Adenomyoz Tedavisi, Belirtileri ve Nedenleri
Adenomyoz, rahmin kas tabakasında yer alan ve endometrial dokunun büyümesiyle karakterize bir jinekolojik hastalıktır. Kadın sağlığını ciddi şekilde etkileyebilen bu hastalık, menstrüel döngüde ciddi bozulmalara ve yoğun ağrılara neden olabilir. Bu durumda, rahim kas dokusunda anormal bir kalınlaşma meydana gelir ve bu da hastalarda kronik pelvik ağrıya, ağır kanamalara ve düzensiz adet dönemlerine yol açar. Adenomyozun görülme sıklığı her ne kadar tam olarak bilinmese de, 35 yaş üstü kadınlarda ve özellikle doğum yapmış kadınlarda daha sık görüldüğü biliniyor. Adenomyoz teşhisi ve tedavisi, birçok faktöre bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve hastanın yaşam kalitesi üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Adenomyoz Tedavisi, Belirtileri ve Nedenleri
Adenomyoz, kadın üreme sağlığı alanında yıllardır bilinen bir hastalık olmasına rağmen, son zamanlarda tanı ve tedavi yöntemlerinde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Teşhis genellikle ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile konulmaktadır. Ancak, hastalığın belirtileri diğer rahim hastalıkları ile benzerlik gösterdiği için teşhis süreci oldukça zordur. Tedavi seçenekleri de hastanın semptomlarının şiddetine, yaşam tarzına ve çocuk sahibi olma planlarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kimi hastalar için ilaç tedavisi yeterli olurken, diğerleri için cerrahi müdahale gerekebilir.
Adenomyoz tedavisi, birey bazında ele alınmalıdır. Çünkü hastalığın etkileri, kişinin fiziksel ve duygusal sağlığını doğrudan etkileyebilir. Sadece fiziksel semptomlarla değil, aynı zamanda yaşam kalitesini düşüren psikolojik sorunlarla da ilişkilendirilmiştir. Özellikle kronik ağrı çeken hastalarda depresyon ve anksiyete gibi psikolojik bozukluklar görülebilmektedir. Bu nedenle tedavi sürecinde hem fiziksel hem de psikolojik destek oldukça önemlidir.
Bu makalede, adenomyoz tedavisi detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Öncelikle hastalığın teşhis süreci hakkında bilgi verilecek, ardından ilaç tedavisi, minimal invaziv yöntemler ve cerrahi müdahaleler gibi tedavi seçenekleri incelenecektir. Aynı zamanda her tedavi yönteminin avantajları, dezavantajları ve başarı oranları hakkında da bilgi verilecektir. Tedavi sürecinin kişiye özgü olması gerektiği vurgulanarak, hastaların doktorlarıyla birlikte en uygun tedavi planını oluşturmalarının önemi açıklanacaktır.
Adenomyoz Belirtileri
Bazen adenomiyoz hiçbir belirti veya semptoma neden olmaz veya yalnızca hafif bir rahatsızlığa neden olur.
Ancak adenomiyoz aşağıdakilere neden olabilir:
- Ağır veya uzun süreli adet kanaması
- Adet sırasında şiddetli kramp veya keskin, bıçak benzeri pelvik ağrı (dismenore)
- Kronik pelvik ağrı
- Ağrılı ilişki (disparoni)0
Rahminiz büyüyebilir. Rahminizin daha büyük olup olmadığını bilmeseniz de alt karnınızda hassasiyet veya baskı fark edebilirsiniz.
Ne zaman doktora görünmeli
Regl dönemleriniz sırasında düzenli faaliyetlerinizi engelleyen uzun süreli, ağır kanamanız veya şiddetli kramplarınız varsa, doktorunuzla görüşmek için randevu alın.
Adenomyoz Nedenleri
Adenomyozun nedeni bilinmemektedir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok teori vardır:
- İnvazif doku büyümesi. Bazı uzmanlar rahim duvarındaki endometrial hücrelerin rahim duvarlarını oluşturan kasları istila ettiğine inanmaktadır. Sezaryen (Sezaryen) gibi bir operasyon sırasında yapılan rahim kesileri, endometriyal hücrelerin rahim duvarına doğrudan istilasını teşvik edebilir.
- Gelişimsel kökenler. Diğer uzmanlar, fetüste rahim ilk oluştuğunda endometrial dokunun rahim kasında biriktiğinden şüpheleniyorlar.
- Doğumla ilgili rahim iltihabı. Başka bir teori, adenomiyoz ile doğum arasında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor. Doğum sonrası dönemde uterus astarının iltihaplanması, uterusu kaplayan hücrelerin normal sınırında bir kırılmaya neden olabilir.
- Kök hücre kökenleri. Yeni bir teori, kemik iliği kök hücrelerinin rahim kasını istila ederek adenomiyoza neden olabileceğini öne sürüyor.
Adenomyozisin nasıl geliştiğine bakılmaksızın büyümesi vücutta dolaşan östrojene bağlıdır.
Risk faktörleri
Adenomyoz için risk faktörleri şunları içerir:
- Sezaryen, miyomların alınması veya dilatasyon ve kürtaj (D&C) gibi önceki rahim ameliyatı
- Doğum
- Orta yaş
Östrojene bağlı olan adenomiyoz vakalarının çoğu 40’lı ve 50’li yaşlarındaki kadınlarda bulunur. Bu kadınlarda adenomiyoz, genç kadınlara kıyasla östrojene daha uzun süre maruz kalmayla ilişkili olabilir. Ancak mevcut araştırmalar bu durumun genç kadınlarda da yaygın olabileceğini düşündürmektedir.
Komplikasyonları
Adet dönemleriniz sırasında sıklıkla uzun süreli, ağır kanamalar yaşıyorsanız, yorgunluk ve diğer sağlık sorunlarına neden olan kronik anemi geliştirebilirsiniz.
Zararlı olmasa da adenomiyozla ilişkili ağrı ve aşırı kanama yaşam tarzınızı bozabilir. Ağrınız olduğu için veya kanamaya başlayacağınızdan endişe ettiğiniz için geçmişte hoşunuza giden aktivitelerden kaçınabilirsiniz.
Adenomyoz Teşhisi
Diğer bazı rahim rahatsızlıkları, adenomiyozunkine benzer belirti ve semptomlara neden olabilir, bu da adenomiyozun teşhis edilmesini zorlaştırır. Bu durumlar arasında miyom tümörleri (leiomyomlar), rahim dışında büyüyen rahim hücreleri (endometriozis) ve rahim iç yüzeyindeki büyümeler (endometrial polipler) yer alır.
Doktorunuz ancak belirti ve semptomlarınızın diğer olası nedenlerini dışladıktan sonra adenomiyozunuz olduğu sonucuna varabilir.
Doktorunuz aşağıdakilere dayanarak adenomiyozdan şüphelenebilir:
- Belirti ve bulgular
- Genişlemiş, hassas bir uterusu ortaya çıkaran bir pelvik muayene
- Uterusun ultrasonla görüntülenmesi
- Uterusun manyetik rezonans görüntülemesi (MRI)
Bazı durumlarda doktorunuz, daha ciddi bir durumunuzun olmadığından emin olmak için test (endometrial biyopsi) amacıyla rahim dokusu örneği alabilir. Ancak endometrial biyopsi, doktorunuzun adenomiyoz tanısını doğrulamasına yardımcı olmaz.
Ultrason ve Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi pelvik görüntüleme, adenomiyoz belirtilerini tespit edebilir, ancak bunu doğrulamanın tek yolu histerektomiden sonra uterusu incelemektir.
Adenomyoz Tedavisi
Adenomyoz tedavisinde ilk adım genellikle ilaçlarla semptomları hafifletmekten geçer. Özellikle hafif ve orta dereceli vakalarda, hormon düzenleyici ilaçlar, ağrı kesiciler ve anti-enflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, hastalığın neden olduğu ağır adet kanamalarını ve kronik pelvik ağrıyı hafifletmeyi hedefler.
- Nonsteroidal Antiinflamatuar İlaçlar (NSAID’ler): Ağrı kesici ve anti-enflamatuar özellikleri olan bu ilaçlar, özellikle menstrüel ağrının yönetiminde etkilidir. Adenomyozli kadınlar sıklıkla yoğun adet sancıları yaşar ve NSAID’ler bu semptomları hafifletmede yaygın olarak kullanılır.
- Hormon Tedavisi: Adenomyoz, hormonal dengesizliklerle ilişkilendirildiğinden, hormon düzenleyici ilaçlar tedavide önemli bir yer tutar. Progestin bazlı ilaçlar, doğum kontrol hapları ve hormon salgılayıcı rahim içi araçlar (IUD’ler) bu kategoride yer alır. Hormon tedavisi, rahim dokusundaki anormal büyümeyi durdurmaya ve adet kanamalarını azaltmaya yardımcı olabilir.
- GnRH Agonistleri: Bu ilaçlar, vücuttaki östrojen seviyelerini düşürerek adenomyozun neden olduğu rahim dokusu büyümesini kontrol altına alır. GnRH agonistleri, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve semptomları hafifletebilir. Ancak, uzun süreli kullanımı kemik yoğunluğunda azalma gibi yan etkilere neden olabileceği için genellikle kısa vadeli tedavi planlarının bir parçası olarak kullanılır.
Minimal İnvaziv Yöntemler
İlaç tedavisinin yeterli olmadığı ya da hastalığın ilerlemiş olduğu durumlarda, minimal invaziv cerrahi yöntemler adenomyoz tedavisinde tercih edilebilir. Bu yöntemler, hastanın hızlı iyileşme süresi ve düşük komplikasyon oranları nedeniyle giderek daha popüler hale gelmiştir.
- Endometrial Ablasyon: Bu yöntem, rahim iç tabakasının (endometriyum) tahrip edilmesiyle uygulanır. Endometrial ablasyon, özellikle ağır adet kanamalarını durdurmak için kullanılır. Ancak bu işlem, doğurganlık planlayan kadınlar için uygun değildir, çünkü işlem sonrası hamilelik genellikle mümkün olmaz.
- Rahim Arter Embolizasyonu (RAE): Bu yöntemde, adenomyozli bölgeye kan akışını sağlayan damarlar bloke edilerek hastalıklı dokunun küçülmesi sağlanır. Rahim arter embolizasyonu, cerrahi bir işlem olmadan adenomyoz tedavisi sağlayan etkili bir yöntemdir. Bu yöntemle, hastaların büyük bir kısmında semptomlar hafifler ve hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.
- MRG Rehberliğinde Fokal Ultrason Cerrahisi (MRgFUS): Manyetik rezonans görüntüleme eşliğinde uygulanan bu non-invaziv yöntem, yüksek frekanslı ses dalgaları ile adenomyozisli bölgenin ısıtılarak yok edilmesini sağlar. MRgFUS, hedefe yönelik bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir ve çoğu hastada ciddi bir iyileşme sağlar.
Cerrahi Müdahaleler
Adenomyoz vakalarının bir kısmında, özellikle ileri evrelerde cerrahi müdahale gerekli olabilir. Cerrahi tedavi genellikle diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir ve farklı seçenekleri içerir.
- Histerektomi: Adenomyozun kesin tedavisi histerektomidir. Bu prosedürde, rahim tamamen çıkarılır. Histerektomi, doğurganlık planlamayan kadınlar için genellikle son çare olarak düşünülür. Çünkü işlem sonrasında hastanın çocuk sahibi olma şansı ortadan kalkar. Ancak, rahmin tamamen çıkarılmasıyla semptomlar kesin olarak sona erer.
- Adenomyoz Eksizyonu: Histerektomi dışında bir diğer cerrahi yöntem, adenomyozli dokunun seçici olarak çıkarılmasıdır. Bu yöntem, rahmin korunmasını isteyen ve çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar için bir alternatif sunar. Ancak, adenomyoz dokusunun çıkarılmasından sonra hastalığın tekrarlama riski mevcuttur.
Doğal ve Tamamlayıcı Tedaviler
Son yıllarda, adenomyoz tedavisinde doğal ve tamamlayıcı tıp yöntemlerine olan ilgi artmıştır. Özellikle bitkisel tedaviler, akupunktur ve beslenme düzenlemeleri, bazı hastalar tarafından semptomları hafifletmek amacıyla kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bu yöntemlerin etkinliği konusunda bilimsel kanıtlar sınırlıdır ve mutlaka bir doktor gözetiminde uygulanmalıdır.
- Bitkisel Tedaviler: Bitkisel tedaviler arasında çuha çiçeği yağı, zerdeçal ve papatya gibi antienflamatuar etkili bitkiler bulunmaktadır. Bu bitkiler, adenomyoz semptomlarının hafifletilmesinde yardımcı olabilir. Ancak, bu tedavi yöntemlerinin etkili olup olmadığını doğrulamak için daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.
- Akupunktur: Çin tıbbında yaygın olarak kullanılan akupunktur, özellikle kronik ağrı ve hormonal dengesizliklerin yönetiminde tercih edilmektedir. Bazı çalışmalar, akupunkturun hastalarda ağrıyı hafifletebileceğini göstermiştir.
- Beslenme Düzenlemeleri: Adenomyoz semptomlarını hafifletmek amacıyla anti-enflamatuar diyetler önerilmektedir. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve lif açısından zengin besinler, inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilir ve böylece semptomları hafifletebilir.
Referanslar:
- Adenomyoz Tedavisi
- Vercellini, P., et al. “Adenomyosis: epidemiological factors.” Best Practice & Research Clinical Obstetrics & Gynaecology, 2006.
- Taran, F.-A., et al. “Adenomyosis: diagnosis and treatment.” Zeitschrift für Geburtshilfe und Neonatologie, 2013.
- Benagiano, G., et al. “The pathophysiology of adenomyosis.” Human Reproduction Update, 2009.
- Farquhar, C., et al. “Adenomyosis: A systematic review of the literature.” Obstetrics & Gynecology, 2009.
- Zannoni, L., et al. “Adenomyosis: Current knowledge and future perspectives.” Obstetrics and Gynecology International, 2012.
- Dueholm, M. “Ultrasound and MRI features of adenomyosis.” Fertility and Sterility, 2013.
- García-Solares, J., et al. “Pathogenesis of adenomyosis.” Journal of Biosciences, 2018.
- Harada, T., et al. “Adenomyosis and fertility.” Fertility and Sterility, 2010.
- Abbott, J. “Adenomyosis and Abnormal Uterine Bleeding (AUB): Pathogenesis and Management.” Best Practice & Research Clinical Obstetrics & Gynaecology, 2017.
- Takeuchi, H., et al. “Magnetic resonance-guided focused ultrasound surgery for uterine adenomyosis.” American Journal of Obstetrics and Gynecology, 2010.
- Gordts, S., et al. “Endoscopic diagnosis of adenomyosis.” Human Reproduction Update, 2008.
- Levgur, M., et al. “Adenomyosis: symptoms, histology, and pregnancy terminations.” Obstetrical & Gynecological Survey, 2007.
- Sampson, J. A. “Adenomyosis and endometriosis.” American Journal of Obstetrics & Gynecology, 1927.
- Bird, C. C., et al. “Adenomyosis: A Study of its Pathology.” British Journal of Obstetrics and Gynaecology, 1972.
- Upson, K., et al. “Adenomyosis: a Risk Factor for Endometriosis?” Human Reproduction, 2020.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/