Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri

100 / 100

Kardiyomiyopati, kalp kasının hastalanması ile karakterize edilen bir durumdur ve kalp fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu hastalık, kalbin zayıflamasına, genişlemesine ve pompalama kapasitesinin azalmasına neden olabilir. Dünya genelinde her yaştan insanı etkileyebilen bu rahatsızlık, kalp yetmezliği, aritmi ve ani kalp durması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Her ne kadar genetik faktörler kardiyomiyopati gelişiminde önemli bir rol oynasa da, yaşam tarzı ve çevresel faktörler de bu hastalığın gelişiminde etkili olabilir. Kardiyomiyopatiden korunmanın yollarını bilmek, hem kalp sağlığınızı korumak hem de bu hastalığın neden olabileceği komplikasyonlardan kaçınmak için önemlidir.

Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri

Kardiyomiyopati, temelde üç ana tipi olan dilate, hipertrofik ve restriktif formlarıyla bilinir. Dilate kardiyomiyopati, kalbin sol ventrikülünün genişlemesiyle ve zayıflamasıyla karakterizedir. Hipertrofik kardiyomiyopati ise kalp kasının kalınlaşması sonucu ortaya çıkar ve kalp pompalama fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Restriktif kardiyomiyopati, kalbin duvarlarının sertleşmesi ile karakterizedir ve kanın kalbe dolmasını engeller. Bu farklı kardiyomiyopati türlerinin her biri, kendine özgü belirtiler ve komplikasyonlar taşır, ancak hepsi de tedavi edilmezse kalp yetmezliğine yol açabilir.

Kardiyomiyopati, özellikle kalp yetmezliği gibi ciddi sonuçları nedeniyle önemsenmesi gereken bir sağlık problemidir. Hastalık erken evrede fark edilmezse ilerleyici bir seyir izler ve kalp nakli gerektirebilecek kadar ileri seviyelere ulaşabilir. Ancak, bu hastalık her zaman kaçınılmaz değildir. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli kontrollerle kardiyomiyopati riski önemli ölçüde azaltılabilir. Bu noktada, bireylerin bilinçli bir şekilde yaşamlarını düzenlemeleri ve önleyici tedbirler almaları oldukça kritiktir.

Bu yazıda, kardiyomiyopatiden korunmak için alabileceğiniz 18 öneriyi sizlerle paylaşacağız. Kalp sağlığınızı korumanın yanı sıra, yaşam kalitenizi artıracak bu ipuçları, sadece kardiyomiyopati değil, birçok kalp ve damar hastalığından korunmanıza yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir kalp için yapılacak her küçük adım, yaşam sürenizi ve kalitesini doğrudan etkileyebilir. İşte kardiyomiyopatiden korunmak için dikkat etmeniz gereken en önemli noktalar.

Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri

Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin Öneriler

1. Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Edinin

Dengeli ve sağlıklı bir diyet, kalp sağlığını korumanın temel taşlarından biridir. Kardiyomiyopatiden korunmak için Akdeniz tipi diyet önerilmektedir. Bu diyet, taze sebze ve meyveler, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar (özellikle zeytinyağı) içermektedir. Özellikle omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan besinler kalp sağlığı için büyük önem taşır. Balık, ceviz, keten tohumu ve zeytinyağı gibi gıdalar bu konuda faydalıdır. Ayrıca, doymuş yağ, trans yağ ve aşırı tuz tüketiminden kaçınmak kalp damarlarının tıkanmasını önler. Doymuş yağ oranı yüksek gıdalar, özellikle işlenmiş gıdalar ve fast food, kalp damarlarında plak birikimine neden olabilir ve zamanla kardiyomiyopati gelişme riskini artırabilir.

Bu nedenle, beslenme alışkanlıklarınıza dikkat etmek ve doğal, işlenmemiş gıdalara yönelmek uzun vadede kalbinizi koruyacaktır. Antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeleri diyetinize dahil etmek, inflamasyonu azaltarak kalp sağlığınızı destekler. Ayrıca, şeker tüketimini sınırlamak, hem kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olur hem de fazla kiloların önlenmesine destek verir, bu da kalp sağlığını doğrudan etkiler.

2. Düzenli Egzersiz Yapın

Düzenli fiziksel aktivite, kardiyovasküler sistemin güçlenmesine ve kalp kasının daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Egzersiz, kalp atış hızını artırarak kalbinizi güçlendirir ve kan dolaşımını iyileştirir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz yapmak, kalp sağlığını korumada etkili bir yöntemdir. Yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet gibi aerobik aktiviteler kalbinizin dayanıklılığını artırır ve kardiyomiyopati riskini azaltır.

Egzersiz aynı zamanda kan basıncını düşürmeye, kolesterol seviyelerini dengelemeye ve kan şekerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Düzenli fiziksel aktivite, vücut ağırlığının korunmasına da katkıda bulunur. Aşırı kilo, kalbin üzerine ek bir yük bindirerek kalp kasının zorlanmasına neden olabilir. Bununla birlikte, egzersiz, stres seviyelerini düşürerek kalbinizin daha az yıpranmasını sağlar. Düzenli yapılan aktiviteler, özellikle stres hormonlarının salınımını azaltır ve bu da kalbin aşırı yüklenmesini engeller.

3. Sigara ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durun

Sigara, kalp ve damar sağlığı üzerinde en yıkıcı etkiye sahip alışkanlıklardan biridir. Sigara içmek, damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olarak ateroskleroz riskini artırır. Bu durum, kalbin yeterince kan ve oksijen alamamasına neden olur, bu da kardiyomiyopati riskini artırabilir. Ayrıca, sigaranın içerdiği toksinler, doğrudan kalp kası hücrelerine zarar verebilir. Sigara içen bireylerde, kalp hastalıkları riski içmeyenlere göre çok daha yüksektir.

Tütün kullanımı ayrıca kalp atış hızını artırarak kalbin gereksiz yere fazla çalışmasına sebep olur. Bu sürekli aşırı çalışma, kalp kasını yıpratır ve zamanla kalp yetmezliği riskini artırabilir. Sigara kullanımını bırakmak, kardiyovasküler sistemin toparlanmasına ve kalp sağlığının iyileşmesine önemli ölçüde katkı sağlar. Sigara bırakma sürecinde, doktorunuzun önerdiği destek programlarından faydalanmak, bu süreci kolaylaştırabilir ve uzun vadede sağlığınıza büyük fayda sağlar.

4. Alkol Tüketimini Sınırlayın

Aşırı alkol tüketimi, dilate kardiyomiyopati riskini önemli ölçüde artırır. Alkol, doğrudan kalp kasına toksik etkiler yaparak kalbin genişlemesine ve zayıflamasına neden olabilir. Bunun yanında, aşırı alkol tüketimi kan basıncını yükseltir ve kalp yetmezliği riskini artırır. Sık ve yüksek miktarda alkol tüketimi, kalp ritim bozukluklarına ve aritmilere yol açabilir, bu da kardiyomiyopati gelişimini hızlandırabilir.

Kalp sağlığınızı korumak için alkol tüketimini sınırlandırmanız önerilir. Kadınlar için günde bir, erkekler için ise günde iki kadehten fazla alkol tüketimi riskli olarak kabul edilir. Alkol tüketiminin tamamen bırakılması, kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini daha da artıracaktır. Kalbinizi korumak adına alkol yerine su, bitki çayları ve doğal içecekler tercih etmek sağlıklı bir alışkanlık olacaktır.

5. Düzenli Tansiyon ve Kolesterol Kontrolleri Yaptırın

Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, kardiyomiyopati riskini artıran iki önemli faktördür. Yüksek tansiyon, kalbin daha fazla çalışmasına neden olarak zamanla kalp kasının zayıflamasına yol açabilir. Bu durumda, kalp kanı vücuda etkili bir şekilde pompalayamaz ve kardiyomiyopati gelişebilir. Aynı şekilde, yüksek kolesterol damarların sertleşmesine ve daralmasına neden olur. Bu durum kalbe giden kan akışını kısıtlar ve kalbin kan pompalama kapasitesini düşürür.

Düzenli olarak tansiyon ve kolesterol seviyenizi kontrol ettirmeniz, bu risk faktörlerini erken tespit etmenize ve gerekli önlemleri almanıza yardımcı olur. Eğer tansiyon veya kolesterol seviyeleriniz yüksekse, doktorunuzun önerdiği diyet, egzersiz ve ilaç tedavilerini uygulayarak bu değerleri kontrol altında tutabilirsiniz. Bu basit kontroller, ileride oluşabilecek kalp hastalıklarını önlemek adına hayati öneme sahiptir.

6. Stres Yönetimini Öğrenin

Kronik stres, kalp sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Uzun süreli stres, kan basıncınızı artırabilir ve kalp ritminizi bozabilir. Ayrıca, stresin vücutta oluşturduğu hormonal dengesizlikler, kalp kasının işlevini olumsuz etkileyerek zamanla kardiyomiyopati riskini artırabilir. Bu nedenle, stres yönetimini öğrenmek ve yaşamınızdaki stres faktörlerini minimize etmek kalp sağlığınız için büyük önem taşır.

Stres yönetimi için çeşitli teknikler uygulayabilirsiniz. Meditasyon, yoga, nefes egzersizleri ve farkındalık çalışmaları, zihinsel olarak rahatlamanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, düzenli egzersiz yapmak, uyku düzenine dikkat etmek ve sevdiklerinizle vakit geçirmek de stres seviyenizi azaltarak kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Stresle başa çıkma yöntemleri geliştirmek, yalnızca kardiyomiyopatiden korunmak için değil, genel sağlık durumunuzu iyileştirmek için de önemlidir.

7. Yeterli ve Düzenli Uyku

Uyku, vücudun dinlenmesi ve kendini yenilemesi için hayati öneme sahiptir. Yetersiz uyku, uzun vadede kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Uyku esnasında vücut, kalp dahil olmak üzere tüm organlarını dinlendirir ve iyileştirir. Yetersiz ve düzensiz uyku, vücutta stres hormonlarının artmasına neden olur ve bu da kan basıncını yükseltir, kalbin daha fazla çalışmasına sebep olur. Uzun süreli uyku eksikliği, yüksek tansiyon ve obezite gibi kardiyomiyopati risk faktörlerini de artırır.

Her gece 7-8 saat kaliteli uyku almak, kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir. Uyku düzeninizi sağlamak için yatma ve kalkma saatlerinizi sabitlemek, yatak odanızı rahat bir uyku ortamına uygun hale getirmek ve uyumadan önce rahatlatıcı aktiviteler yapmak uyku kalitenizi artırabilir. Kaliteli bir uyku, kalbinizi dinlendirir ve kardiyovasküler sisteminize zarar verebilecek stres ve yüklenmeyi azaltır.

8. Kilo Kontrolü Sağlayın

Aşırı kilo ve obezite, kardiyomiyopati ve diğer kalp hastalıkları riskini artıran önemli faktörlerden biridir. Fazla kilo, kalbin üzerine ekstra bir yük bindirerek kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Bu sürekli aşırı çalışma, kalp kasının zayıflamasına ve zamanla genişlemesine yol açabilir. Obezite ayrıca, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi kalp hastalığına yol açabilecek diğer risk faktörleriyle ilişkilidir.

Vücut kitle indeksinizi (VKİ) sağlıklı bir aralıkta tutmak, kardiyomiyopatiden korunmanın önemli adımlarından biridir. İdeal kilonuzu korumak için dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz programı benimsemek kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Eğer fazla kilonuz varsa, yavaş ve sürdürülebilir bir kilo verme programı izlemek kalbinizi gereksiz stresten korur. Unutmayın, ani kilo kayıpları veya aşırı diyetler de kalp sağlığınızı olumsuz etkileyebilir.

9. Aile Geçmişinizi Bilin

Kardiyomiyopati genetik yatkınlıkla ilişkilendirilen bir hastalıktır. Eğer ailenizde kardiyomiyopati veya diğer kalp hastalıkları öyküsü varsa, bu durum sizin için de önemli bir risk faktörü olabilir. Genetik yatkınlık, özellikle hipertrofik kardiyomiyopati gibi bazı formlarda hastalığın gelişme olasılığını artırabilir. Bu nedenle, aile geçmişinizi bilmek ve doktorunuza bu bilgiyi iletmek, düzenli kontroller ve erken teşhis açısından önemlidir.

Aile geçmişinizde kalp hastalıkları öyküsü varsa, kardiyomiyopatiye yönelik taramalar yaptırmak, olası riskleri en aza indirmenize yardımcı olabilir. Doktorunuz, aile geçmişinize ve kişisel sağlık durumunuza göre genetik testler veya diğer ileri tarama yöntemleri önerebilir. Erken teşhis ve gerekli önlemlerle, kardiyomiyopatiden korunmak mümkündür.

Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri

10. Düzenli Kalp Kontrolleri Yaptırın

Kardiyomiyopati genellikle erken evrelerde belirti vermeyebilir. Bu nedenle, düzenli kalp kontrolleri yaptırmak, kardiyomiyopati gibi hastalıkların erken teşhisi için kritik öneme sahiptir. Kalp ultrasonu (ekokardiyografi), elektrokardiyogram (EKG) ve kan testleri gibi basit testler, kalp sağlığınızı değerlendirmenize yardımcı olur. Bu testler, kalp kasının yapısal değişikliklerini, anormal kalp ritimlerini veya zayıflamış kalp kası fonksiyonlarını tespit edebilir. Erken teşhis, kardiyomiyopatinin ilerlemesini yavaşlatabilir ve tedavi seçeneklerini artırabilir.

Kardiyomiyopati riski taşıyan bireyler, düzenli aralıklarla kardiyolojik muayenelerini yaptırmalı ve doktor tavsiyelerine uymalıdır. Özellikle ailesinde kardiyomiyopati öyküsü olanlar, yüksek tansiyon hastaları, diyabet hastaları veya aşırı kilolu kişiler bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Kontroller sırasında kalp sağlığınızı düzenli olarak izletmek, potansiyel bir sorunu erkenden fark etmenizi sağlar ve tedavi sürecini daha etkili hale getirir.

11. Diyabet ve Kan Şekeri Kontrolü

Diyabet, kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür ve kardiyomiyopati gelişiminde de rol oynayabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, damarların yapısına zarar vererek kalp kasının zayıflamasına neden olabilir. Diyabet hastaları, kardiyomiyopati gelişme riski açısından dikkatli olmalıdır. Diyabetin iyi yönetilmemesi, kalp damarlarında tıkanıklıklara yol açabilir ve bu da kalbin yeterince oksijen alamamasına neden olur. Uzun vadede bu durum, kalp kasının zayıflamasıyla sonuçlanabilir.

Kan şekerinizi kontrol altında tutmak için düzenli olarak kan şekerinizi ölçtürmek, dengeli bir diyet uygulamak ve egzersiz yapmak önemlidir. Diyabet hastalarının doktor tarafından önerilen ilaçları düzenli olarak kullanmaları ve kan şekeri seviyelerini normal aralıkta tutmaya özen göstermeleri gerekir. İyi kontrol edilen diyabet, kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirir ve kardiyomiyopati riskini azaltır.

12. Tuz Tüketimini Azaltın

Aşırı tuz tüketimi, yüksek tansiyona yol açarak kalp sağlığını tehdit edebilir. Yüksek tansiyon, kalp kasının daha fazla çalışmasına neden olarak zamanla kalbin zayıflamasına ve genişlemesine yol açar. Bu durum dilate kardiyomiyopati riskini artırabilir. Aynı zamanda fazla tuz tüketimi, vücutta sıvı tutulmasına neden olabilir, bu da kalbin üzerine ekstra bir yük bindirir.

Dünya Sağlık Örgütü, günde 5 gramdan (bir çay kaşığı) fazla tuz tüketilmemesini önermektedir. İşlenmiş gıdalar ve fast food ürünleri, genellikle yüksek miktarda tuz içerir. Bu nedenle, bu tür yiyeceklerden kaçınmak, evde yemek pişirirken tuz miktarını sınırlamak ve taze sebze, meyve ve tam tahıllar gibi doğal, düşük tuz içeren gıdaları tercih etmek önemlidir. Tuz tüketiminizi kontrol altına almak, kan basıncınızı dengelemenize yardımcı olur ve kalp sağlığınızı korur.

13. Sıvı Tüketimine Dikkat Edin

Yeterli sıvı tüketimi, kalp ve damar sağlığı için hayati öneme sahiptir. Su, vücudun tüm organları için olduğu gibi kalp sağlığı için de gereklidir. Yetersiz sıvı alımı, kanın yoğunlaşmasına neden olur ve kalbin daha fazla çalışmasına yol açar. Ayrıca, dehidrasyon durumunda kan basıncı düşebilir ve bu da kalbin daha hızlı atmasına neden olur, bu da kalp kası üzerinde aşırı bir yük oluşturabilir.

Günlük olarak yeterli miktarda su tüketmek, kan dolaşımını düzenleyerek kalbinizin iş yükünü hafifletir. Genellikle önerilen miktar, günde en az 8 bardak su içmektir. Ancak, bu miktar hava koşulları, fiziksel aktivite düzeyi ve bireysel ihtiyaçlara göre değişebilir. Aynı zamanda, aşırı kafeinli ve şekerli içeceklerden kaçınmak, sıvı dengesini sağlamada önemlidir. Su tüketimini artırmak, kalp kasının sağlıklı kalmasına yardımcı olur ve kardiyomiyopati riskini azaltır.

14. Vitamin ve Minerallere Dikkat Edin

Kalp sağlığını korumak için bazı vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınması büyük önem taşır. Özellikle magnezyum, potasyum, kalsiyum ve B vitaminleri kalp kası fonksiyonlarını destekler. Magnezyum ve potasyum, kalp ritminin düzenlenmesine yardımcı olurken, kalsiyum kalp kası kasılmaları için gereklidir. Bu minerallerin eksikliği, kalp ritim bozukluklarına ve kardiyomiyopatiye yol açabilir.

Vitamin ve mineral açısından zengin besinleri diyetinize eklemek, kalp sağlığınızı destekler. Yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar, badem, muz ve baklagiller magnezyum ve potasyum açısından zengin gıdalar arasında yer alır. B vitaminleri ise tam tahıllar, yumurta ve et ürünlerinde bolca bulunur. Ayrıca, doktor önerisiyle alınan takviyeler de eksiklik durumunda etkili olabilir. Düzenli olarak bu vitamin ve mineralleri içeren besinlerle beslenmek, kalp sağlığınızı korumaya yardımcı olur ve kardiyomiyopati riskini azaltır.

15. Aşırı Kafein ve Enerji İçeceklerinden Kaçının

Kafein, merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı bir etkiye sahip olup, kalp atış hızını artırabilir ve kan basıncını yükseltebilir. Aşırı kafein tüketimi, özellikle enerji içecekleriyle birleştirildiğinde kalp ritmini bozabilir ve aritmilere yol açabilir. Bu durum, kardiyomiyopati riskini artırabilir. Enerji içecekleri, genellikle yüksek miktarda kafein ve şeker içerir, bu da kalp kası üzerinde stres yaratır ve zamanla kalp fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir.

Kafein tüketiminizi sınırlandırmak, kalbinizin üzerindeki stresi azaltmanıza yardımcı olabilir. Günde 1-2 fincan kahve genellikle zararsız kabul edilse de, aşırı kafein tüketiminden kaçınmak önemlidir. Ayrıca, enerji içeceklerinden tamamen uzak durmak, kalp sağlığınızı korumanız açısından en güvenli yaklaşımdır. Kafein yerine su, bitki çayları ve doğal meyve suları gibi daha sağlıklı içecekleri tercih etmek kalbiniz için daha faydalıdır.

16. Reçetesiz İlaç Kullanımına Dikkat Edin

Reçetesiz satılan bazı ilaçlar, özellikle ağrı kesiciler ve soğuk algınlığı ilaçları, kalp sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu ilaçlar kan basıncını artırarak kalp üzerinde stres yaratabilir. Non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) özellikle kalp damar sistemi üzerinde yan etkilere yol açabilir. Aşırı kullanımı, kalp yetmezliği riskini artırabilir ve var olan kalp problemlerini şiddetlendirebilir.

Bu nedenle, reçetesiz ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir. Doktorunuz, mevcut sağlık durumunuza ve kullandığınız diğer ilaçlara göre uygun tedavi seçenekleri sunabilir. Reçetesiz ilaçların bilinçsiz kullanımı, kardiyomiyopati gibi ciddi kalp hastalıklarına yol açabilecek riskler taşır. Gereksiz ilaç kullanımından kaçınarak kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.

17. Kardiyomiyopati Belirtilerini Tanıyın

Kardiyomiyopati belirtilerini tanımak, hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedavi sürecinin başlatılması açısından büyük önem taşır. Kardiyomiyopati genellikle yavaş ilerler ve erken dönemde belirgin semptomlar göstermez. Ancak, nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, aşırı yorgunluk, bacaklarda şişlik ve bayılma gibi belirtiler kardiyomiyopatinin habercisi olabilir. Bu belirtileri ciddiye almak ve zaman kaybetmeden bir doktora başvurmak hayati öneme sahiptir.

Kardiyomiyopati, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir veya ilerlemesi yavaşlatılabilir. Bu nedenle, herhangi bir semptom fark ettiğinizde derhal bir kardiyologdan yardım almanız gerekir. Doktorunuz, belirtilerinizi değerlendirerek gerekli testleri yapacak ve uygun tedavi planını belirleyecektir. Erken müdahale, kalp sağlığınızı koruma konusunda en etkili yollardan biridir.

18. Doktorunuzun Tavsiyelerine Uyun

Kardiyomiyopati riski taşıyan bireyler veya bu hastalığa tanı konmuş olanlar, doktorlarının tavsiyelerine uymalı ve tedavi sürecini dikkatle takip etmelidir. Kardiyomiyopati tedavisinde ilaç kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli takip çok önemlidir. Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmak, belirtileri yönetmenize ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmanıza yardımcı olur.

Doktorunuz ayrıca, diyetinizi düzenlemeniz, egzersiz yapmanız ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişikliklerini de önerebilir. Bu tavsiyelere uymak, kalp sağlığınızı iyileştirmenize ve kardiyomiyopatiden korunmanıza katkı sağlar. Kontrollerinizi aksatmamak, tedavi sürecinin bir parçası olarak düzenli aralıklarla kardiyoloğunuzu ziyaret etmek de kalp sağlığınızı korumada kritik rol oynar.

Referanslar:

  1. Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri
  2. Maron BJ, et al. Hypertrophic Cardiomyopathy: A Systematic Review. JAMA Cardiology, 2020.
  3. Elliott P, et al. Classification of Cardiomyopathies: A Position Statement from the ESC. European Heart Journal, 2019.
  4. American Heart Association. Cardiomyopathy. 2021.
  5. Cohn JN, et al. Dilated Cardiomyopathy: An Overview. Heart Failure Reviews, 2018.
  6. Cooper LT Jr. Myocarditis. New England Journal of Medicine, 2019.
  7. Japp AG, et al. Restrictive Cardiomyopathy: Advances in Diagnosis and Treatment. Heart, 2020.
  8. Packer M. Pathophysiology of Cardiomyopathies. Circulation, 2021.
  9. Yancy CW, et al. 2021 ACC/AHA/HFSA Heart Failure Guidelines. Journal of the American College of Cardiology, 2021.
  10. O’Gara PT, et al. Cardiomyopathies in Young Adults. American Journal of Cardiology, 2019.
  11. Seidman CE, Seidman JG. The Genetic Basis for Cardiomyopathy. Circulation Research, 2020.
  12. McKenna WJ, et al. Genetics and Risk Stratification of Cardiomyopathy. Lancet, 2019.
  13. Towbin JA, et al. Pediatric Cardiomyopathies. Circulation Research, 2020.
  14. Mestroni L, et al. Molecular Mechanisms of Cardiomyopathy. Trends in Cardiovascular Medicine, 2018.
  15. Vasan RS, et al. The Clinical Burden of Cardiomyopathies. Nature Reviews Cardiology, 2021.
  16. Anker SD, et al. Cardiomyopathy and Heart Failure in Aging. European Journal of Heart Failure, 2019.
  17. Clark AL, et al. End-Stage Cardiomyopathy: Management and Prognosis. Current Cardiology Reports, 2021.
  18. Bozkurt B, et al. Dilated Cardiomyopathy: Challenges and Future Directions. Journal of the American Heart Association, 2020.
  19. Fatkin D, et al. Arrhythmogenic Right Ventricular Cardiomyopathy. Cardiovascular Research, 2019.
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri
Kardiyomiyopatiden Korunmak İçin 18 Öneri
Sağlık Bilgisi Paylaş !