Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)

100 / 100

Amenore, bir kadının belirli bir süre boyunca adet kanaması yaşamaması durumudur. Genel olarak, bir kadın 16 yaşına kadar adet görmeye başlamamışsa veya normal adet döngüsüne sahip bir kadın 3 ila 6 ay boyunca adet kanaması yaşamamışsa, bu durum “amenore” olarak adlandırılır. Amenore, iki ana kategoriye ayrılır: birincil (primer) ve ikincil (sekonder) amenore. Birincil amenore, bir kadın 16 yaşına kadar hiç adet görmemişse ortaya çıkar. İkincil amenore ise, daha önce düzenli adet gören bir kadının belirli bir süre boyunca adet görmemesi durumudur. Bu iki kategori, farklı nedenlere dayanabilir ve tedavi yaklaşımları da bu nedenlere göre değişiklik gösterir.

Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)

Amenore, kadınların sağlığını ve üreme yeteneğini doğrudan etkileyen ciddi bir durumdur. Bir kadının adet döngüsünün olmaması, üreme organlarının normal çalışmadığının bir işareti olabilir. Ancak bu, her zaman bir hastalık belirtisi değildir. Örneğin, gebelik, emzirme ve menopoz gibi doğal durumlar da adet döngüsünün durmasına neden olabilir. Fakat gebelik, emzirme veya menopoz dışında herhangi bir adet kesilmesi, altta yatan bir sağlık sorununun işareti olabilir ve bu durumun incelenmesi gereklidir. Amenore’yi hafife almak, ileride daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Adet döngüsü, kadın üreme sağlığının önemli bir göstergesidir ve birçok farklı sistemin birlikte çalışmasını gerektirir. Beyin, hipofiz bezi, yumurtalıklar ve rahim, bu döngünün düzenlenmesinde önemli rol oynar. Bu nedenle, amenore durumunda bu organlar arasındaki iletişimde bir aksaklık olması ihtimali yüksektir. Hormonal dengesizlikler, genetik sorunlar, aşırı kilo kaybı veya obezite, aşırı fiziksel aktivite gibi birçok faktör amenoreye neden olabilir. Özellikle hormonal denge bozuklukları, kadının adet görmesini engelleyen başlıca nedenler arasında yer alır.

Tedavi edilmediği takdirde amenore, kısırlık, osteoporoz ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, amenorenin nedenlerinin belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır. Doktorlar genellikle, altta yatan nedene bağlı olarak hormon tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri veya cerrahi müdahale gibi farklı tedavi yöntemlerini tercih ederler. Bu yazıda, amenorenin nedenleri, belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)

Amenore Türleri

Birincil Amenore

Birincil amenore, bir kız çocuğunun 16 yaşına kadar adet görmemesi durumudur. Ergenlik sürecinde östrojen ve progesteron hormonlarının salgılanmasıyla birlikte adet döngüsü başlar. Ancak, bazı durumlarda bu hormonların yeterli seviyede üretilememesi veya üreme organlarının gelişmemesi, birincil amenoreye yol açabilir. Bu tür amenore genellikle genetik bozukluklar, kromozom anomalileri veya doğuştan gelen üreme organı problemlerinden kaynaklanır.

Birincil Amenore Nedenleri
  • Turner Sendromu: Kadınlarda görülen genetik bir hastalık olup, 45, XO kromozom yapısına sahip bireylerde görülen bir durumdur. Bu bireylerde yumurtalıkların gelişimi tam olarak gerçekleşmez ve bu da adet görmeyi engeller.
  • Androjen Duyarsızlık Sendromu: Bu sendrom, bireyin erkek hormonlarına karşı duyarsız olması nedeniyle, cinsel gelişim sürecinin anormal ilerlemesine yol açar.
  • Hipofiz Bezi Bozuklukları: Hipofiz bezinde meydana gelen işlev bozuklukları, hormonların düzgün salgılanamamasına neden olabilir ve bu durum adet döngüsünü etkiler.

İkincil Amenore

İkincil amenore, daha önce düzenli adet gören bir kadının, 3 ay veya daha uzun süre adet görmemesi durumudur. Genellikle hormonal dengesizlikler, stres, aşırı kilo kaybı veya kilo alımı, polikistik over sendromu (PCOS) ve bazı kronik hastalıklar ikincil amenorenin nedenleri arasında yer alır. İkincil amenore, genellikle tedavi edilmesi daha kolay bir durumdur ancak nedenine bağlı olarak farklı tedavi yaklaşımları gerektirir.

İkincil Amenore Nedenleri
  • Polikistik Over Sendromu (PCOS): Yumurtalıklarda birçok küçük kistin oluşmasıyla karakterize edilen bu durum, hormon dengesizliklerine ve dolayısıyla adet döngüsünün durmasına neden olabilir.
  • Aşırı Fiziksel Aktivite: Özellikle profesyonel sporcularda görülen aşırı fiziksel egzersiz, vücudun enerji dengesini bozarak adet döngüsünün durmasına yol açabilir.
  • Yeme Bozuklukları: Anoreksiya veya bulimia gibi yeme bozuklukları, vücut ağırlığının normal seviyelerin altına düşmesine neden olabilir ve bu durum adet döngüsünü etkileyebilir.
  • Stres: Uzun süreli stres, beyinde hipotalamusun işlevini etkileyebilir ve bu da adet döngüsünün bozulmasına yol açar.

Amenore Belirtileri

Amenorenin en belirgin belirtisi, bir kadının adet görmemesidir. Ancak, amenore genellikle başka belirtilerle de birlikte gelir.

Bunlar arasında aşağıdakiler sayılabilir:

  1. Sıcak basması: Hormonal dengesizlikler nedeniyle vücut sıcaklığında ani artışlar olabilir.
  2. Vücut kıllarında artış: Özellikle polikistik over sendromu gibi hormonal bozukluklarda, yüz, göğüs ve karın bölgesinde istenmeyen tüylenme görülebilir.
  3. Göğüslerin küçülmesi veya gelişmemesi: Özellikle birincil amenore vakalarında, hormonların yetersiz salgılanması sonucu göğüs gelişimi olmayabilir.
  4. Baş ağrısı ve görme problemleri: Beyindeki hipofiz bezi tümörleri gibi nadir durumlarda baş ağrısı ve görme bozuklukları eşlik edebilir.
  5. Sivilcelenme: Hormonal dengesizlikler cilt problemlerine de yol açabilir.

Amenore Nedenleri

Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bazıları normaldir, bazıları ise ilacın yan etkisi veya tıbbi bir sorunun işareti olabilir.

1. Doğal Amenore

Hayatınızın normal seyri sırasında aşağıdaki gibi doğal nedenlerden dolayı amenore yaşayabilirsiniz:

  • Gebelik
  • Emzirme
  • Menopoz

2. Doğum Kontrol Hapları

Doğum kontrol hapı (oral kontraseptif) alan bazı kişilerde adet görülmeyebilir. Doğum kontrol haplarını bıraktıktan sonra bile, yumurtlamanın ve menstruasyonun normale dönmesi biraz zaman alabilir. Enjekte edilen veya implante edilen doğum kontrol ilaçları da bazı rahim içi cihaz türleri gibi amenoreye neden olabilir.

İlaçlar

Bazı ilaçlar adet dönemlerinin durmasına neden olabilir; bunlara aşağıdakiler de dahildir:

  • Antipsikotikler
  • Kanser kemoterapisi
  • Antidepresanlar
  • Kan basıncı ilaçları
  • Alerji ilaçları

3. Yaşam Tarzı Faktörleri

Bazen yaşam tarzı faktörleri amenoreye katkıda bulunur, örneğin:

  • Düşük vücut ağırlığı. Aşırı düşük vücut ağırlığı (normal ağırlığın yaklaşık %10’u), vücuttaki birçok hormonal fonksiyonu kesintiye uğratır ve potansiyel olarak yumurtlamayı durdurur. Anoreksiya veya bulimia gibi yeme bozukluğu olan kadınların bu anormal hormonal değişiklikler nedeniyle sıklıkla adetleri durur.
  • Aşırı egzersiz. Bale gibi sıkı eğitim gerektiren aktivitelere katılan kadınlar adet döngülerinin kesintiye uğradığını görebilirler. Düşük vücut yağı, stres ve yüksek enerji harcaması da dahil olmak üzere sporcularda regl dönemi kaybına katkıda bulunan çeşitli faktörler bir araya geliyor.
  • Stres. Zihinsel stres, beyninizin adet döngüsünü düzenleyen hormonları kontrol eden bölgesi olan hipotalamusunuzun işleyişini geçici olarak değiştirebilir. Sonuç olarak yumurtlama ve adet kanaması durabilir. Düzenli adet dönemleri genellikle stresiniz azaldıktan sonra devam eder.

4. Hormonal Dengesizlik

Aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok tıbbi problem türü hormonal dengesizliğe neden olabilir:

  • Polikistik over sendromu (PCOS). PKOS, normal adet döngüsünde görülen dalgalı seviyelerden ziyade, nispeten yüksek ve sürekli hormon seviyelerine neden olur.
  • Tiroid arızası. Aşırı aktif tiroid bezi (hipertiroidizm) veya az aktif tiroid bezi (hipotiroidizm), amenore de dahil olmak üzere adet düzensizliklerine neden olabilir.
  • Hipofiz tümörü. Hipofiz bezinizdeki kanserli olmayan (iyi huylu) bir tümör adetin hormonal düzenlenmesine müdahale edebilir.
  • Erken menopoz. Menopoz genellikle 50 yaş civarında başlar. Ancak bazı kadınlarda yumurtalıklardaki yumurta miktarı 40 yaşından önce azalır ve adet kanaması durur.

5. Yapısal Sorunlar

Cinsel organlarla ilgili problemler de amenoreye neden olabilir. Örnekler şunları içerir:

  • Rahim yara izi. Rahim zarında skar dokusunun oluştuğu bir durum olan Asherman sendromu, bazen dilatasyon ve küretaj (D&C), sezaryen veya rahim miyomlarının tedavisinden sonra ortaya çıkabilir. Rahim yara izi, rahim zarının normal oluşumunu ve dökülmesini önler.
  • Üreme organlarının eksikliği. Bazen fetal gelişim sırasında rahim, rahim ağzı veya vajina gibi üreme sisteminin eksik kısımlarına yol açan sorunlar ortaya çıkar. Üreme sistemi tam olarak gelişmediği için ileriki yaşlarda adet görmek mümkün değildir.
  • Vajinanın yapısal anormalliği. Vajinanın tıkanması görünür adet kanamasını engelleyebilir. Vajinada rahim ve rahim ağzından kan çıkışını engelleyen bir zar veya duvar mevcut olabilir.

Risk Faktörleri

Amenore riskinizi artırabilecek faktörler şunlardır:

  • Aile öyküsü. Ailenizdeki diğer kadınlar amenore yaşadıysa, bu soruna yatkınlığı kalıtsal olarak almış olabilirsiniz.
  • Yeme bozuklukları. Anoreksiya veya bulimia gibi bir yeme bozukluğunuz varsa riskiniz daha yüksektir.
  • Atletik Eğitim. Sıkı atletik antrenman amenore riskinizi artırabilir.
  • Bazı jinekolojik prosedürlerin geçmişi. Özellikle hamilelikle ilgili bir D&C geçirdiyseniz veya döngü elektrodiatermi eksizyon prosedürü (LEEP) olarak bilinen bir prosedür geçirdiyseniz, amenore gelişme riskiniz daha yüksektir.

Komplikasyonları

Adet görmeme nedenleri başka sorunlara da neden olabilir. Bunlar şunları içerir:

  • Kısırlık ve hamilelikle ilgili sorunlar. Yumurtlamazsanız ve adet dönemleriniz yoksa hamile kalamazsınız. Amenorenin nedeni hormon dengesizliği olduğunda, bu aynı zamanda düşük veya hamilelikle ilgili başka sorunlara da neden olabilir.
  • Psikolojik stres. Akranlarınızın aynı dönemi yaşamaması, özellikle yetişkinliğe geçiş yapan gençler için stresli olabilir.
  • Osteoporoz ve kardiyovasküler hastalık. Bu iki sorun yeterli östrojen eksikliğinden kaynaklanabilir. Osteoporoz kemiklerin zayıflamasıdır. Kardiyovasküler hastalıklar arasında kalp krizi ve kan damarları ve kalp kasındaki sorunlar yer alır.
  • Pelvik ağrısı. Adet görmemeye anatomik bir sorun neden oluyorsa bu durum pelvik bölgede ağrıya da neden olabilir.

Teşhisi

Randevunuz sırasında doktorunuz üreme organlarınızla ilgili herhangi bir sorun olup olmadığını kontrol etmek için pelvik muayene yapacaktır. Hiç adet görmediyseniz, doktorunuz ergenliğin normal değişikliklerini yaşayıp yaşamadığınızı görmek için göğüslerinizi ve cinsel organlarınızı inceleyebilir.

Karmaşık bir dizi hormonal problemin işareti olabilir. Altta yatan nedeni bulmak zaman alabilir ve birden fazla test yapılmasını gerektirebilir.

Testler

Aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli kan testleri gerekli olabilir:

  • Hamilelik testi. Bu muhtemelen doktorunuzun olası bir hamileliği dışlamak veya onaylamak için önerdiği ilk test olacaktır.
  • Tiroid fonksiyon testi. Kanınızdaki tiroid uyarıcı hormon (TSH) miktarının ölçülmesi, tiroidinizin düzgün çalışıp çalışmadığını belirleyebilir.
  • Yumurtalık fonksiyon testi. Kanınızdaki folikül uyarıcı hormon (FSH) miktarının ölçülmesi, yumurtalıklarınızın düzgün çalışıp çalışmadığını belirleyebilir.
  • Prolaktin testi. Prolaktin hormonunun düşük seviyeleri hipofiz bezi tümörünün bir işareti olabilir.
  • Erkeklik hormonu testi. Yüzünüzde kıllanma artışı ve ses kısıklığı yaşıyorsanız doktorunuz kanınızdaki erkeklik hormonu seviyesini kontrol etmek isteyebilir.

Hormon Meydan Okuma Testi

Bu test için, adet kanamasını tetiklemek için yedi ila 10 gün boyunca hormonal bir ilaç alırsınız. Bu testten elde edilen sonuçlar doktorunuza, östrojen eksikliği nedeniyle adet dönemlerinizin durup durmadığını söyleyebilir.

Görüntüleme Testleri

Belirti ve semptomlarınıza ve yaptırdığınız kan testlerinin sonuçlarına bağlı olarak doktorunuz bir veya daha fazla görüntüleme testi önerebilir:

  • Ultrason. Bu test, iç organların görüntülerini üretmek için ses dalgalarını kullanır. Hiç adet görmediyseniz doktorunuz üreme organlarınızda herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etmek için ultrason testi önerebilir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRI). MRI, vücuttaki yumuşak dokuların olağanüstü ayrıntılı görüntülerini üretmek için güçlü bir manyetik alana sahip radyo dalgalarını kullanır. Doktorunuz hipofiz tümörünü kontrol etmek için MRI isteyebilir .

Kapsam Testleri

Diğer testler belirli bir neden ortaya çıkarmazsa, doktorunuz rahiminizin içine bakmak için vajinanızdan ve rahim ağzınızdan ince, ışıklı bir kameranın geçirildiği bir test olan histeroskopi önerebilir.

Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)

Amenore Tedavisi

Amenore tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu ve amenorenin türüne göre belirlenir. İşte yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri:

1. Hormon Tedavisi

Hormonal dengesizlikler nedeniyle ortaya çıkan amenore vakalarında, östrojen ve progesteron tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, vücudun normal adet döngüsüne dönmesine yardımcı olabilir.

2. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Aşırı fiziksel aktivite veya yeme bozuklukları nedeniyle amenore gelişmişse, hastaların beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını gözden geçirmeleri gerekebilir. Yeterli beslenme ve dinlenme, vücudun hormon dengesini yeniden sağlamasına yardımcı olabilir.

3. Cerrahi Müdahale

Eğer amenorenin nedeni üreme organlarındaki yapısal bir anormallikse, cerrahi müdahale gerekebilir. Örneğin, rahimde yapışıklıklar veya tıkanıklıklar varsa, cerrahi olarak düzeltilebilir.

4. Psikolojik Destek

Stres veya yeme bozuklukları gibi psikolojik faktörler amenoreye yol açıyorsa, psikolojik destek ve terapi büyük önem taşır. Stres yönetimi ve yeme bozukluklarının tedavisi, adet döngüsünün geri dönmesine yardımcı olabilir.

Sonuç

Amenore, yani adet görememe, kadın sağlığı üzerinde ciddi etkileri olan bir durumdur. Belirtileri, birçok farklı sağlık sorununu işaret edebilir ve tedavi edilmediğinde hem fiziksel hem de psikolojik sonuçlar doğurabilir. Bu makalede amenore hakkında ele alınan bilgiler, sorunun temel nedenlerini, belirtilerini ve tedavi seçeneklerini kapsamlı bir şekilde ele alarak, kadınların bu konuda bilinçlenmelerini ve erken müdahalelerin önemini vurgulamıştır.

Amenore, hormonal dengesizliklerden, genetik faktörlere, stres gibi çevresel etkenlere kadar geniş bir spektrumda ortaya çıkabilir. Tedavi, temel nedeni belirlemeyi ve bu doğrultuda doğru tedavi yöntemlerini uygulamayı gerektirir. Örneğin, hormonal bozukluklar için doğum kontrol hapları veya hormon tedavileri önerilebilirken, stres kaynaklı amenore için psikolojik destek ve yaşam tarzı değişiklikleri gerekli olabilir. Ayrıca, diyabet veya tiroid problemleri gibi diğer sağlık sorunları da amenorenin altında yatan nedenler arasında olabilir ve bu durumlar tedavi edilmediğinde semptomları daha da kötüleştirebilir.

Erken teşhis, amenore tedavisinde kritik bir rol oynamaktadır. Adet düzensizliklerinin farkında olmak, bir kadın için kendi sağlığını koruma adına atılacak ilk adımdır. Düzenli jinekolojik muayeneler, hormon testleri ve ultrason gibi tanı yöntemleriyle, problemin kaynağı saptanabilir ve en uygun tedavi planı uygulanabilir. Bu nedenle, amenore belirtileri fark edildiğinde uzman bir hekime başvurmak önemlidir.

Tedavi süreci, hastanın bireysel durumuna ve amenorenin nedenine bağlı olarak özelleştirilmelidir. Tedavi başarısı, kişinin uyum sağlama yeteneğine ve önerilen tedaviye gösterdiği taahhüte bağlıdır. Hormon tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri, diyet düzenlemeleri ve psikolojik destek gibi yaklaşımlar, amenore tedavisinde etkili olabilir. Düzenli takipler ve doktor kontrolleri ile tedavi sürecinin izlenmesi, hastanın sağlığı için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, hastanın tedaviye olan katılımı ve motivasyonu, tedavi başarısını artırabilir.

Sonuç olarak, amenore karmaşık bir sağlık sorunudur ve tedavi süreci multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Kadınların adet düzensizlikleri konusunda farkındalıklarını artırmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almaları, sağlıklarını korumak için atılacak önemli adımlardan biridir. Her kadın, bedeninin işleyişini anlamalı ve adet döngüsündeki değişiklikleri dikkate almalıdır. Amenore, doğru tanı ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir ve kadınların yaşam kalitesini artırabilir.

Referanslar:

  1. Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)
  2. Baker, F. C., & Moran, L. J. (2016). “Primary and secondary amenorrhea.” Obstetrics and Gynecology Clinics of North America, 43(2), 253-265.
  3. Grumbach, M. M., & Styne, D. M. (2010). “Puberty and its disorders.” In Williams Textbook of Endocrinology, 11th ed. Elsevier.
  4. Glazier, J. D., & Sundaram, M. (2015). “Primary ovarian insufficiency.” Current Opinion in Endocrinology, Diabetes, and Obesity, 22(6), 455-460.
  5. Rosenfield, R. L., & Reiter, E. O. (2015). “Evaluation of the menstrual cycle: Can we define normal?” Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, 100(4), 1203-1213.
  6. Karatzas, T., et al. (2007). “Mechanisms of amenorrhea.” Trends in Endocrinology & Metabolism, 18(6), 246-253.
  7. Kumaran, K., & Tovey, S. (2006). “Approach to amenorrhea in adolescents and young adults.” Obstetrics and Gynecology, 107(1), 145-154.
  8. Maggiorini, M., & Zucker, N. L. (2013). “The physiology and pathophysiology of the female reproductive axis: A historical review.” Frontiers in Neuroendocrinology, 34(3), 177-185.
  9. Abbara, A., & Sinha, S. (2011). “Anatomic causes of amenorrhea.” Radiologic Clinics of North America, 49(5), 925-935.
  10. Brosens, I. A., & Brosens, J. J. (2011). “The endometrium in amenorrhea.” In Endometrium: Morphology, Physiology, and Diseases, Springer, 137-160.
  11. Jakubowska, A., et al. (2009). “Hyperprolactinemia and amenorrhea.” Archives of Medical Science, 5(1), 130-137.
  12. Beck-Peccoz, P., & Persani, L. (2006). “Prolactinomas and other causes of hyperprolactinemia.” Endocrine Reviews, 27(5), 485-525.
  13. Jansen, R. P. (2008). “The role of genetic factors in ovarian insufficiency.” Human Reproduction Update, 14(6), 607-614.
  14. Morin-Papunen, L., et al. (2012). “Genetic causes of primary ovarian insufficiency.” Frontiers in Endocrinology, 3, 91.
  15. Kauffman, A. S. (2013). “Central hypothyroidism and amenorrhea.” Nature Reviews Endocrinology, 9(2), 96-106.
  16. Zhang, Y., et al. (2012). “Hypothalamic amenorrhea: Evaluation and management.” Journal of Endocrinology, 214(3), 291-300.
  17. Fertility Experts (2010). “Amenorrhea: Evaluation and management.” Journal of Obstetrics and Gynaecology Research, 36(4), 669-678.
  18. Marty, A., et al. (2015). “Functional hypothalamic amenorrhea.” Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, 100(4), 911-919.
  19. Khalil, M. K., et al. (2008). “Premature ovarian insufficiency: Current perspectives.” Journal of Clinical Medicine Research, 1(3), 126-135.
  20. Toth, T. L., & Sipe, T. A. (2011). “Exercise-induced amenorrhea.” Sports Medicine, 41(9), 703-712.
  21. Müller, M., et al. (2014). “Management of amenorrhea in athletes.” Current Sports Medicine Reports, 13(2), 131-139.
  22. Turesky, T. K., et al. (2010). “Thyroid disorders and their impact on menstruation.” Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, 95(5), 2329-2337.
  23. Saenger, P., et al. (2008). “The diagnosis and treatment of central hypogonadism.” Endocrine Reviews, 29(2), 236-309.
  24. Windsor, L., & Conway, G. S. (2009). “Polycystic ovary syndrome and its management.” Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism, 23(6), 791-800.
  25. Lebel, E., et al. (2007). “Evaluation of pituitary tumors and amenorrhea.” Trends in Endocrinology & Metabolism, 18(1), 19-24.
  26. Pralong, F. P., & Bouchard, P. (2014). “Pituitary disorders and amenorrhea.” Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, 99(8), 2711-2718.
  27. Holl, R. B., & Glazer, L. (2012). “The role of stress in hypothalamic amenorrhea.” Current Opinion in Endocrinology, Diabetes, and Obesity, 19(3), 190-197.
  28. Kinnunen, P. H., et al. (2009). “Amenorrhea as a complication of anorexia nervosa.” European Eating Disorders Review, 17(5), 317-327.
  29. Meikle, A. W., et al. (2010). “Role of imaging in the diagnosis of amenorrhea.” Trends in Endocrinology & Metabolism, 21(1), 28-34.
  30. Nordenskjold, A., et al. (2009). “Genetic factors in female reproductive health: A systematic review.” Human Reproduction Update, 15(1), 15-29.
  31. Hirschberg, A. L., & Sundström-Poromaa, I. (2013). “Amenorrhea and menopause: What we know.” Current Opinion in Endocrinology, Diabetes, and Obesity, 20(3), 199-205.
  32. Popovic, D., et al. (2012). “Primary ovarian insufficiency: Genetic causes and clinical phenotypes.” European Journal of Human Genetics, 20(6), 672-678.
  33. Stewart, S., et al. (2015). “Functional hypothalamic amenorrhea: Clinical challenges and current strategies.” Endocrinology, 156(6), 1978-1988.
  34. Hughes, E. G., & Kauffman, A. S. (2015). “Central hypothyroidism and the hypothalamic-pituitary-ovarian axis.” Endocrine Reviews, 36(5), 597-629
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/

Amenore: 5 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Adet Görememe)

Sağlık Bilgisi Paylaş !