Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)

100 / 100

Amenore, kadınlarda adet döngüsünün kesilmesi veya hiç başlamaması durumunu ifade eden tıbbi bir terimdir. Bu durum, kadın sağlığı açısından önemli bir gösterge olup, altta yatan birçok farklı nedeni olabilir. Genellikle iki ana türü vardır: Primer amenore, bir kadının 16 yaşına kadar hiç adet görmemesi durumunda ortaya çıkar. Sekonder amenore ise, düzenli adet gören bir kadının en az üç ay boyunca adet görmemesi ile karakterizedir. Bu durum, hormonal dengesizliklerden genetik faktörlere, yaşam tarzı değişikliklerinden psikolojik etkenlere kadar geniş bir yelpazede nedenlerle ilişkili olabilir.

Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)

Kadınlarda adet döngüsü, üreme sağlığının yanı sıra genel sağlığın da bir göstergesidir. Bu nedenle, bu durum, sadece üreme sistemiyle ilgili problemleri değil, aynı zamanda genel sağlık durumunu da işaret edebilir. Özellikle sekonder amenore, hormonal dengesizlikler, tiroid bozuklukları, polikistik over sendromu (PCOS), yoğun egzersiz ve beslenme bozuklukları gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Primer amenore ise genellikle genetik ve yapısal anomalilerle ilişkilendirilir. Amenore, erken tanı ve tedavi ile çözüme kavuşturulabilir ve tedavi edilmediğinde uzun vadeli sağlık problemlerine yol açabilir.

Kadın sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Adet döngüsünün olmaması, hem fiziksel hem de duygusal açıdan ciddi sorunlar yaratabilir. Örneğin, sekonder amenore yaşayan bir kadın, hormonal dengesizlikler nedeniyle osteoporoz gibi uzun vadeli sağlık sorunları riskiyle karşı karşıya kalabilir. Ayrıca, bu durumun neden olduğu stres ve kaygı, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Primer amenore ise, genellikle ergenlik döneminde fark edilir ve bu dönemde genç kızların cinsiyet kimlikleri ve beden algıları üzerinde derin bir etkisi olabilir.

Bu makalede, amenore türleri, nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Kadın sağlığı açısından büyük önem taşıyan bu konunun anlaşılması, hem bireysel hem de toplumsal farkındalığın artırılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, konu ile ilgili doğru bilgiye sahip olmak, bu durumdan etkilenen bireylerin zamanında ve uygun tedaviye ulaşmalarını sağlar. Bu makalede, bilimsel araştırmalar ve klinik çalışmalar ışığında kapsamlı bilgi sunulacaktır.

Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)

Amenore Türleri

1. Primer Amenore

Genç kızlarda ergenlik döneminde adet kanamasının başlamaması durumudur. Genellikle 16 yaşına kadar adet görmemiş olan kızlar için bu tanı konur. Primer amenorenin nedenleri genetik, hormonal ve yapısal olabilir. Örneğin, Turner sendromu veya Mullerian agenezis gibi genetik durumlar, cinsel gelişiminin normal seyrini engelleyerek primer amenoreye yol açabilir. Hormonal nedenler arasında ise hipotalamik veya hipofiz bezindeki işlev bozuklukları yer alır. Yapısal anomaliler ise uterus veya vajinanın gelişimindeki sorunlarla ilgili olabilir.

Primer amenore tanısı konan genç kızların çoğunda bu durum, doğuştan gelen veya ergenlik döneminde ortaya çıkan genetik ve anatomik anormalliklerle ilişkilidir. Bu nedenle, tanı sürecinde genetik testler, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme gibi yöntemler kullanılır. Tedavi ise genellikle altta yatan nedenin düzeltilmesine yöneliktir. Örneğin, hormonal bozukluklarda hormon replasman tedavisi uygulanırken, yapısal sorunlarda cerrahi müdahaleler gerekebilir.

2. Sekonder Amenore

Daha önce düzenli adet gören bir kadının, en az üç ay boyunca adet görmemesi durumudur. Bu durumun başlıca nedenleri arasında hormonal dengesizlikler, polikistik over sendromu (PCOS), aşırı kilo kaybı veya kilo alımı, stres, tiroid bozuklukları ve hipofiz tümörleri yer alır. Genellikle altta yatan başka bir sağlık sorununun belirtisi olarak ortaya çıkar.

Sekonder amenorede, tedavi süreci altta yatan nedene bağlıdır. Örneğin, PCOS nedeniyle oluşan amenorede hormonal tedavi uygulanabilirken, stres veya aşırı egzersiz kaynaklı amenorede yaşam tarzı değişiklikleri önerilebilir. Tanı sürecinde kan testleri, ultrason ve diğer görüntüleme yöntemleri kullanılır. Altta yatan nedenin doğru bir şekilde tespit edilmesi, tedavi başarısı için kritik öneme sahiptir.

Amenore Nedenleri Nelerdir?

Amenorenin birçok farklı nedeni olabilir ve bu nedenler genellikle türüne göre değişiklik gösterir.

1. Anatomik Nedenler

Amenorenin primer formunda genellikle anatomik bozukluklar öne çıkar. Bu bozukluklar, adet kanının dışarı atılmasını engelleyen veya üreme organlarının gelişimini etkileyen sorunları içerir.

  • Mülleriyan Anomaliler: Doğuştan gelen bu sorunlar rahmin, vajinanın ya da her ikisinin yokluğu veya yetersiz gelişimiyle ilişkilidir (örneğin, Rokitansky-Küster-Hauser sendromu).
  • Vajinal Septum: Vajinada bir bariyer oluşturan doğuştan bir durum, adet kanının dışarı atılmasını engelleyebilir.
  • Himen Imperforatus (Kapanmış Himen): Himenin tamamen kapalı olması adet kanının çıkışını engelleyerek, primer amenoreye neden olabilir.
  • Rahim İç Anomalileri: Rahim yapısında veya iç tabakasında sorunlar (örneğin Asherman sendromu) sekonder amenoreye neden olabilir.

2. Hormonal Dengesizlikler

Hormonal sistemin işleyişindeki bozukluklar, hem primer hem de sekonder türlerinin en yaygın nedenlerindendir.

  • Hipotalamik Fonksiyon Bozuklukları: Hipotalamus, hormonal döngülerin düzenlenmesinde kilit bir role sahiptir. Stres, hızlı kilo kaybı, aşırı egzersiz veya anoreksiya nervoza gibi durumlar hipotalamusun fonksiyonunu bozabilir.
  • Hipofiz Bezi Hastalıkları: Hipofiz adenomu (prolaktinoma) veya hipofiz bezinin diğer disfonksiyonları, luteinizan hormon (LH) ve folikül stimüle edici hormon (FSH) salınımını bozarak yol açabilir.
  • Polikistik Over Sendromu (PCOS): Yumurtlamanın düzensiz olması veya hiç olmaması durumuna neden olan bu sendrom, genellikle sekonder amenore ile ilişkilidir.
  • Erken Yumurtalık Yetmezliği: Yumurtalık rezervinin beklenenden daha erken tükenmesi durumunda hormonal döngüler bozulur ve adet durabilir.
  • Tiroid Bozuklukları: Hipotiroidizm (tiroid hormonlarının azlığı) veya hipertiroidizm (tiroid hormonlarının fazlalığı), adet düzenini etkileyerek neden olabilir.

3. Genetik ve Kromozomal Nedenler

Genetik ve kromozomal anormallikler genellikle primer amenoreye neden olur.

  • Turner Sendromu (45,X): X kromozomunun eksikliği nedeniyle yumurtalıkların normal gelişememesi, adet döngüsünün başlamamasına yol açar.
  • Androjen Duyarsızlık Sendromu: Genetik olarak erkek (XY) kromozom düzenine sahip bireylerde vücudun androjenlere yanıt verememesi nedeniyle dişi dış genital yapılar oluşur, ancak adet döngüsü gerçekleşmez.
  • Kallmann Sendromu: Koku duyusunun azalmasıyla birlikte gonadotropin salınımının bozulması sonucu hipogonadizm ve primer amenore görülür.
  • Savunmasız X Sendromu (Fragile X): Genetik bir bozukluk olan bu durum, erken yumurtalık yetmezliği ve amenoreyle ilişkilidir.

4. Stres ve Psikolojik Faktörler

Psikolojik stres, hipotalamus-hipofiz-yumurtalık eksenini baskılayarak adet döngüsünü bozabilir.

  • Yoğun stresli yaşam olayları (örneğin, kayıp, iş değişikliği, ciddi travmalar).
  • Yeme bozuklukları (anoreksiya nervoza veya bulimiya nervoza).
  • Kronik depresyon veya kaygı bozuklukları.

Stres kaynaklı amenore, genellikle geçici olup stres düzeyi azaldığında adet döngüsü yeniden başlar.

5. Aşırı Egzersiz ve Düşük Vücut Yağı

Yoğun fiziksel aktivite veya düşük vücut yağı, hormon seviyelerini etkileyerek amenoreye yol açabilir.

  • Atlet Triadı Sendromu: Düşük enerji alımı, adet düzensizliği ve düşük kemik yoğunluğuyla karakterize bu durum, özellikle profesyonel sporcularda yaygındır.
  • Düşük Vücut Yağ Oranı: Menstrüel döngü için gerekli olan östrojen üretimi, yeterli yağ dokusu olmadığında azalır.

Aşırı egzersiz ve düşük enerji alımı nedeniyle vücut, üreme sistemini enerji tüketimini azaltmak için baskılayabilir.

6. İlaçlar ve Tıbbi Tedaviler

Bazı ilaçlar ve tıbbi tedaviler de amenoreye yol açabilir.

  • Doğum Kontrol Hapları: Hormonal doğum kontrol yöntemleri, adet döngüsünü baskılayarak geçici amenoreye neden olabilir.
  • Kemoterapi ve Radyoterapi: Özellikle kanser tedavisi sırasında kullanılan bu yöntemler, yumurtalık fonksiyonlarına zarar vererek amenoreye yol açabilir.
  • Antipsikotik ve Antidepresan İlaçlar: Bu ilaçlar dopamin ve prolaktin seviyelerini etkileyerek hormonal dengesizliklere neden olabilir.

7. Sistemik Hastalıklar

Bazı sistemik hastalıklar, adet döngüsünü etkileyerek amenoreye neden olabilir.

  • Kronik Hastalıklar: Diyabet, Crohn hastalığı veya böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklar hormon düzenini bozabilir.
  • Cushing Sendromu: Kortizol hormonunun aşırı üretimi, hipotalamus-hipofiz-yumurtalık eksenini etkileyerek amenoreye neden olabilir.
  • Şiddetli Anemi veya Beslenme Eksiklikleri: Vücudun enerji rezervlerinin yetersiz olduğu durumlarda üreme fonksiyonları geçici olarak durabilir.

8. Hamilelik ve Emzirme

Sekonder amenorenin en yaygın nedenlerinden biri hamileliktir. Hamilelik sırasında adet döngüsü doğal olarak durur. Emzirme sırasında ise prolaktin hormonu seviyelerindeki artış, yumurtlamayı baskılayarak geçici amenoreye neden olabilir.

  • Hamilelik: Herhangi bir sekonder amenore durumunda öncelikle hamilelik testi yapılmalıdır.
  • Laktasyonel Amenore: Emziren annelerde doğal bir süreç olan bu durum, prolaktin hormonu salınımıyla ilişkilidir ve genellikle emzirme sona erdiğinde düzelir.

Amenore Tanısı Nasıl Konulur?

Amenore, kadınlarda adet döngüsünün olmaması veya durması olarak tanımlanır ve genellikle altta yatan bir nedenin belirlenmesini gerektirir. Amenore tanısı, dikkatli bir anamnez alma, fizik muayene ve laboratuvar testlerinin değerlendirilmesiyle konur. Tanı süreci, primer (ilk adet görme yaşı geldiği halde hiç adet görmemiş) veya sekonder (normal bir adet döngüsünden sonra adetin durması) amenore türünün ayırt edilmesine dayanır. Her iki durumda da altta yatan nedenler farklı olabileceği için detaylı bir yaklaşım gereklidir.

1. Anamnez ve Tıbbi Öykü

Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın ayrıntılı tıbbi öyküsünün alınmasıdır. Bu süreçte aşağıdaki noktalar üzerinde durulur:

  • Adet Öyküsü: İlk adet yaşı (menarş), adet döngüsünün düzenliliği, son adet tarihi ve adetin ne zamandır kesildiği.
  • Büyüme ve Gelişim: Ergenlik dönemindeki büyüme hızı, meme gelişimi, kıllanma gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin durumu.
  • Kilo Değişiklikleri: Hızlı kilo kaybı veya kilo alımı, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyi.
  • Tıbbi Geçmiş: Kronik hastalıklar, endokrin bozukluklar (örneğin hipotiroidi veya hiperprolaktinemi), geçirilmiş enfeksiyonlar veya cerrahi müdahaleler.
  • Psikolojik Durum: Stres, kaygı veya depresyon gibi psikolojik faktörlerin varlığı.
  • İlaç Kullanımı: Hormonal kontraseptifler, antipsikotik ilaçlar veya diğer ilaçların kullanımı.

2. Fizik Muayene

Fizik muayene, nedeni belirlemede kritik öneme sahiptir. Muayenede şunlar değerlendirilir:

  • İkincil Cinsiyet Özellikleri: Meme gelişimi ve pubik kıllanma durumuna bakılarak ergenlik süreci değerlendirilir.
  • Vücut Kitle İndeksi (VKİ): Anoreksiya nervoza gibi düşük kilo ile ilişkili nedenlerin araştırılması.
  • Dış Genital ve Pelvik Muayene: Vajinal ve uterin anomalilerin tespiti için dış genital organların incelenmesi.
  • Tiroid ve Endokrin Muayenesi: Tiroid bezi büyüklüğü (guatr), tüylenme (hirsutizm) ve akne gibi endokrin belirtilerin varlığı.
  • Nörolojik Değerlendirme: Görme kaybı, baş ağrısı gibi hipofiz tümörü belirtilerinin varlığı.

3. Laboratuvar Testleri

Laboratuvar testleri, amenorenin nedenini belirlemek için önemli bir adımdır. Bu testler, hormonal dengenin değerlendirilmesini ve spesifik nedenlerin dışlanmasını sağlar:

  • Gebelik Testi (hCG): Sekonder amenore durumunda ilk yapılması gereken testtir. Gebelik olasılığı ekarte edilmelidir.
  • Serum Hormon Seviyeleri:
    • FSH ve LH (Folikül Uyarıcı Hormon ve Luteinize Edici Hormon): Yumurtalık fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır. Yüksek FSH ve LH seviyeleri primer over yetmezliğini gösterebilir.
    • Prolaktin: Hiperprolaktinemi durumunda prolaktin seviyesi yükselir ve bu hipofiz tümörlerinin göstergesi olabilir.
    • Tiroit Fonksiyon Testleri: TSH ve serbest T4 seviyeleri, hipotiroidi veya hipertiroidiyi değerlendirmek için kullanılır.
    • Testosteron ve DHEAS: Polikistik over sendromu (PCOS) veya adrenal kaynaklı bir androgen fazlalığını değerlendirmek için bakılır.
  • Östrojen Seviyesi: Düşük östrojen seviyesi hipotalamik amenore veya over yetmezliği gibi durumlara işaret edebilir.

4. Görüntüleme Yöntemleri

Görüntüleme yöntemleri, anatomik veya yapısal bir sorun olup olmadığını değerlendirmek için kullanılır:

  • Pelvik Ultrasonografi: Uterus ve overlerin anatomik yapısının incelenmesi, polikistik overlerin varlığını tespit etmek için temel bir yöntemdir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Hipofiz bezi veya merkezi sinir sistemi ile ilişkili lezyonların değerlendirilmesi için kullanılır.
  • Histerosalpingografi veya Sonohisterografi: Müllerian agenezi veya Asherman sendromu gibi uterin anomalilerin tespiti için yapılabilir.

5. Tanısal Testler

  • Progestin Testi: Östrojen varlığını ve endometrial fonksiyonu değerlendirmek için kullanılır. Progestin verilmesiyle çekilme kanaması olması, hipotalamo-hipofiz-over aksının çalıştığını gösterir.
  • GnRH Stimülasyon Testi: Hipofiz bezinin FSH ve LH üretimini değerlendirir. Hipotalamik veya hipofizer nedenlerin ayrımında kullanılır.
  • Karyotip Analizi: Primer amenore durumunda Turner sendromu gibi kromozomal anormallikleri tespit etmek için yapılır.

6. Ayırıcı Tanı

Tanı sürecinde, diğer olası nedenleri dışlamak önemlidir.

  • Primer Amenore:
    • Genetik veya kromozomal bozukluklar (örneğin Turner sendromu).
    • Müllerian agenezi veya diğer doğumsal anomaliler.
    • Fonksiyonel hipotalamik amenore.
  • Sekonder Amenore:
    • Polikistik over sendromu (PCOS).
    • Hiperprolaktinemi.
    • Hipotalamik disfonksiyon.
    • Prematür over yetmezliği.
    • Asherman sendromu (uterin sineşi).

7. Psikolojik ve Yaşam Tarzı Faktörleri

Psikolojik stres, yoğun fiziksel egzersiz ve yetersiz beslenme gibi faktörler, özellikle hipotalamik amenoreye neden olabilir. Bu nedenle tanı sürecinde hastanın yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve psikolojik durumu detaylı bir şekilde değerlendirilir.

8. Tanı Kriterlerinin Belirlenmesi

Son olarak, elde edilen tüm bilgiler bir araya getirilerek tanı konulur. Tanı, genellikle birden fazla uzmanlık dalının (endokrinoloji, jinekoloji, radyoloji) birlikte çalışmasıyla konur. Tanı sürecinin amacı, altta yatan nedenin doğru bir şekilde belirlenmesi ve uygun tedavi planının oluşturulmasıdır.

Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)

Amenore Tedavisi Nasıl Yapılır?

Amenore tedavisi, durumun nedenine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale yer alır. Tedavi planı, aşağıdaki faktörlere göre belirlenir:

  1. Hormonal Tedavi:
    • Hormon replasman tedavisi (HRT)
    • Doğum kontrol hapları
    • PCOS tedavisinde anti-androjenler
  2. Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
    • Dengeli beslenme ve yeterli kalori alımı
    • Stres yönetimi teknikleri
    • Egzersiz programlarının düzenlenmesi
  3. Cerrahi Müdahale:
    • Yapısal anormalliklerin düzeltilmesi (örneğin, uterus veya vajinadaki anomaliler)
    • Hipofiz tümörlerinin çıkarılması
  4. Psikolojik Destek ve Danışmanlık:
    • Anksiyete ve depresyon tedavisi
    • Yeme bozuklukları için terapi

Tedavi sürecinde, hastanın tedaviye yanıtı düzenli olarak izlenir ve gerektiğinde tedavi planı yeniden gözden geçirilir. Amenore tedavisinde erken tanı ve müdahale, uzun vadeli sağlık sorunlarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

Amenore ile İlgili Güncel Araştırmalar ve Gelişmeler

Kadın sağlığı üzerinde ciddi etkileri olan bir durum olduğundan, bu alanda yapılan araştırmalar büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar, genetik nedenler, hormonal dengesizliklerle ilişkisi ve tedavi yöntemleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle genetik araştırmalar, primer amenore ile ilişkili yeni genetik mutasyonların keşfini sağlamıştır. Bu buluşlar, primer amenorenin daha iyi anlaşılmasını ve genetik danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesini mümkün kılmaktadır.

Ayrıca, polikistik over sendromu ile arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, bu hastalığın yönetimi ve tedavisi için yeni yaklaşımlar sunmaktadır. Yaşam tarzı değişikliklerinin ve diyet programlarının amenore üzerindeki etkileri de kapsamlı bir şekilde araştırılmaktadır. Bu çalışmalar, kişiye özel tedavi planlarının oluşturulmasına olanak tanıyarak, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir.

Sonuç

Kadın sağlığını doğrudan etkileyen ve birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen karmaşık bir durumdur. Hem primer hem de sekonder amenore, kadınların fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Erken tanı ve uygun tedavi yöntemleri ile bu durumun yönetimi mümkündür. Kadınların, adet döngülerinde yaşadıkları herhangi bir düzensizliği dikkate alarak sağlık profesyonellerine başvurmaları önemlidir. Bu makalede, amenore türleri, nedenleri, tanı ve tedavi yöntemleri kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca, bu alandaki güncel araştırma ve gelişmeler de incelenmiştir. Kadın sağlığının korunması ve sorunların çözümü için bilinçli bir yaklaşım benimsemek, bireylerin yaşam kalitesini artıracaktır.

Referanslar:

  1. Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)
  2. Speroff, L., & Fritz, M. A. (2010). Clinical Gynecologic Endocrinology and Infertility. Lippincott Williams & Wilkins.
  3. Gordon, C. M., & Lebovic, D. I. (2019). Amenorrhea: A Systematic Approach to Diagnosis and Management. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 104(3), 531-543.
  4. De Sanctis, V., & Soliman, A. (2016). An approach to the diagnosis and management of amenorrhea in adolescence. Acta Biomed, 87(1), 5-17.
  5. Popat, V. B., & Calis, K. A. (2008). Disorders of Puberty and Amenorrhea. Endocrinology and Metabolism Clinics, 37(3), 579-607.
  6. Klein, D. A., & Poth, M. A. (2013). Amenorrhea: An approach to diagnosis and management. American Family Physician, 87(10), 781-788.
  7. Reindollar, R. H. (2003). Primary amenorrhea: A systematic approach to diagnosis. Obstetrics and Gynecology Clinics of North America, 30(2), 287-304.
  8. Falcone, T., & Flyckt, R. (2017). Clinical Management of Amenorrhea. Gynecology and Obstetrics (Stuttgart), 130(3), 221-230.
  9. Hillman, T., & Zipes, D. P. (2015). Cardiovascular concerns in women with amenorrhea. Circulation, 131(3), 225-227.
  10. Hunter, M. H., & Sterrett, J. J. (2000). Polycystic ovary syndrome: it’s not just infertility. American Family Physician, 62(5), 1079-1088.
  11. Misra, M., & Klibanski, A. (2014). Endocrine consequences of anorexia nervosa. The Lancet Diabetes & Endocrinology, 2(7), 581-592.
  12. Legro, R. S., & Rueda, J. R. (2005). Polycystic ovary syndrome: long-term consequences. Current Opinion in Endocrinology, Diabetes and Obesity, 12(6), 256-263.
  13. Nelson, L. M. (2009). Primary ovarian insufficiency. New England Journal of Medicine, 360(6), 606-614.
  14. Goodman, N. F., & Cobin, R. H. (2016). American Association of Clinical Endocrinologists medical guidelines for clinical practice for the diagnosis and treatment of menopause. Endocrine Practice, 22(10), 1155-1160.
  15. Warren, M. P., & Perlroth, N. E. (2001). The effects of intense exercise on the female reproductive system. Journal of Endocrinology, 170(1), 3-11.
  16. Frisch, R. E. (1980). Delayed menarche and amenorrhea in ballet dancers. New England Journal of Medicine, 303(1), 17-22.
  17. Practice Committee of the American Society for Reproductive Medicine. (2008). Current evaluation of amenorrhea. Fertility and Sterility, 90(5), S219-S225.
  18. American College of Obstetricians and Gynecologists. (2017). Committee Opinion No. 728: Amenorrhea. Obstetrics & Gynecology, 130(4), e168-e173.
  19. Ibanez, L., & de Zegher, F. (2006). Low-dose flutamide–metformin therapy for hyperinsulinemic hyperandrogenism and/or hirsutism in non-obese adolescents and women. Human Reproduction Update, 12(3), 243-252.
  20. Barbieri, R. L. (2014). Polycystic ovary syndrome (PCOS). UpToDate
  21. Feingold, K. R., & Anawalt, B. (2016). Endocrinology of Pregnancy. In Endotext [Internet]. MDText.com, Inc.
  22. Jonard, S., & Dewailly, D. (2004). The follicular excess in polycystic ovaries, due to intra‐ovarian hyperandrogenism, may be the main culprit for follicular arrest. Human Reproduction Update, 10(2), 107-117.
  23. Dewailly, D., & Robin, G. (2011). New criteria for the definition of polycystic ovarian syndrome: Application in adolescent girls. Journal of Pediatric and Adolescent Gynecology, 24(6), 365-371.
  24. Maheshwari, A., & Bhattacharya, S. (2010). Obstetric outcome in women with polycystic ovarian syndrome. BJOG: An International Journal of Obstetrics & Gynaecology, 117(6), 717-726.
  25. Khan, M. J., & Ullah, A. (2019). Genetic basis of polycystic ovary syndrome (PCOS): Current perspectives. The Application of Clinical Genetics, 12, 249-260.
  26. Wiersinga, W. M. (2014). Thyroid hormone replacement therapy. Hormones (Athens), 13(1), 30-52.
  27. Lewiecki, E. M., & Gordon, C. M. (2009). Clinical practice guidelines for the diagnosis and treatment of postmenopausal osteoporosis. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 94(3), 355-368.
  28. Yildiz, B. O., & Goodarzi, M. O. (2012). Endocrine and metabolic aspects of polycystic ovary syndrome. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 41(1), 1-20.
  29. Hardiman, P., & Pillay, O. C. (2003). Polycystic ovary syndrome and endometrial carcinoma. The Lancet, 361(9371), 1818-1819.
  30. McCartney, C. R., & Marshall, J. C. (2016). Clinical practice. Polycystic ovary syndrome. New England Journal of Medicine, 375(1), 54-64.
  31. Azziz, R., & Carmina, E. (2006). The Androgen Excess and PCOS Society criteria for the polycystic ovary syndrome: the complete task force report. Fertility and Sterility, 91(2), 456-488.
  32. Fauser, B. C., & Tarlatzis, B. C. (2012). Consensus on women’s health aspects of polycystic ovary syndrome (PCOS): the Amsterdam ESHRE/ASRM-sponsored 3rd PCOS Consensus Workshop Group. Fertility and Sterility, 97(1), 28-38.
  33. https://scholar.google.com/
  34. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/

Amenore Nedir? 8 Nedeni, Tanısı Ve Tedavisi (Adet Görmeme)