Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu

100 / 100

Diş eti çekilmesi, modern yaşamın en sık karşılaşılan ağız sağlığı problemlerinden biridir. Birçok insan, diş eti çekilmesini sadece estetik bir sorun olarak görse de, bu durumun ağız ve genel sağlık üzerindeki etkileri oldukça ciddidir. Diş etlerinin dişten geri çekilerek diş kökünün açığa çıkması durumudur. Bu durum, hem dişin hassasiyetini artırabilir hem de zamanla diş kaybına neden olabilir. Diş eti çekilmesinin nedenleri genetik faktörlerden, yanlış diş fırçalama tekniklerine kadar geniş bir yelpazede değişkenlik gösterir. Ancak iyi haber şu ki, doğru alışkanlıklar ve bakım yöntemleri ile diş eti çekilmesinden korunmak mümkündür.

Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu

Diş eti çekilmesi, sadece ağız sağlığı ile sınırlı kalmayan bir dizi sorunu da beraberinde getirir. Ağız sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve diş eti çekilmesi zamanla ağız içi enfeksiyonlara, diş kaybına ve hatta sistemik sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, diş eti çekilmesi genellikle fark edilmesi zor bir durumdur, çünkü ilk evrelerinde belirgin bir ağrı ya da rahatsızlık vermez. Ancak ilerledikçe, diş hassasiyeti, diş etlerinde kanama ve estetik bozukluklar gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu nedenle, diş eti çekilmesini önlemek için erken dönemde alınacak önlemler, uzun vadede daha ciddi sorunların önüne geçmek için hayati önem taşır.

Diş eti çekilmesine karşı alınacak önlemler, sadece düzenli diş hekimi kontrolleri ile sınırlı değildir. Günlük diş bakım alışkanlıkları, diş fırçalama teknikleri, diyet ve yaşam tarzı tercihleri gibi faktörler de bu süreçte büyük rol oynar. Özellikle sert diş fırçaları ve agresif fırçalama teknikleri diş etlerine zarar vererek çekilmeye neden olabilir. Ayrıca, asidik yiyecekler ve içecekler de diş eti sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, bu faktörlere dikkat etmek ve doğru alışkanlıkları edinmek, diş eti sağlığını korumanın önemli adımlarından biridir.

Diş eti çekilmesini önlemek, hem ağız hem de genel sağlığın korunması açısından kritik bir konudur. Diş eti sağlığı sadece dişlerin görünümünü değil, aynı zamanda kişinin kendine olan güvenini de etkileyebilir. Diş etlerinin geri çekilmesi, diş köklerinin açığa çıkmasına neden olur ve bu durum, dişlerin uzun vadede zarar görmesine, çürüklere ve diş kaybına yol açabilir. Dolayısıyla, diş eti çekilmesini önlemek için bilinçli bir bakım rutini oluşturmak, ağız sağlığını uzun vadede korumak için en etkili yollardan biridir. Bu makalede, diş eti çekilmesinden korunmanın 18 farklı yolunu ele alacağız ve bu yolların her birinin neden önemli olduğunu ayrıntılarıyla inceleyeceğiz.

Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu

Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın Yolları

1. Doğru Diş Fırçalama Tekniği

Diş eti çekilmesinden korunmanın en temel yolu, doğru diş fırçalama tekniğini benimsemektir. Yanlış diş fırçalama alışkanlıkları, diş etlerine zarar vererek diş eti çekilmesine yol açabilir. Sert ve agresif bir şekilde diş fırçalamak, diş etlerini yıpratarak geri çekilmesine sebep olabilir. Dişleri fırçalarken nazik, dairesel hareketlerle dişlerin ve diş etlerinin üzerinde gezdirilen bir fırça kullanmak, diş etlerine zarar vermeden etkili temizlik sağlar. Diş fırçası, diş eti çizgisine 45 derecelik bir açıyla yerleştirilerek hafifçe bastırılmalı ve her dişe ortalama 20-30 saniye ayrılmalıdır. Diş etlerini çekilmeden korumanın yanı sıra, doğru fırçalama tekniği plak oluşumunu da önler.

2. Yumuşak Diş Fırçası Kullanın

Diş fırçalarının kılları, diş ve diş eti sağlığı açısından büyük önem taşır. Sert kıllı diş fırçaları, diş etlerine aşırı baskı yaparak zamanla diş eti dokusunu aşındırabilir. Bu aşınma, diş eti çekilmesine ve hassas diş köklerinin açığa çıkmasına yol açabilir. Özellikle hassas diş etlerine sahip bireyler için yumuşak kıllı diş fırçaları tavsiye edilir. Yumuşak kıllar, dişleri ve diş etlerini nazikçe temizlerken dokulara zarar vermez. Ayrıca, fırça kıllarının ucunun yuvarlak olması da diş etlerine zarar vermeyi önlemek açısından önemlidir. Diş fırçalarının her 3-4 ayda bir değiştirilmesi gerektiği de unutulmamalıdır.

3. Diş İpi Kullanımı

Diş ipi, dişler arasındaki yiyecek artıklarını ve plakları temizleyerek diş eti sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Diş fırçası, dişlerin tüm yüzeylerine ulaşamaz ve özellikle dişler arasındaki dar alanlarda yiyecek artıkları ve plak birikebilir. Bu birikim, zamanla diş eti iltihabına ve diş eti çekilmesine yol açabilir. Düzenli diş ipi kullanımı, dişler arasındaki bu birikimleri temizleyerek iltihaplanmayı ve diş eti çekilmesini önler. Diş ipi kullanırken dikkat edilmesi gereken nokta, ipi diş etlerine zarar vermeyecek şekilde nazikçe kullanmaktır. Diş etine baskı yapmadan, diş ipini dişler arasında yavaşça hareket ettirerek plaklar uzaklaştırılmalıdır.

4. Ağız Suyu ile Durulama

Ağız gargaraları, ağız hijyenini tamamlayıcı bir unsur olarak diş eti sağlığını korumada büyük bir yardımcıdır. Özellikle antibakteriyel içerikli ağız gargaraları, ağızdaki zararlı bakterileri öldürerek plak oluşumunu engeller ve diş eti iltihabını önler. Diş eti iltihabı, uzun vadede diş eti çekilmesine neden olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu, kullanılan ağız gargaralarının alkol içermemesidir. Alkol içeren ağız gargaraları, diş etlerini kurutabilir ve tahriş edebilir, bu da diş eti çekilmesine zemin hazırlayabilir. Alkol içermeyen, antibakteriyel özellikteki ağız gargaralarının düzenli kullanımı, diş eti sağlığının korunmasına yardımcı olur.

5. Sert Yiyeceklerden Kaçının

Diş eti çekilmesinin bir diğer sebebi, diş etlerine aşırı baskı yapacak sert yiyeceklerdir. Sert krakerler, fındık, buz gibi yiyecekler, diş etlerine zarar verebilir ve zamanla diş etlerinin geri çekilmesine yol açabilir. Diş etlerine doğrudan baskı yapan bu tür yiyecekler, diş eti dokusunda küçük yırtıklara ve tahrişlere neden olabilir. Özellikle zaten hassas ya da iltihaplı diş etlerine sahip bireyler, bu tür yiyeceklerden kaçınmalıdır. Sert yiyecekleri tüketirken dikkatli olmak, küçük parçalar halinde yemek veya yumuşatarak tüketmek, diş etlerini koruma konusunda önemli bir adımdır.

6. Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri

Diş hekimi ziyaretleri, diş eti çekilmesinin erken teşhisi ve önlenmesi için son derece önemlidir. Diş hekimleri, düzenli kontroller sırasında diş eti sağlığını kontrol ederek diş eti çekilmesinin erken belirtilerini fark edebilir ve gerekli önlemleri alabilir. Diş eti çekilmesi genellikle başlangıç aşamasında fark edilmesi zor bir durumdur ve ilerledikçe ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, yılda en az iki kez diş hekimi ziyaret etmek, diş eti çekilmesini ve diğer diş eti hastalıklarını önlemek için kritik bir adımdır. Ayrıca, diş hekimi, kişiye özel bakım önerileri sunarak diş eti sağlığını korumada rehberlik edebilir.

7. Diş Temizliğini İhmal Etmeyin

Diş taşı ve plak, diş eti hastalıklarının en büyük sebeplerinden biridir. Ağız hijyenine dikkat etmeyen kişilerde plak birikimi zamanla diş taşı oluşumuna yol açar. Diş taşı ise diş etlerini tahriş ederek iltihaplanmaya ve sonrasında diş eti çekilmesine neden olur. Bu durumu önlemek için dişlerin günde en az iki kez fırçalanması ve diş ipi ile temizlenmesi gerekir. Ayrıca, diş taşı temizliği profesyonel olarak yapılmalıdır. Diş hekiminiz düzenli aralıklarla diş taşı temizliği yaparak plak ve diş taşını ortadan kaldırabilir, böylece diş etlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

8. Dengeli Beslenme

Beslenme alışkanlıkları, diş ve diş eti sağlığını doğrudan etkiler. Sağlıksız, şekerli ve işlenmiş gıdalarla beslenmek, diş eti sağlığını olumsuz etkileyebilir. Diş etlerinin sağlıklı kalabilmesi için vitamin ve mineral açısından zengin bir diyet benimsemek önemlidir. Özellikle C vitamini, diş etlerinin güçlenmesine ve bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı olur. C vitamini eksikliği, diş eti kanamalarına ve iltihaplanmalara yol açabilir. Turunçgiller, brokoli, ıspanak gibi C vitamini açısından zengin besinleri düzenli olarak tüketmek, diş eti sağlığını destekler ve diş eti çekilmesini önler.

9. Stresi Azaltın

Stres, diş ve diş eti sağlığını olumsuz etkileyen bir diğer önemli faktördür. Stres altında vücut, bağışıklık sistemini zayıflatır ve bu durum diş eti hastalıklarına yatkınlık oluşturur. Ayrıca, stresli dönemlerde birçok insan diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlıklarını farkında olmadan geliştirir. Diş sıkma ve gıcırdatma, diş etlerine aşırı baskı yaparak diş eti çekilmesine neden olabilir. Stresi yönetebilmek ve gevşeme teknikleri kullanmak, diş ve diş eti sağlığını koruma açısından büyük fayda sağlar. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi stres yönetim yöntemleri, diş eti sağlığının korunmasında önemli bir destekleyici olabilir.

Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu

Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın Yolları

10. Asitli Gıdalardan Kaçının

Asitli yiyecekler ve içecekler, diş minesi ve diş eti dokusuna zarar verebilir. Özellikle limon, sirke, gazlı içecekler gibi asit oranı yüksek gıdalar, diş yüzeyinde erozyona neden olurken diş etlerini de tahriş edebilir. Asidik gıdalar diş minesini zayıflatarak diş etlerinin çekilmesine ve diş köklerinin açığa çıkmasına yol açabilir. Ayrıca asidik içeceklerin sık tüketimi, diş ve diş etleri üzerinde plak birikimini hızlandırır, bu da diş eti iltihabına ve çekilmesine sebep olabilir. Diş eti sağlığını korumak için bu tür gıdaları mümkün olduğunca azaltmak veya tükettikten sonra ağız suyu ile durulamak, asitlerin etkisini en aza indirebilir.

11. Diş Gıcırdatma Alışkanlığını Bırakın

Bruksizm olarak bilinen diş gıcırdatma, diş etlerine büyük zarar verebilir. Diş gıcırdatma, dişlere ve diş etlerine aşırı baskı yaparak zamanla diş eti çekilmesine neden olabilir. Genellikle stres, anksiyete veya uyku bozuklukları gibi sebeplerle ortaya çıkan bu alışkanlık, diş minesini aşındırır ve diş etlerinin geri çekilmesine yol açar. Diş gıcırdatma alışkanlığını kontrol altına almak için bir diş hekimine başvurarak gece plakları kullanılabilir. Gece plağı, diş gıcırdatmayı önleyerek diş etlerini korur. Aynı zamanda stresi azaltmaya yönelik gevşeme teknikleri ve düzenli uyku alışkanlıkları da bu alışkanlığı azaltmada etkili olabilir.

12. Sigara ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durun

Sigara ve diğer tütün ürünleri, diş eti sağlığını ciddi şekilde tehdit eder. Tütün ürünleri, diş eti çekilmesinin nedenlerinden biridir ve diş etlerinin iltihaplanmasına yol açar. Sigara içenlerde diş eti dokuları yeterince oksijenlenemez ve bu da diş etlerinin daha kolay zarar görmesine ve geri çekilmesine sebep olur. Ayrıca, sigara içenlerde ağız içi enfeksiyonlara karşı bağışıklık zayıflar, bu da diş eti hastalıklarının ilerlemesini hızlandırır. Diş eti çekilmesini önlemek için sigarayı bırakmak en etkili yöntemlerden biridir. Sigarayı bırakan kişilerin diş etlerinin zamanla toparlanabileceği ve genel ağız sağlığının iyileşeceği bilinmektedir.

13. Yeterli Su Tüketin

Su içmek, vücudun genel sağlığı kadar ağız sağlığı için de son derece önemlidir. Ağız içindeki tükürük üretimi, zararlı bakterilerin ve yiyecek artıklarının uzaklaştırılmasında kritik rol oynar. Yeterince su içmek, ağızdaki tükürük üretimini destekleyerek ağız içi hijyenin korunmasına yardımcı olur. Ayrıca su, ağız içindeki asit dengesini düzenleyerek asidik gıdaların dişlere ve diş etlerine zarar vermesini önler. Özellikle yemeklerden sonra su içmek, ağızda kalan yiyecek artıklarını temizler ve plak oluşumunu engeller. Böylece diş eti çekilmesi riski azalır ve ağız içi sağlıklı kalır.

14. Ağız Kokusuna Dikkat Edin

Kronik ağız kokusu, diş eti hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Ağız kokusu genellikle ağız içindeki zararlı bakterilerin ve plak birikiminin bir sonucudur. Bu bakteriler, diş etlerinin iltihaplanmasına ve zamanla çekilmesine neden olabilir. Ağız kokusunu fark etmek, diş eti sağlığıyla ilgili bir sorunun işareti olabilir ve bir diş hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Ağız kokusunu önlemek için düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası ile ağız hijyenine dikkat edilmelidir. Ayrıca dil temizliği de ağız kokusunu önlemede önemli bir faktördür. Böylece diş eti çekilmesine yol açabilecek bakteriyel birikimler kontrol altına alınabilir.

15. Yavaş ve Dikkatli Yiyin

Hızlı yemek yemek, sadece sindirim sistemine değil, diş etlerine de zarar verebilir. Hızlı yemek yerken yiyeceklerin diş ve diş etlerine uyguladığı baskı artar ve bu da diş etlerinin zarar görmesine yol açabilir. Sert ve hızlı çiğnenen yiyecekler diş etlerini tahriş ederek diş eti çekilmesine neden olabilir. Yavaş ve dikkatli yemek yemek, diş etlerinin daha az baskıya maruz kalmasını sağlar ve zarar görme riskini azaltır. Aynı zamanda yiyecekleri küçük parçalara bölmek ve iyice çiğnemek, diş etlerinin korunmasına katkı sağlar. Bu basit alışkanlık, uzun vadede diş eti sağlığını korumada etkili olabilir.

16. Probiyotik Gıdalar Tüketin

Probiyotikler, ağız içindeki yararlı bakterilerin dengesini koruyarak diş ve diş eti sağlığına katkıda bulunur. Ağız içindeki bakteri dengesi bozulduğunda, zararlı bakteriler diş eti hastalıklarına ve diş eti çekilmesine yol açabilir. Probiyotik açısından zengin yiyecekler tüketmek, sağlıklı bakterilerin sayısını artırarak bu dengeyi korumaya yardımcı olur. Yoğurt, kefir, turşu gibi fermente gıdalar, probiyotiklerin en iyi kaynaklarıdır. Bu tür gıdalar, diş etlerindeki iltihaplanmayı azaltabilir ve diş eti çekilmesini önleyebilir. Ayrıca, probiyotik gıdalar sindirim sistemi sağlığını da destekleyerek genel vücut sağlığını iyileştirir.

17. Doğal Yağlarla Ağız Çalkalama (Oil Pulling)

Doğal yağlarla ağız çalkalama, geleneksel bir ağız hijyeni yöntemidir ve diş eti sağlığını korumada etkili olduğu bilinmektedir. Hindistancevizi yağı, susam yağı gibi doğal yağlar, ağızdaki bakterileri ve toksinleri temizlemeye yardımcı olur. Bu yöntem, diş etlerindeki iltihaplanmayı azaltarak diş eti çekilmesini önleyebilir. Her sabah aç karnına bir çorba kaşığı doğal yağ ile ağız 10-15 dakika çalkalanır ve ardından ağız su ile durulanır. Oil pulling olarak bilinen bu yöntem, ağızdaki zararlı bakterileri azaltarak diş eti sağlığını korur. Aynı zamanda ağız kokusunu önleme ve dişlerin beyazlaması gibi ek faydalar da sağlar.

18. Düzenli Diş Taşı Temizliği

Diş taşı, diş eti hastalıklarının en büyük nedenlerinden biridir. Plak birikimi zamanla sertleşerek diş taşına dönüşür ve diş etlerinin tahriş olmasına neden olur. Diş taşları, diş etlerinin altında birikerek diş eti çekilmesine yol açabilir. Düzenli diş taşı temizliği yaptırmak, diş eti çekilmesinin önüne geçmenin en etkili yollarından biridir. Diş hekimi tarafından yapılan bu temizlik, diş taşlarını ve plakları uzaklaştırarak diş eti sağlığını korur. Diş taşı temizliği, genellikle 6 ayda bir yapılmalıdır. Bu süre kişisel ağız hijyenine ve bireysel diş eti hassasiyetine göre değişiklik gösterebilir, bu nedenle diş hekiminizin önerisine göre hareket etmek önemlidir.

Sonuç

Diş eti çekilmesi, erken müdahale edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilecek bir ağız sağlığı sorunudur. Diş eti çekilmesi, dişlerin kök kısmının açığa çıkmasına, dişlerde aşırı hassasiyete ve zamanla diş kaybına neden olabilir. Bu durum yalnızca ağız sağlığını değil, kişinin genel sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Diş eti çekilmesi, basit diş fırçalama hatalarından kaynaklanabileceği gibi, tütün kullanımı, genetik yatkınlık, stres ve kötü beslenme gibi daha karmaşık faktörlerle de tetiklenebilir. Ancak, doğru bakım alışkanlıkları ve bilinçli bir ağız hijyeni ile diş eti çekilmesini önlemek mümkündür.

Bu makalede ele alınan 18 yöntem, diş eti çekilmesinin önlenmesi için bilimsel temellere dayanan etkili stratejiler sunmaktadır. Doğru diş fırçalama tekniği ve yumuşak kıllı bir diş fırçası kullanmak, diş ipi ile temizlik ve düzenli diş hekimi ziyaretleri gibi rutin bakım yöntemleri, diş eti sağlığının korunması için temel adımlardır. Bunun yanı sıra, dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve sigaradan uzak durmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri de diş eti çekilmesi riskini önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca, doğal yağlarla ağız çalkalama, probiyotik gıdalar tüketme ve diş taşlarını düzenli olarak temizletme gibi daha az bilinen yöntemler de diş eti sağlığını destekler.

Sonuç olarak, diş eti çekilmesi ciddi bir sorun olmakla birlikte, önlenebilir bir durumdur. Diş eti çekilmesinden korunmanın yolları, günlük yaşamda uygulanabilir ve uzun vadeli ağız sağlığını korumak için oldukça etkili yöntemlerdir. Bilinçli bir ağız bakımı rutini oluşturmak, diş eti sağlığınızı korumak için atılacak ilk adımdır. Hem estetik kaygılardan kaçınmak hem de daha sağlıklı bir ağız yapısına sahip olmak için bu önerilere dikkat etmek, ağız sağlığınız üzerinde önemli bir fark yaratabilir. Unutulmamalıdır ki, diş etlerinin sağlıklı kalması, genel sağlık için de kritik bir rol oynar.

Referanslar:

  1. Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu
  2. Nanci, A. & Ten Cate, A. R. (2013). “Ten Cate’s Oral Histology: Development, Structure, and Function.” 8th Edition, Elsevier.
  3. Newman, M. G., Takei, H. H., Klokkevold, P. R., & Carranza, F. A. (2019). “Carranza’s Clinical Periodontology.” 13th Edition, Elsevier.
  4. Loe, H., Theilade, E., & Jensen, S. B. (1965). “Experimental Gingivitis in Man.” Journal of Periodontology, 36(3), 177-187.
  5. Slots, J. & Ting, M. (1999). “Systemic Antibiotics in Periodontics.” Journal of Periodontology, 70(11), 1447-1462.
  6. Van Dyke, T. E. & Serhan, C. N. (2003). “Resolution of Inflammation: A New Paradigm for the Pathogenesis of Periodontal Diseases.” Journal of Periodontology, 74(1), 216-223.
  7. Pihlstrom, B. L., Michalowicz, B. S., & Johnson, N. W. (2005). “Periodontal Diseases.” The Lancet, 366(9499), 1809-1820.
  8. Kinane, D. F. & Lappin, D. F. (2002). “Immune Processes in Periodontal Disease: A Review.” Annals of Periodontology, 7(1), 62-71.
  9. Lang, N. P., Bartold, P. M., Cullinan, M., Jeffcoat, M., Mombelli, A., Murakami, S., et al. (1999). “Consensus Report: Aggressive Periodontitis.” Annals of Periodontology, 4(1), 53-60.
  10. Tonetti, M. S., Greenwell, H., & Kornman, K. S. (2018). “Staging and Grading of Periodontitis: Framework and Proposal of a New Classification and Case Definition.” Journal of Periodontology, 89(S1), S159-S172.
  11. Scannapieco, F. A. (2004). “Role of Oral Bacteria in Respiratory Infection.” Journal of Periodontology, 75(8), 1555-1565.
  12. Kornman, K. S., Page, R. C., & Tonetti, M. S. (1997). “The Host Response to the Microbial Challenge in Periodontitis: Assembling the Players.” Periodontology 2000, 14(1), 33-53.
  13. Offenbacher, S. (1996). “Periodontal Diseases: Pathogenesis.” Annals of Periodontology, 1(1), 821-878.
  14. Chapple, I. L. C., Genco, R., & Working Group 2 of the Joint EFP/AAP Workshop. (2013). “Diabetes and Periodontal Diseases: Consensus Report of the Joint EFP/AAP Workshop on Periodontitis and Systemic Diseases.” Journal of Periodontology, 84(S4), S106-S112.
  15. Petersen, P. E., & Ogawa, H. (2012). “The Global Burden of Periodontal Disease: Towards Integration with Chronic Disease Prevention and Control.” Periodontology 2000, 60(1), 15-39.
  16. Genco, R. J. & Borgnakke, W. S. (2013). “Risk Factors for Periodontal Disease.” Periodontology 2000, 62(1), 59-94.
  17. Jeffcoat, M. K. (1996). “Periodontal Diseases and Preterm Birth.” Journal of Periodontology, 67(10), 1103-1113.
  18. Zambon, J. J. (1996). “Periodontal Diseases: Microbial Factors.” Annals of Periodontology, 1(1), 879-925.
  19. Teles, R., Teles, F., Frias-Lopez, J., Paster, B., & Haffajee, A. (2013). “Lessons Learned and Unlearned in Periodontal Microbiology.” Periodontology 2000, 62(1), 95-162
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu
Diş Eti Çekilmesinden Korunmanın 18 Yolu
Sağlık Bilgisi Paylaş !