletilmesi amacıyla kullanılabilir. Ancak bu tedavi yönteminin etkinliği konusunda daha fazla araştırma gerekmektedir.
  • Diyet ve Beslenme Düzenlemeleri: Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan bakımından zengin bir diyet, sinir hücrelerinin korunmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle hastaların sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı uygulamaları önerilir.

6. İleri Tedavi Yöntemleri ve Gelecek Perspektifler

Kafa içi basınç artışı ve optik atrofi tedavisinde ileri düzeyde araştırmalar devam etmektedir. Gen terapisi, kök hücre tedavisi ve nöroprotektif ilaçların kullanımı gibi yeni yöntemler üzerinde çalışmalar sürmektedir.

  • Gen Terapisi: Sinir hücrelerinin ölümüne yol açan genetik mutasyonları hedef alan gen terapileri, gelecekte optik atrofi tedavisinde umut vaat edebilir. Ancak bu tedavilerin klinik kullanımına geçilmesi için daha fazla araştırma ve deneme gerekmektedir.
  • Nöroprotektif Tedaviler: Sinir hücrelerini hasardan koruyan ilaçlar (örneğin Brimonidin), optik sinirin korunmasına yardımcı olabilir. Nöroprotektif tedaviler, sinir hücrelerinin oksidatif stres gibi hasar verici faktörlere karşı korunmasını sağlayarak görme kaybının önlenmesinde önemli rol oynayabilir.
  • Kök Hücre Tedavisi: Optik sinirin rejenerasyonunu teşvik etmek amacıyla kök hücre tedavisi üzerine yapılan araştırmalar devam etmektedir. Kök hücreler, hasarlı sinir dokusunu yenileyebilme potansiyeline sahip olsa da bu tedavi henüz deneysel aşamadadır.

Sonuç

Kafa içi basınç artışına bağlı optik atrofi, erken teşhis edilmediğinde geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilen ciddi bir durumdur. Beyin dokusu, beyin omurilik sıvısı ve kan hacminin dengesizliği, optik sinir üzerinde basınca ve sonuçta sinir hasarına yol açar. Erken tanı ve uygun tedavi, hastaların görme yetilerini korumada büyük öneme sahiptir. Cerrahi müdahalelerden ilaç tedavisine kadar geniş bir tedavi yelpazesi, optik atrofinin ilerlemesini durdurmaya yönelik stratejiler sunar. Ancak, sinir hasarı geri döndürülemez olduğunda, görme kaybının tamamen önlenmesi mümkün olmayabilir. Bu nedenle, risk faktörleri olan bireylerin düzenli göz muayeneleri ve nörolojik değerlendirmeler yaptırmaları önerilir.

Referanslar:

  1. Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi
  2. Hayreh, S. S. (2009). Pathogenesis of optic atrophy. Progress in Retinal and Eye Research, 28(5), 345-368.
  3. Morgan, W. H., Yu, D. Y., & Balaratnasingam, C. (2008). Retinal vascular pathology in optic atrophy. Archives of Ophthalmology, 126(6), 865-872.
  4. Wall, M., & Johnson, C. A. (2003). Visual field loss in optic atrophy. Survey of Ophthalmology, 48(3), 321-344.
  5. Jonas, J. B., et al. (2014). Intracranial pressure and glaucoma. Acta Ophthalmologica, 92(6), e495-e498.
  6. Killer, H. E., et al. (2003). The optic nerve sheath in intracranial pressure regulation. Journal of Neurology, 250(3), 345-350.
  7. Brubaker, R. F. (2006). Ocular hypertension and optic atrophy. Investigative Ophthalmology & Visual Science, 47(6), 2639-2647.
  8. Levin, L. A., & Danesh-Meyer, H. V. (2010). Hypoxic optic neuropathy. Survey of Ophthalmology, 55(4), 369-380.
  9. Hayreh, S. S., et al. (2008). Pathophysiology of papilledema. Neuro-Ophthalmology, 32(3), 203-213.
  10. Bidot, S., et al. (2015). Intracranial hypertension and optic nerve atrophy. Neurology, 85(7), 600-607.
  11. Trobe, J. D. (2001). The clinical manifestations of optic neuropathy. Clinical Neurology and Neurosurgery, 103(1), 1-6.
  12. Frisén, L. (2004). Swelling of the optic nerve head. Neurology Clinics, 22(1), 131-150.
  13. Corbett, J. J., & Savino, P. J. (1985). Neuro-ophthalmology of increased intracranial pressure. Journal of Neuro-Ophthalmology, 5(4), 215-226.
  14. Burde, R. M., & Savino, P. J. (2003). Clinical management of optic neuropathies. Journal of Neurology, 250(1), 1-7.
  15. Newman, N. J. (2000). Optic neuropathy associated with raised intracranial pressure. Brain, 123(4), 621-631.
  16. Saindane, A. M., et al. (2013). Imaging of optic nerve in intracranial hypertension. AJNR American Journal of Neuroradiology, 34(3), 619-626.
  17. Khurana, R. K., & Torabi, A. M. (2002). Clinical presentations of optic nerve dysfunction. Neurology Clinics, 20(1), 131-143.
  18. Anand, A., et al. (2016). Diagnostic challenges in optic atrophy. Indian Journal of Ophthalmology, 64(5), 390-398.
  19. Rucker, J. C., & Biousse, V. (2010). Idiopathic intracranial hypertension and vision loss. Current Opinion in Ophthalmology, 21(6), 457-463.
  20. Digre, K. B., & Corbett, J. J. (2001). Diagnosis and management of optic nerve head swelling. Archives of Neurology, 58(6), 1045-1050.
  21. Liu, G. T., et al. (2003). Neuro-ophthalmology of increased intracranial pressure. Neuro-Ophthalmology, 27(3), 125-133.
  22. Riordan-Eva, P., & Miller, N. R. (1995). Pathophysiology of papilledema. Ophthalmology Clinics of North America, 8(2), 247-267.
  23. Rizzo, J. F., & Lessell, S. (1993). The etiology of optic atrophy. Ophthalmology, 100(3), 385-394.
  24. Manschot, W. A. (1954). Pathology of the optic nerve in increased intracranial pressure. Brain, 77(3), 312-328.
  25. Hedges, T. R., & Steere, J. M. (1993). Chronic papilledema and optic atrophy. Archives of Ophthalmology, 111(8), 1053-1057.
  26. Yablonski, M. E., et al. (1985). Clinical evaluation of optic nerve function. Survey of Ophthalmology, 29(4), 245-260.
  27. Warner, J. E., et al. (2008). Idiopathic intracranial hypertension and optic neuropathy. Ophthalmology Clinics of North America, 21(3), 323-333.
  28. Anderson, D. R., & Brubaker, R. F. (2001). The glaucomatous optic neuropathy. Survey of Ophthalmology, 45(S1), S123-S126.
  29. Wang, J. K., et al. (2017). Intracranial pressure monitoring and optic neuropathy. Journal of Neurosurgery, 126(4), 1237-1243.
  30. North, R. V. (1985). Visual impairment due to optic atrophy. British Journal of Ophthalmology, 69(3), 197-203.
  31. Levin, L. A. (2007). Mechanisms of optic nerve damage in increased intracranial pressure. Journal of Neuro-Ophthalmology, 27(3), 197-202.
  32. Weinreb, R. N., & Harris, A. (2009). Optic nerve perfusion and intracranial pressure. Progress in Retinal and Eye Research, 28(5), 263-275.
  33. Jacobs, D. A., & Markowitz, C. E. (2002). Neuroimaging in optic atrophy. American Journal of Neuroradiology, 23(6), 1025-1034.
  34. Arnold, A. C. (1992). Clinical manifestations of optic neuropathy due to intracranial pressure. Ophthalmology, 99(5), 858-865.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi
Kafa İçi Basınç Artışına Bağlı Optik Atrofi: 4 Belirtisi, Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !