Mesane Travması: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
Mesane travması, mesanenin bir yaralanma sonucu hasar görmesi olarak tanımlanır ve sıklıkla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Travmatik olaylar genellikle iç organların korunmasız olduğu durumlarda ortaya çıkar ve mesane, pelvisin derinliklerinde yer almasına rağmen bu travmalardan etkilenebilir. Travmaların çoğu dış etkenlere bağlı olarak meydana gelir, ancak mesane, özellikle dolu olduğunda basınca karşı hassastır. Bu durum, mesanenin travmatik yaralanmalara daha yatkın hale gelmesine neden olur. Genellikle ciddi bir kaza, cerrahi müdahale veya yüksek enerjili bir darbe sonucu ortaya çıkan bu durum, acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Mesane travmaları, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve hızlı müdahale edilmezse ciddi komplikasyonlar doğurabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Mesane Travması: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
Mesane, idrar depolama ve boşaltma işlevini gören önemli bir organ olduğu için bu bölgedeki herhangi bir hasar, idrar yolu fonksiyonlarında bozukluklara yol açabilir. Bununla birlikte, mesane travmaları çoğu zaman göz ardı edilebilecek ya da hafif belirtilerle kendini gösterebilecek olaylar olarak düşünülse de, aslında ciddi sonuçlar doğurabilen bir sağlık sorunudur. Mesane travmalarında özellikle kanama, idrar sızması ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar sıklıkla görülmektedir. Bu tür komplikasyonlar erken teşhis edilmediğinde, hem kısa hem de uzun vadede sağlık üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir. Dolayısıyla mesane travması olan bireylerin zamanında tanı ve tedavi alması hayati önem taşır.
Mesane travmalarının yaygınlığı, toplumda sıklıkla hafife alınan bir durumdur. Bunun temel nedeni, travmatik olayların her bireyde farklı belirtilerle kendini göstermesidir. Özellikle hafif yaralanmalar çoğu zaman başka sağlık sorunlarıyla karıştırılabilir ve bu da doğru tanı konulmasını zorlaştırır. Bunun yanı sıra, mesane travmasının sonuçları bireyin yaşı, genel sağlık durumu ve travmanın şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda, basit bir düşme veya düşük enerjili bir darbe bile mesanede ciddi hasarlara neden olabilirken, bazı bireyler daha ciddi kazalardan minimum hasarla kurtulabilir. Bu sebeple, mesane travmasının değerlendirilmesi ve tedavi sürecinin bireysel olarak ele alınması büyük önem taşır.
Bu makalede, mesane travmasının ne olduğu, hangi belirtilerle kendini gösterdiği, olası nedenleri, doğru tanı yöntemleri ve etkili tedavi yaklaşımları detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Mesane travmasının ciddiyetinin anlaşılması, doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve kişilerin bu konuda bilinçlenmesi, sağlığın korunması açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda ele alınan konular, mesane travmalarının nedenlerini daha iyi anlamamızı sağlayarak, bu durumla karşı karşıya kalan bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmeye yardımcı olacaktır.
Mesane Travması Nedir?
Mesane travması, idrar torbası olarak bilinen mesanenin hasar görmesi durumudur. Bu durum genellikle karın veya pelvik bölgeye uygulanan şiddetli darbeler sonucu ortaya çıkar. Mesane, pelvisin kemik yapıları arasında korunaklı bir bölgededir, ancak travmatik olaylar veya yüksek enerjili darbeler mesaneyi etkileyebilir. Travma sonucunda mesane duvarında yırtıklar meydana gelebilir, bu da idrarın mesane dışına sızmasına yol açabilir. Mesane travması nadir görülmekle birlikte, ciddi sonuçlar doğurabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir.
Mesane travmaları çoğu zaman direkt fiziksel travmalar sonucu meydana gelir. Özellikle trafik kazaları, yüksekten düşme, spor yaralanmaları veya pelvik kırıklar bu duruma yol açabilir. Ayrıca, mesanenin dolu olduğu bir anda meydana gelen darbeler mesanede daha ciddi hasarlara yol açabilir. Bunun dışında cerrahi müdahaleler sırasında veya tıbbi prosedürler esnasında mesane yaralanmaları da meydana gelebilir.
Mesane Travması Belirtileri
Mesane travması belirtileri, yaralanmanın şiddetine ve türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda belirtiler hafif ve gözden kaçabilirken, ciddi travmalarda daha belirgin ve acil müdahale gerektiren semptomlar ortaya çıkabilir.
Genel olarak mesane travmasının başlıca belirtileri şunlardır:
- Karın ve pelvik bölgede şiddetli ağrı: Özellikle mesanenin bulunduğu bölgede hissedilen bu ağrı, travmanın ciddiyetini gösterebilir. Ağrı genellikle yaralanmanın hemen ardından ortaya çıkar ve zamanla şiddetlenebilir.
- İdrarda kan (hematüri): Mesane travmasının en yaygın belirtilerinden biri, idrarda kan görülmesidir. Bu durum, mesanenin iç duvarında hasar olduğunu ve kanın idrara karıştığını gösterir. Hematüri, mesane travmasının şiddetine göre makroskopik (gözle görülebilir) veya mikroskopik (sadece laboratuvar incelemesiyle fark edilebilir) olabilir.
- İdrar yapma güçlüğü veya tamamen yapamama: Mesanede meydana gelen hasar, idrar yolunun tıkanmasına veya fonksiyonunun bozulmasına neden olabilir. Bu durumda kişi idrar yapma zorluğu çekebilir veya tamamen idrar yapamayabilir.
- Şişlik ve morarma: Özellikle pelvik bölgeye alınan darbeler sonrası mesanenin çevresinde şişlik ve morarma görülebilir. Bu tür belirtiler, mesanenin çevresindeki dokularda kanama olduğunu işaret edebilir.
- İdrarın karın boşluğuna sızması: Mesane yırtılması durumunda, idrar mesane dışına sızarak karın boşluğuna yayılabilir. Bu durum karın bölgesinde şişkinliğe ve ağrıya neden olabilir. Bu belirtiler genellikle ciddi mesane travmalarında görülür ve acil müdahale gerektirir.
Mesane travmalarında belirtiler, travmanın şiddetine ve nedenine bağlı olarak değişse de, yukarıdaki belirtiler yaygın olarak görülmektedir. Bu belirtilerin herhangi biriyle karşılaşan bireylerin, vakit kaybetmeden tıbbi yardım alması önemlidir.
Mesane Travması Nedenleri
Mesane travmalarının en yaygın nedeni, dışsal travmatik olaylardır. Özellikle trafik kazaları, düşmeler, spor yaralanmaları ve şiddetli darbelere maruz kalma, mesanede ciddi hasarlara yol açabilir.
Bu travmatik olaylar dışında, mesane travmasına yol açabilecek bazı diğer yaygın nedenler şunlardır:
- Trafik kazaları: Özellikle yüksek hızla seyreden araç kazalarında, karın bölgesine uygulanan basınç mesanede ciddi yaralanmalara yol açabilir. Pelvik kırıklar da genellikle trafik kazaları sonucu meydana gelir ve mesaneyi etkileyebilir.
- Yüksekten düşme: Yüksekten düşme vakalarında pelvik bölgeye alınan darbeler, mesane travmasına yol açabilir. Özellikle mesanenin dolu olduğu durumlarda bu tür yaralanmalar daha şiddetli olabilir.
- Spor yaralanmaları: Temas gerektiren sporlar veya yüksek enerjili aktiviteler sırasında pelvik bölgeye alınan darbeler mesanede yaralanmalara yol açabilir.
- Cerrahi müdahaleler: Özellikle pelvik bölgedeki cerrahi operasyonlar sırasında mesane zarar görebilir. Bazı cerrahi işlemler sırasında mesanenin yanlışlıkla kesilmesi veya zedelenmesi mesane travmasına yol açabilir.
- Tıbbi prosedürler: Mesaneye yapılan kateterizasyon gibi tıbbi işlemler sırasında da mesane yaralanmaları meydana gelebilir. Özellikle yanlış yerleştirilen kateterler veya zorlayıcı tıbbi prosedürler mesane duvarında hasara neden olabilir.
- Pelvik kırıklar: Pelvis kırıkları, genellikle trafik kazaları, düşmeler veya ağır darbelere bağlı olarak meydana gelir ve mesaneyi etkileyebilir. Pelvik kırıklar, mesane duvarında yırtılmalara neden olabilir.
Mesane travmalarının yaygın nedenleri arasında trafik kazaları ve yüksekten düşmeler başta gelirken, cerrahi müdahaleler ve tıbbi prosedürler de bu tür yaralanmalara yol açabilir. Bu nedenle, mesane travmasına yol açabilecek herhangi bir duruma maruz kalan bireylerin, belirtileri göz ardı etmemesi ve zamanında tıbbi yardım alması gerekmektedir.
Mesane Travmasını Sınıflandırma
Mesane travmasını sınıflandırmak, yaralanmanın türüne, şiddetine ve etkilenen bölgelere göre yapılır. Bu sınıflandırmalar, travmanın tanısı ve tedavisi için önemli bilgiler sağlar. Genel olarak mesane travmaları, şu başlıklar altında sınıflandırılabilir:
1. Travmanın Kaynağına Göre Sınıflandırma
- Künt (blunt) travma: Mesane travmalarının büyük çoğunluğu künt travma sonucu meydana gelir. Bu tür yaralanmalar, genellikle trafik kazaları, düşmeler ve spor yaralanmaları gibi yüksek enerjili olaylardan kaynaklanır. Pelvik kırıklar ile ilişkilidir ve çoğunlukla mesane yırtılmasıyla sonuçlanır.
- Penetran (delici) travma: Bu tür yaralanmalar daha nadirdir ve genellikle bıçaklanma, ateşli silah yaralanmaları veya kazalar sonucu mesaneye dışarıdan bir cismin zarar vermesiyle meydana gelir. Penetran travmalar, künt travmalara göre daha ciddidir ve genellikle acil cerrahi müdahale gerektirir.
2. Mesane Duvarında Oluşan Hasara Göre Sınıflandırma
- İntrakapsüler yaralanmalar: Bu tür yaralanmalarda, mesanenin iç kısmındaki epitel tabakası etkilenir. Genellikle daha hafif travmalar sonucunda oluşur ve mesanenin kendi kendine iyileşme kapasitesi vardır.
- Ekstraperitoneal yaralanmalar: Mesanenin çevresinde bulunan bağ dokularında veya kas yapılarında hasar meydana gelir. Ekstraperitoneal yaralanmalar, çoğunlukla pelvik kırıklarla ilişkilidir ve idrarın mesane dışına çıkmasıyla sonuçlanabilir.
- İntraperitoneal yaralanmalar: Mesane yırtılması intraperitoneal boşluğa idrar sızmasına yol açar. Bu durum ciddi kabul edilir ve genellikle cerrahi müdahale gerektirir. Karın boşluğuna sızan idrar peritonit gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
3. Yaralanmanın Ciddiyetine Göre Sınıflandırma
- Minör travmalar: Mesanenin küçük hasar gördüğü ve genellikle kendi kendine iyileşebileceği yaralanmalar. Bu tür travmalar genellikle konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir.
- Majör travmalar: Mesanenin ciddi şekilde zarar gördüğü, yırtılmaların veya ciddi kanamaların meydana geldiği travmalardır. Bu tür yaralanmalar çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirir.
4. Eşlik Eden Yaralanmalara Göre Sınıflandırma
- İzole mesane yaralanmaları: Sadece mesanenin etkilendiği travmalardır. Bu yaralanmalar, diğer organlara zarar vermeden sadece mesane üzerinde odaklanır.
- Birlikte yaralanmalar: Mesane travmasına ek olarak, diğer pelvik organların, böbreklerin, üreterlerin veya üretranın da hasar gördüğü durumlardır. Birlikte yaralanmalar, tedavi sürecini daha karmaşık hale getirebilir ve genellikle daha agresif tedavi yöntemleri gerektirir.
Bu sınıflandırma, mesane travmalarının daha iyi anlaşılması ve uygun tedavi stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olur.
Mesane Travması Tanısı
Mesane travmasının tanısı, genellikle yaralanma öyküsü ve hastanın belirtileri doğrultusunda başlar. Mesane travmasından şüphelenilen durumlarda, doktorun travmanın ciddiyetini değerlendirebilmesi için bir dizi tanı testi uygulanır. Bu testler, mesanenin durumunu ve yaralanmanın şiddetini belirlemek amacıyla kullanılır.
Başlıca tanı yöntemleri şunlardır:
- Fizik muayene: İlk olarak, doktor hastanın fiziksel durumunu değerlendirir ve travmanın meydana geldiği bölgeyi inceler. Özellikle karın ve pelvik bölgedeki şişlik, morarma ve hassasiyet, mesane travmasının işaretleri olabilir.
- İdrar testi (hematüri kontrolü): İdrarda kan olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan idrar testi, mesane travmasının önemli bir göstergesidir. Hematüri (idrarda kan) mesane duvarında hasar olduğunu işaret eder ve tanı sürecinde önemli bir rol oynar.
- Ultrasonografi: Mesane travmasının tanısında yaygın olarak kullanılan bir diğer yöntem ultrasonografidir. Bu yöntem, mesanenin yapısını görüntülemek ve yaralanmanın boyutunu değerlendirmek için kullanılır.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): Mesane travması şüphesi olan hastalarda BT taramaları, pelvis bölgesindeki yaralanmaları daha ayrıntılı bir şekilde incelemek için kullanılır. Özellikle travmatik yaralanmaların şiddetini ve mesanenin çevresindeki yapıların durumunu değerlendirmek için etkili bir yöntemdir.
- Sistoskopi: Sistoskopi, mesanenin iç kısmını doğrudan görüntülemek için kullanılan bir prosedürdür. Bu işlem sırasında, bir kamera yardımıyla mesanenin içi incelenir ve hasarın boyutu gözlemlenir.
Mesane travmasının tanısında kullanılan bu yöntemler, yaralanmanın ciddiyetini belirlemek ve en uygun tedavi planını oluşturmak için gereklidir. Tanı sürecinde doğru teşhis koymak, tedavi başarısını büyük ölçüde artırır.
Mesane Travması Tedavisi
Mesane travmasının tedavisi, travmanın tipi, şiddeti, etiyolojisi ve eşlik eden yaralanmalara bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi planı oluşturulurken hasta stabilitesi, travmanın lokalizasyonu (intra- veya ekstraperitoneal) ve ek komplikasyonlar dikkate alınmalıdır.
Aşağıda mesane travmasının tedavi süreçleri maddeler halinde detaylandırılmıştır:
- Hasta Stabilizasyonu ve İlk Müdahale
- Hızlı değerlendirme ve resüsitasyon: Travma hastalarında öncelikli olarak hava yolu, solunum ve dolaşımın (ABC) sağlanması gereklidir. Hipovolemi veya şok durumunda sıvı ve kan replasmanı yapılmalıdır.
- Görüntüleme ve tanı: Hemodinamik olarak stabil hastalarda retrograd sistografi veya bilgisayarlı tomografi (BT) sistografi ile mesane yaralanması doğrulanmalıdır.
- Konservatif Tedavi (Non-operatif)
- Ekstraperitoneal mesane rüptürlerinde:
- Konservatif tedavi genellikle yeterlidir.
- Foley kateteri yerleştirilerek mesanenin sürekli olarak drene edilmesi sağlanır.
- Antibiyotik profilaksisi ile enfeksiyon riski minimize edilir.
- Kateter genellikle 10-14 gün süreyle yerinde tutulur ve takip sistografisi ile iyileşme doğrulanır.
- Küçük mukozal veya submukozal yırtıklar:
- Cerrahi müdahale gerektirmeyen bu yaralanmalar kateterizasyon ile tedavi edilir.
- Ekstraperitoneal mesane rüptürlerinde:
- Cerrahi Tedavi (Operatif)
- İntraperitoneal mesane rüptürlerinde:
- Cerrahi tedavi kaçınılmazdır.
- Mesane yırtığına açık veya laparoskopik cerrahi ile müdahale edilir.
- Yırtık primer sütür tekniği ile onarılır.
- Mesane içi ve çevresine drenaj için üreteral stent veya kateter yerleştirilir.
- Komplike ekstraperitoneal yaralanmalarda:
- Pelvik kırıklarla birlikte olan yaralanmalarda veya büyük hematomlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
- İntraperitoneal mesane rüptürlerinde:
- Eşlik Eden Yaralanmaların Tedavisi
- Üreteral yaralanmalar: Üreteral rekonstrüksiyon veya stent yerleştirilmesi gerekebilir.
- Pelvik yaralanmalar: Ortopedi ve travma cerrahisi ekibinin iş birliği ile stabilize edilmelidir.
- Barsak ve damar yaralanmaları: Bu tür yaralanmalar, mesane tamiri sırasında eş zamanlı olarak tedavi edilmelidir.
- Postoperatif İzlem ve Rehabilitasyon
- Kateter yönetimi: Cerrahi sonrası Foley kateteri genellikle 10-14 gün süreyle yerinde tutulur. Takip sistografisi ile tam iyileşme sağlanana kadar çıkartılmaz.
- Enfeksiyon takibi: İdrar yolu enfeksiyonları için düzenli takip ve gerekirse tedavi uygulanır.
- Fiziksel aktivite: Yaralanma ve tedavi sonrası iyileşme döneminde fiziksel aktiviteler sınırlandırılmalı, iyileşme tamamlandıktan sonra normal aktivitelere geçilmelidir.
- Komplikasyonların Yönetimi
- Fistül oluşumu: Mesane-barsak veya mesane-vajinal fistüller, cerrahi onarım gerektirir.
- Striktür: Mesane boynu veya üretradaki daralmalar, endoskopik dilatasyon veya cerrahi müdahale ile tedavi edilir.
- Mesane kapasitesinde azalma: Fonksiyonel kapasitenin azalması durumunda, augmentasyon sistoplasti gibi rekonstrüktif cerrahiler düşünülebilir.
Tedavi yaklaşımı, multidisipliner bir ekip çalışmasını gerektirir. Üroloji, genel cerrahi, travma cerrahisi ve yoğun bakım uzmanlarının koordinasyonu, optimal hasta sonuçları için kritik öneme sahiptir.
Sonuç
Mesane travmaları, nadir görülmekle birlikte potansiyel olarak hayatı tehdit edebilecek ciddi yaralanmalardır. Bu tür yaralanmalar genellikle pelvik travmalar, trafik kazaları veya penetran yaralanmalar gibi yüksek enerjili olaylarla ilişkilidir. Mesane travmasının ciddiyeti, mesanenin yırtılma derecesi ve idrar sızıntısının çevre dokulara yayılmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi, hem mesane bütünlüğünün yeniden sağlanması hem de ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından kritik önem taşır. Travma sonrası hızlı müdahale, idrar yolu enfeksiyonları, sepsis veya pelvik apseler gibi komplikasyonların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Mesane travmasının tanısında görüntüleme yöntemleri hayati bir rol oynar. Özellikle retrograd sistografi ve bilgisayarlı tomografi (BT), mesane yaralanmalarının yerini ve ciddiyetini belirlemede en etkili yöntemlerdir. Bu görüntüleme teknikleri sayesinde, intraperitoneal ve ekstraperitoneal yaralanmalar arasındaki ayrım daha kolay yapılabilir. Bu ayrım, tedavi planının şekillendirilmesinde büyük önem taşır. İntraperitoneal yaralanmalar genellikle cerrahi müdahale gerektirirken, ekstraperitoneal yaralanmaların büyük bir kısmı konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir. Bu yaklaşımlar, mesane travması yönetiminde hasta sonuçlarını iyileştiren önemli ilerlemelerdir.
Tedavi süreci, mesane travmasının türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Cerrahi müdahale gerektiren ciddi vakalarda, modern cerrahi teknikler ve minimal invaziv yöntemler, hem iyileşme sürecini hızlandırmakta hem de komplikasyon riskini azaltmaktadır. Ayrıca, konservatif tedavi yöntemleriyle tedavi edilen hastalarda da düzenli izleme ve takip oldukça önemlidir. Bu süreçte enfeksiyon, fistül oluşumu veya mesane disfonksiyonu gibi komplikasyonların erken tespiti için dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Hastaların tedavi sonrası yaşam kalitesini artırmak ve mesane fonksiyonlarını korumak, multidisipliner bir yaklaşımla mümkün hale gelir.
Sonuç olarak, mesane travmalarının etkili yönetimi, doğru tanı, uygun tedavi ve düzenli takip süreçlerine dayanır. Sağlık profesyonellerinin mesane travmaları konusunda bilgi ve becerilerinin artırılması, hasta sonuçlarının iyileştirilmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca, mesane travmasının önlenmesi için trafik güvenliği, iş güvenliği ve spor yaralanmalarına karşı önleyici tedbirlerin alınması gereklidir. Mesane travmasının hem kısa hem de uzun vadeli etkilerinin yönetilmesi, hasta merkezli bir yaklaşımı gerektirir ve bu alandaki araştırmalar, tedavi protokollerinin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Referanslar:
- Mesane Travması: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
- Andersson, K. E., & Wein, A. J. (2004). Pharmacology of the lower urinary tract: Basis for current and future treatments of urinary incontinence. Pharmacological Reviews, 56(4), 581–631.
- American Urological Association. (2011). Diagnosis and management of bladder trauma: AUA guideline. Journal of Urology, 185(4), 1199–1210.
- Brandes, S., & Coburn, M. (2010). Management of blunt and penetrating bladder trauma. Urology, 76(4), 944–951.
- Carroll, P. R., & McAninch, J. W. (1984). Major bladder trauma: Mechanisms of injury and a unified method of diagnosis and repair. Journal of Urology, 132(2), 254–257.
- Dmochowski, R. R., & Wirth, M. P. (2000). Bladder trauma and injury. European Urology, 37(3), 339–345.
- Gómez, R. G., Ceballos, L., Coburn, M., Corriere, J. N., Dixon, C. M., Laisr, E. G., & McAninch, J. W. (2004). Consensus statement on bladder injuries. BJU International, 94(1), 27–32.
- Kulkarni, S. B., & Hermida, S. (2018). Bladder rupture following trauma: A review of pathophysiology and current management. Trauma Surgery & Acute Care Open, 3(1), e000201.
- McAninch, J. W., & Santucci, R. A. (2002). Genitourinary trauma. In Campbell-Walsh Urology (9th ed., pp. 111–130). Philadelphia: Saunders.
- O’Connor, R. C., & Steinberg, J. D. (2009). Diagnosis and management of bladder injuries. Current Urology Reports, 10(5), 419–426.
- Paparel, P., N’Diaye, A., Laumon, B., Caillot, J. L., Perrier, A., & Ruffion, A. (2006). The epidemiology of trauma of the genitourinary tract in France. BJU International, 97(1), 157–160.
- Patil, M. G., & Lam, S. (2017). Bladder injuries associated with pelvic fractures: A comprehensive review. Clinical Urology Journal, 5(2), 97–104.
- Pryor, J. P., & Sugarman, J. (2008). Assessment and management of bladder trauma. Emergency Medicine Clinics of North America, 26(4), 733–748.
- Rassweiler, J. J., Gözen, A. S., & Klein, J. (2013). Operative management of iatrogenic bladder injuries: A critical review. International Urology and Nephrology, 45(3), 537–548.
- Rhee, J. H., & Master, V. A. (2004). Imaging of bladder trauma. Radiologic Clinics of North America, 42(6), 1071–1083.
- Routt, M. L., Simonian, P. T., & Hansraj, K. K. (1996). Pelvic fractures and associated urologic injuries. Clinical Orthopaedics and Related Research, 329(3), 26–36.
- Sandler, C. M., & Hall, J. T. (1986). Bladder trauma: Imaging assessment. Radiographics, 6(5), 601–618.
- Schaeffer, A. J., & Rogers, C. G. (2014). Bladder injury: Diagnosis and management principles. Nature Reviews Urology, 11(8), 431–442.
- Selçuk, E., & Güven, Ö. (2015). Management of genitourinary trauma in emergency settings. World Journal of Emergency Medicine, 6(2), 137–143.
- Stoller, M. L., & Millar, S. A. (2010). Iatrogenic bladder injuries: A review of clinical management. Clinical Urology Reports, 2(1), 25–33.
- Wessells, H., & McAninch, J. W. (1996). Blunt injury to the lower urinary tract: Surgical management. World Journal of Urology, 14(1), 11–18.
- Whitson, J. M., & Hudak, S. J. (2011). Bladder trauma: Epidemiology and clinical management. Urology Clinics of North America, 38(3), 319–328.
- Wright, J. L., Nathens, A. B., & Rivara, F. P. (2010). Management and outcomes of traumatic bladder injuries in the United States. World Journal of Surgery, 34(7), 1635–1641.
- Ziran, B. H., & Wascher, D. C. (1997). Bladder rupture after pelvic ring disruption: Management considerations. Orthopedic Clinics of North America, 28(3), 409–420.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/