Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi

100 / 100

Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktiviteleri sonucunda tekrarlayan nöbetlerle karakterize edilen kronik bir nörolojik hastalıktır. Dünya genelinde yaklaşık 50 milyon kişiyi etkileyen epilepsi, farklı yaş gruplarında ortaya çıkabilir ve bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Epileptik nöbetler, beyin bölgesine ve hastalığın türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nöbetlerin şiddeti, bilinç kaybından küçük kasılmalara kadar farklı şekillerde kendini gösterebilir. Epilepsi, birçok farklı nedeni olabilen karmaşık bir hastalık olup genetik faktörlerden beyin hasarına kadar pek çok durum nöbetlere yol açabilir.

Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi

Epilepsinin tanısında EEG (Elektroensefalografi) gibi nörolojik görüntüleme teknikleri kullanılırken, tedavisinde ise genellikle antiepileptik ilaçlar (AEİ’ler) tercih edilir. Ancak her birey için uygun ilaç tedavisinin belirlenmesi karmaşık bir süreçtir. Nöbetlerin sıklığı, tipi ve hastanın genel sağlık durumu dikkate alınarak kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur. İlaç tedavisine ek olarak, cerrahi müdahaleler veya ketojenik diyet gibi alternatif tedavi yöntemleri de bazı vakalarda uygulanabilir. Epilepsinin kontrol altına alınması, hastaların sosyal yaşama entegrasyonu açısından büyük önem taşır.

Epilepsili bireylerin tedaviye uyumu ve nöbetlerin yönetimi, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. Tedavi sürecinde yalnızca nöbetlerin kontrol edilmesi değil, aynı zamanda ilaçların yan etkilerinin de minimize edilmesi hedeflenir. Bazı ilaçlar, yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları ve kilo değişiklikleri gibi yan etkiler yapabilirken, hastaların tedaviye uyumu bu yan etkilerin etkili yönetimiyle artırılabilir. Epilepsi tedavisinde karşılaşılan bir diğer zorluk, bazı hastaların nöbetlere dirençli olmasıdır. Bu tür dirençli vakalarda multidisipliner yaklaşımlar benimsenir.

Epilepsi tedavisinde amaç, nöbetlerin sayısını ve şiddetini azaltarak hastaların günlük yaşam aktivitelerine katılmasını sağlamaktır. Tedavi sürecinde erken teşhis ve doğru ilaç seçimi hayati önem taşır. Hastanın tedaviye düzenli olarak uyması, doktor kontrollerini aksatmaması ve yaşam tarzına dikkat etmesi de epilepsi yönetiminin önemli bir parçasıdır. Bu makalede, epilepsi nöbetlerinin tedavi yöntemleri ve antiepileptik ilaçların kullanımı ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, dirençli epilepsi vakalarında kullanılan alternatif yöntemler de değerlendirilecektir.

Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi

Epilepsi Belirtileri

Epilepsi, farklı kişilerde farklı semptomlarla kendini gösterebilir. Nöbetler, hafif hissetme veya kendini uzaklaşmış gibi hissetme durumlarından, kas spazmları ve istemsiz hareketlere kadar çeşitlilik gösterebilir. Bilinç kaybı, konuşma güçlüğü, görsel veya işitsel halüsinasyonlar, karıncalanma hissi gibi belirtiler de epilepsi atağının parçası olabilir.

  1. Nöbetler (Sara Krizleri): Epilepsinin en belirgin belirtisi nöbetlerdir. Nöbetler, aniden ortaya çıkabilir ve birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir. Bazı nöbetler sadece bilinç kaybı veya hafif duygu değişiklikleri ile karakterize olabilir, ancak diğerleri kas spazmları, şiddetli sarsıntılar ve bilinç kaybı ile daha belirgin olabilir.
  2. Aurasız Nöbetler: Bazı insanlar, nöbet başlamadan önce bir aura denilen belirli bir his veya deneyim yaşarlar. Aura, kişinin nöbetin başlayacağını hissetmesine neden olan bir ön belirti olabilir. Örneğin, garip koku, ses veya görsel değişiklikler olabilir.
  3. Bilinç Kaybı: Nöbetler sırasında bilinç kaybı olabilir. Kişi nöbet geçirirken çevresindeki olayların farkında olamaz. Bilinç kaybı, nöbetin şiddet ve süresine bağlı olarak değişebilir.
  4. Kas Spazmları veya Sertleşmeler: Bazı nöbet türleri, vücutta ani kas spazmlarına veya kasların sertleşmesine neden olabilir. Bu durum kişinin düşmesine veya çevresindekilerle temas etmesine yol açabilir.
  5. Otomatik Hareketler: Bazı nöbetler sırasında, kişi otomatik hareketlerde bulunabilir. Bu, tekrarlayan el hareketleri, dudak mırıltısı veya tekrar eden davranışlar şeklinde olabilir.
  6. Yorgunluk ve Halsizlik: Nöbetlerin ardından kişi genellikle yorgun, halsiz veya baş ağrısı gibi belirtilerle karşılaşabilir.
  7. Anksiyete veya Korku Hali: Nöbet geçiren bazı insanlar, nöbet öncesinde veya sonrasında anksiyete, korku veya panik hissedebilirler.
  8. Davranış ve Duygu Değişiklikleri: Bazı nöbet türleri, kişinin davranışlarında veya duygusal durumunda geçici değişikliklere neden olabilir.

Epilepsi belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir ve aynı kişide de zaman içinde değişebilir. Nöbetler genellikle belirli tetikleyicilere, hormonal değişikliklere, yorgunluğa, stres veya ışık patlamalarına karşı hassasiyete bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Epilepsi Nedenleri

Epilepsinin kesin nedeni her zaman anlaşılamamıştır, ancak genetik yatkınlık, beyin yaralanmaları, beyin enfeksiyonları, doğum komplikasyonları ve tümörler gibi faktörler epilepsi riskini artırabilir. Ayrıca, bazı kişilerde spesifik bir neden belirlenemese de epilepsi gelişebilir.

Epilepsi nedenleri karmaşık olabilir ve birçok durumda belirli bir neden belirlenmeyebilir. Ancak, bazı yaygın epilepsi nedenleri ve risk faktörleri şunlardır:

  1. Beyin Yaralanmaları: Baş yaralanmaları, kafa travmaları veya doğum sırasında oluşan beyin hasarları epilepsiye neden olabilir. Beyin hücrelerindeki hasar, epileptik nöbet riskini artırabilir.
  2. Beyin Tümörleri: İyi huylu veya kötü huylu beyin tümörleri, çevresindeki beyin dokusunu etkileyebilir ve epilepsi nöbetlerine yol açabilir.
  3. Beyin Enfeksiyonları: Beyin iltihabı, ensefalit veya menenjit gibi enfeksiyonlar, beyin fonksiyonlarını etkileyerek epilepsi nöbetlerine neden olabilir.
  4. Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, bazı ailelerde epilepsi riskini artırabilir. Belirli gen mutasyonları veya genetik sendromlar, epilepsi gelişimine katkıda bulunabilir.
  5. Doğuştan Gelen Anomaliler: Beyindeki doğuştan gelen anormallikler veya gelişim bozuklukları, epilepsi riskini artırabilir. Bu durumlar genellikle doğuştan gelen bir durumdur.
  6. Metabolik Bozukluklar: Metabolik hastalıklar, özellikle enerji metabolizması ile ilgili sorunlar, epilepsiye neden olabilir.
  7. Alkol ve Madde Kullanımı: Aşırı alkol kullanımı veya uyuşturucu kullanımı, beyin fonksiyonlarını etkileyerek epilepsi nöbetlerine yol açabilir.
  8. Yüksek Ateş (Febril Nöbetler): Özellikle çocuklarda, yüksek ateşe bağlı olarak gelişen febril nöbetler, epilepsiye yol açabilir.
  9. Vasküler Sorunlar: İnme veya anevrizma gibi vasküler sorunlar, beyin dokusuna zarar vererek epilepsiye katkıda bulunabilir.
  10. Beyin Hipoksi: Doğum sırasında, beyne yeterli oksijen gitmemesi (hipoksi), nörolojik sorunlara ve epilepsiye neden olabilir.
  11. Mental Sağlık Sorunları: Bazı psikiyatrik bozukluklar, özellikle şizofreni, bipolar bozukluk gibi durumlar, epilepsi riskini artırabilir.

Epilepsi, bireyden bireye farklılık gösteren bir durumdur ve herkesin epilepsi nedenleri farklı olabilir. Genellikle, bir neden belirlenemese bile epilepsi teşhisi konabilir.

Epilepsi Nöbetlerinin Çeşitleri

Epilepsi farklı çeşitlere ayrılabilir. Bunlar arasında fokal nöbetler (sınırlı bir beyin bölgesinde başlayan nöbetler) ve jeneralize nöbetler (tüm beyinde yayılan nöbetler) yer alır. Ayrıca, bazı insanlar nöbetler arasında belirgin bir belirti göstermezken, bazılarında uzun süreli bilinç kaybı gibi belirtiler görülebilir.

  1. Büyük (Genel) Nöbetler:
    • Tonik-Klonik Nöbetler (Grand Mal Nöbetler): En bilinen epilepsi nöbet türüdür. Kişi bilinç kaybı yaşar, vücutta sertleşme (tonik faz) ve ardından kasılma (klonik faz) görülür. Nöbet genellikle birkaç dakika sürer.
    • Absans Nöbetler (Petit Mal Nöbetler): Kısa süreli bilinç kaybına neden olan nöbetlerdir. Genellikle gözlerin kararması, göz kırpma veya dudaklarda titreşim gibi belirtilerle karakterizedir.
  2. Parsiyel (Fokal) Nöbetler:
    • Basit Parsiyel Nöbetler: Bilinç kaybı olmadan ortaya çıkar. Kişi, belirli bir bölgede kasılma, duyusal değişiklikler veya motor aktiviteler yaşayabilir.
    • Kompleks Parsiyel Nöbetler: Bilinç kaybı eşlik eder. Kişi, tuhaf davranışlar sergileyebilir, konfüzyon yaşayabilir veya belirli bir aktiviteyi tekrar edebilir.
  3. Sekonder Genelleşmiş Nöbetler:
    • Parçalı başlayan ve genellemiş nöbetlere dönüşen nöbetlerdir. Önce belirli bir bölgede başlarlar, ardından tüm beyine yayılır.
  4. Epileptik Spazmlar (İnfantil Spazmlar): Genellikle bebeklik döneminde başlar ve vücudun birdenbire büyük bir kısmını içeren spazmlarla karakterizedir.
  5. Myoklonik Nöbetler: Aniden kasılmalar veya sarsıntılar şeklinde ortaya çıkan nöbetlerdir.
  6. Atonik Nöbetler (Drop Attacks): Kas tonusunun kaybı nedeniyle kişi ani bir şekilde düşebilir. Bu tür nöbetlere “drop attacks” denir.

Her bir nöbet türü farklı belirtilere ve sürelere sahip olabilir. Epilepsi teşhisi konulan bir bireyin nöbet türü, tedavi ve yönetim planının belirlenmesinde önemlidir.

Epilepsi Tanısı

Epilepsi tanısı genellikle bireyin semptomlarına ve nöbetlerin özelliklerine dayanarak konur. Nörolojik muayene, EEG (elektroensefalografi) testi ve beyin görüntüleme yöntemleri (MRI veya CT taramaları gibi) gibi testler kullanılarak epilepsi teşhisi yapılır. Tanı, nöbetlerin sıklığı, tipi ve paternine göre belirlenir.

Tanı, genellikle bir nörolog tarafından yapılır ve bir dizi klinik ve nörolojik değerlendirmeyi içerir.

  1. Hastanın Anamnezi:
    • Hekim, hastanın yaşamı boyunca yaşadığı nöbetlerin öyküsünü alır.
    • Nöbetlerin sıklığı, süresi, başlama şekli ve nasıl sona erdiği gibi bilgiler önemlidir.
    • Başka hastalıklar, ailede benzer durumlar veya nöbet öyküsü gibi bilgiler de değerlendirilir.
  2. Tanısal Testler:
    • Elektroensefalogram (EEG): Beyin aktivitesini ölçen bir testtir. Epileptik nöbetler sırasında veya öncesinde beyin dalgalarındaki anormal aktiviteleri tespit edebilir.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Beyin dokularını detaylı bir şekilde gösteren bir görüntüleme yöntemidir. MRG, epilepsiye neden olabilecek yapısal anormallikleri belirlemeye yardımcı olabilir.
  3. Nörolojik Muayene:
    • Hekim, hastanın genel nörolojik durumunu değerlendirir. Motor beceriler, duyu fonksiyonları ve refleksler kontrol edilir.
    • Epilepsi bazen nörolojik anormalliklere neden olabilir, bu nedenle nörolojik muayene önemlidir.
  4. Kan Testleri:
    • Kan testleri, metabolik veya genetik nedenlere bağlı epilepsileri belirlemede yardımcı olabilir. Örneğin, kan şeker düzeyleri kontrol edilebilir.
  5. Gözlem ve Tanıklıklar:
    • Nöbet geçiren kişinin tanıklıkları ve gözlemleri, nöbet türünü belirlemede yardımcı olabilir. Bu, nöbetin tiplerini (örneğin, grand mal, petit mal) belirlemeye ve tanı koymaya yardımcı olabilir.
  6. Video-EEG Monitörleme:
    • Nöbetlerin daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi için hastalar bazen bir süre boyunca video-EEG monitörleme altında gözlemlenir. Bu, nöbet tipini, başlangıç noktasını ve süresini daha iyi belirlemeye yardımcı olabilir.
  7. Nöbet Tetikleyicileri:
    • Bazı durumlar, nöbetleri tetikleyebilir. Hekim, hastanın günlük yaşamında potansiyel tetikleyicileri değerlendirir.

Epilepsi tanısı, genellikle tekrarlayan nöbetlerin varlığına dayanır. Tanı, hastanın öyküsü, klinik değerlendirme ve tanısal testlerin kombinasyonu ile konur. Tanı konduktan sonra, uygun tedavi planı belirlenir ve hastanın nöbetlerini kontrol etmeye yönelik bir tedavi stratejisi uygulanır.

Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi

Epilepsi Nöbetlerinin Tedavisi

Epilepsi tedavisinin temel amacı, nöbetlerin sıklığını ve şiddetini azaltmak, ideal olarak nöbetleri tamamen durdurmaktır. Tedavi süreci, bireyin nöbet tipi, yaşı, genel sağlık durumu, nöbetlerin sıklığı ve yaşam tarzı gibi birçok faktöre bağlı olarak şekillenir. Tedavi seçenekleri kişiye özeldir ve genellikle antiepileptik ilaçların kullanımıyla başlar. Ancak, dirençli vakalarda ek tedavi seçenekleri gündeme gelir. Bu bölümde, epilepsi nöbetlerinin tedavisinde kullanılan yöntemlerin detayları ele alınacaktır.

1. Antiepileptik İlaçlar (AEİ’ler)

Antiepileptik ilaçlar (AEİ’ler), beyin hücrelerindeki anormal elektriksel aktiviteyi kontrol ederek nöbetleri önlemeye çalışır. Her nöbet tipi için farklı ilaçlar etkili olabilir. Tedavinin başında genellikle tek bir ilaçla (monoterapi) başlanır, ancak bazı vakalarda iki veya daha fazla ilaç (politerapi) kombinasyonu gerekebilir. İlaç tedavisinde temel hedef, en düşük dozda maksimum etkiyi elde etmek ve yan etkileri en aza indirmektir.

Yaygın Kullanılan Antiepileptik İlaçlar
  • Karbamazepin: Fokal nöbetlerin tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Yan etkileri arasında baş dönmesi, yorgunluk ve bulantı sayılabilir.
  • Valproik Asit: Genelleşmiş nöbetlerde etkili olan bir ilaçtır. Migren ve bipolar bozukluk tedavisinde de kullanılır. Yan etkileri karaciğer fonksiyonlarında bozulma ve kilo alımı olabilir.
  • Lamotrijin: Hem fokal hem de genelleşmiş nöbetlerin tedavisinde kullanılır. Ciddi cilt reaksiyonları riski taşıdığı için doz titizlikle ayarlanmalıdır.
  • Levetirasetam: Çeşitli nöbet tiplerinde kullanılan bir ilaçtır. Psikiyatrik yan etkiler gösterebilir, bu nedenle hasta düzenli takip edilmelidir.
  • Fenitoin: Fokal nöbetlerin ve status epilepticus (uzun süreli nöbet durumu) tedavisinde kullanılır. Uzun süreli kullanımda diş eti büyümesi gibi yan etkiler görülebilir.

AEİ’lerin seçimi, hastanın yaşı, nöbet tipi ve ilaçlara yanıtına bağlı olarak kişiselleştirilir. Bazı hastalar bir ilaca tam yanıt verirken, diğerlerinde farklı ilaçlar veya kombinasyonlar gerekebilir. İlacın etkili olması için düzenli kullanımı zorunludur, zira doz atlamaları nöbet riskini artırabilir.

2. Cerrahi Müdahaleler

Epilepsi hastalarının yaklaşık %30’u, antiepileptik ilaçlarla tam kontrol sağlanamayan dirençli vakalar kategorisine girer. Bu hastalarda cerrahi müdahale, önemli bir tedavi seçeneği olabilir. Cerrahinin amacı, nöbetlere yol açan beyin bölgesini tespit edip bu bölgeyi çıkarmaktır. Ancak cerrahi müdahale öncesinde detaylı bir değerlendirme süreci gereklidir.

Epilepsi Cerrahisi Türleri
  • Temporal Lobektomi: Temporal lob epilepsisi olan hastalarda en sık uygulanan cerrahidir. Bu yöntemle nöbetlerin %60-70 oranında tamamen durdurulması mümkündür.
  • Fokal Rezeksiyon: Beyindeki küçük, belirli bir bölgeden kaynaklanan nöbetlerde kullanılır. Nöbet odağı cerrahi olarak çıkarılır.
  • Korpus Kallozotomi: İki beyin yarımküresi arasındaki bağlantının kesilmesiyle nöbet yayılımı önlenir. Genellikle genelleşmiş nöbetlerde tercih edilir.
  • Hemisferektomi: Beynin bir yarısının çıkarılması ya da devre dışı bırakılması işlemidir. Çocuklarda ciddi yapısal beyin bozukluklarında kullanılır.

Cerrahi sonrası hastaların bazıları tamamen nöbetsiz bir yaşam sürebilirken, bazıları ilaç kullanımına devam etmek zorunda kalabilir. Ayrıca, cerrahi işlem sonrası bilişsel fonksiyonlarda değişiklik ya da komplikasyonlar yaşanabilir. Bu nedenle cerrahi öncesi risklerin detaylı bir şekilde tartışılması gereklidir.

3. Vagus Sinir Stimülasyonu (VNS)

İlaç tedavisine dirençli epilepsi vakalarında kullanılan alternatif bir yöntemdir. VNS, vagus sinirine elektriksel uyarılar göndererek nöbetlerin sıklığını ve şiddetini azaltmayı hedefler. Göğüs bölgesine yerleştirilen bir cihaz sayesinde vagus siniri düzenli aralıklarla uyarılır. Bu yöntem, özellikle cerrahi müdahaleye uygun olmayan hastalarda tercih edilir.

VNS’in Etkinliği ve Yan Etkileri

VNS, nöbetlerin tamamen ortadan kalkmasını sağlamasa da, nöbet sıklığını %50’ye varan oranlarda azaltabilir. Yan etkiler arasında ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve nefes darlığı bulunabilir. Tedavi sürecinde cihazın ayarları doktor tarafından düzenlenir ve hastanın yanıtına göre optimize edilir.

4. Ketojenik Diyet ve Beslenme Tedavisi

Ketojenik diyet, özellikle çocuklarda görülen dirençli epilepsi vakalarında etkili bir yöntemdir. Diyet, yüksek yağ ve düşük karbonhidrat içeriğiyle beynin enerji kullanımını değiştirir. Bu diyet sayesinde vücut, enerji için glikoz yerine ketonları kullanmaya başlar ve bu durum nöbetlerin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.

Ketojenik Diyet Çeşitleri
  • Klasik Ketojenik Diyet: Diyetin temelini %70-80 oranında yağ, düşük miktarda karbonhidrat ve protein oluşturur.
  • MCT Diyeti: Orta zincirli trigliseritler (MCT) içerir ve karbonhidrat miktarı klasik diyete göre biraz daha yüksektir.
  • Modifiye Atkins Diyeti: Karbonhidrat oranı artırılmış bir ketojenik diyet türüdür. Daha esnek olması nedeniyle yetişkinlerde tercih edilir.

Ketojenik diyetin uygulanması, uzman bir ekip tarafından izlenmelidir. Diyet sırasında çocukların büyüme ve gelişim süreçlerinin takip edilmesi önemlidir, zira uzun süreli kullanımda besin eksiklikleri ortaya çıkabilir.

5. Status Epilepticus ve Acil Müdahale

Status epilepticus, 5 dakikadan uzun süren veya arka arkaya tekrarlayan nöbetlerle karakterize, acil müdahale gerektiren bir durumdur. Bu durumda nöbetlerin hızlı bir şekilde kontrol altına alınması hayati önem taşır. Tedavide, intravenöz benzodiazepinler (diazepam veya lorazepam) ilk tercih edilen ilaçlardır. Ardından, fenitoin veya levetirasetam gibi ikinci basamak ilaçlar uygulanır.

Acil müdahalelerde hastanın solunum fonksiyonları ve kan basıncı dikkatle izlenir. Uzun süren nöbetler beyin hasarına yol açabileceği için hızlı ve etkili bir tedavi şarttır.

6. Psikolojik ve Sosyal Destek

Epilepsi, sadece fiziksel bir rahatsızlık olmayıp, psikolojik ve sosyal etkileri de olan bir hastalıktır. Uzun süreli nöbetler, anksiyete, depresyon ve sosyal izolasyon gibi sorunlara yol açabilir. Tedavi sürecinde psikolojik destek sağlanması, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemlidir. Aile eğitimi ve sosyal destek grupları, hastaların sosyal hayata katılımını destekleyebilir.

AntiEpileptik İlaçlar

Antiepileptik ilaçlar, epilepsi gibi nörolojik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar, epileptik nöbetlerin sıklığını ve şiddetini azaltarak, sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasını kontrol altına almaya çalışır.

  1. İşleyiş Mekanizması: Antiepileptik ilaçların çoğu, sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasını önleyerek çalışır. Bu ilaçlar genellikle sinir hücrelerinin hücre zarındaki iyon kanallarını etkileyerek veya sinir iletimini modüle ederek epileptik nöbetleri kontrol altına almaya çalışırlar.
  2. Epilepsi Tedavisinde Kullanım: Antiepileptik ilaçlar genellikle epilepsi hastalarının nöbet kontrolünü sağlamak için kullanılır. Epilepsi, tekrarlayan nöbetlere neden olan bir nörolojik bozukluktur.
  3. Farklı İlaç Sınıfları: Antiepileptik ilaçlar çeşitli sınıflarda bulunur ve her sınıf, farklı mekanizmalar üzerinden etki eder. Örnek sınıflar şunları içerir:
    • GABA Analogları: GABA (gamma-aminobutyric acid) sinir hücrelerinde inhibisyonu artıran bir nörotransmitterdir. Bu ilaçlar, GABA benzeri etki göstererek sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasını önlemeye çalışır.
    • Sodyum Kanal Blokerleri: Sinir hücrelerinin hücre zarındaki sodyum kanallarını bloke ederek sinir iletimini kontrol altına almaya çalışırlar.
    • Kalsiyum Kanal Blokerleri: Sinir hücrelerindeki kalsiyum kanallarını bloke ederek aşırı uyarılmanın önüne geçmeye çalışırlar.
  4. Dozaj ve İlaç Seçimi: Antiepileptik ilaçların dozajı ve seçimi, hastanın yaşına, kilosuna, nöbet tiplerine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Dozajın doğru ayarlanması, nöbet kontrolünü sağlarken olası yan etkileri en aza indirgemeye yöneliktir.
  5. Yan Etkiler: Antiepileptik ilaçların kullanımı bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler şunları içerebilir:
    • Baş ağrısı
    • Yorgunluk
    • İştah değişiklikleri
    • İrritabilite
    • Koordinasyon bozukluğu
  6. Tedaviye Uyumluluk: Antiepileptik ilaçlar düzenli bir şekilde ve belirlenen dozlarda kullanılmalıdır. Tedaviye uyumluluk önemlidir, çünkü ilaçlar düzenli bir şekilde alınmadığında nöbet kontrolü zorlaşabilir.

Antiepileptik ilaçlar, bireysel hastaların durumlarına ve ihtiyaçlarına göre doktorları tarafından reçete edilmelidir. İlaçların kullanımı ve dozajı, sürekli takip ve doktor gözetiminde olmalıdır. Herhangi bir yan etki veya endişe durumunda derhal bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçilmelidir.

Nöbetler ve Yaşam Tarzı

Epilepsi teşhisi alan bireyler için yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Düzenli uyku alışkanlıkları, stresten kaçınma, düzenli ilaç kullanımı ve sağlıklı beslenme gibi faktörler epilepsi nöbetlerini yönetmede yardımcı olabilir. Ayrıca, doktorun önerilerine uymak ve düzenli kontrolleri ihmal etmemek de önemlidir.

Sonuç

Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite sonucu tekrarlayan nöbetlere yol açan bir nörolojik bozukluktur. Belirtileri ve nedenleri çeşitlilik gösterir. Farklı çeşitleri ve nöbet türleri bulunur. Tanısı EEG ve beyin görüntüleme yöntemleriyle konabilir. Tedavisi antiepileptik ilaçlarla yapılır ve yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklenir.

Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Eğer epilepsi belirtileri gösteriyorsanız veya endişeleriniz varsa, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek en iyi adımdır.

Referanslar:

  1. Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi
  2. Kwan, P., & Brodie, M. J. (2000). Early identification of refractory epilepsy. New England Journal of Medicine, 342(5), 314-319.
  3. Fisher, R. S., et al. (2014). Operational classification of seizure types by the International League Against Epilepsy. Epilepsia, 55(4), 470-477.
  4. Devinsky, O., et al. (2018). Cannabidiol in patients with seizures. New England Journal of Medicine, 378(20), 1888-1897.
  5. Löscher, W., & Schmidt, D. (2011). Modern antiepileptic drug development. Epilepsy Research, 97(3), 279-289.
  6. Perucca, E. (2017). Optimizing antiepileptic drug treatment. Epilepsia, 58(8), 1155-1164.
  7. Wiebe, S., & Jette, N. (2012). Pharmacoresistant epilepsy: definition and treatment. Epilepsia, 53(suppl. 2), 15-18.
  8. Engel, J. Jr. (2013). Epilepsy surgery: past, present, and future. Epilepsia, 54(suppl. 2), 3-12.
  9. French, J. A. (2007). Refractory epilepsy: clinical overview. Epilepsia, 48(suppl. 1), 3-7.
  10. Cross, J. H., et al. (2017). Ketogenic dietary therapies for epilepsy. Epilepsia, 58(suppl. 2), 55-63.
  11. Meador, K. J. (2006). Cognitive side effects of antiepileptic drugs. Epilepsy & Behavior, 8(3), 367-372.
  12. Löscher, W. (2020). The pharmacology of epilepsy drugs. Epilepsia, 61(2), 203-223.
  13. Berg, A. T., & Scheffer, I. E. (2011). New concepts in classification of the epilepsies. Epilepsia, 52(6), 1058-1062.
  14. Brodie, M. J., & Sills, G. J. (2011). Combining antiepileptic drugs. Epilepsia, 52(1), 14-22.
  15. Laxer, K. D., et al. (2014). The consequences of drug-resistant epilepsy. Epilepsy & Behavior, 37, 59-70.
  16. Thom, M., et al. (2011). Neuropathology of epilepsy. Epileptic Disorders, 13(1), 30-39.
  17. Jobst, B. C., & Cascino, G. D. (2015). Resective epilepsy surgery for drug-resistant focal epilepsy. JAMA Neurology, 72(9), 1012-1019.
  18. Wyllie, E., et al. (2012). The Treatment of Epilepsy: Principles and Practice. Lippincott Williams & Wilkins.
  19. Schachter, S. C. (2020). Vagus nerve stimulation therapy. Epilepsy Currents, 20(1), 5-7.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi
Epilepsi Nöbetleri: Epilepsinin 8 Belirtisi Ve Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !