Kendini Sevmek İçin 18 Öneri
Kendini sevmek, kişinin fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlığı için son derece kritik bir konudur. Ancak modern dünyada, sürekli değişen beklentiler, toplumun dayattığı mükemmellik anlayışı ve içsel eleştiriler, kendimize olan sevgimizi sorgulamamıza neden olabilir. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaştığı bu çağda, mükemmel yaşamlar sergileyen kişilerin hayatlarına şahit olmak, kendi değersizliğimizi düşünmemize yol açabilir. Oysa gerçek mutluluk ve iç huzur, dışarıdan gelen onaylarla değil, içeriden gelen bir sevgiyle mümkündür. Kendimizi koşulsuz kabul etmek ve sevmek, uzun bir yolculuk olsa da, bu yolculuk hayatın her alanında daha mutlu ve sağlıklı bireyler olmamızı sağlayacaktır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kendini Sevmek İçin 18 Öneri
Kendimizi sevmek, sadece duygusal bir ihtiyaç değil, aynı zamanda zihinsel ve bedensel sağlığımızın temel taşlarından biridir. Yapılan birçok bilimsel araştırma, öz-sevginin kişisel gelişime katkı sağladığını, stres seviyelerini düşürdüğünü ve genel yaşam kalitesini arttırdığını göstermektedir. Ancak, kendini sevmek, her zaman kolay bir süreç olmayabilir. Yetiştirilme tarzımız, çevresel faktörler ve yaşadığımız tecrübeler, kendimize nasıl davrandığımızı büyük ölçüde etkiler. Kendi değerimizi anlamak ve bunu içselleştirmek, çaba ve zaman gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte bilinçli adımlar atmak, içsel bir dönüşüm yaşayarak kendimize olan sevgiyi artırmak mümkündür.
Kendini sevmek, bireyin yalnızca duygusal dünyası üzerinde değil, aynı zamanda sosyal ilişkileri üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. Kendine değer vermeyen bireyler, çoğu zaman başkalarının beklentilerine göre hareket eder, kendi istek ve ihtiyaçlarını göz ardı ederler. Bu da uzun vadede tükenmişlik, tatminsizlik ve mutsuzluk gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Oysa kendini seven bireyler, sınırlarını belirleyebilir, hayır demeyi öğrenir ve sağlıklı ilişkiler kurarlar. Başkalarına sevgi ve anlayış gösterebilmek için öncelikle kendimize bu sevgiyi göstermeliyiz.
Bu yazıda, kendinizi sevmeyi öğrenmenize ve bu sevgiyi hayatınıza nasıl dahil edebileceğinize dair 18 öneri paylaşacağız. Her birey farklıdır ve her öneri herkese aynı derecede uygun olmayabilir. Bu nedenle, kendi hayatınıza ve ihtiyaçlarınıza en uygun olan yöntemleri seçerek bu yolda ilerlemeye başlayabilirsiniz. Kendinizi sevmek, sürekli bir süreçtir; inişler çıkışlar olacaktır, ancak bu yolda kararlı adımlar atmak, daha huzurlu bir yaşamın anahtarıdır.
Kendini Sevmek İçin Öneriler
1. Kendinizi Olduğunuz Gibi Kabul Edin
Kendini sevmek için ilk adım, olduğunuz kişiyi tamamen kabul etmekten geçer. Bu, kusurlarınızı ve eksikliklerinizi olduğu gibi kabul etmek anlamına gelir. Hiç kimse mükemmel değildir ve hepimizin güçlü yanları olduğu gibi zayıf yönleri de vardır. Kendinizi sürekli bir “daha iyi versiyon” olmaya zorlarken, mevcut halinizi ihmal etmemelisiniz. Kendinizi sürekli eleştirerek içsel huzurunuzu bozmak yerine, şu anki halinizin değerli olduğunu anlamalısınız. Kabul, değişim için bir başlangıç noktasıdır, ancak değişim yalnızca kendinizi sevdiğinizde ve kabul ettiğinizde mümkün olur.
Detaylandırmak gerekirse, kendinizi olduğu gibi kabul etmek, kişisel gelişiminizi engelleyen bir durumu onaylamak anlamına gelmez. Aksine, zayıf yönlerinizi fark ettiğinizde, onları iyileştirmek için kendinize daha çok motive olabilirsiniz. Bu süreç, yargılamaktan uzak, anlayış ve şefkat dolu bir yaklaşımla sürdürülmelidir.
2. Öz-değerinizi Fark Edin
Kendinize verdiğiniz değer, diğer insanların size ne düşündüğünden veya sizinle nasıl davrandıklarından bağımsız olmalıdır. Öz-değer, içsel bir farkındalıktır ve dış kaynaklardan etkilenmemelidir. Birçok kişi, başkalarının onayını kazanmak için çaba sarf eder, ancak kendini sevmek başkalarının yargılarından bağımsız olmayı gerektirir. Kendi değerinizi fark ettiğinizde, dışarıdan gelen eleştirilere karşı daha dirençli olur ve kendinizi daha az savunma ihtiyacı hissedersiniz.
Öz-değerinizi anlamanın yollarından biri, başkalarıyla kendinizi kıyaslamayı bırakmaktır. Kıyaslamalar, genellikle değersizlik hissini tetikleyebilir ve sürekli bir yetersizlik duygusuna neden olabilir. Kendinize olan değerinizi bilmek, özgüveninizi artırır ve sizi daha mutlu bir insan yapar. Unutmayın, sizin değerinizi belirleyen başkalarının size olan bakışı değil, sizin kendinize olan bakışınızdır.
3. Kendinize Zaman Ayırın
Kendinizi sevmek için zaman ayırmanız şarttır. Günlük hayatın yoğun temposunda, kendi istek ve ihtiyaçlarınıza vakit ayırmayı ihmal etmek, kendinizi değersiz hissetmenize yol açabilir. Kendi başınıza kaliteli vakit geçirmek, size içsel bir huzur sağlar ve kendinizi daha iyi anlamanıza olanak tanır.
Bu süreç, basit aktivitelerle başlayabilir: sevdiğiniz bir kitabı okumak, meditasyon yapmak, doğada yürüyüş yapmak ya da sadece kendinizle baş başa kalmak. Kendinize ayırdığınız bu zaman diliminde, sadece zihinsel olarak değil, duygusal olarak da kendinizi beslersiniz. Hayatınızda başkalarına verdiğiniz kadar kendinize de değer vermeyi öğrenmelisiniz. Kendinize zaman ayırmak, öz-sevginin bir göstergesidir ve kişisel mutluluğunuzun anahtarlarındandır.
4. İç Eleştiriyi Azaltın
Birçoğumuz, içsel diyaloglarımızda kendimize karşı oldukça sert davranırız. İçimizde sürekli konuşan bir eleştirmen var gibidir ve bu eleştirmen, küçük hatalarımızı bile büyütme eğilimindedir. Ancak bu tür bir eleştirel iç ses, kendimizi sevmemizi engeller. İç eleştiriyi azaltmak için, kendinize daha nazik olmayı öğrenmelisiniz. Kendinizi eleştirirken farkında olun ve bu eleştirileri olumluya çevirmeye çalışın. Örneğin, bir hata yaptığınızda, “Ne kadar beceriksizim” demek yerine, “Bu durumdan ne öğrenebilirim?” şeklinde bir yaklaşım benimseyebilirsiniz.
Ayrıca, iç eleştiriyi azaltmanın bir diğer yolu da, kendinizle bir arkadaş gibi konuşmayı öğrenmektir. Bir arkadaşınızın hata yapması durumunda ona nasıl anlayış gösteriyorsanız, kendinize de aynı şekilde yaklaşmalısınız. Unutmayın ki kendinizi yıpratmak yerine, hatalarınızı büyütmeden onlardan ders alıp yola devam etmek, kendinizi sevmek için çok daha yapıcı bir yoldur.
5. Fiziksel Sağlığınıza Özen Gösterin
Vücudunuza iyi bakmak, kendinizi sevmenin en somut yollarından biridir. Fiziksel sağlığınıza özen göstermek, hem bedeninizi hem de zihninizi olumlu yönde etkiler. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterince uyumak, bedeninize duyduğunuz saygıyı ve sevgiyi gösterir. Kendinize bakmak, aynı zamanda gelecekte karşılaşabileceğiniz sağlık sorunlarının önüne geçmenize yardımcı olur.
Sağlıklı bir beden, zihinsel sağlığınıza da katkı sağlar. Örneğin, fiziksel aktivite sırasında salgılanan endorfinler, mutluluk hissini artırır ve stresi azaltır. Aynı şekilde, sağlıklı beslenme de hem bedeninizi hem de zihninizi besler. Fiziksel sağlığınıza özen göstermek, yalnızca kendinize olan sevginizi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda hayatın her alanında daha enerjik ve mutlu hissetmenizi sağlar.
6. Kendinize Şefkatle Yaklaşın
Şefkat, kendinizi sevmenin temel taşlarından biridir. Kendinize karşı şefkatli olmak, zor zamanlarda kendinizi yargılamadan ve suçlamadan anlayış gösterebilmeyi gerektirir. Bir hata yaptığınızda ya da zor bir süreçten geçtiğinizde, kendinize karşı daha nazik ve sabırlı olmalısınız. Zor zamanlar, herkesin yaşadığı evrensel deneyimlerdir ve kendinizi bu süreçte yıpratmak yerine, şefkatle yaklaşarak iyileşme sürecine katkıda bulunabilirsiniz.
Kendinize şefkat göstermek, aynı zamanda başkalarına da daha anlayışlı olmanızı sağlar. Kendi hatalarınızı kabul ettiğinizde, başkalarının hatalarına karşı daha hoşgörülü olursunuz. Bu süreç, hem kendinizi hem de çevrenizdeki insanları daha derin bir şekilde anlamanıza ve kabul etmenize yardımcı olur.
7. Pozitif Düşünceler Geliştirin
Kendinizi sevmek, büyük ölçüde düşünce yapınızla ilgilidir. Zihninizi olumsuz düşüncelerle doldurduğunuzda, kendinize olan sevginiz azalır ve kendinizi yetersiz hissedebilirsiniz. Olumsuz düşüncelerle başa çıkmanın en etkili yollarından biri, pozitif düşünme alışkanlığı geliştirmektir.
Her gün kendinize olumlu şeyler söylemek ve başarılarınızı takdir etmek, zamanla düşünce yapınızı olumlu yönde değiştirecektir. Ayrıca, olumsuz düşünceleri fark ettiğinizde, onları daha pozitif ve yapıcı düşüncelerle değiştirin. Örneğin, “Bunu başaramayacağım” demek yerine, “Elimden gelenin en iyisini yapacağım” şeklinde düşünmeyi tercih edebilirsiniz.
8. Sınırlar Koymayı Öğrenin
Kendinizi sevmek, başkalarının sizi sömürmesine veya size zarar vermesine izin vermemek anlamına gelir. Sağlıklı sınırlar koymak, kendinizi ve ihtiyaçlarınızı önceliklendirdiğinizin bir göstergesidir. Başkalarının sizden talep ettiği her şeye “evet” demek, zamanla tükenmenize neden olabilir. Kendi ihtiyaçlarınıza saygı duyarak, başkalarına “hayır” demeyi öğrenmelisiniz.
Sınırlar koymak, başkalarının size nasıl davranmasını istediğinizi belirlemek anlamına gelir. Bu sınırları belirlemek, kendinize olan saygınızı artırır ve daha sağlıklı ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Unutmayın ki sınır koymak, bencilce bir davranış değil, kendinize ve başkalarına duyduğunuz saygının bir göstergesidir.
9. Başarılarınızı Kutlayın
Birçok insan, küçük veya büyük başarılarını fark etmeyip sadece eksikliklerine odaklanır. Ancak başarılarınızı kutlamak, kendinize verdiğiniz değerin bir göstergesidir. Küçük bile olsa, attığınız her adım ve başardığınız her şey, takdir edilmeyi hak eder. Kendinizi motive etmek ve pozitif bir bakış açısı geliştirmek için başarılarınızı kutlamayı bir alışkanlık haline getirin.
Bu kutlamalar, büyük ödüller veya etkinlikler gerektirmez. Basit bir teşekkür notu yazmak, kendinize bir kahve ısmarlamak veya sevdiğiniz bir aktiviteyle kendinizi ödüllendirmek bile yeterli olabilir. Başarılarınızı takdir etmek, özgüveninizi artırır ve kendinize olan inancınızı güçlendirir.
10. Affedici Olun
Kendinize ve başkalarına karşı affedici olmak, içsel huzurunuzu artırır ve sizi duygusal yüklerden arındırır. Kendinizi geçmişteki hatalarınız için suçlamak, şu anki mutluluğunuzu olumsuz etkileyebilir. Affetmek, yaşananları kabul etmek ve geçmişi geride bırakmak anlamına gelir. Kendinizi affettiğinizde, yeni başlangıçlar yapmaya daha açık olursunuz ve geçmişin gölgesinden kurtulursunuz.
Başkalarını affetmek de aynı derecede önemlidir. Kin ve öfke, zamanla sizi yıpratır ve iç huzurunuzu zedeler. Affetmek, her ne kadar zor olsa da, kendinizi özgürleştirmenin ve daha mutlu bir hayat sürmenin en etkili yollarından biridir.
11. Destekleyici Bir Çevre Yaratın
Kendinizi sevmek, hayatınızdaki insanların etkisiyle de doğrudan bağlantılıdır. Çevrenizdeki insanların size olan tutumu, sizin kendinize olan sevginizi güçlendirebilir ya da zayıflatabilir. Destekleyici ve olumlu insanlar, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Bu nedenle, yaşamınızdaki insanları dikkatlice seçmek önemlidir. Negatif enerjileri olan, sizi sürekli eleştiren ya da sizi yetersiz hissettiren insanlardan uzaklaşmak, kendinize olan değerinizi korumanız için gereklidir. Destekleyici bir çevre oluşturmak, hayatınızda sizi motive eden, değer veren ve sizin başarınızı kutlayan insanlarla vakit geçirmek anlamına gelir. Bu kişiler, zor zamanlarınızda yanınızda olacak ve kendinizi daha fazla sevmenizi teşvik edeceklerdir.
Destekleyici bir çevre yaratırken şu adımları izleyebilirsiniz:
- İlişkilerinizi gözden geçirin: Sizi gerçekten destekleyen ve değer veren kişilerle daha fazla vakit geçirin. Zarar verici ya da olumsuz etkisi olan insanlarla ilişkinizi sınırlayın.
- Sosyal ağınızı genişletin: Ortak ilgi alanlarına sahip yeni insanlar tanımak, destekleyici ilişkiler kurmanın yollarından biridir. Bu sayede, sizinle benzer değerlere sahip insanlarla tanışabilirsiniz.
- Negatif etkilere karşı sınırlar koyun: Hayatınızdaki toksik insanlara sınır koyarak, kendi ruh sağlığınızı koruyabilirsiniz.
12. Meditasyon ve Farkındalık Uygulamalarını Deneyin
Meditasyon ve farkındalık uygulamaları, zihinsel ve ruhsal dengeyi sağlayarak kendinize olan sevginizi artırmanın güçlü yollarından biridir. Düzenli meditasyon yapmak, zihni sakinleştirir ve anda kalmayı öğretir. Farkındalık, geçmişteki pişmanlıklar ya da gelecekteki endişelerle boğuşmak yerine, şu anın farkına varmanızı sağlar. Bu durum, kendinizi daha iyi tanımanıza ve içsel olarak daha huzurlu hissetmenize yardımcı olur. Meditasyon, özellikle stresle başa çıkmada ve öz-şefkati geliştirmede etkili bir yöntemdir.
Meditasyon yapmanın faydalarından bazıları şunlardır:
- Stresi azaltır: Meditasyon, zihni sakinleştirir ve stresi azaltır. Bu da kendinize karşı daha nazik olmanızı sağlar.
- Kendinizi daha iyi tanımanızı sağlar: Meditasyon sırasında iç sesinizi daha net duyabilir ve gerçek ihtiyaçlarınızı fark edebilirsiniz.
- Daha fazla şefkat geliştirir: Düzenli meditasyon yapmak, kendinize ve başkalarına karşı daha şefkatli olmanıza yardımcı olur.
13. Mükemmeliyetçilikten Kaçının
Mükemmeliyetçilik, kendimizi sevmemizi engelleyen en büyük tuzaklardan biridir. Kendinizi sürekli olarak mükemmel olmaya zorlamak, tükenmişlik, stres ve tatminsizlik gibi olumsuz duygulara neden olabilir. Hiç kimse her zaman mükemmel olamaz ve kendinize bu kadar yüksek beklentiler koymak, öz-sevginizi baltalayacaktır. Mükemmeliyetçilik yerine, gelişime odaklanmak ve hatalarınızdan ders almak, kendinize daha fazla sevgi göstermenizi sağlar.
Mükemmeliyetçilikten kaçınmak için şu stratejileri kullanabilirsiniz:
- Hatalarınızı kabul edin: Hatalar insan olmanın doğal bir parçasıdır. Bu hatalardan ders çıkararak büyümeyi öğrenin.
- Kendinize karşı nazik olun: Beklentilerinizi gerçekçi tutarak kendinize karşı nazik olmayı öğrenin.
- Küçük adımları kutlayın: Büyük başarılar kadar küçük adımları da kutlayın. Her ilerleme bir başarıdır.
14. Hobilerinizle Zaman Geçirin
Kendinizi sevmenin bir yolu, sizi mutlu eden ve ilginizi çeken aktivitelere zaman ayırmaktır. Hobilerinizle ilgilenmek, zihinsel ve duygusal sağlığınızı güçlendirir. Özellikle sizi stresten uzaklaştıran, yaratıcı yönlerinizi ortaya çıkaran veya fiziksel olarak aktif olmanızı sağlayan hobiler, kendinize olan sevginizi artırır. Hobilerinizle zaman geçirmek, aynı zamanda kendinize verdiğiniz değerin de bir göstergesidir. Yoğun yaşam tempoları arasında kendinize vakit ayırmak, kendinizi sevmeyi öğrenmek için önemli bir adımdır.
Hobilerinizle vakit geçirmek için şu adımları izleyebilirsiniz:
- Sevdiğiniz aktiviteleri belirleyin: En çok keyif aldığınız aktiviteleri düşünün ve bu aktivitelere daha fazla zaman ayırın.
- Yaratıcılığınızı keşfedin: Sanat, müzik, el işleri gibi yaratıcı hobiler, kendinizi ifade etmenin ve rahatlamanın harika yollarıdır.
- Aktif olun: Fiziksel aktiviteler, vücudunuzu hareket ettirmenin yanı sıra zihinsel rahatlama sağlar. Yürüyüş, yoga, yüzme gibi sporlar bu konuda yardımcı olabilir.
15. İç Sesinizi Dinleyin
İç sesinizi dinlemek, kendinizi daha iyi tanımanıza ve gerçek ihtiyaçlarınızı fark etmenize yardımcı olur. Bu ses, çoğu zaman size rehberlik eder ve doğru kararlar vermenizi sağlar. Ancak modern yaşamın yoğun temposu içinde, çoğu zaman iç sesimizi duymayı unuturuz. İçsel rehberliğinizi dinlemek, kendi değerlerinize ve isteklerinize uygun kararlar almanıza yardımcı olur. Bu da kendinize olan saygınızı ve sevginizi artırır.
İç sesinizi daha iyi dinlemek için şu yöntemleri kullanabilirsiniz:
- Meditasyon yapın: Meditasyon, zihni sakinleştirir ve içsel sesinizi daha net duymanıza yardımcı olur.
- Yalnız kalmaya zaman ayırın: Sessiz ve yalnız bir ortamda zaman geçirmek, kendi düşüncelerinizi daha iyi dinlemenizi sağlar.
- Duygularınızı dikkate alın: İç sesiniz, genellikle duygularınız aracılığıyla size rehberlik eder. Duygularınızı göz ardı etmek yerine, onları anlamaya çalışın.
16. Geçmişle Barışın
Geçmişte yaşadığınız olumsuz deneyimler, bugün kendinizi sevmenizi zorlaştırabilir. Ancak geçmişe takılı kalmak, gelecekte mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmenizi engeller. Geçmişinize karşı kabullenici bir tutum geliştirmek, kendinize olan sevginizi artırmanın önemli bir yoludur. Geçmişte yaptığınız hataları, yaşadığınız hayal kırıklıklarını ya da travmatik deneyimleri kabul etmek, kendinizle barış yapmanızı sağlar. Bu da kendinize daha fazla şefkat göstermenize olanak tanır.
Geçmişle barışmak için şu adımları izleyebilirsiniz:
- Kendinizi affedin: Geçmişte yaptığınız hataları kabul edin ve kendinizi bu hatalar için affedin.
- Geçmişten ders alın: Geçmişte yaşadığınız deneyimleri birer öğrenme fırsatı olarak görün. Bu deneyimlerden nasıl büyüdüğünüzü fark edin.
- Anda kalmaya odaklanın: Geçmişin ağırlığından kurtulmak için meditasyon ve farkındalık pratiği yaparak, şu ana odaklanmayı öğrenin.
17. Hayatınıza Mizah Katın
Kendinizi sevmeyi öğrenmek, hayatı ciddiye alırken aynı zamanda hafifletebilmeyi de gerektirir. Zor zamanlarda bile kendinize gülebilmek ve mizahı hayatınıza dahil edebilmek, kendinize olan sevginizi artırır. Kendinizle ve yaşadığınız durumlarla dalga geçmek, stresi azaltmanın ve olaylara daha pozitif bakmanın bir yoludur. Mizah, sadece zor anları hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda daha mutlu ve rahat bir yaşam sürmenize de katkı sağlar.
Hayatınıza mizah katmak için şu önerilere dikkat edebilirsiniz:
- Gülmeye zaman ayırın: Her gün kendinizi güldürebilecek bir şeyler bulmaya çalışın. Komedi filmleri izlemek ya da arkadaşlarınızla eğlenceli anlar paylaşmak, gülmenizi sağlayabilir.
- Kendinizle dalga geçin: Hatalarınızı ya da küçük aksilikleri hafif bir dille ele almak, kendinize karşı nazik olmanıza yardımcı olur.
- Mizah duygunuzu geliştirin: Hayata karşı daha esprili bir yaklaşım geliştirmeye çalışın. Her durumda pozitif bir yön bulmak, mizah duygunuzu güçlendirecektir.
18. Kendinize Karşı Sabırlı Olun
Kendini sevmek zaman alan bir süreçtir ve bu süreçte kendinize karşı sabırlı olmak önemlidir. Hepimiz iniş çıkışlar yaşarız ve bu doğaldır. Öz-sevgi pratiği, günlük olarak üzerinde çalışılması gereken bir beceridir. Zaman zaman zorlayıcı olabilir, ancak kendinize karşı sabırlı olmak, bu süreci daha kolay hale getirir. Kendinizi geliştirmek için atacağınız her adımda, sabırlı olmayı ve kendinize nazik davranmayı unutmayın.
Kendinize karşı sabırlı olmayı öğrenmek için şu önerilere dikkat edebilirsiniz:
- Mükemmel olma baskısından kurtulun: Kendinizi geliştirmek zaman alabilir. Bu süreçte hata yapmaktan korkmayın.
- Küçük adımlarla ilerleyin: Büyük değişiklikler yerine küçük ve sürdürülebilir adımlar atmak, süreci daha kolay ve keyifli hale getirir.
- Zamanla gelişeceğinize güvenin: Kendinize olan sevginin zamanla artacağına inanın ve bu sürece güvenin.
Referanslar:
- Kendini Sevmek İçin 18 Öneri
- Neff, K. D. (2003). “Self-Compassion: An Alternative Conceptualization of a Healthy Attitude Toward Oneself”. Self and Identity, 2(2), 85-101.
- Brown, B. (2010). The Gifts of Imperfection: Let Go of Who You Think You’re Supposed to Be and Embrace Who You Are. Hazelden Publishing.
- Gilbert, P. (2009). The Compassionate Mind: A New Approach to Life’s Challenges. Constable & Robinson.
- Rosenberg, M. (1965). Society and the Adolescent Self-Image. Princeton University Press.
- Fredrickson, B. L. (2001). “The Role of Positive Emotions in Positive Psychology: The Broaden-and-Build Theory of Positive Emotions”. American Psychologist, 56(3), 218-226.
- Kernis, M. H. (2003). “Toward a Conceptualization of Optimal Self-Esteem”. Psychological Inquiry, 14(1), 1-26.
- Baumeister, R. F., & Leary, M. R. (1995). “The Need to Belong: Desire for Interpersonal Attachments as a Fundamental Human Motivation”. Psychological Bulletin, 117(3), 497-529.
- Ryan, R. M., & Deci, E. L. (2000). “Self-Determination Theory and the Facilitation of Intrinsic Motivation, Social Development, and Well-Being”. American Psychologist, 55(1), 68-78.
- Rogers, C. R. (1961). On Becoming a Person: A Therapist’s View of Psychotherapy. Houghton Mifflin.
- Maslow, A. H. (1943). “A Theory of Human Motivation”. Psychological Review, 50(4), 370-396.
- Diener, E. (2000). “Subjective Well-Being: The Science of Happiness and a Proposal for a National Index”. American Psychologist, 55(1), 34-43.
- Tangney, J. P., Baumeister, R. F., & Boone, A. L. (2004). “High Self-Control Predicts Good Adjustment, Less Pathology, Better Grades, and Interpersonal Success”. Journal of Personality, 72(2), 271-324.
- Bowlby, J. (1988). A Secure Base: Parent-Child Attachment and Healthy Human Development. Basic Books.
- Seligman, M. E. P. (2002). Authentic Happiness: Using the New Positive Psychology to Realize Your Potential for Lasting Fulfillment. Free Press.
- Williams, J. M. G., & Penman, D. (2011). Mindfulness: An Eight-Week Plan for Finding Peace in a Frantic World. Rodale.
- Kabat-Zinn, J. (1990). Full Catastrophe Living: Using the Wisdom of Your Body and Mind to Face Stress, Pain, and Illness. Dell Publishing.
- Leary, M. R., & Tate, E. B. (2010). “The Social Regulation of Emotion: An Integrative, Cross-Disciplinary Perspective”. Emotion Review, 2(1), 60-65.
- Csikszentmihalyi, M. (1990). Flow: The Psychology of Optimal Experience. Harper & Row
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/