Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

96 / 100

Gastrit, mide mukozasının iltihaplanması veya tahriş olması durumudur. Mide duvarının iç kısmında yer alan mukozanın koruyucu tabakası, çeşitli faktörlere bağlı olarak zarar gördüğünde, bu durum gastrite yol açabilir. Hafif bir rahatsızlıktan ciddi mide ülserlerine kadar değişebilen bir dizi semptom ve durumla kendini gösterebilir. Günümüzde oldukça yaygın görülen bu hastalık, her yaş grubunda ortaya çıkabilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Mide rahatsızlıklarının başında gelen gastrit, akut veya kronik olarak sınıflandırılabilir. Akut gastrit, ani başlangıçlı ve kısa süreli bir iltihaplanmayı ifade ederken, kronik gastrit uzun süreli ve yavaş ilerleyen bir durumdur. Özellikle modern yaşam tarzı, düzensiz beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi ve stres gibi faktörler hastalığın oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca, H. pylori adı verilen bir bakterinin enfeksiyonu da en yaygın nedenlerden biridir.

Gastrit belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kimi hastalarda belirgin semptomlar ortaya çıkmazken, bazı hastalar ise şiddetli karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve iştah kaybı gibi rahatsızlıklarla karşılaşabilirler. Bu belirtilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve gerekli tıbbi müdahalenin zamanında yapılması, hastalığın ilerlemesini ve daha ciddi mide sorunlarına yol açmasını engelleyebilir. Erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir ve hastanın yaşam kalitesi artırılabilir.

Gastrit tedavisinde, altta yatan nedenin tespit edilmesi büyük önem taşır. Tedavi planı, genellikle ilaç tedavisi, beslenme düzenlemeleri ve yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Örneğin, H. pylori enfeksiyonuna bağlı bir enfeksiyon söz konusuysa, antibiyotik tedavisi gereklidir. Ayrıca, mide asidini azaltan ilaçlar ve antiinflamatuar tedaviler de sıkça kullanılır. Bu makalede, gastritin nedenleri, belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Gastrit Nedir?

Gastrit, mide mukozasının iltihaplanması veya tahriş olması durumudur. Mide asidinin koruyucu mukoza tabakasına zarar vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, asidik içeriğin mide duvarında hasara yol açması ve iltihaplanmaya neden olması ile karakterizedir. Akut ve kronik olmak üzere iki ana türde sınıflandırılır.

  • Akut Gastrit: Ani başlangıçlı ve genellikle kısa süreli olan bu tür, mide mukozasında ani bir iltihaplanma ile karakterizedir. Alkol tüketimi, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID) kullanımı ve bazı enfeksiyonlar en yaygın nedenleridir.
  • Kronik Gastrit: Daha uzun süren ve genellikle daha yavaş ilerleyen bir türdür. H. pylori enfeksiyonu, otoimmün hastalıklar ve uzun süreli NSAID kullanımı başlıca nedenleri arasında yer alır.

Gastrit Nedenleri

Birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir.

Başlıca nedenler şunlardır:

  1. H. pylori Enfeksiyonu: Helicobacter pylori, mide mukozasında enfeksiyona neden olan bir bakteridir. Bu enfeksiyon, dünya genelinde en yaygın görülen nedenlerden biridir.
  2. Steroid Olmayan Anti-Inflamatuar İlaçlar (NSAID) Kullanımı: Bu tür ilaçlar mide mukozasında koruyucu tabakanın incelmesine ve iltihaplanmaya neden olabilir.
  3. Alkol ve Sigara Kullanımı: Alkol ve sigara, mide mukozasının tahriş olmasına ve iltihaplanmasına yol açabilir.
  4. Stres: Aşırı stres, mide asidi üretimini artırarak mide mukozasına zarar verebilir.
  5. Otoimmün Hastalıklar: Bağışıklık sisteminin mide mukozasına saldırması durumunda otoimmün gastrit gelişebilir.
  6. Gıda Zehirlenmesi ve Bakteriyel Enfeksiyonlar: Mideye zarar verebilecek bakteriler veya toksinler içeren yiyecekler tüketmek gastrite yol açabilir.

Gastrit Belirtileri

Gastrit belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Yaygın belirtiler şunlardır:

  • Mide Ağrısı ve Rahatsızlık: Genellikle üst karın bölgesinde hissedilen yanma veya ağrı.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Yemek yedikten sonra mide bulantısı veya kusma hissi.
  • İştah Kaybı ve Kilo Kaybı: Uzun süreli vakalarda iştah kaybı ve buna bağlı kilo kaybı.
  • Şişkinlik ve Hazımsızlık: Yemeklerden sonra şişkinlik hissi ve hazımsızlık.
  • Kara Renkli Dışkı veya Kusmukta Kan: Mide mukozasında ciddi bir hasar varsa, dışkıda veya kusmukta kan görülebilir.

Gastrit Teşhisi

Gastrit teşhisi koymak için doktorlar çeşitli yöntemlere başvurabilir. En yaygın kullanılan teşhis yöntemleri şunlardır:

  • Endoskopi: Mide içini incelemek için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlem sırasında mide mukozasından biyopsi de alınabilir.
  • Kan Testleri: H. pylori enfeksiyonu veya otoimmün gastrit durumunda belirli antikorların varlığını tespit etmek için kullanılır.
  • Dışkı Testleri: H. pylori enfeksiyonunu teşhis etmek için dışkıda bakteri antijenleri aranır.
  • Üre Nefes Testi: H. pylori bakterisinin varlığını tespit etmek için kullanılır.

Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Gastrit Tedavisi

Gastrit tedavisi, hastalığın nedenine, şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Tedavi planı genellikle altta yatan nedeni ortadan kaldırmayı, mide mukozasındaki iltihabı azaltmayı ve belirtileri hafifletmeyi amaçlar.

Gastrit tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

1. İlaç Tedavisi

Gastrit tedavisinde ilaç kullanımı oldukça yaygındır ve çeşitli ilaç türleri farklı amaçlarla kullanılır.

Başlıca ilaçlar şunlardır:

a. Proton Pompa İnhibitörleri (PPI)

Proton pompa inhibitörleri, mide asidinin salgılanmasını azaltarak mide mukozasının iyileşmesini sağlar. Yaygın olarak kullanılan PPI’lar arasında omeprazol, lansoprazol, esomeprazol ve pantoprazol yer alır. Bu ilaçlar genellikle kısa süreli tedavilerde kullanılır, ancak kronik gastrit vakalarında doktor gözetiminde uzun süreli kullanım da gerekebilir.

b. H2 Reseptör Blokerleri

H2 reseptör blokerleri, mide asidi üretimini azaltarak mide mukozasının zarar görmesini engeller. Ranitidin, famotidin ve nizatidin bu gruba giren ilaçlardır. PPI’lara göre daha hafif etkili olduklarından, hafif semptomları olan veya PPI kullanamayan hastalarda tercih edilir.

c. Antibiyotikler

Eğer gastritin nedeni Helicobacter pylori enfeksiyonu ise, antibiyotik tedavisi gereklidir. Genellikle iki farklı antibiyotik (örn. amoksisilin ve klaritromisin) ve bir PPI kombinasyonu ile uygulanan bu tedaviye “üçlü tedavi” adı verilir. Bu tedavi ile bakteri tamamen eradike edilmeye çalışılır.

d. Antiasitler

Antiasitler, mide asidini nötralize ederek ani mide ağrılarını hafifletmek için kullanılır. Magnezyum hidroksit, alüminyum hidroksit ve kalsiyum karbonat gibi bileşikler içerirler. Ancak bu ilaçlar uzun süreli tedavi için uygun değildir, genellikle geçici rahatlama sağlar.

e. Prokinetik İlaçlar

Prokinetikler, mide boşalmasını hızlandırarak mide rahatsızlıklarını hafifletir. Metoklopramid ve domperidon gibi ilaçlar bu gruba girer ve genellikle gastritin hazımsızlık ve mide dolgunluğu gibi belirtilerini hafifletmek için kullanılır.

f. Sitoprotektif Ajanlar

Mide mukozasını koruyucu etkisi olan bu ilaçlar, özellikle asit ve enzimlerin zararlı etkilerine karşı mideyi korumak için kullanılır. Süksralfat ve misoprostol bu gruptaki ilaçlardandır. Özellikle NSAID kullanımı sonucu oluşan gastrit vakalarında etkilidirler.

2. Beslenme ve Gastrit Diyeti Düzenlemeleri

Gastrit tedavisinde beslenme düzenlemeleri ve gastrit diyeti oldukça önemlidir. Mideyi tahriş edebilecek gıdalardan kaçınmak ve sindirimi kolay besinler tüketmek gereklidir.

Beslenme önerileri şu şekildedir:

  • Kaçınılması Gereken Gıdalar:
    • Baharatlı yiyecekler (biber, acı soslar)
    • Kızartmalar ve yağlı yiyecekler
    • Alkol ve kafein içeren içecekler (kahve, çay, enerji içecekleri)
    • Asitli yiyecek ve içecekler (narenciye, domates, gazlı içecekler)
    • Çikolata ve nane (mide asidini artırabilir)
  • Tüketilmesi Gereken Gıdalar:
    • Yulaf, muz, elma gibi mideyi rahatlatan ve asit salgısını artırmayan besinler
    • Haşlanmış sebzeler ve patates
    • Az yağlı etler ve balık
    • Yoğurt ve kefir gibi probiyotik açısından zengin gıdalar
  • Yemek Yeme Alışkanlıkları:
    • Günde 3 ana öğün yerine 5-6 küçük öğün şeklinde beslenmek
    • Yemekleri yavaş yemek ve iyice çiğnemek
    • Yemekten hemen sonra yatmamak (en az 2 saat beklemek)

3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Gastritin tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri de önem taşır. Özellikle kronik gastrit vakalarında bu değişiklikler semptomları kontrol altına almak için gereklidir:

  • Sigara ve Alkol Kullanımını Sınırlama: Sigara ve alkol, mide mukozasını tahriş eder ve semptomları kötüleştirir. Bu alışkanlıkların bırakılması önerilir.
  • Stres Yönetimi: Stres, mide asidi üretimini artırarak gastriti tetikleyebilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri stresin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
  • Yatak Başını Yükseltme: Reflü ve mide yanması şikayetlerini azaltmak için yatak başını yaklaşık 15-20 cm yükseltmek faydalı olabilir.
  • NSAID Kullanımını Sınırlama: Mideye zarar verebilecek bu tür ilaçlar mümkün olduğunca kullanılmamalı, gerekiyorsa mide koruyucu ilaçlarla birlikte alınmalıdır.

4. H. pylori Eradikasyon Tedavisi

Helicobacter pylori bakterisi, gastritin en yaygın nedenlerinden biridir ve tedavi edilmediğinde mide ülserlerine ve mide kanserine yol açabilir. Bu bakteriyi yok etmek için uygulanan üçlü tedavi, aşağıdaki bileşenleri içerir:

  • Antibiyotikler: Genellikle amoksisilin, klaritromisin veya metronidazol gibi iki farklı antibiyotik kombinasyonu kullanılır.
  • Proton Pompa İnhibitörü: Mide asidini baskılayarak bakterinin yok edilmesine ve mide mukozasının iyileşmesine yardımcı olur.
  • Bismut Tuzları (opsiyonel): Bismut subsalisilat gibi bileşikler, bakterinin mide mukozasına yapışmasını engeller ve tedaviyi destekler.

Bu tedavi genellikle 7-14 gün sürer ve sonrasında bakterinin tamamen temizlendiğinden emin olmak için yeniden test yapılır.

5. Otoimmün Gastrit Tedavisi

Otoimmün gastrit, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla mide mukozasına saldırması sonucu oluşur ve genellikle vitamin B12 eksikliği ile ilişkilidir. Tedavi, aşağıdaki yaklaşımları içerir:

  • Vitamin B12 Takviyesi: B12 vitamini eksikliği varsa, enjeksiyon veya ağızdan takviye şeklinde verilir.
  • Bağışıklık Baskılayıcı İlaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, mide mukozasındaki iltihabı azaltmak için kullanılır.

6. Alternatif ve Tamamlayıcı Tedaviler

Bazı hastalar, gastrit tedavisinde alternatif ve tamamlayıcı yöntemlere de başvurabilir. Ancak bu yöntemlerin bilimsel etkinliği sınırlı olduğundan, doktor kontrolünde ve konvansiyonel tedavilere ek olarak kullanılması önerilir.

  • Bitkisel Tedaviler: Zencefil, papatya çayı ve meyan kökü gibi bitkisel ürünler, mide rahatlatıcı özellikleri ile bilinir. Ancak bu ürünlerin bazıları mide asidini artırabileceği için dikkatli kullanılmalıdır.
  • Akupunktur: Bazı çalışmalar, akupunkturun mide ağrısı ve hazımsızlık gibi gastrit belirtilerini hafifletebileceğini öne sürmektedir.
  • Probiyotik Takviyeler: Probiyotikler, bağırsak sağlığını destekleyerek mide ve bağırsak florasını dengelemeye yardımcı olabilir.

7. Cerrahi Tedavi (Nadir)

Çok nadir durumlarda, özellikle kronik gastrit komplikasyonları olan mide ülseri veya mide kanseri riski yüksek hastalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Bu durumlarda genellikle mide mukozasının hasar görmüş bölümleri çıkarılır veya mide asidi üretimini azaltan ameliyatlar uygulanır.

Gastrit ile İlgili Komplikasyonlar

Tedavi edilmemiş veya yeterince kontrol altına alınmamış gastrit, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında peptik ülser, mide kanseri riski ve vitamin B12 eksikliği yer alır. Özellikle H. pylori enfeksiyonuna bağlı vakalarda, mide kanseri riski artabilir. Bu nedenle, gastrit belirtileri gösteren kişilerin bir uzmana başvurması ve düzenli takip yaptırması önemlidir.

Gastritin Önlenmesi

Gastritten korunmak için aşağıdaki önlemler alınabilir:

  • Düzenli ve Dengeli Beslenme: Mideye zarar verebilecek gıdalardan kaçınmak ve düzenli öğünler tüketmek.
  • Sigara ve Alkol Tüketimini Sınırlandırma: Sigara ve alkol mide mukozasına zarar verebilir.
  • Stres Yönetimi: Meditasyon, yoga ve benzeri rahatlama teknikleri ile stresin kontrol altına alınması.
  • H. pylori Enfeksiyonunun Tedavisi: Bu bakteri enfeksiyonu tespit edildiğinde, gerekli tedavi uygulanmalıdır.

Sonuç

Yaygın ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve uygun tedavi ile hastalar yaşam kalitelerini koruyabilir ve ciddi komplikasyonlardan kaçınabilirler. Gastrit belirtileri gösteren kişilerin, bir sağlık uzmanına danışmaları ve gerekli tetkikleri yaptırmaları büyük önem taşır.

Referanslar:

  1. Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
  2. Chey, W. D., & Wong, B. C. (2007). “American College of Gastroenterology guideline on the management of Helicobacter pylori infection”. American Journal of Gastroenterology, 102(8), 1808-1825.
  3. Kuipers, E. J., Thijs, J. C., & Festen, H. P. M. (1995). “The prevalence of Helicobacter pylori in peptic ulcer disease”. Alimentary Pharmacology & Therapeutics, 9(2), 59-69.
  4. Malfertheiner, P., et al. (2012). “Management of Helicobacter pylori infection—the Maastricht IV/Florence Consensus Report”. Gut, 61(5), 646-664.
  5. Fock, K. M., et al. (2008). “Asia-Pacific consensus guidelines on gastric cancer prevention”. Journal of Gastroenterology and Hepatology, 23(3), 351-365.
  6. Sostres, C., Gargallo, C. J., & Lanas, Á. (2010). “Nonsteroidal anti-inflammatory drugs and upper and lower gastrointestinal mucosal damage”. Arthritis Research & Therapy, 12(3), 1-20.
  7. Sonnenberg, A., & Müller-Lissner, S. A. (1983). “Helicobacter pylori infection: comparison of its association with duodenal ulcer and gastric ulcer in 1889 patients”. Gut, 24(9), 807-810.
  8. Hunt, R. H., et al. (2015). “Helicobacter pylori in developing countries”. World Journal of Gastroenterology, 21(6), 1189-1209.
  9. Correa, P. (1992). “Human gastric carcinogenesis: a multistep and multifactorial process”. Cancer Research, 52(24), 6735-6740.
  10. Dixon, M. F., et al. (1996). “Classification and grading of gastriitis: the updated Sydney System”. The American Journal of Surgical Pathology, 20(10), 1161-1181.
  11. El-Omar, E. M., et al. (2000). “Interleukin-1 polymorphisms associated with increased risk of gastric cancer”. Nature, 404(6776), 398-402.
  12. Blaser, M. J. (1993). “Helicobacter pylori: microbiology of a slow bacterial infection”. Trends in Microbiology, 1(7), 255-260.
  13. Atherton, J. C. (1997). “The pathogenesis of Helicobacter pylori-induced gastro-duodenal diseases”. Annual Review of Pathology, 32(4), 57-90.
  14. Vakil, N., & Megraud, F. (2007). “Eradication therapy for Helicobacter pylori”. Gastroenterology, 133(3), 985-1001.
  15. Qu, X., et al. (2014). “Helicobacter pylori infection and gastric carcinoma: meta-analyses of the Chinese population”. Journal of Gastroenterology and Hepatology, 29(7), 1143-1150.
  16. Sipponen, P., & Marshall, B. J. (2000). “Gastriitis and gastric cancer”. Western Journal of Medicine, 173(2), 61-64.
  17. Moss, S. F., & Sood, S. (2003). “Helicobacter pylori”. Current Opinion in Infectious Diseases, 16(5), 445-451.
  18. Parsonnet, J., et al. (1991). “Helicobacter pylori infection and the risk of gastric carcinoma”. New England Journal of Medicine, 325(16), 1127-1131.
  19. Uemura, N., et al. (2001). “Helicobacter pylori infection and the development of gastric cancer”. New England Journal of Medicine, 345(11), 784-789.
  20. Graham, D. Y., & Sung, J. J. (2009). “Helicobacter pylori.” Lancet, 373(9669), 1233-1243.
  21. El-Serag, H. B., & Sonnenberg, A. (1998). “Comorbid occurrence of laryngeal or pulmonary disease with esophagitis in United States military veterans.” Gastroenterology, 114(1), 97-104.
  22. Tytgat, G. N. J. (1991). “Etiopathogenetic principles and peptic ulcer disease classification.” Digestive Diseases and Sciences, 36(1), 3S-9S.
  23. Soll, A. H. (1990). “Pathogenesis of peptic ulcer and implications for therapy.” New England Journal of Medicine, 322(13), 909-916.
  24. McColl, K. E. L. (2010). “Helicobacter pylori infection.” New England Journal of Medicine, 362(17), 1597-1604.
  25. Vaira, D., & Malfertheiner, P. (2008). “Diagnosis of Helicobacter pylori: invasive and non-invasive tests.” Best Practice & Research Clinical Gastroenterology, 21(2), 299-313.
  26. Matsuda, T., & Sugimura, T. (1977). “Gastric cancer induced by N-methyl-N’-nitro-N-nitrosoguanidine and subsequent development of adenocarcinomas in Wistar rats.” Cancer Research, 37(4), 1267-1271.
  27. Correa, P. (1994). “The biological model of gastric carcinogenesis.” *IARC Scientific Publications, 157-164.
  28. https://scholar.google.com/
  29. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  30. https://www.researchgate.net/
  31. https://www.mayoclinic.org/
  32. https://www.nhs.uk/
  33. https://www.webmd.com/

Gastrit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Sağlık Bilgisi Paylaş !