Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri ve Tedavisi

100 / 100

Hipertansif ensefalopati (HE), akut olarak gelişen, hayatı tehdit edici bir beyin fonksiyon bozukluğu olarak tanımlanır ve genellikle kontrol edilemeyen ya da hızla yükselen kan basıncı seviyelerinden kaynaklanır. Hipertansiyon, günümüzde yaygın bir sağlık sorunu olarak kabul edilmekte ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Hipertansif ensefalopati, kan basıncının tehlikeli seviyelere ulaşmasıyla ortaya çıkan, beyin damarlarında ciddi hasar ve beyin ödemine yol açan akut bir klinik durumdur. Bu durum, zamanında müdahale edilmezse kalıcı beyin hasarına, koma ya da ölüme neden olabilir. Hipertansiyonun yaygınlığı ve kontrolsüz yüksek tansiyonun riskleri göz önünde bulundurulduğunda, hipertansif ensefalopati konusu üzerinde durulması gereken kritik bir sağlık sorunudur.

Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (HE)

Hipertansif ensefalopatinin neden olduğu beyin hasarı, kan basıncının kontrolsüz şekilde yükselmesiyle beyin damarlarının zarar görmesine ve beyin dokusunda sıvı birikmesine neden olur. Bu sıvı birikimi, beyinde artan basınç ile birleştiğinde ciddi nörolojik semptomlara yol açar. Hastalar, baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozuklukları, bilinç bulanıklığı ve nöbetler gibi çeşitli belirtilerle karşı karşıya kalabilirler. Beyin dokusunun bu şekilde zarar görmesi, genellikle hızlı müdahale gerektiren acil bir tıbbi durumdur. Hipertansif ensefalopati, sıklıkla hipertansif kriz ile birlikte görülür ve uygun tedavi edilmediği takdirde kalıcı beyin hasarına yol açabilir.

Hipertansif ensefalopati ile ilişkili risk faktörleri arasında uzun süreli hipertansiyon, böbrek yetmezliği, vasküler hastalıklar ve bazı bağışıklık sistemi hastalıkları bulunmaktadır. Hipertansiyonun uzun süre kontrolsüz kalması, bu tür komplikasyonların ortaya çıkma olasılığını artırır. Özellikle böbrek hastalıkları veya otoimmün hastalıklar gibi kronik hastalıkları olan bireylerde bu risk daha yüksektir. Bu nedenle, hipertansiyonun düzenli olarak takip edilmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, hipertansif ensefalopati riskini minimize etmek için kritik öneme sahiptir.

Hipertansif ensefalopati, çoğu zaman hipertansiyonun yavaşça ilerlediği durumlarda ortaya çıkmaz; aksine, hızla yükselen kan basıncının bir sonucu olarak gelişir. Kan basıncındaki ani yükselmeler, beyin damarlarının kendilerini düzenleyememesine ve sonuç olarak beyinde sıvı birikimine yol açar. Bu nedenle, hipertansif ensefalopati çoğunlukla ani kan basıncı yükselmeleriyle ilişkilendirilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Hipertansiyonun yönetimi, hem hipertansif ensefalopatinin önlenmesi hem de diğer kardiyovasküler komplikasyonların azaltılması açısından hayati önem taşır.

Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi

Hipertansif Ensefalopati Nedir?

Hipertansif ensefalopati, yüksek tansiyonun ani ve kontrolsüz şekilde artması sonucu beyin fonksiyonlarının bozulduğu, nörolojik belirtilerle seyreden ciddi bir klinik durumdur. Bu sendrom, hipertansif kriz olarak adlandırılan daha geniş bir klinik tablonun bir parçasıdır ve genellikle sistolik kan basıncının 180 mmHg’nin, diyastolik kan basıncının ise 120 mmHg’nin üzerine çıkmasıyla ortaya çıkar. Beyin dokusundaki kan damarlarının yüksek tansiyona karşı normalden fazla genişlemesi, beyinde sıvı sızıntısına (vazojenik ödem) ve bu durumun yol açtığı nörolojik disfonksiyona neden olur. Erken müdahale edilmediğinde durum hızla kötüleşebilir ve kalıcı hasar bırakabilir.

Bu hastalığın en dikkat çekici belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı, bulanık görme, bulantı ve kusma, nöbetler, bilinç bulanıklığı ve hatta koma yer alır. Belirtiler genellikle ani başlangıçlıdır ve tansiyonun dramatik bir şekilde yükselmesiyle ilişkilidir. Hipertansif ensefalopati, hipertansif krizlerin bir alt tipi olduğu için, tüm yüksek tansiyon atakları ensefalopatiye yol açmaz; ancak eşlik eden organ hasarı belirtileri, bu durumun varlığını düşündürmelidir. Tanı koyulurken, benzer semptomlara yol açabilecek diğer nörolojik veya kardiyovasküler rahatsızlıkların dışlanması önemlidir.

Hipertansif ensefalopati, altta yatan kronik hipertansiyon öyküsü olan bireylerde daha yaygın görülür. Ancak bu durum, kronik hipertansiyonu olmayan bireylerde de ortaya çıkabilir ve hipertansif atakla birleştiğinde beyindeki oto-regülasyon mekanizmalarının bozulmasına bağlı olarak gelişir. Beyin damarlarının ani basınç artışına karşı yetersiz tepki vermesi, serebral perfüzyon basıncının aşırı yükselmesine ve buna bağlı olarak beyin dokusunun zarar görmesine neden olur. Hipertansif ensefalopati, özellikle erken teşhis ve tedavi ile tamamen geri döndürülebilir bir durumdur. Ancak gecikmiş müdahalelerde, serebral ödem ve iskemik hasar kalıcı nörolojik bozukluklara yol açabilir. Bu nedenle, hipertansif ensefalopatinin ne olduğunu anlamak ve bu durumu erken aşamada fark edebilmek, tedavi başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Hipertansif Ensefalopati Nedenleri Nelerdir?

Hipertansif ensefalopati, yüksek tansiyonun aniden yükselmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Yüksek tansiyon, kan damarlarındaki basıncın normalden daha yüksek olduğu bir durumu ifade eder. Bu yüksek basınç, beyin damarlarına zarar verebilir ve hipertansif ensefalopatiye yol açabilir.

Hipertansif ensefalopati nedenlerini detaylandıran faktörler:

  1. Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Hipertansif ensefalopatinin temel nedeni yüksek tansiyonun kontrolsüz bir şekilde artmasıdır. Yüksek tansiyon, kan damarlarının iç duvarlarında hasara neden olabilir ve bu da damarların daralmasına veya sızdırmasına yol açabilir. Bu durum, beyine yeterli oksijen ve besin maddesi taşınmasını engeller.
  2. İlaç Yan Etkileri: Bazı ilaçlar, yüksek tansiyon tedavisi veya diğer tıbbi durumlar için kullanılan ilaçlar, hipertansif ensefalopatiye yol açabilir. Özellikle bazı kan basıncı ilaçlarının dozu yanlış ayarlandığında veya ani kesildiğinde, tansiyonun hızla yükselmesine neden olabilirler.
  3. Böbrek Sorunları: Böbrekler, vücuttaki tuz ve su dengesini düzenler. Böbreklerdeki sorunlar, kan basıncının yükselmesine ve Hipertansif ensefalopati riskinin artmasına neden olabilir.
  4. Tiroit Sorunları: Tiroid bezi, vücudun metabolizmasını düzenler. Tiroid bezinin aşırı çalışması (hipertiroidizm) veya yetersiz çalışması (hipotiroidizm), kan basıncının yükselmesine neden olabilir.
  5. İlaç veya Uyuşturucu Madde Kullanımı: Uyuşturucu maddeler veya bazı reçete dışı ilaçlar, kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Bu maddelerin kötüye kullanımı veya aşırı doz alımı, HE riskini artırabilir.
  6. Hamilelik: Preeklampsi olarak bilinen bir durum, hamilelik sırasında yüksek tansiyona neden olabilir. Bu durumda, HE riski artar.
  7. Stres ve Anksiyete: Stres ve anksiyete, kan basıncını geçici olarak yükseltebilir. Uzun vadeli stres, hipertansiyona yol açabilir ve HE riskini artırabilir.
  8. Genetik Faktörler: Aile geçmişi, hipertansiyon riskini etkileyebilir. Ailesinde yüksek tansiyon öyküsü bulunan kişiler, HE riski altında olabilirler.
  9. Obezite: Aşırı kilo veya obezite, kan basıncını artırabilir ve HE riskini artırabilir.
  10. Tuz Tüketimi: Yüksek tuzlu bir diyet, tansiyonu yükseltebilir. Tuz alımının sınırlanması, hipertansiyon riskini azaltabilir.

Bu faktörler, hipertansif ensefalopatiye yol açabilen nedenlerin önemli bir bölümünü temsil etmektedir. Ancak her hasta farklı olabilir, bu nedenle doğru tanı ve tedavi için bir tıbbi uzmana başvurmak önemlidir. HE, hızlı ve etkili tedavi gerektiren ciddi bir durumdur.

Hipertansif Ensefalopati Belirtileri Nelerdir?

Hipertansif ensefalopati belirtileri, kişiden kişiye değişebilir ve genellikle yüksek tansiyonun hızlı yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Bu belirtiler, hastanın yaşı, hipertansiyonun şiddeti ve diğer faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Hipertansif ensefalopatinin belirtileri:

  1. Baş Ağrısı (Hipertansif Baş Ağrısı): Hipertansif ensefalopati belirtilerinden biri şiddetli baş ağrısıdır. Bu baş ağrısı genellikle aniden ortaya çıkar ve sıklıkla başın her iki tarafında hissedilir. Baş ağrısı şiddeti kişiden kişiye değişebilir.
  2. Bulanık Görme: Hipertansif ensefalopatiye sahip kişiler, görüşlerinde belirsizlik veya bulanıklık yaşayabilirler. Görüş problemleri genellikle aniden gelişir.
  3. Bilinç Kaybı veya Halsizlik: Bu durum, şiddetli vakalarda görülebilir. Hasta bilinç kaybı yaşayabilir veya aşırı halsiz hissedebilir.
  4. Kusma: Mide bulantısı ve kusma, hipertansif ensefalopatinin belirtilerinden biri olabilir. Bu semptomlar beyin baskısının artması sonucu ortaya çıkabilir.
  5. İrritabilite ve Ajitasyon: Hasta, sinirli, huzursuz veya ajite olmuş hissedebilir. Bu durum, beyin fonksiyonlarının bozulmasından kaynaklanabilir.
  6. Zihinsel Karışıklık: Kişi, düşünme ve odaklanma konusunda zorluk yaşayabilir. Zihinsel karışıklık, hipertansif ensefalopatinin bilişsel etkilerinden biridir.
  7. Kramp Benzeri Nöbetler: Bazı hastalarda, HE nöbetlere benzer semptomlarla kendini gösterebilir. Bu nöbetler genellikle kısa sürelidir ancak ciddi bir sorunun belirtisi olabilirler.
  8. Koordinasyon Bozuklukları: Hipertansif ensefalopati, vücut koordinasyonunda bozulmalara yol açabilir. Hasta denge kaybı, titreme veya kas zayıflığı yaşayabilir.

Hipertansif Ensefalopati Tanısı Nasıl Konulur?

Hipertansif ensefalopati tanısı, genellikle belirtiler ve tıbbi testlerin bir kombinasyonunu içerir. Bu tanı süreci, hastanın hızlı bir şekilde tedavi edilmesi için hayati öneme sahiptir.

Hipertansif ensefalopati tanısının ayrıntıları:

  1. Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene: Doktor, hasta ile detaylı bir görüşme yapar ve hastanın semptomlarını, tıbbi geçmişini, aile öyküsünü ve kullandığı ilaçları değerlendirir. Ayrıca fizik muayene yaparak nörolojik belirtileri ve kan basıncını kontrol eder.
  2. Kan Basıncı Ölçümü: Yüksek tansiyonun hızlı bir şekilde artmış olması nedeniyle kan basıncı ölçümü kritiktir. Hasta, yüksek tansiyonu teşhis etmek için ölçülen kan basıncının 180/120 mm Hg veya daha yüksek olduğunda HE tanısı konulabilir.
  3. Görüntüleme Testleri: Beyin görüntüleme yöntemleri, hipertansif ensefalopatinin teşhisi ve nedeninin belirlenmesinde yardımcı olur. Genellikle manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya bilgisayarlı tomografi (CT) taramaları kullanılır. Bu taramalar, beyin dokusundaki hasarı göstermek için kullanılır.
  4. Laboratuvar Testleri: Kan testleri, hipertansif ensefalopatinin nedenlerini değerlendirmek için kullanılır. Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için kan üre azotu (BUN) ve kreatinin seviyeleri ölçülür. Ayrıca, elektrolit dengesizlikleri ve diğer potansiyel nedenlerin tespiti için kan testleri yapılabilir.
  5. Beyin Omurilik Sıvısı İncelemesi (Lomber Punktur): Nadiren, beyin omurilik sıvısı incelenir. Bu inceleme, hipertansif ensefalopatiye yol açabilecek diğer nörolojik durumları dışlamak için kullanılabilir.
  6. Nedenin Araştırılması: Hipertansif ensefalopatiye yol açan temel nedenin belirlenmesi önemlidir. Bu nedenle, hastanın tıbbi öyküsü ve test sonuçlarına dayanarak altta yatan nedenler araştırılmalıdır. İlaç yan etkileri, böbrek sorunları, tiroit sorunları veya diğer faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
  7. Diferansiyel Tanı: Hipertansif ensefalopati belirtileri diğer nörolojik durumlarla benzerlik gösterebilir. Bu nedenle, doktorlar başka nedenleri dışlamak için diferansiyel tanı yaparlar. Beyin kanaması, enfeksiyonlar veya nöbetler gibi diğer durumlar HE ile karıştırılabilir.

Hipertansif ensefalopati tanısı, hastanın durumunun ciddiyetine bağlı olarak acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi

Hipertansif Ensefalopati Tedavisi

Hipertansif ensefalopati, ani ve ciddi kan basıncı yükselmesi sonucu ortaya çıkan ve acil müdahale gerektiren bir klinik tablodur. Bu durum, beyindeki kan damarlarının bozulması ve ödem gelişimiyle karakterizedir. Tedavi, hızlı ama kontrollü bir şekilde kan basıncını düşürmeye odaklanır ve genellikle yoğun bakım koşullarında gerçekleştirilir. Tedavi süreci, hastanın semptomlarının ciddiyetine, eşlik eden hastalıklarına ve hipertansiyonun altta yatan nedenlerine göre bireyselleştirilir.

1. Hedef Kan Basıncı Seviyeleri

Hipertansif ensefalopatide kan basıncının hızlı bir şekilde düşürülmesi hayati önem taşır; ancak bu düşüş kontrollü olmalıdır. Ani bir kan basıncı düşüşü, serebral hipoperfüzyona yol açarak beyin dokusunda hasar oluşturabilir. Genel olarak, başlangıçta kan basıncının %20-25 oranında azaltılması hedeflenir. Bu düşüş, ilk birkaç saat içinde kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ardından, 24-48 saatlik bir sürede kan basıncı daha stabil bir seviyeye indirilir.

2. Hipertansif Ensefalopatide İlaç Tedavisi

Hipertansif ensefalopatide intravenöz (IV) antihipertansif ilaçlar tercih edilir. Bu ilaçlar, hızlı ve kontrollü kan basıncı düşüşü sağlama özellikleri nedeniyle kritik önem taşır. Kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır:

  • Sodyum Nitroprussid: Kan basıncını hızla düşürmek için etkili bir seçenektir. Damar genişletici etkisiyle, serebral kan akışını bozma riski düşüktür. Ancak uzun süreli kullanımda siyanür toksisitesi riski nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
  • Labetalol: Alfa ve beta bloker etkileri sayesinde kan basıncını dengeli bir şekilde düşürür. Beyin perfüzyonunu koruma özelliğiyle hipertansif ensefalopatide yaygın olarak kullanılır.
  • Nicardipin: Dihidropiridin sınıfı bir kalsiyum kanal blokeridir. Beyin ödemini ve serebral vazodilatasyonu azaltarak etkili bir tedavi sağlar.
  • Fenoldopam: Dopamin D1 reseptör agonisti olan bu ilaç, böbrek fonksiyonlarını desteklerken kan basıncını düşürme etkisine sahiptir.
  • Esmolol: Kısa etkili bir beta bloker olarak, kalp hızı kontrolü ve kan basıncı düşüşü için tercih edilir.

İlaç seçimi, hastanın genel sağlık durumu, eşlik eden organ hasarı ve tedaviye yanıtına göre belirlenir. Örneğin, böbrek yetmezliği olan hastalarda böbrek fonksiyonlarına zarar vermeyen ilaçlar tercih edilmelidir.

3. Sıvı ve Elektrolit Dengesi

Hipertansif ensefalopatide, beyin ödemi ve sıvı-elektrolit dengesizlikleri sıkça görülür. Bu nedenle, tedavi sırasında hastanın sıvı durumu yakından izlenmelidir. Hipo veya hipervolemi, beyindeki ödemi artırabilir veya kan basıncı kontrolünü zorlaştırabilir. İzotonik salin veya dengeli kristaloid çözeltiler genellikle tercih edilir. Ayrıca, sodyum seviyeleri dikkatle izlenmeli ve hiponatremi varsa düzeltilmelidir.

4. Nörolojik İzlem

Tedavi sürecinde hastanın nörolojik durumu düzenli olarak değerlendirilmelidir. Bilinç seviyesindeki değişiklikler, baş ağrısı ve nöbetler gibi belirtiler, tedavinin etkinliği ve komplikasyon riskleri hakkında bilgi verir. Nöbet geçiren hastalarda, antikonvülsan ilaçlar (örneğin, lorazepam veya fenitoin) kullanılarak nöbet kontrolü sağlanır.

5. Eşlik Eden Organ Hasarının Yönetimi

Hipertansif ensefalopati, sıklıkla diğer organlarda da hasara yol açar. Böbrek hasarı, miyokard iskemisi ve akciğer ödemi gibi komplikasyonların yönetimi, tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Özellikle böbrek fonksiyonlarının bozulduğu hastalarda, diyaliz gibi ileri tedavi yöntemleri gündeme gelebilir.

6. Altta Yatan Nedenlerin Tedavisi

Hipertansif ensefalopatinin tedavisi, yalnızca semptomları yönetmekle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda hipertansiyona neden olan altta yatan faktörlere odaklanmalıdır. Örneğin:

  • Primer hipertansiyon vakalarında, uzun vadeli antihipertansif tedavi düzenlenir.
  • Feokromositoma gibi sekonder hipertansiyon nedenleri varsa, spesifik tedaviler planlanır.

7. Yoğun Bakım Takibi

Hipertansif ensefalopatili hastaların tedavisi genellikle yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirilir. Kan basıncı, kalp fonksiyonları, idrar çıkışı ve nörolojik belirtiler sürekli olarak izlenir. Yoğun bakım koşulları, ani değişikliklere hızlı bir şekilde müdahale edilmesini sağlar.

8. Uzun Vadeli Yönetim

Hipertansif ensefalopati atlatıldıktan sonra, hastaların uzun vadeli kan basıncı kontrolü için düzenli takibe alınması gerekir. Yaşam tarzı değişiklikleri (tuz kısıtlaması, kilo kontrolü, düzenli egzersiz) ve uygun ilaç tedavisiyle hipertansiyonun tekrarlanması önlenmelidir. Ayrıca, hastalara düzenli sağlık kontrolleri ve komplikasyonların izlenmesi için bir tedavi planı sunulmalıdır.

Sonuç

Hipertansif ensefalopati, acil müdahale gerektiren nadir ancak ciddi bir tıbbi durumdur. Yüksek tansiyonun kontrolsüz seyri, beyindeki kan damarlarının disfonksiyonuna yol açarak ödem ve nörolojik semptomlara neden olabilir. Tedavi edilmeyen hipertansif ensefalopati, kalıcı nörolojik hasar ve ölümle sonuçlanabileceği için hızlı teşhis ve tedavi kritik öneme sahiptir. Modern görüntüleme teknikleri ve laboratuvar testleri, bu durumun tanısında önemli bir rol oynasa da, doğru teşhis koyabilmek için klinik öykü ve semptomların dikkatlice değerlendirilmesi gereklidir.

Bu sendromun tedavisinde temel hedef, kan basıncını dikkatlice kontrol ederek semptomları hafifletmek ve altta yatan nedenleri ele almaktır. Ancak kan basıncını hızlı bir şekilde düşürmek ciddi komplikasyonlara yol açabileceğinden, tedavi planı titizlikle uygulanmalıdır. İdeal tedavi, bireysel faktörlere ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak seçilmelidir. Ayrıca, hastaların düzenli takip edilmesi ve hipertansiyon yönetiminin uzun vadede optimize edilmesi, benzer komplikasyonların tekrarını önlemek için gereklidir.

Sonuç olarak, hipertansif ensefalopati ile başa çıkmada multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir. Kardiyologlar, nörologlar ve acil servis hekimleri arasındaki iş birliği, hem akut tedavi sürecinde hem de uzun vadeli yönetimde hayati bir rol oynar. Toplumda hipertansiyon farkındalığının artırılması ve erken müdahaleyi teşvik eden sağlık politikaları, bu tür yaşamı tehdit eden komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir. Hipertansif ensefalopatinin karmaşıklığı, gelecekte daha fazla araştırma ve klinik çalışmayla ele alınmayı gerektirir ve bu alandaki gelişmeler, tedavi protokollerini daha da geliştirme potansiyeli taşımaktadır.

Referanslar:

  1. Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
  2. Ahn, J. H., & Park, J. H. (2019). Hypertensive encephalopathy: Clinical presentation and management. Journal of Neurology, 266(1), 26-34.
  3. Anderson, D. R., & Sandhu, G. (2018). Pathophysiology of hypertensive emergencies. American Journal of Emergency Medicine, 36(3), 491-495.
  4. Arima, H., Anderson, C., & Hirakawa, Y. (2011). Effects of blood pressure lowering on major vascular events among patients with isolated diastolic hypertension. The Lancet Neurology, 10(9), 850-857.
  5. Bouchama, A., & Knochel, J. P. (2002). Pathophysiology of heatstroke: An integrative view of the clinical, cellular, and molecular events. American Journal of Medicine, 109(2), 118-122.
  6. Budohoski, K. P., Czosnyka, M., & Kirkpatrick, P. J. (2013). Cerebrovascular autoregulation in hypertensive emergencies. Stroke, 44(3), 681-686.
  7. Chen, T., Tsai, S. Y., & Lee, T. H. (2015). Posterior reversible encephalopathy syndrome in hypertension: Pathophysiology and imaging features. Radiographics, 35(1), 1-12.
  8. Cushman, W. C. (2010). The burden of uncontrolled hypertension: Morbidity and mortality associated with disease progression. Journal of Clinical Hypertension, 12(2), 92-99.
  9. Dodson, S. C., & Oparil, S. (2010). Hypertensive encephalopathy and cerebral hemorrhage: Clinical implications. Hypertension, 55(4), 834-841.
  10. Edvinsson, L., & Krause, D. N. (2002). Cerebral blood flow and metabolism in hypertension. Progress in Brain Research, 99(2), 101-112.
  11. Fugate, J. E., & Rabinstein, A. A. (2015). Posterior reversible encephalopathy syndrome: Clinical and radiological manifestations. Frontiers in Neurology, 6, 23-32.
  12. Gijsen, R., Hoogenveen, R. T., & Boshuizen, H. C. (2005). Hypertension and cerebrovascular disease: A life course perspective. European Journal of Epidemiology, 20(5), 355-362.
  13. Grossman, E., & Messerli, F. H. (2012). Hypertension emergencies: Clinical presentation and management. Journal of the American College of Cardiology, 60(2), 123-129.
  14. Hatala, R., & Hoey, J. R. (1996). Hypertensive encephalopathy: Diagnostic challenges in acute settings. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 61(6), 617-623.
  15. Hinchey, J., Chaves, C., Appignani, B., et al. (1996). A reversible posterior leukoencephalopathy syndrome. New England Journal of Medicine, 334(8), 494-500.
  16. Iadecola, C., & Davisson, R. L. (2008). Hypertension and cerebrovascular dysfunction. Cell Metabolism, 7(6), 476-487.
  17. Jha, S., & Kumar, R. (2021). Neurological manifestations in hypertensive crises. Neurology Asia, 26(2), 131-137.
  18. Johnson, W., Nguyen, M. L., & Patel, R. (2014). Hypertension crisis in emergency settings. Journal of Clinical Hypertension, 16(6), 398-401.
  19. Karatas, M., Yaltirik, C. K., & Ozkan, M. E. (2017). Hypertensive encephalopathy and related imaging findings. Neuroimaging Clinics of North America, 27(2), 189-202.
  20. Kearney, P. M., Whelton, M., & Reynolds, K. (2005). Global burden of hypertension: Analysis of worldwide data. The Lancet, 365(9455), 217-223.
  21. Kitiyakara, C., & Wilcox, C. S. (1998). Hypertensive encephalopathy: Pathophysiology and management considerations. American Journal of Kidney Diseases, 32(4), 588-600.
  22. Kobayashi, Y., & Sato, M. (2016). Risk factors for hypertensive encephalopathy in chronic hypertensive patients. Internal Medicine, 55(5), 459-465.
  23. Lameijer, H., Janssen, R., & van Bemmel, T. (2016). Hypertensive encephalopathy: Diagnostic strategies and therapeutic approaches. Netherlands Journal of Medicine, 74(3), 97-103.
  24. Lin, S. C., & Bhardwaj, A. (2015). Neurological complications of severe hypertension. Journal of Neurology and Neurosurgery, 34(2), 185-192.
  25. Linde, M. W., & Paulson, O. B. (2005). Cerebral perfusion in hypertensive patients. Hypertension Research, 28(5), 431-438.
  26. Loboz-Rudnicka, M., & Szczeklik, W. (2012). Neurological outcomes of hypertensive emergencies. Cardiology in Review, 20(3), 147-155.
  27. Lombardi, C., & Tadini, G. (2006). Cerebral autoregulation in hypertensive crises. Journal of Hypertension, 24(6), 1123-1127.
  28. Macedo, P., & Jones, A. (2013). Hypertensive encephalopathy in clinical practice. European Neurology, 69(1), 31-39.
  29. Marik, P. E., & Rivera, R. (2008). Hypertensive crises in the intensive care unit. Chest, 133(3), 1079-1095.
  30. Marshall, S. A., & Teo, K. K. (2019). Hypertensive encephalopathy: Insights into diagnosis and management. Canadian Medical Association Journal, 191(1), E29-E34.
  31. Oparil, S., & Weber, M. A. (2000). Hypertensive emergencies and target organ damage. Circulation Research, 87(5), 438-445.
  32. Rodriguez, M. A., Kumar, S. K., & De Caro, M. (2010). Hypertensive crises: Post-treatment outcomes and prevention. International Journal of Hypertension, 2010, 1-6.
  33. Schwartz, R. B., Mulkern, R. V., & Gudbjartsson, H. (1998). Diffusion-weighted imaging in hypertensive encephalopathy. American Journal of Neuroradiology, 19(3), 431-438.
  34. Strandgaard, S., & Paulson, O. B. (1989). Regulation of cerebral blood flow in chronic hypertension. Journal of Hypertension, 7(Suppl 3), S95-S97.
  35. Tetsuka, S., & Ogawa, T. (2019). Neuroimaging of hypertensive encephalopathy. Clinical Radiology, 74(5), 373-380.
  36. Vaughan, C. J., & Delanty, N. (2000). Hypertensive emergencies. The Lancet, 356(9227), 411-417
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
Hipertansif Ensefalopati: 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi