Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi

100 / 100

Akut böbrek yetmezliği (ABY), böbrek fonksiyonlarının ani ve hızlı bir şekilde bozulmasıyla karakterize edilen ciddi bir klinik durumdur. Bu hastalık, saatler veya günler içinde gelişerek kandaki toksik maddelerin birikmesine, sıvı ve elektrolit dengesizliğine yol açar. ABY, genellikle hastanede yatan hastalar arasında yaygın görülen ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi edilmezse, ciddi komplikasyonlara ve hatta ölümle sonuçlanabilecek çoklu organ yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle akut böbrek yetmezliği, tıbbi alanda önemli bir araştırma ve tedavi konusu olarak kabul edilmektedir.

Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)

Akut böbrek yetmezliği, dünya genelinde özellikle yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) yüksek insidansa sahiptir. ABY’nin görülme sıklığı, hastanede yatan hastalarda %5-10 arasında değişirken, yoğun bakım hastalarında bu oran %30-50’ye kadar çıkabilmektedir. Risk faktörleri arasında yaşlılık, kronik hastalıklar (diyabet, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı), sepsis, hipovolemi ve nefrotoksik ilaç kullanımı gibi faktörler yer almaktadır. Bunun yanı sıra cerrahi operasyonlar, kardiyovasküler hastalıklar ve travmalar da ABY gelişimini tetikleyen önemli nedenler arasındadır. Özellikle yaşlı bireyler ve altta yatan hastalıkları olan kişiler, akut böbrek yetmezliği açısından yüksek risk grubunda yer almaktadır.

Akut böbrek yetmezliği, farklı mekanizmalarla ortaya çıkabilir ve genel olarak üç ana kategoriye ayrılır: prerenal, renal (intrinsik) ve postrenal nedenler. Prerenal Akut böbrek yetmezliği, böbreklere yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu gelişirken, renal ABY doğrudan böbrek dokusunun hasar görmesiyle meydana gelir. Postrenal Akut böbrek yetmezliği ise idrar akışının tıkanmasıyla ortaya çıkar. Prerenal nedenler arasında dehidratasyon, hipotansiyon ve şok gibi durumlar yer alırken, renal nedenler arasında glomerüler ve tübüler hasar öne çıkmaktadır. Postrenal nedenler ise üreter veya mesane tıkanıklıklarıyla ilişkilidir. Bu mekanizmalar, böbrek fonksiyonlarında ani bozulmaya neden olarak metabolik dengeyi altüst eder ve vücutta toksin birikimine yol açar.

Akut böbrek yetmezliği, erken dönemde teşhis edilmediğinde ciddi komplikasyonlara neden olabilen bir hastalıktır. Erken belirtiler arasında idrar çıkışında azalma (oligüri veya anüri), ödem, bilinç değişiklikleri, yorgunluk, bulantı ve kusma gibi semptomlar yer almaktadır. Kan testlerinde serum kreatinin ve üre düzeylerinde belirgin artış, elektrolit dengesizlikleri (hiperkalemi, hiponatremi) ve metabolik asidoz gibi biyokimyasal değişiklikler tespit edilebilir. Tanının erken konulması, uygun tedavi yöntemlerinin hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlayarak hastalığın ilerlemesini önler. Özellikle yüksek risk grubundaki hastalarda, düzenli böbrek fonksiyon testlerinin yapılması ve risk faktörlerinin kontrol altına alınması, ABY gelişiminin önlenmesinde kritik rol oynar.

Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)

Akut Böbrek Yetmezliği Nedir?

Akut böbrek yetmezliği, böbreklerin ani ve hızlı bir şekilde fonksiyonlarını kaybetmesiyle ortaya çıkan ciddi ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. Normalde böbrekler, kanı süzerek toksinleri ve fazla sıvıyı vücuttan idrar yoluyla uzaklaştırırken, akut böbrek yetmezliğinde bu süreç aniden bozulur ve metabolik atıklar ile sıvılar vücutta birikerek tehlikeli seviyelere ulaşır. Genellikle birkaç saat ila birkaç gün içinde gelişen bu durum, kan elektrolit dengesizliklerine, asit-baz dengesinin bozulmasına ve vücudun su dengesinin ciddi şekilde değişmesine neden olabilir. Akut böbrek yetmezliği, dehidrasyon, düşük kan basıncı, ciddi enfeksiyonlar (sepsis), cerrahi müdahaleler, ilaç toksisitesi, böbreklerde kan akışının azalması veya idrar yollarında tıkanıklık gibi birçok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilir.

Klinik belirtileri arasında idrar miktarında ani azalma (oligüri veya anüri), bacaklarda ve vücutta sıvı birikimi (ödem), halsizlik, nefes darlığı, bilinç bulanıklığı ve hatta nörolojik bozukluklar yer alabilir. Tanı genellikle kan testleriyle (kreatinin, üre, elektrolitler) ve idrar analizleriyle konur, ayrıca ultrason gibi görüntüleme yöntemleri de böbrek fonksiyonlarındaki değişiklikleri değerlendirmek için kullanılır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile böbrek fonksiyonları tamamen iyileşebilirken, müdahale edilmezse kronik böbrek hastalığına ilerleyebilir veya çoklu organ yetmezliğine yol açarak hayati risk oluşturabilir.

Akut Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının ani ve hızlı bir şekilde bozulmasıyla karakterize edilen ciddi bir tıbbi durumdur. Bu hastalık, vücuttaki sıvı, elektrolit ve atık dengesinin bozulmasına neden olarak birçok belirtiye yol açabilir. Akut böbrek yetmezliği belirtileri genellikle altta yatan nedene, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. İşte akut böbrek yetmezliğinin en yaygın belirtileri:

1. İdrar Miktarında Azalma (Oligüri) veya Hiç İdrar Yapamama (Anüri)

Akut böbrek yetmezliğinin en belirgin belirtilerinden biri, idrar miktarındaki ani düşüştür. Normalde bir yetişkin günde yaklaşık 800-2000 mL idrar üretirken, böbrek yetmezliği olan hastalarda bu miktar ciddi şekilde azalabilir (oligüri: günde 400 mL’den az idrar üretimi). Daha ileri vakalarda, idrar üretimi tamamen durabilir ve bu durum anüri olarak adlandırılır.

2. Vücutta Sıvı Birikimi (Ödem)

Böbrekler yeterince sıvı atamadığında, vücutta sıvı birikimi başlar. Bu durum özellikle:

  • Ayaklarda, bileklerde ve bacaklarda şişme
  • Eller ve yüz bölgesinde ödem
  • Akciğerlerde sıvı birikmesine bağlı nefes darlığı şeklinde kendini gösterebilir.

3. Nefes Darlığı ve Solunum Problemleri

Böbreklerin çalışmaması nedeniyle vücutta fazla sıvı birikir ve bu sıvı akciğerlere dolarak solunum güçlüğüne yol açabilir. Özellikle yatar pozisyonda nefes darlığı yaşanabilir. Ayrıca, elektrolit dengesizliği ve asit-baz bozuklukları da solunum problemlerine neden olabilir.

4. Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Böbrekler, kan basıncının düzenlenmesinde önemli bir role sahiptir. Akut böbrek yetmezliği geliştiğinde, sıvı tutulumu ve elektrolit dengesizliği nedeniyle kan basıncı yükselebilir. Hipertansiyon, baş ağrısı, görme bozuklukları ve burun kanamaları gibi belirtilere neden olabilir.

5. Bilinç Değişiklikleri ve Mental Bulanıklık

Akut böbrek yetmezliği durumunda kanda biriken toksik maddeler, merkezi sinir sistemini etkileyebilir. Bu durum şu belirtilere yol açabilir:

  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Zihin bulanıklığı
  • Uyku hali ve halsizlik
  • Ağır vakalarda bilinç kaybı veya koma

6. Mide Bulantısı, Kusma ve İştahsızlık

Böbreklerin toksinleri vücuttan atamaması sonucu mide-bağırsak sistemi olumsuz etkilenebilir. Bunun sonucunda:

  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Ağızda kötü tat hissi
  • İştahsızlık ve kilo kaybı görülebilir.

7. Kas Krampları ve Kas Güçsüzlüğü

Böbrek yetmezliği olan hastalarda sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi elektrolitlerin dengesizliği kas sistemini etkileyerek kas krampları, kas zayıflığı ve titreme gibi belirtilere neden olabilir.

8. Ciltte Solgunluk ve Kaşıntı

Akut böbrek yetmezliği ilerledikçe cilt renginde solgunluk, kuruluk ve kaşıntı meydana gelebilir. Kanda biriken üremik toksinler, kaşıntıya ve ciltte tahrişe neden olabilir. İleri vakalarda ciltte koyu lekelenmeler de görülebilir.

9. Kalp Ritminde Bozukluklar

Potasyumun vücutta birikmesi (hiperkalemi), ciddi kalp ritim bozukluklarına (aritmi) yol açabilir. Hiperkalemi, acil müdahale gerektiren tehlikeli bir durumdur ve kalp durmasına neden olabilir.

10. Yorgunluk ve Halsizlik

Vücutta biriken toksinler, kırmızı kan hücrelerinin üretimini azaltarak anemiye neden olabilir. Bunun sonucunda hastalar kendilerini sürekli yorgun, halsiz ve bitkin hissedebilirler. Aynı zamanda baş dönmesi ve soğuk eller-ayaklar gibi belirtiler de görülebilir.

Akut böbrek yetmezliği, hafif semptomlardan hayatı tehdit eden ciddi problemlere kadar geniş bir yelpazede belirtiler gösterebilir. Bu nedenle, idrar miktarında belirgin azalma, ödem, bilinç değişiklikleri, mide-bağırsak sorunları gibi belirtiler fark edildiğinde derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Erken teşhis ve uygun tedavi, böbrek fonksiyonlarının geri kazanılmasında kritik bir rol oynar.

Akut Böbrek Yetmezliği Nedenleri Nelerdir?

Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının ani ve hızlı bir şekilde bozulmasıyla karakterize edilen ciddi bir tıbbi durumdur. Bu bozulma, genellikle üç ana gruba ayrılan nedenlerden kaynaklanır: prerenal, renal (intrensek) ve postrenal nedenler. Her bir grup, farklı mekanizmalarla böbrek fonksiyonunu etkileyerek idrar üretimini ve vücuttaki metabolik dengeyi bozar.

1. Prerenal Nedenler (Böbreğe Gelen Kan Akışının Azalması)

Prerenal akut böbrek yetmezliği, böbreklere yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu gelişir. Böbreğe ulaşan kan miktarının azalması, glomerüler filtrasyon hızında düşüşe neden olarak atık maddelerin vücuttan atılmasını engeller. Bu durum, zamanında düzeltilmezse böbrek dokusunda hasara yol açabilir.

Başlıca prerenal nedenler şunlardır:

  • Hipovolemi (Dolaşımdaki Kan Hacminin Azalması)
    • Şiddetli dehidrasyon (kusma, ishal, aşırı terleme, yanıklar)
    • Kan kaybı (travma, cerrahi operasyonlar, iç kanamalar)
    • Şiddetli hipotansiyon (şok, kalp yetmezliği, septik şok)
  • Düşük Kardiyak Debi (Kalbin Yeterince Kan Pompalayamaması)
    • Kalp yetmezliği
    • Miyokard enfarktüsü (kalp krizi)
    • Kardiyojenik şok
  • Sistemik Vazodilatasyon (Damarların Aşırı Genişlemesi ve Kanın Dağılması)
    • Sepsis (şiddetli enfeksiyonlar nedeniyle oluşan kan dolaşımı bozukluğu)
    • Karaciğer sirozu ve hepatorenal sendrom
  • Renal Perfüzyon Bozuklukları
    • Renal arter stenozu (böbrek damarlarının daralması)
    • Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler) ve anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ACE inhibitörleri) gibi ilaçlar nedeniyle böbrek kan akışının azalması

2. Renal (İntrensek) Nedenler (Böbrek Dokusunun Hasar Görmesi)

Renal nedenler, doğrudan böbrek dokusunun kendisini etkileyerek filtrasyon ve idrar oluşumunu bozan durumları içerir. Prerenal yetmezlik zamanında tedavi edilmezse renal yetmezliğe dönüşebilir.

Başlıca renal nedenler şunlardır:

  • Akut Tubuler Nekroz (ATN)
    • Böbrek tubüllerinin oksijen yetersizliği (iskemi) veya toksik maddeler nedeniyle hasar görmesi
    • Uzun süreli hipotansiyon
    • Sepsis
    • Nefrotoksik ilaçlar (aminoglikozidler, kontrast maddeler, ağır metaller)
    • Rabdomiyoliz (kas dokusunun parçalanması sonucu miyoglobin birikimi)
    • Hemoliz (kan hücrelerinin parçalanması sonucu serbest hemoglobin salınımı)
  • Akut Glomerülonefrit
    • Bağışıklık sistemine bağlı glomerül hasarı
    • Poststreptokokal glomerülonefrit
    • Vaskülitler (örn. Wegener granülomatozu, mikroskopik poliarterit)
    • Sistemik lupus eritematozus (SLE)
  • Akut İntertisyel Nefrit (AIN)
    • İlaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar (antibiyotikler, NSAID’ler, proton pompa inhibitörleri)
    • Otoimmün hastalıklar (Sjögren sendromu, sarkoidoz)
    • Enfeksiyonlar (viral, bakteriyel)
  • Renal Vasküler Hastalıklar
    • Böbrek arter veya ven trombozu
    • Hipertansif nefroskleroz
    • Hemolitik üremik sendrom (HÜS)

3. Postrenal Nedenler (İdrar Akışının Engellenmesi)

Postrenal akut böbrek yetmezliği, idrar yollarındaki tıkanıklık nedeniyle böbreklerden mesaneye idrar akışının engellenmesi sonucu oluşur. Bu tıkanıklık, böbreklerde basınç artışına neden olarak filtrasyon mekanizmasını bozar.

Başlıca postrenal nedenler şunlardır:

  • Üreteral Obstrüksiyon (İdrar Kanallarında Tıkanıklık)
    • Böbrek taşları (nefrolitiyazis)
    • Üreter darlıkları veya tümörler
    • Retroperitoneal fibrozis
  • Mesane Düzeyindeki Tıkanıklıklar
    • Mesane tümörleri
    • İdrar retansiyonu (nörojenik mesane, prostat büyümesi)
    • Enfeksiyonlar ve inflamasyon
  • Üretra Tıkanıklıkları
    • Prostat hiperplazisi veya kanseri
    • Üretral darlıklar
    • Üretra taşları

Akut böbrek yetmezliği, prerenal, renal ve postrenal nedenlerden kaynaklanabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile bu durumun geri döndürülebilir olması mümkündür. Bu nedenle, risk faktörlerinin tanınması ve önleyici tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Özellikle dehidrasyon, nefrotoksik ilaç kullanımı, kardiyovasküler hastalıklar ve idrar yolu tıkanıklıkları gibi durumlara karşı dikkatli olunmalı ve şüpheli vakalarda hızla tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.

Akut Böbrek Yetmezliği Teşhisi Nasıl Konulur?

1. Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene

Akut böbrek yetmezliği teşhisi, hastanın klinik öyküsünün alınmasıyla başlar. Doktor, hastanın mevcut semptomlarını, tıbbi geçmişini, kronik hastalıklarını ve böbrek fonksiyonunu etkileyebilecek risk faktörlerini değerlendirir.

  • Önemli Sorular:
    • Son zamanlarda idrar miktarında azalma var mı?
    • Kilo kaybı veya ödem gibi belirtiler mevcut mu?
    • Hipertansiyon, diyabet veya kardiyovasküler hastalık öyküsü var mı?
    • Yeni kullanılan ilaçlar veya nefrotoksik ajanlara maruziyet söz konusu mu?

Fizik muayenede ise kan basıncı, nabız, ödem varlığı, cilt kuruluğu ve bilinç düzeyi gibi faktörler değerlendirilir.

2. Laboratuvar Testleri

Akut böbrek yetmezliğini teşhis etmek için çeşitli laboratuvar testleri kullanılır.

  • Kan Testleri:
    • Serum Kreatinin: Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için en önemli parametrelerden biridir. Akut böbrek yetmezliğinde kreatinin seviyesi hızla yükselir.
    • Kan Üre Azotu (BUN): Yüksek seviyeleri, böbrek fonksiyon bozukluğunu gösterebilir.
    • Elektrolitler: Potasyum (K+), sodyum (Na+), kalsiyum (Ca++) ve fosfor (P) seviyeleri değerlendirilir. Potasyum yüksekliği (hiperkalemi) ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
    • Kan Gazları: Metabolik asidoz olup olmadığını belirlemek için arteriyel kan gazı analizi yapılabilir.
  • İdrar Testleri:
    • İdrar Çıkışı (Oligüri/Anüri): Günlük idrar miktarının azalması (<400 mL/gün) ABY’yi düşündürür.
    • İdrar Tahlili: Proteinüri, hematüri, lökositüri ve spesifik yerçekimi gibi parametreler değerlendirilir.
    • Fraksiyonel Sodyum Atılımı (FeNa): Prerenal ve renal Akut böbrek yetmezliğinin ayırt edilmesine yardımcı olur.

3. Görüntüleme Yöntemleri

Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır.

  • Ultrasonografi (USG):
    • Böbreklerin boyutu, yapısı ve idrar yollarında tıkanıklık olup olmadığı değerlendirilir.
    • Akut yetmezlikte böbrekler genellikle normal boyutta görülür, kronik hastalıklarda ise küçülme gözlenebilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR):
    • Renal arter tıkanıklıkları veya obstrüktif nedenleri değerlendirmek için tercih edilir.
  • Renal Doppler Ultrasonografi:
    • Böbreklere giden kan akışının değerlendirilmesi için kullanılır, iskemik nedenleri belirlemede yardımcı olabilir.

4. Böbrek Biyopsisi (Gerektiğinde)

Eğer yukarıdaki testlerle kesin bir teşhis konulamıyorsa veya altta yatan hastalığın belirlenmesi gerekiyorsa, böbrek biyopsisi yapılabilir. Özellikle glomerüler veya interstisyel hastalıklardan şüphelenildiğinde biyopsi önerilir.

5. Klinik Skorlamalar ve Değerlendirme Kriterleri

Akut böbrek yetmezliğini teşhis etmek için belirli klinik kriterler kullanılır:

  • KDIGO (Kidney Disease: Improving Global Outcomes) Kriterleri:
    • Serum kreatinin düzeyinde 48 saat içinde %50’den fazla artış
    • 7 gün içinde kreatinin seviyesinde 1.5 kat artış
    • İdrar çıkışının 6 saatten fazla süreyle 0.5 mL/kg/saat’in altına düşmesi

Bu kriterlere göre hastalar hafif, orta ve ağır akut böbrek yetmezliği olarak sınıflandırılır.

Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)

Akut Böbrek Yetmezliği Tedavisi Nasıl Yapılır?

Akut böbrek yetmezliği, böbreklerin ani işlev kaybı sonucu vücuttaki toksinlerin ve fazla sıvının atılamaması durumudur. Tedavi süreci, hastalığın altında yatan nedenin belirlenmesi ve böbrek fonksiyonlarının korunmasına yönelik müdahaleleri içerir. Tedaviye yönelik yaklaşımlar aşağıda ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.

ABY’nin Nedenine Yönelik Tedavi

Akut böbrek yetmezliğinin başarılı tedavisi için öncelikle altta yatan neden belirlenmeli ve buna yönelik müdahalelerde bulunulmalıdır:

  • Prerenal Nedenlerin Tedavisi: Kan akışındaki azalmaya bağlı ABY’de, sıvı kaybı (dehidratasyon) veya kan basıncı düşüklüğü düzeltilmelidir. Bu amaçla:
    • Sıvı replasmanı: İzotonik salin veya laktatlı Ringer solüsyonu uygulanır.
    • Kan basıncı desteği: Düşük tansiyon varsa, vazopressör ajanlar (dopamin, norepinefrin) kullanılabilir.
    • Kan kaybı durumunda: Gerekirse kan transfüzyonu yapılır.
  • Renal Nedenlerin Tedavisi: Böbrek dokusunun hasar gördüğü durumlarda:
    • Nefrotoksik ilaçların kesilmesi (örneğin NSAID, aminoglikozid, kontrast maddeler).
    • Böbrek iltihaplanması (glomerülonefrit) varsa: Kortikosteroid veya immünsupresif tedavi uygulanabilir.
  • Postrenal Nedenlerin Tedavisi: İdrar çıkışının engellendiği (tıkanıklık) durumlarda:
    • İdrar yollarındaki tıkanıklık giderilir (örneğin üreter taşı varsa taş kırma veya cerrahi girişim yapılabilir).
    • Kateter veya stent yerleştirilerek idrar akışı sağlanır.

Sıvı ve Elektrolit Dengesi Yönetimi

Böbrek yetmezliğinde vücutta sıvı ve elektrolit dengesizliği oluşabilir. Bu nedenle şu tedbirler alınmalıdır:

  • Sıvı Dengesi: Hastanın hidrasyon durumu değerlendirilerek sıvı yüklenmesi veya sıvı kaybı düzeltilir.
  • Sodyum (Na) Yönetimi: Hiponatremi gelişmişse sıvı kısıtlaması yapılabilir.
  • Potasyum (K) Yönetimi: Hiperkalemi (yüksek potasyum) yaşamı tehdit edebilir. Bu durumda:
    • Potasyum içeren yiyeceklerden kaçınılır.
    • Kalsiyum glukonat, insülin-glukoz infüzyonu veya sodyum bikarbonat ile potasyum düşürülür.
    • Gerektiğinde hemodiyaliz uygulanır.

Diüretik Kullanımı

Bazı hastalarda sıvı yükünü azaltmak ve idrar çıkışını teşvik etmek için diüretikler kullanılabilir:

  • Furosemid (Lasix): Ödemi azaltarak böbreklerden sıvı atılımını artırabilir.
  • Tiyazid diüretikler: Hafif vakalarda kullanılabilir.
  • Diüretiklerin etkili olmadığı durumlarda: Alternatif tedavi yöntemleri düşünülmelidir.

Böbrek Fonksiyonlarını Destekleyici Tedaviler

Böbreklerin işlevini sürdürebilmesi için aşağıdaki önlemler alınabilir:

  • Düşük proteinli diyet: Böbrekler üzerindeki yükü azaltmak için protein alımı sınırlanmalıdır.
  • Toksik maddelerden kaçınma: Nefrotoksik ilaçlar kullanılmamalı, kontrast maddelerden kaçınılmalıdır.
  • Kan basıncının kontrolü: Hipertansiyonun yönetimi, böbrek fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olur.

Diyaliz Tedavisi

Eğer böbrek fonksiyonları hızla bozulur ve hastanın genel durumu kötüleşirse, diyaliz tedavisi gündeme gelebilir. Diyaliz gerekliliği şu durumlarda ortaya çıkar:

  • Ağır hiperkalemi (yüksek potasyum seviyeleri).
  • Şiddetli metabolik asidoz.
  • Akciğer ödemine yol açan aşırı sıvı yüklenmesi.
  • Üremik semptomlar (bilinç bulanıklığı, nörolojik belirtiler).

Diyaliz yöntemleri:

  • Hemodiyaliz: Kanın dışarıya alınarak temizlenmesi.
  • Periton diyalizi: Karın zarından sıvı geçişi ile toksinlerin temizlenmesi.

Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hastalığın ilerlemesini önlemek ve böbrek fonksiyonlarını desteklemek için hastalar şu önlemleri almalıdır:

  • Tuz ve sıvı alımı kontrol edilmelidir.
  • Potasyum içeriği yüksek besinlerden kaçınılmalıdır.
  • Protein alımı böbrek fonksiyonlarına göre düzenlenmelidir.
  • Düzenli takip ve doktor kontrolleri ihmal edilmemelidir.

Akut böbrek yetmezliği tedavisi, altta yatan nedenin düzeltilmesi, sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması, böbrek fonksiyonlarının desteklenmesi ve gerektiğinde diyaliz uygulanması şeklinde ilerler. Erken tanı ve uygun tedavi ile hastaların büyük bir kısmı tamamen iyileşebilir.

Referanslar:

  1. Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)
  2. KDIGO Clinical Practice Guideline for Acute Kidney Injury. (2012). Kidney International Supplements, 2(1), 1–138.
  3. Bellomo, R., Ronco, C., Kellum, J. A., Mehta, R. L., & Palevsky, P. (2004). Acute renal failure—definition, outcome measures, animal models, fluid therapy and information technology needs: The Second International Consensus Conference of the Acute Dialysis Quality Initiative (ADQI) Group. Critical Care, 8(4), R204–R212.
  4. Mehta, R. L., Pascual, M. T., Soroko, S., et al. (2004). Spectrum of acute renal failure in the intensive care unit: The PICARD experience. Kidney International, 66(4), 1613–1621.
  5. Hoste, E. A., Bagshaw, S. M., Bellomo, R., et al. (2015). Epidemiology of acute kidney injury in critically ill patients: The multinational AKI-EPI study. Intensive Care Medicine, 41(8), 1411–1423.
  6. Chertow, G. M., Burdick, E., Honour, M., Bonventre, J. V., & Bates, D. W. (2005). Acute kidney injury, mortality, length of stay, and costs in hospitalized patients. Journal of the American Society of Nephrology, 16(11), 3365–3370.
  7. Lameire, N., Van Biesen, W., & Vanholder, R. (2008). Acute renal failure. The Lancet, 372(9637), 1863–1865.
  8. Uchino, S., Bellomo, R., Kellum, J. A., et al. (2006). An assessment of the RIFLE criteria for acute renal failure in hospitalized patients. Critical Care Medicine, 34(7), 1913–1917.
  9. Waikar, S. S., Wald, R., & Chertow, G. M. (2008). Controversies in acute kidney injury: Definition, classification, and outcome. Clinical Journal of the American Society of Nephrology, 3(3), 689–693.
  10. Schrier, R. W., & Wang, W. (2004). Acute renal failure and sepsis. The New England Journal of Medicine, 351(2), 159–169.
  11. Coca, S. G., Yusuf, B., Shlipak, M. G., Garg, A. X., & Parikh, C. R. (2009). Long-term risk of mortality and other adverse outcomes after acute kidney injury: A systematic review and meta-analysis. American Journal of Kidney Diseases, 53(6), 961–973.
  12. Susantitaphong, P., Cruz, D. N., Cerda, J., et al. (2013). World incidence of AKI: A meta-analysis. Clinical Journal of the American Society of Nephrology, 8(9), 1482–1493.
  13. Kellum, J. A., & Angus, D. C. (2016). Understanding and mitigating the risks of acute kidney injury in critically ill patients. Critical Care, 20(1), 1–4.
  14. Palevsky, P. M., et al. (2008). Timing of initiation of renal-replacement therapy in acute kidney injury. New England Journal of Medicine, 365(22), 2155–2164.
  15. Ostermann, M., & Joannidis, M. (2016). Acute kidney injury 2016: Diagnosis, definition, pathophysiology, and epidemiology. Critical Care, 20(1), 1–9.
  16. Davenport, A. (2017). The incidence, risk factors and outcomes of acute kidney injury. Nephrology Dialysis Transplantation, 32(1), 2–6.
  17. Chawla, L. S., Bellomo, R., Bihorac, A., et al. (2017). Acute kidney disease and renal recovery: Consensus report of the Acute Disease Quality Initiative (ADQI). Nature Reviews Nephrology, 13(4), 241–257.
  18. Kellum, J. A., & Lameire, N. (2013). Diagnosis, evaluation, and management of acute kidney injury: A KDIGO summary (Part 1). Critical Care, 17(1), 204.
  19. Darmon, M., & Vincent, J. L. (2014). Epidemiology and diagnosis of acute kidney injury. Current Opinion in Critical Care, 20(6), 688–693.
  20. Ronco, C., Bellomo, R., & Kellum, J. A. (2019). Acute kidney injury. The Lancet, 394(10212), 1949–1964.
  21. Kashani, K., Al-Khafaji, A., Ardiles, T., et al. (2013). Discovery and validation of cell cycle arrest biomarkers in human acute kidney injury. Critical Care, 17(1), R25.
  22. Bihorac, A., Yavas, S., Subbiah, S., et al. (2009). Derivation and validation of a simple index to predict acute kidney injury in surgical patients. Anesthesiology, 110(3), 505–515.
  23. Pickering, J. W., & Endre, Z. H. (2014). Back-calculating baseline creatinine with MDRD misclassifies acute kidney injury in the intensive care unit. Clinical Journal of the American Society of Nephrology, 5(9), 1668–1673.
  24. Prowle, J. R., & Bellomo, R. (2013). Fluid administration and the kidney. Critical Care, 17(2), 107.
  25. Zarbock, A., Kellum, J. A., Schmidt, C., et al. (2016). Effect of early versus delayed initiation of renal replacement therapy on mortality in critically ill patients with acute kidney injury: The ELAIN randomized clinical trial. JAMA, 315(20), 2190–2199.
  26. Gaudry, S., Hajage, D., Schortgen, F., et al. (2016). Initiation strategies for renal-replacement therapy in the intensive care unit. New England Journal of Medicine, 375(2), 122–133.
  27. Joannidis, M., & Forni, L. G. (2016). Acute kidney injury: A multifaceted syndrome that requires a comprehensive approach. Critical Care, 20(1), 1–3.
  28. Hoste, E. A., & Kellum, J. A. (2010). RIFLE criteria: A critical look. Critical Care, 14(2), 1–4.
  29. Pannu, N., & Nadim, M. (2008). The syndrome of rapid onset end-stage renal disease following acute kidney injury. Seminars in Dialysis, 21(5), 445–452.
  30. Venkatachalam, M. A., & Weinberg, J. M. (2015). Cellular and molecular mechanisms of kidney injury and repair. Journal of Clinical Investigation, 125(4), 1099–1107.
  31. Zuk, A., & Bonventre, J. V. (2016). Acute kidney injury. Annual Review of Medicine, 67, 293–307.
  32. Liangos, O., Wald, R., O’Bell, J., et al. (2006). Epidemiology and outcomes of acute renal failure in hospitalized patients: A national survey. Clinical Journal of the American Society of Nephrology, 1(1), 43–51.
  33. Srisawat, N., & Kellum, J. A. (2011). Acute kidney injury: Biomarkers to guide management. Nephron Clinical Practice, 118(3), c253–c258.
  34. Ostermann, M. (2012). Update on acute kidney injury: How do we diagnose it? Critical Care, 16(2), 1–2.
  35. Zarbock, A., Schmidt, C., Van Aken, H., et al. (2018). Preventing cardiac surgery-associated acute kidney injury by implementing the KDIGO guidelines in high risk patients identified by biomarkers: The PrevAKI randomized controlled trial. Intensive Care Medicine, 44(12), 1763–1773.
  36. Udy, A. A., & Bellomo, R. (2013). Renal replacement therapy in acute kidney injury: When, what, and how much? Critical Care, 17(3), 205.
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)
Akut Böbrek Yetmezliği: 10 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi (ABY)