Çocuklarda Acil İlaç Ve Sıvı Tedavisi 2
Çocuklarda acil durumlar, sağlık profesyonelleri ve aileler için büyük bir endişe kaynağıdır. Çocukların metabolizmaları, ilaçlara ve sıvı tedavilerine yetişkinlerden farklı tepki verir. Bu nedenle, acil tıbbi müdahale gerektiren durumlarda, çocukların ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı geliştirilmesi kritik öneme sahiptir. Bu tedavi planının içerisinde doğru ilaç seçimi, uygun dozaj ayarlamaları ve sıvı tedavisi gibi unsurlar yer alır. Bu unsurların her biri, çocuğun yaşına, kilosuna ve mevcut klinik durumuna göre titizlikle belirlenmelidir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Çocuklarda Acil İlaç Ve Sıvı Tedavisi
Çocuklarda ilaç ve sıvı tedavisinin yönetimi, özel bir dikkat ve hassasiyet gerektirir. Çocukların farmakokinetik ve farmakodinamik özellikleri, yani ilaçların vücutlarında nasıl dağıldığı, metabolize edildiği ve atıldığı, yetişkinlere kıyasla farklılık gösterir. Bu nedenle, çocuklarda kullanılan ilaçların türü, dozajı ve uygulanma şekli yetişkinlerden oldukça farklıdır. Ayrıca, sıvı tedavisi söz konusu olduğunda da çocukların vücut kompozisyonu ve sıvı gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Yanlış dozda veya uygunsuz bir ilaç kullanımı, çocuklarda ciddi yan etkilere ve hatta hayati tehlikelere yol açabilir.
Acil durumlarda çocuklarda ilaç ve sıvı tedavisinin yönetimi, aynı zamanda çocuğun yaşadığı spesifik duruma ve bu durumun şiddetine göre şekillendirilmelidir. Örneğin, dehidrasyon, şok veya toksik madde alımı gibi acil durumlar, çok farklı tedavi yaklaşımlarını gerektirebilir. Her durumda, tedavi planının çocuğun genel sağlık durumu ve mevcut klinik bulgularına dayandırılması gerekir. Ayrıca, ilaç ve sıvı tedavisinde yapılan müdahalelerin sürekli olarak izlenmesi ve gerekli durumlarda yeniden değerlendirilmesi, tedavinin etkinliği ve güvenliği açısından hayati öneme sahiptir.
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisinin başarılı bir şekilde yönetilmesi, tıbbi ekiplerin bilgi ve deneyim düzeylerine, kullanılan tıbbi ekipmanların kalitesine ve hastane ortamındaki lojistik koşullara bağlıdır. Eğitimli ve deneyimli bir sağlık ekibi, çocuklarda acil durumların yönetiminde kritik bir rol oynar. Ekiplerin, çocukların anatomik ve fizyolojik farklılıklarını dikkate alarak uygun müdahaleleri yapabilmesi için sürekli eğitilmeleri ve güncel bilgilerle donatılmaları gerekmektedir. Aynı zamanda, ailelerin de acil durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri, müdahale sürecinin hızlandırılması ve etkinliğinin artırılması açısından büyük önem taşır.
Çocuk Acil Tedavisi & Pediatrik Aciller
Çocuklarda Acil İlaç Tedavisinin Yönetimi
Farmakokinetik ve Farmakodinamik Farklılıklar
Çocukların ilaç tedavisinde gösterdiği farmakokinetik ve farmakodinamik farklılıklar, ilaçların emilimi, dağılımı, metabolizması ve atılımında belirgin rol oynar. Örneğin, bebeklerde ve küçük çocuklarda mide pH’ı daha yüksektir ve bu durum, asit bazlı ilaçların emiliminde farklılık yaratır. Ayrıca, çocukların vücut su oranı daha yüksek olduğu için suda çözünen ilaçların dağılım hacmi de yetişkinlere kıyasla daha fazladır. Bu tür farklılıklar, ilaç dozajlarının çocuklara uygun şekilde ayarlanmasını zorunlu kılar.
Dozaj Ayarlamaları ve İlaç Seçimi
Çocuklarda ilaç dozajı genellikle vücut ağırlığı veya vücut yüzey alanına göre ayarlanır. Yanlış doz uygulamaları, toksisiteye veya tedavi yetersizliğine yol açabilir. Örneğin, ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamol veya ibuprofen, sık kullanılan ilaçlardandır ancak doz aşımı durumunda ciddi karaciğer hasarına neden olabilir. Bu nedenle, her bir ilacın dozajı, çocuk hastaların yaş, kilo ve klinik durumlarına göre titizlikle hesaplanmalıdır.
İlaç Uygulama Yöntemleri
Çocuklarda ilaç uygulama yöntemleri de yetişkinlerden farklılık gösterebilir. Oral ilaç alımı her zaman mümkün olmayabilir ve bu durumda intravenöz, intramüsküler veya rektal uygulama tercih edilebilir. Örneğin, bulantı ve kusma şikayeti olan bir çocukta, oral ilaç alımı uygun olmayacaktır ve intravenöz veya rektal uygulama tercih edilmelidir. Bu tür durumlar, hem ilacın etkinliğini hem de çocuğun tedaviye uyumunu etkiler.
Çocuklarda Sıvı Tedavisinin Yönetimi
Sıvı Dengesinin Önemi
Çocukların vücutlarındaki su oranı yetişkinlere kıyasla daha yüksektir ve bu durum, sıvı dengesinin korunmasını daha karmaşık hale getirir. Dehidrasyon, özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde hızlı bir şekilde gelişebilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, sıvı tedavisinin planlanmasında çocuğun yaşına, kilosuna ve klinik durumuna dikkat edilmesi büyük önem taşır.
Dehidrasyonun Değerlendirilmesi
Dehidrasyon belirtileri çocuklarda kolayca gözden kaçabilir. Hafif dehidrasyon durumunda çocukta sadece hafif bir ağız kuruluğu ve susuzluk hissi gözlenirken, ileri derecede dehidrasyonda cilt elastikiyetinde azalma, gözlerde çökme ve hatta bilinç kaybı gibi ciddi belirtiler ortaya çıkabilir. Dehidrasyonun ciddiyetine göre sıvı tedavisi planlanmalıdır.
Sıvı Tedavi Planı
Sıvı tedavisinde kullanılacak solüsyonun türü ve miktarı, çocuğun dehidrasyon derecesine, elektrolit dengesine ve mevcut klinik bulgulara göre belirlenir. Hafif ve orta derecede dehidrasyon durumlarında oral rehidrasyon solüsyonları tercih edilirken, şiddetli dehidrasyon ve şok durumlarında intravenöz sıvı tedavisi gerekebilir. Bu durumda, izotonik solüsyonlar (örneğin %0.9 NaCl) genellikle tercih edilir. Sıvı tedavisinde kullanılan miktar, genellikle ilk 24 saatte vücut ağırlığının yüzde 10’u kadar sıvı kaybını karşılayacak şekilde ayarlanır.
Özel Durumlarda Çocuklarda Acil İlaç ve Sıvı Tedavisi
Şok Yönetimi
Çocuklarda şok, acil müdahale gerektiren hayati bir durumdur. Hipovolemik, kardiyojenik veya septik şok gibi çeşitli türleri bulunur. Her bir şok türü için farklı tedavi yaklaşımları gerekebilir. Hipovolemik şokta, sıvı replasmanı öncelikli tedavi iken, kardiyojenik şokta sıvı yüklemesi tehlikeli olabilir ve dikkatli uygulanmalıdır. Septik şokta ise hem sıvı tedavisi hem de uygun antibiyotik tedavisi kritik öneme sahiptir.
Toksik Madde Alımı
Çocuklarda kazara toksik madde alımı sık görülen acil durumlardan biridir. Böyle bir durumda, alınan maddenin türü ve miktarına bağlı olarak tedavi şekillendirilir. Aktif kömür kullanımı, bazı zehirlenme vakalarında toksik madde emilimini azaltmak için tercih edilebilir. Ayrıca, toksik maddeye spesifik antidotlar da kullanılabilir. Örneğin, parasetamol zehirlenmesinde N-asetilsistein, demir zehirlenmesinde deferoksamin gibi antidotlar hayat kurtarıcı olabilir.
Anafilaksi ve Alerjik Reaksiyonlar
Anafilaksi, çocuklarda acil müdahale gerektiren ciddi bir alerjik reaksiyon şeklidir. Epinefrin (adrenalin) bu tür durumlarda ilk tercih edilen ilaçtır ve hemen uygulanmalıdır. Epinefrin, hem kan damarlarını daraltarak hem de hava yollarını genişleterek hayat kurtarıcı etki gösterir. Ayrıca, antihistaminikler ve kortikosteroidler de anafilaksi tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir.
Tedavi Sonrası İzlem ve Takip
Acil ilaç ve sıvı tedavisinin ardından çocuğun klinik durumu yakından izlenmelidir. Tedaviye verilen yanıt, vital bulgular, laboratuvar test sonuçları ve genel klinik durum değerlendirilerek sürekli olarak takip edilmelidir. Gerektiğinde tedavi planında değişiklikler yapılmalıdır. Özellikle sıvı tedavisinde aşırı yüklenme veya yetersiz sıvı verilmesi durumlarında çocukta ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle, tedavi sonrası izlem ve takip süreci, tedavi kadar önemlidir.
Aile Eğitimi ve Bilgilendirme
Çocuklarda acil durumlar, yalnızca tıbbi ekipler için değil, aileler için de stresli ve zorlayıcı bir süreçtir. Bu nedenle, ailelerin acil durumlarda nasıl davranacakları, hangi belirtilere dikkat etmeleri gerektiği ve tıbbi yardım alana kadar neler yapabilecekleri konusunda bilgilendirilmeleri büyük önem taşır. Aile eğitiminde, çocuğun yaşı ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak uygun rehberlik sağlanmalıdır.
Çocuklarda İlaç ve Sıvı Tedavisi Dozu Hesaplama İpuçları
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisi dozu hesaplama konusunda bazı ipuçları aşağıda verilmiştir:
- Doğru bir tartı ölçeği kullanın: Çocuğun kilosunu doğru bir şekilde ölçmek için hassas bir tartı ölçeği kullanın. Bu, ilaç dozajını doğru bir şekilde hesaplamanıza yardımcı olacaktır.
- İlaç dozajını iyi bir şekilde karıştırın: İlaçları doğru dozda karıştırmak önemlidir. İlaçları iyice karıştırdığınızdan emin olun ve çocuğunuza doğru dozajı verin.
- Doktorunuzun talimatlarını takip edin: Doktorunuzun önerilerini dikkate alın ve ilaç dozajını doğru bir şekilde uygulayın. Doktorunuzun önerilerine uymanız, çocuğunuzun sağlığını korumanıza yardımcı olacaktır.
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisi dozu hesaplama, doğru dozajı belirlemek için dikkatli olmanız gereken önemli bir konudur. Bu yazıdaki ipuçlarını takip ederek, çocuğunuzun tedavisinde doğru dozajı uygulayabilirsiniz.
Çocuklarda Acil İlaç Dozu Hesaplama
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisi, sağlık profesyonelleri tarafından titizlikle planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu tedavi süreci, çocukların gelişim aşamaları, kilo farklılıkları ve metabolizma hızları gibi özel ihtiyaçları göz önüne alarak yapılmalıdır. İşte çocuklarda acil durumlarda ilaç ve sıvı tedavisi konusunda daha detaylı bilgiler:
- İlaç Dozajı ve Seçimi: Çocuklarda ilaç dozajı, genellikle vücut ağırlığına dayalı formüller kullanılarak belirlenir. Ancak, yaş, genel sağlık durumu ve mevcut ilaç alımı gibi faktörler de dikkate alınmalıdır. Sağlık profesyonelleri, çocuğun ihtiyaçlarına en uygun ilaçları seçerken dikkatli olmalıdır.
- Sıvı Tedavisi ve Dehidrasyon: Çocuklar, yetişkinlere kıyasla daha hızlı bir şekilde sıvı kaybedebilirler, bu nedenle dehidrasyon riski daha yüksektir. Sıvı tedavisi, oral rehidrasyon solüsyonları veya intravenöz (IV) yolla yapılabilir. Dehidrasyon belirtileri gözlendiğinde, hızlı ve etkili bir sıvı tedavisi planı uygulanmalıdır.
- İntravenöz Yolla Uygulama: Acil durumlarda, çocuklara ilaç ve sıvı tedavisi intravenöz yolla uygulanabilir. Bu prosedür, çocuğun yaşına ve durumuna bağlı olarak özel bir dikkat gerektirir. Sağlık personeli, damarları güvenli bir şekilde bulma ve iğne yerleştirme konusunda deneyimli olmalıdır.
- Monitörizasyon ve Değerlendirme: Tedavi sırasında, çocuğun vital bulguları sürekli olarak izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Nabız, solunum hızı, kan basıncı ve vücut sıcaklığı gibi parametreler düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Bu, tedavinin etkinliğini değerlendirmek ve gerektiğinde ayarlamalar yapmak için önemlidir.
- Aile Eğitimi ve İşbirliği: Aileler, çocuklarının sağlığı konusunda bilinçli olmalı ve acil durumlarda nasıl hareket edeceklerini bilmelidir. Sağlık profesyonelleri, aileleri çocuğun tedavi planına dahil etmeli, gerekli eğitimi sağlamalı ve işbirliği içinde çalışmalıdır. Ailelerin, çocuklarının tedavisi konusunda bilinçli ve hazırlıklı olmaları, tedavinin başarısını artırabilir.
- Tedavi Sonrası İzlem: Acil ilaç ve sıvı tedavisi sonrasında çocuğun durumu düzelirse bile, takip ve izleme süreci devam etmelidir. Herhangi bir olası yan etki veya komplikasyon durumunda, hemen sağlık profesyonellerine başvurulmalıdır.
Sonuç olarak, çocuklarda acil durumlarda ilaç ve sıvı tedavisi, detaylı bir planlama ve özenli bir uygulama gerektirir. Sağlık personeli, çocuğun bireysel özelliklerini dikkate alarak tedavi planını oluşturmalı ve süreci titizlikle yönetmelidir. Ayrıca, ailelerin bu süreçte bilinçli ve işbirliği içinde olmaları, çocuğun sağlığını destekleyici bir faktör olabilir.
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisi, birçok faktörün göz önünde bulundurulmasını gerektiren karmaşık bir süreçtir. İlaçların doğru dozajda ve uygun şekilde uygulanması, sıvı dengesinin korunması ve spesifik acil durumların yönetimi, tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Tıbbi ekiplerin bu alandaki bilgi ve deneyimlerinin yanı sıra, ailelerin de bu konuda bilinçli ve bilgili olmaları, çocuklarda acil durumların yönetiminde hayati bir rol oynar.
Çocuklarda Sıvı ve Elektrolit Dengesizliği Durumları
Çocuklarda sıvı ve elektrolit dengesizliği, klinik pratiğin önemli bir parçasıdır ve çeşitli hastalıkların yönetiminde kritik rol oynar. Sıvı ve elektrolit dengesizliği, vücuttaki su ve elektrolitlerin (sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum vb.) normalden sapması ile karakterizedir. Bu durumlar, çocuklarda büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir ve bazen hayatı tehdit edici olabilir. Bu nedenle, dengesizliklerin erken tanınması ve doğru şekilde tedavi edilmesi büyük önem taşır.
Hiponatremi ve Hipernatremi
Hiponatremi, kan sodyum seviyesinin normalin altına düşmesiyle ortaya çıkar ve çocuklarda en sık görülen elektrolit dengesizliklerinden biridir. Hiponatreminin nedenleri arasında ishal, kusma, aşırı terleme ve yetersiz sodyum alımı gibi durumlar yer alır. Hafif hiponatremi genellikle belirti vermez, ancak ciddi vakalarda baş ağrısı, bulantı, konfüzyon, kas krampları ve hatta nöbetler görülebilir. Tedavisi, hiponatremiye neden olan durumun düzeltilmesi ve dikkatli bir şekilde sodyum replasmanı ile yapılır.
Hipernatremi ise kan sodyum seviyesinin normalin üzerine çıkmasıyla karakterizedir ve genellikle yeterli sıvı alımının olmaması ya da fazla sıvı kaybı ile ilişkilidir. Hipernatremi, çocuklarda daha nadir görülür ancak özellikle küçük bebeklerde ciddi sonuçlar doğurabilir. Klinik belirtiler arasında susuzluk, sinirlilik, kas spazmları ve nörolojik semptomlar bulunur. Tedavisinde ise kaybedilen sıvının dengelenmesi ve sodyum seviyesinin yavaşça normale döndürülmesi esastır.
Hipokalemi ve Hiperkalemi
Hipokalemi, kandaki potasyum seviyesinin düşmesi ile oluşur ve genellikle kusma, ishal veya idrar söktürücü ilaçların kullanımı gibi durumlarla ilişkilidir. Hipokaleminin belirtileri arasında kas güçsüzlüğü, yorgunluk, kalp ritim bozuklukları ve ciddi vakalarda solunum kaslarının zayıflaması bulunur. Tedavide, potasyum eksikliğinin kaynağının düzeltilmesi ve potasyum replasmanı uygulanır.
Hiperkalemi ise kandaki potasyum seviyesinin normalin üzerine çıkmasıdır ve böbrek yetmezliği, potasyum tutucu ilaçların kullanımı veya hücre yıkımı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Hiperkaleminin belirtileri arasında kas güçsüzlüğü, karıncalanma hissi ve kalp ritim bozuklukları bulunur. Bu durum, hayatı tehdit edici olabileceğinden acil tedavi gerektirir. Tedavi, potasyum seviyesinin hızlıca düşürülmesi ve altta yatan nedenin tedavisi ile sağlanır.
Çocuklarda Sıvı Tedavisinde Kullanılan Solüsyonlar
Sıvı tedavisinde kullanılacak solüsyonun türü ve miktarı, çocuğun yaşına, klinik durumuna ve elektrolit dengesine bağlı olarak değişir. Çocuklarda en sık kullanılan sıvı türleri aşağıda açıklanmıştır:
İzotonik Solüsyonlar
İzotonik solüsyonlar, hücre içi ve hücre dışı sıvı dengesini koruyarak hücrelere zarar vermeyen solüsyonlardır. En yaygın kullanılan izotonik solüsyonlar arasında %0.9 sodyum klorür (normal salin) ve Ringer laktat bulunur. Bu solüsyonlar, genellikle dehidrasyon, hipovolemik şok ve elektrolit dengesizliği durumlarında tercih edilir.
Hipotonik Solüsyonlar
Hipotonik solüsyonlar, hücre dışı sıvıdaki sodyum konsantrasyonunu azaltarak hücre içine sıvı geçişini artırır. %0.45 sodyum klorür gibi hipotonik solüsyonlar, genellikle hipernatremi gibi durumlarda kullanılır. Ancak dikkatli kullanılmalıdır çünkü aşırı verilmesi halinde hücre ödemine ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Hipertonik Solüsyonlar
Hipertonik solüsyonlar, hücre dışı sıvıda sodyum konsantrasyonunu artırarak hücre dışına sıvı çekilmesini sağlar. %3 sodyum klorür gibi hipertonik solüsyonlar, özellikle şiddetli hiponatremi tedavisinde kullanılır. Bu solüsyonların kullanımı sırasında dikkatli izlem gereklidir çünkü hızla uygulandığında serebral ödem veya beyin kanamasına yol açabilir.
İlaç ve Sıvı Tedavisinde Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Yapılması Gerekenler
- Doğru Dozaj Hesaplaması: Çocuklarda ilaç ve sıvı tedavisinde dozajın çocuğun kilosuna ve yaşına göre titizlikle hesaplanması gerekir.
- Düzenli İzlem: Tedavi sırasında çocuğun vital bulguları, idrar çıkışı ve laboratuvar değerleri düzenli olarak izlenmelidir.
- Hızlı Müdahale: Acil durumlarda, özellikle şok veya anafilaksi gibi hayatı tehdit edici durumlarda hızlı ve etkin müdahale önemlidir.
- Aile Eğitimi: Ailelere, çocuğun durumu ve tedavi planı hakkında bilgi verilmelidir. Ailelerin, acil durumlarda ne yapacaklarını bilmeleri önemlidir.
Yapılmaması Gerekenler
- Yanlış Solüsyon Kullanımı: Yanlış türde veya miktarda solüsyon kullanımı, çocuğun durumunu daha da kötüleştirebilir. Örneğin, hipernatremi durumunda hipertonik solüsyon verilmemelidir.
- Aşırı Sıvı Yüklemesi: Sıvı tedavisinde aşırı yükleme, akciğer ödemi veya kalp yetmezliği gibi komplikasyonlara yol açabilir.
- Yanlış İlaç Seçimi: Çocuklarda bazı ilaçlar, yetişkinlerde olduğu gibi güvenli olmayabilir. Bu nedenle, çocuklar için onaylanmış ilaçlar tercih edilmelidir.
- Geç Müdahale: Acil durumlarda tedavinin gecikmesi, ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, acil müdahale gereken durumlarda hızlı hareket edilmelidir.
Klinik Uygulamalarda Karşılaşılan Zorluklar ve Çözümler
Çocuklarda acil ilaç ve sıvı tedavisinde klinik uygulamalarda çeşitli zorluklar yaşanabilir. Bu zorluklar, uygun çözümlerle aşılabilir.
İlaç Dozaj Hataları
İlaç dozaj hataları, çocuklarda yaygın olarak karşılaşılan bir sorundur. Bu durum, özellikle acil durumlarda daha sık görülür. Dozaj hatalarının önlenmesi için ilaç hesaplamalarının çift kontrol edilmesi ve standart dozaj tablolarının kullanılması önerilir. Ayrıca, sağlık personelinin bu konuda düzenli olarak eğitim alması sağlanmalıdır.
İlaç ve Sıvı Uygulama Teknikleri
Çocuklarda damar yolu bulma veya ilaç uygulama tekniklerinde zorluklar yaşanabilir. Bu zorlukların aşılması için, çocuklar üzerinde deneyimli sağlık personelinin bulunması ve gerekli durumlarda alternatif uygulama yöntemlerinin (örneğin, intraosseöz erişim) kullanılması gereklidir.
Ebeveynlerin Tedaviye Katılımı
Ebeveynler, çocuklarının tedavi sürecinde büyük bir stres yaşar ve bu durum tedaviye katılımı olumsuz etkileyebilir. Ebeveynlerin sürece dahil edilmesi, tedaviye olan güvenlerini artırabilir ve çocuğun tedaviye uyumunu kolaylaştırabilir. Bu nedenle, ailelere tedavi süreci hakkında açık ve anlaşılır bilgiler verilmelidir.
Referanslar:
- Çocuk Acil Tedavisi & Pediatrik Aciller
- World Health Organization. (2013). Pocket book of hospital care for children: guidelines for the management of common illnesses with limited resources. Geneva: WHO.
- American Academy of Pediatrics. (2019). Pediatric Clinical Practice Guidelines & Policies. Itasca, IL: American Academy of Pediatrics.
- Ringer, S. A., & Kaplowitz, P. B. (2005). Fluid and Electrolyte Therapy in Pediatric Patients. Pediatric Clinics of North America, 52(4), 1029-1053.
- Kliegman, R. M., & Stanton, B. F. (2016). Nelson Textbook of Pediatrics. 20th ed. Philadelphia, PA: Elsevier.
- Emergency Nurses Association. (2018). Emergency Nursing Pediatric Course: Provider Manual. Des Plaines, IL: Emergency Nurses Association.
- National Institute for Health and Care Excellence (NICE). (2017). Intravenous fluid therapy in children and young people in hospital. [NICE guideline]. London: NICE.
- Goldstein, S. L., & Somers, M. J. (2006). Fluid and Electrolyte Therapy in Children. Pediatric Clinics of North America, 53(3), 535-548.
- Advanced Pediatric Life Support. (2020). APLS: The Pediatric Emergency Medicine Resource. 6th ed. Itasca, IL: American Academy of Pediatrics.
- American Heart Association. (2015). Pediatric Advanced Life Support: Provider Manual. Dallas, TX: American Heart Association.
- Duggan, C., & Watkins, J. B. (2008). Nutrition in Pediatrics: Basic Science, Clinical Applications. 4th ed. Hamilton, ON: BC Decker.
- Rudolph, C. D., & Rudolph, A. M. (2011). Rudolph’s Pediatrics. 22nd ed. New York, NY: McGraw-Hill Medical.
- Gorelick, M. H., Shaw, K. N., & Murphy, K. O. (1997). Validity and reliability of clinical signs in the diagnosis of dehydration in children. Pediatrics, 99(5), E6.
- Turner, T., Wilkinson, F., Harris, C., & Mazza, D. (2008). Evidence based guidelines for the management of bronchiolitis. Australian Family Physician, 37(6), 498-502.
- Barata, I. A., Spencer, S. P., & Barata, M. I. (2006). The role of prehospital providers in pediatric anaphylaxis management. Pediatric Emergency Care, 22(4), 258-264.
- Tibby, S. M., & Murdoch, I. A. (2003). Monitoring the critically ill child. Current Paediatrics, 13(4), 264-270.
- Lehman, L. B., & Erkan, T. (2006). Pediatric Intravenous Fluid Therapy. Pediatric Emergency Medicine Practice, 3(1), 1-12.
- Holliday, M. A., Segar, W. E., & Chesney, R. W. (1998). The maintenance need for water in parenteral fluid therapy. Pediatrics, 102(1), E3.
- Ellis, D. (2007). Recognition and management of dehydration in children. Journal of Pediatric Health Care, 21(4), 221-229
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/