Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardımın 10 Adımı
Alerjik reaksiyonlar, bağışıklık sisteminin genellikle zararsız olan maddelere aşırı tepki vermesiyle meydana gelir. Günlük yaşamda sıklıkla karşılaşılan bu reaksiyonlar, hafif rahatsızlıklardan hayatı tehdit eden anafilaksi gibi ciddi durumlara kadar geniş bir yelpazede olabilir. Polen, gıda, hayvan tüyleri, böcek sokmaları ve bazı ilaçlar gibi çeşitli alerjenler, bu tür reaksiyonları tetikleyebilir. Bu reaksiyonlar her yaştan insanı etkileyebilir ve her an ortaya çıkabilecek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşır. Bu nedenle, alerjik reaksiyonlarda uygulanacak doğru ilk yardım müdahalelerini bilmek ve hızlı hareket etmek gerekebilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardımın 10 Adımı
Alerjik reaksiyonlar, vücudun histamin gibi kimyasalları salmasıyla ortaya çıkar ve bu kimyasallar, belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. En yaygın belirtiler arasında kaşıntı, döküntü, gözlerde sulanma, hapşırma ve burun tıkanıklığı gibi hafif reaksiyonlar yer alırken, şiddetli vakalarda nefes darlığı, bilinç kaybı ve ani kan basıncı düşüşü gibi semptomlar gözlemlenebilir. Özellikle anafilaksi gibi ciddi reaksiyonlar, tıbbi müdahale gerektiren acil durumlar arasındadır ve zamanında yapılan ilk yardım hayat kurtarabilir. İlk yardım, özellikle anafilaktik şok gibi durumlarda kişinin hayatını kurtarmak açısından kritik bir rol oynar.
Reaksiyonların şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir ve bazı insanlar, bir alerjene maruz kaldıklarında yalnızca hafif semptomlar yaşarken, diğerleri çok daha ciddi bir tepki verebilir. Bu nedenle, alerjik reaksiyonların tedavisi kişiselleştirilmelidir. Bazı vakalarda antihistaminik ilaçlar semptomları hafifletirken, bazı durumlarda epinefrin (adrenalin) enjeksiyonu gibi acil müdahaleler gerekebilir. Allerjik reaksiyonlar hakkında bilgi sahibi olmak, doğru müdahale yöntemlerini öğrenmek ve acil durumlarda uygulanacak ilk yardım adımlarını bilmek, bireylerin kendilerini ve çevresindekileri korumalarına yardımcı olacaktır.
Toplumda alerji ile ilgili farkındalık artırılmalı ve ilk yardım eğitimi yaygınlaştırılmalıdır. Bununla birlikte, alerjisi olan kişilerin kendilerini ve sevdiklerini korumak adına yanlarında her zaman antihistaminik ilaçlar veya epinefrin oto enjektör bulundurmaları önerilir. Ayrıca, özellikle anafilaktik reaksiyonlara yatkın olan kişilerin bu gibi durumlarla nasıl başa çıkacakları konusunda bilgi sahibi olmaları hayati öneme sahiptir. Yazımızda, alerjik reaksiyonlarda ilk yardımın nasıl yapılması gerektiği, hangi durumlarda tıbbi yardım alınması gerektiği ve çeşitli allerjik reaksiyonlar karşısında neler yapılabileceği hakkında detaylı bilgiler sunacağız.
Alerjik Reaksiyon Nedir?
Alerjik reaksiyon, bağışıklık sisteminin vücuda zararsız bir maddeye karşı anormal bir tepki göstermesi durumunda meydana gelir. Bu zararsız maddelere “alerjen” adı verilir ve vücut, bu maddelere karşı antikorlar üreterek tepki verir. Alerjenler arasında polenler, yiyecekler, hayvan tüyleri, böcek sokmaları ve bazı ilaçlar yer alır. Bu reaksiyonlar, basit bir burun akıntısından anafilaksi adı verilen ölümcül bir duruma kadar değişen çeşitli semptomlara neden olabilir.
Alerjik reaksiyonlar genellikle, vücuda giren bir alerjenin mast hücreleri ve bazofiller tarafından histamin gibi kimyasalların salınmasına yol açmasıyla başlar. Bu kimyasallar, vücutta kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Allerjik reaksiyonlar genellikle birkaç dakika içinde gelişir, ancak bazı durumlarda birkaç saat sonra da ortaya çıkabilir. Her bireyin reaksiyonu farklıdır ve aynı alerjene maruz kalan iki kişide bile semptomlar değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, alerjinin ilk belirtilerinin farkında olmak ve erken müdahale etmek önemlidir.
Alerjik Reaksiyonların Nedenleri
Alerjik reaksiyonların temel nedeni, bağışıklık sisteminin bir maddeyi tehdit olarak algılayıp, bu maddeye karşı savaş açmasıdır. Normalde zararsız olan bu maddeler, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi sonucu vücutta iltihaplanma ve diğer belirtilere yol açar. Alerjen olarak bilinen bu maddeler genellikle şunlardır:
- Polenler: Mevsimsel alerjilerin en yaygın nedenidir.
- Evcil hayvan tüyleri: Özellikle kediler ve köpekler alerjik reaksiyonları tetikleyebilir.
- Gıda alerjenleri: Fıstık, deniz ürünleri, süt ve yumurta gibi yiyecekler sıkça alerjiye neden olur.
- İlaçlar: Penisilin gibi bazı antibiyotikler ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
- Böcek sokmaları: Arı sokması gibi durumlarda ciddi reaksiyonlar görülebilir.
Bu alerjenlere maruz kalındığında, vücut histamin adı verilen bir kimyasal salgılar ve bu da semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Özellikle gıda ve ilaç alerjilerinde, anafilaktik reaksiyon riski çok daha yüksektir. Bu nedenle, alerjenin türüne göre önlem almak ve bilinçli olmak gereklidir.
Alerjik Reaksiyonların Türleri
Alerjik reaksiyonlar, hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç ana gruba ayrılabilir. Hafif alerjik reaksiyonlar genellikle kaşıntı, kızarıklık ve hafif şişme ile sınırlıdır. Orta şiddetli reaksiyonlar ise yaygın cilt döküntüleri, mide bulantısı, kusma ve baş dönmesi gibi semptomları içerebilir. Şiddetli alerjik reaksiyonlar ise genellikle “anafilaksi” olarak adlandırılır ve acil müdahale gerektirir. Anafilaksi, solunum yollarının daralmasına, kalp atışlarının hızlanmasına, tansiyon düşmesine ve bilinç kaybına yol açabilir. Eğer hızla müdahale edilmezse, anafilaksi ölümcül olabilir.
- Hafif Alerjik Reaksiyonlar:
- Kaşıntı
- Hafif cilt kızarıklığı
- Gözlerde sulanma
- Burun akıntısı
- Orta Şiddetli Alerjik Reaksiyonlar:
- Cilt döküntüleri
- Mide bulantısı ve kusma
- Şişlik (genellikle gözlerde, dudaklarda veya ellerde)
- Şiddetli Alerjik Reaksiyonlar (Anafilaksi):
- Nefes almada zorluk
- Hızlı veya düzensiz kalp atışı
- Kan basıncında ani düşüş
- Bilinç kaybı
Alerjik Reaksiyonların Belirtileri
Alerjik reaksiyonların belirtileri hafiften şiddetliye doğru değişiklik gösterir ve genellikle maruz kalınan alerjenin türüne ve kişisel hassasiyete bağlıdır. En yaygın belirtiler arasında şunlar yer alır:
- Kaşıntı ve döküntü: Genellikle ciltte kızarıklık ve kaşıntı ile kendini gösterir.
- Gözlerde sulanma ve kaşıntı: Alerjik konjonktivit denilen göz alerjisi yaygındır.
- Burun akıntısı ve hapşırma: Polen ve hayvan tüyleri gibi alerjenler bu belirtilere yol açar.
- Nefes darlığı ve hırıltı: Solunum yolu alerjileri, özellikle astım hastalarında görülür.
- Yüzde ve dudaklarda şişme: Şiddetli reaksiyonlarda özellikle böcek sokması veya ilaç alerjilerinde sıkça görülür.
- Mide bulantısı ve kusma: Özellikle gıda alerjilerinde mide ve bağırsak sistemi etkilenebilir.
Şiddetli vakalarda belirtiler hızla kötüleşebilir ve bu durum tıbbi bir acil olarak değerlendirilmelidir.
Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardım
Alerjik reaksiyonlarda doğru ve hızlı bir ilk yardım müdahalesi, kişinin hayatını kurtarabilir veya semptomların şiddetini azaltabilir. Reaksiyonun ciddiyetine bağlı olarak farklı adımlar izlenmelidir. Alerjik reaksiyonlar hafif, orta veya şiddetli olabilir ve her bir durumda uygulanacak ilk yardım teknikleri değişiklik gösterir. Bu bölümde, her bir durumda atılması gereken ilk yardım adımlarını daha detaylı şekilde inceleyeceğiz.
Hafif Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardım
Genellikle tehlikeli değildir ve genellikle evde tedavi edilebilir. Ancak, semptomlar kötüleşirse veya birey daha önce şiddetli reaksiyonlar yaşamışsa, bir sağlık profesyoneliyle görüşmek gerekir. Hafif alerjik reaksiyonlar genellikle ciltte kaşıntı, hafif kızarıklık, burun akıntısı veya gözlerde sulanma gibi belirtilerle kendini gösterir.
- Alerjenle Temasın Kesilmesi: İlk yapılması gereken şey, alerjenle olan temasın hemen kesilmesidir. Eğer alerjen bir yiyecekse, yemek hemen durdurulmalı; bir böcek sokması ise, sokan böcek ortadan kaldırılmalı ve sokma bölgesi temizlenmelidir.
- Semptomların Hafifletilmesi: Hafif kaşıntı veya kızarıklık gibi semptomlar varsa, antihistaminik ilaçlar kullanılabilir. Antihistaminikler, vücudun alerjene verdiği tepkiyi azaltarak semptomların hafiflemesini sağlar. Burun akıntısı ve gözlerde sulanma için ise göz damlası veya burun spreyleri etkili olabilir.
- Soğuk Kompres Uygulaması: Ciltteki hafif kızarıklık veya kaşıntıyı hafifletmek için soğuk kompres uygulamak faydalı olabilir. Soğuk suya batırılmış bir bez, kızarık veya kaşıntılı bölgeye uygulanabilir.
- Durumun Takip Edilmesi: Genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer. Ancak, semptomlar kötüleşirse veya kişi nefes almakta zorlanmaya başlarsa, durum derhal ciddiye alınmalı ve bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.
Orta Şiddetli Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardım
Orta şiddetli alerjik reaksiyonlar, daha ciddi semptomlarla kendini gösterir ve kişinin tıbbi müdahale alması gerekebilir. Bu tür reaksiyonlar, cilt döküntüleri, mide bulantısı, kusma, şişlikler ve baş dönmesi gibi belirtilerle karakterizedir.
- Alerjenle Temasın Hızla Kesilmesi: İlk adım yine alerjenle temasın derhal kesilmesidir. Eğer alerjen cilt yoluyla temas etmişse, temas eden bölge sabunlu suyla iyice yıkanmalıdır. Böcek sokması durumunda, eğer varsa böcek iğnesi derhal çıkarılmalıdır.
- Antihistaminik ve Kortikosteroid Kullanımı: Antihistaminik ilaçlar, semptomları hafifletmek için kullanılabilir. Daha ciddi vakalarda, kortikosteroidler de doktor önerisiyle kullanılabilir. Kortikosteroidler, alerjik reaksiyon sonucu oluşan iltihabı azaltarak semptomların şiddetini hafifletebilir.
- Kusma ve Baş Dönmesi Olan Bireylerin Oturur Pozisyonda Tutulması: Eğer kişi kusuyorsa ya da baş dönmesi yaşıyorsa, onu oturur pozisyona getirin ve rahat nefes almasını sağlayın. Bu, kişinin düşmesini veya hava yolunun tıkanmasını önleyecektir.
- Şişlik ve Rahatsızlıkların Gözlenmesi: Göz, dudak, dil veya boğazda şişme gibi semptomlar varsa, durum hızla şiddetlenebilir. Bu nedenle, acil yardım çağrılmalı ve profesyonel yardım beklenirken kişinin durumu izlenmelidir.
- Tıbbi Yardım Gerektiğinde: Orta şiddetli bir reaksiyon, hızlı bir şekilde kötüleşip şiddetli bir reaksiyona dönüşebilir. Özellikle solunum güçlüğü, baş dönmesi veya bilinç kaybı gibi belirtiler gözlenirse, acil yardım çağrılmalıdır.
Şiddetli Alerjik Reaksiyonlar (Anafilaksi) ve İlk Yardım
Anafilaksi, hayatı tehdit eden, şiddetli bir alerjik reaksiyondur. Genellikle solunum yollarının tıkanması, kan basıncında ani düşüş, hızlı kalp atışları ve bilinç kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu tür bir durumda hızlı ve doğru müdahale hayat kurtarıcıdır. Anafilaksi geliştiğinde ilk birkaç dakika içinde müdahale edilmezse, ölümcül sonuçlar doğabilir.
- Acil Yardım Çağrısı (112): Anafilaksi belirtilerinin fark edilmesiyle birlikte yapılacak ilk şey acil yardım numarasını aramaktır. Bilinç kaybı, nefes darlığı veya hırıltılı nefes alma gibi belirtiler varsa, kişinin acilen tıbbi yardıma ihtiyacı vardır.
- Epinefrin Oto-Enjektörü (Adrenalin Kalemi) Kullanımı: Anafilaksiye karşı en etkili tedavi epinefrin (adrenalin) enjeksiyonudur. Eğer birey daha önce anafilaksi geçirdiyse ve yanında epinefrin oto-enjektörü taşıyorsa, bu ilaç derhal enjekte edilmelidir. Enjeksiyon genellikle uyluk kasına yapılır. Epinefrin, solunum yollarını açar, kan basıncını artırır ve kalp fonksiyonlarını düzenler. Epinefrin uygulandıktan sonra, kişi hala tıbbi yardım almalıdır, çünkü epinefrin etkisi geçici olabilir.
- Kişinin Pozisyonu: Epinefrin enjekte edildikten sonra veya acil yardım beklerken, kişinin sırtüstü yatırılması ve ayaklarının hafifçe yukarı kaldırılması faydalıdır. Bu, kan basıncını dengelemeye yardımcı olabilir. Eğer kişi nefes almakta zorluk çekiyorsa, oturur pozisyonda kalması daha iyi olabilir. Bu durumda, hava yolunun açık kalması sağlanmalıdır.
- Nefes Darlığı ve Boğulma Riskine Karşı Yan Yatırma (Recovery Position): Kişi bilinçsizse, yan yatırılmalı ve hava yolunun tıkanmaması için ağızdan nefes alma sağlanmalıdır. Bu pozisyon, kişinin nefes yollarını açık tutarak, kusma veya dilin geriye kayması gibi durumları önler.
- Nabız ve Solunumun Kontrol Edilmesi: Kişi bilinçsizse ve solunum durduysa, nabız ve solunum kontrol edilmelidir. Eğer nabız veya solunum yoksa, derhal kalp masajı (CPR) ve suni teneffüs yapılmalıdır. CPR yapmayı bilmeyen bir kişi, acil servis operatöründen yönlendirme alarak adımları uygulayabilir.
- Epinefrin Tekrarlanması: Eğer acil yardım 5-10 dakika içinde ulaşmadıysa ve kişinin durumu hala kötüleşiyorsa, ikinci bir epinefrin dozu uygulanabilir. Ancak bu durum genellikle bir doktor veya sağlık uzmanı tarafından yönlendirilmelidir.
Anafilaksi Sonrası Yapılması Gerekenler
Şiddetli bir reaksiyondan sonra kişi hastaneye kaldırıldığında, doktorlar genellikle kişinin durumunu stabilize etmek için daha fazla adım atarlar. İkinci bir anafilaksi atağı geçirme riski olduğu için, hastanede birkaç saat gözlem altında tutulması gerekebilir. Hastane ortamında, oksijen desteği, intravenöz sıvılar ve antihistaminik ya da kortikosteroid ilaçlar uygulanabilir.
Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardımın 10 Adımı
1. Alerji Belirtilerini Tanıyın
Alerjik bir reaksiyonun varlığını anlamak için ilk adım, belirtileri tanımaktır. Alerjik reaksiyon belirtileri arasında ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarma, hapşırık, gözlerde sulanma, dudaklarda şişme, nefes darlığı ve mide bulantısı bulunur. Ciddi vakalarda, solunum güçlüğü, göğüs sıkışması ve bilinç kaybı gibi daha ciddi semptomlar görülebilir. Belirtilerin hızla tanınması, müdahale için zaman kazandırır ve süreci daha kontrollü hale getirir.
2. Kişiyi Güvenli Bir Yere Taşıyın
Alerjik reaksiyonun şiddetli olduğu durumlarda, bireyin bulunduğu ortamda alerjenin etkisini artırabilecek faktörler bulunabilir. Özellikle dış ortamda polen, böcek ya da başka bir alerjen varsa, kişiyi alerjenin yoğun olduğu yerden uzaklaştırarak daha güvenli bir yere taşıyın. Kapalı bir ortamda ise alerjenin kaynağını bulup ortadan kaldırmaya çalışın.
3. Solunum Yolu Kontrolü Sağlayın
Alerjik reaksiyonlarda solunum yolları en hızlı etkilenen bölgelerdendir. Özellikle anafilaktik şok gibi ağır reaksiyonlarda solunum yollarında ciddi tıkanmalar olabilir. Kişinin rahat nefes almasını sağlamak için başını hafifçe yukarı kaldırın ve boynunu serbest bırakın. Ayrıca, dar giysileri gevşeterek solunumu rahatlatmaya çalışın.
4. Antihistaminik veya Epinefrin Kullanımı
Birçok alerjik birey, acil durumlar için antihistaminik ilaçlar veya epinefrin oto-enjektör taşır. Eğer kişi bu tür ilaçları yanındaysa ve kullanabiliyorsa, ilaçları kullanmasına yardımcı olun. Epinefrin oto-enjektör, anafilaktik şok gibi ciddi durumlarda solunum yollarını açarak hayati bir müdahale sağlayabilir.
5. Sırt Üstü Yatırın ve Ayaklarını Yükseltin
Şiddetli alerjik reaksiyon geçiren kişiyi sırt üstü yatırmak ve ayaklarını hafifçe yukarı kaldırmak, kan akışını düzenleyerek tansiyonu korur. Bu pozisyon, özellikle baş dönmesi veya baygınlık gibi durumlarda kişinin rahatlamasına yardımcı olur. Ancak, solunum güçlüğü varsa kişinin başını hafifçe kaldırarak yarı oturur pozisyona getirin.
6. Solunum ve Nabzı Kontrol Edin
Kişinin solunum ve nabız durumunu düzenli olarak kontrol etmek önemlidir. Eğer solunum durumu kötüleşiyorsa veya nabız hissedilmiyorsa, hemen CPR (kalp masajı ve suni teneffüs) yapmaya başlayın. CPR eğitimi aldıysanız bu müdahale hayat kurtarıcı olabilir. Solunum ve nabız kontrolü sırasında sürekliliği sağlamak ve belirtileri izlemek, profesyonel sağlık yardımı gelene kadar durumun stabil kalmasını sağlar.
7. Sakin ve Soğukkanlı Olun
Alerjik reaksiyon geçiren kişiye yardım ederken sakin kalmak, onun da stresini azaltır ve durumu kontrol altında tutar. Panik yapmak, hem yardım sürecini zorlaştırır hem de kişiyi daha çok strese sokar. Yapmanız gerekenleri adım adım ve düzenli olarak uygulayarak kontrolü elden bırakmamaya özen gösterin.
8. Kişinin Tıbbi Geçmişini Öğrenin
Mümkünse, kişiye daha önce yaşadığı alerjik reaksiyonlar ve varsa bilinen alerjileri hakkında sorular sorun. Bilgisi yoksa, yanında varsa yakınlarına danışın. Bu, müdahaleyi yönlendirmenize ve olası tepkilere karşı hazırlıklı olmanıza yardımcı olur. Özellikle daha önce epinefrin kullanımı gibi bir müdahale yaşadıysa, profesyonel yardım gelene kadar bu konuda önlem alabilirsiniz.
9. Yardım Çağırın
Durum ciddi görünüyorsa, vakit kaybetmeden profesyonel yardım çağırın. Özellikle solunum güçlüğü, bilinç kaybı veya ciddi şişlikler varsa, sağlık ekiplerinin hızlı müdahalesi gereklidir. 112 gibi acil durum hatlarını arayarak durumu açık bir şekilde açıklayın ve yardım gelene kadar müdahalelere devam edin.
10. Kişiyi Rahatlatın ve Psikolojik Destek Verin
Alerjik bir reaksiyon, kişi için korkutucu bir deneyim olabilir. Müdahale sırasında ve sonrasında kişiyi rahatlatmak, onun stresini azaltacaktır. Gerekli adımları tamamladıktan sonra kişiye güvende olduğunu hissettirin ve sakinleştirici bir dil kullanın. Psikolojik olarak rahatlayan bireyin durumu, genellikle daha hızlı iyileşme gösterir.
Alerji Testleri ve Tedavi Yöntemleri
Alerji testleri, bireyin hangi maddelere karşı duyarlı olduğunu belirlemek için yapılır. Genellikle deri prick testleri, kan testleri ve yama testleri kullanılır. Bu testler, kişinin bağışıklık sisteminin hangi alerjenlere karşı reaksiyon gösterdiğini anlamak için yapılır. Allerjik reaksiyonların yönetimi için en etkili yöntemlerden biri, alerjenden kaçınmaktır. Ancak bu her zaman mümkün olmadığında, ilaç tedavileri devreye girer. Antihistaminikler, kortikosteroidler ve epinefrin, reaksiyonların kontrol altına alınmasında yaygın olarak kullanılan ilaçlardır.
- Antihistaminikler: Alerjik reaksiyonların hafifletilmesi için yaygın olarak kullanılan ilaçlardır. Histaminin etkilerini bloke eder ve kaşıntı, kızarıklık gibi semptomları hafifletir.
- Kortikosteroidler: Ciddi alerjik reaksiyonlarda iltihaplanmayı azaltmak için kullanılır.
- Epinefrin (Adrenalin): Anafilaksi gibi hayati tehlike oluşturan durumlarda kullanılan hızlı etkili bir ilaçtır.
Allerjik Reaksiyonları Önlemek İçin İpuçları
Alerjik reaksiyonları önlemek için alerjenlerden kaçınmak esastır.
Bununla birlikte, bazı önlemler alerjik reaksiyon riskini azaltabilir:
- Alerjenlerin bulunduğu ortamları iyi havalandırın.
- Evcil hayvan tüylerine karşı alerjik olanlar için sık temizlik yapın.
- Gıda alerjisi olanlar, dışarıda yemek yerken içerik hakkında bilgi edinmelidir.
- Polen alerjisi olanlar, polen mevsiminde dışarı çıkmadan önce antihistaminik kullanabilirler.
Sonuç
Alerjik reaksiyonlar, hafif belirtilerden hayati tehlike oluşturan anafilaksiye kadar değişebilir. Alerjiye maruz kalan bir kişinin hızlı bir şekilde değerlendirilmesi ve doğru ilk yardım adımlarının atılması, ciddi komplikasyonları önleyebilir ve hayat kurtarabilir. Bu yazıda, bu reaksiyonların tanınması, türleri ve ilk yardım müdahaleleri detaylı olarak ele alınmıştır. Unutulmamalıdır ki, alerjik bir reaksiyon durumunda yapılacak en önemli şey, durumu sakin bir şekilde değerlendirmek ve gerektiğinde acil tıbbi yardım almaktır.
Referanslar:
- Alerjik Reaksiyonlarda İlk Yardımın 10 Adımı
- American College of Allergy, Asthma & Immunology (ACAAI)
- Sicherer, S. H., & Sampson, H. A. (2018). “Food allergy: Epidemiology, pathogenesis, diagnosis, and treatment.” Journal of Allergy and Clinical Immunology.
- Simons, F. E. R. (2014). “Anaphylaxis: Recent advances in assessment and treatment.” Journal of Allergy and Clinical Immunology.
- Lieberman, P., et al. (2010). “The diagnosis and management of anaphylaxis practice parameter.” The Journal of Allergy and Clinical Immunology.
- Golden, D. B. K. (2007). “Insect sting anaphylaxis.” Immunology and Allergy Clinics of North America.
- Muraro, A., et al. (2014). “Anaphylaxis: Guidelines from the European Academy of Allergy and Clinical Immunology.” Allergy.
- Johansson, S. G. O., et al. (2004). “Revised nomenclature for allergy for global use.” Journal of Allergy and Clinical Immunology.
- Pumphrey, R. S. H. (2000). “Fatal anaphylaxis in the UK.” Allergy.
- Bousquet, J., et al. (2012). “Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma.” Allergy.
- Turner, P. J., et al. (2015). “Management of anaphylaxis: Emergency treatment.” Allergy.
- Moneret-Vautrin, D. A., et al. (2005). “Food allergy and anaphylaxis: Evaluation of consensus.” Allergy.
- Kemp, S. F., et al. (2008). “Management of anaphylaxis: A systematic review.” Allergy.
- Greenhawt, M. (2019). “Primary prevention of food allergy: Current evidence and future directions.” Journal of Allergy and Clinical Immunology.
- Thomas, M., & Warner, J. O. (2016). “Allergic asthma: Current perspectives.” Clinical Reviews in Allergy & Immunology.
- Sheikh, A., & Shehata, Y. (2009). “Anaphylaxis and allergy to drugs and food.” The Lancet.
- Sicherer, S. H., et al. (2017). “Food Allergy Management: Translating Evidence-Based Guidelines into Clinical Practice.” American Journal of Rhinology & Allergy.
- Chafen, J. J. S., et al. (2010). “Diagnosing and managing common food allergies.” The American Journal of Medicine.
- Simons, K. J., & Simons, F. E. (2011). “Epinephrine and its use in anaphylaxis: Current knowledge and new directions.” Expert Opinion on Pharmacotherapy.
- Golden, D. B. K., et al. (2009). “Epidemiology of insect venom allergy.” Current Opinion in Allergy and Clinical Immunology
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/