Karın Ağrısı Nedenleri 2

100 / 100

Karın ağrısı, birçok insanın hayatının bir noktasında deneyimlediği yaygın bir sağlık problemidir. Kimi zaman basit bir sindirim sorunu gibi hafif ve geçici olabilirken, bazen de ciddi ve acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumu işaret edebilir. Karın bölgesindeki ağrılar, bu bölgenin çok sayıda organ ve yapıyı barındırması nedeniyle çeşitlilik gösterir. Mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas, safra kesesi, böbrekler, dalak ve kadınlarda üreme organları gibi birçok sistemin işleyişi, karın ağrısına neden olabilir. Ağrının kaynağını belirlemek, altta yatan nedenin doğru bir şekilde tanımlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Karın Ağrısı Nedenleri 2

Karın ağrısı nedenleri geniş bir yelpazeye yayılabilir. En yaygın nedenlerden biri sindirim sistemi bozukluklarıdır. Basit bir gaz sancısı, mide ülseri ya da irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi durumlar, genellikle karın ağrısının hafif veya orta şiddetteki sebeplerindendir. Ancak bazen karın ağrısı, apandisit, böbrek taşı veya bağırsak tıkanıklığı gibi daha ciddi sorunların belirtisi olabilir. Ağrının süresi, şiddeti, yayılımı ve eşlik eden diğer semptomlar (ateş, kusma, ishal, kabızlık gibi) altta yatan sebebin tespitinde yardımcı olabilir.

Karın Ağrısı Nedenleri

Sindirim Sistemi ile İlgili Karın Ağrısı Nedenleri

Sindirim sistemi, karın bölgesinde birçok organ ve yapıdan oluştuğu için, bu sistemdeki problemler genellikle karın ağrısına yol açar. Sindirim sistemi bozukluklarına bağlı karın ağrısı hafif, orta şiddette veya oldukça şiddetli olabilir. Sindirim sistemi kaynaklı karın ağrısı, yeme alışkanlıklarından enfeksiyonlara, kronik hastalıklardan anatomik sorunlara kadar birçok nedene dayanabilir. Bu bölümde, sindirim sistemi ile ilgili karın ağrısına yol açan başlıca nedenler daha detaylı ele alınacaktır.

1. Hazımsızlık (Dispepsi)

Hazımsızlık, midenin üst kısmında rahatsızlık veya ağrı hissiyle kendini gösteren yaygın bir sorundur. Çoğunlukla yemeklerden sonra ortaya çıkar ve mide dolgunluğu, şişkinlik, geğirme veya mide yanması gibi belirtiler eşlik eder. Hazımsızlık, genellikle aşağıdaki durumlar nedeniyle meydana gelir:

  • Aşırı yemek yeme ya da yemekleri hızlı tüketme
  • Yağlı veya baharatlı yiyeceklerin aşırı tüketimi
  • Alkol, kahve ve gazlı içeceklerin aşırı tüketimi
  • Stres ve kaygı

Hazımsızlık genellikle ciddi bir sağlık problemi değildir ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. Ancak, kalıcı ya da tekrarlayan hazımsızlık şikayetleri, gastrit, mide ülseri veya gastroözofageal reflü gibi altta yatan ciddi bir duruma işaret edebilir. Hazımsızlık yaşayan kişilerde alarm belirtileri olan kilo kaybı, yutma güçlüğü, kanama gibi durumlar varsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

2. Gastrit ve Mide Ülseri

Gastrit, mide zarının iltihaplanmasıdır ve mide ağrısının önde gelen nedenlerinden biridir. Gastrit, akut veya kronik olabilir. Akut gastrit kısa süreli ve ani başlangıçlıdır, genellikle stres, alkol kullanımı veya bazı ilaçların (özellikle steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar – NSAID’ler) uzun süreli kullanımı nedeniyle ortaya çıkar. Kronik gastrit ise genellikle Helicobacter pylori bakterisinin mideye yerleşmesi sonucu gelişir. Bu bakteri, mide zarına zarar vererek iltihaplanmaya ve zamanla mide ülserlerine yol açabilir.

Mide ülserleri, mide veya oniki parmak bağırsağında (duodenum) oluşan yaralardır. Ülserler, mide asidinin bu bölgelerdeki dokuya zarar vermesiyle oluşur. Ülser hastalığının en sık görülen belirtisi mide yanması ve karın üst kısmında duyulan karın ağrısıdır. Ağrı genellikle yemeklerden sonra artar ve mide asidinin üretimiyle tetiklenir. Mide ülserleri tedavi edilmezse, kanama, delinme (perforasyon) veya mide çıkışında tıkanma gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

3. Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD)

GERD, mide asidinin yemek borusuna (özofagus) geri kaçmasıyla ortaya çıkan kronik bir durumdur. Normalde mide ile yemek borusu arasında asidin geri kaçmasını engelleyen bir kas (özofageal sfinkter) bulunur. Bu kasın zayıflaması veya işlev bozukluğu nedeniyle mide asidi yukarı kaçabilir ve bu da karın üst kısmında ağrıya, yanmaya ve mide ekşimesine yol açar. GERD’nin başlıca belirtileri şunlardır:

  • Göğüs arkasında yanma (mide ekşimesi)
  • Karın üst kısmında rahatsızlık veya ağrı
  • Ağıza acı veya ekşi bir sıvı gelmesi
  • Geğirme, şişkinlik

Reflü hastalığı uzun süre tedavi edilmezse, yemek borusunda hasara, yemek borusu ülserine ve Barrett özofagusu adı verilen, yemek borusu kanseri riskini artıran bir duruma yol açabilir. Tedavide genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, asit baskılayıcı ilaçlar ve bazı durumlarda cerrahi yöntemler kullanılır.

4. İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS)

İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), bağırsak hareketlerindeki bozukluklarla kendini gösteren kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. IBS’nin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bağırsak kaslarının aşırı hassas olması, sinir sistemi ile bağırsaklar arasındaki iletişimde bozukluklar, bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler ve stres gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

IBS’nin başlıca belirtileri şunlardır:

  • Karın ağrısı veya kramp (özellikle alt karında)
  • Şişkinlik ve gaz
  • İshal, kabızlık veya her ikisinin birden görülmesi
  • Dışkılama sonrası rahatlama hissi

IBS genellikle yaşamı tehdit etmeyen, ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir durumdur. Belirtilerin yönetiminde diyet değişiklikleri, stres yönetimi ve bazen ilaç tedavileri etkili olabilir. Ayrıca bağırsak florasının düzenlenmesi için probiyotik takviyeleri de tedavide kullanılabilir.

Karaciğer ve Safra Kesesi ile İlgili Nedenler

Karın ağrısına yol açan diğer önemli nedenler, karaciğer ve safra kesesi ile ilgili sorunlardır. Bu organlarda oluşan problemler, genellikle sağ üst karın bölgesinde yoğunlaşan ağrılara yol açar. Karaciğer, safra kesesi ve safra kanalları, sindirim sisteminin önemli bir parçasıdır ve bu organlarda meydana gelen hastalıklar ciddi sonuçlar doğurabilir. Karaciğer ve safra kesesi ile ilgili karın ağrısına yol açan başlıca durumlar aşağıda detaylandırılmıştır.

1. Safra Kesesi Taşları

Safra kesesi taşları (kolelitiazis), safra kesesinde biriken safra sıvısının kristalleşmesiyle oluşur. Safra taşları küçük kum tanelerinden büyük taşlara kadar değişik boyutlarda olabilir. Bu taşlar safra yollarını tıkayarak safra akışını engelleyebilir ve safra kesesinin iltihaplanmasına (kolesistit) neden olabilir. Safra kesesi taşlarının başlıca belirtileri şunlardır:

  • Sağ üst karında aniden başlayan ve şiddetli olabilen ağrı
  • Karın ağrısının omuza veya sırta yayılması
  • Bulantı, kusma
  • Yağlı yiyeceklerin tüketiminden sonra karın ağrısının artması

Safra taşları genellikle yemeklerden sonra, özellikle yağlı yiyeceklerden sonra ortaya çıkar ve bu tür yiyecekler safra kesesinin kasılmasına neden olur. Safra taşı tedavisinde cerrahi yöntemler (kolesistektomi – safra kesesinin çıkarılması) en sık başvurulan yöntemdir. Tedavi edilmediği takdirde safra kesesi iltihabı, pankreatit ya da safra yollarının enfeksiyonu (kolanjit) gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir.

2. Hepatit

Hepatit, karaciğerin iltihaplanması durumudur ve genellikle viral enfeksiyonlar (Hepatit A, B, C virüsleri), alkol kullanımı veya bazı ilaçlar nedeniyle ortaya çıkar. Hepatit, akut veya kronik olabilir. Akut hepatit, ani başlayan belirtilerle kendini gösterirken, kronik hepatit uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebilir. Hepatit belirtileri arasında şunlar bulunur:

  • Karın sağ üst kısmında ağrı veya rahatsızlık
  • Sarılık (cildin ve gözlerin sararması)
  • Koyu renkli idrar
  • Soluk renkli dışkı
  • Yorgunluk ve halsizlik

Hepatit özellikle kronikleştiğinde karaciğerde kalıcı hasara yol açabilir. Karaciğer sirozu, karaciğer kanseri ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Tedavi, hepatitin türüne bağlı olarak değişiklik gösterir ve antiviral ilaçlar, alkolün kesilmesi ya da bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılabilir.

3. Karaciğer Yağlanması (Hepatik Steatoz)

Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikmesiyle karakterize edilen bir durumdur. Bu hastalık, özellikle sağlıksız beslenme ve obezite ile ilişkilidir. Alkol kullanımına bağlı olmayan karaciğer yağlanması (NAFLD), dünya genelinde giderek artan bir sağlık sorunudur. Karaciğer yağlanması olan kişilerde genellikle belirgin bir belirti görülmez; ancak ilerleyen aşamalarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Karın sağ üst kısmında hafif ağrı veya rahatsızlık
  • Yorgunluk
  • Kilo kaybı

Karaciğer yağlanması, tedavi edilmediği takdirde karaciğer iltihabına (steatohepatit), siroz ve karaciğer kanserine ilerleyebilir. Tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri (diyet, egzersiz) ve alkol tüketiminin sınırlandırılması üzerine odaklanır.

Karın Ağrısı Nedenleri

Böbrekler ile İlgili Karın Ağrısı Nedenleri

1. Böbrek Taşları (Nefrolitiyazis)

Böbrek taşları, idrardaki kalsiyum, oksalat veya ürik asit gibi maddelerin kristalleşmesi sonucu oluşur. Bu sert yapı taşları, böbrekten mesaneye doğru ilerlerken idrar yollarını tıkayarak şiddetli karın ve bel ağrısına neden olabilir. Böbrek taşları, genellikle birden bire ortaya çıkan, yoğun ve dalgalar halinde gelen karın ağrısıyla kendini gösterir. Bu ağrılar sıklıkla sırtın alt kısmında başlar ve karına, kasıklara doğru yayılır. Böbrek taşı ağrısı o kadar şiddetli olabilir ki hastalar çoğu zaman bu durumu, “hayatımda yaşadığım en kötü ağrı” olarak tanımlarlar.

Böbrek taşlarının belirtileri şunlar olabilir:

  • Sırt, bel ve karın bölgesinde şiddetli ağrı: Ağrı tipik olarak dalgalı bir seyir izler ve bazen birkaç dakika ile birkaç saat sürebilir.
  • İdrar yaparken yanma ve acı: İdrar yolunda taşların varlığı idrar yaparken ağrıya ve yanmaya neden olabilir.
  • Kanlı idrar (hematüri): İdrarda taşların yol açtığı travmalar nedeniyle kan görülebilir.
  • Bulantı ve kusma: Ağrıya sıklıkla mide bulantısı ve kusma eşlik eder.
  • Sık idrara çıkma veya acil idrara çıkma hissi: Taşlar mesaneye doğru ilerlerken sık ve acil idrara çıkma isteği olabilir.

Böbrek taşlarının tedavisi, taşın boyutuna ve yerine göre değişir. Küçük taşlar genellikle bol su içilerek ve bazı ağrı kesici ilaçlar kullanılarak doğal yollarla vücuttan atılır. Ancak daha büyük taşlar, tıkanıklık yaratıp şiddetli ağrıya ve böbrek hasarına yol açabilir. Bu durumda, lazerle kırma (lithotripsi) veya cerrahi müdahale gerekebilir.

2. Böbrek Enfeksiyonu (Piyelonefrit)

Piyelonefrit, böbreğin bakteriyel bir enfeksiyonudur ve genellikle alt idrar yolu enfeksiyonunun (sistit) böbreklere yayılması sonucu oluşur. Böbrek enfeksiyonları, ciddi bir sağlık sorunu olarak kabul edilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir, çünkü tedavi edilmezse böbrek hasarına, sepsise (kan dolaşımına enfeksiyonun yayılması) ve diğer sistemik komplikasyonlara yol açabilir.

Böbrek enfeksiyonunun belirtileri şunları içerebilir:

  • Ateş ve titreme: Enfeksiyona bağlı olarak vücut ısısı yükselir.
  • Sırtın yan kısmında veya karında ağrı: Özellikle enfekte olan böbreğin bulunduğu tarafta keskin, sürekli ağrı olur.
  • İdrarda kan veya bulanıklık: Enfeksiyon nedeniyle idrar rengi değişebilir ve kötü bir koku olabilir.
  • Yorgunluk ve halsizlik: Vücutta yaygın bir enfeksiyon hali, genel bir yorgunluk ve halsizlik hissine neden olabilir.
  • İdrar yaparken yanma hissi: İdrar yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi idrar yaparken ağrı veya yanma hissedilebilir.

Tedavi genellikle antibiyotiklerle yapılır. Ancak ağır vakalarda, özellikle böbreklerde kalıcı hasar riski olduğunda hastanede tedavi gerekebilir. Piyelonefrit vakalarının tekrarını önlemek için altta yatan idrar yolu problemleri de tedavi edilmelidir.

3. Polikistik Böbrek Hastalığı

Polikistik böbrek hastalığı (PKD), böbreklerde çok sayıda kist oluşmasıyla karakterize edilen genetik bir hastalıktır. Bu kistler büyüdükçe böbreklerin normal işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırır ve karın ağrısı, sırt ağrısı, yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açabilir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte böbrek yetmezliği riski de artar.

Polikistik böbrek hastalığının belirtileri şunlar olabilir:

  • Sürekli karın ve yan ağrıları: Kistler büyüdükçe karın bölgesinde basınca ve dolayısıyla karın ağrısına neden olabilir.
  • Yüksek tansiyon: Böbreklerin işlevi bozuldukça kan basıncı kontrol edilemeyebilir.
  • Böbrek taşı oluşumu: PKD, böbrek taşı gelişimi riskini artırır.
  • İdrarda kan görülmesi: Böbrek kistlerinin rüptürü, idrarda kan bulunmasına neden olabilir.

Bu hastalığın tedavisi semptomları yönetmeye yöneliktir ve böbrek hasarını önlemeye çalışır. Yüksek tansiyonun kontrol altına alınması ve böbrek fonksiyonlarının izlenmesi önemlidir. İleri vakalarda böbrek nakli gerekebilir.

Jinekolojik Karın Ağrısı Nedenleri

1. Yumurtalık Kistleri

Yumurtalık kistleri, kadınların yumurtalıklarında sıvı dolu keseciklerdir ve genellikle adet döngüsüyle ilişkili olarak oluşurlar. Çoğu zaman bu kistler zararsızdır ve herhangi bir belirti vermeden kendiliğinden kaybolurlar. Ancak bazı durumlarda kistler büyüyebilir ve karın ağrısı, şişkinlik, adet düzensizlikleri gibi belirtilere yol açabilir. Özellikle kistlerin büyüyüp patlaması ya da yumurtalığın kendi etrafında dönmesi (torsiyon), ani ve şiddetli karın ağrısına neden olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Yumurtalık kistlerinin belirtileri şunlardır:

  • Alt karın bölgesinde ağrı: Ağrı genellikle keskin ve ani olabilir, özellikle kist büyükse veya patlamışsa.
  • Adet düzensizlikleri: Kistler hormon dengesini etkileyebilir, bu da adet döngüsünde düzensizliklere neden olabilir.
  • Karında şişlik ve dolgunluk hissi: Büyük kistler karın bölgesinde şişkinlik yaratabilir.
  • İdrar yaparken veya cinsel ilişki sırasında ağrı: Büyük kistler çevredeki organlara baskı yaparak bu tür durumlarda karın ağrısına yol açabilir.

Tedavi, kistin boyutuna ve belirtilerine bağlı olarak değişir. Küçük ve belirti vermeyen kistler genellikle izlem altında tutulur. Ancak büyük veya komplikasyonlu kistler cerrahi müdahale ile çıkarılabilir.

2. Endometriozis

Endometriozis, rahim iç yüzeyini kaplayan endometrium dokusunun rahim dışında (örneğin yumurtalıklarda, fallop tüplerinde veya pelvik bölgedeki diğer organlarda) büyümesiyle karakterize kronik bir durumdur. Bu doku her adet döngüsünde kalınlaşır, dökülür ve kanar; ancak rahim dışında olduğunda bu kanamalar vücut tarafından tamamen temizlenemeyebilir ve bu da iltihaplanmaya, yapışıklıklara ve şiddetli karın ağrısına yol açabilir.

Endometriozisin belirtileri şunlardır:

  • Adet dönemlerinde şiddetli ağrı: Disparoni (cinsel ilişki sırasında ağrı) ve dismenore (ağrılı adet görme) yaygın belirtilerdir.
  • Kronik pelvik ağrı: Adet dönemi dışında da pelvik bölgede sürekli bir ağrı hissedilebilir.
  • İnfertilite (kısırlık): Endometriozis, üreme organlarında yapışıklıklar oluşturarak kısırlığa neden olabilir.
  • Ağrılı bağırsak hareketleri veya idrar yapma: Özellikle adet dönemlerinde bu tür belirtiler yoğunlaşabilir.

Endometriozisin tedavisi, hastalığın evresine ve hastanın yaşadığı belirtilere bağlıdır. Hormonal tedaviler, endometrial dokunun büyümesini kontrol altına almaya çalışırken, ileri vakalarda laparoskopik cerrahi gerekebilir. Ağır endometriozis vakalarında histerektomi (rahmin alınması) son çare olarak düşünülebilir.

3. Dış Gebelik

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim dışında, genellikle fallop tüplerine yerleşmesiyle oluşur. Bu ciddi ve hayati tehlike oluşturan bir durumdur. Dış gebelik büyüdükçe fallop tüpü patlayabilir, bu da şiddetli karın ağrısına ve iç kanamaya yol açar. Erken müdahale edilmediği takdirde dış gebelik ölümcül olabilir.

Dış gebelik belirtileri şunlardır:

  • Alt karın bölgesinde şiddetli ve sürekli ağrı: Ağrı genellikle gebeliğin 6. ile 8. haftasında başlar ve giderek artar.
  • Vajinal kanama: Anormal vajinal kanama veya lekelenme, dış gebeliğin yaygın belirtilerindendir.
  • Baş dönmesi ve bayılma: Tüpün patlaması sonucu iç kanama, ani tansiyon düşüklüğüne ve bayılmaya neden olabilir.
  • Omuz ağrısı: İç kanama, diyaframı tahriş ederek omuzda ağrıya yol açabilir.

Dış gebelik tıbbi acil bir durumdur ve hemen tedavi edilmesi gerekir. Tedavi genellikle cerrahi müdahale veya ilaçla gebeliğin sonlandırılması şeklinde yapılır.

Karın Ağrısı Nedenleri

Diğer Karın Ağrısı Nedenleri

Karın ağrısı, sindirim sistemi, böbrekler ve jinekolojik nedenler dışında birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu bölümde, karın ağrısına yol açabilecek diğer önemli nedenler olan apandisit, bağırsak tıkanıklığı, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi durumları detaylı olarak inceleyeceğiz.

1. Apandisit

Apandisit, apandisin iltihaplanması sonucu oluşan acil tıbbi bir durumdur. Apandis, ince bağırsağın başlangıcında bulunan küçük, parmak şeklinde bir organdır. Apandisin içindeki açıklık tıkandığında, bakteriler burada çoğalmaya başlar ve iltihaplanma meydana gelir. Apandisit, genellikle sağ alt karın bölgesinde şiddetli ağrıya neden olur ve acil cerrahi müdahale gerektirebilir. Apandis patlarsa, enfeksiyon karın boşluğuna yayılabilir ve bu durum ciddi bir karın zarı iltihabına (peritonit) yol açabilir.

Apandisit belirtileri şunları içerebilir:

  • Sağ alt karın bölgesinde ani ve keskin ağrı: Apandisit ağrısı tipik olarak göbek çevresinde başlar ve ardından sağ alt karın bölgesine yerleşir. Karın ağrısı genellikle giderek şiddetlenir.
  • Bulantı ve kusma: Apandisit vakalarında bulantı ve bazen kusma sıkça görülür.
  • İştahsızlık: Apandisitli hastalar genellikle iştahsızlık yaşar ve yemek yemekte zorlanırlar.
  • Ateş: Hafif ateş apandisit belirtisi olabilir, ancak patlama durumunda yüksek ateş ve ciddi enfeksiyon gelişebilir.
  • Kabızlık veya ishal: Apandisit hastalarında bağırsak hareketlerinde değişiklikler olabilir.

Apandisit acil bir durum olduğu için teşhis konulmasının ardından apendektomi (apandisin cerrahi olarak çıkarılması) yapılması gerekir. Tedavi edilmediği takdirde apandis patlayabilir ve ölümcül olabilecek komplikasyonlar gelişebilir.

2. Bağırsak Tıkanıklığı

Bağırsak tıkanıklığı, bağırsaklardaki bir engel nedeniyle gıdaların, sıvıların ve gazın normal seyrinde ilerleyememesi sonucu oluşur. Bu durum, bağırsakların şişmesine ve ciddi karın ağrısına neden olabilir. Tıkanıklık mekanik bir engelden (örneğin bağırsak dönmesi, tümör, fıtık) veya bağırsak hareketlerinin durmasından kaynaklanabilir. Bağırsak tıkanıklığı, genellikle şiddetli karın ağrısı, şişkinlik, mide bulantısı, kusma ve kabızlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum, acil müdahale gerektiren ciddi bir sağlık sorunudur.

Bağırsak tıkanıklığının belirtileri şunlar olabilir:

  • Karın ağrısı ve kramplar: Genellikle yoğun ve sürekli karın ağrısı ile birlikte kramplar görülür. Ağrı bağırsak tıkanıklığının olduğu bölgeye bağlı olarak karın genelinde hissedilebilir.
  • Karında şişkinlik ve gaz çıkışının durması: Bağırsakta biriken gazlar ve sıvılar, şişkinlik ve rahatsızlık hissine yol açar. Hastalar çoğu zaman gaz çıkaramaz.
  • Bulantı ve kusma: Tıkanıklık seviyesine göre kusmalar da görülebilir. İnce bağırsak tıkanıklığında safra kusması yaygındır, kalın bağırsak tıkanıklığında ise dışkıya benzer kusmalar meydana gelebilir.
  • Kabızlık: Bağırsak tıkanıklığı olan hastalar genellikle dışkı yapamaz.

Bağırsak tıkanıklığının tedavisi, tıkanıklığın nedenine bağlı olarak değişir. Mekanik bir tıkanıklık söz konusuysa genellikle cerrahi müdahale gereklidir. Ancak bazen, özellikle bağırsak hareketlerinin durduğu durumlarda, tıbbi tedavi (sıvı tedavisi, nazogastrik tüp yerleştirilmesi gibi) yeterli olabilir. Tedavi edilmezse bağırsak tıkanıklığı bağırsak dokusunun ölümüne ve peritonite yol açabilir.

3. Crohn Hastalığı

Crohn hastalığı, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde kronik iltihaplanmaya yol açan otoimmün bir hastalıktır. En sık etkilenen bölge ince bağırsağın son kısmı ve kalın bağırsaktır, ancak Crohn hastalığı sindirim sisteminin ağızdan anüse kadar herhangi bir bölümünü etkileyebilir. Hastalık, alevlenme ve remisyon dönemleriyle seyreder, yani hastalar belirtilerin arttığı dönemler ile belirtilerin hafiflediği dönemler arasında gidip gelebilirler.

Crohn hastalığının belirtileri şunları içerebilir:

  • Karın ağrısı ve kramplar: Crohn hastalığı olan kişilerde genellikle karın sağ alt kısmında şiddetli ağrılar ve kramplar görülür.
  • İshal: Kronik ishal, hastalığın en yaygın belirtilerinden biridir. Bazen ishal kanlı olabilir.
  • Kilo kaybı ve iştahsızlık: Sürekli ishal ve sindirim sistemi sorunları nedeniyle hastalar kilo kaybedebilir ve iştahları azalabilir.
  • Yorgunluk: Bağırsak iltihabına bağlı olarak hastalarda sürekli yorgunluk ve halsizlik görülebilir.
  • Ateş: Özellikle hastalığın alevlenme dönemlerinde ateş görülebilir.

Crohn hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, semptomları kontrol altına almak için ilaçlar, diyet değişiklikleri ve cerrahi müdahaleler uygulanabilir. Tedavi hastalığın alevlenme dönemlerini hafifletmeyi ve uzun süreli remisyon sağlamayı amaçlar. Cerrahi müdahale genellikle komplikasyonlar (örn. bağırsak tıkanıklığı, fistüller) geliştiğinde gereklidir.

4. Ülseratif Kolit

Ülseratif kolit, Crohn hastalığına benzer şekilde kronik bir iltihaplı bağırsak hastalığıdır, ancak ülseratif kolit yalnızca kalın bağırsağı (kolon) ve rektumu etkiler. Kalın bağırsak iç yüzeyinde ülserler (yaralar) ve sürekli iltihaplanma meydana gelir. Crohn hastalığı gibi, ülseratif kolit de alevlenme ve remisyon dönemleriyle seyreder.

Ülseratif kolitin belirtileri şunları içerebilir:

  • Karın ağrısı ve kramplar: Karın ağrısı genellikle alt karın bölgesinde yoğunlaşır ve ishal ile birlikte görülür.
  • Kanlı ishal: Ülseratif kolit hastalarında en yaygın belirtilerden biri sık sık kanlı ishaldir. Bu durum bağırsak yüzeyindeki iltihaplı yaralardan kaynaklanır.
  • İştahsızlık ve kilo kaybı: Sürekli sindirim sorunları ve bağırsak iltihabı, hastalarda iştah kaybına ve zayıflamaya yol açabilir.
  • Bağırsak hareketlerinde aciliyet hissi: Ülseratif kolitli hastalar sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyar ve bağırsaklarını kontrol etmekte zorlanabilirler.
  • Yorgunluk: Sürekli iltihaplanma ve bağırsak rahatsızlıkları, hastalarda ciddi yorgunluğa neden olabilir.

Ülseratif kolitin tedavisinde anti-enflamatuar ilaçlar, immünosüpresif tedaviler ve biyolojik ajanlar kullanılır. Hastalığın şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale (kolonun bir kısmının veya tamamının çıkarılması) gerekebilir. Tedavinin amacı, hastalığın alevlenme dönemlerini kontrol altına almak ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmektir.

5. Divertikülit

Divertikülit, kalın bağırsakta oluşan küçük keseciklerin (divertiküller) iltihaplanmasıyla meydana gelen bir durumdur. Bu kesecikler, genellikle yaşlanma ile birlikte kalın bağırsakta oluşur ve enfekte olduklarında divertikülit gelişir. Divertikülit, şiddetli karın ağrısı, ateş ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle kendini gösterir.

Divertikülit belirtileri şunları içerebilir:

  • Sol alt karında şiddetli ağrı: Divertikülit ağrısı genellikle karının sol alt tarafında yoğunlaşır.
  • Ateş ve titreme: İltihaplanmaya bağlı olarak vücut ısısı yükselebilir ve titreme görülebilir.
  • Kabızlık veya ishal: Divertikülit hastalarında bağırsak hareketlerinde değişiklikler olur, kabızlık yaygındır ancak bazen ishal de görülebilir.
  • Şişkinlik ve gaz sancısı: Bağırsaklarda gaz birikmesi şişkinliğe ve rahatsızlık hissine yol açabilir.

Divertikülit tedavisi, hastalığın şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif vakalar genellikle antibiyotiklerle ve sıvı diyetle tedavi edilebilir. Ancak ciddi vakalarda divertikül kesesi patlayabilir ve bu durum peritonit gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Böyle durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Referanslar:

  1. Karın Ağrısı Nedenleri
  2. Feldman, M., Friedman, L. S., & Brandt, L. J. (2015). Sleisenger and Fordtran’s Gastrointestinal and Liver Disease. Elsevier Saunders.
  3. Talley, N. J., & Locke, G. R. (2009). Irritable Bowel Syndrome. Elsevier Health Sciences.
  4. Wallach, J. M. (2014). Interpretation of Diagnostic Tests. Lippincott Williams & Wilkins.
  5. Haslam, D., & James, W. P. T. (2005). Obesity. The Lancet.
  6. Yamada, T., & Alpers, D. H. (2015). Textbook of Gastroenterology. John Wiley & Sons.
  7. Henry, J. B. (2001). Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. Saunders.
  8. Cummings, J. H., & Macfarlane, G. T. (2002). Gastrointestinal Health. Academic Press.
  9. Kasper, D. L., Fauci, A. S., Hauser, S. L., et al. (2015). Harrison’s Principles of Internal Medicine. McGraw-Hill.
  10. https://scholar.google.com/
  11. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  12. https://www.researchgate.net/
  13. https://www.mayoclinic.org/
  14. https://www.nhs.uk/
  15. https://www.webmd.com/
Karın Ağrısı Nedenleri
Karın Ağrısı Nedenleri

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372