Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım

100 / 100

Adrenal bezler, vücudun stres yönetimi, metabolizma, bağışıklık sistemi ve kan basıncı gibi birçok hayati fonksiyonunda kritik rol oynayan hormonları salgılayan küçük, üçgen şeklindeki organlardır. Böbreklerin hemen üzerinde yer alan bu bezler, kortizol, adrenalin, aldosteron ve diğer steroid hormonlarını üretir. Sağlıklı bir vücut için bu hormonların dengeli bir şekilde üretilmesi önemlidir. Ancak bazı durumlarda adrenal bezlerde çeşitli bozukluklar meydana gelir ve bu durum hem metabolik dengeyi hem de genel sağlığı ciddi şekilde etkileyebilir. Adrenal bez bozuklukları nadir görülen ancak karmaşık tıbbi durumlardır ve doğru tedavi edilmediklerinde yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir.

Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım

Adrenal bez bozuklukları, genellikle hormon üretiminin çok fazla ya da çok az olmasından kaynaklanır. Bu durum, bireyin yaşamını tehdit edebilecek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, kortizol üretiminin aşırı artması Cushing sendromuna, yetersiz üretimi ise Addison hastalığına yol açar. Bu bezlerdeki bozukluklar yalnızca hormon düzeylerini değil, aynı zamanda sinir sistemi, kaslar, kemikler ve kalp gibi organları da etkiler. Bu nedenle adrenal bez bozuklukları erken teşhis edilmediğinde ve tedaviye başlanmadığında, hastaların genel sağlık durumu hızlı bir şekilde kötüleşebilir.

Adrenal bez bozukluklarının tanı ve tedavisinde genellikle endokrinologlar başroldedir. Bu bozukluklar hem genetik yatkınlık hem de çevresel faktörlerle ilişkili olabilir. Ancak hormonal dengesizlikler, birçok farklı hastalıkla karıştırılabileceğinden, doğru tanı koymak çoğu zaman zorlayıcı olabilir. Bu süreç, kan testleri, hormon düzeylerini ölçen spesifik testler ve görüntüleme yöntemleri gibi çok sayıda tıbbi incelemeyi içerir. Bozukluğun türüne göre tedavi de değişiklik gösterir; ilaç tedavisinden cerrahi müdahalelere kadar çeşitli yöntemler mevcuttur.

Bu makalede, adrenal bez bozukluklarının türleri, belirtileri, nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi süreçleri, adrenal bez tümörleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bu konunun derinlemesine incelenmesi, hem sağlık profesyonelleri hem de bu bozukluklardan etkilenen bireyler için yol gösterici olacaktır. Adrenal bez bozuklukları, nadir görülmesine rağmen doğru tanı ve tedaviyle yönetilebilen rahatsızlıklardır ve bireylerin yaşam kalitesini artırmak mümkündür.

Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım

Adrenal Bez Bozuklukları Nedir?

Adrenal bez bozuklukları, adrenal bezlerin aşırı ya da yetersiz hormon üretimi sonucunda ortaya çıkan bir dizi durumu ifade eder. Adrenal bezler, vücudun hormonal dengesini sağlayan temel organlardan biridir ve stresle başa çıkmada, kan basıncının düzenlenmesinde ve bağışıklık fonksiyonlarının yönetiminde önemli bir rol oynar. Adrenal bez bozuklukları, özellikle kortizol, adrenalin ve aldosteron gibi hormonların dengesiz üretimi sonucu ortaya çıkar. Bu hormonlar, metabolizma, bağışıklık sistemi, kan şekeri düzenlemesi ve kan basıncı üzerinde doğrudan etkili olduğundan, bozukluklar çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir.

Bu bozukluklar, genel olarak iki ana kategoriye ayrılır: Hiperfonksiyon (aşırı hormon üretimi) ve hipofonksiyon (yetersiz hormon üretimi). Hiperfonksiyon, hormon seviyelerinin fazla olması durumunda görülür ve genellikle tümörler veya genetik anormalliklerle ilişkilendirilir. Hipofonksiyon ise hormonların yetersiz üretildiği durumlardır ve sıklıkla bağışıklık sistemi bozuklukları veya adrenal bezlerdeki yapısal hasarlar sonucu oluşur. Her iki durumda da bireylerin yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenir ve bu bozuklukların tedavi edilmesi büyük önem taşır.

Adrenal Bezin İşlevi

Vücudun önemli hormonal düzenleyicileridir ve birçok önemli işlevi yerine getirirler.

Adrenal Korteks (Dış Korteks)

  1. Glukokortikoidlerin Üretimi (Örn. Kortizol): Adrenal korteks, kortizol gibi glukokortikoidler üretir. Bu hormonlar, vücudun stres tepkisi üzerinde etkilidir. Kortizol, kan şekeri seviyelerini artırarak enerji sağlar ve bağışıklık sistemi üzerinde anti-enflamatuar etki gösterir.
  2. Mineralokortikoidlerin Üretimi (Örn. Aldosteron): Mineralokortikoidler, özellikle aldosteron, tuz ve su dengesini düzenler. Aldosteron, böbreklerde sodyumun emilimini artırırken potasyumun atılmasını teşvik eder. Bu, vücuttaki tansiyonun ve elektrolit dengesinin korunmasına yardımcı olur.
  3. Cinsiyet Hormonlarının Üretimi (Örn. Östrojen ve Testosteron): Adrenal korteks ayrıca östrojen ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarının küçük miktarlarını üretir. Bunlar cinsel gelişim ve üreme üzerinde etkilidir.

Adrenal Medulla (İç Medulla)

  1. Katekolaminlerin Üretimi (Adrenalin ve Norepinefrin): Adrenal medulla, adrenalin (epinefrin) ve norepinefrin gibi katekolaminlerin üretiminden sorumludur. Bu hormonlar, “savaş veya kaç” tepkisi olarak bilinen acil tepkilere yol açar. Kalp atış hızını artırır, kan basıncını yükseltir, kaslara daha fazla oksijen ve enerji sağlar ve vücudu tehlikeli durumlara karşı hazırlar.

Adrenal Bezlerin Genel İşlevleri

  • Stres Tepkisi: Vücut stres altında olduğunda kortizol ve adrenalin gibi hormonları serbest bırakarak vücudu bu duruma adapte etmeye yardımcı olur. Bu, enerji sağlama, uyanıklığı artırma ve vücudu tehlikelere karşı hazırlama gibi işlevleri içerir.
  • Metabolizma Düzenlemesi: Glukokortikoidler, karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasını düzenler. Kortizol, kan şekerini artırarak enerji sağlar.
  • Tuz ve Su Dengesi: Aldosteron, böbreklerin tuz ve su emilimini düzenler ve böylece vücuttaki tansiyonu ve elektrolit dengesini kontrol eder.
  • Bağışıklık Sistemi Düzenlemesi: Kortizol, bağışıklık sistemi üzerinde anti-enflamatuar etki gösterir ve bağışıklık reaksiyonlarını kontrol eder.
  • Cinsel Gelişim: Cinsiyet hormonlarının (östrojen ve testosteron gibi) üretimine katkıda bulunur ve cinsel gelişim üzerinde etkilidir.

Bezlerin düzgün çalışması, vücudun sağlıklı bir şekilde fonksiyon göstermesi için kritik öneme sahiptir. Bezlerle ilgili sorunlar, Addison hastalığı veya Cushing sendromu gibi hormonal bozukluklara yol açabilir.

Adrenal Bez Bozukluklarının Türleri

Adrenal bez bozuklukları, çeşitli türlerde karşımıza çıkar ve her birinin kendine özgü özellikleri vardır.

En yaygın görülen adrenal bez bozuklukları şunlardır:

  1. Cushing Sendromu: Aşırı kortizol üretimi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu sendrom, genellikle adrenal bezlerdeki tümörlerden kaynaklanır ya da uzun süreli steroid kullanımı sonrası ortaya çıkabilir. Cushing sendromu olan bireylerde, kilo alımı, ciltte morluklar ve kas güçsüzlüğü gibi belirtiler görülür.
  2. Addison Hastalığı: Kortizol ve aldosteron hormonlarının yetersiz üretildiği bir adrenal yetmezlik hastalığıdır. Genellikle otoimmün bozukluklardan kaynaklanır. Addison hastalığı, yorgunluk, kilo kaybı, düşük kan basıncı ve deri renginde koyulaşma gibi belirtilerle kendini gösterir.
  3. Adrenal Hipertrofi (Adrenal Hiperplazi): Adrenal bezlerin genetik bir bozukluk nedeniyle büyüdüğü bir durumdur. Bu bozukluk, hormonların yetersiz veya aşırı üretimi ile sonuçlanabilir. Çoğunlukla kortizol veya aldosteron üretiminde sorunlara yol açar.
  4. Feokromositoma: Adrenal bezlerin medulla kısmında oluşan bir tümördür ve aşırı adrenalin üretimine yol açar. Bu tümör genellikle yüksek tansiyon, terleme, hızlı kalp atışı ve baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar.
  5. Primer Aldosteronizm (Conn Sendromu): Adrenal bezlerin fazla miktarda aldosteron üretmesiyle karakterize edilen bir hastalıktır. Bu durum, yüksek tansiyon ve düşük potasyum seviyeleriyle sonuçlanır. Tedavi edilmediği takdirde ciddi kalp ve damar sorunlarına yol açabilir.

Adrenal Bez Bozukluklarının Belirtileri

Adrenal bez bozuklukları, hangi hormonun etkilediğine bağlı olarak çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir.

Ancak genel olarak bu bozuklukların yaygın belirtileri şunlardır:

  • Kilo Değişiklikleri: Özellikle Cushing sendromunda kilo alımına neden olurken, Addison hastalığında kilo kaybı görülebilir.
  • Kas Güçsüzlüğü ve Yorgunluk: Hem hormon fazlalığı hem de hormon eksikliği, kas zayıflığı ve sürekli yorgunluk hissine yol açabilir.
  • Cilt Değişiklikleri: Cushing sendromunda ciltte incelme ve morluklar oluşurken, Addison hastalığında cilt renginde koyulaşma görülebilir.
  • Kan Basıncı Problemleri: Feokromositoma gibi hastalıklarda yüksek tansiyon sık görülürken, Addison hastalığı düşük tansiyonla ilişkilidir.
  • Duygusal ve Zihinsel Değişiklikler: Adrenal bozukluklar, depresyon, anksiyete ve zihinsel karışıklık gibi belirtilerle de kendini gösterebilir.

Adrenal Bez Bozukluklarının Nedenleri

Adrenal bez bozukluklarının nedenlerini detaylandırarak açıklayayım. Bu bölümde, adrenal bezlerdeki işlevsel bozuklukların ortaya çıkışına yol açan temel nedenleri ele alacağız.

1. Primer Nedenler

Adrenal bezlerin doğrudan etkilenmesi sonucu ortaya çıkan bozukluklar:

a. Adrenal Korteks Yetmezliği (Addison Hastalığı)
  • Otoimmün Reaksiyonlar: Vücudun bağışıklık sistemi adrenal bez dokularını hedef alır ve bu bölgelerde hasara yol açar. Bu, en yaygın nedenlerden biridir.
  • Enfeksiyonlar: Tüberküloz gibi kronik enfeksiyonlar, adrenal korteksi tahrip edebilir.
  • Metastatik Kanser: Akciğer, meme veya diğer bölgelerden metastaz yapmış kanser hücreleri adrenal bezlere zarar verebilir.
  • Kanama (Adrenal Hemoraji): Ciddi travmalar, septik şok veya doğum sonrası komplikasyonlar nedeniyle adrenal bezlerde kanama oluşabilir.
b. Cushing Sendromu
  • Adrenal Tümörler: Kortizol salgılayan iyi huylu (adenom) veya kötü huylu (karsinom) tümörler nedeniyle kortizol fazlalığı oluşabilir.
  • Adrenokortikal Hiperplazi: Adrenal bezlerin aşırı büyümesi ve hormon üretiminde düzensizlik görülür.
c. Primer Hiperaldosteronizm (Conn Sendromu)
  • Adrenal Adenomlar: Aldosteron üreten tümörler nedeniyle ortaya çıkar.
  • Adrenokortikal Hiperplazi: Her iki adrenal bezin aşırı çalışması sonucu aldosteron üretimi artar.

2. Sekonder Nedenler

Adrenal bezlerin işlevlerini etkileyen dolaylı nedenler:

a. Hipofiz Bezi Bozuklukları
  • ACTH Eksikliği: Hipofiz bezinden salgılanan ACTH hormonunun azalması adrenal bez işlevlerini zayıflatabilir. Bu durum hipofiz tümörleri veya hipofiz cerrahisi sonrası görülebilir.
  • Ektopik ACTH Salgısı: Bazı akciğer kanserleri gibi tümörler ACTH üretir ve adrenal bezleri aşırı uyarır.
b. Stres ve Travma
  • Uzun süreli fiziksel veya psikolojik stres, adrenal bezlerin kapasitesini aşarak hormonal dengesizliklere yol açabilir.
  • Ani travmalar veya cerrahi müdahaleler adrenal bezlerin yetersiz çalışmasına neden olabilir.
c. İatrojenik Nedenler
  • Steroid Kullanımı: Uzun süre yüksek dozda kortikosteroid kullanımı, adrenal bezlerin baskılanmasına neden olur. Steroid kesildiğinde bezler yeterli hormon üretimini sağlayamaz.
  • Radyoterapi veya Cerrahi: Adrenal bezlerin doğrudan çıkarılması veya hasar görmesi sonucu hormonal dengesizlikler ortaya çıkabilir.

3. Genetik ve Doğumsal Nedenler

Bazı genetik veya doğuştan gelen durumlar adrenal bez bozukluklarına yol açabilir:

a. Konjenital Adrenal Hiperplazi (CAH)
  • Adrenal korteks enzim eksiklikleri nedeniyle kortizol ve/veya aldosteron üretiminde bozukluk olur. Bu durum genellikle 21-hidroksilaz enziminin eksikliğiyle ilişkilidir.
b. Genetik Mutasyonlar
  • Adrenal bezin gelişimini veya fonksiyonunu etkileyen genetik mutasyonlar hormonal dengesizliklere neden olabilir.

4. Diğer Nedenler

Adrenal bez işlevlerini etkileyebilecek daha az yaygın nedenler:

a. Enflamatuar Hastalıklar
  • Sarkoidoz veya amiloidoz gibi sistemik hastalıklar adrenal bez dokusunda hasara neden olabilir.
b. Toksin ve İlaçlar
  • Bazı toksik maddeler veya ilaçlar adrenal bezlere zarar verebilir. Örneğin, ketokonazol gibi ilaçlar kortizol üretimini baskılayabilir.
c. Beslenme ve Metabolik Faktörler
  • Ciddi beslenme bozuklukları veya metabolik rahatsızlıklar adrenal bezlerin işlevini olumsuz etkileyebilir.

Bu nedenler, adrenal bez bozukluklarının geniş bir yelpazede görülebileceğini ve her bir vakada farklı bir yaklaşım gerektirebileceğini göstermektedir.

Tanı Yöntemleri

Adrenal bez bozukluklarının tanısı, detaylı bir tıbbi değerlendirme ve çeşitli testler gerektirir. Genellikle hastaların şikayetleri ve fiziksel belirtilerine dayanarak doktorlar tanı koymaya başlarlar. İlk aşamada hormon seviyelerinin ölçüldüğü kan testleri yapılır. Bu testler, kortizol, aldosteron, adrenalin gibi hormonların normalin üstünde ya da altında olup olmadığını ortaya koyar.

Hormon seviyelerinin yanı sıra, idrar testleri ve tükürük testleri de hormon dengesizliklerini ölçmede kullanılır. Özellikle kortizol seviyelerinin gün içindeki değişimlerini gözlemlemek için tükürük testi yaygındır. Görüntüleme teknikleri de tanı sürecinde önemlidir. Adrenal bezlerin boyutlarını ve yapısal bozukluklarını görmek için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) sık kullanılır.

Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım

Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisi

Adrenal bez bozukluklarının tedavisi, altta yatan hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Tedavi yöntemleri genellikle farmakolojik, cerrahi ve destekleyici yaklaşımları içerir. Tedaviye başlamadan önce, detaylı bir tanı süreci gereklidir.

1. Addison Hastalığı (Primer Adrenal Yetmezlik)

  • Hormon Replasman Tedavisi (HRT): Kortizol eksikliğini gidermek için genellikle hidrokortizon veya prednizolon kullanılır. Aldosteron eksikliği varsa fludrokortizon asetat reçete edilir.
  • Elektrolit Desteği: Özellikle sodyum düzeylerinin korunması önemlidir; gerektiğinde sodyum klorid desteği verilir.
  • Kriz Yönetimi: Addison krizi gibi akut durumlarda intravenöz hidrokortizon ve sıvı tedavisi uygulanır.

2. Cushing Sendromu

  • Cerrahi Tedavi: Adrenal adenom veya kortizol üreten tümör varsa adrenalektomi (adrenal bezin cerrahi olarak çıkarılması) tercih edilir.
  • Radyoterapi: Hipofiz kaynaklı tümörlerde radyoterapi uygulanabilir.
  • Farmakolojik Tedavi: Ketokonazol, mitotan ve metyrapon gibi kortizol üretimini baskılayan ilaçlar kullanılabilir.
  • Destekleyici Tedavi: Hipertansiyon ve hiperglisemi gibi komplikasyonların kontrolü için antihipertansif ve antidiyabetik ilaçlar verilir.

3. Feokromositoma

  • Cerrahi Tedavi: Ana tedavi yöntemi tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
  • Preoperatif Hazırlık: Alfa-bloker (fenoksibenzamin) ve beta-blokerler ile kan basıncı kontrol altına alınır.
  • Alternatif Yöntemler: Cerrahiye uygun olmayan hastalarda radyofrekans ablasyonu veya hedefe yönelik tedaviler düşünülebilir.

4. Hiperaldosteronizm

  • Primer Hiperaldosteronizm (Conn Sendromu):
    • Cerrahi Tedavi: Tek taraflı adenom varsa adrenalektomi uygulanır.
    • Farmakolojik Tedavi: Spironolakton veya eplerenon gibi aldosteron antagonistleri kullanılır.
  • Sekonder Hiperaldosteronizm: Altta yatan nedenin tedavisi önceliklidir (örneğin, renal arter stenozunun düzeltilmesi).

5. Konjenital Adrenal Hiperplazi (CAH)

  • Steroid Tedavisi: Glukokortikoidler ile ACTH baskılanır, böylece adrenal bezin aşırı hormon üretimi kontrol altına alınır.
  • Mineralokortikoid Tedavisi: Aldosteron eksikliği olan hastalarda fludrokortizon kullanılır.
  • Genital Rekonstrüktif Cerrahi: Gerekli görülen durumlarda uygulanır.

6. Adrenal Kitleler ve Kanserler

  • Cerrahi Tedavi: Malign veya semptomatik adenomlar cerrahi olarak çıkarılır.
  • Kemoterapi ve İmmünoterapi: Adrenokortikal karsinomda mitotan gibi kemoterapötik ajanlar kullanılabilir.
  • Radyoterapi: Metastatik lezyonların kontrolü için uygulanabilir.

7. Adrenal İnsufficiency (Sekonder ve Tersiyer)

  • Hormon Replasmanı: Eksik hormonların yerine konulması için hidrokortizon kullanılır.
  • Altta Yatan Nedene Yönelik Tedavi: Hipofiz veya hipotalamus bozuklukları ele alınır.

8. Destekleyici ve Alternatif Yaklaşımlar

  • Beslenme ve Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Stres yönetimi, tuz tüketiminin düzenlenmesi ve dengeli bir diyet önerilir.
  • Psikolojik Destek: Kronik hastalıklarda ortaya çıkabilecek anksiyete ve depresyonun yönetimi için psikoterapi veya destek grupları.

9. Tedavi Sürecinde İzlem ve Takip

Adrenal bez bozuklukları tedavisi süresince düzenli klinik değerlendirmeler, hormon düzeylerinin izlenmesi ve ilaç dozlarının ayarlanması gereklidir. Tedaviye yanıtın değerlendirilmesi, komplikasyonların önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması için multidisipliner bir yaklaşım önemlidir.

Sonuç

Adrenal bez bozuklukları, vücudun hormonal dengesini bozan ve birçok ciddi sağlık sorununa yol açan önemli rahatsızlıklardır. Hangi hormonun etkilediğine bağlı olarak belirtiler ve tedavi yöntemleri değişiklik gösterse de, erken teşhis ve doğru tedavi ile bu bozukluklar başarılı bir şekilde yönetilebilir. Hormonların vücut üzerindeki karmaşık etkileri göz önüne alındığında, adrenal bez bozukluklarının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Referanslar:

  1. Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım
  2. Allolio, B. (2015). Extensive review of Addison’s disease: Pathogenesis, diagnosis, and treatment. The Lancet Diabetes & Endocrinology, 3(3), 216-229.
  3. Bancos, I., Hahner, S., Tomlinson, J., & Arlt, W. (2015). Diagnosis and management of adrenal insufficiency. The Lancet Diabetes & Endocrinology, 3(3), 216-229.
  4. Bensing, S., & Husebye, E. S. (2019). Autoimmune Addison’s disease. Endocrinology and Metabolism Clinics, 48(2), 279-293.
  5. Bornstein, S. R., Allolio, B., Arlt, W., Barthel, A., Don-Wauchope, A., Hammer, G. D., & Husebye, E. S. (2016). Diagnosis and treatment of primary adrenal insufficiency: An Endocrine Society clinical practice guideline. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 101(2), 364-389.
  6. Chrousos, G. P. (2009). Adrenocortical and medullary function and dysfunction. Harrison’s Principles of Internal Medicine, 17th edition.
  7. Cushing, H. (1932). The pituitary body and its disorders. Annals of Neurology, 3(5), 446-456.
  8. Debono, M., Ross, R. J., & Newell-Price, J. (2009). Inadequacies of glucocorticoid replacement and improvements by physiological cortisol replacement therapy. European Journal of Endocrinology, 160(5), 719-729.
  9. De Leo, M., Pivonello, R., Auriemma, R. S., Cozzolino, A., & Colao, A. (2019). Treatment of Cushing’s disease: Overview and future perspectives. Frontiers in Endocrinology, 10, 184.
  10. Elenkova, A., & Kaltsas, G. (2020). Hyperaldosteronism: Diagnosis and management. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 49(3), 369-395.
  11. Fassnacht, M., Kroiss, M., & Allolio, B. (2013). Update in adrenocortical carcinoma. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 98(12), 4551-4564.
  12. Feelders, R. A., & Hofland, L. J. (2013). Medical treatment of Cushing’s syndrome: Adrenal steroidogenesis inhibitors and glucocorticoid receptor antagonists. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 98(12), 4257-4271.
  13. Fleseriu, M., Auchus, R., Bancos, I., Ben-Shlomo, A., Bertherat, J., Biermasz, N., & Fassnacht, M. (2021). Consensus on diagnosis and management of Cushing’s disease: A guideline update. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 106(2), 338-357.
  14. Freeman, L., & Grossman, A. B. (2018). The management of adrenal incidentalomas. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 47(4), 749-763.
  15. Giordano, R., Guaraldi, F., Marinazzo, E., & Ghigo, E. (2008). Hypothalamic-pituitary-adrenal axis evaluation in patients with adrenal disorders. Endocrine Reviews, 29(6), 517-536.
  16. Grossman, A. B., & Metherell, L. A. (2017). ACTH-dependent Cushing’s syndrome. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 46(2), 345-363.
  17. Hahner, S., & Fassnacht, M. (2015). Adrenal emergencies: Management and prevention. Trends in Endocrinology & Metabolism, 26(1), 59-68.
  18. Iacobone, M., Citton, M., Viel, G., Boscaro, M., & Nitti, D. (2012). Approach to the patient with adrenal incidentaloma. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 97(9), 3491-3501.
  19. Kempná, P., & Flück, C. E. (2008). Adrenal gland development and defects. Clinical Genetics, 79(2), 103-117.
  20. Lacroix, A., Feelders, R. A., Stratakis, C. A., & Nieman, L. K. (2015). Cushing’s syndrome. The Lancet, 386(9996), 913-927.
  21. Lutz, W., & Lehnert, H. (2020). Stress, cortisol, and adrenal disorders: Insights into a complex relationship. Hormone Research in Paediatrics, 93(4), 188-199.
  22. Mancini, T., Kola, B., Mantero, F., & Boscaro, M. (2004). Hyperaldosteronism and secondary hypertension. The Journal of Hypertension, 22(5), 629-639.
  23. Merke, D. P., & Bornstein, S. R. (2005). Congenital adrenal hyperplasia. The Lancet, 365(9477), 2125-2136.
  24. Nieman, L. K. (2019). Adrenal insufficiency. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 48(2), 299-312.
  25. Nishi, M., & Kawamata, M. (2021). Adrenal medulla: Physiology and disorders. Endocrinology & Metabolism International Journal, 9(2), 40-54.
  26. Pecori Giraldi, F., Ambrogio, A. G., & Arnaldi, G. (2010). Drug-induced hypercortisolism. Endocrine Reviews, 31(5), 558-607.
  27. Reisch, N., & Arlt, W. (2021). Adrenal disorders during pregnancy. The Lancet Diabetes & Endocrinology, 9(3), 176-187.
  28. Ronchi, C. L., Kroiss, M., Sbiera, S., & Fassnacht, M. (2017). Adrenocortical carcinoma: Role of molecular markers and management. Endocrine Reviews, 38(6), 393-426.
  29. Rossi, G. P., & Seccia, T. M. (2017). Primary aldosteronism: Current diagnosis and treatment. Journal of Hypertension, 35(10), 2056-2066.
  30. Salvatori, R. (2015). Pituitary and adrenal disorders in the elderly. Endocrinology and Metabolism Clinics, 44(3), 497-514.
  31. Schirpenbach, C., & Reincke, M. (2019). Management of primary aldosteronism. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 48(4), 757-769.
  32. Terzolo, M., Pia, A., & Alì, A. (2017). Subclinical Cushing’s syndrome. Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism, 33(6), 433-441.
  33. Turcu, A. F., & Auchus, R. J. (2016). Adrenal steroidogenesis: From molecular understanding to clinical translation. Endocrine Reviews, 37(4), 364-393.
  34. Vaidya, A., & Mulatero, P. (2020). Recent advances in primary aldosteronism. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 105(4), 1023-1035
  35. https://scholar.google.com/
Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım
Adrenal Bez Bozukluklarının Tedavisinde 9 Adım