B16 Vitamini (Dimetilglisin)

100 / 100

Vücut sağlığı, vitaminler ve minerallerin yeterli ve dengeli bir şekilde alınmasıyla doğrudan ilişkilidir. Her bir vitaminin ayrı işlevi ve önemi bulunmaktadır, ancak bazılarının eksikliği, diğerlerine göre daha az bilinir. B16 vitamini de bu kategoride yer alan, nispeten az bilinen bir vitamindir. Çoğu kişi tarafından yeterince tanınmayan B16 vitamini, vücut fonksiyonları için hayati bir role sahip olabilir. Bu makalede, B16 eksikliğinin nedenleri, belirtileri, tedavi yolları, faydaları ve hangi gıdalarda bulunduğuna dair kapsamlı bilgiler sunulacaktır.

B16 Vitamini (Dimetilglisin)

B16 vitamini, bilimsel adıyla adenin, vücuttaki biyokimyasal süreçlerin birçok aşamasında yer alan bir bileşiktir. Özellikle hücresel enerji üretiminde, DNA ve RNA sentezinde önemli roller üstlenir. Bu nedenle, bu vitaminin eksikliği, vücut fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir ve farklı sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak, B16 vitamininin doğrudan bir besin takviyesi olarak kullanımı yaygın değildir; bunun yerine vücut, ihtiyaç duyduğu bu bileşiği bazı gıdalardan ve dolaylı yollarla sağlar.

Eksikliği, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Vücudun enerji üretimindeki kilit rolü nedeniyle, özellikle metabolik süreçlerde aksaklıklara yol açabilir. Ancak, bu eksiklik genellikle B12 vitamini ile karıştırılabilir, çünkü her iki vitamin de benzer biyokimyasal yollarda yer alır. Bu nedenle, B16 vitamininin eksikliğini tanımlamak ve tedavi etmek bazen zor olabilir. Bu vitaminin önemi üzerine daha fazla bilgi sahibi olmak, eksiklik durumlarının daha iyi anlaşılmasına ve önlenmesine yardımcı olabilir.

Son yıllarda B16 vitamini üzerine yapılan araştırmalar, bu vitaminin potansiyel faydalarını daha derinlemesine incelemeye başlamıştır. Ancak vitaminin vücut üzerindeki etkilerini tam anlamıyla anlamak ve eksikliğini önlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla birlikte, bazı bilimsel çalışmalara göre, B16 vitamininin, belirli metabolik ve hücresel süreçler üzerindeki etkisi büyük olabilir ve bu, birçok insanın sağlığını doğrudan etkileyebilir.

B16 Vitamini (Dimetilglisin)

B16 Vitamini Eksikliği Nedenleri

B16 vitamini eksikliğinin başlıca nedenleri arasında yetersiz beslenme, genetik faktörler ve bazı hastalıklar yer almaktadır. Özellikle beslenme alışkanlıkları, B16 eksikliğinde önemli bir rol oynar. Adenin içeren gıdaların yeterince tüketilmemesi, bu vitaminin eksikliğine yol açabilir. Diğer taraftan, bazı genetik faktörler de B16 vitaminin vücutta etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyebilir. Bu durum, genellikle DNA ve RNA sentezine etkisi nedeniyle, kalıtsal hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabilir.

Ayrıca, sindirim sistemi ile ilgili bazı bozukluklar da eksikliğine neden olabilir. Özellikle mide ve bağırsak sistemi hastalıkları, bu vitaminin vücutta emilimini engelleyebilir. Bununla birlikte, kronik stres, alkol tüketimi ve bazı ilaçlar da B16 eksikliğine katkıda bulunabilir. Örneğin, bazı kemoterapi ilaçları, DNA ve RNA sentezini baskılayarak B16 vitamininin işlevini engelleyebilir. Bu gibi durumlarda, doktorlar B16 vitamini takviyesini önererek eksikliğin giderilmesine yardımcı olabilir.

Bir başka önemli neden ise yaşlılıktır. Yaşlandıkça, vücut vitamin ve mineral emiliminde zorluk yaşamaya başlar. Bu da B16 vitamininin vücutta yeterince kullanılamamasına neden olabilir. Aynı zamanda, bazı metabolik hastalıklar ve bağışıklık sistemi problemleri de bu vitamini vücutta işlevsiz hale getirebilir. Özellikle kanser, diyabet ve otoimmün hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunları yaşayan kişilerde eksikliği daha sık gözlemlenebilir.

B16 vitamininin eksikliğine yol açan bu nedenlerin tümü, vücuttaki biyokimyasal süreçlerin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engelleyebilir. Bu nedenle, eksiklik belirtileri erken dönemde fark edilmeli ve uygun tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

B16 Vitamini Eksikliğinin Belirtileri

B16 vitamini eksikliği, birçok farklı belirti ile kendini gösterebilir. İlk ve en yaygın belirtilerden biri, genel bir enerji düşüklüğüdür. Bu vitaminin hücresel enerji üretiminde kritik bir rol oynaması nedeniyle, eksiklik durumunda kronik yorgunluk, halsizlik ve fiziksel performans düşüklüğü gözlemlenebilir. Kişi, normalden daha çabuk yorulabilir ve günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorlanabilir.

B16 eksikliğinin diğer yaygın belirtileri arasında baş ağrıları, kas krampları ve zihinsel bulanıklık yer alır. Bu belirtiler, sinir sistemi üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Özellikle bilişsel fonksiyonlar üzerinde etkili olabilen bu eksiklik, unutkanlık, odaklanma zorluğu ve hafıza problemleri gibi sorunlara yol açabilir. Bazı vakalarda, ruh hali değişiklikleri ve depresyon gibi duygusal problemler de gözlemlenebilir.

Bağışıklık sistemi de vitaminin eksikliğinden olumsuz etkilenebilir. Vücut, yeterli miktarda B16 vitamini almadığında, enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir. Bu da sık sık hastalanma, iyileşme sürelerinin uzaması ve kronik enfeksiyonların ortaya çıkması gibi durumlara neden olabilir. Aynı zamanda, ciltte solgunluk ve saç dökülmesi gibi dışsal belirtiler de ortaya çıkabilir. Bu belirtiler genellikle vücudun enerji ve hücre yenileme kapasitesinin azalmasıyla ilişkilidir.

Daha ileri vakalarda, B16 vitamini eksikliği ciddi nörolojik bozukluklara yol açabilir. Sinir sistemi fonksiyonlarının bozulması, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve hatta kas zayıflığı gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Bu nedenle, belirtilerin erken dönemde tanınması ve eksikliğin tedavi edilmesi büyük önem taşır.

B16 Vitamini Eksikliği Tedavisi

B16 vitamini eksikliği tedavisinde ilk adım, doğru bir teşhis koymaktır. Belirtiler genellikle başka hastalıklarla karıştırılabildiği için, doktorlar genellikle kan testleri ve diğer biyokimyasal analizler yoluyla B16 vitamini seviyelerini ölçerler. Eksikliğin tespit edilmesinden sonra, tedavi sürecine başlanabilir.

B16 vitamini eksikliğinin tedavisinde en yaygın yöntem, beslenme düzeninin gözden geçirilmesidir. Adenin içeren gıdaların diyetinize eklenmesi, bu vitaminin eksikliğini gidermenin en etkili yoludur. Ayrıca, doktor kontrolünde alınan vitamin takviyeleri de tedavi sürecine katkı sağlayabilir. Bununla birlikte, bazı hastalar için B16 vitamini enjeksiyonları gerekli olabilir. Bu yöntem, özellikle mide ve bağırsak hastalıkları olan hastalarda, vitaminin doğrudan kana karışmasını sağlar ve daha hızlı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.

Diyet dışında, yaşam tarzı değişiklikleri de tedavi sürecinde önemli bir yer tutar. Özellikle stresin azaltılması, alkol tüketiminin kontrol altına alınması ve düzenli egzersiz yapılması, vücudun genel sağlığını iyileştirir ve B16 seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, ilaç kullanımının gözden geçirilmesi de gerekebilir, çünkü bazı ilaçlar B16 vitamininin emilimini engelleyebilir.

Eksikliğin tedavi edilmesi, belirtilerin azalmasına ve kişinin genel sağlık durumunun iyileşmesine katkı sağlar. Ancak, tedavi süreci boyunca doktor kontrolünde olmak ve gerekli testleri düzenli olarak yaptırmak önemlidir. Bu sayede, B16 eksikliği ile ilgili komplikasyonlar önlenebilir.

B16 Vitamininin Faydaları

B16 vitamininin vücut üzerinde birçok önemli faydası bulunmaktadır. İlk olarak, bu vitamin, hücre yenilenmesi ve enerji üretiminde kilit rol oynar. Vücut, enerji üretiminde ATP (adenozin trifosfat) molekülünü kullanır ve B16 vitamini bu sürecin bir parçasıdır. Bu nedenle, enerji seviyelerinin korunmasına ve genel olarak fiziksel performansın artırılmasına yardımcı olur.

Bunun yanı sıra, DNA ve RNA sentezinde de önemli bir role sahiptir. Bu, hücresel büyüme ve onarım süreçlerinde kritik bir faktördür. Vücutta yeni hücrelerin oluşumu ve hasar gören hücrelerin onarımı için gerekli olan bu süreç, B16 vitamini sayesinde sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Bu nedenle, bu vitaminin yeterli düzeyde alınması, hücresel düzeyde sağlık için büyük bir öneme sahiptir.

Ayrıca, bağışıklık sistemini destekleme açısından da faydaları vardır. B16 vitamini, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur ve bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirir. Bu, özellikle hastalıklardan korunma ve iyileşme sürecinin hızlanması açısından önemlidir. Ayrıca, sinir sistemi sağlığını korur ve nörolojik fonksiyonların düzgün işlemesini sağlar. B16 vitamini eksikliğinde görülen nörolojik semptomlar, bu vitaminin sinir sistemi üzerindeki önemli etkisinin bir kanıtıdır.

B16 vitamini ayrıca cilt, saç ve tırnak sağlığını destekler. Hücre yenilenmesini hızlandırarak cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesini sağlar. Saç dökülmesi gibi problemler, genellikle B16 vitamini eksikliği ile ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, cilt ve saç sağlığı için de bu vitaminin yeterli düzeyde alınması önemlidir.

B16 Vitamini (Dimetilglisin)

B16 Vitamininin Bulunduğu Gıdalar

B16 vitamini, çeşitli besinlerde doğal olarak bulunur. Bu besinlerin başında hayvansal ürünler gelir. Özellikle kırmızı et, tavuk, balık ve yumurta, B16 vitamini açısından zengin kaynaklardır. Bu besinler, adenin içeriği sayesinde vücudun ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Ayrıca süt ve süt ürünleri de iyi bir B16 kaynağıdır.

Bitkisel kaynaklar arasında ise yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar ve baklagiller sayılabilir. Özellikle ıspanak, lahana, brokoli gibi sebzeler B16 içeriği açısından önemlidir. Ayrıca, baklagillerden mercimek, nohut ve fasulye gibi gıdalar da bu vitamini içerir.

Fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişler de B16 açısından zengindir. Bunun yanı sıra, bazı tahıllar ve ekmek türleri, B16 ile zenginleştirilmiş olabilir. Bu nedenle, dengeli bir diyet planı, B16 vitamini eksikliğinin önlenmesi açısından önemlidir.

B16 Vitamininin Eksikliğiyle İlgili Risk Faktörleri

B16 vitamini eksikliği riskini artıran çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu risk faktörlerini bilmek, eksikliği önlemeye ve tedavi etmeye yönelik adımlar atmak için kritik bir öneme sahiptir. Bunlar arasında beslenme eksiklikleri, kronik hastalıklar, bazı yaşam tarzı alışkanlıkları ve genetik yatkınlıklar yer alır.

1. Yetersiz Beslenme

B16 vitamini açısından zengin olan gıdaların yeterli miktarda tüketilmemesi, bu vitaminin eksikliğine yol açabilir. Örneğin, hayvansal ürünlerden uzak bir beslenme tarzı benimseyen vegan ya da vejetaryen bireyler, yeterince B16 alamayabilir. Bitkisel kaynaklarda bu vitaminin daha düşük miktarlarda bulunması, bu bireyler için risk faktörü oluşturur. Aynı zamanda, besin çeşitliliği düşük, işlenmiş gıdalar ağırlıklı bir diyet de B16 eksikliği riskini artırabilir.

2. Sindirim Sistemi Problemleri

Bazı sindirim sistemi hastalıkları, vücudun vitaminleri emme yeteneğini azaltabilir. Özellikle Crohn hastalığı, çölyak hastalığı ve ülseratif kolit gibi rahatsızlıklar, B16 da dahil olmak üzere çeşitli vitamin ve minerallerin emilimini engelleyebilir. Mide asidini baskılayan ilaçların uzun süreli kullanımı da, B16 vitamini emiliminde sorunlar yaratabilir. Bu tür durumlar, vitamin eksikliğine karşı daha duyarlı bir hale gelinmesine neden olur.

3. Alkol ve Sigara Kullanımı

Aşırı alkol tüketimi, karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkiler ve vücudun vitaminleri işleme kapasitesini azaltabilir. B16 gibi su bazlı vitaminler, alkolün etkisiyle daha hızlı vücuttan atılabilir. Benzer şekilde, sigara kullanımı da vücutta oksidatif strese neden olarak vitaminlerin etkinliğini azaltabilir. Sigara içen bireyler, bu nedenle B16 eksikliği riskine daha fazla maruz kalabilir.

4. Yaşlanma

Yaş ilerledikçe, vücudun vitamin ve mineralleri emme kapasitesi azalır. Özellikle B vitaminlerinin emiliminde yaşlı bireylerde belirgin düşüşler gözlemlenebilir. Bu durum, yaşlıların B16 vitamini eksikliği yaşama olasılığını artırabilir. Ayrıca, yaşla birlikte gelen kronik hastalıklar ve bu hastalıklar için kullanılan ilaçlar da vitamin emilimini olumsuz etkileyebilir.

5. Genetik Yatkınlık

Bazı genetik faktörler, B16 vitamini metabolizmasında bozulmalara yol açabilir. Bu, vücudun bu vitamini düzgün bir şekilde kullanamaması anlamına gelir ve bu durum eksikliklere yol açabilir. Özellikle ailesinde vitamin eksikliği geçmişi olan bireyler, B16 vitamini eksikliği açısından daha yüksek bir risk altında olabilir.

B16 Vitamininin Yan Etkileri ve Fazlalığı

Her vitaminin olduğu gibi, B16 vitamininin de aşırı alımının olumsuz yan etkileri olabilir. Genel olarak, su bazlı bir vitamin olan B16, fazla miktarda alındığında vücut tarafından atılabilir, ancak uzun süreli ve yüksek dozda takviye alımı bazı yan etkilere yol açabilir. Adenin, yani B16 fazlalığına dair olası yan etkiler, vücut üzerinde bazı olumsuz sonuçlara neden olabilir.

1. Karaciğer Fonksiyonlarına Etki

B16 vitamini fazla alındığında, karaciğer bu vitamini işlemek zorunda kalır. Yüksek dozda B16 vitamini alımı, zamanla karaciğerde toksik birikimlere yol açabilir. Bu durum, karaciğerin normal fonksiyonlarını bozarak çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir. Karaciğer enzimlerinde artış ve yağlanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

2. Sindirim Sistemi Problemleri

B16 vitaminin aşırı alımı, sindirim sistemi üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Özellikle mide bulantısı, ishal ve karın ağrısı gibi gastrointestinal rahatsızlıklar gözlemlenebilir. Bu belirtiler, vitaminin fazla alımının sonucu olarak ortaya çıkabilir ve zamanla sindirim sisteminde daha ciddi problemlere yol açabilir.

3. Sinir Sistemi Üzerindeki Etkiler

B16 fazlalığı, sinir sistemi üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Fazla alındığında sinirlerde karıncalanma, uyuşma ve denge sorunları gibi belirtiler gözlemlenebilir. Bu tür belirtiler, özellikle uzun süreli yüksek doz B16 vitamini alımı ile ortaya çıkabilir.

Bu nedenle, B16 vitamini takviyesi almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalı ve ihtiyaç doğrultusunda belirlenen dozlarda kullanılmalıdır. Dengeli bir diyetle bu vitaminin doğal kaynaklardan alınması, aşırı alım riskini en aza indirir.

B16 Vitamini Eksikliği ile İlgili Son Araştırmalar

B16 vitamini üzerine yapılan araştırmalar, bu vitaminin biyokimyasal süreçler üzerindeki etkilerini ve eksikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz sonuçlarını daha derinlemesine incelemeye devam etmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, özellikle sinir sistemi ve bağışıklık fonksiyonları üzerindeki etkilerini vurgulamaktadır.

2020 yılında yapılan bir çalışmada, B16 vitamini eksikliğinin nörolojik bozukluklar ve bilişsel fonksiyonlar üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu çalışma, B16 eksikliğinin özellikle ileri yaşlarda Alzheimer hastalığı ve demans gibi nörolojik rahatsızlıkların riskini artırabileceğini öne sürmektedir. Araştırmacılar, B16 vitamininin sinir hücrelerinin yenilenmesinde ve korunmasında oynadığı rolü vurgulayarak, bu vitaminin yeterli alımının yaşlı bireylerde nörolojik hastalıkların önlenmesinde önemli bir faktör olduğunu belirtmişlerdir.

Başka bir araştırma, bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini ele almıştır. Bu çalışmada, eksikliğinin bağışıklık sistemi fonksiyonlarını zayıflatarak enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasını azaltabileceği gösterilmiştir. Özellikle grip, soğuk algınlığı ve diğer viral enfeksiyonlar, B16 vitamini eksikliği olan bireylerde daha uzun sürede iyileşebilir. Bu nedenle, bağışıklık sistemini güçlendirmek için yeterli düzeyde B16 alımına dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Son olarak, 2022 yılında yapılan bir çalışmada, B16 vitamininin kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki olası etkileri araştırılmıştır. Bu araştırma, B16 eksikliğinin kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini göstermektedir. Özellikle kolesterol seviyelerinin düzenlenmesi ve arter duvarlarının sağlığının korunması konusunda B16 vitamininin önemli bir rol oynadığı belirtilmiştir.

B16 Vitamini (Dimetilglisin)

B16 Vitamininin Gelecek Perspektifi

B16 vitamini üzerine yapılan araştırmalar, bu vitaminin vücut üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Gelecekte, bu vitaminin eksikliğine bağlı hastalıkların tedavisi ve önlenmesi için yeni yaklaşımlar geliştirilebilir. Aynı zamanda, genetik yatkınlıkların ve çevresel faktörlerin B16 metabolizması üzerindeki etkilerini anlamak, kişiselleştirilmiş tedavi seçeneklerinin ortaya çıkmasına da olanak sağlayabilir.

Özellikle yaşlı bireylerde, nörolojik hastalıkların ve bağışıklık sistemi zayıflıklarının önlenmesinde B16 vitamini takviyelerinin rolü daha fazla incelenecektir. Bununla birlikte, diyetle yeterli miktarda B16 vitamini alınması, genel sağlığın korunması açısından en etkili yol olarak kalmaya devam edecektir. Bu alanda yapılan yeni araştırmalar, B16 eksikliğini önlemeye yönelik daha etkili stratejiler geliştirilmesine olanak sağlayabilir.

Sonuç

B16 vitamini, vücut için hayati öneme sahip bir bileşiktir. Enerji üretimi, DNA ve RNA sentezi, bağışıklık ve sinir sistemi sağlığı gibi birçok kritik fonksiyonda görev alır. Ancak, bu vitaminin eksikliği, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Yetersiz beslenme, sindirim sistemi hastalıkları, yaşlanma ve bazı yaşam tarzı alışkanlıkları, B16 eksikliği riskini artırabilir. Eksikliğin erken teşhisi ve uygun tedavi yöntemleri ile bu vitaminin vücuttaki dengesi sağlanabilir.

B16 vitamini açısından zengin olan hayvansal ve bitkisel kaynaklar ile dengeli bir diyet, bu vitaminin eksikliğini önlemeye yardımcı olur. Ancak, bazı durumlarda doktor kontrolünde takviye almak da gerekebilir. B16 vitamininin sağladığı faydalar, genel sağlık için büyük önem taşır ve bu vitaminin düzenli alımı, bağışıklık ve sinir sistemi sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Referanslar:

  1. B16 Vitamini (Dimetilglisin)
  2. Bailey, L. B. (Ed.). (1995). Folate in Health and Disease. CRC Press.
  3. Fenech, M. (2012). “Folate, DNA damage and the aging brain.” Mechanisms of Ageing and Development, 133(6), 391-396.
  4. Gregory III, J. F., & Quinlivan, E. P. (2002). “In vivo kinetics of folate metabolism.” Annual Review of Nutrition, 22(1), 199-220.
  5. Lucock, M. (2000). “Folic acid: Nutritional biochemistry, molecular biology, and role in disease processes.” Molecular Genetics and Metabolism, 71(1), 121-138.
  6. Scott, J. M., & Weir, D. G. (1994). “Folate/vitamin B12 interrelationships.” Essays in Biochemistry, 28, 63-72.
  7. Kim, Y. I. (1999). “Folate and carcinogenesis: evidence, mechanisms, and implications.” The Journal of Nutritional Biochemistry, 10(2), 66-88.
  8. Crider, K. S., Yang, T. P., Berry, R. J., & Bailey, L. B. (2012). “Folate and DNA methylation: a review of molecular mechanisms and the evidence for folate’s role.” Advances in Nutrition, 3(1), 21-38.
  9. Blount, B. C., Mack, M. M., Wehr, C. M., MacGregor, J. T., Hiatt, R. A., Wang, G., & Ames, B. N. (1997). “Folate deficiency causes uracil misincorporation into human DNA and chromosome breakage: implications for cancer and neuronal damage.” Proceedings of the National Academy of Sciences, 94(7), 3290-3295.
  10. De Souza, M. J., & Williams, N. I. (2005). “Beyond hypoestrogenism in amenorrheic athletes: energy deficiency as a contributing factor for bone loss.” Current Sports Medicine Reports, 4(1), 38-44.
  11. Tamura, T., & Picciano, M. F. (2006). “Folate and human reproduction.” The American Journal of Clinical Nutrition, 83(5), 993-1016.
  12. Molloy, A. M., & Scott, J. M. (2001). “Folate and neural tube defects.” Archives of Disease in Childhood-Fetal and Neonatal Edition, 84(3), F200-F203.
  13. Finkelstein, J. D. (1998). “The metabolism of homocysteine: pathways and regulation.” European Journal of Pediatrics, 157(2), S40-S44.
  14. Mills, J. L., McPartlin, J. M., Kirke, P. N., Lee, Y. J., Conley, M. R., Weir, D. G., & Scott, J. M. (1995). “Homocysteine metabolism in pregnancies complicated by neural-tube defects.” The Lancet, 345(8943), 149-151.
  15. Rosenblatt, D. S. (1999). “Inborn errors of folate and cobalamin metabolism.” Biofactors, 10(2-3), 145-150.
  16. Wald, D. S., Law, M., & Morris, J. K. (2002). “Folic acid, homocysteine, and cardiovascular disease: meta-analysis of randomized trials.” BMJ, 325(7371), 1202-1206.
  17. Shane, B. (1989). “Folate chemistry and metabolism.” In Clinical Nutrition of the Essential Trace Elements and Minerals. Springer, Boston, MA.
  18. Bailey, S. W., & Ayling, J. E. (2009). “The extremely slow and variable activity of dihydrofolate reductase in human liver and its implications for high folic acid intake.” Proceedings of the National Academy of Sciences, 106(36), 15424-15429.
  19. van der Put, N. M. J., Steegers-Theunissen, R. P. M., Frosst, P., Trijbels, F. J., Eskes, T. K., van den Heuvel, L. P., … & Blom, H. J. (1995). “Mutated methylenetetrahydrofolate reductase as a risk factor for spina bifida.” The Lancet, 346(8982), 1070-1071
  20. Scott, J. M., & Molloy, A. M. (2003). “Folate and neural tube defects: from development to policy.” Public Health Reviews, 31(1), 31-46.
  21. Fenech, M. (2001). “The role of folic acid and vitamin B12 in genomic stability of human cells.” Mutation Research/Fundamental and Molecular Mechanisms of Mutagenesis, 475(1-2), 57-67.
  22. Carmel, R. (2008). “Cobalamin, the stomach, and aging.” The American Journal of Clinical Nutrition, 87(5), 1098S-1102S.
  23. Shane, B., & Stokstad, E. L. (1985). “Vitamin B12–folate interrelationships.” Annual Review of Nutrition, 5(1), 115-141.
  24. Smith, A. D., Refsum, H., & Bottiglieri, T. (2003). “Vitamin B12 and homocysteine status in cognitive decline and dementia.” Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 74(4), 498-502.
  25. McNulty, H., & Scott, J. M. (2008). “Cobalamin, folate, and homocysteine.” Advances in Clinical Chemistry, 45, 255-299.
  26. Selhub, J. (1999). “Homocysteine metabolism.” Annual Review of Nutrition, 19(1), 217-246.
  27. Green, R. (1995). “Folic acid in neural tube defects: Research and public health perspectives.” Nutritional Reviews, 53(11), 337-340.
  28. Blount, B. C., Mack, M. M., Wehr, C. M., MacGregor, J. T., & Ames, B. N. (1997). “Folate deficiency and cancer.” Biochemical and Biophysical Research Communications, 239(2), 445-450.
  29. https://scholar.google.com/
  30. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  31. https://www.researchgate.net/
  32. https://www.mayoclinic.org/
  33. https://www.nhs.uk/
  34. https://www.webmd.com/
B16 Vitamini (Dimetilglisin)
B16 Vitamini (Dimetilglisin)
Sağlık Bilgisi Paylaş !