Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB) V2.1

100 / 100

Hepatit B, karaciğeri hedef alan, bulaşıcı ve tehlikeli bir enfeksiyon hastalığıdır. Hepatit B virüsü (HBV) nedeniyle ortaya çıkan bu hastalık, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. HBV, enfekte kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşarak akut veya kronik enfeksiyona yol açabilir. Özellikle kronik hepatit B enfeksiyonu, karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, yaklaşık 296 milyon kişi kronik hepatit B ile yaşamaktadır ve her yıl 820.000 kişi bu hastalıktan ölmektedir. Bu nedenle, hepatit B aşısı, bu ölümcül hastalığın önlenmesinde en etkili yollardan biri olarak kabul edilmektedir.

Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB) V2.1

Hepatit B aşısı, 1982 yılında geliştirilen ve dünya genelinde yaygın olarak kullanılan güvenli ve etkili bir aşıdır. Bağışıklık sistemini uyararak vücudun HBV’ye karşı koruyucu antikorlar üretmesini sağlar. Aşı sayesinde bireyler, enfeksiyon riskinden korunurken toplum bağışıklığı (sürü bağışıklığı) da desteklenir. Özellikle risk gruplarında, yani sağlık çalışanları, kronik hastalar ve bağışıklığı baskılanmış bireylerde aşının önemi daha da artar. Ayrıca, anneden bebeğe bulaşmanın önlenmesi amacıyla yenidoğanlara aşı yapılması, hastalığın yayılmasını kontrol altında tutmak açısından büyük bir önem taşır.

Hepatit B virüsüyle enfekte olan kişilerin önemli bir kısmı asemptomatik olup, hastalık sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Akut hepatit B enfeksiyonu, çoğu zaman kendiliğinden iyileşebilse de bazı durumlarda kronikleşme riski taşır. Çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonlarda kronikleşme oranı daha yüksektir; bu nedenle erken yaşta aşılamanın önemi büyüktür. Dünya çapında uygulanan ulusal aşılama programları, hepatit B enfeksiyonunun görülme sıklığını büyük ölçüde azaltmıştır. Ancak, hala bazı bölgelerde aşıya erişim sorunları ve farkındalık eksikliği nedeniyle hastalık yayılmaya devam etmektedir.

Bu makalede, hepatit B aşısının önemi, kimlerin aşılanması gerektiği, aşının etkililiği ve olası yan etkileri üzerinde durulacaktır. Ayrıca, küresel aşılama politikaları ve aşı uygulamalarındaki güncel gelişmeler incelenecektir. Hepatit B aşısı hakkında kapsamlı bilgi sağlamak, bireylerin ve sağlık çalışanlarının farkındalığını artırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bu makale, sağlık politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunacak ve toplumsal bağışıklığın güçlendirilmesi için aşılamanın ne kadar hayati olduğunu vurgulayacaktır.

Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB)

Hepatit B Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Hepatit B, HBV (Hepatitis B Virus) olarak bilinen bir virüsün neden olduğu, karaciğerde enfeksiyona yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. Enfeksiyon, akut ve kronik olmak üzere iki formda görülebilir. Akut hepatit B, kısa süreli bir hastalık olarak ortaya çıkar ve genellikle birkaç hafta içinde iyileşir. Ancak bazı vakalarda hastalık kronikleşebilir ve bu durum, ömür boyu süren ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kronik hepatit B, siroz (karaciğerin yara dokusuyla kaplanması) ve hepatosellüler karsinom (karaciğer kanseri) riskini artırır.

Hepatit B’nin bulaşma yolları oldukça çeşitlidir. En yaygın bulaşma şekilleri şunlardır:

  • Kan ve Kan Ürünleri Yoluyla Bulaşma: Enfekte kişinin kanıyla temas, virüsün bulaşmasına neden olabilir. Sterilize edilmemiş tıbbi ekipmanların kullanımı, güvenli olmayan kan nakilleri veya damar içi uyuşturucu kullanımında iğne paylaşımı, yaygın bulaş yolları arasındadır. Sağlık çalışanları da meslekleri gereği kan yoluyla bulaşma riski altındadır.
  • Cinsel Yolla Bulaşma: Korunmasız cinsel ilişki sırasında HBV, enfekte kişinin vücut sıvıları yoluyla bulaşabilir. Çok eşlilik ve korunmasız cinsel temas, hepatit B bulaşma riskini artırır.
  • Anneden Bebeğe Bulaşma (Perinatal Geçiş): Hepatit B virüsü, enfekte anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilir. Bu durum, bebeklerde kronik enfeksiyon gelişme riskini artırdığı için önleyici aşılamanın önemi büyüktür. Doğumdan hemen sonra yapılan hepatit B aşısı ve immünoglobulin (HBIG) enjeksiyonu, anneden bebeğe bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır.
  • Yakın Temas ve Vücut Sıvıları Yoluyla Bulaşma: Hepatit B, tükürük, ter, semen ve vajinal sıvılar gibi vücut sıvıları yoluyla da bulaşabilir. Ancak günlük sosyal temaslar, öpüşme veya aynı ortamda bulunma gibi durumlarda bulaşma olasılığı düşüktür.

Hepatit B’nin yayılmasını önlemek için erken teşhis ve tedavi kadar aşılama da büyük önem taşır. Özellikle bebekler ve risk altındaki bireylerin aşılanması, hastalığın kontrol altına alınmasında hayati bir rol oynar. Bunun yanı sıra, bağışıklığı baskılanmış hastalar, diyaliz hastaları, sağlık çalışanları ve çok eşli kişiler gibi grupların düzenli olarak hepatit B aşısı yaptırması önerilmektedir.

Hepatit B Aşısının Önemi

Hepatit B aşısı, bireylerin hem kendi sağlıklarını hem de toplum sağlığını korumaları için en etkili önlemlerden biridir. Bu aşı, bağışıklık sistemini uyararak HBV’ye karşı koruyucu antikorlar üretimini sağlar ve enfeksiyon riskini büyük ölçüde azaltır. Hepatit B virüsü, karaciğerde kalıcı hasara yol açabileceğinden, özellikle kronik enfeksiyonun önlenmesi halk sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hepatit B’nin yayılmasını önlemek için doğumdan itibaren aşılama yapılmasını önermekte ve birçok ülke bu politikayı benimsemektedir.

Aşının Küresel Halk Sağlığına Katkıları

Hepatit B aşısı, uygulandığı ülkelerde hastalık yükünü önemli ölçüde azaltmıştır. Örneğin, Tayvan ve Güney Kore gibi ülkelerde çocukluk döneminde hepatit B aşısının yaygınlaştırılması, kronik enfeksiyon oranlarını ve karaciğer kanseri vakalarını büyük ölçüde düşürmüştür. Benzer şekilde, Türkiye’de de doğumdan itibaren uygulanan aşılama programları, HBV’nin yayılımını kontrol altına almakta önemli rol oynamıştır.

Dünya çapında sürü bağışıklığı oluşturmak, hepatit B’nin yayılmasını önlemenin ana yollarından biridir. Sürü bağışıklığı, toplumun büyük bir kısmının aşılanmasıyla sağlanır ve aşılanmamış kişilere virüsün bulaşma riskini azaltır. Böylece, bağışıklığı düşük veya aşıya erişimi olmayan bireylerin de korunması sağlanır.

Risk Grupları İçin Aşının Hayati Önemi

Hepatit B aşısının özellikle bazı risk gruplarında uygulanması zorunludur:

  • Yenidoğan Bebekler: Doğum sırasında hepatit B virüsünün anneden bebeğe bulaşmasını önlemek için bebeklere doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde aşı yapılması gereklidir.
  • Sağlık Çalışanları: Kan ve vücut sıvılarıyla sık temas eden sağlık çalışanları, enfeksiyon riski altındadır. Bu nedenle, sağlık sektöründe çalışanların düzenli olarak hepatit B aşısı yaptırmaları önemlidir.
  • Kronik Hastalar ve Diyaliz Hastaları: Bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerin, kronik hastaların ve böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz gören hastaların aşılanması, enfeksiyon riskini minimize eder.
  • Uyuşturucu Madde Kullanıcıları: Damar içi uyuşturucu kullanan bireylerin ortak iğne kullanımı, virüsün yayılmasını kolaylaştırır. Bu nedenle, bu gruptaki kişilerin düzenli olarak aşılanması önerilmektedir.
  • Çok Eşli Bireyler ve Seks İşçileri: Hepatit B virüsü cinsel yolla bulaşabildiğinden, birden fazla partneri olan bireyler ve seks işçilerinin korunma önlemi olarak aşılanmaları büyük önem taşır.

Aşının Etkililiği ve Koruma Süresi

Hepatit B aşısı, doğru uygulandığında %90-95 oranında koruma sağlar. Aşının uygulanmasından sonra bağışıklık kazanan bireylerin çoğu ömür boyu koruma elde eder. Ancak, bazı yüksek risk gruplarında antikor seviyeleri zamanla azalabilir. Bu gibi durumlarda, bağışıklık düzeyini ölçmek için kan testleri yapılması ve gerektiğinde ek dozların uygulanması önerilmektedir. Ayrıca, düşük bağışıklık yanıtı gösteren bağışıklığı baskılanmış bireylerde ek dozlara ihtiyaç duyulabilir.

Aşının Ekonomik ve Sosyal Faydaları

Hepatit B aşısı, sağlık harcamalarının azalmasına da katkı sağlar. Enfeksiyonun önlenmesi, karaciğer hastalıkları ve karaciğer kanseri gibi ileri seviye sağlık sorunlarının maliyetini düşürür. Aşı uygulamaları, bireylerin sağlıklı kalmasını sağlayarak iş gücü kayıplarını önler ve toplumun genel sağlığını iyileştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın aşılamanın teşvik edilmesi, ekonomik yüklerin azaltılmasına katkıda bulunur.

Hepatit B Aşısının Etkililiği ve Aşılama Programları

Hepatit B aşısı, HBV enfeksiyonuna karşı oldukça etkili bir koruma sağlar ve bağışıklık sistemi üzerinde güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturur. Aşının etkinliği, aşılanan bireylerin %90-95’inde koruyucu antikorların (anti-HBs) yeterli seviyede oluşması ile kanıtlanmıştır. Aşılanma sonrası elde edilen bağışıklık genellikle uzun süreli, hatta ömür boyu koruma sağlayabilir. Ancak bazı bireylerde, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde (örneğin HIV pozitif hastalar veya diyaliz hastaları), ek dozlara ihtiyaç duyulabilir.

Aşının Doz ve Takvimi

Hepatit B aşısı genellikle üç dozdan oluşur. Aşılama programı şu şekilde düzenlenmiştir:

  • Birinci doz: Doğumda ya da ilk sağlık kontrolünde.
  • İkinci doz: Birinci dozdan bir ay sonra.
  • Üçüncü doz: İkinci dozdan altı ay sonra.

Bazı özel durumlarda (bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler veya erken doğmuş prematüre bebekler) bağışıklık tepkisinin güçlenmesi için dört dozluk bir takvim önerilebilir. Yenidoğan bebeklerin ilk 24 saat içinde aşılanması, hastalığın anneden bebeğe bulaşmasını önlemede son derece önemlidir.

Toplum Bağışıklığı ve Sürü Bağışıklığı

Hepatit B virüsü taşıyan kişiler, çoğu zaman farkında olmadan hastalığı bulaştırabilir. Aşı, yalnızca bireyleri korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumun genelini de korur. Aşılama oranlarının yüksek olduğu toplumlarda virüsün yayılımı ciddi ölçüde azalır. Bu durum, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan ya da aşılanamayan bireyler için dolaylı koruma sağlar. Toplumda yeterli sayıda kişinin bağışıklık kazanması, hastalığın yayılım zincirini kırar ve sürü bağışıklığına ulaşmayı sağlar.

Risk Gruplarında Aşılama

Bazı gruplar, HBV enfeksiyonuna karşı daha yüksek risk altındadır. Bu nedenle hepatit B aşısı özellikle şu gruplarda zorunlu hale getirilmiştir:

  • Sağlık çalışanları: Kan ve vücut sıvıları ile temas nedeniyle enfeksiyon riski altındadırlar.
  • Diyaliz hastaları: Sürekli tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan bu bireyler, HBV enfeksiyonu açısından yüksek risk taşır.
  • Yenidoğanlar ve çocuklar: Doğum sırasında anneden bulaşma riski yüksek olduğundan, aşı doğumda yapılır.
  • Uyuşturucu madde kullanıcıları: Enjektör paylaşımı nedeniyle yüksek bulaşma riski altındadırlar.
  • HIV pozitif bireyler ve bağışıklık sistemi zayıf olan hastalar.

Aşı Programlarının Başarı Oranı

Aşılamanın yaygınlaştırılması sayesinde birçok ülkede hepatit B enfeksiyonlarının görülme sıklığı büyük ölçüde azalmıştır. Örneğin Tayvan ve Güney Kore gibi ülkelerde, hepatit B aşısı programları yürürlüğe girdikten sonra çocuklarda kronik hepatit B görülme oranı %90’a varan oranlarda düşüş göstermiştir. Gelişmiş ülkelerde çocukluk aşı takvimine dahil edilen hepatit B aşısı sayesinde, hastalığın toplum içindeki yayılımı büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Ancak düşük gelirli ülkelerde hala aşıya erişim sorunu devam etmektedir. Uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, bu bölgelerde aşılama programlarını desteklemek için çeşitli kampanyalar yürütmektedir.

Aşılama Programlarındaki Zorluklar

Aşı programlarının başarısı, yalnızca aşının etkinliğine değil, aynı zamanda toplumun aşıya erişim düzeyine, farkındalığına ve politik desteğe de bağlıdır. Bazı bölgelerde, kültürel ve sosyal engeller nedeniyle aşı kabul oranları düşük kalmaktadır. Aşı tereddütü, aşı karşıtı propagandalar ve yetersiz sağlık altyapısı gibi etkenler, aşılama programlarının sürdürülebilirliğini tehdit edebilir. Bu nedenle, farkındalık kampanyaları ile toplumun eğitilmesi ve aşı tereddüdünün önlenmesi büyük bir öneme sahiptir.

Hepatit B Aşısının Yan Etkileri ve Riskleri

Hepatit B aşısı, güvenli ve yan etkileri hafif olan bir aşı olarak kabul edilmektedir. Yaygın görülen yan etkiler arasında enjeksiyon bölgesinde ağrı, hafif ateş ve halsizlik yer alır. Bu yan etkiler genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer. Nadir durumlarda, ciddi alerjik reaksiyonlar görülebilir, ancak bu tür vakalar oldukça enderdir. Aşının faydaları, potansiyel risklerinden çok daha ağır basmaktadır.

Aşı güvenliği konusunda yapılan çalışmalar, hepatit B aşısının otizm gibi nörolojik bozukluklarla ilişkili olmadığı sonucunu ortaya koymuştur. Aşı karşıtlığına rağmen, bilimsel veriler aşıların güvenli ve etkili olduğunu göstermektedir. Aşı tereddütüyle mücadele etmek için sağlık çalışanlarına ve halka yönelik bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi önemlidir.

Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB)

Hepatit B Aşısının Uygulanması ve Aşı Takvimi

Hepatit B aşısı, genellikle kas içine (intramüsküler) uygulanır ve en sık olarak üst kol (deltoid kas) bölgesine yapılır. Aşının etkili bir bağışıklık yanıtı oluşturabilmesi için belirli bir takvime uygun şekilde uygulanması gerekmektedir. Aşı programı genellikle üç dozdan oluşur ve her doz, vücudun bağışıklık yanıtını güçlendirir.

İlk doz, doğumda uygulanır ve bu özellikle anneden bebeğe HBV geçişini önlemek için hayati öneme sahiptir. İkinci doz, ilk dozdan bir ay sonra, üçüncü doz ise altı ay sonra yapılır. Bu dozlama takvimi, aşılanan bireyin ömür boyu sürecek bir bağışıklık kazanmasını sağlar. Bununla birlikte, bazı yüksek risk gruplarında (örneğin, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler) ek dozlar gerekebilir.

Aşının uygulanması sırasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Örneğin, aşıya karşı ciddi alerjik reaksiyon öyküsü olan bireylerde aşının uygulanması önerilmez. Ayrıca, akut enfeksiyon geçiren bireylerde aşının uygulanması ertelenmelidir. Bu durumlar dışında, hepatit B aşısı genellikle güvenli ve etkili bir şekilde uygulanabilir.

Aşı takvimi, dünya genelinde farklılık gösterebilir, ancak genel prensipler aynıdır. Her ülkenin ulusal bağışıklama programları, hepatit B aşısını kapsamakta ve yeni doğanlardan yetişkinlere kadar geniş bir kitleyi hedeflemektedir. Aşıya erişim konusunda yaşanan zorluklar ise özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olarak devam etmektedir.

Hepatit B Aşısının Küresel Uygulama Durumu ve Başarıları

Hepatit B aşısı, dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını kurtarmış ve hepatit B’nin yayılmasını büyük ölçüde azaltmıştır. Aşının ilk olarak uygulanmaya başlandığı 1980’li yıllardan bu yana, hepatit B prevalansında önemli düşüşler kaydedilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF gibi uluslararası sağlık örgütleri, hepatit B aşısının küresel erişimini artırmak için yoğun çaba sarf etmektedir.

Aşının yaygınlaştırılması, özellikle yüksek riskli bölgelerde önemli bir halk sağlığı başarısı olarak kabul edilir. Örneğin, Afrika ve Asya gibi hepatit B’nin endemik olduğu bölgelerde, aşılama programları sayesinde hepatit B enfeksiyon oranlarında belirgin azalmalar sağlanmıştır. Bu bölgelerde, aşılanma oranlarının artması, hepatit B’ye bağlı karaciğer hastalıkları ve ölümleri de büyük ölçüde azaltmıştır.

Ancak, hepatit B aşısına erişim, dünya genelinde hala eşitsizdir. Gelişmekte olan ülkelerde, aşıya erişim konusunda finansal, lojistik ve sağlık altyapısı ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle, uluslararası sağlık kuruluşları, aşılamanın küresel ölçekte yaygınlaştırılması için daha fazla kaynak ve çaba harcamaktadır. Aşılanma oranlarının artırılması, hepatit B’nin küresel sağlık üzerindeki yükünü hafifletmek ve hastalığın tamamen ortadan kaldırılması hedefine ulaşmak için kritiktir.

Hepatit B Aşısına Karşı Gelişen Yanlış İnanışlar ve Bilgi Eksiklikleri

Hepatit B aşısının yaygın olarak kullanılmasına rağmen, bazı toplumlarda aşıya karşı gelişen yanlış inanışlar ve bilgi eksiklikleri nedeniyle aşılanma oranları düşük kalmaktadır. Özellikle internet üzerinden yayılan yanlış bilgiler, aşı tereddüdüne yol açarak halk sağlığını tehdit edebilir. Aşıya karşı geliştirilen bu yanlış inanışlar, genellikle bilimsel dayanağı olmayan iddialara dayanmaktadır.

Örneğin, bazı bireyler, hepatit B aşısının otizme neden olabileceği gibi asılsız iddialara inanabilmektedir. Ancak, bu tür iddiaların bilimsel olarak hiçbir dayanağı yoktur ve yapılan birçok çalışma, hepatit B aşısının güvenli olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Aşı karşıtlığı, toplumda aşılanma oranlarını düşürebilir ve bu da hastalıkların yeniden yayılmasına yol açabilir.

Bu tür yanlış inanışların önüne geçmek için, sağlık profesyonellerinin ve kamu sağlığı kuruluşlarının, halkı doğru bilgi ile bilinçlendirmesi büyük önem taşır. Aşı bilgilendirme kampanyaları, toplumda aşıya karşı oluşan olumsuz tutumları değiştirmede etkili olabilir. Ayrıca, bireylerin sağlık kararlarını verirken güvenilir kaynaklardan bilgi alması teşvik edilmelidir.

Hepatit B Aşısının Geleceği ve Araştırmalar

Hepatit B aşısı, bugüne kadar milyonlarca insanı hepatit B virüsüne karşı koruma altına almıştır. Ancak, bilim dünyası bu alanda durmaksızın çalışmalarına devam etmektedir. Aşı teknolojilerindeki ilerlemeler ve yeni araştırmalar, daha etkili ve uzun süreli koruma sağlayan aşıların geliştirilmesine olanak tanıyabilir.

Özellikle, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ve aşıya yanıt vermeyen kişilerde etkinliğin artırılması yönünde çalışmalar sürmektedir. Ayrıca, hepatit B virüsünün farklı genotiplerine karşı daha geniş koruma sağlayacak yeni nesil aşıların geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu yeni aşılar, dünya genelinde hepatit B’nin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik önemli adımlar atılmasını sağlayabilir.

Aşıya erişim konusunda yaşanan sorunlar ise gelecekteki en büyük zorluklardan biri olmaya devam edecektir. Bu nedenle, uluslararası sağlık örgütleri ve hükümetler, hepatit B aşısının küresel erişimini artırmak ve aşılamanın önündeki engelleri kaldırmak için birlikte çalışmalıdır. Hepatit B aşısının gelecekteki başarısı, bu alanda yapılan araştırmaların yanı sıra küresel işbirliği ve toplumsal bilincin artırılmasına bağlıdır.

Sonuç

Hepatit B aşısı, karaciğeri tehdit eden ciddi bir enfeksiyonu önlemek için etkili bir koruma sağlamaktadır. Aşı, bireysel ve toplumsal bağışıklığı artırarak hastalığın yayılmasını önler. Özellikle bebeklerin ve risk altındaki bireylerin aşılanması, hepatit B’nin kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar. Gelişmiş ülkelerde aşılamanın yaygın olması, hastalık yükünü önemli ölçüde azaltmış olsa da düşük gelirli bölgelerde hala aşıya erişim sorunları yaşanmaktadır.

Gelecekte, hepatit B’nin tamamen ortadan kaldırılması için aşılama programlarının sürdürülebilirliği sağlanmalı ve aşı farkındalığı artırılmalıdır. Ulusal ve uluslararası sağlık politikaları, aşıya erişimi teşvik etmeli ve finansal destek sağlamalıdır. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının eğitimi ve toplumun bilinçlendirilmesi büyük bir önem taşır. Hepatit B aşısının yaygınlaştırılması, hem bireylerin sağlığını koruyacak hem de küresel sağlık hedeflerine ulaşmayı sağlayacaktır.

Referanslar:

  1. Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB)
  2. World Health Organization (WHO), Global Hepatitis Report 2017.
  3. Centers for Disease Control and Prevention (CDC), Hepatitis B Information for the Public.
  4. European Centre for Disease Prevention and Control (ECDC), Hepatitis B Factsheet.
  5. Lok, A. S., & McMahon, B. J. (2007). Chronic Hepatitis B. Hepatology, 45(2), 507-539.
  6. Beasley, R. P. (1988). Hepatitis B Virus: The Major Etiology of Hepatocellular Carcinoma. Cancer, 61(10), 1942-1956.
  7. Edmunds, W. J., et al. (1993). Epidemiological Patterns of Hepatitis B in Highly Endemic Areas. Journal of Infectious Diseases, 168(6), 1236-1243.
  8. Shepard, C. W., Simard, E. P., & Finelli, L. (2006). Hepatitis B Virus Infection: Epidemiology and Vaccination. Infectious Disease Clinics of North America, 20(3), 607-624.
  9. Zoulim, F., & Mason, W. S. (2012). Hepatitis B Virus Resistance to Antiviral Drugs. Gastroenterology, 142(5), 1297-1309.
  10. Liu, J., et al. (2013). Prevention of Mother-to-Child Transmission of Hepatitis B Virus. Journal of Viral Hepatitis, 20(8), 585-592.
  11. Chen, D. S. (2010). Hepatitis B Vaccination: The Key Towards Hepatitis B Eradication. Journal of Hepatology, 52(4), 790-795.
  12. McMahon, B. J. (2009). The Natural History of Chronic Hepatitis B. Seminars in Liver Disease, 29(3), 255-264.
  13. Lee, W. M. (1997). Hepatitis B Virus Infection. New England Journal of Medicine, 337(24), 1733-1745.
  14. Revill, P. A., et al. (2020). Global Strategies to Manage Hepatitis B Virus Infection. Nature Reviews Gastroenterology & Hepatology, 17(9), 456-467.
  15. Thomas, H. C., et al. (2002). Viral Hepatitis. Lancet, 360(9349), 2015-2025.
  16. Hyams, K. C. (1995). Risks of Chronicity Following Acute Hepatitis B Virus Infection. Clinical Infectious Diseases, 20(4), 992-1000.
  17. Liang, T. J. (2009). Hepatitis B: The Virus and Disease. Hepatology, 49(S5), S13-S21.
  18. Ott, J. J., et al. (2012). Time Trends in the Incidence of Hepatitis B in Developing Countries. International Journal of Infectious Diseases, 16(9), e658-e662.
  19. Schillie, S., et al. (2018). Prevention of Hepatitis B Virus Infection in the United States. MMWR Recommendations and Reports, 67(1), 1-31.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB) V2.1
Aşı: Hepatit B Aşısı (HepB) V2.1
Sağlık Bilgisi Paylaş !