Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

100 / 100

Burun kanseri, toplumda sıkça karşılaşılmayan ancak ciddi sonuçlara yol açabilen bir kanser türüdür. Genellikle burun boşluğu, sinüsler ya da burun çevresindeki dokularda ortaya çıkar ve burun boşluğunu etkileyen tümörler şeklinde kendini gösterir. Nadir görülen bir kanser türü olmasına rağmen, erken teşhis edilmediği takdirde hızlı ilerleyebilir ve hayati tehlike oluşturabilir. Bu yüzden burun kanserinin belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini iyi anlamak büyük önem taşır.

Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Çoğu insan burun kanserinin belirtilerini basit solunum yolu enfeksiyonları ya da alerjilerle karıştırabilir. Özellikle burun tıkanıklığı, kanama, baş ağrısı ve yüzde şişlik gibi semptomlar başlangıçta çok yaygın olduğu için göz ardı edilebilir. Ancak bu belirtiler uzun süre devam ediyorsa, burun kanserinin habercisi olabilir. Ayrıca, burun boşluğunda bulunan tümörler nefes almayı zorlaştırabilir ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, belirtilerin uzun süre gözlemlenmesi durumunda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Burun kanserinin sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, çevresel ve genetik faktörlerin bu kanser türünün gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle sigara kullanımı, bazı kimyasallara maruz kalma ve hava kirliliği gibi etkenler kanser riskini artıran faktörler arasındadır. Bunlara ek olarak, bazı viral enfeksiyonların da kansere yol açabileceği belirtilmektedir. Genetik yatkınlık, kanserin görülme olasılığını artıran diğer bir önemli faktördür. Bu yüzden risk faktörlerinin farkında olmak, korunma yöntemlerinin geliştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Burun kanseri tedavisinde ise erken teşhis son derece önemlidir. Erken evrelerde tespit edilen vakalarda cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Ancak, kanserin ileri evrelere geçmesi durumunda tedavi süreci daha karmaşık hale gelir ve hastanın yaşam süresi ve kalitesi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle, düzenli sağlık kontrolleri ve risk altında olan bireylerin erken dönemde tarama yaptırması önem taşır. Burun kanseri tedavisinde hangi yöntemlerin kullanılacağı, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Burun Kanseri Belirtileri

Burun kanseri (nazal ve paranazal sinüs kanseri), erken evrelerde belirgin semptomlara neden olmayabilir, bu da teşhis edilmesini zorlaştırabilir. Ancak hastalık ilerledikçe belirgin hale gelen bazı belirtiler mevcuttur. Bu belirtiler genellikle burun tıkanıklığı, kanamalar ve yüz ağrısı gibi burun ve çevresini etkileyen şikayetlerle ortaya çıkar. Belirtiler, tümörün büyüklüğüne, yerleşim yerine ve çevre dokulara yaptığı baskıya bağlı olarak çeşitlenir. İşte burun kanserinin en yaygın ve dikkat edilmesi gereken belirtileri:

1. Kronik ve Tek Taraflı Burun Tıkanıklığı

Burun kanserinde en sık görülen belirtilerden biri burun tıkanıklığıdır. Ancak bu tıkanıklık genellikle kroniktir ve bir burun deliğinde daha belirgin olabilir. Soğuk algınlığı veya sinüzit gibi geçici nedenlerle ortaya çıkan burun tıkanıklığından farklı olarak, burun kanserinde bu tıkanıklık uzun süre devam eder ve tedaviye yanıt vermez.

2. Burun Kanamaları

Burun kanamaları, burun kanseri olan bireylerde sıkça görülen bir semptomdur. Özellikle, açıklanamayan, sık tekrarlayan ve genellikle tek taraflı burun kanamaları bu hastalığın erken bir işareti olabilir. Bu tür kanamalar, burun içinde oluşan tümörün dokulara zarar vermesinden kaynaklanabilir.

3. Yüz ve Göz Çevresinde Ağrı

Burun kanserinin ilerlemesiyle birlikte tümör çevre dokulara baskı yapabilir, bu da yüz ve göz çevresinde ağrıya neden olabilir. Özellikle sinüslerin tutulduğu durumlarda, bu ağrı genellikle yoğun ve sürekli bir şekilde hissedilir. Göz çevresinde baskı hissi, çift görme veya görme kaybı gibi belirtiler de eşlik edebilir.

4. Burun ve Yüzde Şişlik

Tümörün büyümesiyle birlikte burunda veya yüzün belirli bölgelerinde gözle görülür bir şişlik meydana gelebilir. Bu şişlik genellikle ağrılıdır ve çevredeki dokulara yayılarak yüzde asimetriye neden olabilir. İleri evrelerde, bu durum yüz estetiğini ciddi şekilde bozabilir.

5. Akıntı ve İltihap

Burun kanserinde, burundan gelen akıntı sık görülür. Bu akıntı genellikle kötü kokulu ve kanlı olabilir. Ayrıca, burun sinüslerinin tıkanması sonucu enfeksiyon gelişebilir ve bu durum iltihaplı akıntıya yol açabilir. Sinüs enfeksiyonları sıklıkla antibiyotik tedavisine direnç gösterir.

6. Kulak ve İşitme Problemleri

Burun kanseri, burnun ve sinüslerin çevresindeki yapıları etkileyebilir. Özellikle östaki borusunun tutulumu durumunda kulak tıkanıklığı, işitme kaybı veya kulakta basınç hissi görülebilir. Bu belirtiler, genellikle burun kanseri teşhis edilmeden önce fark edilen şikayetler arasındadır.

7. Koku Kaybı

Burun kanseri, koku alma duyusunu doğrudan etkileyebilir. Özellikle tümör, burun boşluğunun koku alma sinirleriyle bağlantılı olan üst kısmına yayıldığında koku duyusu kaybolabilir veya ciddi şekilde azalabilir.

8. Diş ve Çene Problemleri

Tümörün alt sinüsleri etkilemesi durumunda, dişlerde ağrı veya çene kemiğinde uyuşma meydana gelebilir. Ayrıca, dişlerin yerinden oynaması veya protez uyumunun bozulması gibi belirtiler de görülebilir. Bu durum genellikle tümörün çene kemiğine yayılmasıyla ilişkilidir.

9. Yutma ve Konuşma Zorlukları

İleri evre burun kanserinde, tümör boyutunun artmasıyla birlikte burundan boğaza doğru bir yayılma gerçekleşebilir. Bu durum, yutkunma zorluklarına veya konuşma sırasında burundan gelen sesin değişmesine yol açabilir.

10. Lenf Bezi Şişlikleri

Burun kanseri lenfatik sisteme yayıldığında, boyundaki lenf bezlerinde şişlikler görülebilir. Bu şişlikler genellikle ağrısızdır ve sert bir yapıya sahiptir. Lenf nodu tutulumu, hastalığın ileri bir aşamasına işaret edebilir.

Belirtilerin Ciddiyeti ve Erken Teşhisin Önemi

Burun kanserinde belirtiler, genellikle başka basit rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Ancak, açıklanamayan burun kanamaları, kronik burun tıkanıklığı ve yüz ağrısı gibi şikayetlerin birkaç hafta boyunca devam etmesi durumunda bir uzman tarafından değerlendirme yapılması hayati önem taşır. Erken teşhis, burun kanserinin tedavisinde başarı şansını artırır ve yaşam kalitesini korur. Bu nedenle, burun kanserine işaret eden belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.

Burun Kanseri Nedenleri

Burun kanserleri, genetik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi sonucu gelişebilir. Kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri bu kanser türüne yakalanma olasılığını artırabilir.

  1. Sigara ve tütün ürünleri kullanımı: Sigara, birçok kanser türünde olduğu gibi burun kanseri riskini de artıran en önemli etkenlerden biridir. Sigara içenlerde burun ve üst solunum yolu kanserlerinin görülme olasılığı içmeyenlere göre çok daha yüksektir.
  2. Kimyasal maddelere maruz kalma: Özellikle boya sanayi, deri işleme ve marangozluk gibi sektörlerde çalışan kişiler, kimyasallara uzun süre maruz kalmaları durumunda kanser riski taşımaktadır. Ahşap tozu, nikel, krom ve formaldehit gibi maddeler, burun kanseri ile ilişkilendirilmektedir.
  3. Hava kirliliği: Hava kirliliği, solunum yollarını tahriş ederek kanserin oluşumunu tetikleyebilir. Uzun süre kirli hava solumak, burun ve sinüslerde kanserli hücrelerin gelişmesine neden olabilir.
  4. İnsan Papilloma Virüsü (HPV): HPV virüsü, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olmasına rağmen bazı türleri baş ve boyun kanserleri ile ilişkilendirilmektedir. Özellikle HPV-16 ve HPV-18 türleri burun kanseri riskini artırabilir.
  5. Ailede kanser öyküsü: Aile üyelerinde burun ya da diğer baş ve boyun kanserlerinin olması, genetik yatkınlık nedeniyle kişide de bu tür kanserlerin gelişme riskini artırabilir.

Burun Kanseri Türleri

Burun kanserleri farklı dokularda gelişebilir ve bu doğrultuda farklı türlere ayrılır.

En yaygın burun kanseri türleri şunlardır:

  1. Skuamöz hücreli karsinom: Burun kanserlerinin en yaygın türüdür. Burun boşluğundaki skuamöz hücrelerde gelişir ve hızlı yayılma potansiyeline sahiptir.
  2. Adenokarsinom: Burun boşluğundaki salgı bezlerinden kaynaklanır. Genellikle sinüslerde ve burun tabanında oluşur.
  3. Melanom: Burun boşluğunda nadir görülen, ancak oldukça agresif bir kanser türüdür. Melanosit adı verilen pigment hücrelerinde gelişir.
  4. Lenfoma: Lenf dokularında gelişen bu kanser türü, burun boşluğunda da oluşabilir. Lenfoma genellikle diğer organlara da yayılma eğilimindedir.

Burun Kanseri Tanısı

Burun kanserinin tanısında birden fazla yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kanserin kesin olarak belirlenmesi ve evresinin tespit edilmesi için gereklidir. Tanı koymak amacıyla kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  1. Endoskopi: Kanser tanısında en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Endoskopi sırasında burun boşluğuna ince bir tüp yerleştirilir ve kamerayla tümörün yeri tespit edilir.
  2. Biyopsi: Tanı koymak için alınan örnek dokuların laboratuvar ortamında incelenmesi işlemi biyopsi olarak adlandırılır. Bu yöntem, kanserin türünü ve yayılma derecesini belirlemekte son derece önemlidir.
  3. Görüntüleme yöntemleri: Röntgen, manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme teknikleri kullanılarak tümörün boyutu ve yayılımı hakkında bilgi alınır.

Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Burun Kanseri Tedavisi

Burun kanseri tedavisi, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve kişisel tercihlerine bağlı olarak planlanır. Tedavi sürecinde, kanserin büyüklüğü, yayılımı ve anatomik yerleşimi dikkate alınır. Modern tıpta kullanılan çeşitli tedavi yöntemleri genellikle bir arada uygulanır ve bu kombinasyon yaklaşımı, hem hastalığın kontrol altına alınmasını hem de yaşam kalitesinin korunmasını amaçlar. Burun kanserinde sıkça kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:

1. Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale, burun kanserinin tedavisinde genellikle birincil yöntem olarak tercih edilir. Kanserin evresine ve yerleşimine göre, cerrahın amacı tümörlü dokuyu tamamen çıkarmaktır. Cerrahi işlem sırasında kanserli bölgenin yanında, sağlıklı dokuların küçük bir kısmı da çıkarılarak kanserin tekrarlama riski azaltılır. Burun kanseri cerrahisinde kullanılan yöntemler:

  • Endoskopik Cerrahi: Erken evre burun kanserlerinde minimal invaziv bir yöntemdir. Bu teknik, tümörün çıkarılmasını sağlarken çevredeki sağlıklı dokuların korunmasına yardımcı olur.
  • Açık Cerrahi: Daha ileri evrelerde veya geniş tümörlerin çıkarılmasında tercih edilir. Kanserli doku ile birlikte, kanserin yayıldığı sinüsler veya kemik yapılar da temizlenebilir.
  • Rekonstrüktif Cerrahi: Cerrahi müdahale sonrasında estetik ve işlevsel kayıpları düzeltmek için uygulanır. Hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefler ve özellikle geniş doku çıkarılması gereken vakalarda önemlidir.

2. Radyoterapi

Radyoterapi, kanserli hücrelerin öldürülmesi veya büyümelerinin durdurulması için yüksek enerjili ışınların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Burun kanseri tedavisinde radyoterapi, genellikle cerrahiden sonra veya ameliyat edilemeyen vakalarda birincil tedavi yöntemi olarak uygulanır.

  • Dış Radyoterapi: Tümörün bulunduğu bölgeye dışarıdan yüksek dozda radyasyon verilir. Bu yöntem, genellikle ameliyat sonrası kalan kanserli hücreleri yok etmek için kullanılır.
  • Brakiterapi: İç radyoterapi olarak bilinen bu yöntemde, tümöre yakın bir bölgeye radyasyon kaynakları yerleştirilir. Daha odaklı bir tedavi sağlar ve sağlıklı dokuların zarar görme riskini azaltır.

Radyoterapi sırasında ciltte kızarıklık, burun tıkanıklığı ve yutma güçlüğü gibi yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve tedavi sonrasında hafifletilebilir.

3. Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya çoğalmalarını durdurmak için ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Burun kanseri tedavisinde kemoterapi, özellikle kanserin metastaz yaptığı (vücudun diğer bölgelerine yayıldığı) ileri evre vakalarda uygulanır. Genellikle radyoterapi ile birlikte kombine olarak kullanılır.

  • Sistemik Kemoterapi: Kan dolaşımı yoluyla vücudun her yerine ulaşarak, uzak organlardaki kanser hücrelerini de hedefler.
  • Neoadjuvan Kemoterapi: Cerrahiden önce tümörün küçültülmesi amacıyla uygulanır.
  • Adjuvan Kemoterapi: Cerrahiden sonra kalan mikroskobik kanser hücrelerini yok etmek için tercih edilir.

Kemoterapinin sık görülen yan etkileri arasında bulantı, saç dökülmesi, halsizlik ve enfeksiyon riski yer alır. Bu etkiler, destekleyici tedavilerle kontrol altına alınabilir.

4. İmmünoterapi

İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanserle savaşma kapasitesini artırmayı hedefleyen modern bir tedavi yöntemidir. Burun kanseri tedavisinde immünoterapi, özellikle belirli genetik mutasyonlara sahip ileri evre kanserlerde etkili olabilir. PD-1/PD-L1 inhibitörleri gibi immünoterapiler, kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden kaçışını engelleyerek tümör büyümesini durdurabilir.

İmmünoterapinin avantajı, genellikle klasik kemoterapiye göre daha az yan etki göstermesidir. Ancak bu tedavi, yalnızca belirli kriterlere uyan hastalarda uygulanabilir ve genetik testler gerektirir.

5. Hedefe Yönelik Tedavi

Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını sağlayan spesifik molekülleri hedef alan ilaçların kullanıldığı bir tedavi türüdür. Burun kanserinde, tümörün moleküler yapısına bağlı olarak EGFR inhibitörleri gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu yöntem, özellikle cerrahi veya radyoterapi gibi tedavilerin etkili olmadığı durumlarda tercih edilir.

6. Palyatif Bakım

Burun kanseri ileri evrede veya tedaviye dirençli hale geldiğinde, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve semptomları hafifletmek amacıyla palyatif bakım uygulanır. Ağrının yönetimi, nefes darlığı ve burun tıkanıklığı gibi belirtilerin hafifletilmesi bu tedavinin öncelikli hedeflerindendir. Psikolojik destek ve beslenme düzenlemeleri de palyatif bakımın önemli bir parçasıdır.

Tedavi Seçiminde Faktörler

Burun kanserinde tedavi seçiminde dikkate alınan başlıca faktörler şunlardır:

  • Kanserin Evresi: Erken evrede cerrahi ve radyoterapi etkili olabilirken, ileri evrede kemoterapi ve immünoterapi tercih edilir.
  • Kanserin Türü: Burun kanserinin türüne göre tedavi yöntemi değişebilir (örneğin, skuamöz hücreli karsinom veya adenokarsinom).
  • Hastanın Genel Sağlık Durumu: Tedavi planı, hastanın yaşı, mevcut sağlık sorunları ve tedaviye dayanma kapasitesine göre bireyselleştirilir.
  • Hastanın Tercihleri: Özellikle cerrahi sonrası estetik ve işlevsel kaygılar göz önünde bulundurularak hasta tercihleri dikkate alınır.

Burun kanseri tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım büyük önem taşır. Cerrahlar, onkologlar, radyologlar ve diğer uzmanlar birlikte çalışarak, her hastaya özel bir tedavi planı oluşturur. Ayrıca, tedavi sırasında ve sonrasında düzenli kontrollerle kanserin yeniden ortaya çıkma riski yakından izlenir. Bu süreç, hastaların yaşam kalitesini koruyarak etkili bir tedavi sağlamak için gereklidir.

Sonuç

Burun kanseri, nispeten nadir görülen ancak erken tanı konulmadığında ciddi sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. Kanserin erken evrelerinde belirti vermemesi veya belirtilerin sıklıkla daha yaygın solunum yolu enfeksiyonlarıyla karıştırılması, teşhisi zorlaştırabilir. Ancak, burun kanseriyle ilişkili belirti ve risk faktörlerinin farkında olunması, hem bireylerin hem de sağlık profesyonellerinin daha bilinçli hareket etmelerini sağlayarak erken teşhis şansını artırabilir. Erken evrede tespit edilen burun kanseri, uygun tedavi yöntemleriyle yüksek oranda kontrol altına alınabilir ve yaşam süresi üzerinde olumlu etkiler sağlayabilir.

Burun kanserinin tedavisi, genellikle cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi gibi yöntemlerin bir kombinasyonunu içerir. Tedavi, kanserin türüne, yayılma derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna göre bireyselleştirilir. Günümüzdeki tıbbi ve teknolojik ilerlemeler, burun kanseri tedavisinde daha etkili ve daha az yan etkili yöntemler sunmaktadır. Ancak, başarılı bir tedavi sürecinin yalnızca kanseri kontrol altına almakla kalmayıp, aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini koruyarak fonksiyonel ve estetik sonuçları iyileştirmesi de önemlidir. Bu nedenle, multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik olarak desteklenmesini sağlayarak tedavi başarısını artırabilir.

Sonuç olarak, burun kanserinde farkındalık ve erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Toplumda bu kanser türüyle ilgili farkındalığın artırılması, bireylerin risk faktörlerinden kaçınmasına ve belirtileri erken dönemde tanıyıp sağlık hizmetlerine başvurmasına olanak tanır. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri, burun kanseri gibi baş ve boyun bölgesi kanserlerinin erken tespit edilmesini kolaylaştırır. Sağlık profesyonelleri ve hasta yakınları arasındaki iş birliği, burun kanseri tedavisinde olumlu sonuçlar elde etmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için kritik bir rol oynar. Gelecekte, bu kanser türüne yönelik daha hedefli tedavilerin geliştirilmesi ve uygulanması, burun kanserinde hem sağkalım oranlarını hem de hastaların genel yaşam memnuniyetini iyileştirecek önemli bir adım olacaktır.

Referanslar:

  1. Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
  2. Barnes, L., et al. (2005). Pathology and Genetics of Head and Neck Tumours. WHO Classification of Tumours.
  3. Choi, Y., et al. (2016). “Risk factors for nasal cavity and paranasal sinus cancer: a systematic review.” International Journal of Environmental Research and Public Health.
  4. Gormley, W., et al. (2021). “Sinonasal malignancies: diagnostic and therapeutic approaches.” Otolaryngology Clinics of North America.
  5. Turner, J. H., et al. (2010). “Epidemiology of sinonasal squamous cell carcinoma.” Otolaryngology-Head and Neck Surgery.
  6. Cheng, G., et al. (2018). “Role of occupational exposures in sinonasal cancer.” Journal of Occupational and Environmental Medicine.
  7. Dulguerov, P., et al. (2001). “Epidemiology of cancers of the nasal cavity and paranasal sinuses.” Cancer.
  8. Hoppe, B. S., et al. (2008). “Radiotherapy for sinonasal cancer.” Seminars in Radiation Oncology.
  9. Blanchard, P., et al. (2017). “Sinonasal squamous cell carcinoma: Current management.” Current Opinion in Otolaryngology & Head and Neck Surgery.
  10. Lund, V. J., et al. (2003). “Prognostic factors in malignant tumors of the sinonasal tract.” Head & Neck.
  11. Llorente, J. L., et al. (2014). “Nasal and paranasal sinus cancer.” Oral and Maxillofacial Surgery Clinics of North America.
  12. Carrillo, J. F., et al. (2012). “Prognostic factors in sinonasal squamous cell carcinoma.” Oral Oncology.
  13. Frierson, H. F., et al. (1990). “Sinonasal undifferentiated carcinoma.” American Journal of Surgical Pathology.
  14. Wei, W. I., et al. (2005). “Nasopharyngeal carcinoma.” The Lancet.
  15. Rim, C. H., et al. (2018). “Prognostic factors and outcomes in sinonasal carcinoma.” Radiotherapy and Oncology.
  16. Mannelli, G., et al. (2019). “Management of sinonasal melanoma.” European Archives of Oto-Rhino-Laryngology.
  17. Swanson, M. S., et al. (1998). “Sinonasal malignancies: An overview.” Current Opinion in Otolaryngology & Head and Neck Surgery.
  18. Price, T., et al. (2019). “The role of imaging in sinonasal tumors.” Clinical Radiology.
  19. Gallo, O., et al. (2001). “Biomarkers in sinonasal cancers.” Cancer Research.
  20. Heffner, D. K., et al. (1982). “Esthesioneuroblastoma: A clinicopathologic study.” Cancer.
  21. Youlden, D. R., et al. (2012). “Epidemiology of nasal and sinus cancers.” Head & Neck.
  22. Lopez, F., et al. (2015). “Sinonasal malignancies: Management and outcomes.” European Journal of Surgical Oncology.
  23. Thompson, L. D. R., et al. (2003). “Histopathology of sinonasal cancers.” Modern Pathology.
  24. Bradley, P. J., et al. (2003). “Prognosis of sinonasal cancers: A review.” Journal of Laryngology & Otology.
  25. Koka, V., et al. (2009). “Advances in sinonasal cancer treatment.” Journal of Clinical Oncology.
  26. Hwang, P. H., et al. (2002). “Surgical approaches to sinonasal cancers.” Otolaryngology-Head and Neck Surgery.
  27. Tan, H. K., et al. (2012). “Sinonasal cancers: molecular and genetic insights.” Oncology Reports.
  28. Maroldi, R., et al. (2004). “Sinonasal cancer imaging: CT and MRI.” Radiographics.
  29. Skálová, A., et al. (2016). “WHO classification of head and neck tumours: sinonasal section.” International Journal of Surgical Pathology.
  30. Coca-Pelaz, A., et al. (2015). “Sinonasal malignancies and HPV infection.” Head & Neck.
  31. Monnier, Y., et al. (2008). “Role of surgery in sinonasal malignancies.” Current Opinion in Otolaryngology & Head and Neck Surgery.
  32. Nair, S., et al. (2019). “Sinonasal malignancies: Pathology and management.” Frontiers in Oncology.
  33. Barnes, C., et al. (2010). “Radiotherapy in sinonasal carcinoma: Outcomes and techniques.” Cancer Treatment Reviews.
  34. DelGaudio, J. M., et al. (2002). “Sinonasal malignancies: Survival outcomes.” American Journal of Rhinology
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
Burun Kanserinin 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372