Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri

100 / 100

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, yaygın ve karmaşık bir zihinsel sağlık sorunudur. Obsesyonlar, yani istemsiz ve sık tekrarlayan düşünceler, ve kompulsiyonlar, yani bu düşünceleri hafifletmek için yapılan ritüelistik davranışlar, OKB’nin temel unsurlarıdır. Birçok insan, günlük hayatında zararsız gibi görünen alışkanlıklar geliştirebilir; ancak OKB’ye sahip bireyler için bu alışkanlıklar kontrolden çıkar ve hayatın her alanında derin bir etkiye sahip olabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri

Bu rahatsızlık, kişinin iş, okul ve sosyal yaşamındaki işlevselliğini zayıflatır. Zihinsel sağlık literatürüne göre, OKB’nin tedavi edilebilir bir rahatsızlık olmasına rağmen, birçok kişi bu hastalıkla yaşamaya devam eder, çünkü tedavi sürecine adım atmaktan çekinirler veya tedavi yöntemlerini yetersiz bulurlar. Obsesif Kompulsif Bozukluk nedenleri karmaşık olabilir ve genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin birleşimi ile ortaya çıkar. Genetik yatkınlık önemli bir faktörken, çevresel stresörler ve travmatik yaşam olayları da bozukluğun tetikleyicisi olabilir. Beyindeki serotonin dengesizlikleri, OKB’nin biyolojik temellerini açıklamakta önemli bir rol oynar. Bu kimyasalın düzeylerinde meydana gelen anormallikler, beynin bazı bölgelerinde aşırı aktivasyona yol açarak obsesif düşüncelerin tekrarlanmasına ve kompulsif davranışların yapılmasına neden olabilir. Dolayısıyla, biyolojik temellere ek olarak, sosyal çevre ve psikolojik faktörler de OKB’nin şiddetini ve seyrini etkileyebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomları bireyden bireye farklılık gösterebilir; bazı kişiler temizlik ve hijyenle ilgili obsesyonlar geliştirirken, bazıları ise sayma, simetri veya tekrarlayan kontrol davranışları sergileyebilir. Bu davranışlar başlangıçta kişinin kaygısını azaltmak için işe yarar gibi görünse de uzun vadede kaygıyı daha da artırabilir ve kişiyi bu döngüden kurtulmak zorlaştırabilir. Ayrıca, OKB’nin yaygın bir yanlış anlaşılma biçimi, kişilerin takıntılı düşüncelerine tamamen katılmalarıdır. Ancak gerçekte, OKB’li bireyler genellikle bu düşüncelerden rahatsız olurlar ve bu düşüncelerin mantıksız olduğunu bilirler. Bu farkındalık, bireyde derin bir suçluluk ve utanç duygusuna yol açabilir, bu da yardım arama sürecini zorlaştırabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisi süreçleri çeşitli stratejiler içerir ve bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir. Psikoterapi, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve maruz bırakma terapisi, OKB’nin tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler arasındadır. Bunun yanı sıra ilaç tedavisi, özellikle serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar), birçok kişide semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ancak her tedavi yöntemi her birey için uygun olmayabilir. Bu nedenle, tedavi sürecine yönelik öneriler ve rehberlik büyük önem taşır. Bu makalede, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını hafifletmek ve bu rahatsızlıkla başa çıkmak için 18 pratik öneriyi inceleyeceğiz. Bu öneriler, hem psikolojik hem de fiziksel sağlığın güçlendirilmesine yardımcı olabilir ve bireylerin yaşam kalitesini artırabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri

Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin Öneriler

1. Bilinçli Farkındalık (Mindfulness) Uygulayın

Bilinçli farkındalık (mindfulness), geçmişe veya geleceğe odaklanmak yerine şimdiki ana dikkat etmeyi ve bu anı yargılamadan kabul etmeyi amaçlayan bir tekniktir. Obsesif Kompulsif Bozukluk yaşayan bireyler için, obsesif düşünceler genellikle aşırı endişe ve rahatsızlık kaynağı olabilir. Bilinçli farkındalık, bireylerin bu düşünceleri fark etmelerini, ancak onlara tepkisel davranmamalarını sağlar. Bu teknik, obsesyonları zihinsel olarak ‘izleme’ ve yargılamadan kabul etme becerisini geliştirir, bu da kompulsif davranış döngüsünü kırmada etkili olabilir.

Mindfulness meditasyonu, bireylerin nefeslerine veya vücutlarına odaklanarak zihni sakinleştirmelerini sağlar. Düzenli olarak uygulandığında, bireylerin obsesif düşüncelere karşı mesafeli kalmalarına ve bu düşüncelerin onları yönetmesini engellemelerine yardımcı olur. Örneğin, kişi obsesif bir düşünceyi fark ettiğinde, bu düşünceyi yargılamadan, sadece bir düşünce olarak kabul edip bırakmayı öğrenir. Bu da düşüncenin üzerindeki duygusal yükü azaltır. Mindfulness, günlük olarak 5-10 dakikalık kısa uygulamalarla başlanabilir ve zamanla süre artırılabilir.

2. Bilişsel Davranışçı Terapiye Başlayın

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde en yaygın ve etkili terapilerden biridir. Bu terapi, bireylerin olumsuz düşüncelerini (obsesyonlarını) ve bu düşüncelere karşı gösterdikleri davranışları (kompulsiyonlarını) analiz ederek, bu süreçte oluşan hatalı düşünce kalıplarını yeniden şekillendirmeyi hedefler. BDT’nin temel amacı, obsesif düşüncelerin mantıksız olduğunu fark ettirmek ve bireylerin bu düşüncelere daha rasyonel bir bakış açısıyla yaklaşmasını sağlamaktır.

BDT’de terapistler, hastalara düşüncelerini yazılı bir şekilde analiz etmeleri için günlük tutma veya belirli egzersizler önerir. Bu süreçte birey, hangi düşüncelerin Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını tetiklediğini, bu düşüncelerin ne kadar gerçekçi olduğunu ve bu düşüncelere neden abartılı tepkiler verdiğini öğrenir. Zamanla, bu teknik obsesif düşüncelere daha objektif bir şekilde yaklaşmayı sağlar ve bireyler, bu düşüncelerle baş etme becerilerini geliştirir.

3. Maruz Bırakma ve Tepki Önleme Terapisi (ERP) Kullanın

Maruz bırakma ve tepki önleme terapisi (ERP), BDT’nin bir alt dalı olarak Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde sıklıkla kullanılır. Bu terapi, bireylerin obsesif düşüncelere maruz bırakılması ve ardından kompulsif davranışları gerçekleştirmemesi üzerine kuruludur. Örneğin, bir kişi sürekli el yıkama kompulsiyonuna sahip olabilir; bu terapi sırasında kişi kirli bir yüzeye dokunmaya maruz bırakılır, ancak ellerini yıkamaması gerektiği konusunda yönlendirilir. Bu, kişiye kaygıyı azaltmayı öğretir ve zamanla kompulsif davranışın gereksiz hale gelmesine yardımcı olur.

ERP’nin temelinde, bireyin kaygıyla yüzleşerek bu kaygının zamanla azalmasını öğrenmesi yatar. Terapistler, bu süreci kontrollü bir şekilde yönetir, yani obsesyonların tetikleyici unsurlarına aşamalı olarak maruz bırakılır. Böylelikle, birey ilk başta düşük düzeyde kaygı yaratan durumlara karşı direnç kazanır ve zamanla daha yüksek düzeyde kaygı yaratan durumlarla baş edebilir hale gelir.

4. İlaç Tedavisi Düşünün

İlaç tedavisi, OKB’nin biyolojik boyutunu hedef alarak, beyindeki serotonin dengesizliklerini düzenlemeyi amaçlar. Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI’lar), Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu ilaçlar, beynin serotonin düzeylerini artırarak, obsesif düşüncelerin ve kompulsif davranışların şiddetini azaltabilir.

SSRI’ların etkili olabilmesi için genellikle düzenli ve uzun süreli kullanım gereklidir. Bu ilaçlar genellikle birkaç hafta içinde etkisini göstermeye başlar ve doz ayarlamaları tedavi sürecinde yapılabilir. Ancak her bireyin tedaviye verdiği yanıt farklı olabilir, bu yüzden ilaç tedavisinin bir ruh sağlığı profesyoneli tarafından dikkatle izlenmesi gerekir. SSRI’lar bazen yan etkilere yol açabilir, bu nedenle tedavi sürecinde hasta ve doktor arasında sürekli bir iletişim önemlidir.

5. Sağlıklı Bir Uyku Düzeni Oluşturun

Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığın temel taşlarından biridir. Uyku düzensizliği, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarının şiddetlenmesine yol açabilir. Uyku yoksunluğu, beynin kaygı yönetme kapasitesini azaltır ve bu da obsesif düşüncelerin daha fazla yoğunlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmak, Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmada büyük önem taşır.

Uyku hijyeni kavramı, sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmayı hedefleyen alışkanlıkları kapsar. Bu alışkanlıklar arasında her gün aynı saatte yatmak ve uyanmak, yatmadan önce ekran kullanımını sınırlamak ve kafein gibi uyarıcı maddelerden kaçınmak bulunur. Ayrıca, yatak odasının uyku için uygun bir ortamda olması (sessiz, karanlık ve serin bir ortam) kaliteli bir uyku için önemlidir. Uygun uyku düzeni, Obsesif Kompulsif Bozukluk yönetilmesine yardımcı olacak fiziksel ve zihinsel dinlenmeyi sağlar.

6. Stres Yönetimi Tekniklerini Kullanın

Stres, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını tetikleyen ve şiddetlendiren başlıca etkenlerden biridir. Günlük hayatın stresi, OKB’li bireylerde obsesyonları ve kompulsiyonları artırabilir. Bu nedenle stres yönetimi teknikleri geliştirmek, hem genel sağlığı hem de Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Yoga, meditasyon, derin nefes alma egzersizleri ve kas gevşetme teknikleri gibi stres azaltıcı uygulamalar, kaygıyı azaltarak bireylerin daha rahat bir zihin durumuna geçmelerini sağlar. Özellikle derin nefes egzersizleri, parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek vücudu sakinleştirir ve stres hormonlarını azaltır. Bu tekniklerin düzenli uygulanması, zihinsel ve bedensel olarak sakin kalmayı öğrenmeye yardımcı olabilir.

7. Destek Gruplarına Katılın

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmak, bireyler için yalnız bir süreç olabilir. Destek gruplarına katılmak, benzer zorluklarla karşılaşan diğer bireylerle bağlantı kurma fırsatı sunar ve bu da büyük bir duygusal rahatlama sağlar. Destek grupları, Obsesif Kompulsif Bozukluk konusunda bilgi paylaşımı yapma ve baş etme stratejilerini öğrenme açısından da oldukça yararlıdır.

Bu gruplar, yalnızca duygusal destek sunmakla kalmaz, aynı zamanda Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmak için pratik yöntemler ve stratejiler sunar. Bireyler, kendi deneyimlerini paylaşarak hem diğerlerine ilham verir hem de kendileri için yeni bakış açıları geliştirir. Online destek grupları, yüz yüze görüşmelere ek olarak OKB’li bireylerin dünyanın her yerinden katılım sağlayabilecekleri platformlar sunar.

8. Rutinlere Bağlı Kalmaya Çalışın

Obsesif Kompulsif Bozukluk, doğası gereği, belirsizlik bireyler için büyük bir kaygı kaynağıdır. Bu nedenle düzenli bir günlük rutin oluşturmak, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarının yönetilmesine yardımcı olabilir. Günlük hayatın önceden planlanmış olması, bireylerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve kompulsif davranışların tetiklenme olasılığını azaltır.

Rutinler, bireylerin gün içinde hangi görevleri ne zaman yapacaklarını bilmesine yardımcı olur. Örneğin, sabah kalktığınızda belirli bir saatte kahvaltı yapmak, ardından egzersiz yapmak gibi belirli rutinler oluşturmak, beynin bu düzenli akışı benimsemesine yardımcı olur. Ayrıca, günlük rutinlere sadık kalmak, OKB’nin getirdiği belirsizliği azaltarak bireyin üzerindeki baskıyı hafifletebilir. Bu süreçte esnek olmak da önemlidir; çünkü çok katı rutinler kompulsif davranışları pekiştirebilir.

9. Fiziksel Aktiviteyi Hayatınıza Dahil Edin

Fiziksel aktivite, vücudun doğal mutluluk hormonlarını (endorfinler) artırır ve bu da stres ve kaygı seviyelerini düşürür. Düzenli egzersiz, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını hafifletmede önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivite, bireylerin hem zihinsel hem de fiziksel sağlıklarını korumalarına yardımcı olurken, OKB’ye bağlı stres ve kaygıyı azaltabilir.

Egzersiz aynı zamanda obsesif düşüncelerden uzaklaşmak için bir araç olabilir. Düzenli yürüyüşler, yoga veya spor aktiviteleri, kişiyi hem fiziksel olarak meşgul eder hem de zihinsel olarak rahatlatır. Yapılan araştırmalar, haftada en az üç gün yapılan orta düzeyde fiziksel aktivitenin, Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını önemli ölçüde hafiflettiğini göstermektedir. Bu nedenle, düzenli egzersiz rutini oluşturmak, bireyin Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkma sürecine büyük katkı sağlar.

Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri

10. Kendinize Karşı Şefkatli Olun

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmak oldukça zorlayıcı olabilir ve bireylerin kendilerine karşı eleştirel davranmaları yaygındır. Ancak bu tür öz-eleştiriler, semptomları daha da şiddetlendirebilir. Kendinize karşı şefkat göstermek, Obsesif Kompulsif Bozukluk ile mücadelede oldukça önemli bir adımdır. Şefkatli olmak, OKB’yi bir zayıflık olarak görmeyi bırakıp, onun bir rahatsızlık olduğunu kabul etmeyi gerektirir.

Kendinize karşı şefkatli olmak, başarısızlık ya da zor anlar yaşadığınızda kendinizi suçlamak yerine, bu durumu anlamaya ve kendinize nazik davranmaya çalışmak anlamına gelir. Özellikle, OKB’yi tetikleyen zorlayıcı bir durumla karşılaştığınızda, o anki duygusal tepkilerinizi anlamak ve kendinizi yargılamadan kabul etmek önemli bir adımdır. Günlük olumlama cümleleri kullanmak, kendi güçlü yönlerinizi ve başa çıkma yeteneklerinizi hatırlatabilir.

11. Kendi Kendine Yardım Kitaplarından Yararlanın

Obsesif Kompulsif Bozukluk konusunda geniş bir literatür bulunmaktadır ve kendi kendine yardım kitapları, bireylerin bu rahatsızlıkla başa çıkmasına yardımcı olacak değerli kaynaklar sunabilir. Bu kitaplar genellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) yöntemlerini kullanarak, bireylerin obsesyonlarını ve kompulsiyonlarını daha iyi anlamalarına ve kendi başlarına yönetmelerine yardımcı olur.

Örneğin, bazı kitaplar bireyleri obsesif düşünceleri tanımaya ve onlara farklı bir şekilde tepki vermeyi öğrenmeye teşvik eder. Ayrıca bu kitaplar, tedavi sürecinde terapistin desteği olmadan uygulanabilecek egzersizler ve yöntemler sunar. Bu tarz kitaplar, OKB’yi anlamak ve yönetmek için yeni perspektifler kazandırabilir. Ancak bu kitapların, profesyonel tedaviyi tamamlayıcı olduğunu unutmamak gerekir.

12. Kafein ve Alkol Tüketimini Sınırlayın

Kafein ve alkol gibi uyarıcı maddeler, beynin kimyasal dengesini etkileyerek Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını artırabilir. Kafein, özellikle merkezi sinir sistemini uyararak kaygı seviyelerini yükseltir ve bu da obsesif düşüncelerin artmasına neden olabilir. Aynı şekilde alkol de kısa vadede rahatlatıcı etki yapabilir, ancak uzun vadede kaygıyı artırarak OKB semptomlarını kötüleştirebilir.

Bu nedenle, OKB’li bireylerin bu tür maddeleri sınırlamaları veya tamamen hayatlarından çıkarmaları önerilir. Kafeinli içeceklerin yerini bitki çayları gibi daha sakinleştirici içeceklerle değiştirmek, daha iyi bir ruh hali sağlamaya yardımcı olabilir. Aynı şekilde, alkol tüketimini azaltmak da kişinin kaygı düzeyini düşürerek OKB semptomlarını hafifletebilir.

13. Kısa Süreli Hedefler Belirleyin

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkarken, uzun vadeli ve büyük hedefler belirlemek yerine, kısa vadeli ve ulaşılabilir hedefler belirlemek daha faydalıdır. Bu tür hedefler, bireyin kendini daha motive hissetmesine ve başarı duygusunu deneyimlemesine yardımcı olur. Küçük adımlarla ilerlemek, sürecin daha az stresli olmasını sağlar ve Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmanın daha yönetilebilir bir hale gelmesine katkı sağlar.

Örneğin, bir kişi kompulsif el yıkama davranışını azaltmak istiyorsa, hemen tüm ritüelleri bırakmaya çalışmak yerine, günde kaç kez ellerini yıkadığına dikkat edebilir ve bu sayıyı yavaşça azaltmayı hedefleyebilir. Kısa süreli hedeflerin başarılması, bireyin kendine olan güvenini artırır ve uzun vadede daha büyük değişikliklerin önünü açar.

14. Nefes Egzersizleri Yapın

Nefes egzersizleri, Obsesif Kompulsif Bozukluğun tetiklediği kaygıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Derin nefes almak, sinir sisteminin sakinleşmesine yardımcı olur ve bedeni rahatlatır. Kaygı anlarında kısa ve yüzeysel nefes almak yaygındır, bu da vücudun daha fazla strese girmesine neden olur. Nefes egzersizleri ile bilinçli bir şekilde derin nefes alıp vermek, bu stres döngüsünü kırabilir.

Birçok nefes egzersizi tekniği mevcuttur; bunlardan biri, 4-7-8 nefes tekniğidir. Bu teknikte, 4 saniye boyunca nefes alınır, 7 saniye boyunca nefes tutulur ve 8 saniye boyunca yavaşça nefes verilir. Bu basit egzersiz, düzenli olarak yapıldığında, OKB’nin tetiklediği anksiyeteyi azaltabilir ve bireyin zihinsel rahatlamasını sağlayabilir. Ayrıca, nefes egzersizleri, herhangi bir zamanda ve yerde kolayca uygulanabilir olmasıyla büyük bir avantaj sunar.

15. Pozitif Düşünce Geliştirme Tekniklerini Kullanın

Olumsuz düşünceler, OKB’nin en büyük tetikleyicilerinden biridir. Bu düşüncelerle başa çıkmak için pozitif düşünce geliştirme teknikleri kullanmak oldukça önemlidir. Bireylerin, obsesif düşünceler karşısında olumlu bir bakış açısı geliştirmeleri, bu düşüncelerin üzerindeki kontrolü yeniden kazanmalarına yardımcı olabilir.

Pozitif düşünce geliştirmek, bireylerin kendileriyle ve dünyayla ilgili olumsuz inançlarını sorgulamalarını içerir. Örneğin, kişi sürekli olarak “Eğer bu ritüeli yapmazsam kötü bir şey olacak” diye düşünüyorsa, bu düşüncenin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamalıdır. Bu süreçte, bireyler olumlu düşünce kalıplarını yerleştirerek, obsesif düşüncelerin üzerindeki duygusal etkisini azaltabilirler. Ayrıca, her gün olumlu cümleler yazmak veya olumlu düşünceler geliştirmeye yönelik meditasyonlar yapmak, bireylerin pozitif bir zihinsel durumu sürdürmelerine yardımcı olabilir.

16. Sosyal İlişkileri Güçlendirin

Sosyal ilişkiler, Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmada kritik bir rol oynar. Aile, arkadaşlar veya diğer yakın kişilerle zaman geçirmek, bireylerin kendilerini daha az yalnız hissetmelerine yardımcı olur. Sosyal destek, OKB’yi yönetme sürecinde duygusal anlamda bir tampon işlevi görebilir ve bireylerin stres seviyelerini azaltabilir.

Sosyal ilişkiler aynı zamanda bireylerin başkalarına açılmasına ve kendileriyle ilgili zorlayıcı duyguları paylaşmasına olanak tanır. Bu, utanç veya suçluluk duygularını hafifletebilir ve Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarıyla başa çıkmayı kolaylaştırabilir. Ayrıca, sosyal ilişkiler aracılığıyla kişi daha fazla pozitif etkileşimde bulunarak, OKB’nin yarattığı yalnızlık duygusunu azaltabilir.

17. Profesyonel Yardım Almayı Göz Ardı Etmeyin

Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde profesyonel yardım almak, tedavi sürecinin en önemli parçalarından biridir. Psikologlar, psikiyatristler ve diğer ruh sağlığı uzmanları, bireylerin Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarını daha iyi anlamalarına ve bu semptomları yönetmelerine yardımcı olabilir. Profesyonel yardım, özellikle terapi ve ilaç tedavisi gibi bilimsel temelli yaklaşımlar sunarak, bireylerin iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Bir ruh sağlığı uzmanıyla çalışmak, OKB’nin altında yatan nedenleri keşfetmeye ve bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir tedavi planı geliştirmeye yardımcı olur. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Maruz Bırakma ve Tepki Önleme Terapisi (ERP) gibi kanıta dayalı tedavi yöntemleri, profesyonel destekle daha etkili hale gelir. Bu nedenle, profesyonel yardım almak Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde en önemli adımlardan biridir ve sürecin başlarında başvurulması semptomların hafiflemesini hızlandırabilir.

18. Sabırlı Olun

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile başa çıkmak bir süreçtir ve bu süreç herkes için farklı hızlarda ilerleyebilir. Bu nedenle, sabırlı olmak, hem kendinize hem de tedavi sürecine karşı olumlu bir tutum geliştirmede kritik bir rol oynar. İyileşme süreci boyunca inişler ve çıkışlar yaşanabilir ve bu durum son derece doğaldır. Sabırlı olmak, bu dalgalanmaları kabul etmek ve her bir aşamanın bir ilerleme olduğunu fark etmek anlamına gelir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk semptomlarının tedavi edilmesi zaman alabilir ve her bireyde farklı sonuçlar verebilir. Özellikle, terapilerin etkisini görmek haftalar veya aylar sürebilir. İyileşme sürecinde yaşanabilecek olası geri adımlar karşısında sabırlı olmak, sürecin doğal bir parçası olarak kabul edilmelidir. Ayrıca, küçük başarıların farkında olmak ve bunları kutlamak, kişinin motivasyonunu yüksek tutar ve tedavi sürecinde devamlılığı sağlar.

Referanslar:

  1. Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri
  2. Abramowitz, J. S. (2006). Understanding Obsessive-Compulsive Disorder: A Cognitive-Behavioral Framework. Guilford Press.
  3. Clark, D. A. (2004). Obsessive-Compulsive Disorder: Theory, Research, and Treatment. Oxford University Press.
  4. Foa, E. B., & Kozak, M. J. (1996). Mastery of Obsessive-Compulsive Disorder: A Cognitive-Behavioral Approach. Oxford University Press.
  5. Goodman, W. K., Price, L. H., & Rasmussen, S. A. (1989). “The Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale.” Archives of General Psychiatry.
  6. Salkovskis, P. M. (1999). Frontiers of Cognitive Therapy. Guilford Press.
  7. Rachman, S. (1998). Obsessions, Compulsions, and the Anxiety Disorders. Allyn & Bacon.
  8. Steketee, G., & Frost, R. O. (2007). Compulsive Hoarding and Acquiring: Therapist Guide. Oxford University Press.
  9. Koran, L. M. (2000). Obsessive-Compulsive and Related Disorders in Adults. Cambridge University Press.
  10. Hollander, E. (2003). Obsessive-Compulsive Spectrum Disorders: Refining the Research Agenda for DSM-V. American Psychiatric Publishing.
  11. Baer, L., & Minichiello, W. E. (1998). Getting Control: Overcoming Your Obsessions and Compulsions. Plume.
  12. Gillihan, S. J. (2016). Retrain Your Brain: Cognitive Behavioral Therapy in 7 Weeks. Althea Press.
  13. Leahy, R. L. (2009). The Worry Cure: Seven Steps to Stop Worry from Stopping You. Harmony Books.
  14. March, J. S., & Mulle, K. (1998). OCD in Children and Adolescents: A Cognitive-Behavioral Treatment Manual. Guilford Press.
  15. Neziroglu, F., & Yaryura-Tobias, J. A. (2002). Overcoming Body Dysmorphic Disorder: A Cognitive Behavioral Approach to Reclaiming Your Life. New Harbinger Publications.
  16. Williams, M., & Penman, D. (2011). Mindfulness: An Eight-Week Plan for Finding Peace in a Frantic World. Piatkus.
  17. Thiel, N., & Wootton, B. (2018). Obsessive Compulsive Disorder: Cognitive Behavioral Therapy for OCD. Routledge.
  18. Kessler, R. C., & Stang, P. E. (2006). Obsessive-Compulsive Disorder: Diagnosis, Epidemiology, and Etiology. Cambridge University Press.
  19. Simpson, H. B., & Abramowitz, J. S. (2006). Obsessive-Compulsive Disorder: Contemporary Issues in Treatment. Lawrence Erlbaum Associates.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri
Obsesif Kompulsif Bozukluktan Kurtulmak İçin 18 Öneri
Sağlık Bilgisi Paylaş !