Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi ve Tedavisi

Keratokonus, kornea olarak adlandırılan gözün ön kısmındaki saydam tabakanın incelip konik bir şekil almasıyla karakterize edilen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Genellikle ergenlik döneminde başlayan bu rahatsızlık, korneanın şeklindeki değişikliklerle görme kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Kornea, gözün ışığı kırıp odakladığı en dış tabakadır ve normalde kubbe şeklinde olması gerekir. Ancak keratokonus hastalığında, kornea zayıflar ve düzgün olmayan bir yüzey alarak sivrileşir. Bu da ışığın düzensiz kırılmasına, bulanık ve bozuk görmeye yol açar.

Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı ve Tedavisi

Nadir görülen bir durum gibi düşünülse de dünya genelinde yaygın olarak teşhis edilen bir göz hastalığıdır. Özellikle genç yaşlarda başlama eğilimindedir ve birçok hasta, hastalığın başlangıç aşamasında belirtileri fark etmeyebilir. Ancak ilerleyen aşamalarda gözlük ya da kontakt lenslerle bile düzelmeyen görme problemleri ortaya çıkar. Hastalığın seyri kişiden kişiye farklılık gösterebilir; bazı bireylerde çok yavaş ilerlerken, diğerlerinde hızlı bir şekilde kötüleşebilir. Keratokonusun kesin nedenleri henüz tam olarak bilinmese de genetik faktörlerin ve çevresel etkenlerin bu hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

Keratokonusun, hafif astigmatizmadan ciddi görme kaybına kadar geniş bir yelpazede etkileri olabilir. İlk aşamalarda genellikle gözlükler veya yumuşak kontakt lenslerle görme düzeltilmeye çalışılırken, hastalığın ilerleyen dönemlerinde daha karmaşık tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Son yıllarda tıp teknolojisinde yaşanan gelişmeler, özellikle kornea çapraz bağlama (cross-linking) ve kornea halkaları (Intacs) gibi tedavi yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı ya da durdurmayı mümkün kılmıştır. Bununla birlikte, bazı hastalar için son çare kornea nakli olabilmektedir.

Bu yazıda keratokonus hastalığı, belirtileri, nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bu hastalık hakkında daha fazla bilgi edinmek, hem erken teşhis ve tedavi için önemlidir hem de görme sağlığını korumak adına farkındalığı artırmaya yardımcı olabilir.

Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Keratokonus Hastalığı Nedir?

Keratokonus, kelime anlamı olarak “kornea” ve “konik” kelimelerinden türetilmiştir. Bu hastalıkta kornea, normal kubbe şeklini kaybederek inceleşir ve zamanla konik bir şekil alır. Kornea, ışığın göze giriş yaptığı ilk yerdir ve düzgün bir şekle sahip olması, ışığın retinaya doğru bir şekilde odaklanmasını sağlar. Keratokonusun neden olduğu şekil bozukluğu ise ışığın retina üzerinde düzgün bir şekilde odaklanmasını engeller ve bu da görme bozukluklarına yol açar.

Keratokonusun ilerleyici bir hastalık olması, erken aşamalarda gözlük ya da kontakt lenslerle düzeltilebilecek bir görme bozukluğu iken, ilerleyen aşamalarda görme kaybının çok daha ciddi boyutlara ulaşabileceği anlamına gelir. Korneanın şekil bozukluğu, sadece ışığın düzensiz kırılmasına neden olmaz, aynı zamanda kornea üzerinde düzensiz astigmatizma ve miyopi gibi ek görme problemlerine de yol açabilir.

Hastalığın Prevalansı

Keratokonus dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bir hastalıktır, ancak sıklıkla göz ardı edilen veya geç teşhis edilen bir durum olabilir. Hastalığın en sık görüldüğü yaş grubu, ergenlik döneminden başlayarak 20’li yaşlara kadar olan genç bireylerdir. Hastalık genellikle 30-40 yaşlarına kadar ilerleme gösterir ve sonrasında stabil hale gelebilir. Ancak her bireyin hastalığı farklı hızda ilerlediği için kişiselleştirilmiş bir tedavi yaklaşımı gerekmektedir.

Keratokonus Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Keratokonus, korneanın incelerek ve sivrilerek konik bir şekil aldığı ilerleyici bir göz hastalığıdır. Hastalığın belirtileri genellikle erken aşamalarda hafif seyir gösterir ve zamanla ilerler. Bu durum, teşhis ve tedavi sürecini etkileyebileceği için belirtilerin dikkatlice değerlendirilmesi büyük önem taşır. İşte keratokonus hastalığının başlıca belirtileri:

1. Görme Keskinliğinde Azalma

Keratokonusun en yaygın belirtisi görme keskinliğinde azalmadır. Hastalar genellikle bulanık ya da bozuk bir görüşten şikayet eder. Görüş kaybı, özellikle hastalığın ilerleyen aşamalarında daha belirgin hale gelir.

2. Miyopi ve Astigmatizma

Hastalık ilerledikçe düzensiz astigmatizma ve miyopinin gelişmesi sık görülür. Bu durum, gözlük veya kontakt lenslerle düzeltilemeyen bir görme bozukluğuna yol açabilir. Özellikle düzensiz astigmatizma, korneanın asimetrik şekilde incelmesinden kaynaklanır.

3. Işık Haleleri ve Işığa Hassasiyet

Keratokonus hastalarında ışık kaynaklarının etrafında haleler görme (ışık saçılması) ve parlak ışığa karşı aşırı hassasiyet (fotofobi) sıkça rapor edilir. Bu durum, özellikle gece araç kullanma gibi aktiviteleri zorlaştırır.

4. Göz Yorgunluğu

Hastalar, özellikle uzun süre odaklanma gerektiren işlerde, göz yorgunluğundan şikayet edebilir. Gözlerin sürekli net bir görüntü oluşturmak için daha fazla çalışması gerektiğinden, yorgunluk ve buna bağlı baş ağrıları meydana gelebilir.

5. Çift Görme (Monoküler Diplopi)

Tek gözle bakıldığında çift ya da bozuk görme olarak tanımlanan monoküler diplopi, keratokonusun ilerlemiş formunda ortaya çıkabilir. Bu durum, korneanın düzensiz yüzey yapısına bağlı olarak ışığın retinaya düzgün odaklanamamasından kaynaklanır.

6. Sık Gözlük veya Lens Değişimi

Keratokonus hastalarında görme kusurları hızla değiştiği için sık sık gözlük veya kontakt lens reçetesi değiştirme ihtiyacı duyulur. Bu durum, hastalığın ilerleyici doğasını işaret eder.

7. Gözde Rahatsızlık ve Kaşıntı

Bazı hastalar, gözde rahatsızlık hissi ve kaşıntıdan şikayet edebilir. Bu, genellikle alerjik reaksiyonlar veya gözlerin sürekli ovuşturulmasıyla ilişkilidir. Göz ovuşturma, keratokonusun ilerlemesini hızlandırabileceği için özellikle dikkat edilmesi gereken bir faktördür.

8. İlerleyen Görme Bozuklukları

Keratokonus hastalığı genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar ve yıllar içinde ilerler. İlerleyen görme kaybı, hastaların günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerini zorlaştırabilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Keratokonus belirtilerinin erken dönemde fark edilmesi, tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması açısından kritik önem taşır. Göz yorgunluğu, bulanık görme veya sık reçete değişikliği gibi belirtilerle karşılaşıldığında bir göz hastalıkları uzmanına başvurmak gereklidir.

Keratokonus Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Keratokonus, gözün kornea tabakasının zamanla incelip öne doğru konik bir şekil almasıyla karakterize edilen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Bu hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, çevresel ve biyolojik faktörlerin bir kombinasyonu hastalığın gelişiminde rol oynamaktadır. İşte keratokonus hastalığının nedenlerine dair detaylı bir inceleme:

1. Genetik Faktörler

Keratokonusun genetik bir bileşeni olduğu düşünülmektedir. Aile bireylerinde keratokonus olan kişilerde bu hastalığın görülme riski daha yüksektir. Araştırmalar, keratokonusun otozomal dominant bir kalıtım modeli ile aktarılabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, hastalığın gelişiminde birden fazla genin rol oynadığı poligenik bir yapıya da sahip olabileceği düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, korneanın yapısal bütünlüğünü etkileyen proteinlerin üretiminde sorunlara yol açabilir.

2. Çevresel Faktörler

Keratokonusun gelişiminde çevresel faktörlerin de etkili olduğu bilinmektedir. Bu faktörler arasında şunlar öne çıkar:

  • Göz Ovalama Alışkanlığı: Gözlerin sürekli ve şiddetli bir şekilde ovulması, kornea dokusuna zarar vererek keratokonus gelişimini hızlandırabilir. Bu durum özellikle alerjik göz rahatsızlıkları olan bireylerde daha sık görülür.
  • UV Işığına Maruz Kalma: Uzun süre güneş ışığına maruz kalmak, korneadaki oksidatif stres seviyesini artırabilir ve bu durum, keratokonusun ilerlemesine yol açabilir.
  • Kontakt Lens Kullanımı: Uygun olmayan kontakt lens kullanımı veya lenslerin hijyenine dikkat edilmemesi, kornea yüzeyine zarar vererek keratokonusu tetikleyebilir.

3. Biyolojik ve Moleküler Faktörler

Keratokonusun biyolojik ve moleküler nedenleri, korneanın yapısını ve dayanıklılığını etkileyen bazı değişikliklerle ilişkilidir:

  • Kollajen Dokusundaki Zayıflık: Kornea, büyük ölçüde kollajen liflerinden oluşur. Bu liflerin yapı ve organizasyonundaki bozukluklar, korneanın incelmesine ve elastikiyet kaybına neden olabilir.
  • Oksidatif Stres ve Enflamasyon: Korneada biriken serbest radikallerin, dokunun zayıflamasına ve hastalığın ilerlemesine yol açtığı düşünülmektedir. Özellikle kronik enflamasyon süreçleri, keratokonus gelişiminde önemli bir rol oynayabilir.

4. Hormonel Değişiklikler

Hastalık genellikle ergenlik döneminde veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Bu durum, hormonal değişimlerin keratokonus üzerinde etkili olabileceğini düşündürmektedir. Özellikle gebelik gibi hormonal dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde keratokonus belirtilerinin artış gösterebildiği gözlemlenmiştir.

5. Diğer Sağlık Durumları ve Sendromlar

Bazı sistemik hastalıklar ve genetik sendromlar keratokonus riskini artırabilir:

  • Down Sendromu: Bu bireylerde keratokonus görülme sıklığı yüksektir.
  • Marfan ve Ehlers-Danlos Sendromu: Bu bağ dokusu hastalıkları, korneanın yapısal bütünlüğünü zayıflatarak keratokonus gelişimine neden olabilir.
  • Atopik Rahatsızlıklar: Alerjik rinit, astım ve egzama gibi atopik hastalıkları olan bireylerde keratokonus sıklığı artmıştır.

6. Mikrobiyal Faktörler

Son araştırmalar, bazı mikrobiyal enfeksiyonların ve korneada biyofilm oluşumunun keratokonus ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

7. Diğer Potansiyel Risk Faktörleri

  • Beslenme Eksiklikleri: Özellikle antioksidan içeren besinlerin eksikliği, korneanın oksidatif strese karşı savunmasız kalmasına neden olabilir.
  • Uyku Apnesi: Bazı çalışmalar, uyku apnesi ile keratokonus arasında bir bağlantı olabileceğini göstermiştir.

Keratokonus Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Keratokonus, gözün kornea tabakasının incelip konik bir şekil alması ile karakterize bir hastalıktır. Tanısında erken evrede belirtiler hafif olabileceği için dikkatli bir değerlendirme ve doğru teknolojilerin kullanılması önemlidir. Hastalığın tanısı, genellikle detaylı bir hasta öyküsü alınması, kapsamlı bir göz muayenesi ve ileri teknolojik inceleme yöntemleriyle konulur. İşte tanı sürecinde kullanılan yöntemler:

1. Hasta Öyküsü ve Klinik Belirtiler

Keratokonus tanısının ilk adımı, hastanın şikayetlerinin ve görme sorunlarının ayrıntılı bir şekilde dinlenmesidir. Hastalar genellikle şu belirtilerden şikayet eder:

  • Giderek kötüleşen bulanık görme.
  • Gözlük reçetesinin sık sık değişmesi.
  • Işıklar etrafında haleler görme.
  • Gözlerde tahriş veya kaşıntı hissi.
    Bu şikayetler özellikle genç yaşlarda başlamışsa ve ilerleyici bir seyir izliyorsa, keratokonus şüphesi güçlenir.

2. Göz Muayenesi

Keratokonus tanısında fiziksel göz muayenesi önemli bir yer tutar. Bu muayene sırasında şu bulgular değerlendirilebilir:

  • Görme Keskinliği Testi (Snellen Çizelgesi): Hastanın gözlükle veya lensle görme düzeyi değerlendirilir. Keratokonuslu hastalarda genellikle düzeltilmiş görme keskinliği düşük olur.
  • Retinoskopi: Kornea üzerindeki düzensizlikler tespit edilebilir. “Fleş yansıması” adı verilen belirti retinoskopide sıklıkla görülür.

3. Kornea Topografisi

Kornea topografisi, keratokonus tanısında en hassas ve yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemde korneanın eğriliği haritalanır. Keratokonus hastalarında:

  • Korneanın eğriliğinde artış, özellikle alt segmentte belirginleşir.
  • Asimetrik bir koni şekli gözlemlenir.
    Topografi sonuçları, hastalığın evresini belirlemek ve ilerlemeyi takip etmek için de kullanılır.

4. Kornea Pakimetresi

Pakimetri, kornea kalınlığını ölçen bir testtir. Keratokonus hastalarında kornea incelmesi tipik bir bulgudur. Özellikle koni şeklindeki bölgede ciddi incelme tespit edilir. Bu yöntem hem tanı koymada hem de ilerlemenin izlenmesinde önem taşır.

5. Scheimpflug Görüntüleme ve Tomografi

Scheimpflug kamera teknolojisi veya Pentacam gibi cihazlar, kornea ve ön segmentin detaylı bir analizini sağlar. Bu yöntemlerle:

  • Kornea kalınlık profili ve eğriliği değerlendirilir.
  • Hastalığın ilerleme durumu ve şiddeti sınıflandırılabilir.

6. Gözün Biyomikroskopik Muayenesi

Biyomikroskop kullanılarak yapılan muayenelerde keratokonusa özgü bazı bulgular tespit edilebilir:

  • Fleischer Halkası: Kornea üzerinde demir birikimi sonucunda oluşan koyu renkli halkalar.
  • Vogt Çizgileri: Korneada stres sonucu ortaya çıkan ince dikey çizgiler.

7. Genetik ve Aile Öyküsü Değerlendirmesi

Keratokonusun genetik bir bileşeni olduğu düşünülmektedir. Aile öyküsünde keratokonus olan bireylerin düzenli kontrol edilmesi önerilir.

8. Diğer Yardımcı Testler

  • Belirtilerin Diğer Göz Hastalıklarından Ayırt Edilmesi: Keratokonus, astigmatizm veya miyopi gibi diğer görme bozukluklarıyla karıştırılabileceğinden, doğru tanı için detaylı değerlendirme şarttır.
  • Wavefront Analizi: Optik düzensizliklerin değerlendirilmesini sağlar ve keratokonusun erken evrelerinde faydalıdır.

Erken Tanının Önemi

Keratokonus tanısının erken dönemde konulması, hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması ve hastanın görme kalitesinin korunması açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle düzenli göz muayeneleri, özellikle risk altındaki bireyler için hayatidir.

Detaylı tanı yöntemlerinin uygulanması ve uygun tedaviye hızlıca başlanması, keratokonusun kontrol altına alınmasında etkili bir strateji sunar.

Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Keratokonus Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Keratokonus hastalığının tedavisi, hastalığın ilerleme derecesine, hastanın yaşına, görme kaybının şiddetine ve kornea yapısındaki deformasyonun seviyesine bağlı olarak farklı yöntemler içermektedir. Modern tıptaki gelişmeler sayesinde keratokonus tedavisinde etkili birçok yöntem mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri, hastalığın ilerlemesini durdurmayı, görme kalitesini artırmayı ve bazı durumlarda korneanın yapısını iyileştirmeyi hedefler.

1. Korneal Kollajen Çapraz Bağlama (Cross-Linking)

Korneal kollajen çapraz bağlama (CXL), keratokonusun ilerlemesini durdurmayı amaçlayan en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, riboflavin (B2 vitamini) solüsyonu ve ultraviyole (UV) ışınları kullanılarak korneadaki kollajen liflerini güçlendirmeyi hedefler.

  • Nasıl Uygulanır?
    1. İlk olarak kornea epiteli kaldırılır.
    2. Riboflavin solüsyonu korneaya damlatılır.
    3. Daha sonra kornea belirli bir süre boyunca UV ışınlarına maruz bırakılır.
  • Avantajları:
    • Hastalığın ilerlemesini durdurur.
    • Uygulama genellikle güvenlidir ve minimal invazivdir.
  • Kısıtlamaları:
    • Görme düzeltmesi sağlamaz, yalnızca ilerlemeyi durdurur.
    • Uygulama sonrasında birkaç gün rahatsızlık hissi olabilir.

2. Kontakt Lensler

Kontakt lensler, keratokonusun semptomlarını hafifletmek ve görme kalitesini artırmak için kullanılan bir başka yaygın yöntemdir. Çeşitli lens türleri hastanın ihtiyaçlarına göre tercih edilebilir.

  • Yumuşak Kontakt Lensler: Hafif keratokonus vakalarında kullanılır.
  • Gaz Geçirgen Sert (RGP) Lensler: Korneanın düzensiz yüzeyini düzelterek daha net bir görüş sağlar.
  • Hibrit Lensler: Merkezde sert, çevrede yumuşak bir yapı sunarak hem konfor hem de görme kalitesi sağlar.
  • Skleral Lensler: Geniş çaplı yapısı sayesinde korneayı tamamen kaplar ve ciddi vakalarda tercih edilir.

3. Halkalar (Intrastromal Kornea Halkaları – İCRS)

Korneal halkalar, hastalarda görme kalitesini artırmak ve kornea yüzeyini düzleştirmek amacıyla kullanılan ince, yarım daire şeklindeki implantlardır.

  • Nasıl Çalışır?
    • Halkalar, korneanın içine küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilir.
    • Bu implantlar korneanın eğimini azaltır ve görmeyi düzeltir.
  • Avantajları:
    • Gözlük veya kontakt lens ihtiyacını azaltabilir.
    • Minimal invaziv bir yöntemdir.
  • Kısıtlamaları:
    • Hastalığın ilerlemesini durdurmaz.
    • Bazı hastalarda sonuçlar yeterli olmayabilir.

4. Keratoplasti (Kornea Nakli)

Keratokonus hastalığının ileri evrelerinde, korneada ciddi incelme ve deformasyon görüldüğünde kornea nakli gerekebilir. Keratoplasti, hasarlı korneanın bir donör korneası ile değiştirilmesi işlemidir.

  • Çeşitleri:
    • Penetran Keratoplasti (Tam Kalınlıkta Kornea Nakli): Korneanın tüm katmanlarının değiştirilmesi.
    • DALK (Derin Anterior Lamellar Keratoplasti): Sadece korneanın ön kısmının değiştirilmesi.
  • Başarı Oranı:
    • Genellikle yüksek başarı oranına sahiptir.
    • Hastanın bağışıklık sistemi tarafından reddedilme riski düşüktür.

5. Fotorefraktif Cerrahi Yöntemler

Bazı durumlarda fotorefraktif cerrahi yöntemler (örneğin PRK veya LASIK) hastalarda uygulanabilir. Ancak bu yöntemler yalnızca erken evrede olan ve hastalığın ilerlemesi durdurulmuş bireyler için uygundur.

6. Yaşam Tarzı ve Destekleyici Tedaviler

  • Gözlük: Erken aşamalarda görme düzeltmesi için kullanılabilir.
  • Göz Kuruluğu Tedavisi: Suni gözyaşı damlaları ve diğer nemlendirici yöntemler keratokonusla ilişkili rahatsızlıkları azaltabilir.
  • Düzenli Kontroller: Hastalığın ilerlemesini izlemek ve tedavi seçeneklerini optimize etmek için düzenli göz muayeneleri önemlidir.

7. Kombine Tedaviler

Bazı durumlarda, hastanın ihtiyaçlarına göre birden fazla tedavi yöntemi bir arada uygulanabilir. Örneğin, çapraz bağlama ve halkalar kombine edilebilir ya da skleral lensler kornea nakli sonrasında kullanılabilir.

Tedavi yöntemleri hastanın ihtiyaçlarına ve hastalığın seyrine göre kişiselleştirilir. Tedavi sürecinde bir göz hastalıkları uzmanının yönlendirmesi son derece önemlidir. Teknolojideki gelişmeler sayesinde keratokonus tedavisi için daha etkili ve konforlu seçenekler her geçen gün artmaktadır.

Sonuç

Görme kalitesini ciddi şekilde etkileyen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve görme kaybı önlenebilir. Ancak, hastalığın hangi aşamada olduğuna bağlı olarak farklı tedavi yöntemlerine başvurmak gerekebilir. Gözlükler, kontakt lensler, kornea çapraz bağlama ve kornea nakli gibi tedavi seçenekleri, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynamaktadır.

Referanslar:

  1. Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
  2. Rabinowitz, Y. S. (1998). Keratoconus. Survey of Ophthalmology, 42(4), 297–319.
  3. McMahon, T. T., & Zadnik, K. (2000). The epidemiology of keratoconus. Cornea, 19(6), 807–816.
  4. Patel, S. V., & Gatinel, D. (2021). Keratoconus and ectatic disorders. Progress in Retinal and Eye Research, 85, 100969.
  5. Godefrooij, D. A., de Wit, G. A., Uiterwaal, C. S. P. M., Imhof, S. M., & Wisse, R. P. L. (2017). Age-specific incidence and prevalence of keratoconus: A nationwide registration study. American Journal of Ophthalmology, 175, 169–172.
  6. Kymes, S. M., Walline, J. J., Zadnik, K., & Gordon, M. O. (2004). Quality of life in keratoconus. American Journal of Ophthalmology, 138(4), 527–535.
  7. Wollensak, G., Spoerl, E., & Seiler, T. (2003). Riboflavin/ultraviolet-A-induced collagen crosslinking for the treatment of keratoconus. American Journal of Ophthalmology, 135(5), 620–627.
  8. Rabinowitz, Y. S., & Nesburn, A. B. (1995). Videokeratography of the fellow eye in unilateral keratoconus. Ophthalmology, 102(3), 349–359.
  9. Romero-Jiménez, M., Santodomingo-Rubido, J., & Wolffsohn, J. S. (2010). Keratoconus: A review. Contact Lens and Anterior Eye, 33(4), 157–166.
  10. Chan, E., Li, X., & Rabinowitz, Y. S. (2006). Laser in situ keratomileusis in keratoconus: A review of the literature. Journal of Cataract and Refractive Surgery, 32(8), 1302–1305.
  11. Spoerl, E., Huhle, M., & Seiler, T. (1998). Induction of cross-links in corneal tissue. Experimental Eye Research, 66(1), 97–103.
  12. Jhanji, V., Sharma, N., Agarwal, T., & Vajpayee, R. B. (2011). Management of keratoconus: Current scenario. British Journal of Ophthalmology, 95(8), 1044–1050.
  13. Kankariya, V. P., et al. (2013). Advances in surgical and non-surgical management of keratoconus. Clinical Ophthalmology, 7, 2019–2030.
  14. Mas Tur, V., et al. (2017). The association between keratoconus and atopy: A systematic review and meta-analysis. American Journal of Ophthalmology, 184, 88–98.
  15. Woodward, M. A., Randleman, J. B., & Stulting, R. D. (2009). Circumferential intrastromal corneal ring implantation for keratoconus. Journal of Cataract and Refractive Surgery, 35(10), 1762–1769.
  16. Bilgin, L. K., & Yilmaz, S. (2005). Early and late effects of rigid gas permeable contact lenses on corneal topography in keratoconus. Cornea, 24(4), 457–462.
  17. Piñero, D. P., Alió, J. L., & Alesón, A. (2011). Corneal biomechanics in keratoconus: A review. Clinical and Experimental Optometry, 94(2), 107–118.
  18. Tanabe, U., et al. (2007). Prevalence of keratoconus in Japan. Acta Ophthalmologica Scandinavica, 85(8), 1146–1147.
  19. Hashemi, H., et al. (2020). The global prevalence of keratoconus: A systematic review and meta-analysis. Cornea, 39(3), 263–270.
  20. Fink, B. A., et al. (2005). The use of videokeratography in diagnosing keratoconus. Ophthalmic & Physiological Optics, 25(5), 370–376.
  21. Saij, M., & Mandal, K. (2007). Ectatic corneal disorders. Ophthalmology Clinics of North America, 20(1), 13–22.
  22. Lema, I., et al. (2009). Inflammatory response in keratoconus. Eye, 23(4), 873–879.
  23. Alió, J. L., et al. (2011). Intracorneal ring segments for keratoconus correction: Long-term results. Journal of Cataract and Refractive Surgery, 37(8), 1307–1315.
  24. Shetty, R., et al. (2015). Keratoconus screening indices and their diagnostic validity in an Indian population. Indian Journal of Ophthalmology, 63(12), 875–881.
  25. Gatzioufas, Z., & Seitz, B. (2015). Corneal cross-linking in keratoconus. Current Opinion in Ophthalmology, 26(4), 235–240.
  26. Tomidokoro, A., et al. (2000). Effects of age on corneal topography. Cornea, 19(5), 629–633.
  27. Torres-Netto, E. A., et al. (2019). A review of corneal biomechanics and its clinical implications in keratoconus. International Journal of Keratoconus and Ectatic Corneal Diseases, 8(1), 1–10.
  28. Wollensak, G. (2006). Crosslinking treatment of progressive keratoconus. Current Opinion in Ophthalmology, 17(4), 356–360.
  29. McMonnies, C. W. (2015). Mechanisms of rubbing-related corneal trauma in keratoconus. Cornea, 34(4), 307–315.
  30. Abou Samra, W., et al. (2020). Genetics and keratoconus. Middle East African Journal of Ophthalmology, 27(1), 3–9.
  31. Meek, K. M., & Knupp, C. (2015). Corneal structure and biomechanics. Progress in Retinal and Eye Research, 49, 1–16.
  32. Raiskup, F., & Spoerl, E. (2011). Corneal cross-linking with riboflavin and ultraviolet A. Current Opinion in Ophthalmology, 22(4), 248–257.
  33. Sorkin, N., & Varssano, D. (2014). Corneal collagen crosslinking: A systematic review. Cornea, 33(10), 1033–1041.
  34. Ambekar, R., et al. (2011). Corneal biomechanics and structure. Experimental Eye Research, 92(1), 6–12.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
Keratokonus Hastalığı Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi