Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi

100 / 100

Barrett özofagusu, mide asidinin özofagusa geri kaçması sonucu ortaya çıkan uzun süreli gastroözofageal reflü hastalığının (GERD) bir komplikasyonudur. Normalde, özofagusun iç yüzeyini kaplayan doku skuamöz epitel hücrelerinden oluşur; ancak Barrett özofagusunda, bu doku mideye özgü bir hücre türü olan kolumnar epitel hücreleriyle yer değiştirir. Bu değişiklik, özofagus kanseri gelişme riskini artırır. Barrett özofagusunun tanısı, genellikle endoskopik biyopsi ile konur ve bu durum, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler gerektirir.

Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi

Bu yazıda, Barrett özofagusunun ne olduğu, hangi semptomlarla ortaya çıktığı, tanı ve tedavi yöntemleri ile bu duruma uygun diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri hakkında kapsamlı bilgiler sunulacaktır. Barrett özofagusu olan hastaların, doğru beslenme alışkanlıkları ve tedavi planları ile hastalık ilerlemesini yavaşlatmaları ve semptomlarını hafifletmeleri mümkündür. Ancak bu durum, multidisipliner bir yaklaşımla yönetilmeli ve kişiye özel bir tedavi planı oluşturulmalıdır.

Barrett özofagusunun gelişiminde en büyük risk faktörlerinden biri, uzun süreli ve kontrolsüz gastroözofageal reflü hastalığıdır. GERD, mide asidinin özofagusun alt kısmına geri kaçmasına neden olur ve bu da zamanla özofagusun iç yüzeyinde yapısal değişikliklere yol açar. Barrett özofagusu tanısı konduğunda, doktorlar genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, diyet önerileri ve bazen de medikal veya cerrahi tedavi seçenekleri sunarlar. Bu seçeneklerin doğru bir şekilde uygulanması, hastalığın kontrol altına alınmasında büyük önem taşır.

Beslenme, Barrett özofagusu olan hastalar için hayati bir rol oynar. Doğru beslenme, yalnızca semptomların hafifletilmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda hastalığın ilerlemesini de yavaşlatabilir. Bu nedenle, hastaların hangi besinlerden kaçınmaları gerektiğini ve hangi besinlerin tüketiminin faydalı olabileceğini bilmeleri gereklidir. Barrett özofagusu diyeti, genellikle asit üretimini artıran ve reflüyü tetikleyen gıdalardan kaçınılmasını içerir. Ayrıca, belirli yaşam tarzı değişiklikleri de bu hastalıkla başa çıkmada önemlidir. Bu makalede, Barrett özofagusu tedavisinde uygulanabilecek beslenme stratejileri ve önerilen diyet değişiklikleri hakkında ayrıntılı bilgi verilecektir.

Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi

Barrett Özofagusu Nedir?

Barrett özofagusu, normalde özofagusu kaplayan skuamöz epitelin, mide ve ince bağırsaklarda bulunan kolumnar epitel ile yer değiştirdiği bir durumdur. Bu durum, uzun süreli ve şiddetli reflü nedeniyle oluşan kronik inflamasyon sonucu ortaya çıkar. Barrett özofagusu, özofagusun alt kısmında yer alan ve normalde mide asidinden korunması gereken bölgede ortaya çıkar. Bu durum, özofagusun asit ve enzimler nedeniyle hasar görmesi ve bu hasarın ardından yeni, mide ve bağırsaklara özgü bir doku oluşması ile sonuçlanır.

Barrett özofagusunun en büyük riski, özofagus adenokarsinomu olarak bilinen bir tür kanserin gelişme riskini artırmasıdır. Bu nedenle, Barrett özofagusu tanısı konulan hastaların düzenli olarak izlenmesi ve gerekli durumlarda biyopsi ile kontrol edilmesi gereklidir. Barrett özofagusu olan bireylerde, özofagus kanseri gelişme riski genel popülasyona göre yaklaşık 30-125 kat daha fazladır. Ancak, düzenli takip ve uygun tedavi ile bu risk önemli ölçüde azaltılabilir.

Barrett Özofagusu Belirtileri ve Tanısı

Barrett özofagusu genellikle belirgin semptomlar göstermez ve çoğu zaman GERD belirtileri ile karıştırılır. Ancak, bazı hastalarda aşağıdaki semptomlar gözlemlenebilir:

  • Kronik Reflü: Mide asidinin özofagusa kaçması ile karakterizedir. Hastalar genellikle göğüste yanma hissi, mide ekşimesi ve ağıza acı su gelmesi gibi şikayetlerle başvururlar.
  • Yutma Güçlüğü: Özofagusun alt kısmında meydana gelen doku değişiklikleri, yemek borusunun daralmasına ve yutma güçlüğüne neden olabilir.
  • Göğüs Ağrısı: Kalp krizi ile karıştırılabilen bu ağrı, özofagus kaslarının spazmı ve mide asidinin etkisiyle oluşur.

Barrett özofagusunun kesin tanısı endoskopi ve biyopsi ile konur. Endoskopi sırasında, doktor, özofagusun iç yüzeyini inceleyerek anormal doku oluşumlarını tespit eder ve bu bölgelerden biyopsi alır. Alınan biyopsi örneği patolojik olarak incelenir ve Barrett özofagusunun varlığı doğrulanır. Biyopsi sonucunda, displazi (anormal hücre büyümesi) derecesi belirlenir ve bu derecelendirme, hastanın tedavi planını ve izlem sıklığını belirlemek için kullanılır.

Barrett Özofagusu Tedavisi

Barrett özofagusunun tedavisi, hastalığın evresine, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Tedavi stratejileri, hastalığın ilerlemesini durdurmayı, semptomları hafifletmeyi ve kansere dönüşüm riskini azaltmayı hedefler. Aşağıda Barrett özofagusunun tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

1. Medikal Tedavi

Barrett özofagusu tedavisinde ilk basamak genellikle medikal tedavidir. Bu tedavi yöntemi, reflü semptomlarını kontrol altına almak ve mide asidinin özofagusa geri kaçışını önlemek amacıyla uygulanır.

  • Proton Pompa İnhibitörleri (PPI’lar): PPI’lar, mide asidi üretimini engelleyerek reflü semptomlarını azaltır ve Barrett özofagusunun ilerlemesini yavaşlatabilir. Omeprazol, lansoprazol, esomeprazol ve pantoprazol gibi ilaçlar bu gruba dahildir. PPI’lar, genellikle günde bir veya iki kez yemeklerden önce alınır ve uzun süreli kullanımda bile genellikle güvenlidir. Ancak, uzun süreli kullanımda bazı yan etkiler (kemik kırığı riski, vitamin ve mineral emiliminde azalma) oluşabileceğinden, doktor gözetiminde kullanılmalıdır.
  • H2 Reseptör Blokerleri: Ranitidin, famotidin gibi H2 reseptör blokerleri, mide asidini azaltarak reflü semptomlarını hafifletebilir. PPI’lara göre daha az etkili olmasına rağmen, bazı hastalarda yan etkileri daha az olduğu için tercih edilebilir.
  • Antasitler ve Aljinatlar: Antasitler, mide asidini nötralize eder ve hızlı bir şekilde geçici rahatlama sağlar. Aljinatlar ise midedeki asidi nötralize ederek ve özofagusun üzerini kaplayan bir bariyer oluşturarak reflü semptomlarını hafifletir. Bu ilaçlar genellikle hafif semptomlar için önerilir.
  • Prokinetik Ajanlar: Metoklopramid ve domperidon gibi ilaçlar, mide boşalmasını hızlandırarak mide içeriğinin özofagusa geri kaçmasını önlemeye yardımcı olabilir. Ancak yan etkileri nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır.

2. Endoskopik Tedavi Yöntemleri

Barrett özofagusunun tedavisinde, özellikle displazi (anormal hücre büyümesi) durumlarında veya kansere dönüşüm riski yüksek olan hastalarda endoskopik tedavi yöntemleri tercih edilir. Bu yöntemler minimal invazivdir ve genellikle cerrahiye gerek kalmadan uygulanabilir.

  • Radyofrekans Ablasyon (RFA): RFA, Barrett özofagusundaki anormal hücrelerin, radyofrekans enerjisi ile ısıtılarak yok edilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Endoskopik olarak yapılan bu işlem sırasında, özofagusun yüzeyine yerleştirilen bir balon kateter aracılığıyla radyofrekans dalgaları uygulanır ve anormal dokuların kontrollü bir şekilde tahrip edilmesi sağlanır. RFA, displazi gelişimini önlemek ve kanser riskini azaltmak amacıyla yaygın olarak kullanılır.
  • Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR): EMR, Barrett özofagusundaki anormal hücrelerin veya erken evre kanser lezyonlarının endoskopik olarak çıkarılması işlemidir. Bu yöntemde, anormal doku, bir endoskop aracılığıyla kesilerek çıkarılır. EMR, biyopsi için doku örneği almak ve displazi ya da erken evre kanser tedavisi yapmak için kullanılır.
  • Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD): ESD, daha derin doku tabakalarına ulaşan ve geniş lezyonları çıkarmak için kullanılan bir endoskopik tedavi yöntemidir. EMR’ye göre daha karmaşık ve riskli olmasına rağmen, bazı durumlarda tercih edilebilir.
  • Kriyoterapi: Bu yöntem, anormal hücrelerin düşük sıcaklıkta dondurularak yok edilmesi işlemidir. Özofagus iç yüzeyine sıvı nitrojen veya karbon dioksit gazı uygulanarak anormal hücrelerin ölmesi sağlanır. Kriyoterapi, RFA’ya alternatif olarak kullanılabilir.
  • Fotodinamik Terapi (PDT): PDT, ışığa duyarlı bir madde (fotosensitizer) ve lazer ışığı kullanarak anormal hücrelerin yok edilmesini sağlar. Hastaya damar yoluyla fotosensitizer verilir ve bu madde anormal hücrelerde birikir. Daha sonra endoskop aracılığıyla bu hücrelere lazer ışığı uygulanarak hücreler yok edilir. PDT, displazi ve erken evre kanser tedavisinde etkili bir yöntemdir.

3. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, genellikle Barrett özofagusunun ileri evrelerinde veya endoskopik tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir. Ayrıca, ciddi reflü semptomlarını kontrol altına almak ve kanser gelişimini önlemek için de uygulanabilir.

  • Fundoplikasyon: Fundoplikasyon ameliyatı, mide ve özofagus arasındaki alt özofagus sfinkterini güçlendirmek için yapılan bir işlemdir. Midenin üst kısmı (fundus), özofagusun alt kısmına sarılarak bir “manset” oluşturulur ve bu sayede mide asidinin özofagusa geri kaçışı engellenir. Fundoplikasyon, reflü semptomlarını kontrol altına almak ve mide asidi nedeniyle oluşan hasarı önlemek için etkili bir yöntemdir.
  • Oesofajektomi: Barrett özofagusu ileri evrede ve kanserleşme riski yüksekse veya invaziv kanser gelişmişse, özofagusun bir kısmının veya tamamının cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bu işlem oesofajektomi olarak adlandırılır. Ameliyat sonrasında, mide veya bağırsaktan bir kısmı özofagus yerine kullanılarak yemek borusu yeniden oluşturulur. Bu işlem, büyük ve riskli bir ameliyattır ve yalnızca ciddi vakalarda uygulanır.

4. Yaşam Tarzı ve Diyet Değişiklikleri

Medikal, endoskopik veya cerrahi tedavi yöntemlerine ek olarak, yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri de Barrett özofagusu tedavisinde önemli bir rol oynar. Bu değişiklikler, reflü semptomlarını azaltarak tedaviye yardımcı olur ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.

  • Kilo Kontrolü: Obezite, karın içi basıncı artırarak reflüye neden olabilir. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak, reflü semptomlarının azaltılmasına yardımcı olabilir.
  • Diyet Düzenlemeleri: Barrett özofagusu olan hastalar, mide asidini artıran ve reflüyü tetikleyen gıdalardan kaçınmalıdır. Asidik gıdalar, baharatlı yiyecekler, kafein, alkol ve çikolata gibi gıdalar mide asidini artırarak semptomları kötüleştirebilir. Bunun yerine, lifli gıdalar, düşük yağlı protein kaynakları ve düşük asitli meyveler tercih edilmelidir.
  • Yeme Alışkanlıkları: Büyük öğünlerden ve yatmadan önce yemek yemekten kaçınmak önemlidir. Küçük ve sık öğünler tercih edilmeli ve yemeklerden sonra en az 3 saat boyunca yatılmamalıdır.
  • Baş Yüksek Pozisyonda Uyuma: Uyurken başın yükseltilmesi, mide asidinin özofagusa kaçmasını önleyebilir. Yatak başı yükseltilerek veya yüksek yastıklar kullanılarak bu pozisyon sağlanabilir.
  • Sigara ve Alkol Kullanımını Sınırlama: Sigara ve alkol, alt özofagus sfinkterini zayıflatarak reflüyü artırabilir. Bu nedenle, sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak önerilir.
  • Stres Yönetimi: Stres, mide asidini artırarak reflü semptomlarını kötüleştirebilir. Yoga, meditasyon ve düzenli egzersiz gibi stres yönetimi teknikleri, semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.

5. Düzenli Takip ve Kontroller

Barrett özofagusu olan hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde olmaları gereklidir. Biyopsi ve endoskopik incelemelerle hastalığın ilerlemesi, displazi veya kanser gelişimi olup olmadığı kontrol edilmelidir. Displazi riski yüksek olan hastalarda, endoskopik kontroller daha sık yapılmalıdır.

  • Displazi Derecesine Göre Takip: Eğer düşük dereceli displazi (low-grade dysplasia) saptanmışsa, genellikle her 6-12 ayda bir endoskopik kontrol yapılır. Yüksek dereceli displazi (high-grade dysplasia) durumunda ise tedavi planı acilen gözden geçirilir ve endoskopik veya cerrahi tedavi seçenekleri değerlendirilir.

Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi

Barrett Özofagusu Diyeti

Barrett özofagusu olan hastalarda diyet ve beslenme alışkanlıkları, hastalığın ilerlemesini önlemek ve reflü semptomlarını hafifletmek açısından büyük önem taşır. Doğru bir diyet, mide asidinin kontrol edilmesine, reflü ataklarının azaltılmasına ve genel sindirim sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Bu bölümde Barrett özofagusu diyeti ile ilgili detaylı öneriler sunulacaktır.

1. Kaçınılması Gereken Gıdalar

Barrett özofagusu olan hastalar, mide asidini artıran ve reflü ataklarını tetikleyen bazı gıdalardan kaçınmalıdır. Bu gıdalar aşağıda listelenmiştir:

  • Asidik Gıdalar ve İçecekler:
    • Portakal, limon, greyfurt gibi narenciyeler.
    • Domates ve domates bazlı ürünler (ketçap, domates sosu).
    • Sirke ve turşu gibi asidik gıdalar.
    • Asitli içecekler ve enerji içecekleri.
  • Yağlı ve Kızartılmış Yiyecekler:
    • Kızartılmış yiyecekler (patates kızartması, nugget vb.).
    • Yağlı etler (kırmızı etin yağlı kısımları, sosis, sucuk vb.).
    • Kremalı ve yağlı soslar.
  • Baharatlı Yiyecekler:
    • Biber, acı soslar, sarımsak, soğan ve yoğun baharat içeren yemekler.
    • Acı biber türleri (jalapeno, chili biberi).
  • Kafein İçeren Gıdalar:
    • Kahve, çay, enerji içecekleri ve kafeinli gazlı içecekler.
    • Çikolata ve kakao içeren yiyecekler.
  • Alkol ve Karbonatlı İçecekler:
    • Alkol, özellikle şarap ve bira gibi asitli içecekler.
    • Gazlı içecekler ve soda, karbonatlı su gibi içecekler.
  • Çikolata:
    • Çikolata, alt özofagus sfinkterini gevşetir ve reflü ataklarını tetikleyebilir.

2. Tüketilmesi Önerilen Gıdalar

Barrett özofagusu olan hastalar için uygun gıdalar, mide asidini artırmayan ve reflü semptomlarını hafifletmeye yardımcı olan gıdalardır. Bu gıdalar sindirimi kolaylaştırır ve mide sağlığını korur.

  • Lif Oranı Yüksek Gıdalar:
    • Yulaf, esmer pirinç, kinoa ve bulgur gibi tam tahıllar.
    • Brokoli, havuç, patates, kabak gibi düşük asitli sebzeler.
    • Elma, muz, kavun, armut gibi düşük asitli meyveler.
  • Yağsız veya Az Yağlı Protein Kaynakları:
    • Tavuk, hindi, balık ve yağsız kırmızı et.
    • Baklagiller (mercimek, nohut, fasulye).
    • Tofu ve tempeh gibi bitkisel protein kaynakları.
  • Sağlıklı Yağlar:
    • Avokado, zeytinyağı ve hindistancevizi yağı gibi sağlıklı yağlar.
    • Fındık, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar (aşırıya kaçmamak şartıyla).
  • Düşük Yağlı Süt Ürünleri:
    • Az yağlı yoğurt, süt ve peynir.
    • Laktoz intoleransı olanlar için laktozsuz süt ürünleri.
  • Bitki Çayları:
    • Zencefil çayı, papatya çayı ve rezene çayı gibi sindirimi kolaylaştıran bitki çayları. Ancak, nane ve nane çayından kaçınılmalıdır, çünkü nane mide asidini artırabilir.

3. Diyet ve Beslenme Alışkanlıkları

Diyetin içeriği kadar, yeme alışkanlıkları da Barrett özofagusu olan hastalar için önemlidir. Aşağıda, yemek yeme ve yaşam tarzı ile ilgili öneriler bulunmaktadır:

  • Küçük ve Sık Öğünler: Büyük porsiyonlar tüketmek, mideyi zorlayarak mide asidini artırabilir. Bu nedenle, gün içinde 5-6 küçük öğün şeklinde beslenmek önerilir.
  • Yavaş ve İyi Çiğneyerek Yemek: Yiyeceklerin iyi çiğnenmesi, sindirimi kolaylaştırır ve mideyi yormaz. Yemek yerken acele edilmemeli ve yavaş yavaş çiğneme alışkanlığı kazanılmalıdır.
  • Yatmadan Önce Yemekten Kaçınmak: Yemek yedikten sonra mide doluluğu reflüyü artırabilir. Bu nedenle, yatmadan en az 3 saat önce yemek yenmemelidir. Yatar pozisyonda yemek yemek reflü riskini artırır.
  • Baş Yüksek Pozisyonda Uyuma: Mide asidinin özofagusa kaçışını önlemek için uyurken başın yüksek bir pozisyonda tutulması önemlidir. Yatak başını yükseltmek veya kalın bir yastık kullanmak bu konuda yardımcı olabilir.
  • Aşırı Yemekten Kaçınmak: Mideyi aşırı doldurmak reflü riskini artırır. Öğünlerde aşırı yemek yerine, orta miktarlarda ve doyurucu gıdalar tercih edilmelidir.
  • Yemek Yerken Dik Oturma: Yemek yerken dik oturmak, mide asidinin özofagusa geri kaçmasını önler ve sindirimi kolaylaştırır.

4. Örnek Barrett Özofagusu Diyet Planı

Aşağıda Barrett özofagusu olan bir hasta için örnek bir günlük diyet planı verilmiştir. Bu plan, reflü semptomlarını azaltmayı hedefleyen ve besleyici gıdaları içeren bir diyet örneğidir.

  • Kahvaltı:
    • 1 kase yulaf ezmesi (süt veya su ile pişirilmiş).
    • 1 adet muz veya dilimlenmiş elma.
    • 1 tatlı kaşığı bal veya tarçın.
    • Bitki çayı (zencefil veya papatya çayı).
  • Ara Öğün:
    • 1 avuç badem veya ceviz.
    • 1 bardak su.
  • Öğle Yemeği:
    • Izgara tavuk veya balık (150 gram).
    • 1 kase haşlanmış brokoli, havuç ve kabak.
    • 1 kase bulgur pilavı.
    • 1 bardak düşük yağlı yoğurt.
  • Ara Öğün:
    • 1 dilim tam tahıllı ekmek üzerine avokado püresi.
    • 1 bardak su.
  • Akşam Yemeği:
    • Fırınlanmış hindi göğsü veya tofu (150 gram).
    • 1 porsiyon esmer pirinç.
    • Zeytinyağlı ıspanak veya yeşil salata (az yağlı yoğurtlu sos ile).
    • 1 bardak su.
  • Gece Ara Öğün:
    • 1 küçük dilim kavun veya elma.
    • 1 bardak papatya çayı.

5. Diyetin Takibi ve Değerlendirilmesi

Barrett özofagusu olan hastaların, diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin etkilerini takip etmeleri önemlidir. Diyet değişikliklerinden sonra semptomların azalıp azalmadığını gözlemlemek ve buna göre diyetin ayarlanması gerekebilir. Bu süreçte doktor ve diyetisyen desteği alınması, kişiye özel bir beslenme planı oluşturulmasına yardımcı olabilir.

  • Diyet Günlüğü Tutma: Tüketilen gıdaları ve semptomları kaydetmek, hangi gıdaların semptomları tetiklediğini anlamaya yardımcı olabilir.
  • Düzenli Kontroller: Beslenme düzeninin hastalık üzerindeki etkilerini değerlendirmek için doktor kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır.
  • Gıda Alerji ve İntoleransları: Barrett özofagusu olan bazı hastalar, belirli gıdalara karşı duyarlılık gösterebilir. Bu tür gıdalar tespit edilmeli ve diyet planından çıkarılmalıdır.

Sonuç

Barrett özofagusu, gastroözofageal reflü hastalığının ciddi bir komplikasyonu olup, özofagus kanseri gelişme riskini artıran bir durumdur. Doğru tedavi ve diyet planı ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve semptomlar kontrol altına alınabilir. Barrett özofagusu olan hastaların düzenli tıbbi kontrollerini ihmal etmemeleri ve doktorlarının önerdiği tedavi ve diyet planlarına uymaları önemlidir. Ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri ve stres yönetimi de bu hastalıkla başa çıkmada kritik rol oynar.

Referanslar:

  1. Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi
  2. Shaheen, N. J., & Richter, J. E. (2009). Barrett’s esophagus. The Lancet, 373(9666), 850-861.
  3. Fitzgerald, R. C., di Pietro, M., Ragunath, K., Ang, Y., Kang, J. Y., Watson, P., … & Barr, H. (2014). British Society of Gastroenterology guidelines on the diagnosis and management of Barrett’s oesophagus. Gut, 63(1), 7-42.
  4. Spechler, S. J., & Souza, R. F. (2014). Barrett’s esophagus. New England Journal of Medicine, 371(9), 836-845.
  5. Hvid-Jensen, F., Pedersen, L., Drewes, A. M., Sørensen, H. T., & Funch-Jensen, P. (2011). Incidence of adenocarcinoma among patients with Barrett’s esophagus. New England Journal of Medicine, 365(15), 1375-1383.
  6. Wang, K. K., & Sampliner, R. E. (2008). Updated guidelines 2008 for the diagnosis, surveillance and therapy of Barrett’s esophagus. American Journal of Gastroenterology, 103(3), 788-797.
  7. Corley, D. A., Levin, T. R., Habel, L. A., Weiss, N. S., Buffler, P. A., & Quesenberry, C. P. (2002). Surveillance and survival in Barrett’s adenocarcinomas: a population-based study. Gastroenterology, 122(3), 633-640.
  8. Peery, A. F., Dellon, E. S., Lund, J., Crockett, S. D., McGowan, C. E., Bulsiewicz, W. J., … & Shaheen, N. J. (2012). Burden of gastrointestinal disease in the United States: 2012 update. Gastroenterology, 143(5), 1179-1187.
  9. Cameron, A. J., & Lomboy, C. T. (1992). Barrett’s esophagus: age, prevalence, and extent of columnar epithelium. Gastroenterology, 103(4), 1241-1245.
  10. El-Serag, H. B., & Sonnenberg, A. (1997). Comorbid occurrence of laryngeal or pulmonary disease with esophagitis in United States military veterans. Gastroenterology, 113(3), 755-760.
  11. Chang, C. Y., & Cook, M. B. (2018). Eliminating Barrett’s esophagus through chemoprevention. Current Opinion in Gastroenterology, 34(4), 257-264.
  12. Reid, B. J., Levine, D. S., Longton, G., Blount, P. L., & Rabinovitch, P. S. (2000). Predictors of progression to cancer in Barrett’s esophagus: baseline histology and flow cytometry identify low-and high-risk patient subsets. The American Journal of Gastroenterology, 95(7), 1669-1676.
  13. Dulai, G. S., Guha, S., Kahn, K. L., & Gornbein, J. A. (2002). Preoperative prevalence of Barrett’s esophagus in esophageal adenocarcinoma: a systematic review. Gastroenterology, 122(1), 26-33.
  14. Montgomery, E., & Bronner, M. P. (2001). Are endoscopic mucosal biopsies reliable for dysplasia grading in Barrett’s esophagus? The American Journal of Gastroenterology, 96(6), 1553-1557.
  15. Inadomi, J. M., Sampliner, R., Lagergren, J., Lieberman, D., Flocke, S., & Triadafilopoulos, G. (2003). Screening and surveillance for Barrett esophagus in high-risk groups: a cost-utility analysis. Annals of Internal Medicine, 138(3), 176-186.
  16. DeVault, K. R., & Castell, D. O. (2005). Updated guidelines for the diagnosis and treatment of gastroesophageal reflux disease. The American Journal of Gastroenterology, 100(1), 190-200.
  17. Smith, M. S., & Oelschlager, B. K. (2006). Paraesophageal hernia: when to operate? Surgical Clinics, 86(3), 593-610.
  18. Curvers, W. L., Peters, F. P., Hazewinkel, Y., Schoon, E. J., & Bergman, J. J. (2008). Endoscopic tri-modal imaging for detection of early neoplasia in Barrett’s esophagus: a multicenter feasibility study using high-resolution endoscopy, autofluorescence imaging and narrow band imaging. Endoscopy, 40(10), 792-798.
  19. Yachimski, P., & Nishioka, N. S. (2011). Endoscopic ablative therapies for Barrett’s esophagus and early esophageal cancer. UpToDate.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi
Barrett Özofagusu Diyetinin 5 Aşaması ve Güncel Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !