Kalp Ritim Bozukluklarının 6 Tedavi Yöntemi (Aritmi)
Kalp, insan vücudunun hayati fonksiyonlarını yerine getiren en kritik organlardan biridir. Her bir kalp atışı, kanı tüm vücuda pompalar ve bu sayede organlara ve dokulara gerekli olan oksijen ve besin maddeleri ulaşır. Kalbin bu düzenli ve ritmik işleyişi, vücudun dengede kalmasını ve fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesini mümkün kılar. Ancak, bu karmaşık mekanizma, çeşitli nedenlerden dolayı zaman zaman aksayabilir ve kalp ritmi bozulabilir. Kalp ritmi, normalden hızlı, yavaş ya da düzensiz hale geldiğinde bu durum “aritmi” olarak adlandırılır. Aritmi, hem basit hem de ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir ve dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kalp Ritim Bozukluklarının 6 Tedavi Yöntemi (Aritmi)
Aritmiler, toplumda oldukça yaygındır ve farklı yaş gruplarındaki insanları etkileyebilir. Çoğu zaman, aritmi geçici ve zararsızdır, ancak bazı türleri kalp krizi, inme veya ani kalp durması gibi hayati tehlikeler oluşturabilir. Bu nedenle, aritminin nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda bilinçli olmak, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürmelerine katkıda bulunur. Modern tıbbın sağladığı olanaklar sayesinde, aritmiler günümüzde çeşitli tedavi yöntemleriyle etkin bir şekilde yönetilebilmekte ve birçok insanın yaşam kalitesi artırılmaktadır. Ancak, tedavi edilmemiş aritmiler ciddi komplikasyonlara yol açabileceğinden, bu durumu ciddiye almak ve erken teşhis için düzenli kontroller yaptırmak önemlidir.
Aritminin nedenleri oldukça çeşitlidir ve kalp hastalıklarından genetik faktörlere, stres ve yaşam tarzına kadar birçok unsur bu duruma yol açabilir. Kalp ritim bozuklukları, her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bazen hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir. Diğer zamanlarda ise ani ve şiddetli belirtilerle kendini gösterir. Bu makalede, aritmi türleri, nedenleri, belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında kapsamlı bilgi sunulacaktır. Amacımız, aritmi ile ilgili bilinç düzeyini artırarak, bireylerin bu durumla nasıl başa çıkabileceklerini anlamalarına yardımcı olmaktır.
Aritmi Nedir?
Aritmi, kalbin normal ritminin bozulması durumunu tanımlayan genel bir terimdir. Normalde kalp, belirli bir hızda ve düzenli bir ritimde atar. Bu düzen, kalbin üst odacıkları (atriyum) ve alt odacıkları (ventrikül) arasındaki elektrik sinyallerinin doğru bir şekilde iletilmesiyle sağlanır. Ancak, bu elektriksel iletimde bir problem ortaya çıktığında, kalp ya çok hızlı (taşikardi), çok yavaş (bradikardi) ya da düzensiz bir şekilde atabilir.
Aritmi, basit ve zararsız bir durumdan, hayatı tehdit edici ciddi bir sağlık sorununa kadar değişen geniş bir spektrumda yer alabilir. Bazı aritmi türleri, kişinin herhangi bir belirti hissetmeden yıllarca yaşamasına izin verebilirken, diğer türler ani kalp durmasına kadar gidebilecek kadar tehlikeli olabilir.
Aritmi Türleri
Aritmi, çeşitli formlarda ortaya çıkabilir ve bu formlar genellikle kalbin hangi bölgesinde ortaya çıktığına ve kalp hızını nasıl etkilediğine bağlı olarak sınıflandırılır. İşte en yaygın aritmi türlerinden bazıları:
1. Taşikardi
Taşikardi, kalp hızının normalden daha hızlı olması durumudur. Normal bir yetişkinin kalp hızı dakikada 60 ila 100 atım arasında olmalıdır. Bu hız, vücudun ihtiyaçlarına bağlı olarak yükselebilir veya düşebilir. Ancak, dakikada 100 atımdan daha hızlı bir kalp atışı, genellikle taşikardi olarak tanımlanır. Taşikardi, kalbin atriyum veya ventriküllerinde ortaya çıkabilir ve bu durumda supraventriküler taşikardi (SVT) veya ventriküler taşikardi olarak sınıflandırılır.
- Supraventriküler Taşikardi (SVT): Kalbin üst odacıklarında başlayan taşikardi türüdür. Genellikle ani başlangıçlı ve kısa sürelidir. SVT, birkaç saniye veya dakika sürebilir ve kendi kendine düzelebilir. Ancak, bazı durumlarda tedavi gerektirebilir.
- Ventriküler Taşikardi: Kalbin alt odacıklarında (ventriküller) başlayan taşikardi türüdür. Ventriküler taşikardi, kalp krizi geçiren veya kalp kası hastalığı olan kişilerde daha yaygındır ve genellikle acil tedavi gerektirir. Bu tür bir taşikardi, ventriküler fibrilasyon gibi daha ciddi bir duruma ilerleyebilir.
2. Bradikardi
Bradikardi, kalp hızının normalden daha yavaş olması durumudur. Dakikada 60 atımdan daha az bir kalp hızı, genellikle bradikardi olarak kabul edilir. Bradikardi, bazı kişilerde normal bir durum olabilir, özellikle sporcular arasında yaygındır. Ancak, diğer durumlarda, özellikle düşük kalp hızı nedeniyle yeterli kan akışının sağlanamadığı durumlarda, bradikardi ciddi bir sorun olabilir.
- Sinüs Bradikardisi: Kalbin doğal kalp pili olan sinüs düğümünün yavaş çalışması sonucu ortaya çıkan bradikardi türüdür. Sinüs bradikardisi genellikle zararsızdır, ancak baş dönmesi, yorgunluk veya bayılma gibi belirtilere yol açabilir.
- Kalp Bloğu: Kalbin elektrik sinyallerinin atriyumlardan ventriküllere geçişinde bir yavaşlama veya blokaj olduğunda ortaya çıkan bradikardi türüdür. Kalp bloğu, kısmi veya tam olabilir ve ciddi durumlarda kalp pili gerektirebilir.
3. Atriyal Fibrilasyon (AFib)
Atriyal fibrilasyon, en yaygın aritmi türlerinden biridir ve genellikle kalbin üst odacıklarının (atriyum) hızlı ve düzensiz bir şekilde atmasıyla karakterizedir. Bu durum, atriyumların tamamen kasılmasına engel olur, bu da kanın kalbin odacıklarında birikmesine neden olabilir. Atriyal fibrilasyon, kan pıhtılaşma riskini artırır ve bu da inme gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
- Paroksismal Atriyal Fibrilasyon: Bu tür atriyal fibrilasyon, genellikle kısa sürelidir ve kendiliğinden düzelebilir. Paroksismal AFib, birkaç saniye ile birkaç gün arasında sürebilir.
- Kronik Atriyal Fibrilasyon: Bu tür atriyal fibrilasyon, kalıcıdır ve genellikle sürekli tıbbi müdahale gerektirir. Kronik AFib, ciddi kalp sorunlarına yol açabilir ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
4. Ventriküler Fibrilasyon (VFib)
Ventriküler fibrilasyon, kalbin alt odacıklarının (ventriküller) hızlı ve düzensiz bir şekilde kasılması sonucu ortaya çıkar. VFib, hayatı tehdit eden bir durumdur ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Bu durum, kalbin etkili bir şekilde kan pompalayamayacağı anlamına gelir ve hızlı bir şekilde tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir.
Aritmi Nedenleri
Aritmi, birçok farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, kalp hastalıkları, ilaçlar ve yaşam tarzı faktörleri gibi çeşitli unsurlar aritminin gelişiminde rol oynayabilir. İşte aritminin en yaygın nedenlerinden bazıları:
1. Kalp Hastalıkları
Kalp hastalıkları, aritminin en yaygın nedenlerinden biridir. Koroner arter hastalığı, kalp krizi, kalp kası hastalıkları (kardiyomiyopati) ve kalp kapak hastalıkları gibi durumlar, kalbin elektrik sistemini etkileyebilir ve aritmiye yol açabilir. Kalp dokusundaki hasar veya anormallikler, elektrik sinyallerinin düzgün iletilmesini engelleyebilir.
2. Elektrolit Dengesizlikleri
Vücuttaki elektrolitler (sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum) kalbin elektriksel aktivitesini düzenlemede kritik öneme sahiptir. Bu elektrolitlerin seviyelerinde meydana gelen dengesizlikler, kalp ritminin bozulmasına ve aritmiye yol açabilir. Örneğin, düşük potasyum seviyeleri (hipokalemi) ventriküler fibrilasyon riskini artırabilir.
3. İlaçlar ve Maddeler
Bazı ilaçlar, özellikle kalp ritmini etkileyen ilaçlar, aritmiye neden olabilir. Örneğin, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve antiaritmik ilaçlar gibi ilaçlar, kalp hızını yavaşlatarak bradikardiye yol açabilir. Ayrıca, aşırı kafein, alkol, nikotin ve uyuşturucu madde kullanımı da aritmi riskini artırabilir.
4. Stres ve Anksiyete
Yoğun stres ve anksiyete, vücutta hormonların (özellikle adrenalin) salgılanmasına yol açarak kalp ritmini etkileyebilir. Stres, taşikardiye ve diğer aritmi türlerine yol açabilir. Kronik stres, kalbin elektrik sistemini olumsuz etkileyebilir ve aritmi gelişme riskini artırabilir.
5. Genetik Faktörler
Bazı aritmi türleri genetik yatkınlıkla ilişkilidir. Ailede kalp ritim bozukluğu öyküsü olan kişiler, aritmi geliştirme açısından daha yüksek bir risk altında olabilirler. Bu genetik yatkınlık, kalbin elektrik sisteminde yapısal veya işlevsel bir bozukluğa neden olabilir.
Aritmi Belirtileri
Aritmi belirtileri, hafif ve fark edilmezden ciddi ve hayatı tehdit eden seviyelere kadar değişebilir. Bazı insanlar hiçbir belirti hissetmezken, diğerleri belirgin semptomlar yaşayabilir. Aşağıda aritminin yaygın belirtileri yer almaktadır:
1. Çarpıntı
Çarpıntı, kalp atışlarının hızlanması, yavaşlaması veya düzensiz hale gelmesiyle ortaya çıkan bir hissiyattır. Çoğu kişi çarpıntıyı göğsünde “hızlı atışlar” veya “atlayan atışlar” olarak tanımlar. Bu his, aniden başlayabilir ve birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir.
2. Baş Dönmesi veya Bayılma
Kalp ritmi anormal hale geldiğinde, beyne yeterli miktarda kan pompalanamayabilir. Bu durum, baş dönmesine, sersemlik hissine veya bayılmaya yol açabilir. Özellikle bradikardi veya ventriküler aritmiler gibi ciddi aritmilerde bayılma riski daha yüksektir.
3. Nefes Darlığı
Aritmi sırasında kalp yeterince etkili bir şekilde kan pompalayamayabilir, bu da vücudun diğer bölgelerine ve özellikle akciğerlere yeterli oksijenin ulaşmamasına neden olur. Bu durum, nefes darlığı veya solunum güçlüğü olarak kendini gösterebilir.
4. Göğüs Ağrısı
Göğüs ağrısı, özellikle kalp krizi veya ciddi bir aritmi sırasında ortaya çıkabilir. Göğüs ağrısı, kalp kasına yeterli oksijenin ulaşamaması sonucu oluşan bir semptomdur ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
5. Yorgunluk
Aritmi, vücudun yeterli miktarda oksijen almasını engelleyebilir, bu da sürekli bir yorgunluk hissine yol açabilir. Özellikle atriyal fibrilasyon gibi aritmilerde, yorgunluk yaygın bir belirtidir.
Aritmi Tanısı
Aritminin tanısı, ayrıntılı bir tıbbi öykü, fizik muayene ve çeşitli tanısal testler yardımıyla konulur. Aritmi şüphesi olan bir hastada, doktorlar genellikle aşağıdaki tanı yöntemlerini kullanır:
1. Elektrokardiyogram (EKG)
Elektrokardiyogram (EKG), kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden ve kalp ritmindeki düzensizlikleri tespit eden en temel testtir. EKG, kalbin atışlarını kağıt üzerinde bir grafik olarak gösterir ve doktorların aritmileri tanımlamasına yardımcı olur. EKG, hem düzenli muayenelerde hem de acil durumlarda yaygın olarak kullanılır.
2. Holter Monitör
Holter monitör, taşınabilir bir EKG cihazıdır ve hastanın normal günlük aktiviteleri sırasında kalp ritmini 24-48 saat boyunca sürekli olarak kaydeder. Bu test, kısa süreli EKG ile tespit edilemeyen aritmileri tanımlamak için kullanılır. Holter monitör, günlük yaşantınızda aritmi ataklarını yakalamada etkilidir.
3. Olay Kaydedici
Olay kaydedici, hastanın belirtileri hissettiği anlarda aktiviteyi kaydetmek için kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz, genellikle birkaç hafta boyunca takılır ve hasta tarafından bir düğmeye basılarak aktive edilir. Bu yöntem, düzensiz aritmi ataklarının tanımlanmasında yardımcı olabilir.
4. Elektrofizyolojik Çalışma (EPS)
Elektrofizyolojik çalışma (EPS), kalbin elektriksel sisteminin daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesini sağlayan invaziv bir testtir. Bu test sırasında, kalbe ince bir kateter yerleştirilir ve elektrik sinyalleri ölçülür. EPS, aritminin kesin kaynağını belirlemek ve uygun tedavi stratejilerini planlamak için kullanılır.
5. Ekokardiyogram
Ekokardiyogram, kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir ultrason testidir. Bu test, kalp kasının kalınlığını, kalp kapakçıklarının durumunu ve kalp kası kasılmalarını incelemek için kullanılır. Ekokardiyogram, aritmiye neden olabilecek yapısal kalp hastalıklarını tespit etmek için önemlidir.
Aritmi Tedavisi
Aritminin tedavisi, aritminin türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi, cerrahi müdahale ve invaziv prosedürler yer alır. İşte aritmi tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler:
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Aritmi tedavisinde ilk adım genellikle yaşam tarzı değişiklikleridir. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, stresi yönetme ve sigara, alkol gibi zararlı maddelerden kaçınma gibi önlemler, aritminin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Aritmiye yatkınlığı olan kişiler, bu yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde semptomlarını hafifletebilir ve genel sağlık durumlarını iyileştirebilir.
2. İlaç Tedavisi
Aritmi tedavisinde kullanılan ilaçlar, kalp ritmini düzenlemek, kalp hızını kontrol etmek ve komplikasyonları önlemek amacıyla reçete edilir. İşte yaygın olarak kullanılan bazı ilaçlar:
- Anti-Aritmik İlaçlar: Bu ilaçlar, kalp ritmini düzenlemeye yardımcı olur ve aritmi ataklarını önler. Sınıf I ilaçlar (sodyum kanal blokerleri), Sınıf II ilaçlar (beta blokerler), Sınıf III ilaçlar (potasyum kanal blokerleri) ve Sınıf IV ilaçlar (kalsiyum kanal blokerleri) gibi çeşitli anti-aritmik ilaç sınıfları vardır.
- Beta Blokerler: Beta blokerler, kalp hızını yavaşlatır ve taşikardi gibi hızlı kalp ritimlerini kontrol altına alır. Bu ilaçlar, kalbin oksijen tüketimini azaltarak angina ve kalp krizini önlemeye de yardımcı olabilir.
- Kalsiyum Kanal Blokerleri: Kalsiyum kanal blokerleri, kalp kası hücrelerindeki kalsiyum girişini engelleyerek kalp ritmini kontrol eder. Bu ilaçlar, supraventriküler taşikardi ve atriyal fibrilasyon gibi aritmilerde etkilidir.
- Antikoagülanlar (Kan Sulandırıcılar): Atriyal fibrilasyon gibi aritmilerde, kan pıhtılaşma riskini azaltmak için antikoagülanlar reçete edilir. Bu ilaçlar, inme ve diğer tromboembolik olayların önlenmesine yardımcı olur.
3. Kardiyoversiyon
Kardiyoversiyon, kalp ritmini normale döndürmek için kullanılan bir prosedürdür. İki tür kardiyoversiyon vardır:
- Elektriksel Kardiyoversiyon: Kalbin ritmini düzeltmek için göğse yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla kısa bir elektrik şoku uygulanır. Bu prosedür, genellikle acil durumlarda veya ilaçların etkili olmadığı durumlarda kullanılır.
- Farmakolojik Kardiyoversiyon: Kalp ritmini normale döndürmek için anti-aritmik ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, intravenöz olarak veya ağızdan alınarak uygulanabilir.
4. Kateter Ablasyonu
Kateter ablasyonu, aritmiyi tetikleyen anormal elektrik yollarını yok etmek için kullanılan invaziv bir prosedürdür. Bu işlem sırasında, ince bir kateter kalbe yönlendirilir ve aritmiye neden olan doku, radyofrekans enerjisi veya kriyoterapi (soğuk enerji) kullanılarak yok edilir. Kateter ablasyonu, özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ciddi aritmileri olan hastalarda etkili bir tedavi seçeneğidir.
5. Kalp Pilleri ve İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD)
- Kalp Pili (Pacemaker): Kalp hızı çok yavaş olan (bradikardi) hastalarda kullanılan bir cihazdır. Kalp pili, kalbin düzenli bir hızda atmasını sağlamak için elektriksel uyarılar gönderir.
- İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatör (ICD): ICD, ani kalp durması riski olan hastalar için kullanılan bir cihazdır. ICD, hayatı tehdit eden ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi ciddi aritmileri tespit eder ve otomatik olarak bir elektrik şoku vererek kalp ritmini normale döndürür.
6. Cerrahi Müdahaleler
Bazı durumlarda, aritminin tedavisi için cerrahi müdahale gerekebilir. Örneğin, kalp kapak hastalıkları gibi yapısal sorunlar, cerrahi olarak düzeltilerek aritmi tedavi edilebilir. Ayrıca, nadir durumlarda, kalbin bir kısmının çıkarılması (rezeksiyon) gerekebilir.
Aritmiyi Önleme ve Yönetme Stratejileri
Aritmi riskini azaltmak ve mevcut aritmiyi yönetmek için alınabilecek çeşitli önleyici tedbirler vardır. İşte bu stratejilerden bazıları:
1. Sağlıklı Beslenme
Kalp sağlığını desteklemek için dengeli ve besleyici bir diyet önemlidir. Yeterli miktarda sebze, meyve, tam tahıl, yağsız protein ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet, kalp sağlığını iyileştirir ve aritmi riskini azaltır. Tuz, şeker ve doymuş yağ alımını sınırlamak da kalp sağlığı için faydalıdır.
2. Düzenli Egzersiz
Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını korur ve aritmi riskini azaltır. Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz yapmak önerilir. Ancak, egzersiz yaparken kalp ritmini izlemek ve aşırı efor gerektiren aktivitelerden kaçınmak önemlidir.
3. Stres Yönetimi
Stres, aritmi riskini artırabilir. Meditasyon, yoga, derin nefes alma teknikleri ve diğer stres azaltıcı aktiviteler, kalp ritmini stabilize etmeye yardımcı olabilir. Stresle başa çıkmak için zaman ayırmak, aritminin önlenmesine ve semptomların yönetilmesine katkı sağlar.
4. Kafein ve Alkolden Kaçınma
Aşırı kafein ve alkol tüketimi, kalp ritmini olumsuz etkileyebilir ve aritmi riskini artırabilir. Bu maddelerin alımını sınırlamak veya tamamen kaçınmak, kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
5. Düzenli Tıbbi Kontroller
Kalp ritim bozukluğu riski taşıyan kişiler, düzenli tıbbi kontroller yaptırmalı ve kalp sağlıklarını izlemelidir. Doktor kontrolünde yapılan düzenli EKG testleri ve diğer tanı yöntemleri, aritmilerin erken tespit edilmesini sağlar ve tedavi sürecini kolaylaştırır.
Sonuç
Kalp ritim bozuklukları (aritmi), kalbin elektriksel aktivitesinde meydana gelen düzensizlikler sonucu ortaya çıkan bir grup hastalığı ifade eder. Aritmi, hafif ve zararsız bir durumdan, hayatı tehdit eden ciddi bir sağlık sorununa kadar geniş bir yelpazede yer alabilir. Bu nedenle, aritminin doğru bir şekilde tanınması, tedavi edilmesi ve yönetilmesi büyük önem taşır.
Aritminin tedavisinde, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi, kardiyoversiyon, kateter ablasyonu, kalp pilleri ve ICD’ler gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir. Tedavi planı, aritminin türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilmelidir.
Aritmiyi önlemek ve yönetmek için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi, kafein ve alkol tüketiminden kaçınma gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca, düzenli tıbbi kontroller ve kalp sağlığını izlemek, aritminin erken tespit edilmesine ve tedavi sürecinin etkin bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir.
Bu makale, kalp ritim bozuklukları (aritmi) hakkında kapsamlı bir bilgi sunarak, bu önemli sağlık sorununun anlaşılmasına ve yönetilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Kalp sağlığınızı korumak ve olası aritmi risklerini azaltmak için doktorunuzla düzenli olarak görüşmeyi ve önerilen yaşam tarzı değişikliklerini uygulamayı unutmayın.
Referanslar:
- Kalp Ritim Bozukluklarının 6 Tedavi Yöntemi (Aritmi)
- Zipes DP, Jalife J. Cardiac Electrophysiology: From Cell to Bedside. 7th ed. Elsevier; 2018.
- January CT, Wann LS, Calkins H, et al. 2019 AHA/ACC/HRS Focused Update on the Management of Patients With Atrial Fibrillation. Journal of the American College of Cardiology. 2019;74(1):104-132.
- Braunwald E. Braunwald’s Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine. 11th ed. Elsevier; 2019.
- Camm AJ, Kirchhof P, Lip GYH, et al. Guidelines for the Management of Atrial Fibrillation. European Heart Journal. 2010;31(19):2369-2429.
- Maron BJ, Gardin JM, Flack JM, et al. Prevalence of Hypertrophic Cardiomyopathy in a General Population of Young Adults. New England Journal of Medicine. 1995;333(13):677-685.
- Nattel S, Harada M. Atrial Remodeling and Atrial Fibrillation: Recent Advances and Translational Perspectives. Journal of the American College of Cardiology. 2014;63(22):2335-2345.
- Rienstra M, Van Gelder IC. Management of Atrial Fibrillation. BMJ. 2012;344
- Lloyd-Jones DM, Wang TJ, Leip EP, et al. Lifetime Risk for Development of Atrial Fibrillation: The Framingham Heart Study. Circulation. 2004;110(9):1042-1046.
- Haïssaguerre M, Jais P, Shah DC, et al. Spontaneous Initiation of Atrial Fibrillation by Ectopic Beats Originating in the Pulmonary Veins. New England Journal of Medicine. 1998;339(10):659-666.
- Calkins H, Hindricks G, Cappato R, et al. 2017 HRS/EHRA/ECAS/APHRS/SOLAECE Expert Consensus Statement on Catheter and Surgical Ablation of Atrial Fibrillation. Heart Rhythm. 2017;14(10)
- Olgin JE, Zipes DP. Mechanisms of Cardiac. Saunders; 2015.
- Stevenson WG, Soejima K. Catheter Ablation for Ventricular Tachycardia. Circulation. 2007;115(20):2750-2760.
- Packer DL, Mark DB, Robb RA, et al. Effect of Catheter Ablation vs Antiarrhythmic Drug Therapy on Mortality in Atrial Fibrillation. JAMA. 2019;321(13):1261-1274.
- Wyse DG, Waldo AL, DiMarco JP, et al. A Comparison of Rate Control and Rhythm Control in Patients with Atrial Fibrillation. New England Journal of Medicine. 2002;347(23):1825-1833.
- Connolly SJ, Ezekowitz MD, Yusuf S, et al. Dabigatran versus Warfarin in Patients with Atrial Fibrillation. New England Journal of Medicine. 2009;361(12):1139-1151.
- Heidbuchel H, Verhamme P, Alings M, et al. European Heart Rhythm Association Practical Guide on the Use of New Oral Anticoagulants in Patients with Non-valvular Atrial Fibrillation. European Heart Journal. 2013;34(29):2094-2106.
- Kirchhof P, Benussi S, Kotecha D, et al. 2016 ESC Guidelines for the Management of Atrial Fibrillation. European Heart Journal. 2016;37(38):2893-2962.
- Pisters R, Lane DA, Nieuwlaat R, et al. A Novel User-Friendly Score (HAS-BLED) to Assess 1-Year Risk of Major Bleeding in Patients with Atrial Fibrillation. Chest. 2010;138(5):1093-1100.
- Savelieva I, Camm AJ. Clinical Trends in the Use of Oral Anticoagulants for Stroke Prevention in Atrial Fibrillation. Cardiology Clinics. 2016;34(2):223-238.
- Skanes AC, Healey JS, Cairns JA, et al. Focused Update of the Canadian Cardiovascular Society Guidelines for the Management of Atrial Fibrillation. Canadian Journal of Cardiology. 2020;36(8):1228-1243.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/