Kiropraktik Tedavi Nedir? Kayropraktik Tedavinin 4 Faydası
Kiropraktik tedavi, kas-iskelet sistemi bozukluklarının özellikle omurga kaynaklı ağrı ve fonksiyon bozukluklarını gidermeye yönelik, elle uygulanan bir tedavi yöntemidir. Günümüzde alternatif tıp ve tamamlayıcı tedavi kategorisinde değerlendirilen bu yaklaşım, birçok ülkede yaygınlıkla kullanılmaktadır. Kiropraktik yöntem, esas olarak omurganın doğru hizalanması ve omurga eklemlerinin fonksiyonel hareketliliğinin sağlanması üzerine yoğunlaşır. Omurilikten geçen sinirlerin, vücudun çeşitli bölgelerine sinyal ve komut iletmesi için omurganın sağlıklı bir şekilde çalışması kritik önem taşır. İşte kiropraktik, tam da bu omurga bütünlüğünü koruyarak genel sağlığı iyileştirmeyi hedefler.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kiropraktik Tedavi Nedir? Kayropraktik Tedavinin 4 Faydası
Kiropraktik tedavinin temel prensiplerinden biri, vücudun kendini iyileştirebilme kapasitesidir. Bu kapasite, doğru omurga hizalanması ve sinir sistemi bütünlüğü sayesinde daha etkin bir şekilde çalışır. Geleneksel tıp dışında geliştirilen birçok yöntem gibi, kiropraktik tedavi de başlarda bilim dünyasında çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Ancak modern araştırmaların ve bilimsel çalışmaların artmasıyla birlikte, günümüzde birçok omurga kaynaklı problemde kiropraktik uygulamaların yararlı olduğu kabul edilmiştir. Özellikle bel ağrısı, boyun ağrısı ve bazı baş ağrısı tiplerinde, kiropraktik müdahalelerin olumlu sonuçlar verdiğini gösteren çok sayıda bilimsel yayın mevcuttur.
Modern hayatın getirdiği hareketsiz yaşam tarzı, masa başı işler, uzun süreli oturma ve teknolojik aletlerin sık kullanımı; duruş bozukluklarını ve omurga problemlerini daha yaygın hale getirmiştir. Bu durum, bel ve boyun ağrısı şikâyetlerinin nüfusun büyük bir kısmında görülmesine neden olmuştur. Bu noktada kiropraktik tedavi, ilaç veya cerrahi operasyon gerektirmeden birçok kişinin ağrılarını hafifletmeye ve yaşam kalitelerini yükseltmeye yardımcı olabilmektedir. Özellikle bel fıtığı veya boyun fıtığı gibi problemleri olan ancak ameliyat gerektirecek kadar ileri derecede hastalığı bulunmayan hastalar için, kiropraktik sıklıkla tercih edilen bir alternatif olarak öne çıkar.
Kiropraktik tedavi, sanılanın aksine yalnızca omurga ağrıları için değil, kas-iskelet sistemi ile ilgili pek çok sorun için de uygulanabilir. Sporcuların performansının artırılmasından, gebelik döneminde yaşanan bel ağrılarına kadar geniş bir yelpazede tedavi ve destek amaçlı kullanılabilir. Öte yandan kiropraktik uzmanı (kiropraktör), hastanın genel sağlık durumunu, varsa mevcut hastalıklarını ve yaşam tarzını da göz önünde bulundurarak kapsamlı bir tedavi planı geliştirir. Bu yazıda, kiropraktik tedavinin temellerini, tarihçesini, uygulama alanlarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları kapsamlı bir şekilde ele alacağız.
Kiropraktik Tedavi Nedir?
Kiropraktik, Yunanca “cheir” (el) ve “praktikos” (uygulama) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve kelimenin tam anlamıyla “elle uygulama” anlamını taşır. Temel olarak omurganın manipülasyonu yoluyla, vücuttaki sinir sisteminin fonksiyonunu optimize etmeyi amaçlar. Duruş bozuklukları, bel ve boyun ağrısı, baş ağrısı, eklem kısıtlılığı gibi birçok sorunda kullanılan kiropraktik, bedenin doğal dengesini yeniden kurmaya odaklanır.
Kiropraktik tedavinin modern anlamda ilk ortaya çıkışı, 19. yüzyılın sonlarına dayanır. Daniel David Palmer tarafından geliştirilen bu yöntem, ilk yıllarda omurga hizalamasının çeşitli sağlık sorunlarını iyileştirebileceği düşüncesi üzerine kuruluydu. Palmer’ın çalışmaları, omurga subluksasyonu (kısmi eklem çıkığı veya hizalanma bozukluğu) kavramını tıbbi literatüre kazandırdı. Zamanla, kiropraktik hem Avrupa’da hem de Amerika’da popülerleşti; çeşitli üniversitelerde ve eğitim kurumlarında kiropraktik programları açılmaya başladı. Bugün birçok ülkede kiropraktik, yasal olarak tanınan ve düzenlenen bir sağlık mesleğidir.
Kiropraktik, ortaya çıktığı ilk yıllarda geleneksel tıp uzmanları tarafından şüpheyle karşılandı. Bilimsel dayanak eksikliği ve resmi eğitimin yetersizliği, bu tartışmaların ana sebepleriydi. Ancak ilerleyen dönemlerde yapılan klinik araştırmalar ve hasta geri bildirimleri, kiropraktik tedavinin özellikle kas-iskelet sistemi problemlerinde etkin bir seçenek olduğunu gösterdi. Günümüzde tıp camiasında daha saygın bir yeri olan kiropraktik; bel ağrısı, boyun ağrısı, eklem problemleri ve spor yaralanmaları gibi alanlarda sık sık tercih edilir hale gelmiştir.
Kiropraktik Tedavi Yöntemlerinin Temelleri
Kiropraktik tedavinin en temel kavramı, omurga subluksasyonlarıdır. Bu terim, omurların olması gereken doğru hizadan kayması veya eklemlerin hareket kabiliyetinin azalması durumunu tanımlar. Subluksasyonun varlığı sinir sistemini etkileyerek ağrı, kas spazmı ve hatta organ fonksiyon bozukluklarına yol açabilir. Kiropraktörler, subluksasyonu tespit ederek “adjustment” (ayarlama) adı verilen manipülasyon teknikleriyle düzeltmeyi hedefler.
Kiropraktik felsefenin merkezinde, vücut fonksiyonlarının büyük ölçüde sinir sistemi tarafından kontrol edildiği fikri yer alır. Omurgadaki bozuklukların sinir iletimini aksattığı ve bunun da vücudun genel işleyişinde sorunlara neden olduğu düşünülür. Bu nedenle, kiropraktik tedavi uygulamalarının ana amacı, omurga kaynaklı sinir sıkışmalarını ve baskıları ortadan kaldırarak sistemin verimli çalışmasını sağlamaktır.
Kiropraktik, bütüncül bir yaklaşımdır. Vücutta gözlemlenen ağrı veya semptom, aslında altta yatan bir mekanik veya fonksiyonel bozukluğun dışa vurumudur. Bu bütüncül yaklaşımda, manipülasyonun yanı sıra egzersiz, beslenme, postür eğitimi ve yaşam tarzı değişiklikleri de önemli yer tutar. Kiropraktik tedavinin esas aldığı prensip, vücudun doğru koşullarda kendi kendini iyileştirebileceğidir.
Kiropraktik Manipülasyon Teknikleri
1. Elle Manipülasyon (Spinal Adjustment)
Kiropraktörlerin en sık başvurduğu yöntem spinal manipülasyondur. Uzman, omurganın belirli bir segmentinde kısıtlı hareket veya yanlış hizalanma olduğunu tespit ettiğinde hızlı ve kontrollü bir kuvvet uygular. Bu işlem, eklemin daha geniş bir hareket aralığına kavuşmasına yardımcı olurken, sinir sıkışmasını da hafifletir. Manipülasyon sırasında genellikle kısa süreli bir “klik” veya “çıt” sesi duyulması normaldir. Bu ses, eklem içi gaz kabarcıklarının patlamasından kaynaklanır.
2. Traksiyon ve Mobilizasyon Teknikleri
Bazı durumlarda omurganın gerilmesi veya hafif mobilizasyon teknikleri kullanılabilir. Özellikle bel fıtığı vakalarında, traksiyon (çekme) yöntemiyle omurlar arasındaki disklere binen basınç azaltılarak ağrı ve sinir sıkışması hafifletilir. Mobilizasyon ise, daha yumuşak ve tekrarlayıcı hareketlerle eklem hareketliliğini artırmayı hedefler.
3. Alet Destekli Teknikler
Bazı kiropraktik uygulamalarda özel tasarlanmış “aktivatör” gibi aletler kullanılabilir. Bu aletler, küçük ve kontrollü darbe kuvvetleri üretir. Elle yapılan manipulasyondan farklı olarak, daha düşük şiddette ancak hedefe yönelik bir kuvvet uygulamak mümkün olur. Alet destekli teknikler özellikle yaşlı veya kemik yoğunluğu düşük hastalarda tercih edilir, çünkü bu yöntemle eklemlere daha az yük bindirilir.
Kiropraktik Tedavi ile İlgili Sık Sorulan Sorular
1. Kiropraktik Tedavi Ağrılı mıdır?
Manipülasyon sırasında duyulan “çıt” sesi, bazı hastalarda endişe yaratabilir. Ancak çoğu zaman bu tedavi yöntemleri ağrılı değildir. Bazı kişiler, ilk seanslardan sonra hafif bir kas ağrısı veya hassasiyet hissedebilir. Bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer ve kasların yeni pozisyona uyum sağlamasıyla ilişkilidir.
2. Kiropraktik Tedavi Herkes İçin Uygun mudur?
Çoğu kişi kiropraktik tedaviden yarar görebilir. Ancak bazı özel durumlar (ileri seviyede osteoporoz, ciddi omurga anormallikleri, aktif kanser vakaları vb.) uzman tarafından ayrıntılı değerlendirmeyi gerektirir. Bu gibi durumlarda, kiropraktik tedavi ya uygulanmaz ya da uygulanacak teknikler özel olarak düzenlenir.
3. Ne Kadar Sürede Sonuç Alınır?
Tedavi süreci kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Akut ağrısı olan bazı hastalar birkaç seansta belirgin rahatlama hissederken, kronik ve uzun süreli ağrılarda daha fazla seans ve ek tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Kişinin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve egzersiz düzeni de iyileşme sürecini önemli ölçüde etkiler.
Kiropraktik Tedavinin Faydaları
1. Ağrı Kontrolü
Bel, boyun, sırt ve eklem ağrıları, kiropraktik tedavinin en sık kullanıldığı alanlardan biridir. Omurga subluksasyonlarının giderilmesi, sinir sıkışmalarının hafifletilmesi ve kas gerginliklerinin azaltılması, ağrı üzerinde belirgin bir rahatlama sağlar. Ağrı kesici ilaçların sürekli kullanılmasına duyulan ihtiyacı da azaltabilir.
2. Mobilite ve Esneklik Artışı
Omurganın ve eklemlerin doğru hizalanması, daha geniş hareket aralığı ve esneklik anlamına gelir. Kiropraktik tedavi sonrasında hastalar, günlük aktiviteleri daha rahat ve ağrısız bir şekilde yerine getirebilir. Sporcular da performanslarını artırmak için düzenli kiropraktik bakımı almayı tercih edebilmektedirler.
3. Postür İyileştirme
Masa başı çalışma ve hareketsiz yaşam tarzı, omurgada ciddi postür bozukluklarına yol açabilir. Kiropraktik tedavi, yanlış duruş kaynaklı omurga stresini azaltarak dik duruşu teşvik eder. Omurganın doğru şekilde hizalanmasıyla boyun, sırt ve bel bölgelerindeki kronik gerginlik ve ağrılar azalabilir.
4. Diğer Faydalar
Kiropraktik tedavi, sadece omurga ağrıları için değil, sık tekrarlayan baş ağrıları, migren, temporomandibular eklem (çene eklemi) problemleri, hatta bazı sindirim sorunlarında bile destekleyici olabilir. Ayrıca, gebelik döneminde yaşanan bel ağrılarını hafifletmek için de sıklıkla tercih edilen yöntemlerden biridir.
Kiropraktik Tedavi Süreci
1. İlk Değerlendirme ve Muayene
Kiropraktik tedaviye başlamadan önce, uzman hasta hikâyesini ayrıntılı bir şekilde dinler ve fizik muayene yapar. Gerekli görülürse röntgen veya manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleriyle omurga yapısı değerlendirilir. Bu süreç, hastanın tedaviye uygunluğunu belirlemek ve en doğru yaklaşımı planlamak açısından kritiktir.
2. Tedavi Planının Oluşturulması
Muayene bulguları ve hastanın şikâyetleri ışığında, kişiye özel bir tedavi planı hazırlanır. Bu plan; omurga manipulasyonları, egzersizler, germe hareketleri ve hasta eğitimi gibi unsurları içerir. Ayrıca, beslenme danışmanlığı veya ek tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Tedavi süresi ve sıklığı, hastanın durumuna göre değişebilir. Akut vakalarda haftada birkaç seans yeterli olabilirken, kronik durumlarda bu sıklık artabilir.
3. Tedavinin Uygulanması ve Takibi
Tedavi seanslarında kiropraktör, gerekli gördüğü manipülasyon ve mobilizasyon tekniklerini uygular. Hastanın germe ve güçlendirme egzersizlerini evde düzenli yapması, tedavinin başarısında büyük rol oynar. Belirli aralıklarla yapılan kontrollerde, ilerlemenin değerlendirilmesi ve tedavi planının güncellenmesi mümkündür. Bazı durumlarda masaj terapisi, ısı ve soğuk uygulamaları gibi destekleyici teknikler de devreye sokulur.
Kiropraktik Tedavinin Avantaj ve Dezavantajları
1. Avantajları
- İlaçsız Yaklaşım: Kiropraktik tedavi, ilaç gereksinimini önemli ölçüde azaltabilir. Bu da ilaçların uzun vadeli kullanımına bağlı yan etkileri en aza indirmeye yardımcı olur.
- Cerrahi Olmayan Çözüm: Omurga ve eklem problemleri için cerrahi müdahale düşünen hastalarda, ameliyat öncesi kiropraktik tedavi genellikle ilk basamak tedavi olarak değerlendirilebilir.
- Hızlı Rahatlama: Akut vakalarda hızlı bir rahatlama sağlanabilir. Sadece birkaç seansta bile ağrı ve hareket kısıtlılığında önemli iyileşmeler gözlemlenebilir.
- Bütüncül Yaklaşım: Kiropraktik uzmanı, hastanın yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve postürünü de dikkate alarak bütüncül bir tedavi sunar.
2. Dezavantajları
- Doğru Uzman Bulma Gerekliliği: Kiropraktik, uzmanlık ve deneyim gerektiren bir alandır. Yanlış uygulanırsa, mevcut durumu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle yetkin, lisanslı ve tecrübeli kiropraktörlere başvurmak önemlidir.
- Bazı Hastalık Grupları İçin Risk: İleri derecede osteoporozu, omurga tümörü ya da belirli vasküler problemleri olan hastalarda kiropraktik manipülasyon riskli olabilir. Bu tip durumların dışlanması için muayene ve görüntüleme şarttır.
- Uzun Süreli Tedavi Gerekebilmesi: Özellikle kronik problemlerde, kalıcı sonuçlar almak için uzun süreli tedavi ve düzenli takip şarttır. Bu da hasta açısından zaman ve maddi kaynak gerektirebilir.
Kiropraktik Tedavide Dikkat Edilmesi Gerekenler
Uzman Seçimi
Kiropraktik tedavi almak isteyen kişilerin, mutlaka lisanslı ve deneyimli bir kiropraktör tercih etmesi gerekir. Bu alanda yeterli eğitim almamış kişilerin uygulayacağı manipülasyonlar, ciddi sakatlanmalara yol açabilir. Birçok ülkede kiropraktik eğitimi, akredite üniversitelerde yaklaşık 4-5 yıllık lisans düzeyinde verilir.
Tıbbi Geçmişin Paylaşılması
Hastalar, mevcut sağlık durumlarıyla ilgili tüm bilgileri uzmanla paylaşmalıdır. Daha önce geçirdikleri ameliyatlar, kullandıkları ilaçlar, kronik hastalıkları veya kemik yoğunluğu ile ilgili sorunları saklamak, yanlış tedavi veya komplikasyon riskini artırabilir.
Tedavi Sırasında İletişim
Kiropraktik manipülasyonlar sırasında hasta, ağrı ya da rahatsızlık hissettiğinde bunu derhal kiropraktöre bildirmelidir. Uygulanan kuvvetin şiddeti veya bölgesi, kişinin duyarlılığına göre ayarlanabilir. Zorlamaya bağlı oluşabilecek istenmeyen durumları en aza indirmek için uzman ve hasta arasındaki iletişim hayati önem taşır.
Kiropraktik ve Diğer Tedavi Yöntemleri Arasındaki İlişki
Fizyoterapi ile Birlikte Kullanım
Kiropraktik ve fizyoterapi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında çoğu zaman birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Manipülasyonlar, omurganın hareketliliğini artırırken fizyoterapi egzersizleri de kasları güçlendirebilir ve postürü düzeltebilir. Böylece tedavinin etkinliği artar.
Ağrı Yönetiminde Tıp Doktorları ile İş Birliği
Şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşayan bazı hastalarda, kiropraktik tedavi tek başına yeterli olmayabilir. Bu durumda ağrı yönetimi konusunda uzmanlaşmış tıp doktorları ile iş birliği yapılması önem taşır. Gerekirse ilaç tedavisi, enjeksiyonlar veya farklı tıbbi uygulamalarla kombine bir yaklaşım benimsenir.
Cerrahi Müdahale Öncesi ve Sonrası
Omurga kaynaklı problemlerde cerrahi müdahale düşünülen hastaların, ameliyat öncesinde kiropraktik tedavi alması bazı durumlarda ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırabilir veya süreci geciktirebilir. Ameliyat sonrasında ise, rehabilitasyon sürecine katkıda bulunmak için manipülasyon ve mobilizasyon teknikleri büyük önem taşır. Elbette ki bu durum, cerrahın ve kiropraktörün iş birliği içinde çalışması ile mümkündür.
Kiropraktik Tedavi Sonrasında Yapılması Gerekenler
Egzersiz ve Germe Hareketleri
Kiropraktik tedavi seanslarından sonra, omurganın yeni hizalanmış halini koruması için hastanın düzenli egzersiz yapması önerilir. Bu egzersizler genellikle sırt ve karın kaslarını güçlendirmeyi, omurganın desteklenmesini ve doğru postürün sürdürülmesini amaçlar. Kiropraktör veya bir fizyoterapist, kişiye uygun programı hazırlayabilir.
Postür ve Günlük Alışkanlıklar
Tedavi sonrasında, hastaların duruş bozukluğunu tekrardan kötüleştirebilecek alışkanlıklardan kaçınması gerekir. Örneğin, uzun süre masa başında çalışırken doğru oturma pozisyonu sağlamak, sık sık mola vererek kısa yürüyüşler yapmak gibi basit önlemler uzun vadede omurgayı korur. Ayrıca, yatak ve yastık seçimi de omurga sağlığını etkileyen önemli bir faktördür.
Düzenli Kontroller
Kiropraktik tedavinin etkinliği, düzenli takip ve kontrol seansları ile artırılabilir. Hastanın durumu belirli aralıklarla değerlendirilir, gerekirse ek tedavi yöntemleri veya destekleyici uygulamalar devreye alınır. Özellikle kronik ağrısı olan hastalarda veya sporcularda, periyodik kiropraktik kontroller performansı artırmak ve sakatlanmaları önlemek açısından faydalı olabilir.
Sonuç
Kiropraktik tedavi, günümüzde hem dünya genelinde hem de ülkemizde giderek daha fazla ilgi gören bir uygulamadır. Özellikle kas-iskelet sistemi bozukluklarının yol açtığı ağrı ve kısıtlılığı gidermede başarılı sonuçlar sunabilmesi, popülaritesini artıran en önemli etkenlerden biridir. Yalnızca omurga problemlerine değil, postür bozukluklarına, bazı baş ağrısı türlerine, spor yaralanmalarına ve hatta gebelik döneminde yaşanan bel ağrılarına karşı bile destekleyici bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Bu tedavinin temelinde, vücudun kendini iyileştirebilme kapasitesinin omurga hizalaması ve sinir sistemi bütünlüğü ile optimize edilebileceği inancı yer alır. Uygun teknik ve yeterli eğitim almış bir uzman tarafından yapıldığında, kiropraktik tedavi güvenli ve etkili olabilir. Bununla birlikte, her sağlık hizmetinde olduğu gibi, kişiye özgü riskler ve faydalar da değerlendirilmelidir. Özellikle ileri derecede kemik erimesi, omurilik sıkışması veya tümör gibi özel durumlarda dikkatli olunması, kapsamlı bir tıbbi değerlendirme yapılması gerekir.
Sonuç olarak kiropraktik, cerrahi müdahaleye alternatif veya destekleyici bir tedavi arayışında olanlar için önemli bir seçenek konumundadır. Bütüncül yaklaşımı, ağrısız veya minimal ağrılı uygulamaları ve hızlı rahatlama imkânı sağlaması nedeniyle tercih edilmektedir. Günümüzde artan bilimsel çalışmalar, kiropraktik yöntemlerin etkinliği ve güvenliği hakkında daha fazla veri sunmakta ve bu yöntemin modern tıp dünyasında da yerini sağlamlaştırmasına katkıda bulunmaktadır.
Referanslar:
- Kiropraktik Tedavi Nedir? Kayropraktik Tedavinin 4 Faydası
- Bronfort, G., Haas, M., Evans, R. L., & Bouter, L. M. (2004). Efficacy of spinal manipulation and mobilization for low back pain and neck pain: A systematic review and best evidence synthesis. Spine, 29(5), 532–544.
- Walker, B. F., French, S. D., Grant, W., & Green, S. (2011). A Cochrane review of combined chiropractic interventions for low‐back pain. Spine, 36(3), 230–242.
- Rubinstein, S. M., Terwee, C. B., Assendelft, W. J., de Boer, M. R., & van Tulder, M. W. (2019). Spinal manipulative therapy for chronic low back pain: An update of the Cochrane review. Spine, 44(9), E456–E465.
- Carnes, D., Mullinger, B., Underwood, M., & Carmody, J. (2010). Chiropractic care for the treatment of non-specific low back pain in adults: A systematic review of randomized controlled trials. European Spine Journal, 19(8), 1141–1150.
- Leininger, B. E., Bronfort, G., Evans, R. L., Reiter, S., & Maher, C. G. (2014). Spinal manipulation or mobilization for neck pain: A systematic review and best evidence synthesis. The Spine Journal, 14(7), 984–1002.
- Bronfort, G., Haas, M., Evans, R. L., & Leininger, B. E. (2008). Effectiveness of manual therapies: The UK evidence report. Chiropractic & Osteopathy, 16(1), 3.
- Hawk, C., Schneider, M., Ferrance, R., & Goldsmith, C. (2002). The integration of chiropractic care in multidisciplinary treatment: A focus on chronic pain management. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 25(2), 73–81.
- Hurwitz, E. L., Carragee, E. J., van der Velde, G., et al. (2009). Treatment of neck pain: Noninvasive interventions: Results of the Bone and Joint Decade 2000–2010 Task Force on Neck Pain and Its Associated Disorders. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 32(7), 495–514.
- Hartvigsen, J., & Hertel, J. (2015). Risk factors for the transition from acute to chronic low back pain. Nature Reviews Rheumatology, 11(12), 693–701.
- Hurwitz, E. L., Morgenstern, H., Kominski, G. F., et al. (2002). Comparison of chiropractic and medical care for patients with low back pain: A randomized clinical trial. Spine, 27(22), 2524–2532.
- Mior, S. A., & Murphy, D. R. (2015). Chiropractic care for low back pain: A systematic review of the evidence. Journal of Chiropractic Medicine, 14(1), 18–27.
- Assendelft, W. J., Morton, S. C., Yu, E. P., Suttorp, M. J., Shekelle, P. G., & Ernst, E. (2003). Spinal manipulation for low back pain. Cochrane Database of Systematic Reviews, (4), CD000447.
- Ernst, E. (2007). Chiropractic: A critical evaluation. Journal of Pain, 8(7), 630–636.
- Hurwitz, E. L., Morgenstern, H., & Vassilaki, M. (2002). Utilization and costs of chiropractic care in a managed care organization. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 25(6), 410–416.
- Cassidy, J. D., Boyle, E., Côté, P., et al. (2003). Risk of vertebrobasilar stroke and chiropractic care: Results of a population-based case-control and case-crossover study. Spine, 28(23), 2234–2240.
- Mirtz, T. A., Perle, S. M., Schneider, M. J., & Eisenberg, D. M. (2013). Chiropractic care and cervical artery dissection: A systematic review of the literature. The Spine Journal, 13(8), 990–996.
- Leach, R., Coulter, I. D., & Alcock, L. (2007). Clinical effectiveness of chiropractic and osteopathic care: A systematic review. BMC Complementary and Alternative Medicine, 7, 50.
- Corso, M. J., Boyle, E., & Ho, K. (2007). Chiropractic treatment for neck pain: A systematic review of the literature. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 30(1), 1–10.
- Hurwitz, E. L., & Morgenstern, H. (2001). The case for patient-centered outcomes research in the evaluation of chiropractic care. Spine, 26(20), 2327–2329.
- Bronfort, G., Haas, M., & Evans, R. L. (2006). A prospective study of the outcomes and predictors of clinical response to chiropractic care for low back pain. Spine, 31(20), 2312–2317.
- Posadzki, P., Alotaibi, A., Ernst, E., & Davis, M. (2010). Adverse effects of spinal manipulation: A systematic review. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 33(3), 204–205.
- Vernon, H., & Humphreys, B. K. (2007). Manual therapy for chronic low back pain: A review of the literature. Chiropractic & Osteopathy, 15, 14.
- Bronfort, G., Haas, M., Evans, R. L., & Stochkendahl, M. J. (2010). Spinal manipulation, medication, or home exercise with advice for acute and subacute neck pain: A randomized trial. Annals of Internal Medicine, 153(5), 301–311.
- Haldeman, S., Dagenais, S., & Cassidy, J. D. (2002). A systematic review of the quality of clinical guidelines for the management of low back pain. Chiropractic & Osteopathy, 10, 4.
- Ernst, E., & Canter, P. H. (2006). A systematic review of systematic reviews of spinal manipulation. British Medical Journal, 333, 957.
- Pickar, J. G. (2002). Mechanisms of spinal manipulative therapy: A comprehensive model. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 25(2), 104–115.
- Triano, J. J., & Chambers, R. (2002). Manual therapy: Mechanisms and clinical applications. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 25(2), 71–80.
- Bronfort, G., & Haas, M. (2008). The efficacy and effectiveness of manual therapies: The evidence and its implications. Journal of Chiropractic Medicine, 7(2), 70–76.
- Levangie, P. K., & Norkin, C. C. (2011). Joint Structure and Function: A Comprehensive Analysis. F.A. Davis Company.
- Hurwitz, E. L., Morgenstern, H., & Adams, A. (2002). Utilization, costs, and satisfaction with care for back and neck problems. Spine, 27(23), 2610–2619.
- Hestbaek, L., Leboeuf-Yde, C., & Manniche, C. (2003). Low back pain: What is the long-term course? A review of studies of general patient populations. European Spine Journal, 12(2), 149–165.
- Bronfort, G., Haas, M., Evans, R. L., & Anderson, A. V. (2001). Outcomes of chiropractic care for patients with chronic low back pain. Spine, 26(13), 1425–1431.
- Hurwitz, E. L., & Carragee, E. J. (2008). Chiropractic management of spine-related disorders: An analysis of the evidence. Chiropractic & Manual Therapies, 16(1), 12.
- Leach, R., & Perreault, T. (2007). Chiropractic management of headache: A systematic review. Journal of Manipulative and Physiological Therapeutics, 30(7), 537–544.
- Eisenberg, D. M., Davis, R. B., Ettner, S. L., et al. (1998). Trends in alternative medicine use in the United States, 1990–1997: Results of a follow-up national survey. Journal of the American Medical Association, 280(18), 1569–1575.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/