Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri

100 / 100

Horlama, uyku esnasında üst solunum yollarının kısmen tıkanması sonucu çıkan bir sestir. Herkes zaman zaman horlayabilir, ancak sürekli olması, ciddi sağlık sorunlarının işareti olabilir ve bu durumda tedavi gerektirir. Dünya genelinde, çok yaygın bir problem olup, birçok kişi ve çift için yaşam kalitesini düşüren bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Yalnızca fiziksel rahatsızlıklara neden olmaz; aynı zamanda sosyal ve psikolojik etkileri de vardır. Örneğin, uyku sırasında partnerini rahatsız eden kişiler, ilişkilerinde sorunlar yaşayabilir veya kendilerini suçlu hissedebilirler. Bu nedenle, yalnızca bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda sosyal bir problem olarak da ele alınmalıdır.

Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri

Pek çok kişi tarafından sadece bir uyku sorunu olarak görülse de, altta yatan sağlık sorunlarına işaret edebilir. Özellikle kronik horlamanın, ciddi uyku apnesi gibi sağlık problemleriyle ilişkili olabileceği bilinmektedir. Uyku apnesi, solunum yollarının belirli aralıklarla tamamen tıkanmasına neden olur ve bu durum kişinin gece boyunca sık sık uyanmasına yol açar. Bu da gün içinde yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu ve hatta uzun vadede kalp rahatsızlıkları gibi ciddi sağlık problemlerine sebebiyet verebilir. Horlama nedenlerini ve olası sonuçlarını anlamak, etkili bir tedavi yöntemini belirlemek için önemlidir.

Horlama nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin, aşırı kilolu bireylerde  daha yaygındır, çünkü boyun bölgesindeki fazla yağ dokusu, solunum yollarının daralmasına yol açabilir. Ayrıca, alkol tüketimi, sigara içme alışkanlığı ve bazı ilaçlar da tetikleyebilir. Bu nedenle, sorunula başa çıkmak isteyen kişilerin yaşam tarzlarını gözden geçirmeleri ve horlamaya neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırmaları önemlidir. Horlama nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, hem bireysel sağlığı hem de sosyal ilişkileri iyileştirebilir.

Horlama tedavisi, kişinin sebeplere göre değişiklik gösterir. Basit horlamalar için yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilirken, daha ciddi vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu makalede, horlama nedenleri detaylı bir şekilde ele alınacak ve etkili olabilecek tedavi yöntemlerine değinilecektir. Ayrıca, yol açabileceği sağlık sorunları ve bu sorunlarla başa çıkmanın yolları üzerinde durulacaktır. Tüm bu bilgiler ışığında, ne kadar ciddi bir problem olduğunu ve bu sorunun nasıl çözülebileceğini anlamak mümkün olacaktır.

Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri

Horlama Nedenleri

Genellikle uyku sırasında solunum yollarının kısmen tıkanmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Ancak bu tıkanmanın arkasında yatan çok sayıda neden olabilir. Nedenler genellikle anatomik farklılıklardan, yaşam tarzı faktörlerine kadar geniş bir yelpazede yer alır.

İşte başlıca faktörler:

1. Aşırı Kilo

Fazla kilolu olmak, en yaygın nedenlerden biridir. Vücuttaki fazla yağ dokusu, özellikle boyun bölgesinde biriktiğinde, solunum yollarının daralmasına yol açar. Boyun bölgesindeki yağ dokusu, hava yolunun genişliğini etkileyerek, solunum sırasında havanın geçişini zorlaştırır. Bu daralma, hava akışını kesintiye uğratır ve horlamaya neden olur. Araştırmalar, kilo vermenin problemi önemli ölçüde azaltabileceğini göstermektedir. Özellikle obez bireylerde, kilo kaybı solunum yollarındaki baskıyı azaltır ve horlamayı engeller.

2. Yaşlanma

Yaşlanma, bir diğer önemli nedendir. Yaş ilerledikçe kas tonusu azalır ve bu durum özellikle boğaz ve dil kaslarının gevşemesine neden olur. Gevşeyen kaslar, solunum yollarını daraltabilir veya kısmen tıkayabilir. Ayrıca, yaşlanmayla birlikte vücut yağ dağılımı değişir ve boyun çevresinde daha fazla yağ birikimi olabilir. Tüm bu faktörler, yaşlandıkça horlama olasılığını artırır. Orta yaş ve üzerindeki bireylerde, genç bireylere kıyasla daha sık görülür.

3. Uyku Pozisyonu

Uyku pozisyonu, doğrudan etkileyen bir diğer faktördür. Özellikle sırt üstü yatıldığında, yer çekiminin etkisiyle dil ve boğaz kasları geriye kayar ve solunum yolunu daraltır. Bu durumda hava, daha dar bir alandan geçmeye çalışırken ses çıkarır ve horlamaya yol açar. Yan pozisyonda uyumak, bu durumu önlemenin en etkili yollarından biridir. Yan pozisyonda, dil ve boğaz kasları hava yolunu tıkamayacak şekilde yerleşir, bu da hava akışını daha rahat hale getirir ve problemi azaltır.

4. Alkol ve İlaç Kullanımı

Alkol tüketimi ve bazı ilaçlar, kasların gevşemesine neden olur. Bu özellikle boğaz ve dil kasları için geçerlidir. Alkol, merkezi sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı bir etkiye sahip olduğundan, kasların tonusunu azaltarak solunum yollarının daha kolay tıkanmasına yol açar. Benzer şekilde, uyku ilaçları ve sedatifler de kas gevşemesine yol açarak horlamayı tetikleyebilir. Alkol ve ilaç kullanımını azaltmak veya tamamen bırakmak, sorunu önlemek için etkili bir strateji olabilir.

5. Burun Tıkanıklığı

Burun tıkanıklığı, en yaygın nedenlerden biridir. Soğuk algınlığı, sinüzit, alerji veya burun eğriliği gibi durumlar solunum yollarını tıkar ve horlamaya yol açar. Burundan nefes almanın zorlaştığı durumlarda, ağızdan nefes almak zorunlu hale gelir. Ağızdan nefes alırken, boğaz kasları daha fazla gevşer ve bu da hava yolunun daralmasına yol açarak neden olur. Burun tıkanıklığına yönelik tedaviler, horlamayı önlemede etkili olabilir. Örneğin, alerji tedavisi, burun spreyleri veya burun tıkanıklığını azaltan ilaçlar, sorunu azaltabilir.

6. Anatomik Sorunlar

Bazı insanlar, doğuştan gelen anatomik yapılar nedeniyle risk altındadır. Burun septumu eğriliği (deviasyon), geniz eti büyümesi, küçük dilin uzun olması veya yumuşak damaktaki fazlalıklar, horlamaya neden olabilir. Bu yapısal sorunlar, solunum yollarının normalden dar olmasına ve bu nedenle havanın geçişi sırasında titreşimlerin artmasına neden olur. Soruna neden olan anatomik sorunlar genellikle cerrahi müdahale ile düzeltilebilir. Örneğin, burun septumu eğriliği ameliyatı, solunum yollarını açarak horlamayı tamamen ortadan kaldırabilir.

7. Sigara Kullanımı

Sigara içmek, bir diğer önemli faktördür. Sigara, solunum yollarında inflamasyona ve tahrişe yol açar, bu da mukus üretimini artırır ve solunum yollarını daraltır. Uzun süreli sigara kullanımı, solunum sisteminde kalıcı hasarlara yol açarak riski artırabilir. Sigara içenlerde daha yaygındır ve sigarayı bırakmak, horlamayı azaltmanın en etkili yollarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca, sigara dumanına maruz kalmak da pasif içicilerde benzer etkiler yaratabilir.

8. Genetik Faktörler

Aile geçmişi de etkili olabilir. Eğer ailede horlayan bireyler varsa, bu durumun genetik bir eğilim olduğu düşünülebilir. Genetik faktörler, solunum yollarının yapısı ve kas tonusunu etkileyerek horlamaya neden olabilir. Ayrıca, bazı anatomik özellikler de genetik olarak aktarılabilir. Örneğin, dar burun kanalları veya büyük bademcikler, aileden kalıtılabilecek özelliklerdir ve bu da riski artırabilir.

9. Uyku Apnesi

Obstrüktif uyku apnesi (OSA), horlamanın ciddi bir formu olarak kabul edilir ve en tehlikeli nedenlerden biridir. Uyku apnesi, uyku sırasında solunum yollarının tamamen tıkanmasıyla nefesin kısa süreli olarak durmasına neden olur. Bu tıkanmalar gecede yüzlerce kez tekrarlanabilir ve her nefes durmasıyla birlikte horlama meydana gelir. Uyku apnesi, sadece horlama sorunu değil, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve inme gibi komplikasyonlar, tedavi edilmediğinde uyku apnesinin sonuçları arasında yer alır. Bu nedenle uyku apnesi tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Horlama Çeşitleri

Horlama, uyku sırasında solunum yollarında oluşan daralma ve titreşimlerden kaynaklanan bir ses problemidir. Her bireyin horlama tipi farklı nedenlere bağlı olabilir ve tedavi yaklaşımı da bu nedene göre değişiklik gösterir. Horlama çeşitlerini anlamak, doğru tanı ve tedavi için kritik bir öneme sahiptir.

1. Basit Horlama (Primer Horlama)

Basit horlama, en yaygın görülen ve genellikle ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmeyen bir türdür.

Özellikleri:

  • Nefes alıp verme sırasında üst solunum yollarında oluşan titreşimlerden kaynaklanır.
  • Uyku pozisyonuna bağlı olarak artabilir (sırtüstü yatarken daha sık görülür).
  • Çoğunlukla düzenli bir ritimle meydana gelir ve solunumda duraklama (apne) ile ilişkilendirilmez.

Nedenleri:

  • Burun tıkanıklığı (alerji, soğuk algınlığı veya septum deviasyonu gibi nedenlerle).
  • Yorgunluk veya kas gevşeticiler nedeniyle solunum kaslarının zayıflaması.
  • Fazla kilo, boyun bölgesinde yağ birikimine neden olarak solunum yollarını daraltabilir.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Uyku pozisyonunun değiştirilmesi.
  • Burun bantları veya burun açıcı spreylerin kullanımı.
  • Yaşam tarzı değişiklikleri (kilo verme, alkol ve sigaradan kaçınma).

2. Obstrüktif Uyku Apnesi ile Birlikte Olan Horlama

Bu tür, solunum yollarının uyku sırasında tamamen veya kısmen tıkanmasıyla karakterize edilen obstrüktif uyku apnesi sendromu (OSAS) ile ilişkilidir. Bu durum, basit horlamadan farklı olarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Özellikleri:

  • Horlama düzensizdir ve solunum duraklamaları (apne) ile birlikte görülür.
  • Kişi uyku sırasında boğuluyormuş gibi hissettiği ani nefes alıp verme nöbetleri yaşayabilir.
  • Sabahları baş ağrısı, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü sıklıkla eşlik eder.

Nedenleri:

  • Üst solunum yollarının dokularında gevşeme ve tıkanıklık.
  • Dil kökü veya bademciklerin büyümesi.
  • Obezite, boyun çevresindeki kas dokularını zayıflatarak tıkanıklığa yol açabilir.

Tedavi Yaklaşımı:

  • CPAP cihazı (sürekli pozitif hava yolu basıncı cihazı) kullanımı.
  • Cerrahi müdahaleler (örneğin, uvulopalatofaringoplasti veya dil kökü cerrahisi).
  • Obezite tedavisi ve kilo kontrolü.

3. Pozisyonel Horlama

Bu tür, genellikle kişinin uyku pozisyonuna bağlı olarak ortaya çıkar.

Özellikleri:

  • Çoğunlukla sırtüstü yatarken görülür, çünkü bu pozisyonda dil kökü geriye kayarak hava yollarını daraltabilir.
  • Yan yattığında horlamanın azaldığı veya tamamen kaybolduğu gözlemlenir.

Nedenleri:

  • Uyku sırasında kasların gevşemesiyle dilin veya diğer dokuların hava yollarını tıkaması.
  • Anatomik darlıkların, özellikle sırtüstü yatıldığında hava yolları üzerinde daha fazla baskı yapması.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Uyku pozisyonunu değiştirmeye yardımcı olan cihazlar veya yastıklar kullanmak.
  • Sırtüstü yatmayı engelleyen akıllı uyku cihazları veya yatak takımları.
  • Yaşam tarzı düzenlemeleri.

4. Kronik Horlama

Haftanın çoğu gecesinde meydana gelen, düzenli ve genellikle yüksek sesli horlama türüdür. Basit horlamadan farklı olarak, yaşam kalitesini olumsuz etkiler ve altında yatan daha ciddi nedenler olabilir.

Özellikleri:

  • Hem kişinin hem de çevresindekilerin uyku düzenini bozar.
  • Gündüz yorgunluğu ve uyku bozukluğu belirtileriyle ilişkilendirilebilir.
  • Genellikle kalıcı bir tıbbi müdahale gerektirir.

Nedenleri:

  • Kalıcı burun tıkanıklığı veya septum deviasyonu.
  • Boğazdaki kasların aşırı gevşemesi.
  • Sigara kullanımı veya alkol alımı gibi yaşam tarzı faktörleri.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Altta yatan anatomik veya medikal nedenin tedavi edilmesi.
  • Solunum yollarını açmaya yönelik cerrahi işlemler.
  • Anti-horlama cihazlarının kullanımı.

5. Geçici Horlama

Geçici horlama, genellikle kısa bir süreyle sınırlı olan ve belirli tetikleyicilere bağlı olarak ortaya çıkan bir türdür.

Özellikleri:

  • Kısa süreli ve genellikle tetikleyici faktörlerin ortadan kalkmasıyla kaybolur.
  • Yorgunluk, alkol tüketimi veya geçici burun tıkanıklığı durumunda ortaya çıkar.

Nedenleri:

  • Geçici burun tıkanıklıkları (soğuk algınlığı, alerji vb.).
  • Uyku öncesinde alkol veya kas gevşetici ilaç kullanımı.
  • Uyku düzeninin bozulması ve aşırı yorgunluk.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Tetikleyici faktörlerin ortadan kaldırılması.
  • Geçici burun açıcı spreyler veya bantların kullanımı.
  • Uyku hijyeninin düzenlenmesi.

6. Çocuklarda Horlama

Horlama, yetişkinlere kıyasla çocuklarda daha az yaygındır; ancak altta yatan ciddi nedenler içerebilir. Çocuklarda horlama genellikle bademcik veya geniz eti büyümesi ile ilişkilidir.

Özellikleri:

  • Çocuğun uyku sırasında zor nefes almasına ve uyanıklıkta davranış sorunlarına neden olabilir.
  • Büyüme geriliği veya öğrenme güçlükleriyle ilişkili olabilir.

Nedenleri:

  • Bademcik veya geniz eti büyümesi.
  • Alerjiler ve burun tıkanıklığı.
  • Uyku apnesi ile bağlantılı hava yolu tıkanıklıkları.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Bademcik ve geniz eti ameliyatı (adenotonsillektomi).
  • Alerji tedavisi ve burun yollarını açıcı ilaçlar.
  • Çocuğun uyku düzeninin iyileştirilmesi.

7. Yaşlanma ile İlişkili Horlama

Yaşlanma, üst solunum yollarındaki kasların elastikiyetini kaybetmesi ve dokuların daha kolay gevşemesiyle horlama riskini artırır.

Özellikleri:

  • Yaşla birlikte daha sık görülür.
  • Genellikle kronik bir hale dönüşür.

Nedenleri:

  • Kas tonusunun azalması.
  • Solunum yollarındaki darlıklar.

Tedavi Yaklaşımı:

  • Radyofrekans tedavisi ile doku sıkılaştırma.
  • Kas tonusunu artırıcı egzersizler.
  • CPAP cihazı kullanımı.

Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri

Horlama Tedavisi

Horlama tedavisi, sorunun nedenine ve ciddiyetine bağlı olarak değişir.

  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Kilo vermek, alkol tüketimini azaltmak, sigarayı bırakmak ve uyku pozisyonunu değiştirmek gibi basit yaşam tarzı değişiklikleri, sorunu büyük ölçüde azaltabilir. Özellikle sırt üstü uyumak yerine yan pozisyonda uyumak, horlamayı azaltmanın en etkili yollarından biridir.
  • Ağız içi aparatlar: Diş hekimleri tarafından özel olarak tasarlanan bu aparatlar, alt çeneyi hafifçe öne doğru iter ve solunum yollarını açık tutar. Bu tür cihazlar, özellikle hafif ve orta dereceli horlamalarda etkili olabilir.
  • Sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazı: Uyku apnesi ile ilişkili vakalarda yaygın olarak kullanılan CPAP cihazı, solunum yollarına sürekli olarak pozitif basınçlı hava gönderir. Bu cihaz, solunum yollarının kapanmasını engeller ve horlamayı önler.
  • Cerrahi müdahale: Eğer sorun, yapısal bir bozukluktan kaynaklanıyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Burun eğriliği, geniz eti büyümesi veya yumuşak damakta aşırı doku gibi sorunlar, cerrahi yollarla düzeltilebilir.
  • Radyofrekans tedavisi: Bu yöntem, yumuşak damaktaki dokuları küçültmek ve solunum yollarını açmak için düşük seviyede radyofrekans enerjisi kullanır. Bu tedavi, minimal invaziv bir yöntem olduğu için tercih edilmektedir.

Horlamayı Önlemek İçin Alınacak Önlemler

Horlama sorunu yaşayan kişilerin yaşam kalitelerini artırmaları için alabilecekleri bazı önlemler şunlardır:

  • Sağlıklı kiloya ulaşmak: Fazla kilo, en yaygın nedenlerden biridir. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak, solunum yollarının daralmasını engelleyebilir.
  • Uyku pozisyonunu değiştirmek: Sırt üstü uyumak yerine yan pozisyonda uyumak, solunum yollarını açık tutar ve horlamayı azaltır.
  • Alkol ve sigara kullanımını sınırlamak: Alkol ve sigara, solunum yollarını daraltarak tetikleyebilir. Bu maddelerin kullanımını azaltmak, horlamayı önlemeye yardımcı olabilir.
  • Uyku hijyenine dikkat etmek: Yeterli ve düzenli uyku almak, horlamayı azaltabilir. Uyku düzenine dikkat etmek, vücut ve solunum sisteminin daha sağlıklı çalışmasını sağlar.

Sonuç

Horlama, birçok insanın yaşamını olumsuz etkileyen yaygın bir problemdir. Ancak, nedenlerini anlamak ve doğru tedavi yöntemlerini uygulamak, bu sorunun üstesinden gelmenin en etkili yoludur. Basit yaşam tarzı değişikliklerinden cerrahi müdahalelere kadar çeşitli tedavi seçenekleri, tamamen ortadan kaldırabilir veya büyük ölçüde azaltabilir. Uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek komplike horlamalarda ise profesyonel tedavi büyük önem taşır. Her bireyin nedenleri farklı olabileceğinden, kişiye özel bir tedavi planı oluşturulması en uygun çözüm olacaktır.

Referanslar:

  1. Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri
  2. Strohl, K. P., & Redline, S. (2006). Obstructive Sleep Apnea Syndrome and Related Disorders. Clinics in Chest Medicine, Elsevier.
  3. Young, T., et al. (2002). “Epidemiology of Obstructive Sleep Apnea: A Population Health Perspective.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  4. Kryger, M., Roth, T., & Dement, W. (2017). Principles and Practice of Sleep Medicine. Elsevier.
  5. Peppard, P. E., et al. (2000). “Longitudinal Study of Moderate Weight Change and Sleep-Disordered Breathing.” JAMA Internal Medicine.
  6. American Academy of Sleep Medicine (2014). “Clinical Guidelines for the Diagnosis and Treatment of Obstructive Sleep Apnea.”
  7. Davies, R. J., & Stradling, J. R. (2004). “The Epidemiology of Obstructive Sleep Apnea-Hypopnea Syndrome.” Thorax Journal.
  8. Vgontzas, A. N., et al. (2001). “Sleep Apnea and Daytime Sleepiness: The Role of Obesity and Age.” Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism.
  9. Sullivan, C. E., et al. (1981). “Reversal of Obstructive Sleep Apnea by Continuous Positive Airway Pressure Applied Through the Nares.” The Lancet.
  10. Morrison, D. L., et al. (1993). “Effects of Weight Loss on Sleep Apnea Severity.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  11. Somers, V. K., et al. (2008). “Sleep Apnea and Cardiovascular Disease.” Journal of the American College of Cardiology (JACC).
  12. Punjabi, N. M. (2008). “The Epidemiology of Adult Obstructive Sleep Apnea.” Proceedings of the American Thoracic Society.
  13. Epstein, L. J., et al. (2009). “Clinical Guideline for the Evaluation, Management, and Long-Term Care of Obstructive Sleep Apnea in Adults.” Journal of Clinical Sleep Medicine.
  14. Pack, A. I. (2006). “Advances in Sleep-Disordered Breathing.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  15. Young, T., et al. (1993). “The Occurrence of Sleep-Disordered Breathing Among Middle-Aged Adults.” New England Journal of Medicine.
  16. Gozal, D., et al. (2007). “Neurocognitive and Behavioral Morbidity in Children With Sleep-Disordered Breathing.” Pediatrics Journal.
  17. Bixler, E. O., et al. (2009). “Sleep Apnea in Men and Women: Prevalence and Risk Factors.” Chest Journal.
  18. Schwab, R. J., et al. (2003). “Anatomical Factors in Obstructive Sleep Apnea.” Chest Journal.
  19. Kapur, V. K., et al. (2017). “Clinical Practice Guideline for Diagnostic Testing for Adult Obstructive Sleep Apnea.” Annals of the American Thoracic Society.
  20. Hoffstein, V. (1996). “Snoring.” Chest Journal.
  21. Rosen, C. L., et al. (2004). “Obstructive Sleep Apnea Syndrome in Children.” Pediatrics Journal.
  22. Camacho, M., et al. (2017). “A Systematic Review and Meta-Analysis of Mandibular Advancement Devices for the Treatment of Obstructive Sleep Apnea.” Sleep Journal.
  23. McNicholas, W. T. (2008). “Impact of Obstructive Sleep Apnea on Cardiovascular Disease.” European Respiratory Journal.
  24. Kuna, S. T., & Remmers, J. E. (1999). “Pathophysiology and Treatment of Obstructive Sleep Apnea.” Seminars in Respiratory and Critical Care Medicine.
  25. Redline, S., et al. (1997). “Sleep-Disordered Breathing in the General Population.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  26. Eckert, D. J., & Malhotra, A. (2008). “Pathophysiology of Adult Obstructive Sleep Apnea.” Proceedings of the American Thoracic Society.
  27. Randerath, W. J., et al. (2011). “Non-CPAP Therapies in Obstructive Sleep Apnea.” European Respiratory Journal.
  28. Shahar, E., et al. (2001). “Sleep-Disordered Breathing and Cardiovascular Disease.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  29. Franklin, K. A., & Lindberg, E. (2015). “Obstructive Sleep Apnea Is a Common Disorder in the Population.” European Respiratory Journal.
  30. Huntley, L. A., et al. (2016). “Oral Appliance Therapy in Obstructive Sleep Apnea.” Journal of Dental Sleep Medicine.
  31. Deegan, P. C., & McNicholas, W. T. (1995). “Pathophysiology of Obstructive Sleep Apnea.” Thorax Journal.
  32. Somers, V. K., et al. (1993). “Sympathetic Neural Mechanisms in Obstructive Sleep Apnea.” Journal of Clinical Investigation.
  33. Li, X., et al. (2020). “Obstructive Sleep Apnea and Risk of Stroke: A Meta-Analysis.” Neurology Journal.
  34. Weaver, T. E., et al. (2007). “Continuous Positive Airway Pressure Treatment of Sleep Apnea in Older Adults.” Chest Journal.
  35. Isono, S. (2009). “Obstructive Sleep Apnea Pathophysiology: A Review.” Respiratory Physiology & Neurobiology.
  36. Peker, Y., et al. (2002). “Effects of Obstructive Sleep Apnea on Cardiovascular Events.” European Heart Journal.
  37. Lavie, P. (2007). “Obstructive Sleep Apnea Syndrome: An Overview of Clinical Aspects.” Israel Medical Association Journal.
  38. Peppard, P. E., et al. (2013). “Increased Prevalence of Sleep-Disordered Breathing in Adults.” American Journal of Epidemiology.
  39. Carberry, J. C., et al. (2018). “Upper Airway Collapsibility and Its Association With Obstructive Sleep Apnea Severity.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  40. Jordan, A. S., et al. (2014). “Obstructive Sleep Apnea Pathogenesis: A Review.” Lancet Respiratory Medicine.
  41. Boon, M., et al. (2018). “Surgical Treatment of Obstructive Sleep Apnea.” Current Opinion in Pulmonary Medicine.
  42. Gold, A. R., et al. (2004). “Pathogenesis of Upper Airway Collapsibility in Obstructive Sleep Apnea.” American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine.
  43. Osman, A. M., et al. (2018). “The Impact of CPAP Adherence on Cardiovascular Outcomes in Obstructive Sleep Apnea.” Journal of Clinical Sleep Medicine.
  44. Patil, S. P., et al. (2007). “Polysomnographic Endotypes of Obstructive Sleep Apnea.” Sleep Medicine Reviews
  45. https://scholar.google.com/
  46. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  47. https://www.researchgate.net/
  48. https://www.mayoclinic.org/
  49. https://www.nhs.uk/
  50. https://www.webmd.com/
Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri
Horlamanın 9 Nedeni, Çeşitleri Ve Süper Tedavi Yöntemleri
Sağlık Bilgisi Paylaş !