Cilt Dolgusu Uygulama Sürecinde 5 Adım (Dermal Filler)
Cilt dolgusu, estetik ve güzellik sektöründe son yıllarda büyük bir devrim yaratmış bir uygulamadır. Özellikle yaşlanmanın kaçınılmaz etkileriyle mücadele eden bireyler, cerrahi müdahale olmadan daha genç ve taze bir görünüm kazanmak için cilt dolgularına yönelmektedir. Bu uygulama, zamanla cildin kaybettiği hacmi geri kazandırmak, ince çizgileri ve kırışıklıkları gidermek, yüzdeki konturları daha belirgin hale getirmek gibi çeşitli estetik hedeflerle yapılır. Dolgu maddeleri, genellikle hyaluronik asit gibi doğal maddelerden elde edilmekte ve cilde enjekte edilerek genç bir görünüm elde edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede bireyler, ameliyat riskine girmeden, kısa sürede etkili sonuçlar alabilmektedir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Cilt Dolgusu Uygulama Sürecinde 5 Adım (Dermal Filler)
Cilt dolgusu uygulamaları, yaşlanma belirtileriyle mücadelede önemli bir rol oynasa da, yalnızca yaşlı bireylerin tercihi olmaktan çok uzak bir konumdadır. Özellikle yüz konturunu şekillendirmek veya dudaklarını dolgunlaştırmak isteyen genç bireyler de bu uygulamaya başvurmaktadır. Yüzdeki hacim kaybını gidermek ya da asimetrileri düzeltmek amacıyla da sıklıkla tercih edilen bu yöntem, hem erkekler hem de kadınlar arasında popülerliğini artırmaktadır. Öyle ki, dolgu uygulamaları, global anlamda estetik müdahaleler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Cilt dolgusu, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda bireylerin özgüvenini artıran bir süreç olarak da değerlendirilmektedir.
Ancak, cilt dolgusu uygulamaları her ne kadar pratik ve etkili olsa da, bu işlemin uzmanlık gerektirdiği unutulmamalıdır. Dolguların yanlış bir şekilde uygulanması, bireylerde istenmeyen sonuçlara ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, cilt dolgusu yaptırmayı düşünen kişilerin, işlemi gerçekleştirecek uzmanı dikkatlice seçmeleri ve prosedür öncesi detaylı bir bilgilendirme almaları gerekmektedir. Ayrıca dolgu maddelerinin kalitesi, işlemin başarısı ve uzun ömürlülüğü açısından büyük önem taşımaktadır. Kalitesiz dolgu maddeleri veya yanlış enjeksiyon teknikleri, ciltte düzensizlikler, enfeksiyonlar ve alerjik reaksiyonlar gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Bu makalede, cilt dolgusu nedir, hangi durumlarda tercih edilir, nasıl uygulanır, dikkat edilmesi gerekenler nelerdir gibi temel soruların yanıtlarını bulabilirsiniz. Ayrıca, cilt dolgusu yaptırmayı düşünenler için dolgu türlerinden işlem sonrası bakıma kadar pek çok önemli detay da ele alınacaktır. Cilt dolgusu hakkında bilgi sahibi olmak, bireylerin bu sürece daha bilinçli yaklaşmalarını ve olası riskleri en aza indirgemelerini sağlayacaktır. Estetik görünümünü iyileştirmek isteyen herkesin cilt dolgusu uygulamaları hakkında bilgi sahibi olması, daha sağlıklı ve tatmin edici sonuçlar elde etmeleri açısından kritik öneme sahiptir.
Cilt Dolgusu Nedir?
Cilt dolgusu, yüz ve vücudun belirli bölgelerine hacim kazandırmak, kırışıklıkları azaltmak ve yüzde genç bir görünüm sağlamak amacıyla yapılan minimal invaziv bir estetik uygulamadır. Bu işlemde kullanılan dolgu maddeleri, cildin alt tabakasına enjekte edilerek, yaşlanma nedeniyle oluşan hacim kaybını geri kazandırır. Ayrıca yüzdeki ince çizgilerin doldurulması, dudakların dolgunlaştırılması ve elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi gibi estetik hedeflere de hizmet eder. En sık kullanılan dolgu maddesi hyaluronik asittir. Bu madde, vücutta doğal olarak bulunur ve cildin nem dengesini sağlamada önemli bir rol oynar. Cilt dolgusu, genellikle kısa sürede sonuç veren bir uygulama olup, ameliyatsız bir gençleşme arayanlar için ideal bir seçenektir.
Dolgu işlemleri sadece yaşlanma belirtilerini gidermek için değil, aynı zamanda genç yaşta estetik kaygılarla da tercih edilmektedir. Örneğin, ince dudaklara sahip bireyler dudak dolgusu yaptırarak daha dolgun bir görünüm elde edebilirken, elmacık kemiklerinin daha belirgin olmasını isteyen kişiler de elmacık kemiği dolgusu yaptırabilir. Cilt dolguları ayrıca burun ve çene gibi yüz hatlarını şekillendirmek, yüzdeki asimetrileri düzeltmek için de sıklıkla kullanılır. Dolgu işlemlerinin çeşitliliği ve uygulanabilirliği, estetik dünyasında bu yöntemin hızla popülerleşmesine neden olmuştur.
Cilt Dolgusu Türleri
Cilt dolguları, kullanılan maddelere, etki sürelerine ve uygulama amacına göre çeşitli kategorilere ayrılmaktadır. Dolguların içeriği, kişinin cilt yapısına, yaşına, estetik beklentilerine ve işlemin uygulanacağı bölgeye göre değişiklik göstermektedir. İşte en yaygın kullanılan cilt dolgu türleri ve detayları:
1. Hyaluronik Asit Dolguları
Hyaluronik asit dolguları, en sık kullanılan ve en popüler dolgu türlerinden biridir. Hyaluronik asit (HA), insan vücudunda doğal olarak bulunan bir madde olup, cildin nem tutma kapasitesini artırır ve hacim kazandırır. Cilt yaşlandıkça, hyaluronik asit üretimi azalır, bu da cildin elastikiyetini kaybetmesine ve ince çizgilerin ortaya çıkmasına neden olur. Hyaluronik asit dolguları, ciltte nemi geri kazandırarak kırışıklıkları doldurur ve daha genç bir görünüm sağlar.
- Kullanım Alanları: Yüzün hemen her bölgesinde kullanılabilir, özellikle nazolabial çizgiler (burun ve ağız çevresindeki çizgiler), dudak dolgunlaştırma, elmacık kemiklerini belirginleştirme ve göz altı boşluklarını doldurma gibi işlemler için idealdir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: Hyaluronik asit dolgularının etkisi anında görülebilir ve genellikle 6-18 ay arasında kalıcıdır. Ancak cilt yapısına ve dolgunun yerleştirildiği bölgeye göre bu süre değişebilir.
- Avantajları: Bu dolgu maddesi, vücut tarafından doğal olarak absorbe edilebilir ve işlem sonrası istenmeyen bir durum yaşanırsa, hyaluronidaz adı verilen bir enzim ile çözülerek geri alınabilir. Ayrıca minimal alerji riski taşır ve sonuçlar oldukça doğaldır.
Örnek ürünler: Restylane, Juvederm, Belotero.
2. Kollajen Dolguları
Kollajen, cilt yapısının temelini oluşturan ve cildin elastikiyetini sağlayan bir proteindir. Kollajen dolguları, geçmişte cilt dolgusu uygulamalarında sıkça kullanılmıştır ancak son yıllarda hyaluronik asit dolgularının daha uzun süreli ve güvenli sonuçlar sunması nedeniyle popülerliği azalmıştır. Kollajen dolguları, cildin alt katmanlarına enjekte edilerek cilde hacim kazandırır ve ince çizgileri doldurur.
- Kullanım Alanları: İnce kırışıklıkların ve yüz konturlarının düzeltilmesi için kullanılır. Dudak çevresi, alın ve burun çevresinde etkili olabilir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: Kollajen dolgularının etkisi daha kısa sürelidir ve genellikle 3-4 ay boyunca ciltte kalır. Bu nedenle düzenli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir.
- Avantajları: Cildin genç görünümünü destekler ve ince çizgileri hızla azaltabilir. Ancak modern dolgu maddelerine göre daha az kalıcıdır ve alerji riski biraz daha yüksektir, bu nedenle genellikle alerji testi yapılır.
Örnek ürünler: Zyderm, Zyplast.
3. Polilaktik Asit Dolguları (Sculptra)
Polilaktik asit, biyolojik olarak parçalanabilir ve cilt altına enjekte edildikten sonra kolajen üretimini tetikleyen sentetik bir dolgu maddesidir. Bu dolgu türü, dolgu maddesinin cilde hacim kazandırmasının yanı sıra, cildin doğal kolajen üretimini artırarak daha kalıcı ve doğal sonuçlar sunar. Polilaktik asit dolguları, uzun vadeli bir cilt dolgunlaştırma işlemi için kullanılır ve genellikle birkaç seans uygulama gerektirir.
- Kullanım Alanları: Özellikle yüzdeki derin kırışıklıkların, yanakların ve çenenin hacim kaybının giderilmesi için kullanılır. Ayrıca yüzdeki genel hacim eksikliğini gidermek için de tercih edilir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: Polilaktik asit dolguları, birkaç hafta veya ay içinde yavaş yavaş etki gösterir. Bu dolgu türü genellikle uzun vadeli sonuçlar sunar ve etkisi 2 yıla kadar sürebilir. Ancak dolgunun tam etkisi için birkaç seans gerekebilir.
- Avantajları: Zamanla cilt altındaki kolajen üretimini artırarak, daha doğal ve uzun ömürlü bir dolgunluk sağlar. Bu sayede cilt daha sıkı ve pürüzsüz görünür.
Örnek ürün: Sculptra.
4. Kalsiyum Hidroksilapatit Dolguları (Radiesse)
Kalsiyum hidroksilapatit, kemik yapısında doğal olarak bulunan bir mineraldir ve cilt altına enjekte edildiğinde hacim kazandırarak kırışıklıkları giderir. Bu dolgu maddesi, cilde hemen hacim kazandırmanın yanı sıra, uzun vadeli olarak kolajen üretimini de teşvik eder. Kalsiyum hidroksilapatit dolguları, daha derin kırışıklıkların ve hacim kaybının tedavisinde kullanılır.
- Kullanım Alanları: Derin kırışıklıkların doldurulmasında, yüzdeki hacim kayıplarının giderilmesinde ve elmacık kemiklerini belirginleştirmede kullanılır. Ayrıca çene hattının belirginleştirilmesi ve yüz konturunun yeniden şekillendirilmesi için de idealdir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: Kalsiyum hidroksilapatit dolgularının etkisi genellikle 12-18 ay arasında sürer. Dolgu hemen hacim kazandırır ve kolajen üretimi sayesinde uzun süre kalıcılığını korur.
- Avantajları: Oldukça doğal bir dolgunluk sağlar ve kalıcı sonuçları nedeniyle tercih edilir. Ayrıca kolajen üretimini artırdığı için dolgu maddesi kaybolduktan sonra bile cilt sıkı ve pürüzsüz kalır.
Örnek ürün: Radiesse.
5. Yağ Enjeksiyonları (Lipofilling)
Yağ enjeksiyonları, kişinin vücudundaki fazla yağın liposuction yöntemiyle alınıp, yüz veya vücutta hacim kaybı olan bölgelere enjekte edilmesi işlemidir. Bu dolgu yöntemi, doğal bir görünüm ve hissiyat sunar çünkü kişinin kendi yağı kullanılır. Yağ enjeksiyonu, hem yüz bölgesinde hem de vücut bölgelerinde hacim kazandırmak için kullanılabilir.
- Kullanım Alanları: Yanaklar, dudaklar, göz altı bölgesi, çene hattı ve alın gibi yüz bölgelerinde kullanılabilir. Ayrıca ellerdeki hacim kaybını gidermek veya vücutta kalça gibi bölgeleri dolgunlaştırmak için de uygulanabilir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: Yağ enjeksiyonlarının kalıcılığı, dolgu işleminin başarılı olmasına ve enjekte edilen yağ hücrelerinin hayatta kalma oranına bağlıdır. Başarılı bir işlemde, yağ hücrelerinin büyük bir kısmı kalıcı olarak yerleşir ve uzun yıllar boyunca etkisini sürdürür.
- Avantajları: Kişinin kendi yağ dokusunun kullanılması, alerjik reaksiyon riskini ortadan kaldırır ve daha doğal bir dolgunluk sağlar. Ayrıca fazla yağın vücudun başka bir bölgesinden alınması, kombine bir estetik avantaj sunar.
6. Polimetilmetakrilat (PMMA) Dolguları
Polimetilmetakrilat (PMMA), uzun süreli veya kalıcı sonuçlar sunan sentetik bir dolgu maddesidir. PMMA dolguları, cilt altına enjekte edildiğinde kalıcı bir dolgunluk sağlar. Bu dolgu türü, derin kırışıklıklar ve yüzdeki kalıcı hacim kayıpları için tercih edilir. PMMA dolgularının içerdiği mikro kürecikler, ciltte hacim kazandırırken, aynı zamanda doğal kolajen üretimini de destekler.
- Kullanım Alanları: Derin kırışıklıklar, nazolabial çizgiler ve dudak konturlarının düzeltilmesi için kullanılır. Aynı zamanda çene ve yanak bölgelerindeki hacim kaybını gidermek için de tercih edilebilir.
- Etkisi ve Kalıcılığı: PMMA dolguları kalıcı dolgu maddeleri arasında yer alır ve genellikle ömür boyu etkisini sürdürür. Ancak kalıcı olması nedeniyle, uygulamanın çok dikkatli ve doğru bir şekilde yapılması önemlidir.
- Avantajları: Uzun süreli veya kalıcı sonuçlar sunar. Derin kırışıklıklar ve ciddi hacim kayıpları için oldukça etkili bir çözümdür.
Örnek ürün: Bellafill.
Cilt dolgusu türleri, kişisel ihtiyaçlara, yaşlanma belirtilerine ve estetik hedeflere göre farklılık göstermektedir. Hyaluronik asit gibi geçici dolgular, doğal ve kısa süreli sonuçlar sunarken, PMMA gibi kalıcı dolgular uzun vadeli çözüm sağlar. Polilaktik asit ve kalsiyum hidroksilapatit gibi dolgular ise kolajen üretimini teşvik ederek daha kalıcı ve doğal sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur. Cilt dolgusu uygulaması yaptırmayı düşünen bireylerin, bu dolgu türleri arasından kendileri için en uygun olanını uzman doktorlar eşliğinde seçmeleri, hem sonuçların başarısı hem de güvenlik açısından büyük önem taşır.
Cilt Dolgusu Uygulama Süreci
Cilt dolgusu uygulama süreci, yüz hatlarını yeniden şekillendirmek, ciltteki kırışıklıkları azaltmak veya hacim kaybı olan bölgeleri dolgunlaştırmak amacıyla, genellikle hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılarak yapılan bir estetik işlemdir. Cilt dolgusu uygulaması, kişinin ihtiyaçlarına ve dolgu yapılacak bölgeye göre farklı teknikler kullanılarak uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen kısa süreli bir işlemdir. İşlem genellikle anestezik krem ile yapılan lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve genellikle birkaç adımı içerir:
1. Hastanın Değerlendirilmesi ve Hedef Belirleme
Cilt dolgusu uygulama sürecinin ilk adımı, hastanın genel yüz anatomisinin, cilt yapısının ve ihtiyaçlarının detaylı bir şekilde değerlendirilmesidir. Bu aşamada, doktor ve hasta arasında iletişim kurularak beklentiler, işlem sonrası hedefler ve sonuçlar üzerine konuşulur. Hangi bölgelere dolgu yapılacağı ve hangi dolgu maddesinin tercih edileceği belirlenir. Ayrıca, kişinin sağlık geçmişi, kullanılan ilaçlar ve cilt yapısı dikkate alınarak uygun dolgu yöntemi ve dolgu miktarı planlanır.
- Hedef Alanların Belirlenmesi: Genellikle dudak, yanak, burun kenarları, göz çevresi veya çene bölgesi gibi yüz hatlarının daha dolgun görünmesi hedeflenir. Özellikle yaşlanmaya bağlı hacim kaybının görüldüğü alanlarda dolgu, genç ve canlı bir görünüm için kullanılır.
- Kişisel İhtiyaçlara Göre Planlama: Her bireyin yüz anatomisi ve cilt yapısı farklı olduğundan dolgu miktarı ve dolgunun yerleştirileceği katman hastanın özel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Bu, işlem sonrası doğal bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.
2. Uygulama Alanının Hazırlanması ve Anestezi
Cilt dolgusu işlemi sırasında ağrının en aza indirilmesi için, işlem yapılacak bölge temizlenir ve dezenfekte edilir. Çoğu zaman anestezik krem uygulanarak işlem bölgesinde hissizlik sağlanır. Bu işlem, hastanın konforunu artırır ve uygulama sırasında rahatsızlık hissetmesini önler.
- Anestezik Kremin Uygulanması: Uygulama alanına anestezik krem sürülerek yaklaşık 15-20 dakika kadar beklenir. Bu süre, bölgenin uyuşmasını sağlar ve işlem sırasında hastanın daha az ağrı hissetmesine yardımcı olur.
- Dezenfeksiyon: Cilt dolgusu yapılacak alan dezenfekte edilerek enfeksiyon riskini önlemek için hazırlık yapılır. Bu, uygulama sürecinde hijyenin korunmasına katkı sağlar.
3. Cilt Dolgusu Enjeksiyonu
Anestezi tamamlandıktan sonra cilt dolgusu, belirlenen alanlara özel ince uçlu iğneler veya kanüller yardımıyla enjekte edilir. Enjeksiyon tekniği, dolgu yapılacak bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Dolgu maddesi cildin farklı derinliklerine enjekte edilerek hedeflenen dolgunluk sağlanır. Cilt dolgusu uygulaması sırasında doğal bir görünüm elde etmek amacıyla dolgu, belirlenen bölgeye aşamalı olarak enjekte edilir. Doktor, dolgu maddesini cilt altına enjekte ederken aynı zamanda bölgeyi şekillendirir ve dolgunun eşit dağılımını sağlar.
- İğne veya Kanül Kullanımı: İnce uçlu iğneler, dudak gibi daha küçük alanlarda tercih edilirken; yanak gibi geniş alanlarda kanül kullanımı daha yaygındır. Kanüller, dokular arasında rahat hareket edebilmesi ve daha az travma yaratması nedeniyle sıklıkla tercih edilir.
- Doğal Görünüm Sağlamak İçin Aşamalı Enjeksiyon: Dolgu uygulaması sırasında dolgu maddesi katmanlar halinde enjekte edilerek yavaşça bölgeye dağıtılır. Bu yöntem, dolguların yumuşak bir geçiş yapmasını ve yüz hatlarının doğal görünmesini sağlar.
4. Dolgunun Dağılımının Ayarlanması ve Şekillendirme
Cilt dolgusunun enjekte edilmesinin ardından dolgu maddesinin enjekte edildiği alanda hafif bir masaj yapılarak dolgunun eşit bir şekilde dağılımı sağlanır. Bu aşamada, doktor enjeksiyon yapılan alanı nazikçe şekillendirerek, doğal yüz hatlarıyla uyumlu bir görünüm elde etmeye çalışır. Bu masaj işlemi, aynı zamanda dolgunun topaklanmasını önlemeye yardımcı olur.
- Dolgunun Masaj ile Dağıtılması: Dolgunun cilt altında eşit bir şekilde dağılması için hafif bir masaj yapılır. Bu, dolguların yüz hatlarına uyum sağlamasını ve dolgu bölgelerinde pürüzsüz bir geçiş elde edilmesini kolaylaştırır.
- Doğal ve Dengeli Bir Sonuç: Masajla şekillendirme, yüzdeki simetriyi korumaya yardımcı olur ve dolgu yapılan bölgeyi daha dolgun gösterirken doğal bir görünüm sağlar. Bu aşama, dolgu sonrası yüz hatlarının yumuşak geçişlerle doğal bir şekilde ortaya çıkmasına katkı sağlar.
5. İşlem Sonrası Bakım ve İyileşme Süreci
Cilt dolgusu işlemi tamamlandıktan sonra iyileşme sürecinin daha hızlı ve rahat geçmesi için bazı önerilere dikkat edilmesi gerekir. Uygulama sonrasında işlem yapılan bölgede hafif şişlik, kızarıklık veya hassasiyet görülebilir. Bu yan etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. İşlem sonrası öneriler ve bakım süreci, dolgunun kalıcılığını artırır ve komplikasyon riskini azaltır.
- İlk 24 Saat Dikkat Edilmesi Gerekenler: İşlem sonrası ilk 24 saat, dolgu yapılan bölgeye temas edilmemesi, masaj yapılmaması ve sert darbelerden kaçınılması önerilir. Ayrıca, yüksek sıcaklıklardan (sauna, sıcak duş gibi) kaçınılmalıdır, çünkü yüksek sıcaklık dolgu maddesinin stabilitesini etkileyebilir.
- Şişlik ve Kızarıklık İçin Soğuk Kompres: Uygulama bölgesindeki şişlik veya kızarıklığı azaltmak için soğuk kompres yapılabilir. Soğuk kompres, işlem sonrası hassasiyeti ve hafif ağrıyı azaltır.
- Uzun Dönem Bakım ve Dolgunun Kalıcılığı: Dolgunun kalıcılığı kullanılan dolgu maddesinin türüne bağlı olarak değişir. Çoğunlukla hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri 6-18 ay boyunca kalıcılık sağlar. Kalıcılığı artırmak için işlemden sonra güneşten korunmak, cilt bakım ürünlerini düzenli kullanmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önerilir.
Cilt Dolgusunun Faydaları
Cilt dolguları, estetik dünyasında geniş bir uygulama yelpazesine sahip olmakla birlikte, kişiye birçok fayda sağlamaktadır.
En belirgin avantajları şunlardır:
- Ameliyatsız Gençleşme: Cilt dolgusu, cerrahi müdahale gerektirmeden, kişinin daha genç ve taze bir görünüme kavuşmasına olanak tanır. Bu, cerrahi işlem istemeyen kişiler için büyük bir avantajdır.
- Hızlı Sonuçlar: Dolgu uygulaması, sonuçları hemen görebileceğiniz bir işlemdir. İşlemden hemen sonra ciltteki değişiklikler fark edilir.
- Minimal İyileşme Süreci: Ameliyatsız bir işlem olduğu için, cilt dolgusu sonrası iyileşme süreci oldukça kısadır. Çoğu kişi, aynı gün normal yaşamına dönebilir.
- Doğal Sonuçlar: Uygulamanın uzman kişilerce yapılması durumunda, cilt dolgusu doğal ve estetik bir görünüm sunar. Yüz hatlarını aşırı değiştirmeden, yaşlanma belirtilerini hafifletir.
Cilt Dolgusunun Riskleri ve Yan Etkileri
Cilt dolgusu genellikle güvenli bir prosedür olmakla birlikte, her estetik işlemde olduğu gibi bazı riskler ve yan etkiler taşır. Yan etkiler genellikle hafif olmakla birlikte, enjeksiyon bölgesinde şişlik, morarma, kızarıklık ve hassasiyet görülebilir. Ancak bu belirtiler birkaç gün içinde geçmektedir. Daha nadir durumlarda, alerjik reaksiyonlar veya dolgu maddesinin yanlış uygulanması sonucu ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Cilt dolgusu yaptırmayı düşünen kişilerin, mutlaka uzman bir doktor tarafından uygulamanın gerçekleştirilmesine dikkat etmeleri gerekir. İşlem sırasında hijyenik koşullara uyulması ve dolgu maddesinin FDA onaylı olması, olası riskleri en aza indirgemektedir.
Cilt Dolgusu Yaptırmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Cilt dolgusu yaptırmayı düşünen bireylerin işlem öncesinde bazı önemli noktalara dikkat etmeleri gerekmektedir. İşlemin başarılı ve sağlıklı bir şekilde sonuçlanması için şu faktörler göz önünde bulundurulmalıdır:
- Uzman Seçimi: Dolgu işlemini yapacak olan uzman, işlemin başarısında en kritik rolü oynar. Uzman doktorların tecrübeleri, dolgunun doğru ve estetik bir şekilde uygulanmasını sağlar.
- Dolgu Maddesi Kalitesi: Kullanılacak dolgu maddesinin kalitesi, sonuçların uzun ömürlü ve güvenli olmasını sağlar. FDA onaylı ve kaliteli ürünlerin kullanıldığından emin olunmalıdır.
- İşlem Öncesi ve Sonrası Talimatlar: İşlem öncesinde ve sonrasında verilen talimatlara uymak, dolgunun daha sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur. Örneğin, işlemden sonra cilt üzerine baskı uygulamaktan kaçınmak ve doktorun önerdiği cilt bakım rutinine uymak önemlidir.
Cilt Dolgusunun Uzun Dönem Etkileri ve Bakımı
Cilt dolgusu yaptırdıktan sonra, dolgunun etkilerini uzun süre koruyabilmek için düzenli bakım önemlidir. Her dolgu maddesinin etki süresi farklı olmakla birlikte, hyaluronik asit dolguları genellikle 6-18 ay arasında etkisini korur. Dolgunun daha uzun süre kalıcı olabilmesi için sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat edilmesi, düzenli cilt bakımı yapılması ve dolgu işleminin belirli aralıklarla yenilenmesi gerekmektedir.
Referanslar:
- Cilt Dolgusu Uygulama Sürecinde 5 Adım (Dermal Filler)
- Gold MH, “Fillers in the periorbital region: safety and technique considerations”, J Clin Aesthet Dermatol, 2015.
- Klein AW, “Techniques for soft tissue augmentation: an esthetic dermatology viewpoint”, Dermatol Clin, 2001.
- Rohrich RJ, “Facial fillers: avoiding and managing complications”, Plast Reconstr Surg, 2010.
- Swift A, “Aesthetic facial anatomy for fillers and botulinum toxins”, Dermatol Surg, 2015.
- Carruthers J, “Injectable fillers in aesthetic medicine”, Clin Plast Surg, 2006.
- Sundaram H, “Biophysical characteristics of hyaluronic acid fillers”, J Drugs Dermatol, 2010.
- Lambros V, “Volumizing the face: the search for a more youthful appearance”, Plast Reconstr Surg, 2007.
- Andre P, “Evaluation of the safety of a hyaluronic acid-based filler”, J Cosmet Dermatol, 2008.
- Chacur R, “Non-surgical facial rejuvenation using fillers and botulinum toxin”, Clin Dermatol, 2009.
- DeLorenzi C, “Complications of injectable fillers”, Clin Plast Surg, 2013.
- Clegg JP, “Hyaluronic acid dermal fillers: an overview”, Clin Dermatol, 2008.
- Tzikas TL, “The history of dermal fillers”, Facial Plast Surg Clin North Am, 2015.
- Dayan SH, “Facial fillers and complications”, Dermatol Surg, 2011.
- Lowe NJ, “The use of fillers in aesthetic medicine”, J Cosmet Laser Ther, 2003.
- Beasley KL, “Managing complications from dermal fillers: the art and science”, J Drugs Dermatol, 2009.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/