Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1

100 / 100

Kan basıncı, dolaşım sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için hayati öneme sahip bir parametredir. Vücudumuzda kan, kalp tarafından pompalanarak arterler aracılığıyla tüm organ ve dokulara taşınır. Bu süreçte kanın damar duvarlarına uyguladığı basınç, “kan basıncı” veya halk arasında bilinen adıyla “tansiyon” olarak tanımlanır. Kan basıncı, vücudun ihtiyaçlarına bağlı olarak sürekli değişiklik gösterir ve bu dinamik yapısı sayesinde organlara yeterli kan ve oksijen sağlanması amaçlanır. Günlük yaşamda karşılaştığımız pek çok faktör, kan basıncını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilir ve bu etkiler, tansiyonun normal sınırlar dışına çıkmasına neden olabilir.

Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1

Kan basıncı, genellikle iki değerle ifade edilir: sistolik ve diyastolik basınç. Sistolik basınç, kalbin kasıldığı ve kanı damarlara pompaladığı anı temsil ederken, diyastolik basınç kalbin gevşediği ve dolduğu dönemi ifade eder. İdeal kan basıncı, genellikle 120/80 mmHg olarak kabul edilir. Ancak bu değer, bireyler arasında farklılık gösterebilir ve yaş, cinsiyet, genetik yapı, yaşam tarzı gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Özellikle ileri yaşlarda tansiyonun normalden yüksek seyretmesi oldukça yaygındır ve bu durum hipertansiyon olarak adlandırılır. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kan basıncını etkileyen nedenler arasında genetik yatkınlık, aşırı tuz tüketimi, obezite, stres, hareketsiz yaşam tarzı ve bazı kronik hastalıklar yer alır. Ayrıca, bazı ilaçlar ve kafein gibi maddeler de tansiyon seviyelerinde geçici değişikliklere neden olabilir. Yüksek tansiyon, belirti vermeden uzun süre ilerleyebileceği için “sessiz katil” olarak da bilinir. Bu nedenle, tansiyonun düzenli olarak ölçülmesi ve kontrol altında tutulması büyük önem taşır. Kan basıncının düşüklüğü ise, organlara yeterli kan akışının sağlanamamasına neden olabilir ve bu da baş dönmesi, bayılma gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Tansiyon değerlerinin normal seviyelerde tutulması, genel sağlık durumunun korunması açısından kritik bir rol oynar. Bunun için sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve stresten uzak durma gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Ayrıca, doktor kontrolünde alınacak ilaçlar ve diğer tedavi yöntemleri ile tansiyonun kontrol altında tutulması mümkündür. Bu makalede, kan basıncının ne olduğunu, tansiyonu etkileyen faktörleri ve yüksek tansiyonun sağlık üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1

Kan Basıncı Nedir?

  • Kanın damarların duvarları içinde dolaştırılması ile uygulanan kuvveti ifade eder ve temel yaşamsal belirtilerden birini oluşturur.
  • Kanımız; arterler (atar damarlar), arterioller (küçük atar damarlar), kılcal damarlar ve venler (toplar damarlar) arasında hareket ettikçe dolaşımdaki kanın basıncı düşer; tansiyon terimi genellikle arteriyel basıncı, yani daha büyük arterlerdeki basıncı belirtir; arterler kanı kalpten alan damarlardır.

Kan basıncını her zaman iki sayı olarak veririz;

  • Sistolik Basınç (kalp attığında)
  • Diyastolik Basınç (kalp rahatladığında)

Ölçümler yazıldığında, her ikisi yan yana yazılır ve sistolik tansiyon ilk sayıdır, örneğin 120/75.

NOT
Kan basıncınız, kalp atış hızınız (nabız) veya maksimum kalp atış hızınızla aynı DEĞİLDİR.

Yaşınız için kalp atış hızınızın ne olması gerektiğini kontrol edebilir ve / veya hesaplamayı kullanarak tahmini maksimum kalp atış hızınızı hesaplayabilirsiniz:
220 – (yaş) = Tahmini Maksimum Kalp Atış Hızı

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir?

Hipotansiyon
Sistolik Basınç (mm Hg) Diastolik Basınç (mm Hg) Basınç Aralığı
90 60 Sınırda düşük
60 40 Çok düşük
50 33 Tehlikeli düzeyde düşük

Normal Tansiyon (Normotansiyon) Nedir?

Normotansiyon
Sistolik Basınç (mm Hg) Diastolik Basınç (mm Hg) Basınç Aralığı
130 85 Yüksek
120 80 Normal
110 75 Düşük normal

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Nedir?

Hipertansiyon
Değerlerden bir ya da ikisi yüksekse, hipertansiyon (yüksek kan basınçları) söz konusudur.
Sistolik Basınç (mm Hg) Diastolik Basınç (mm Hg) Yüksek Kan Basıncı Seviyesi (Hipertansiyon Derecesi)
210 120 Seviye 4
180 110 Seviye 3
160 100 Seviye 2
140 90 Seviye 1

Yaşa Göre Kan Basıncı Kaç Olmalıdır?

Yaşa göre tansiyon ölçümleri
Yaş Kadın Erkek
1 – 2 80/34 – 120/75 83/38 – 117/76
3 100/59 100/61
4 102/62 101/64
5 104/65 103/66
6 105/68 104/68
7 106/70 106/69
8 107/71 108/71
9 109/72 110/72
10 111/73 112/73
11 113/74 114/74
12 115/74 116/75
13 117/75 117/76
14 120/75 119/77
15 120/76 120/78
16 120/78 120/78
17 120/80 120/78
18 120/80 120/80
19-24 120/79 120/79
25-29 120/80 121/80
30-35 122/81 123/82
36-39 123/82 124/83
40-45 124/83 125/83
46-49 126/84 127/84
50-55 129/85 128/85
56-59 130/86 131/87
60+ 134/84 135/88
  • Sağlık uzmanları; kan basıncınızı ölçmek için steteskop ve manuel tansiyon aleti kullanır. Tipik olarak dirseğinizin üstündeki düzeyde okumayı alırlar.
  • Tansiyon aleti; bir hazne, manşet, ampul ve bir göstergeye sahiptir. Ampul pompalandığında, kolunuzun etrafına sarılı olan kaf içindeki hazneyi şişirir. Bu şişkinlik, atardamarlarınızdaki kanın akışını durduracak.
  • Steteskop; kalp atışının sesini dinlemek için kullanılır ve hiçbir ses olmadığında akış olmadığını gösterir. Basınç, hazneden salındığında, akan kanın sesini tekrar duyacaksınız. Bu noktada “sistolik okuma” olur.
  • Diyastolik okuma; bir daha hiç ses duymadığınızda, kan akışının normale döndüğü anlamına gelir.

Kan Basıncının Tanımı ve Ölçülmesi

Kan basıncı, kanın damar çeperine uyguladığı kuvvet olarak tanımlanır ve milimetre cıva (mmHg) cinsinden ölçülür. Kan basıncı ölçümünde kullanılan iki ana değer vardır:

  • Sistolik Basınç (Büyük Tansiyon): Kalp kasıldığında kanın damarlara pompalanması sırasında oluşan basınçtır. Bu değer, kalbin gücünü ve arterlerin esnekliğini gösterir. Normalde 120 mmHg’nin altında olması beklenir.
  • Diyastolik Basınç (Küçük Tansiyon): Kalbin gevşemesi sırasında, damarlar içindeki kanın oluşturduğu basınçtır. Bu değer, arterlerin genel durumunu ve damarlarda oluşabilecek direnç seviyesini ifade eder. Genellikle 80 mmHg’nin altında olmalıdır.

Bu iki değer bir arada değerlendirilerek tansiyon durumu belirlenir. Örneğin, 140/90 mmHg veya üzerindeki bir değer hipertansiyon olarak tanımlanırken, 90/60 mmHg’nin altındaki değerler hipotansiyon (düşük tansiyon) olarak kabul edilir. Tansiyon ölçümü, genellikle oturur pozisyonda, dinlenme halindeyken yapılmalıdır. Çünkü fiziksel aktivite, stres ve besin alımı gibi faktörler tansiyonun anlık olarak değişmesine neden olabilir. Doğru ölçüm sonuçları elde edebilmek için, ölçümden önce en az 5 dakika dinlenmek ve ölçüm esnasında konuşmamak önemlidir.

Tansiyonu Etkileyen Faktörler

Tansiyon, birçok farklı faktör tarafından etkilenir ve bu faktörlerin bazıları kontrol edilebilirken, bazıları genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişir. İşte tansiyonu etkileyen başlıca nedenler:

  1. Genetik Yatkınlık: Ailede hipertansiyon öyküsü olan bireylerde yüksek tansiyon riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, arterlerin esnekliği ve damar içi basınç regülasyonunu etkileyebilir.
  2. Yaş: Yaş ilerledikçe, arterler daha az esnek hale gelir ve bu da tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Özellikle 50 yaş ve üzeri kişilerde yüksek tansiyon riski artar.
  3. Beslenme Alışkanlıkları: Yüksek tuz tüketimi, işlenmiş gıdalar, doymuş yağ ve trans yağlar, yüksek tansiyonun başlıca nedenleri arasında yer alır. Ayrıca, yetersiz potasyum ve magnezyum alımı da tansiyonu olumsuz etkileyebilir.
  4. Obezite ve Fazla Kilo: Aşırı kilo, kalbin daha fazla çalışmasına ve damarlar üzerindeki baskının artmasına neden olur. Bu da uzun vadede tansiyonun yükselmesine yol açar.
  5. Stres ve Anksiyete: Stres anında vücutta salgılanan hormonlar, kalp atış hızını ve tansiyonu artırır. Uzun süreli stres, kronik yüksek tansiyona neden olabilir.
  6. Hareketsiz Yaşam Tarzı: Fiziksel aktivite eksikliği, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiler ve bu durum da tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Düzenli egzersiz, damarların esnekliğini artırarak tansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.
  7. Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara içmek, damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olurken, aşırı alkol tüketimi de tansiyonu yükseltir. Her iki alışkanlık da hipertansiyon riskini artırır.
  8. Kronik Hastalıklar: Diyabet, böbrek hastalıkları ve hormonal bozukluklar gibi bazı kronik hastalıklar, tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Bu hastalıklar, damar yapısını ve böbrek fonksiyonlarını etkileyerek tansiyonun kontrolünü zorlaştırır.

Yüksek Tansiyon Sebepleri (Hipertansiyon)

Hipertansiyon, genellikle belirti vermeyen, ancak uzun dönemde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Hipertansiyonun başlıca nedenleri şunlardır:

  • Genetik Faktörler: Ailede yüksek tansiyon öyküsü varsa, hipertansiyon gelişme riski artar.
  • Böbrek Hastalıkları: Böbrekler, kan basıncının düzenlenmesinde önemli bir role sahiptir. Böbrek fonksiyonlarındaki bozukluklar, vücuttaki sıvı ve tuz dengesini etkileyerek tansiyonun yükselmesine neden olabilir.
  • Endokrin Sistem Bozuklukları: Tiroid bezi, böbrek üstü bezleri gibi hormon salgılayan organlardaki bozukluklar, kan basıncını düzenleyen hormonların aşırı salgılanmasına ve tansiyonun yükselmesine yol açabilir.
  • Yaşam Tarzı: Aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam, aşırı kilo ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları hipertansiyon gelişiminde önemli rol oynar.
  • Gebelik: Preeklampsi olarak bilinen durum, gebelik sırasında tansiyonun aniden yükselmesiyle karakterizedir ve hem anne hem de bebek sağlığı için risk oluşturabilir.
  • İlaçlar: Doğum kontrol hapları, soğuk algınlığı ilaçları ve bazı ağrı kesiciler, tansiyonu yükseltebilir.

Kan Basıncınız, 100 + Yaşınız = Tansiyonunuz;

Tıbbi araştırmalar, yaşlandıkça kan basıncının artan oksijen ve besin talebini karşılamak için hafifçe arttığını gösteriyor. İlk sayının (sistolik) 100 artı yaşımıza denk gelmesi tamamen doğaldır.

Düşük Tansiyon Sebepleri (Hipotansiyon)

Düşük tansiyon, yüksek tansiyona göre daha az yaygın olmakla birlikte, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hipotansiyonun başlıca nedenleri şunlardır:

  • Yetersiz Beslenme: Özellikle demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliği, düşük tansiyona neden olabilir. Bu besinler, kan hücrelerinin üretimi için gereklidir ve eksikliklerinde kan basıncı düşer.
  • Dehidrasyon: Yeterli sıvı alınmaması durumunda kan hacmi azalır ve tansiyon düşer. Özellikle sıcak havalarda veya aşırı egzersiz sonrası yeterli su tüketmemek, hipotansiyona yol açabilir.
  • Kronik Hastalıklar: Kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları ve bazı hormonal bozukluklar, kan basıncının düşmesine neden olabilir.
  • İlaçlar: Bazı antidepresanlar, idrar söktürücüler ve kalp ilaçları, tansiyonu düşürebilir.
  • Ani Pozisyon Değişiklikleri: Ani ayağa kalkma veya pozisyon değişiklikleri, tansiyonun aniden düşmesine ve baş dönmesi, bayılma gibi belirtilere yol açabilir. Bu durum ortostatik hipotansiyon olarak adlandırılır.

Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1

Tansiyonu Kontrol Altında Tutma Yolları

Tansiyonu kontrol altında tutmak, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile mümkündür. İşte tansiyonu yönetmek için bazı öneriler:

  1. Dengeli Beslenme: Tansiyonu kontrol altında tutmak için tuz tüketimini sınırlamak, potasyum ve magnezyum açısından zengin besinler tüketmek önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve az yağlı süt ürünleri gibi gıdalar tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur.
  2. Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz yapmak, kalp ve damar sağlığını iyileştirir ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
  3. Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri gibi yöntemler, stresi azaltarak tansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
  4. Alkol ve Sigaradan Kaçınma: Alkol tüketimini sınırlamak ve sigarayı bırakmak, tansiyonun dengelenmesine katkı sağlar.
  5. Düzenli Tansiyon Takibi: Özellikle risk grubunda olan kişilerin düzenli olarak tansiyonlarını ölçmeleri ve gerektiğinde doktora başvurmaları önemlidir.

Kalp Krizi Belirtileri

  • Kalp; kalp kası dokusuna oksijen ve besinleri sağlamak için kana ihtiyaç duyar. Tıkanmadan kaynaklanan arterlerin daralması, yüksek tansiyona neden olabilir. Bu tıkanma kalbin arterlerinde meydana gelirse, koroner arterler ve kalp kası hasarı meydana gelebilir, bu da kalp krizine neden olur.
  • Bazı kalp krizleri ani ve yoğundur, ancak kalp krizlerinin çoğu hafif ağrı ve rahatsızlıkla başlar. Kalp krizlerinin çoğu, göğsün merkezinde birkaç dakikadan fazla süren ya da giden ve gelen rahatsızlıkları içerir. Rahatsız edici baskı; sıkma, dolgunluk veya ağrı gibi hissedebilir.
  • Bulantı veya baş dönmesi yanısıra nefes darlığı oluşabilir. Bu belirtilerden herhangi biri meydana gelirse derhal yardım almak çok önemlidir.

İnme Belirtileri

  • Beyin birçok işlevini yerine getirmek için sağlam bir kanın akışına ihtiyaç duyar. Sürekli ve çok yüksek tansiyon, sonunda damarların zayıflamasına neden olur. Zamanla bu zayıflamış damarlar, kırılabilir ve beyine kan sızar. Beynin bu kırık damarlardan beslendiği alan, ölmeye başlar ve bu felce neden olur.
  • Ek olarak, eğer bir pıhtı, daralmış bir arteri bloke ederse, kan akımı durur ve inme meydana gelir. İnme semptomları arasında; özellikle vücudun bir tarafında ani uyuşma veya yüz, kol veya bacağın zayıflığı, kafa karışıklığı, konuşma zorluğu veya ani şiddetli baş ağrısı sayılabilir.
  • Siz veya yanınızdaki biri bu işaretlerden bir veya daha fazlasına sahipse, geciktirmeyin, 112’yi arayın.

Kardiyovasküler Hastalık için Risk Faktörleri

  • Diyabetiniz var.
  • Diyetiniz, doymuş yağ bakımından yüksek.
  • Günde ikiden fazla alkollü içki tüketiyorsunuz.
  • Tansiyonunuz yüksek veya ilaca ihtiyacınız var.
  • Kolesterol seviyeniz yüksek veya ilaca ihtiyacınız var.
  • Günde 30 dakikadan daha az egzersiz yapıyorsunuz ki hareketsizlik, bir kişiyi kalp hastalığı geliştirme riskine sokar.
  • Fazla kilolusunuz ki fazla vücut yağı olan kişiler normal kilolu kişilere göre daha yüksek risk altındadır.
  • 40 yaş üstü veya menopoz sonrası bir kadınsınız – Kalp hastalığı riski erkeklerde 45 yaş üzerinde, kadınlarda 55 yaş üzerinde artar.
  • Aile hikayeniz var – 55 yaşından önce kalp hastalığı gelişen ebeveynlerin çocuklarında, kalp hastalığı gelişme riski daha yüksektir.
  • Sigara içiyorsunuz – Sigara içenlerin pipo ve puro içenlere göre daha büyük riskleri var, ancak her tür tütünün kalp sağlığına zarar verdiği kanıtlandı.

Yukarıdakilerden birine veya birkaçına evet cevabı verdiyseniz, yaşam tarzı değişiklikleri ile riskinizi nasıl azaltabileceğiniz konusunda doktorunuzla konuşmalısınız.

Doktorunuz, aspirin gibi önleyici tedavilerin sizin için uygun olup olmadığını belirleyecektir.

Referanslar:

  1. Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1
  2. Guyton, A. C., & Hall, J. E. (2016). Textbook of Medical Physiology. Elsevier Health Sciences.
  3. Carretero, O. A., & Oparil, S. (2000). Essential hypertension: Part I: definition and etiology. Circulation, 101(3), 329-335.
  4. Hall, J. E. (1994). Mechanisms of abnormal renal sodium handling in hypertension. American Journal of Hypertension, 7(3), 820-826.
  5. Chobanian, A. V., et al. (2003). The Seventh Report of the Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure. JAMA, 289(19), 2560-2572.
  6. Beevers, G., et al. (2001). Hypertension in Practice. BMJ Publishing Group.
  7. Kaplan, N. M., & Victor, R. G. (2010). Kaplan’s Clinical Hypertension. Lippincott Williams & Wilkins.
  8. Lifton, R. P., et al. (2001). Molecular mechanisms of human hypertension. Cell, 104(4), 545-556.
  9. Williams, B., et al. (2018). ESC/ESH guidelines for the management of arterial hypertension. European Heart Journal, 39(33), 3021-3104.
  10. Messerli, F. H., et al. (2007). Essential hypertension: An overview. The Lancet, 370(9587), 591-603.
  11. Whelton, P. K., et al. (2018). 2017 ACC/AHA/AAPA/ABC/ACPM/AGS/APhA/ASPC/NMA/PCNA guideline for the prevention, detection, evaluation, and management of high blood pressure in adults. Hypertension, 71(6), e13-e115.
  12. World Health Organization. (2013). A global brief on hypertension: Silent killer, global public health crisis.
  13. Mancia, G., et al. (2013). ESH/ESC guidelines for the management of arterial hypertension. Journal of Hypertension, 31(7), 1281-1357.
  14. Kearney, P. M., et al. (2005). Global burden of hypertension: Analysis of worldwide data. The Lancet, 365(9455), 217-223.
  15. Burt, V. L., et al. (1995). Prevalence of hypertension in the US adult population. Hypertension, 25(3), 305-313.
  16. Pimenta, E., & Oparil, S. (2012). Dietary sodium intake and cardiovascular risk. Nature Reviews Cardiology, 9(7), 439-447.
  17. He, F. J., & MacGregor, G. A. (2007). Role of salt intake in prevention of cardiovascular disease: Controversies and challenges. Nature Reviews Cardiology, 4(5), 333-341.
  18. Egan, B. M., et al. (2010). The growing problem of uncontrolled hypertension in the United States. Hypertension, 57(6), 1071-1077.
  19. Vasan, R. S., et al. (2001). Impact of high-normal blood pressure on the risk of cardiovascular disease. New England Journal of Medicine, 345(18), 1291-1297.
  20. MacMahon, S., et al. (1990). Blood pressure, stroke, and coronary heart disease: Part 1, prolonged differences in blood pressure. The Lancet, 335(8692), 765-774.
  21. Stamler, J., et al. (1993). Relationship of baseline blood pressure to the incidence of coronary heart disease in 361,662 men screened for the MRFIT. Circulation, 88(4), 1305-1313.
  22. O’Donnell, M. J., et al. (2010). Risk factors for ischemic and intracerebral hemorrhagic stroke in 22 countries (INTERSTROKE): A case-control study. The Lancet, 376(9735), 112-123.
  23. Stranges, S., et al. (2004). Body fat distribution, blood pressure, and hypertension risk. Hypertension, 43(4), 623-629.
  24. Chrysohoou, C., et al. (2004). Physical activity, obesity, and smoking cessation for the primary prevention of cardiovascular disease. European Heart Journal, 25(6), 484-491.
  25. Appel, L. J., et al. (1997). A clinical trial of the effects of dietary patterns on blood pressure. New England Journal of Medicine, 336(16), 1117-1124.
  26. Stamler, R., et al. (1989). Dietary sodium reduction and blood pressure levels. JAMA, 261(16), 2223-2230.
  27. Ezzati, M., et al. (2002). Selected major risk factors and global and regional burden of disease. The Lancet, 360(9343), 1347-1360.
  28. Lackland, D. T., & Weber, M. A. (2015). Global burden of cardiovascular disease and stroke: Hypertension at the core. Canadian Journal of Cardiology, 31(5), 569-571.
  29. Chobanian, A. V. (2007). Shattuck Lecture. The hypertension paradox—more uncontrolled disease despite improved therapy. New England Journal of Medicine, 357(8), 780-783.
  30. Pickering, T. G., et al. (2005). Ambulatory blood-pressure monitoring. New England Journal of Medicine, 354(22), 2368-2374.
  31. Lawes, C. M., et al. (2008). Blood pressure and the global burden of disease. The Lancet, 371(9623), 1513-1518.
  32. Forman, J. P., et al. (2009). Diet and lifestyle risk factors associated with incident hypertension in women. JAMA, 302(4), 401-411.
  33. Oparil, S., et al. (2018). Hypertension. Nature Reviews Disease Primers, 4(1), 1-23.
  34. Lewington, S., et al. (2002). Age-specific relevance of usual blood pressure to vascular mortality. The Lancet, 360(9349), 1903-1913.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1
Kan Basıncı Nedir? Tansiyon Sebepleri V1.1
Sağlık Bilgisi Paylaş !