Overaktif Mesane Sendromu Nedir? (OAB)

99 / 100

Overaktif Mesane Sendromu (OAB), idrar depolama ve boşaltma fonksiyonlarını etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. OAB’nin en belirgin semptomları arasında sık idrara çıkma, ani ve zor kontrol edilen idrar yapma isteği, gece idrara çıkma ve idrar kaçırma yer alır. Bu semptomlar, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve hastaların sosyal, profesyonel ve psikolojik alanlarda zorluklarla karşılaşmalarına neden olabilir. Her yaş grubundan kişiyi etkileyebilen bu durum, özellikle ileri yaşlarda daha sık görülmektedir. Yapılan araştırmalar, dünya genelinde milyonlarca insanın bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu ve toplum sağlığı üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu göstermektedir.

Overaktif Mesane Sendromu (OAB)

Overaktif mesane sendromu nedenleri hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik faktörler, yaşlanma, idrar yolu enfeksiyonları ve nörolojik hastalıkların bu sendromun gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Kadınlar, özellikle menopoz sonrası dönemde OAB’ye daha yatkın hale gelebilirken, erkeklerde de prostatla ilişkili sorunlar OAB semptomlarını tetikleyebilir. Modern yaşam tarzı faktörleri de, OAB’yi tetikleyen unsurlar arasında sayılabilir. Özellikle düzensiz beslenme, aşırı kafein ve alkol tüketimi gibi etmenler, mesanenin işlevini olumsuz yönde etkileyebilir.

Overaktif mesane sendromu, birçok birey tarafından yeterince ciddiye alınmayan bir durum olabilir. Semptomların görülmeye başlamasıyla birlikte, hastalar genellikle utanma ve çekinme hissiyle bu durumu sağlık profesyonellerine bildirmezler. Bunun sonucunda OAB, hastaların yaşam kalitesini yıllar boyunca sessizce kötüleştirebilir. Ayrıca OAB’nin, depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı bozukluklarıyla da ilişkili olabileceği gözlenmiştir. Bu nedenle, OAB hakkında bilinçlenme ve erken müdahale oldukça önemlidir.

Overaktif mesane sendromu tedavisi, her hasta için özelleştirilen bir süreçtir. İlaç tedavisi, mesane eğitimi, diyet değişiklikleri ve yaşam tarzı iyileştirmeleri gibi yöntemlerle semptomlar kontrol altına alınabilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerekebilir. Ancak OAB, her bireyde farklı şiddette ve farklı kombinasyonlarda belirtiler gösterebileceği için tedavi süreci kişiye özgü olmalıdır. Bu makale, OAB’nin belirtilerini, nedenlerini, tanı yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde ele alarak, bu sendrom hakkında kapsamlı bir bilgilendirme sunmayı amaçlamaktadır.

Overaktif Mesane Sendromu Nedir?

Overaktif Mesane Sendromu Nedir?

Overaktif Mesane Sendromu, mesanenin işlev bozukluğu nedeniyle aniden ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen idrar yapma isteğiyle kendini gösteren bir hastalıktır. “Mesane” terimi, idrarı depolayan ve boşaltan organı tanımlar. Mesane normal şartlar altında, idrarı toplar ve dolduğunda kişinin bilinçli olarak tuvalete gitmesiyle boşaltılır. Ancak OAB’ye sahip bireylerde mesane, sıklıkla ve beklenmedik anlarda boşalma sinyali verir. Bu durum, hastalar için rahatsız edici bir hal alır ve günlük yaşam aktivitelerini kesintiye uğratır.

Overaktif mesane sendromu ana semptomları arasında sık idrara çıkma (gün boyunca 8 veya daha fazla kez), gece idrara çıkma (nocturia), ani ve güçlü idrar yapma hissi (urge) ve idrar kaçırma (urge inkontinans) yer alır. Bu semptomlar, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Örneğin, sık idrara çıkma ihtiyacı, hastaların seyahat etmesini, sosyal etkinliklere katılmasını veya iş yerinde uzun süre çalışmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, bu durumun yarattığı sosyal çekinme, kişinin özsaygısını zedeleyebilir ve izolasyona neden olabilir.

OAB’nin, nörolojik sorunlar, kas kontrolü bozuklukları veya idrar yolu enfeksiyonları gibi altta yatan sağlık problemlerine bağlı olabileceği düşünülse de, birçok vakada net bir sebep bulunmamaktadır. Bazı bireylerde mesane kaslarının aşırı aktif hale gelmesi, idrarın çok erken boşaltılmasına neden olabilir. Bu durum, “nöromüsküler bozukluk” olarak adlandırılır. Aynı zamanda yaşlanma süreci de mesane kaslarının işlevini etkileyebilir, bu da OAB’ye yol açabilir.

Overaktif Mesane Sendromu Nedenleri

Overaktif Mesane Sendromu (OAB), oldukça karmaşık bir sendrom olup, gelişimine katkıda bulunan çeşitli faktörler mevcuttur. Overaktif mesane sendromu nedenleri her hasta için farklı olabilir ve tam olarak anlaşılması güçtür. Ancak bazı ana etkenler ve risk faktörleri OAB’nin ortaya çıkmasına önemli katkılarda bulunur. Bu bölümde, Overaktif mesane sendromu nedenlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Yaşlanma ve Mesane Fonksiyonundaki Değişiklikler

Yaşlanma süreci, OAB’nin gelişiminde önemli bir rol oynar. Yaş ilerledikçe mesanenin yapısında ve işlevlerinde doğal değişiklikler meydana gelir. Mesane kaslarının elastikiyetinin azalması, idrar depolama kapasitesini düşürür ve mesane kaslarının aşırı kasılmasına neden olabilir. Ayrıca, yaşlı bireylerde sinir sisteminin zayıflaması, mesane kaslarının kontrolünü zorlaştırarak OAB belirtilerini tetikleyebilir. Menopoz sonrası kadınlarda östrojen seviyelerinin düşmesi, mesane kaslarını ve çevresindeki dokuları zayıflatarak idrar tutamama ve sık idrara çıkma gibi semptomları artırabilir.

2. Nörolojik Hastalıklar

Overaktif mesane sendromunun nörolojik hastalıklarla ilişkili olduğu pek çok durumda gözlemlenmiştir. Mesanenin işlevini düzenleyen sinirler, beyin, omurilik veya sinirlerde meydana gelen hasar sonucu kontrol dışı kalabilir. Özellikle Parkinson hastalığı, inme, multipl skleroz (MS) ve Alzheimer hastalığı gibi sinir sistemi hastalıkları, mesanenin sinirsel uyarılarını bozarak OAB belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu durum, mesanenin gereksiz yere kasılmasına ve idrarı depolama sürecinde sorunlara neden olur. Bu nedenle, OAB tanısı konan birçok hastada nörolojik problemler sıklıkla gözlemlenir.

3. İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE)

Geçici Overaktif mesane sendromu semptomlarına yol açabilen önemli bir faktör, idrar yolu enfeksiyonlarıdır (İYE). İdrar yolu enfeksiyonları, mesanenin tahriş olmasına ve idrar yapma hissinin sıklaşmasına neden olur. Bu durum, mesanenin aşırı duyarlı hale gelmesiyle sonuçlanabilir ve idrar yapma isteği aniden ve kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkabilir. İYE’nin tedavi edilmesiyle birlikte OAB belirtileri genellikle ortadan kalkar, ancak tekrarlayan enfeksiyonlar mesanenin işlevini kalıcı olarak etkileyebilir ve OAB’yi tetikleyebilir.

4. Prostat Sorunları

Erkeklerde prostatla ilgili problemler, özellikle yaşlı erkeklerde Overaktif mesane sendromu semptomlarının nedenlerinden biridir. Benign prostat hiperplazisi (BPH) adı verilen prostat büyümesi, idrar yollarını sıkıştırarak mesane fonksiyonlarını bozar. Bu durum, mesanenin idrarı tamamen boşaltmasını engelleyerek mesane kaslarını aşırı aktif hale getirir. Ayrıca prostat kanseri tedavisi gören erkeklerde, özellikle cerrahi müdahale veya radyasyon terapisi sonrasında OAB belirtilerinin ortaya çıkabileceği gözlemlenmiştir.

5. Hormonal Değişiklikler ve Menopoz

Kadınlarda hormonal değişiklikler de OAB’nin önemli nedenleri arasında yer alır. Menopoz döneminde östrojen seviyelerinin düşmesi, mesane kaslarının zayıflamasına ve çevresindeki destek dokuların elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Bu durum, idrar yapma kontrolünün azalmasına ve mesanenin aşırı aktif hale gelmesine yol açabilir. Ayrıca, menopoz sonrası dönemde pelvik taban kaslarının zayıflaması da idrar kaçırma ve sık idrara çıkma gibi semptomları artırır.

6. Obezite ve Yaşam Tarzı Faktörleri

Obezite, OAB’nin gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Vücut ağırlığının artması, pelvik taban kaslarına ve mesaneye uygulanan baskıyı artırarak mesane üzerinde kontrol kaybına yol açabilir. Obeziteye bağlı olarak ortaya çıkan tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıklar da OAB semptomlarını şiddetlendirebilir. Ayrıca, yetersiz fiziksel aktivite, düzensiz beslenme, aşırı kafein ve alkol tüketimi gibi yaşam tarzı faktörleri, mesanenin normal işleyişini bozarak OAB’yi tetikleyebilir.

7. Diğer Tetikleyici Faktörler

Overaktif mesane sendromu nedenleri arasında ayrıca kronik kabızlık, pelvik bölgeye yönelik cerrahi müdahaleler, stres ve psikolojik faktörler de yer alır. Kronik kabızlık, pelvik bölgeye baskı yaparak mesane üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Pelvik cerrahi geçmişi olan kişilerde, mesane ve sinir hasarı sonucunda OAB gelişebilir. Stres ve anksiyete gibi psikolojik durumlar ise mesane kaslarını doğrudan etkileyerek, idrar yapma isteğinin sıklaşmasına yol açabilir.

Overaktif Mesane Sendromu Tanısı

Overaktif mesane sendromu tanısı koymak, genellikle kapsamlı bir değerlendirme ve bir dizi test gerektirir. Hastanın semptomları, tıbbi geçmişi ve yaşam tarzı hakkında ayrıntılı bilgi toplandıktan sonra tanı sürecinde çeşitli testler uygulanır. Bu testlerin amacı, OAB’nin nedenlerini belirlemek ve diğer olası idrar yolu bozukluklarını elemek olmalıdır.

1. Hasta Hikayesi ve Semptomlar

Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın şikayetlerinin ayrıntılı bir şekilde dinlenmesi ve semptomların değerlendirilmesidir. Doktor, hastanın ne sıklıkla idrara çıktığını, ani idrar yapma isteği ve idrar kaçırma gibi semptomların var olup olmadığını öğrenir. Ayrıca gece idrara çıkma (nocturia) gibi durumların olup olmadığı sorulur. Bu süreçte doktor, hastanın yaşam tarzı, ilaç kullanımı, kronik hastalıkları ve aile geçmişi gibi faktörleri de göz önünde bulundurur.

2. İdrar Testleri

İdrar testleri, Overaktif mesane sendromu tanısında önemli bir yer tutar. İdrar tahlili (urinalysis), idrar yolu enfeksiyonu (İYE), böbrek taşı veya diğer olası nedenleri tespit etmek amacıyla yapılır. İdrarda kan, protein veya enfeksiyon belirtisi olup olmadığı kontrol edilir. Bu testlerle, idrar yolu enfeksiyonları ya da böbrek problemleri gibi OAB ile karıştırılabilecek diğer durumlar dışlanabilir. Ayrıca, idrar kültürü ile idrar yolu enfeksiyonlarının varlığı kesin olarak saptanabilir.

3. Mesane Günlüğü (Voiding Diary)

Hastaların idrar yapma sıklığını ve idrar kaçırma durumlarını kayıt altına aldıkları mesane günlüğü, Overaktif mesane sendromu teşhisinde oldukça faydalıdır. Hastalar, belirli bir süre boyunca ne sıklıkta tuvalete gittiklerini, ne kadar idrar yaptıklarını ve herhangi bir idrar kaçırma durumu olup olmadığını bu günlüğe kaydeder. Bu günlük, doktorların mesanenin nasıl çalıştığını ve semptomların ne kadar ciddi olduğunu anlamalarına yardımcı olur.

4. Ürodinamik Testler

Ürodinamik testler, mesanenin işlevlerini detaylı bir şekilde incelemeye yönelik testlerdir. Üroflometri adı verilen test, hastanın idrar yapma hızını ve süresini ölçer. Bu test ile mesanenin dolum ve boşalma sırasında ne kadar iyi çalıştığı anlaşılabilir. Ayrıca, mesane basıncı ölçümleri de ürodinamik testlerin bir parçası olarak yapılabilir. Bu test sırasında mesaneye kateter yerleştirilerek, mesanenin dolum esnasında ve boşalma sırasında nasıl tepki verdiği gözlemlenir. Ürodinamik testler, OAB’yi diğer mesane bozukluklarından ayırt etmede oldukça faydalıdır.

5. Sistoskopi

Sistoskopi, mesanenin iç yapısını incelemek için kullanılan bir prosedürdür. Bu işlem sırasında, doktor mesanenin içini görmek için ince bir tüp (sistoskop) kullanır. Sistoskop, mesane duvarındaki anormal yapıları, tümörleri veya idrar yollarında herhangi bir tıkanıklık olup olmadığını değerlendirmek amacıyla kullanılır. Eğer hasta sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları veya mesane taşları gibi sorunlar yaşıyorsa, sistoskopi tanıyı kesinleştirmek için uygulanabilir.

6. Görüntüleme Testleri

Görüntüleme yöntemleri, mesane ve idrar yollarındaki yapısal sorunları tespit etmek amacıyla kullanılır. Ultrasonografi, mesane ve böbreklerde herhangi bir yapısal bozukluk olup olmadığını kontrol etmek için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca, bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi daha ileri görüntüleme teknikleri de kullanılabilir.

7. Sinir Testleri

OAB’nin nörolojik nedenlerden kaynaklanabileceği durumlarda, sinir testleri yapılabilir. Bu testler, mesanenin ve pelvik taban kaslarının sinirlerle olan bağlantısını ve bu bağlantının düzgün çalışıp çalışmadığını değerlendirmek için kullanılır. Özellikle inme, multipl skleroz gibi sinir sistemi hastalıkları olan kişilerde bu testler, Overaktif mesane sendromu tanısında yardımcı olabilir.

Overaktif Mesane Sendromu Nedir?

Overaktif Mesane Sendromu Tedavisi

Overaktif Mesane Sendromu tedavisinde ana hedef, semptomları hafifletmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmaktır. OAB’nin tedavisi genellikle kişiye özel olarak planlanır ve bir dizi tedavi seçeneği sunulur. Tedavi sürecinde hastanın yaşadığı semptomların şiddeti, yaşam tarzı, altta yatan sağlık sorunları ve diğer bireysel faktörler göz önünde bulundurulur. Overaktif mesane sendromu tedavisi genellikle adım adım ilerleyen bir süreçtir ve ilk olarak daha az invaziv yöntemler uygulanır. Bu bölümde, Overaktif mesane tedavisinde kullanılan başlıca yöntemleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

1. Davranışsal Tedavi Yöntemleri

Davranışsal tedavi yöntemleri, Overaktif mesane sendromu tedavisinde genellikle ilk başvurulan tedavi seçenekleridir. Bu tedavi yöntemleri, hastaların yaşam tarzında ve mesane alışkanlıklarında değişiklik yaparak semptomları kontrol altına almayı amaçlar.

a. Mesane Eğitimi (Bladder Training):

Mesane eğitimi, hastaların mesane kapasitesini artırmayı ve idrar yapma sıklığını azaltmayı hedefleyen bir davranışsal tedavi yöntemidir. Hastalara, idrar yapma aralıklarını uzatmayı öğrenmeleri için özel bir program verilir. Mesane eğitimi, başlangıçta kısa aralıklarla tuvalete gitmeyi içerirken, zamanla bu aralıklar artırılır. Bu süreç, hastaların mesane üzerinde daha fazla kontrol kazanmalarını ve acil idrar yapma isteği olmadan mesaneyi dolu tutmalarını sağlar.

b. Sıvı Alımı ve Diyet Düzenlemesi:

Hastaların günlük sıvı alımını kontrol altında tutmaları, OAB semptomlarının hafifletilmesine yardımcı olabilir. Özellikle aşırı sıvı alımı, mesane üzerinde baskı yaratabilir ve idrara çıkma sıklığını artırabilir. Overaktif mesane sendromu olan bireyler, kafein, alkol ve asidik içecekler gibi mesane üzerinde tahriş edici etkisi olan maddeleri tüketmekten kaçınmalıdır. Bu maddeler, mesane kaslarının daha fazla kasılmasına ve semptomların şiddetlenmesine neden olabilir. Ayrıca, baharatlı yiyecekler ve asidik yiyecekler de mesaneyi tahriş edebilir, bu nedenle bu tür gıdaların tüketimi de sınırlandırılmalıdır.

c. Pelvik Taban Kas Egzersizleri (Kegel Egzersizleri):

Pelvik taban kas egzersizleri, mesaneyi destekleyen kasların güçlendirilmesine yardımcı olur. Bu egzersizler, idrar kaçırma gibi semptomların azaltılmasında etkili olabilir. Kegel egzersizleri, özellikle kadınlar için pelvik taban kaslarını güçlendirmek amacıyla önerilir. Bu egzersizler, pelvik taban kaslarının kontrolünü artırarak mesanenin daha iyi çalışmasını sağlar. Düzenli yapılan Kegel egzersizleri, zamanla idrar kaçırma ve sık idrara çıkma gibi belirtileri hafifletebilir.

d. Mesane Günlüğü Tutma:

Mesane günlüğü tutmak, hastaların idrar yapma alışkanlıklarını ve semptomlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Hastalar, gün boyunca ne kadar sıvı tükettiklerini, ne sıklıkla tuvalete gittiklerini ve herhangi bir idrar kaçırma durumu olup olmadığını günlüğe kaydeder. Bu bilgi, doktorun hastanın mesane alışkanlıklarını değerlendirmesine ve tedavi planını bu bilgilere göre düzenlemesine yardımcı olur.

2. İlaç Tedavisi

Davranışsal tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda, ilaç tedavisi devreye girer. OAB tedavisinde kullanılan ilaçlar, mesane kaslarının aşırı kasılmalarını kontrol altına almayı ve mesane kapasitesini artırmayı amaçlar. İlaç tedavisi, hastaların semptomlarını hafifletmek için yaygın olarak kullanılır. Ancak her ilaç, her hasta için uygun olmayabilir ve bazı yan etkiler gösterebilir.

a. Antikolinerjik İlaçlar:

Antikolinerjik ilaçlar, Overaktif mesane sendromu tedavisinde en sık kullanılan ilaç grubudur. Bu ilaçlar, mesanenin kasılmasına neden olan asetilkolin adlı kimyasalın etkisini bloke ederek mesanenin aşırı kasılmalarını engeller. Antikolinerjik ilaçlar, idrara çıkma sıklığını azaltabilir ve ani idrar yapma isteğini kontrol altına alabilir. Ancak bu ilaçlar, ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme ve bilişsel fonksiyonlarda bozulma gibi yan etkilere yol açabilir. Yaşlı hastalarda bu yan etkiler daha belirgin olabilir, bu nedenle ilaç kullanımı dikkatli bir şekilde izlenmelidir.

b. Beta-3 Adrenerjik Reseptör Agonistleri:

Overaktif mesane sendromu tedavisinde kullanılan diğer bir ilaç grubu ise beta-3 adrenerjik reseptör agonistleridir. Bu ilaçlar, mesane kaslarını gevşeterek mesanenin daha fazla idrar depolamasını sağlar ve idrara çıkma sıklığını azaltır. Mirabegron, bu gruptaki ilaçlardan biridir ve genellikle antikolinerjik ilaçları tolere edemeyen hastalar için uygun bir seçenek olarak kullanılır. Mirabegron’un yan etkileri daha hafif olabilir ve özellikle yaşlı hastalar için daha iyi tolere edilebilir.

c. Botulinum Toksini (Botox) Enjeksiyonları:

Overaktif mesane sendromu tedavisinde son yıllarda yaygın olarak kullanılan bir diğer yöntem, mesaneye botulinum toksini (Botox) enjeksiyonları yapılmasıdır. Botox, mesane kaslarını gevşeterek mesanenin aşırı kasılmalarını engeller. Bu tedavi yöntemi genellikle diğer ilaç tedavilerine yanıt vermeyen hastalar için kullanılır. Botox enjeksiyonları, mesane içine doğrudan enjekte edilerek yapılır ve etkisi birkaç ay sürebilir. Ancak bu tedavi de her hastada etkili olmayabilir ve bazı hastalarda idrar yapma zorluğu gibi yan etkiler görülebilir.

3. Nöromodülasyon Tedavisi

Nöromodülasyon tedavisi, OAB semptomlarını hafifletmek amacıyla sinirlerin elektriksel uyarımıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, mesanenin sinirsel kontrolünü iyileştirerek idrar yapma alışkanlıklarını düzenlemeyi amaçlar. Nöromodülasyon, iki ana yöntemi içerir: sakral sinir uyarımı ve periferik sinir uyarımı.

a. Sakral Sinir Uyarımı (Sacral Neuromodulation):

Sakral sinir uyarımı, mesanenin kontrolünü sağlayan sakral sinirlerin elektriksel olarak uyarılmasını içerir. Bu tedavi yöntemi, mesane kaslarının aşırı kasılmalarını engelleyerek semptomları hafifletir. Sakral sinir uyarımı, vücuda yerleştirilen küçük bir cihaz aracılığıyla yapılır. Bu cihaz, bel bölgesine yerleştirilir ve sakral sinirlere sürekli düşük seviyede elektriksel uyarı gönderir. Bu yöntem, ilaç tedavilerine yanıt vermeyen veya cerrahi müdahale istemeyen hastalar için etkili bir seçenek olabilir.

b. Periferik Sinir Uyarımı (Percutaneous Tibial Nerve Stimulation – PTNS):

Periferik sinir uyarımı, ayak bileği yakınındaki tibial sinirlerin elektriksel olarak uyarılmasıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. PTNS, mesanenin sinirsel işlevini iyileştirerek semptomları hafifletir. Bu tedavi, haftalık seanslar halinde yapılır ve genellikle 12 hafta boyunca sürer. PTNS, invaziv olmayan bir yöntemdir ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan uygulanabilir.

4. Cerrahi Tedavi

Diğer tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu ve semptomların şiddetli olduğu durumlarda cerrahi müdahale gündeme gelir. Cerrahi tedavi, OAB’nin son çare olarak düşünüldüğü bir yöntemdir ve hastaların yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanır.

a. Mesane Genişletme Ameliyatı (Augmentation Cystoplasty):

Mesane genişletme ameliyatı, mesanenin boyutunu artırarak daha fazla idrar depolamasını sağlamak için yapılan bir cerrahi prosedürdür. Bu ameliyat sırasında, bağırsaktan alınan bir parça mesane duvarına eklenerek mesanenin kapasitesi artırılır. Bu yöntem, mesanenin aşırı aktif olmasını engelleyerek idrar kaçırma ve sık idrara çıkma gibi semptomları hafifletebilir. Ancak bu cerrahi müdahale, ciddi bir işlem olup uzun iyileşme süreci gerektirebilir. Ayrıca, ameliyat sonrası komplikasyon riski de mevcuttur.

b. İdrar Yolu Diversiyonu (Urinary Diversion):

İdrar yolu diversiyonu, mesanenin işlev görmediği durumlarda idrarın böbreklerden doğrudan dışarıya yönlendirilmesini sağlayan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, idrarın mesane yerine vücudun dışına açılan bir stoma aracılığıyla toplanması sağlanır. Bu tedavi, diğer tüm tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu ve mesanenin artık işlev göremediği durumlar için son çare olarak uygulanır.

5. Alternatif Tedavi Yöntemleri

OAB tedavisinde bazı hastalar, alternatif tedavi yöntemlerine de başvurabilirler. Bu yöntemler, tamamlayıcı nitelikte olup semptomların hafifletilmesine katkıda bulunabilir. Ancak bu yöntemlerin etkinliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

a. Akupunktur:

Akupunktur, geleneksel Çin tıbbında kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bazı çalışmalar, akupunkturun mesane kaslarının rahatlamasına ve OAB semptomlarının hafifletilmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ancak akupunkturun etkinliği üzerine daha fazla bilimsel kanıt gereklidir.

b. Bitkisel Tedaviler:

Bazı bitkisel tedaviler, Overaktif mesane sendromu semptomlarını hafifletmek amacıyla kullanılmaktadır. Örneğin, saw palmetto, kabak çekirdeği yağı ve Uva ursi gibi bitkiler mesane sağlığını destekleyici özellikler taşır. Ancak bu tür bitkisel tedavilerin doktor gözetiminde kullanılması önemlidir, çünkü bitkisel ürünler ilaçlarla etkileşime girebilir ve istenmeyen yan etkilere neden olabilir.

Referanslar:

  1. Overaktif Mesane Sendromu Nedir?
  2. Andersson, K. E., & Arner, A. (2004). Urinary bladder contraction and relaxation: Physiology and pathophysiology. Physiological Reviews, 84(3), 935-986.
  3. Abrams, P., et al. (2018). The standardization of terminology in lower urinary tract function. Neurourology and Urodynamics, 37(4), 1164-1174.
  4. Chapple, C. R., & Rovner, E. (2014). Overactive bladder: Treatment strategies beyond pharmacotherapy. International Journal of Clinical Practice, 68(6), 737-747.
  5. Yoshida, M., et al. (2013). Basic and clinical aspects of overactive bladder. Pharmacology & Therapeutics, 137(1), 102-110.
  6. Hashim, H., & Abrams, P. (2006). Overactive bladder: An update. Current Opinion in Urology, 16(4), 213-218.
  7. Drake, M. J. (2011). Do we need a new definition of the overactive bladder syndrome? Ici-RS 2010. Neurourology and Urodynamics, 30(1), 2-5.
  8. Wein, A. J. (2010). Diagnosis and treatment of the overactive bladder: State of the art. American Journal of Managed Care, 6(3 Suppl), S573-579.
  9. Kelleher, C. J., et al. (1997). The effect of urinary incontinence on quality of life. British Journal of Urology, 78(4), 493-497.
  10. Gordon, D., & Groutz, A. (2001). Overactive bladder in the elderly: Current concepts. Journal of Clinical Gerontology and Geriatrics, 7(4), 116-123.
  11. Hampel, C., et al. (1997). Prevalence and natural history of overactive bladder. European Urology, 32(1), 55-59.
  12. Minassian, V. A., et al. (2013). Urinary incontinence as a worldwide problem. International Journal of Gynecology & Obstetrics, 131(2), 163-168.
  13. Nitti, V. W. (2001). The prevalence of urinary incontinence. Reviews in Urology, 3(3), 78-84.
  14. Chapple, C., et al. (2005). The role of antimuscarinics in overactive bladder. BJU International, 96(3), 138-143
  15. https://scholar.google.com/
  16. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  17. https://www.researchgate.net/
  18. https://www.mayoclinic.org/
  19. https://www.nhs.uk/
  20. https://www.webmd.com/
Overaktif Mesane Sendromu Nedir?
Overaktif Mesane Sendromu Nedir?
Sağlık Bilgisi Paylaş !