Akut Stres Bozukluğunun 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
Günümüz dünyasında bireyler, hayatlarının farklı dönemlerinde çeşitli zorluklar ve stresli durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu stres, çoğu zaman günlük hayatın bir parçası olarak kabul edilirken, bazı durumlar insanların duygusal ve psikolojik dengelerini ciddi şekilde sarsabilir. Özellikle travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan duygusal ve zihinsel tepkiler, sıradan stresin ötesine geçerek daha ciddi bir durum olan Akut Stres Bozukluğu’na (ASB) yol açabilir. Akut stres bozukluğu, genellikle travmatik bir olayın hemen ardından gelişen ve bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Akut Stres Bozukluğunun 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi (ASB)
Akut Stres Bozukluğu, travmaya maruz kalan bireylerde sıklıkla gözlemlenir ve bu bozukluk, travmanın hemen sonrasında yaşanan belirtilerle kendini gösterir. ASB, özellikle şiddetli bir kazaya, doğal afete, saldırıya veya savaş gibi aşırı stres yaratan olaylara maruz kalan kişilerde görülür. Bu travmatik olayların ardından bireylerde çeşitli fiziksel ve psikolojik belirtiler ortaya çıkar ve eğer bu belirtiler kısa sürede tedavi edilmezse, daha uzun süreli ve daha ciddi ruhsal sorunlara yol açabilir. ASB’nin belirtilerini ve nedenlerini doğru şekilde anlamak, bu bozukluğu erken aşamada teşhis edip tedavi etmek açısından büyük önem taşır.
Bu makalede, akut stres bozukluğunun ne olduğunu, hangi belirtilerle kendini gösterdiğini, nedenlerini, tanı sürecini ve tedavi yöntemlerini ele alacağız. Akut stres bozukluğunun belirtileri ve tedavi süreçleri, bireylerin günlük yaşamlarına sağlıklı bir şekilde devam edebilmeleri açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle modern dünyada artan stres ve travmatik olaylar, bu tür psikolojik bozuklukların daha fazla ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu nedenle, ASB’nin doğru anlaşılması ve tedavi yöntemlerinin etkili bir şekilde uygulanması, bireylerin ruhsal sağlıklarının korunması açısından önem taşır.
ASB, geçici bir rahatsızlık olmasına rağmen, zamanında ve doğru şekilde ele alınmadığında bireyde daha kalıcı ruhsal bozukluklara neden olabilir. Bu yüzden, hem bireylerin hem de sağlık profesyonellerinin ASB’yi tanıma ve tedavi etme konusunda bilinçlenmeleri gerekmektedir. Akut stres bozukluğu, genellikle tedavi edilebilir bir durum olmasına rağmen, bireylerin ve ailelerinin bu süreci doğru bir şekilde yönetmeleri kritik önem taşır. Bu makalede, ASB’nin temel özelliklerini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, bu konuda bilinçlenmenize yardımcı olmayı amaçlıyoruz.
Sonuç olarak, ASB, travmatik olaylar sonrasında ortaya çıkan önemli bir psikolojik sorundur ve bu durumun farkında olmak, bireylerin hem kendileri hem de çevrelerindeki kişiler için önemli adımlar atmaları anlamına gelir. Akut stres bozukluğu hakkında bilgi sahibi olmak, bu tür rahatsızlıklarla başa çıkma becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Şimdi, ASB’nin belirtileri, nedenleri, tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında daha derinlemesine bilgi edinmeye başlayalım.
Akut Stres Bozukluğu Nedir?
Akut stres bozukluğu, travmatik bir olayın ardından kısa süre içinde ortaya çıkan bir anksiyete bozukluğudur. Travmanın etkisiyle, bireylerde ani ve şiddetli bir stres tepkisi görülür. ASB, genellikle travmatik olayın ardından üç gün ile dört hafta arasında devam eder ve eğer tedavi edilmezse, ilerleyen dönemlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi daha kalıcı ruhsal bozukluklara dönüşebilir. ASB’nin temel özelliği, travmanın ardından bireyde şiddetli korku, çaresizlik, endişe ve hayal kırıklığı gibi duygusal tepkilerin ortaya çıkmasıdır.
Bu bozukluk, ani ve beklenmedik bir olayın ardından geliştiği için, bireyin zihinsel ve duygusal dengesini alt üst edebilir. Bireyler, olayın hemen ardından sürekli olarak travmayı hatırlatan düşünceler, kabuslar ve flashbackler yaşarlar. Bu durum, kişinin günlük yaşamını sürdürmesini zorlaştırır. Akut stres bozukluğu, travmatik olayın psikolojik etkilerini yönetemeyen bireylerde gelişir ve doğru şekilde ele alınmadığında bireyin genel yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir.
Akut Stres Bozukluğu Nedenleri
Akut stres bozukluğu (ASB), bireyin ciddi bir travmatik olayla karşılaşmasının ardından ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu bozukluk, travmanın beyindeki stres yanıt sistemlerini tetiklemesiyle ilişkilidir ve bireyin duygusal, fiziksel ve bilişsel işlevlerini etkileyen çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Aşağıda, akut stres bozukluğunun nedenleri detaylı olarak açıklanmıştır:
1. Travmatik Olaylar
Akut stres bozukluğunun en temel nedeni, bireyin yaşamını tehdit eden veya yoğun korku, çaresizlik ve dehşet hissi yaratan bir travmatik olay yaşamasıdır. Bu olaylar arasında şunlar bulunur:
- Doğal Afetler: Deprem, sel, kasırga gibi doğal felaketler.
- İnsan Kaynaklı Travmalar: Terör saldırıları, savaş, işkence, tecavüz veya fiziksel saldırılar.
- Kazalar: Ciddi trafik kazaları, iş kazaları veya patlamalar.
- Ani Kayıplar: Yakın birinin ani ölümü veya ağır bir hastalık haberi. Bu tür olaylar, bireyin dünyaya dair güvenlik algısını sarsar ve akut stres tepkilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
2. Kişisel ve Biyolojik Faktörler
Akut stres bozukluğu gelişiminde bireysel özellikler ve biyolojik hassasiyetler önemli bir rol oynar:
- Genetik Yatkınlık: Bazı bireylerde genetik faktörler, travmatik olaylara daha yüksek duygusal duyarlılıkla yanıt verilmesine neden olabilir.
- Hormon Düzeyleri: Kortizol gibi stres hormonlarının artışı, travma sonrası stres tepkilerini tetikleyebilir. Özellikle kortizol seviyelerinde uzun süreli dengesizlik, akut stres bozukluğunun belirtilerinin ortaya çıkmasında etkili olabilir.
- Beyin Yapıları: Amigdala, travmatik anıların işlenmesinde ve stres tepkilerinin yönetiminde kritik rol oynar. Amigdala aktivitesinin artışı ve prefrontal korteksin düzenleyici fonksiyonlarının zayıflaması, travmaya aşırı duyarlılık yaratabilir.
- Önceden Var Olan Psikiyatrik Sorunlar: Anksiyete bozukluğu, depresyon veya diğer travma sonrası stres bozuklukları gibi durumlar, bireyin akut stres bozukluğu geliştirme riskini artırabilir.
3. Travma Öncesi Faktörler
Bireyin geçmiş yaşantıları ve çevresel faktörler, akut stres bozukluğu geliştirme olasılığını etkileyebilir:
- Çocukluk Travmaları: Çocukluk döneminde fiziksel, duygusal veya cinsel istismara maruz kalmak, bireyi yetişkinlikte travmatik olaylara daha duyarlı hale getirebilir.
- Zayıf Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar veya toplum tarafından yeterli sosyal destek sağlanmaması, bireyin travmatik olaylarla başa çıkma kapasitesini düşürebilir.
- Düşük Dayanıklılık ve Başa Çıkma Stratejileri: Problem çözme becerileri veya stresle başa çıkma stratejilerindeki yetersizlikler, travma sonrası akut stres tepkilerinin daha yoğun yaşanmasına neden olabilir.
4. Travmanın Özellikleri
Travmanın türü, şiddeti ve süresi, akut stres bozukluğunun gelişiminde belirleyici faktörlerdir:
- Tekrarlayan Travmalar: Travmanın sürekli olarak yaşanması veya uzun süre devam etmesi, bireyin psikolojik dayanıklılığını zayıflatır ve akut stres bozukluğu riskini artırır.
- Travmanın Şiddeti: Daha yoğun tehdit içeren veya bireyin yaşamını ciddi şekilde tehdit eden olaylar, akut stres bozukluğu gelişiminde daha büyük bir risk oluşturur.
- Kişisel Algı: Bireyin yaşadığı olayı nasıl algıladığı ve yorumladığı da bu bozukluğun ortaya çıkmasında önemlidir. Örneğin, olay sırasında kontrolün tamamen kaybedildiğini hissetmek, stres tepkisini daha da ağırlaştırabilir.
5. Çevresel ve Sosyoekonomik Faktörler
Çevresel faktörler de akut stres bozukluğuna katkıda bulunabilir:
- Ekonomik Zorluklar: Maddi sıkıntılar, travmanın etkilerini daha ağır bir şekilde hissettirebilir.
- Kültürel Faktörler: Travma ile ilgili kültürel normlar ve destek sistemlerinin eksikliği, bireyin travmayla baş etme yeteneğini sınırlayabilir.
- Travma Sonrası Ortam: Travma sonrası güvenli bir ortama geçememe veya travma ile ilişkili tetikleyicilerle sürekli karşılaşma, akut stres bozukluğunun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.
Bu nedenler, akut stres bozukluğunun bireysel ve çevresel faktörlerden nasıl etkilendiğini anlamamıza yardımcı olur. Altta yatan mekanizmaları anlamak, bu bozukluğun önlenmesi ve etkili bir şekilde tedavi edilmesi için kritik öneme sahiptir.
Akut Stres Bozukluğu Belirtileri
Akut Stres Bozukluğu (ASB), bireyin travmatik bir olaya maruz kalmasının ardından gelişen ve genellikle kısa süreli olan bir psikiyatrik bozukluktur. Belirtiler genellikle travmadan sonraki üç gün içinde başlar ve bir ay içinde kendiliğinden düzelebilir ya da başka bir bozukluğa, özellikle de Posttravmatik Stres Bozukluğu’na (PTSB), dönüşebilir. ASB belirtileri, travmatik olayın yarattığı stresin hem zihinsel hem de fiziksel düzeydeki etkilerini yansıtır ve bireyin günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir. Belirtiler aşağıdaki başlıklar altında detaylandırılmıştır:
1. Geri Dönüşler ve Travma Yeniden Yaşantılaması
ASB’nin en belirgin belirtilerinden biri, bireyin travmatik olayı zihinsel olarak tekrar tekrar yaşıyor gibi hissetmesidir. Bu durum şu şekillerde görülebilir:
- Flashbackler: Travmatik olayın detaylarının tekrar yaşanıyor gibi hissedilmesi.
- Kabuslar: Travma ile ilgili tekrar eden rahatsız edici rüyalar.
- Yoğun Duygusal ve Fiziksel Tepkiler: Olayı hatırlatan tetikleyicilere karşı aşırı korku, terleme, kalp çarpıntısı gibi fiziksel belirtilerle birlikte duygusal bir çöküntü yaşanabilir.
2. Kaçınma Davranışları
Bireyler, travmatik olayı hatırlatabilecek durumlardan, kişilerden veya yerlerden bilinçli olarak kaçınabilirler. Bu davranışlar şunları içerebilir:
- Zihinsel Kaçınma: Travmayı hatırlatan düşüncelerden ve anılardan uzak durma çabası.
- Fiziksel Kaçınma: Travmatik olayın gerçekleştiği yere gitmekten veya olayı hatırlatan kişilere yaklaşmaktan kaçınma.
- İlgi Kaybı: Travma sonrası bireyler, daha önce keyif aldıkları aktivitelerden uzaklaşabilirler.
3. Dissosiyatif Belirtiler
ASB’de sıklıkla görülen dissosiyatif belirtiler, bireyin gerçeklikten kopmuş gibi hissetmesine yol açar. Bu belirtiler şunları içerebilir:
- Derealizasyon: Çevrenin gerçek dışı veya bulanık hissedilmesi.
- Depersonalizasyon: Kendi bedenine veya zihnine yabancılaşma hissi.
- Hafıza Kaybı (Dissosiyatif Amnezi): Travmatik olayın önemli parçalarını hatırlayamama.
4. Artan Uyarılma ve Huzursuzluk
Travma sonrası bireylerin merkezi sinir sistemi aşırı uyarılmış bir durumda olabilir. Bu durum kendini şu şekilde gösterebilir:
- Aşırı İrritabilite: Kızgınlık ve sinirlilik hali.
- Hipervijilans: Sürekli tetikte olma ve tehlike hissetme.
- Uyku Sorunları: Uykusuzluk, sık sık uyanma veya huzursuz uyku.
- Konsantrasyon Güçlüğü: Dikkatini bir konuya verememe ve karar vermede zorluk.
5. Yoğun Psikolojik Stres ve Duygusal Çöküntü
ASB, bireyin duygusal dayanıklılığını etkileyerek yoğun stres ve çaresizlik hissine yol açabilir:
- Anksiyete ve Panik: Travma sonrası geleceğe dair korku ve endişe.
- Suçluluk ve Utanç Duyguları: Özellikle bireyin travma sırasında daha fazla şey yapabileceğine inanması durumunda kendini suçlu hissetmesi.
- Umutsuzluk: Hayata dair genel bir anlam kaybı veya çaresizlik hissi.
6. Fiziksel Belirtiler
Travmanın bireyin bedensel sistemlerini etkilemesi sonucunda bazı fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir:
- Baş Ağrıları: Sürekli zihinsel yüklenme sonucu oluşabilir.
- Mide Bulantısı: Yoğun stresin fiziksel bir yansıması.
- Kas Gerginliği: Sürekli tetikte olma hali kaslarda ağrıya neden olabilir.
7. İşlevsellikte Bozulma
ASB’nin en önemli özelliklerinden biri, bireyin sosyal, mesleki veya kişisel işlevlerini sürdürememesine neden olmasıdır:
- Sosyal İlişkilerde Gerileme: Yakın çevre ile iletişimde azalma veya tamamen kopma.
- İş Performansında Düşüş: Konsantrasyon zorluğu nedeniyle mesleki görevlerin yerine getirilememesi.
- Günlük Yaşam Aktivitelerinde Zorlanma: Basit görevleri yerine getirmede bile isteksizlik veya güçlük.
Bu belirtiler, her bireyde farklı kombinasyonlarda ve şiddetlerde görülebilir. Belirtilerin varlığı, bir ruh sağlığı uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. ASB belirtilerinin erken tanınması ve müdahale edilmesi, bozukluğun daha ciddi ve kronik bir duruma dönüşmesini önlemek açısından büyük önem taşır.
Akut Stres Bozukluğu Tanısı
Akut stres bozukluğu tanısı, bireyin yaşadığı belirtilerin değerlendirilmesiyle konur. Psikologlar ve psikiyatristler, ASB’yi teşhis ederken bireyin travmatik olaya maruz kalıp kalmadığını ve belirtilerin ne kadar süredir devam ettiğini inceler. ASB tanısında dikkate alınan kriterler şunlardır:
- Travmatik Bir Olay: Tanı için bireyin ciddi bir travmatik olay yaşaması şarttır.
- Belirtilerin Başlangıç Süresi: Belirtiler, olaydan en az üç gün sonra başlamalıdır ve dört haftadan kısa sürmelidir.
- Belirtilerin Şiddeti: Bireyde travma sonrası kaçınma, yeniden yaşama ve aşırı uyarılma gibi belirtilerin yoğunluğu gözlemlenir.
- Günlük İşlev Bozukluğu: Bireyin iş, sosyal yaşam veya diğer günlük aktiviteleri bozulur.
Psikiyatristler, belirtileri değerlendirerek ASB tanısını koyar ve gerekirse tedavi sürecini başlatır.
Akut Stres Bozukluğu Tedavisi
Akut Stres Bozukluğu, travmatik bir olaydan sonra gelişen, belirli bir süreye (genellikle 3 gün ila 1 ay) yayılan stres semptomları ile karakterize bir durumdur. Tedavinin temel amacı, semptomları hafifletmek, bireyin travma sonrası işlevselliğini artırmak ve posttravmatik stres bozukluğu (PTSB) gibi uzun vadeli psikiyatrik komplikasyonları önlemektir. Akut Stres Bozukluğu tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenir ve psikoterapi, farmakoterapi ve yaşam tarzı düzenlemeleri gibi yöntemleri içerir.
1. Psikoterapi
Psikoterapi, ASB tedavisinde ilk tercih edilen yöntemdir ve özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ile etkili sonuçlar elde edilmiştir.
a. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
BDT, ASB semptomlarını azaltmak ve bireyin travmatik olayla başa çıkma becerilerini geliştirmek için kullanılır. BDT’nin odaklandığı alanlar şunlardır:
- Maruz Kalma Terapisi: Bireyin travmatik anılarını güvenli bir ortamda yeniden deneyimlemesini sağlayarak korkularını azaltır.
- Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Travmatik olayla ilgili irrasyonel ve olumsuz düşüncelerin daha gerçekçi ve pozitif düşüncelerle değiştirilmesini amaçlar.
- Gevşeme Teknikleri: Bireyin stresle başa çıkmasına yardımcı olmak için nefes alma egzersizleri ve kas gevşetme yöntemleri öğretilir.
b. Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR)
EMDR, travmatik anıların yeniden işlenmesine yardımcı olur ve ASB’de etkili bir terapötik yöntem olarak kabul edilir. Bu teknik, bireyin travmatik olayla ilgili duygusal yoğunluğunu azaltmayı hedefler.
c. Destekleyici Terapiler
Bireyin sosyal çevresinden destek almasını teşvik eden ve güvenli bir ortamda duygularını ifade etmesini sağlayan terapiler de ASB semptomlarını hafifletmek için kullanılabilir.
2. Farmakoterapi
Bazı durumlarda, psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi gerekebilir. Ancak ilaçlar genellikle semptomların şiddetini azaltmak için kısa süreli olarak kullanılır.
a. Anksiyolitikler
- Benzodiazepinler: Akut anksiyete ve uyku bozuklukları gibi kısa vadeli semptomları hafifletmek için kullanılabilir. Ancak bağımlılık riski nedeniyle dikkatli uygulanmalıdır.
- Buspiron: Anksiyete tedavisinde kullanılan bir başka seçenektir ve bağımlılık riski düşüktür.
b. Antidepresanlar
- SSRI’lar (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri): Paroksetin ve sertralin gibi ilaçlar, yoğun stres semptomlarını hafifletmek ve depresyon belirtilerini önlemek için kullanılabilir. Özellikle PTSB riskini azaltmada etkili olabilir.
- SNRI’lar (Serotonin-Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri): Venlafaksin, anksiyete ve depresyon semptomlarında faydalı olabilir.
c. Beta Blokerler
Propranolol gibi ilaçlar, travmatik olay sonrası kalp çarpıntısı ve titreme gibi fiziksel semptomları azaltabilir.
d. Antipsikotikler
Şiddetli disosiyatif semptomlar veya kontrol edilemeyen anksiyete durumlarında, kısa süreli olarak düşük doz antipsikotikler kullanılabilir.
3. Yaşam Tarzı Düzenlemeleri ve Destek
Bireyin yaşam tarzını düzenlemek ve destekleyici bir çevre sağlamak tedavinin önemli bir parçasıdır.
a. Stres Yönetimi
- Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, endorfin düzeylerini artırarak stresin azalmasına yardımcı olabilir.
- Meditasyon ve Mindfulness: Dikkat odaklama ve farkındalık teknikleri bireyin sakinleşmesine ve stresle başa çıkmasına destek olabilir.
- Uyku Düzeni: Uyku hijyeninin sağlanması ve düzenli bir uyku programının oluşturulması iyileşme sürecini hızlandırabilir.
b. Sosyal Destek
- Güvenilir bir sosyal çevre ve aile desteği, bireyin iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.
- Destek gruplarına katılım, bireyin yalnız olmadığını hissetmesini sağlar ve duygusal paylaşımı artırır.
c. Sağlıklı Beslenme
Stres yönetiminde dengeli bir beslenme programı da önemlidir. Omega-3 yağ asitleri ve B vitamini içeren gıdalar, ruh halinin iyileşmesine katkıda bulunabilir.
4. Acil Müdahaleler
Şiddetli ASB vakalarında bireyin işlevselliği ciddi şekilde bozulabilir. Bu durumlarda:
- Hastaneye Yatış: Özellikle bireyin kendine zarar verme riski varsa veya semptomlar günlük yaşamı tamamen engelliyorsa.
- Kriz Müdahalesi: Kriz sırasında bireye güvenli bir ortam sağlanmalı ve travmatik olayla ilgili duygusal desteği içeren bir plan uygulanmalıdır.
5. Uzun Vadeli İzlem ve Önleme
ASB’nin tedavisinde, bireyin semptomlarının azalmasından sonra düzenli izlem önemlidir. Posttravmatik stres bozukluğu (PTSB) gelişme riski yüksek olduğundan, bireyin semptomlarının devam edip etmediği veya kötüleşip kötüleşmediği izlenmelidir. Ayrıca, travmatik olaylara maruz kalabilecek bireyler için önleyici psikoterapiler uygulanabilir.
Bu bütüncül tedavi yaklaşımları, bireyin hem kısa vadeli semptomlarını hafifletmeye hem de travmatik olayın uzun vadeli etkilerini önlemeye yönelik güçlü bir temel sağlar. Tedavi bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir.
Sonuç
Akut stres bozukluğu, travmatik bir olayın hemen ardından gelişen ve bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir anksiyete bozukluğudur. ASB, doğru tedavi yöntemleriyle büyük oranda kontrol altına alınabilir ve bireylerin sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam etmelerini sağlar. Bu bozukluğun belirtilerini erken aşamada fark etmek ve profesyonel destek almak, bireyin iyileşme sürecini hızlandırır.
Referanslar:
- Akut Stres Bozukluğunun 7 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi (ASB)
- Bryant, R. A., & Harvey, A. G. (2000). “Acute stress disorder: A handbook of theory, assessment, and treatment.” American Psychological Association.
- American Psychiatric Association. (2013). “Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).”
- Foa, E. B., & Rothbaum, B. O. (1998). “Treating the trauma of rape: Cognitive-behavioral therapy for PTSD.” Guilford Press.
- Creamer, M., et al. (2004). “Predicting posttraumatic stress disorder in the diagnostic and statistical manual of mental disorders.” Journal of Clinical Psychiatry.
- Ehlers, A., & Clark, D. M. (2000). “A cognitive model of posttraumatic stress disorder.” Behaviour Research and Therapy.
- Ursano, R. J., et al. (2017). “Textbook of disaster psychiatry.” Cambridge University Press.
- Shalev, A. Y., et al. (2012). “Prospective study of posttraumatic stress disorder and depression following trauma.” American Journal of Psychiatry.
- Zohar, J., et al. (2009). “A randomized study of sertraline in the treatment of acute posttraumatic stress disorder.” American Journal of Psychiatry.
- Neria, Y., & Galea, S. (2009). “Mental health and disasters.” Cambridge University Press.
- Friedman, M. J., et al. (2007). “Handbook of PTSD: Science and practice.” Guilford Press.
- Brewin, C. R. (2003). “Posttraumatic stress disorder: Malady or myth?” Yale University Press.
- van der Kolk, B. A. (2014). “The body keeps the score: Brain, mind, and body in the healing of trauma.” Penguin Books.
- Levine, P. A. (1997). “Waking the tiger: Healing trauma.” North Atlantic Books.
- McFarlane, A. C., & Yehuda, R. (2000). “Resilience, vulnerability, and the course of posttraumatic reactions.” Cambridge University Press.
- Meichenbaum, D. (1994). “A clinical handbook/practical therapist manual for assessing and treating adults with post-traumatic stress disorder.” Institute Press.
- Solomon, Z., & Mikulincer, M. (2006). “Trajectories of PTSD: A 20-year longitudinal study.” American Journal of Psychiatry.
- Yehuda, R. (2002). “Post-traumatic stress disorder.” New England Journal of Medicine.
- Bisson, J. I., et al. (2013). “Early psychological interventions to treat acute traumatic stress symptoms.” Cochrane Database of Systematic Reviews
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/