Cilt Çatlaklarının Tedavisi: 10 Nedeni Ve Önlenmesi
Cilt çatlakları, genellikle cildin elastik yapısının zorlanması sonucu ortaya çıkan ince, çizgisel izlerdir. Bu izler, derinin altında bulunan bağ dokularının hızlı bir şekilde gerilmesi ve kırılması sonucu meydana gelir. Cilt çatlakları özellikle hamilelik, hızlı kilo alma veya verme, ergenlik gibi dönemlerde sıkça karşılaşılan bir cilt problemidir. Genellikle karın, kalça, göğüs, üst kol ve uyluk gibi bölgelerde görülür. Pembe, kırmızı veya mor renklerde başlayan çatlaklar zamanla gümüş ya da beyaz renge döner ve belirgin hale gelir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Cilt Çatlaklarının Tedavisi: 10 Nedeni Ve Önlenmesi (Stretch Marks)
Çatlaklar, estetik açıdan rahatsız edici olabilir, ancak genellikle sağlık açısından tehlikeli değildir. Bununla birlikte, birçok insan cilt çatlaklarının görünümünden rahatsızlık duyar ve bu durumu düzeltmek veya en aza indirmek için çeşitli yöntemlere başvurur. Cilt çatlakları tedavisi, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve her bireyde aynı sonuçları vermeyebilir. Bu nedenle, cilt çatlaklarını tedavi etmek veya oluşumunu önlemek için uygun yöntemlerin bilinmesi büyük önem taşır. Özellikle teknolojinin gelişmesi ile birlikte cilt çatlaklarını gidermek için çeşitli yeni yöntemler de ortaya çıkmıştır.
Cilt çatlaklarının neden oluştuğunu ve nasıl tedavi edilebileceğini anlamak, bu sorunun üstesinden gelmede önemli bir adımdır. Farklı cilt tiplerine sahip bireylerde farklı şekillerde ortaya çıkabilen bu izler, genetik faktörler, hormonal değişiklikler ve yaşam tarzı gibi çeşitli etkenlerden etkilenir. Bu yazıda, cilt çatlaklarının oluşum nedenleri, kimlerin risk altında olduğu, önleyici tedbirler ve mevcut tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler sunulacaktır.
Günümüzde cilt çatlaklarını tedavi etmek için birçok ürün ve yöntem geliştirilmiş olmasına rağmen, bu izlerin tamamen ortadan kaldırılması genellikle mümkün değildir. Ancak, bazı yöntemler çatlakların görünümünü önemli ölçüde azaltabilir. Yazının ilerleyen bölümlerinde hem doğal hem de tıbbi tedavi seçeneklerine değinilecek ve bu yöntemlerin etkinliği üzerine bilimsel veriler incelenecektir.
Cilt Çatlaklarının Nedenleri
Cilt çatlakları (stria veya striae distensae), deri altındaki bağ dokusunun gerilme ve elastikiyet kaybı nedeniyle zarar görmesi sonucu oluşur. Çoğunlukla deri üzerinde ince, çizgisel izler şeklinde görülür ve farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. İşte cilt çatlaklarının oluşumuna neden olan başlıca faktörler:
1. Ani Kilo Değişiklikleri
Hızlı kilo alımı veya kilo kaybı, cildin doğal elastikiyetini zorlayarak çatlaklara yol açar. Kilo alımında deri, genişleyen vücuda uyum sağlamak için gerilir. Ancak bu gerilme, cilt altındaki elastin ve kolajen liflerinin kopmasına veya zarar görmesine neden olabilir. Hızlı kilo kaybında ise deri toparlanmakta zorlanır ve çatlaklar oluşabilir. Bu durum özellikle vücut geliştirme gibi aktivitelerde ani kas büyümesi yaşayan bireylerde de sıklıkla görülür.
2. Hormonal Değişiklikler
Hormonal dalgalanmalar, özellikle ergenlik, hamilelik, menopoz veya bazı sağlık sorunları sırasında çatlakların başlıca nedenlerinden biridir. Örneğin:
- Ergenlik: Bu dönemde hızlı büyüme nedeniyle cilt gerilir ve çatlak oluşabilir. Özellikle kalça, uyluk, göğüs ve bel bölgesinde sıkça görülür.
- Hamilelik: Hamilelik sırasında karın bölgesinde artan gerilme ve hormonal değişiklikler (özellikle kortizol artışı) cildin elastikiyetini azaltır, bu da çatlak oluşumunu tetikler.
- Kortizol Hormonu: Vücudun stres hormonu olarak bilinen kortizol, cildin kolajen üretimini baskılayarak elastikiyet kaybına yol açar.
3. Genetik Yatkınlık
Cilt çatlaklarının oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynar. Aile bireylerinde çatlak oluşumu yaygınsa, bu durum kişinin çatlak geliştirme riskini artırır. Araştırmalar, cildin elastikiyet ve kolajen üretimi ile ilgili genetik özelliklerin çatlaklara yatkınlıkta etkili olduğunu göstermiştir.
4. Hamilelik
Hamilelik, cilt çatlaklarının en yaygın nedenlerinden biridir. Büyüyen karın ve kilo alımı nedeniyle cilt büyük bir baskı altına girer. Ayrıca hamilelik sırasında östrojen ve kortizol seviyelerindeki artış, cildin elastik liflerine zarar verebilir. Hamilelikte çatlaklar genellikle karın, göğüs, kalça ve uyluk bölgelerinde oluşur.
5. Hızlı Kas Gelişimi
Vücut geliştirme ve ağırlık çalışmaları sırasında hızlı kas büyümesi, özellikle omuz, kol ve bacak bölgelerinde cildin gerilmesine neden olabilir. Bu durum, cilt altındaki bağ dokusunun zorlanmasıyla çatlak oluşumunu tetikleyebilir. Kas geliştirme sırasında cildi nemlendirmek ve yeterli miktarda su tüketmek, bu durumu önlemede yardımcı olabilir.
6. Bazı Tıbbi Durumlar
Bazı sağlık sorunları cilt çatlaklarının oluşumuna katkıda bulunabilir:
- Cushing Sendromu: Kortizol seviyelerinin aşırı yükselmesine neden olan bu durum, cilt çatlaklarını yaygın hale getirebilir.
- Marfan Sendromu: Bağ dokusunun elastikiyetini azaltan genetik bir hastalık olan Marfan sendromu, çatlak oluşumunu kolaylaştırır.
- Obezite: Vücudun aşırı kilo taşıması cildi zorlayarak çatlakların ortaya çıkmasına neden olabilir.
7. Düzensiz ve Yetersiz Beslenme
Cilt sağlığı, vücudun genel beslenme düzeninden büyük ölçüde etkilenir. Kolajen ve elastin üretimi için gerekli olan A, C ve E vitaminlerinin yanı sıra çinko ve omega-3 yağ asitleri eksikliği, cildin dayanıklılığını azaltır. Bu durum, çatlakların oluşumuna zemin hazırlar.
8. Hormon Tedavileri ve Steroid Kullanımı
Steroid içeren ilaçlar veya hormon tedavileri, cildin elastikiyetini azaltabilir. Örneğin, uzun süreli kortikosteroid kullanımı, kolajen üretimini baskılayarak çatlak riskini artırabilir. Bu durum, astım veya romatizmal hastalıklar için kullanılan ilaçların yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir.
9. Cildin Nem Düzeyinin Düşmesi
Cildin kuruması, elastikiyet kaybına neden olabilir ve çatlak oluşumunu kolaylaştırabilir. Özellikle yetersiz su tüketimi, cilt bariyerinin zayıflamasına ve gerilmeye karşı daha duyarlı hale gelmesine yol açar. Kuru cilt, gerilmeye karşı dirençsiz olduğundan çatlakların oluşum riski artar.
10. Çevresel Faktörler
Güneş ışığına aşırı maruz kalma, cildin kolajen yapısına zarar verebilir. Ayrıca aşırı sıcak ya da soğuk hava koşulları da cildi kurutarak çatlak oluşumuna neden olabilir. Çevresel etkiler, cildin nem ve elastikiyet kaybını hızlandırabilir.
Cilt Çatlaklarının Belirtileri ve Görünümü
Cilt çatlakları, cilt yüzeyinde ince, çizgisel izler şeklinde ortaya çıkar. Çatlaklar ilk oluştuğunda genellikle pembe, kırmızı veya mor renkte olurlar. Bu erken aşama, çatlakların cilt yüzeyine yakın damarların görünmesi nedeniyle bu renkte gözükmesine neden olur. Zamanla çatlaklar soluklaşarak beyaz veya gümüş renge dönüşür ve cilt yüzeyinde belirginleşir.
1. Erken Dönem Belirtileri
- Pembe veya kırmızı çizgiler
- Hafif kaşıntı
- Cildin gerilmesi veya gergin hissetme
- Hafif yanma hissi
2. İlerleyen Dönem Belirtileri
- Çatlakların renginin solması
- Beyaz veya gümüş renkte izler
- Derinleşmiş çatlaklar
- Ciltte belirgin çizgisel izler
Cilt çatlakları genellikle zararsızdır ve acı vermez. Ancak estetik açıdan rahatsız edici olabilirler. Çoğu insan bu nedenle cilt çatlaklarının görünümünü azaltmaya yönelik tedavi yöntemlerine başvurur.
Cilt Çatlaklarının Önlenmesi
Cilt çatlakları, oluşumları engellenmesi güç bir sorun gibi görünse de, doğru yöntemlerle büyük ölçüde önlenebilir. Önleyici stratejiler, cilt elastikiyetini artırmaya ve cildi hasara karşı güçlendirmeye odaklanır. İşte detaylı bir şekilde cilt çatlaklarının önlenmesi için uygulanabilecek yöntemler:
1. Cildi Nemlendirmek ve Beslemek
Cilt nemsiz kaldığında elastikiyetini kaybeder ve çatlaklara daha yatkın hale gelir. Nemlendirici kullanımı, cildin esnekliğini koruyarak çatlak oluşum riskini azaltır:
- Doğru Nemlendiriciler: Shea yağı, kakao yağı, badem yağı ve hyaluronik asit içeren ürünler cildi derinlemesine nemlendirir.
- Doğal Yağlar: Zeytinyağı, hindistancevizi yağı ve argan yağı, cildin nem bariyerini güçlendirir ve çatlak riskini azaltır.
- Düzenli Uygulama: Duş sonrası cilde düzenli olarak nemlendirici uygulamak cildin elastikiyetini artırır.
2. Sağlıklı ve Dengeli Beslenme
Cilt sağlığı, içten desteklenmelidir. Beslenme, cilt elastikiyetini korumada ve cilt dokusunu güçlendirmede önemli bir rol oynar:
- Vitamin ve Mineral Tüketimi: A, C ve E vitaminleri cildi serbest radikallere karşı korur ve elastikiyeti artırır. Çinko ve silikon mineralleri ise kolajen üretimini destekler.
- Protein Tüketimi: Kolajen ve elastin yapımı için protein alımı önemlidir. Balık, tavuk, yumurta ve baklagiller cilt sağlığını destekler.
- Omega-3 Yağ Asitleri: Balık yağı, ceviz ve keten tohumu gibi kaynaklar, cildi esnek ve nemli tutar.
3. Bol Su Tüketimi
Cildin nemli ve elastik kalması için su tüketimi vazgeçilmezdir:
- Günlük Su İhtiyacı: Yetişkin bir bireyin günde 2-3 litre su tüketmesi önerilir.
- Ciltte Nem Artışı: Su, cilt hücrelerini nemlendirir ve çatlak oluşumuna karşı cildin direncini artırır.
4. Aşırı Kilo Alıp Vermekten Kaçınmak
Cilt, hızlı kilo değişimlerine adapte olmakta zorlanabilir. Bu nedenle:
- Dengeli Kilo Kontrolü: Ani kilo alımları ve kayıpları önlenmelidir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz kilo kontrolüne yardımcı olur.
- Hamilelik Dönemi: Hamilelikte aşırı kilo alımını kontrol altında tutmak çatlak oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.
5. Düzenli Egzersiz
Egzersiz, cildin kan dolaşımını artırarak elastikiyetini ve sağlığını destekler:
- Hafif Egzersizler: Yoga ve pilates gibi hafif egzersizler cildin gerilmesini en aza indirir.
- Kasların Güçlendirilmesi: Kas tonusunu artırarak cildin gerilme oranını azaltabilir.
6. Çatlak Karşıtı Kremler ve Ürünler Kullanmak
Çatlakların önlenmesinde özel olarak formüle edilmiş ürünler etkili olabilir:
- Retinol İçeren Ürünler: Kolajen üretimini artırır ve cildin elastikiyetini güçlendirir.
- Bitkisel Bazlı Kremler: Aloe vera, centella asiatica (Gotu Kola) ve yeşil çay özleri içeren ürünler cildi besler ve onarır.
- Hamilelikte Kullanım: Hamilelikte çatlak karşıtı ürünlerin güvenilir ve doğal içerikli olmasına dikkat edilmelidir.
7. Cildi Güneşten Koruma
Güneşin zararlı etkileri cilt elastikiyetini bozarak çatlak riskini artırabilir:
- Güneş Koruyucu Kullanımı: En az SPF 30 içeren güneş koruyucular kullanılmalıdır.
- Direkt Güneşten Kaçınma: Özellikle öğle saatlerinde cildin güneşe maruz kalması önlenmelidir.
8. Kolajen ve Elastin Üretimini Desteklemek
Cildin ana yapı taşları olan kolajen ve elastin, çatlakların önlenmesinde kritik öneme sahiptir:
- Kolajen Takviyeleri: Toz veya tablet formundaki kolajen destekleri cilt elastikiyetini artırabilir.
- Cilt Masajı: Düzenli masaj, kan dolaşımını hızlandırarak elastin ve kolajen üretimini teşvik eder.
9. Stresten Uzak Durmak
Stres, cildin sağlığını olumsuz etkileyebilir ve elastikiyet kaybına neden olabilir:
- Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi aktiviteler cildin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.
- Uyku Düzeni: Yeterli ve kaliteli uyku, cilt sağlığı için gereklidir.
10. Hamilelikte Özel Önlemler
Hamilelik sırasında cilt çatlakları yaygındır ancak bazı önlemlerle azaltılabilir:
- Düzenli Nemlendirme: Karın, kalça ve göğüs bölgelerine özel nemlendirici ürünlerin düzenli uygulanması önerilir.
- Egzersiz ve Yoga: Hamilelikte uygun egzersiz programları cildin elastikiyetini artırır.
- Sağlıklı Kilo Alımı: Doktorun önerdiği sağlıklı kilo alımını takip etmek önemlidir.
Cilt Çatlaklarının Tedavisi
Cilt çatlaklarının tedavisi, çatlakların derinliği, oluşum zamanı ve cilt yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Çatlakların tamamen yok edilmesi genellikle mümkün olmasa da, görünümünü önemli ölçüde hafifletmek ve cilt dokusunu güçlendirmek için birçok etkili yöntem bulunmaktadır. Tedavi seçenekleri; topikal uygulamalar, dermatolojik prosedürler ve doğal yöntemler olarak sınıflandırılabilir.
1. Topikal Tedaviler
Cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılan topikal ürünler, cildin yenilenmesini teşvik ederek çatlakların görünümünü azaltmaya odaklanır.
- Retinoidler: Retinol ve türevleri, hücre yenilenmesini hızlandırarak cilt dokusunu iyileştirir. Özellikle erken dönemdeki kırmızı ve mor renkli çatlaklarda daha etkili sonuçlar verir. Ancak, hamilelik sırasında kullanımı önerilmez.
- Hyaluronik Asit: Cildi nemlendirerek esnekliği artırır ve çatlakların daha az belirgin hale gelmesine yardımcı olur.
- Vitamin C Kremleri: Kolajen üretimini artırarak cilt elastikiyetini güçlendirir ve çatlakların rengini açar.
- Peptit İçeren Kremler: Kolajen ve elastin sentezini destekleyerek cilt dokusunu onarır.
- Alfa ve Beta Hidroksi Asitler (AHA/BHA): Ciltteki ölü hücreleri temizleyerek yenilenmeyi teşvik eder, çatlakların dokusunu pürüzsüzleştirir.
Topikal tedaviler, genellikle uzun süreli kullanım gerektirir ve etkileri daha çok yüzeysel çatlaklarda gözlemlenir.
2. Dermatolojik Prosedürler
Daha ileri düzeyde cilt çatlaklarında, dermatolojik prosedürler etkili ve hızlı sonuçlar sunar. Bu yöntemler profesyonel ekipmanlarla uygulanır ve genellikle birkaç seans gerektirir.
- Lazer Tedavileri:
- Fraksiyonel Lazer: Derinin alt katmanlarına kadar ulaşarak kolajen üretimini teşvik eder. Çatlakların rengini açar ve dokuyu sıkılaştırır.
- Pulsed Dye Lazer (PDL): Özellikle yeni oluşmuş, kırmızı-mor renkli çatlaklarda etkili bir yöntemdir.
- CO2 Lazer: Daha derin çatlaklarda kullanılan güçlü bir yöntemdir, cildi yeniler ve sıkılaştırır.
- Mikroiğneleme (Microneedling): Cilt üzerinde küçük yaralar oluşturarak doğal iyileşme sürecini tetikler. Bu süreçte kolajen ve elastin üretimi artar, çatlakların görünümü azalır.
- Kimyasal Peeling: Güçlü asitlerin kontrollü bir şekilde cilde uygulanmasıyla cilt soyulur ve yenilenir. Çatlakların yüzeysel tabakası giderilerek pürüzsüz bir görünüm sağlanır.
- PRP (Platelet-Rich Plasma): Hastanın kendi kanından alınan trombositten zengin plazma, cilde enjekte edilerek yenilenmeyi teşvik eder. Cilt dokusunu güçlendirir ve çatlakların görünümünü iyileştirir.
- Radyo Frekansı (RF): Isı enerjisi kullanılarak kolajen üretimi artırılır ve cilt sıkılaştırılır. Çatlakların derinliğinde ve genişliğinde azalma sağlanır.
- Karboksiterapi: Çatlak oluşan bölgeye karbondioksit gazı enjekte edilerek kan dolaşımı artırılır ve cilt yenilenmesi desteklenir.
3. Doğal ve Alternatif Yöntemler
Doğal tedavi yöntemleri, özellikle yeni oluşmuş çatlaklarda cildi beslemek ve onarmak için kullanılabilir. Bu yöntemler dermatolojik tedavilere destek olarak uygulanabilir.
- Aloe Vera: Nemlendirici ve yatıştırıcı etkisiyle cildi onarır. Özellikle cilt yenilenmesine yardımcı olmasıyla bilinir.
- Shea ve Kakao Yağı: Derin nemlendirme sağlayarak cildin elastikiyetini artırır. Düzenli kullanımda çatlakların görünümünü hafifletebilir.
- E Vitamini: Antioksidan özellikleri sayesinde cildi serbest radikallerden korur ve yenilenme sürecine katkı sağlar.
- Kollajen Takviyeleri: Ağızdan alınan kollajen peptitler, cilt elastikiyetini artırarak çatlakların görünümünü azaltabilir.
- Doğal Yağlar: Hindistancevizi yağı, badem yağı ve argan yağı gibi doğal yağlar cildi besler ve onarır.
4. Destekleyici Yöntemler
Cilt çatlaklarının tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve destekleyici yöntemler de önemli rol oynar.
- Sağlıklı Beslenme: Kolajen üretimini artıran C vitamini, çinko, omega-3 yağ asitleri gibi besin maddelerinin tüketimi cilt sağlığını destekler.
- Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek, cildin nem dengesini koruyarak elastikiyetini artırır.
- Egzersiz: Kan dolaşımını artırarak cilt sağlığını iyileştirir.
- Cilt Bakımı: Düzenli peeling ve nemlendirme, cildin yenilenme hızını artırarak çatlakların belirginliğini azaltabilir.
Tedavi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Çatlak tedavilerinin etkisi, çatlakların ne kadar eski olduğuna bağlıdır. Yeni çatlaklar (kırmızı veya mor renkli) tedaviye daha iyi yanıt verirken, eski beyaz çatlaklarda sonuç almak daha zordur.
- Tedavi sürecinde sabırlı olunmalı ve düzenli bir tedavi planı takip edilmelidir.
- Dermatolog önerisi olmadan herhangi bir agresif tedaviye başlanmamalıdır.
- Hassas ciltler için tedavi sırasında alerjik reaksiyonlara dikkat edilmelidir.
Cilt çatlaklarının tedavisi, doğru yöntemlerin bir kombinasyonu ile uygulandığında etkili sonuçlar verebilir. Ancak, tedaviye erken başlamak ve cilt sağlığını koruyacak önlemler almak, başarı oranını artıran önemli faktörlerdir.
Sonuç
Cilt çatlakları, pek çok birey için hem estetik hem de psikolojik açıdan önemli bir sorun oluşturabilir. Bu izler, cilt yapısının doğal elastikiyetini kaybetmesiyle ortaya çıkar ve genellikle ani kilo değişiklikleri, hormonal dengesizlikler veya hamilelik gibi durumlarla ilişkilendirilir. Cilt çatlakları, bireyin özgüvenini etkileyebilir ve görünümünden memnuniyetsizlik duymasına neden olabilir. Ancak, bu sorunun çözümü için günümüzde hem tıbbi hem de doğal yöntemlerle etkili çözümler sunulmaktadır. Erken müdahale ve düzenli bakım, çatlakların oluşumunu önlemek veya görünümünü azaltmak için kritik öneme sahiptir.
Modern tıbbın sağladığı tedavi yöntemleri, cilt çatlaklarıyla mücadelede umut verici sonuçlar sunmaktadır. Lazer tedavileri, mikroiğneleme ve PRP gibi uygulamalar, cilt dokusunu onararak çatlakların belirginliğini azaltabilir. Aynı zamanda topikal kremler ve retinoid içerikli ürünler, cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olarak çatlakların görünümünü hafifletir. Ancak, bu tedavi yöntemlerinin etkinliği, çatlakların ne kadar eski olduğuna ve cilt yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bunun yanı sıra, tedavi sürecinde sabırlı olunması ve uzman tavsiyesine uyulması büyük önem taşır.
Sonuç olarak, cilt çatlaklarını tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmasa da, etkilerini en aza indirmek ve cildin genel sağlığını korumak için alınabilecek pek çok önlem bulunmaktadır. Dengeli bir diyet, düzenli nemlendirme ve cildi aşırı gerilmeden koruma gibi basit ama etkili yöntemler, çatlak oluşumunu önlemede anahtar rol oynar. Ayrıca, bireylerin cilt çatlaklarına karşı olumlu bir yaklaşım benimsemesi ve estetik kaygılarıyla barışık olması, bu sürecin psikolojik boyutunda da iyileştirici bir etki yaratır. Cilt sağlığına yönelik bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, hem görünüm hem de içsel huzur açısından olumlu bir denge sağlanabilir.
Referanslar:
- Cilt Çatlaklarının Tedavisi: 10 Nedeni Ve Önlenmesi (Stretch Marks)
- Watson, R. E., et al. “Skin ageing and its treatment.” Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology (2009).
- Farahnik, B., et al. “Striae distensae: a comprehensive review and evidence-based evaluation.” Journal of the American Academy of Dermatology (2017).
- Elsaie, M. L., et al. “Striae distensae (stretch marks) and different modalities of therapy: an update.” Dermatologic Surgery (2009).
- Naylor, E. C., et al. “The contribution of filaggrin and other epidermal proteins to the skin barrier.” The Journal of Investigative Dermatology (2011).
- Wollina, U., et al. “Striae distensae (stretch marks): treatment options and preventive measures.” Skin Pharmacology and Physiology (2016).
- Goldberg, D. J. “Laser treatment of striae distensae.” Clinics in Dermatology (2007).
- McDaniel, D. H., et al. “Treatment of stretch marks with the 585-nm flashlamp-pumped pulsed dye laser.” Dermatologic Surgery (1996).
- Green, D., et al. “Comparative analysis of treatment modalities for striae distensae: a meta-analysis.” Lasers in Surgery and Medicine (2011).
- Pathak, S., et al. “Topical formulations for treatment of stretch marks: a systematic review.” The Journal of Dermatological Treatment (2014).
- Rawlings, A. V. “Cellulite and stretch marks.” Cosmetic Science and Technology (2017).
- Kravvas, G., et al. “Stretch marks (striae): mechanisms, risk factors, and treatments.” Clinics in Dermatology (2018).
- Osman, H., et al. “The Effectiveness of Carboxytherapy in the Treatment of Striae Distensae.” Dermatologic Therapy (2021).
- Salter, S. A., et al. “The treatment of stretch marks.” The Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology (2009).
- Park, K. Y., et al. “Clinical and histopathologic efficacy of lasers in the treatment of striae distensae: a comparison between non-ablative and ablative lasers.” Lasers in Surgery and Medicine (2012).
- Lee, J., et al. “Comparison of the Efficacy of Fractional Lasers in Treatment of Striae Distensae: A Systematic Review and Meta-Analysis.” Dermatologic Surgery (2016).
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/