Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin 7 Türü
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, kadınlar için en yaygın kullanılan doğum kontrol yöntemlerinden biridir ve çeşitli şekillerde uygulanır. Bu yöntemler, kadın vücudundaki hormonların doğal işleyişini düzenleyerek yumurtlamayı durdurur veya rahim içi koşulları değiştirmeye yardımcı olur. Son yıllarda, bu tür yöntemler geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından tercih edilmekte ve her geçen gün yeni teknolojilerle birlikte geliştirilmektedir. Hormonal yöntemlerin popülaritesindeki artış, doğum kontrolünde uzun vadeli ve etkili sonuçlar sunmalarıyla doğrudan ilişkilidir. Ancak bu yöntemlerin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Doğru yöntemi seçmek, bireyin ihtiyaçlarına, sağlık durumuna ve yaşam tarzına göre belirlenmelidir. Hormonal doğum kontrolü hakkında kapsamlı bir anlayışa sahip olmak, bilinçli kararlar vermede kritik rol oynar.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin 7 Türü
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, modern tıbbın sunduğu en önemli yeniliklerden biri olarak kabul edilir. İlk hormonal doğum kontrol hapı, 1960 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde piyasaya sürüldüğünden bu yana, bu yöntemler birçok kadının yaşamında devrim yaratmıştır. Hem doğurganlık yönetiminde hem de kadınların cinsel sağlıklarını kontrol etmelerinde büyük bir kolaylık sağlayan bu yöntemler, toplumlar arası cinsiyet eşitliği konularında da önemli bir ilerleme kaydedilmesine yardımcı olmuştur. Kadınlar, bu yöntemler sayesinde hamileliklerini planlama yetisine sahip olmuş, böylelikle kariyer, eğitim ve sosyal yaşama daha aktif katılım gösterebilmişlerdir. Ancak hormonal doğum kontrol yöntemlerinin toplum üzerindeki bu olumlu etkilerine rağmen, bazı çevrelerde bu yöntemlere karşı tereddütler bulunmaktadır.
Hormonal doğum kontrolü ile ilgili en yaygın yanılgılardan biri, bu yöntemlerin sadece hamileliği önlemeye yönelik olduğu düşüncesidir. Oysa ki, hormonal doğum kontrol yöntemleri, aynı zamanda bazı tıbbi durumların tedavisinde de kullanılmaktadır. Örneğin, düzensiz adet döngüleri, şiddetli adet sancıları, endometriozis gibi durumların yönetiminde doktorlar hormonal yöntemleri sıklıkla önermektedir. Hatta bazı hastalar, bu yöntemler sayesinde yaşam kalitelerinde ciddi iyileşmeler yaşayabilmektedir. Dolayısıyla, hormonal doğum kontrol yöntemleri sadece cinsel sağlıkla sınırlı olmayan çok yönlü bir tedavi yaklaşımı sunmaktadır.
Hormonal doğum kontrol yöntemleri hakkında genel bir bilgi sahibi olmak, kadınların bu konuda bilinçli seçimler yapmalarını kolaylaştırır. Hormonal yöntemler, vücut üzerinde belirli etkiler yaratarak doğurganlığı yönetmeye yardımcı olurken, bu yöntemlerin kullanımında göz önünde bulundurulması gereken birçok faktör bulunmaktadır. Örneğin, bazı hormonal doğum kontrol yöntemleri uzun vadeli koruma sağlarken, bazıları kısa vadeli etkiler sunar. Aynı zamanda, her kadının vücudu farklıdır ve bu yöntemlere farklı tepkiler verebilir. Bu nedenle, hormonal doğum kontrol yöntemlerinin avantajları, dezavantajları ve olası yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmak, en uygun yöntemi seçmek açısından son derece önemlidir.
Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin Çeşitleri
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, kadınların gebeliği önlemek amacıyla hormon seviyelerini düzenleyen çeşitli tıbbi çözümleri kapsar. Bu yöntemler, genellikle östrojen ve progesteron hormonlarının belirli kombinasyonları ya da yalnızca progesteron kullanılarak işlev görür. Hormonal doğum kontrolü, kişisel tercihlere, yaşam tarzına ve sağlık durumuna bağlı olarak farklı formlarda sunulur. İşte bu yöntemlerin temel çeşitleri ve detayları:
1. Doğum Kontrol Hapları
Doğum kontrol hapları, en yaygın hormonal doğum kontrol yöntemlerinden biridir. İki ana türü vardır:
- Kombine Haplar: Östrojen ve progesteron hormonlarını içerir. Yumurtlamayı (ovülasyonu) engelleyerek gebeliği önler. Ayrıca rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak spermin yumurtaya ulaşmasını zorlaştırır.
- Mini Haplar (Sadece Progesteron İçeren Haplar): Östrojen içermez ve genellikle emziren anneler ya da östrojen kullanması sakıncalı olan kadınlar için önerilir. Mukusu kalınlaştırarak ve rahim iç yüzeyini incelterek etki gösterir.
Avantajlar:
- Adet döngüsünü düzenler.
- Adet ağrısını hafifletir.
- Polikistik over sendromu (PCOS) ve endometriozis gibi durumlarda tedavi edici etkiler gösterebilir.
Dezavantajlar:
- Günlük olarak alınması gerekir; unutma riski etkinliğini azaltabilir.
- Östrojen içeren haplar, bazı kadınlarda kan pıhtılaşması riski oluşturabilir.
2. Doğum Kontrol İğneleri
Doğum kontrol iğneleri, genellikle her üç ayda bir uygulanan progesteron bazlı bir hormonal yöntemdir. Bu yöntem yumurtlamayı baskılar ve rahim iç yüzeyinin gebeliğe uygun hale gelmesini engeller.
Avantajlar:
- Üç ay boyunca koruma sağlar, günlük kullanım gerektirmez.
- Emziren kadınlar için uygundur.
- Östrojen içermediği için kan pıhtılaşması riski taşımaz.
Dezavantajlar:
- İğneler durdurulduktan sonra doğurganlığın normale dönmesi birkaç ay sürebilir.
- Adet düzensizliklerine ve ara kanamalara neden olabilir.
- Kemik yoğunluğunda azalma riski vardır; uzun süreli kullanımda dikkat edilmelidir.
3. Doğum Kontrol Halkası
Doğum kontrol halkası, vajina içine yerleştirilen esnek, küçük bir halkadır. Kombine hormon (östrojen ve progesteron) içerir ve hormonlar vajina duvarlarından emilerek doğrudan kan dolaşımına geçer. Genellikle üç hafta vajinada kalır ve ardından bir hafta ara verilir.
Avantajlar:
- Düşük doz hormon içerdiği için yan etkiler genellikle daha azdır.
- Haftalık ya da günlük kullanım gerektirmez.
- Adet döngüsünü düzenler.
Dezavantajlar:
- Vajinaya yerleştirilmesi bazı kadınlar için rahatsız edici olabilir.
- Düşme ya da kayma riski vardır.
- Östrojen içeriği nedeniyle bazı sağlık riskleri taşır.
4. Doğum Kontrol Yamaları
Doğum kontrol yamaları, cilde yapıştırılan ve hormonları deri yoluyla kana salan ince yapraklardır. Haftada bir değiştirilir ve genellikle üç hafta boyunca uygulanır, ardından bir hafta ara verilir.
Avantajlar:
- Günlük hatırlatıcıya ihtiyaç duyulmaz.
- Adet döngüsünü düzenler.
- Bulantı ve kusma gibi gastrointestinal yan etkiler genellikle daha azdır.
Dezavantajlar:
- Deride tahrişe yol açabilir.
- Östrojen içerdiği için kan pıhtılaşması riski taşır.
- Görünürlüğü bazı kadınlar için estetik açıdan rahatsız edici olabilir.
5. Hormonal Rahim İçi Araçlar (RİA)
Hormonal rahim içi araçlar, rahim içine yerleştirilen ve düşük doz progesteron hormonu salınımı yapan cihazlardır. Yumurtlamayı tamamen durdurmasa da rahim iç yüzeyini inceleştirir ve spermlerin hareket kabiliyetini azaltır. Etkisi 3 ila 5 yıl arasında sürer.
Avantajlar:
- Uzun süreli koruma sağlar.
- Kullanıcı hatasına bağlı riskler çok düşüktür.
- Adet ağrısını ve kanama miktarını azaltabilir.
Dezavantajlar:
- Uygulama sırasında rahatsızlık veya ağrı olabilir.
- İlk birkaç ay düzensiz kanama görülebilir.
- Rahim enfeksiyonu riskini artırabilir.
6. İmplant (Cilt Altı Çubukları)
İmplantlar, kolun üst kısmına cilt altına yerleştirilen küçük bir çubuktur. Progesteron hormonu salınımı yaparak yumurtlamayı engeller ve rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırır. Etkisi 3 ila 5 yıl sürebilir.
Avantajlar:
- Uzun süreli ve etkili bir koruma sağlar.
- Kullanıcı hatasına bağlı başarısızlık riski yoktur.
- Emziren kadınlar için uygundur.
Dezavantajlar:
- Yerleştirme işlemi küçük bir cerrahi müdahale gerektirir.
- Ara kanamalara veya adet düzensizliklerine yol açabilir.
- Bazı kadınlarda implant bölgesinde hafif ağrı veya şişlik görülebilir.
7. Acil Kontraseptif Haplar (Ertesi Gün Hapı)
Acil kontraseptif haplar, korunmasız cinsel ilişkiden sonra gebeliği önlemek için kullanılan yüksek doz hormon içeren ilaçlardır. Yumurtlamayı geciktirir veya rahim iç yüzeyinin döllenmiş yumurtayı tutmasını engeller. Ancak bu yöntem düzenli doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmaz.
Avantajlar:
- Korunmasız cinsel ilişkiden sonra hızlı ve etkili bir çözüm sunar.
- Piyasada kolayca bulunabilir.
Dezavantajlar:
- Yüksek doz hormon içerdiğinden mide bulantısı, baş ağrısı ve düzensiz kanamalara yol açabilir.
- Sıklıkla kullanımı hormonal dengenizi olumsuz etkileyebilir.
Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin Avantajları ve Dezavantajları
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, kadınların gebelik riskini etkin bir şekilde yönetmesini sağlayan modern tıbbi seçeneklerdir. Bu yöntemler, genellikle sentetik hormonlar olan östrojen ve/veya progesteron içerir ve çeşitli formülasyonlarda sunulur (örneğin, doğum kontrol hapları, cilt yaması, vajinal halka, enjeksiyon ve implant). Hormonal doğum kontrol yöntemlerinin birçok avantajı bulunmasına rağmen, aynı zamanda dezavantajları da vardır. Aşağıda bu yöntemlerin olumlu ve olumsuz yönleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Avantajları
- Yüksek Etkinlik
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, doğru şekilde kullanıldığında %99’a varan etkinlik oranlarına sahiptir. Özellikle düzenli olarak alındığında veya uygulandığında, gebelik riskini son derece düşük seviyelere indirir.
- Bu yöntemler, plansız gebelikleri önlemede güvenilirlik açısından birçok alternatif yöntemin önündedir.
- Adet Döngüsünü Düzenleme
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, adet döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur. Özellikle düzensiz adet gören kadınlar için daha öngörülebilir ve düzenli bir adet döngüsü sağlar.
- Kanama miktarını azaltabilir ve adet sancılarını (dismenore) hafifletebilir.
- Bazı Sağlık Sorunlarının Tedavisi
- Polikistik over sendromu (PKOS), endometriozis ve adet öncesi sendrom (PMS) gibi durumların semptomlarını hafifletebilir.
- Akne tedavisinde ve yüz kıllanmasının azaltılmasında da etkili olabilir.
- Endometrial ve over kanseri riskini azaltabilir. Uzun süreli kullanımda bu tür kanserlere karşı koruyucu bir etkisi olduğu bilinmektedir.
- Kullanım Çeşitliliği
- Doğum kontrol hapı, cilt yaması, vajinal halka, enjeksiyon veya implant gibi farklı yöntemler arasından bireylerin yaşam tarzına ve tercihlerine uygun olanı seçebilmesi, büyük bir avantajdır.
- Bazı yöntemler (örneğin enjeksiyon veya implant), uzun süreli koruma sağlar ve günlük kullanım gerektirmez.
- Geri Dönüşümlülük
- Hormonal yöntemler genellikle bırakıldıktan kısa bir süre sonra doğurganlığın geri dönmesini sağlar. Örneğin, doğum kontrol hapları kesildiğinde ovülasyon birkaç ay içinde normal seyrine döner.
- Cinsel Aktiviteyle Bağımsız Olması
- Hormonal yöntemler, genellikle cinsel aktivite sırasında bir şey yapmayı gerektirmez. Bu, özellikle spontane cinsel yaşamı olan bireyler için pratik bir çözüm sunar.
- Rahimle İlgili Sorunları Hafifletme
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, rahim iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını engelleyerek ağrılı adet kanamalarını ve ağır kanama sorunlarını azaltabilir.
- Miyom ve kist oluşumunu önlemede yardımcı olabilir.
Dezavantajları
- Yan Etkiler
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri baş ağrısı, mide bulantısı, göğüs hassasiyeti ve ruh hali değişiklikleri gibi yan etkilere neden olabilir.
- Bazı kişilerde kilo artışı veya azalma gibi metabolik değişiklikler görülebilir.
- Damar Tıkanıklığı (Tromboz) Riski
- Östrojen içeren yöntemler, kan pıhtılaşma riskini artırabilir. Bu durum, özellikle sigara içen kadınlar veya 35 yaş üstü bireyler için önemli bir dezavantajdır.
- Varis veya damar hastalığı geçmişi olan kişilerde bu risk daha da yüksek olabilir.
- Kullanıcı Hatalarına Duyarlılık
- Günlük kullanım gerektiren yöntemlerde (örneğin doğum kontrol hapı), dozun atlanması etkinliği azaltabilir ve gebelik riskini artırabilir. Bu, özellikle düzensiz bir yaşam tarzına sahip bireyler için sorun yaratabilir.
- Hormonal Değişikliklere Bağlı Ruhsal Etkiler
- Bazı kadınlarda depresyon, anksiyete veya duygusal dalgalanmalar gibi psikolojik etkiler görülebilir.
- Hormonal dengesizlikler, libido (cinsel istek) üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
- Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlara Karşı Koruma Sağlamaz
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, prezervatif gibi fiziksel bariyer yöntemlerinin aksine, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara (CYBE) karşı hiçbir koruma sağlamaz.
- Bu nedenle, ek koruma gereksinimi duyulabilir.
- Herkese Uygun Olmama
- Bazı sağlık durumları hormonal doğum kontrol yöntemlerinin kullanımını sınırlayabilir. Örneğin, migren, yüksek tansiyon, karaciğer hastalıkları veya östrojen duyarlılığı olan bireyler için uygun olmayabilir.
- Emzirme dönemindeki kadınlarda östrojen içeren yöntemlerin süt üretimini azaltabileceği bilinmektedir.
- Uzun Süreli Kullanımın Potansiyel Riskleri
- Bazı araştırmalar, hormonal doğum kontrol yöntemlerinin uzun süreli kullanımının meme kanseri riskini artırabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu konuda kesin bir bilimsel fikir birliği yoktur.
- Kemik yoğunluğu üzerindeki etkiler (özellikle enjeksiyon yöntemleri) tartışmalıdır ve dikkatle izlenmelidir.
- Maliyet ve Erişim Sorunları
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, özellikle uzun süreli yöntemler (örneğin implantlar) için başlangıç maliyetleri yüksek olabilir. Bu durum, ekonomik sınırlamaları olan bireyler için bir engel teşkil edebilir.
- Bazı bölgelerde bu yöntemlere erişim sınırlı olabilir veya reçete gerektirebilir.
- Doğal Hormon Dengesini Etkileme
- Hormonal doğum kontrol yöntemleri, vücudun doğal hormon üretimini geçici olarak baskılar. Bu durum, yöntemin kesilmesinden sonra birkaç ay sürebilecek hormonal düzensizliklere yol açabilir.
- Doğal adet döngüsünün kaybolması, bazı kadınlar için rahatsız edici bir durum olabilir.
Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin Geleceği
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, sağlık teknolojilerindeki hızlı ilerlemelerle birlikte büyük bir dönüşüm geçirme potansiyeline sahiptir. Gelecekte bu yöntemlerin hem daha etkili hem de daha kullanıcı dostu hale gelmesi beklenmektedir. Bilim insanları, mevcut yöntemlerin yan etkilerini azaltmak, bireysel ihtiyaçlara daha iyi cevap veren seçenekler sunmak ve hormonal doğum kontrolünde cinsiyet eşitliğini sağlamak gibi çeşitli hedefler üzerinde çalışmaktadır.
1. Kişiselleştirilmiş Doğum Kontrolü
Tıp alanında kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımları giderek daha fazla önem kazanmaktadır ve bu eğilim hormonal doğum kontrol yöntemlerine de yansımaktadır. Genetik analizler, bireylerin hormonlara nasıl tepki verdiğini anlamada kritik bir rol oynayabilir. Gelecekte, bireylerin genetik yapılarına ve hormonal dengelerine uygun olarak özelleştirilmiş doğum kontrol yöntemleri geliştirilebilir. Bu, yan etkilerin en aza indirildiği ve maksimum koruma sağlayan bir yaklaşım sunabilir. Örneğin, bireyin vücudunun spesifik hormonlara verdiği yanıtı ölçen testler, en uygun hormonal yöntemi belirlemede kullanılabilir.
2. Erkekler İçin Hormonal Doğum Kontrolü
Hormonal doğum kontrolü tarihsel olarak kadınlara yönelik bir alan olarak gelişmiştir. Ancak gelecekte erkekler için hormonal doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması beklenmektedir. Erkekler için geliştirilen hormonal yöntemler, spermatogenezi (sperm üretimini) geçici olarak durdurmayı hedeflemektedir. Klinik deneylerde umut verici sonuçlar alınmış ve hormon bazlı enjeksiyonlar, haplar ve jeller geliştirme aşamasındadır. Erkek doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması, aile planlamasında daha eşit bir yük paylaşımı sağlayabilir.
3. Yan Etkileri Azaltan Teknolojiler
Hormonal doğum kontrol yöntemlerinin en büyük dezavantajlarından biri, bazı kullanıcılar için rahatsız edici olabilen yan etkilerdir. Gelecekte bu yan etkileri azaltmak için daha yenilikçi teknolojiler kullanılabilir. Örneğin, nano-teknoloji temelli ilaç dağıtım sistemleri, hormonların doğrudan hedef dokulara iletilmesini sağlayabilir. Bu yaklaşım, sistemik yan etkileri en aza indirirken, doğum kontrol yöntemlerinin etkinliğini artırabilir.
Ayrıca, hormonların daha düşük dozlarda etkili olmasını sağlayan formülasyonlar üzerinde de çalışmalar devam etmektedir. Bu, hem hormonal dengenin korunmasını sağlar hem de uzun vadeli kullanımda oluşabilecek riskleri azaltır.
4. Uzun Süreli ve Geri Dönüşümlü Seçenekler
Gelecekte hormonal doğum kontrol yöntemlerinin daha uzun süreli ve daha az müdahale gerektiren versiyonlarının geliştirilmesi beklenmektedir. Örneğin, yıllarca etkili olabilen hormonal implantlar veya deri altına yerleştirilen mikro cihazlar, kullanım kolaylığı sağlayabilir. Bu yöntemler, kullanıcıların günlük veya aylık hatırlatmalara ihtiyaç duymadan doğum kontrolü sağlamalarına olanak tanır.
Aynı zamanda, geri dönüşümlülük, geleceğin hormonal doğum kontrol yöntemlerinde önemli bir kriter olmaya devam edecektir. Kullanıcıların doğurganlıklarını ne zaman isterlerse geri kazanabilecekleri, hızlı ve güvenilir çözümler sunmak büyük bir hedef olacaktır. Yeni teknolojiler sayesinde, hormonal kontrol yöntemleri daha esnek ve bireylerin yaşam tarzlarına uygun hale getirilebilir.
5. Hormon Dışı Alternatiflerle Entegrasyon
Bilim insanları, hormonal doğum kontrol yöntemlerinin yanı sıra hormon dışı mekanizmalarla çalışan hibrit çözümler geliştirmeye çalışmaktadır. Örneğin, hormonların yanı sıra biyolojik hedeflere yönelik çalışan protein bazlı inhibitörler veya sperm hareketliliğini engelleyen moleküler bariyerler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu yaklaşımlar, hormonların yan etkilerini yaşamayan bireyler için ideal seçenekler sunabilir.
6. Doğal Hormon Döngüsüne Uygun Yöntemler
Doğal hormon döngüsüne daha uyumlu çalışan doğum kontrol yöntemleri, gelecekte artan bir ilgi görecektir. Günümüzde bazı hormonal yöntemler doğal döngüyü tamamen baskılarken, gelecekte bu döngüyü taklit eden veya destekleyen yöntemler geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu, vücudun kendi hormonal ritmini korumasını sağlarken, aynı zamanda etkili bir doğum kontrolü sunabilir.
7. Dijital Teknolojiyle Entegrasyon
Dijital sağlık teknolojilerindeki gelişmeler, hormonal doğum kontrol yöntemlerinin daha etkili bir şekilde izlenmesine ve yönetilmesine olanak tanıyabilir. Akıllı cihazlarla entegre edilebilen, kullanıcının hormonal durumunu gerçek zamanlı olarak izleyen ve gerekli dozları otomatik olarak ayarlayan sistemler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin, akıllı telefon uygulamaları ve giyilebilir cihazlar, bireylerin doğum kontrol yöntemlerini daha bilinçli bir şekilde kullanmalarına yardımcı olabilir.
8. Küresel Erişim ve Adalet
Hormonal doğum kontrol yöntemlerinin geleceği, yalnızca bilimsel yeniliklerle değil, aynı zamanda bu yöntemlere küresel erişimin artırılmasıyla da şekillenecektir. Özellikle düşük gelirli bölgelerde, daha uygun maliyetli ve kolay ulaşılabilir hormonal doğum kontrol seçenekleri geliştirilmesi hedeflenmektedir. Yeni teknolojilerin ve dağıtım yöntemlerinin, sağlık hizmetlerinden yararlanamayan topluluklara ulaşması için özel stratejiler geliştirilmektedir.
9. Çevresel Etkilerin Azaltılması
Hormonal doğum kontrol yöntemlerinin geleceği, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini de içerebilir. Şu anda kullanılan bazı hormonlar, doğrudan çevreye karışarak ekosisteme zarar verebilmektedir. Gelecekte, daha biyolojik olarak uyumlu ve çevre dostu formülasyonların geliştirilmesi, hem bireysel hem de ekolojik sağlık açısından önemli bir adım olacaktır.
Sonuç
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, modern tıbbın sunduğu en önemli yeniliklerden biridir. Kadınların cinsel sağlıklarını kontrol etmelerinde büyük bir rol oynayan bu yöntemler, çeşitli avantajlar ve dezavantajlar sunmaktadır. Doğru yöntemi seçmek, bireyin sağlık durumu ve yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, hormonal doğum kontrol yöntemleri hakkında doğru ve detaylı bilgi sahibi olmak, sağlıklı ve bilinçli bir karar verme sürecini destekleyecektir.
Referanslar:
- Hormonal Doğum Kontrol Yöntemlerinin 7 Türü
- Hatcher RA, Trussell J, Nelson AL. Contraceptive Technology. 21st ed. New York: Ardent Media; 2018.
- Guttmacher Institute. Adding It Up: The Costs and Benefits of Contraceptive Services. Guttmacher Institute; 2020.
- Glasier A, Gülmezoglu AM, Schmid GP. Hormonal Contraception and Reproductive Health Risks. Lancet; 2020.
- American College of Obstetricians and Gynecologists. Long-Acting Reversible Contraception: Implants and Intrauterine Devices. ACOG; 2019.
- Black A, Guilbert E, Hassan F. Canadian Contraception Consensus: Hormonal Contraception Options. J Obstet Gynaecol Can; 2021.
- World Health Organization. Medical Eligibility Criteria for Contraceptive Use. 5th ed. Geneva: WHO; 2019.
- Burkman RT, Bell C. Hormonal Contraception and Its Impact on Women’s Health. J Reprod Med; 2018.
- Nelson AL. Long-Acting Reversible Contraception: A Practical Guide for Primary Care Physicians. JAMA; 2020.
- FSRH. Contraceptive Choices for Women. Faculty of Sexual & Reproductive Healthcare; 2021.
- Grimes DA, Schulz KF, Raymond EG. Non-Oral Hormonal Contraception: Efficacy and User Preferences. Cochrane Review; 2019.
- Planned Parenthood Federation. Hormonal Birth Control Methods. Planned Parenthood; 2021.
- Speidel JJ, Harper CC. The Role of Hormonal Contraception in Reproductive Healthcare. N Engl J Med; 2021.
- Dehlendorf C, Grumbach K. Contraceptive Counseling and Hormonal Methods: Patient Perspectives. Am J Public Health; 2020.
- Trussell J, Wynn LL. Misconceptions and Realities of Hormonal Birth Control. Human Reproduction Update; 2019.
- Centers for Disease Control and Prevention. Contraception and Women’s Health. CDC; 2021.
- Finer LB, Zolna MR. Unintended Pregnancy Rates in the United States. Contraception; 2020.
- Jatlaoui TC, Riley H, Curtis KM. U.S. Medical Eligibility Criteria for Contraceptive Use. Morbidity and Mortality Weekly Report; 2019.
- Rosenfield A, Newmann SJ. Global Perspectives on Contraception and Family Planning. Glob Health Sci Pract; 2021.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/